Zıplanacak içerik

hasan17

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hasan17 tarafından postalanan herşey

  1. sayın ucansahin; cevaplarızda devamlı haklardan mahrum bırakıldığından ve verilmediğinden bahsetmişiniz bu haklar neler ? Devletimizin hangi vatandaşını hangi hakktan mahrum bırakmış?
  2. sayın ucansahin: güzel kardeşim biz kimi inkar etmişik kimi asimile etmiişik tarih boyunca yapma lütfenn.. böyle bir millet olmadiki inkar edelim sizin amacınız neey gerçekten merak ediyorum? kabul edince kan duracak mı? bunun garantsini verebilirmisiniz
  3. sayın Yakışıklı: aklıma genelkurmay başakının açıklamaları geldi : muhabir diyor ki bu zamana kadar neden pkk bitirilemedi diye soruyor genelkurmaybaşkanın cvp da: biz sadece pkk ile savaşmıyoruz diyor yani siz diyorsunuz ki dış mihrakları görmezden gelin terörist başını ülkelerinde yıllarca kimler sakladı. teröristlerin elindeki silahlar kime ait, hangi dış servisler tarafından eğitildiler, eşref bitlis gabara abd helikopteri yanaşıp mühümmat sağlıyor dedi sonu belli şimdi nasıl olurda bunları yok sayabiliriz Genelkurmaybaşkanın dediği gbi biz sadece pkk ile şavaşmıyoruzz onlar Tarihten çok ii dersler almışlar bu toprakları ve bu ülke üstündeki çıkarları savaşarak elde edemeyecdeklerini çok ii biliyorlar bunu çanakkalede,kurtuluş savaşında gördüler..... lütfenbunları görmezden gelmeyelim sizle sanırım bu konularıda daha öncede tartışmıştık çözüm önerinizde özgürlükler tarafından olması herhaldee öyle hatırlıyorum ucansahin arkadaşımız gbi en basit örneğiyle dilde özgürleşme mi yanlışım varsa düzeltin lütfen...
  4. 30 yıldan beri ne uygulanıyor pkk yok etmek için siyasetçilerin ABD ***** AB şirin görünmek için ülkeye sıcak para girişini sağlayarak politika yapan siyasetçilerin düşünceleri mi uygulanıyor bak bunları söyleseydin haklısın. çok basit yüzyıllardan beri bu topraklarda aynı oyun oynanıyor. alt kimlik olan gruplara siz milletsiniz gibi olmayan düşünceleri düşünceleri yüklüyorlar aralarında sözde aydınlar çıkıyor sözde haklarını korumak için terörist faaliyetler dış mihraklar tarafından destekleniyor. ne olur kabul etseniz nerde özgürlük nerde demokrasi sizler başkalarının yerine karar veriyorsunuz gibi saçmalıklar ortaya konuyor. şimdi sen bana bunun garantisi verebilirmisin kendi sözde doğuyu temsil ettiğini söyleyen aydın ve vekiller şimididen bağımsızlık saçmalıklarına başladılar bunları meclis kürsüsündenbile dile getiriyorlar işte bunu burdan çıkarıyorum biz geçmişimizden ders aldık daha doğrusu almalıyız. istiklak şairimizin dediği gibi; Tarih tekerrür etmiyor, hatalarımız tekerrür ediyor. Zaten ?ibret alınsaydı hiç tekerür edermiydi..
  5. soralım sorunca ne değişecek eğer onlar biz etnik grubuz dediğinde aa bak kardeşim siz etnik grubsunuz biz ozaman bağımsız olmalıyız derse bu sefer diyecekler ki yine sorun böyle bişey olamaz yapılan araştırmalar ve anketler gösteriyor ki daha önce sorulmuştur üst kimlik Türklük olarak belirlenmiş ve 1923 den bu yana bu yasalarla belirgin halini almıştır. bizler başkalrı dediğiniz insanlar kardeşlerimiz oluyor onların adına karar vermiyoruz olan bişeyi gerekli olanı yasalarla belirliyoruz kimseye bişey sorulmasına gerek yok. benim kendi şahsi çözüm önerimi paylaşayım: 1)Askerimiz Dağdaki hainlere karşı mücadelesini sürdürmeli ülke güvenliğini korumak içinde k.ırakta kalınmalı 2)içimizdeki teröristlere gelince (belediyler,yazarlar,meclistekiler...) özgürlük ve demokrasi adı altında çıkarılan ülkeyi bölmeye yönelik AB uyum yasaları iptal edilmeli T.C. devletinin bölünmez bütünlüğünü zedeleyici küçük düşürücü açıklamalr yapan terörü destekleyen alkışlayan kişilerede mücadele edilmeli bunlar Doğudaki vatandaşalrımızı temsil etmediği vurgulanarak yasalr gereği cezalarını neyse çekmelidir. bu konudaki en iyi çözüm bence; 3) Değerli devlet büyüklermiz koltuk ve mevki sevdalarını bir an önce bi kenara bırakıp ülkemizi Ankaradan yönetmeyi öğrenmelidirler. (eğer bu öğrendiği taktirde emin olki bu sorun çözülecektir)
  6. devletimizin hiçbir vatandaşla sorunu yoktur azınlıktan kastın kürt vatandaşalrımızsa onlar azınlık değildir. azınlık farklı milletlerden farklı inançlardan küçük bir topluluğu kapsar. Kürt vatandaşlarımız bu tanımın dışında kalır. T:C. devleti hiçbirşeyi zorla kabul etmemiştir. zaten vatandaşalrımız kendi aralarında yöresel dillerini rahatça ve serbestçe konuşuyorlar. Hedef kamusal ve ulusal bazda olursa bu ülkenin kuruluşundan bu yana yasalarla belirlenmiş bir resmi dili vardır. diğer dillerin konuşulması buna yöresel dillerde dahil yasaktır ve bu madde anayasının değiştirilmesi dahi teklif edilemez yasası içinde yer alır. son hükümetin AB uyum yasaalrı adı altında çıkardığı devlet kanalında birkaç saatlik gösterimler oldu miillet olarak bunu içimize sindiremek gibi bi durum söz konusu hiçbirzaman olmadı ve olmayacakta.
  7. bu önerilerden birini paylaşırmısın....
  8. hasan17 şurada cevap verdi: hasan17 başlık Ülkücü Hareket - Turan
    Başbuğ Alparslan Türkeşin Sözleri: Ben Türk Milletini, Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, Rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Ahlâhtan mahrum bir hürriyete, tefecilige, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, ALLAH YOLU'na çağırıyorum. Modern medeniyetin en ön safına ğeçmek üzere sıçramaya çağırıyorum. Sizlere kolay bir başarı, vaad ediyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yolda dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar. Biz Türkiyede fikir, ruh ve beden sağlığı tam, fikri hür, ezilmeyen ve ezmeye hevesli olmayan yüksek bir iradeye sahip, devletin ve milletin sorumluluğunu taşımaya hazırlanan, nefsine güveni olan bir gençlik istiyoruz. Biz Türkiye;de fikir, ruh ve beden sağlığı tam, fikri hür, vicdanı hür, ezilmeyen ve ezmeye hevesli olmayan yüksek bir iradeye sahip, devletin ve milletin geleceğinin sorumluluğunu taşımaya hazırlanan, nefsine güveni olan bir gençlik istiyoruz. Türk milleti bölünmez, kutsal bir bütündür. Hangi partiden olursa olsun veya partisiz bulunsun, her vatandaşın refahını, hürriyetini, şerefini korumayı ve sağlamayı bu milletin bir ferdi olarak namus borcu saymaktayız. Türk vakurdur, kişi olarak, Bozkurt olarak bu olgunluğu elde etmelisiniz, insanca vasıflarla varlığınızı süslemezseniz, memlekete beklenen faydayı veremezsiniz. Parasız hasta muayene etmeyen doktordan, çimento çalan mühendisşerden olursunuz. Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür. Türkiye;nin bugünkü sınırları dışında kalan diğer Türklerle ilgilenmek ve onların faydasına, kurtuluş ve selâmeti için elden geleni yapmaya çalışmak her Türk milliyetçisinin kutlu bir vazifesidir. Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir. Mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun, siyasi kazanç mücadelesi değil, ahlâk ve fazilet mücadelesidir. Bu mücadelenin karakteri yıkıcı değil, yapıcı olmaktır. Bu şerefli mücadeleye Türk milletini davet ederim. Türk Milletine Bizans;dan geçme bir Hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek... Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi edmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket;te bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk Milletini batıran, Bizans;ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur. Türk milliyetçılıği meşru savunma, yüksek insanlık duyğuları ve Türk Milletinin kendi tabii haklarının savunulması, korunması duyğusu ve iradesinin, şuurunun bir ifadesidir." "Biz aziz milletimize müreffah, kuvetli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz; kendimizi millete adıyoruz.Ve Türklük yoluna başlarımızı koyuyoruz." "Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir." "Milletler arasındaki mücadele şuurundan mahrum olan toplumlar başkasının boyunduruğu altına düşerler." Milletler, yabancı kuvvetlerin ordularınca yok edilmeden önce manevi ve fikri güçleri tarafından esaret altına alınırlar." Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez." "Türkiye'nin yükselişi ithal fikirle olmaz. Hiç bir yabancı, Türkün menfaatlerini Türk Milletinin kendisi kadar düşünemez." "Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür." "Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş." "Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır." (alıntıdır)
  9. hasan17 şurada bir başlık gönderdi: Ülkücü Hareket - Turan
    ALPARSLAN TÜRKEŞ'TEN TÜRK ÜLKÜSÜ ÜZERİNE SÖZLER 1) Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez 2) Milliyetçilik; reaksiyon değil, aksiyondur. Dinamiktir. 3) DALINDAN KOPAN YAPRAĞIN AKIBETİNİ RÜZGAR TAYİN EDER. 4) TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. 5) Mülkiyetin;başkalarını sömürme, ezme aracı olarak kullanılmasına karşıyız. 6) Milliyetçilik ülküsü, ideolojisi her türlü sınıf sistemlerine karşıdır. 7) Fikir, iman, ülkü aşkı ... İnsanları güçlü yapan bunlardır. 8) Devletleştirme, her şeyin devlet emrine, yani devletin başındaki kişilere verilmesidir. 9) Biz ne başkalarına uşaklık etmek, nede başkalarını uşak olarak kullanmak istemeyiz. 10) Taklitçilik bir nevi hırsızlıktır. 11) Dokuz Işık Doktrini, derin bir insan sevgisi ve insan haysiyetine saygı ile bağlı olma isteğini içerisinde taşır. 12) İnsanlık aleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. 13) Dokuz ışık demek, Türk ülküsü demektir. 14) Türk Töresi, Türk Ülküsünün ayrılmaz bir parçasıdır. 15) Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır. 16) Ahlakçılık anlayışımız, Türk Ahlakı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir. 17) İslamiyeti ele alıp Türklüğü inkar etmek ihanettir. Bunun terside aynı derecede gaflet ve ihanettir. 18) Türkün en önemli vasfı teşkilatçılığıdır. 19) Kendi planımıza tabi olacağız. Düşmanlarımızı, yari Türk milletinin düşmanlarını planımıza tabi kılacağız, tabi edeceğiz. 20) İnsanlar,; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye aşağılanmaya asla müsaade, müsamaha ekmezler. 21) Her şahıs, her kişi, düşmanlarımıza karşı canlı bir propaganda vasıtası olmak zorundadır. 22) Hepiniz birer Türk Bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin. Başbuğ Alparslan Türkeşin Sözleri: Ben Türk Milletini, Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, Rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Ahlâhtan mahrum bir hürriyete, tefecilige, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, ALLAH YOLU'na çağırıyorum. Modern medeniyetin en ön safına ğeçmek üzere sıçramaya çağırıyorum. Sizlere kolay bir başarı, vaad ediyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yolda dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar. Biz Türkiyede fikir, ruh ve beden sağlığı tam, fikri hür, ezilmeyen ve ezmeye hevesli olmayan yüksek bir iradeye sahip, devletin ve milletin sorumluluğunu taşımaya hazırlanan, nefsine güveni olan bir gençlik istiyoruz. Biz Türkiye;de fikir, ruh ve beden sağlığı tam, fikri hür, vicdanı hür, ezilmeyen ve ezmeye hevesli olmayan yüksek bir iradeye sahip, devletin ve milletin geleceğinin sorumluluğunu taşımaya hazırlanan, nefsine güveni olan bir gençlik istiyoruz. Türk milleti bölünmez, kutsal bir bütündür. Hangi partiden olursa olsun veya partisiz bulunsun, her vatandaşın refahını, hürriyetini, şerefini korumayı ve sağlamayı bu milletin bir ferdi olarak namus borcu saymaktayız. Türk vakurdur, kişi olarak, Bozkurt olarak bu olgunluğu elde etmelisiniz, insanca vasıflarla varlığınızı süslemezseniz, memlekete beklenen faydayı veremezsiniz. Parasız hasta muayene etmeyen doktordan, çimento çalan mühendisşerden olursunuz. Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür. Türkiye;nin bugünkü sınırları dışında kalan diğer Türklerle ilgilenmek ve onların faydasına, kurtuluş ve selâmeti için elden geleni yapmaya çalışmak her Türk milliyetçisinin kutlu bir vazifesidir. Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir. Mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun, siyasi kazanç mücadelesi değil, ahlâk ve fazilet mücadelesidir. Bu mücadelenin karakteri yıkıcı değil, yapıcı olmaktır. Bu şerefli mücadeleye Türk milletini davet ederim. Türk Milletine Bizans;dan geçme bir Hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek... Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi edmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket;te bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk Milletini batıran, Bizans;ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur. Türk milliyetçılıği meşru savunma, yüksek insanlık duyğuları ve Türk Milletinin kendi tabii haklarının savunulması, korunması duyğusu ve iradesinin, şuurunun bir ifadesidir." "Biz aziz milletimize müreffah, kuvetli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz; kendimizi millete adıyoruz.Ve Türklük yoluna başlarımızı koyuyoruz." "Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir." "Milletler arasındaki mücadele şuurundan mahrum olan toplumlar başkasının boyunduruğu altına düşerler." Milletler, yabancı kuvvetlerin ordularınca yok edilmeden önce manevi ve fikri güçleri tarafından esaret altına alınırlar." Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez." "Türkiye'nin yükselişi ithal fikirle olmaz. Hiç bir yabancı, Türkün menfaatlerini Türk Milletinin kendisi kadar düşünemez." "Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür." "Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş." "Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır." (alıntıdır)
  10. ******** birilerine güvenmeden birileri arkasında olmadan bu duruma gelemezlerdi. sorundan bahsetmişin ozaman bi çözüm önerinde vardır.
  11. iyi güzel diyorsunda burda anlatılmak istenen seni yazdığın değil. yazdıkların çok doğru ve yerinde tespitler. benim dikkat çekmek istediğim bu değildi bundan 10 yıl öncesi ne bakacak olursak nerden nereye geldiğimiiz daha ii anlarız bundan onsene önce nerde pkk gösterileri yapıldı hangi pkk yandaşı dağdaki hainlere kardeşim diye bildi hangisi meclis kürsüsünden bunu söylebildi bu konuşmlar devletin televizyonlarından yayınlandı hangi resmi kişi çıkıp özerklik isteyebildi. şimdi bizim verdiğimizi vergilerle alınan ambulanslarda teröristin cesedini taşıdılar. oturdukları makamlardan devlete, askere kafa tuttular. bunları daha önce biz yaşamadık bunlar 2002 den sonra yaşanan olaylar. AB ve Abd nin özgürlük ve demokrasi saçmalıklarıyla bize çıkartırdıkları yasalr. ABd bir eyaletin başkanı bağımsızlık istedi diye 250 yıl hapse çarptırıldı. İspanyada teröre karışan kişiler idama çarptırıldı. İngiltereede terör adına veya terörü destekleyici ufacık bişey bulunduranlar teröristi alkışlayanlar aylarca sorgulandı hapse atıldı. bizde neden böyle değil bide olaya böyle bakk dağdaki teröristler hala temizlenmeyi bekliyor çekilme konusuda ayrıca tartışma konusu ama içimizdeki hainler ne olacak. bunlar içimizde konuştukça batıda pirim elde ediyorlar. sadece mücedelemizi dağda değil içimizdede yapmalıyız bunu anlatmak istedim.
  12. yeniçağ gazetesi yazarı Hasan demirinin pkknın siyasileşmesi konusunda çok güzel bir köşeyazısı var.. şanlı TÜRK ordusu dağdaki hainleri temizledi. ya içiimizdekiler her fırsatta ülkeyi bölmek istediklerini söyleyen kravatlı hainler ne olacak Irak’ın kuzeyinden, “Tereyağından kıl çeker gibi” dönüşümüz üzerine bir yorum yapmayacağız. Çünkü her şey hepimizin gözleri önünde oldu. Bu satırların yazarı bu bahiste sizlerden fazla bir şey bilmiyor. İsteyen içeride ve dışarıda yazılıp çizilenler ile gördükleri ve duyduklarına inanır, isteyen resmî açıklamalara itibar eder, notunu verir; kanaatini o doğrultuda oluşturur. Amma olup bitenlerin Mehmetçiğin o elleri ve gözleri öpülesi fedakârlığı ve başarısı ile doğru orantılı gelişmediği ve “şık” olmadığı, “gurur vermediği” kesin. Biz bugün de bu görüşte hatta bugün biraz daha fazla bu görüşteyiz. Evet, Türkiye “cephede kazanıp masada kaybetmeye devam ediyor” demeyi sürdürüyoruz ve PKK’nın akıbetinin ASALA’nın akıbeti gibi bir yola girdiğini görür gibi oluyoruz. Belki şimdi, “İyi ya, ASALA bitti, demek ki PKK da bitecek!” diyorsunuzdur. Biz de size, “ASALA bitti, peki ASALA’nın bitmesi ile Ermeni iddiaları güç mü kaybetti yoksa tahminlerin ötesinde yeni mevziler mi kazandı?” sorusu ile cevap veriyoruz. Geriye yaslanın bir düşünün bakalım. ASALA Türk diplomatlarını bir bir şehit ederken bütün dünya tarafından bir “terör örgütü olarak” tanınmıyor muydu? Tanınıyordu! Peki ASALA yerini PKK’ya bırakarak “terör sahnesinden” çekildikten sonra ne oldu? Ne olacak ASALA’yı kurup, Türk milletinin üzerine salanlar Ermeni iddialarına ASALA gibi ellerinden kan damlayan bir terör örgütü ile yeterince sahip çıkamayacaklarını, örgütün döktüğü kanlarla soykırım yalanını dünya gündemine getirme görevini başarı ile tamamladığını, öyleyse sahneden çekilmesi gerektiğini, bıraktığı boşluğun ABD ve Avrupa’daki siyaset ve bürokrasi tarafından doldurulması zamanının geldiği kanaatine vardılar ve öyle de yaptılar.. Bugün artık ASALA’nın görevini Avrupa ülkelerinin parlamentoları ve Avrupa Parlamentosu almış ve ardı ardına, “Türkler Ermenilere soykırım uygulamıştır, bunun aksini söylemek ülkemizde suçtur, soykırımı tanımadan Türkiye AB üyesi olamaz” kararları almaya başlamışlardır. ASALA Türk diplomatları katlederken Türkiye “mağdur” du, ASALA’nın yerini ASALA kurucuları Batı siyasetçileri ve lobiler üstleneni beri mağdur olarak takdim edilen ve kabul gören asılsız iddiaların sahibi “Ermeniler” mi, değil mi! Biz diyoruz ki zâten ASALA’dan doğan boşluğu doldurmak için kurulan PKK için de, bugün itibariyle bir, “ASALA türü sahneden çekme- çekilme” süreci başlamış, başlatılmıştır. PKK bir şekilde devreden çıkacak, PKK’nın yerini bugüne kadar PKK’yı koruyup kollayan ülkelerin parlamentoları ve Avrupa Parlamentosu alacak. Zâten almıştı iş iyice çığırından çıkacak.. “Asker görevini yaptı, sıra siyasette!” denmesinin sırrı bu. Dostlar, “PKK’nın sonu ne olacak, Türkiye nereye gidiyor?” sorularının cevabını Mehmetçiğin Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği başarı ve fedâkârlığa bakarak değil, AB ve ABD’nin Türkiye’den taleplerine ve TBMM’den çıkan ve çıkacak kanunların ruhunu okuyarak verebilirsiniz. Görünen o ki, PKK aslına rücû edecek yani ASALA’laşacak. Yerini her ikisinin sahibi Batı alacak.. Ve bütün bu işler “tereyağından kıl çeker gibi” olacak (HASAN DEMİR-YENİÇAĞ)
  13. hasan17 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Teröristleri sadece dağlarda aramak yetersiz olacak bence teröristler günümüzde heryerde üniversitelerde,belediyelerde,şehirlerde ve en önemlisi meclisimizde askerlerimiz çok zor şartlar altında üstüne düşeni en iyi şekilde yaptı. ya içimizdeki teröristler ne olacak siyasi mekanizma bunlar için ne yapmayı düşnünüyor yoksa AB uyum yasaları adı altında özgürlük ve demokrasi kisvesine büründürerek onlara ses çıkarmamayı mı düşünüyor. İngiltere sözde islami (!) terör adına çıkardığı yasalara bi bakın. bir kişinin terörist sayılması için bomba koymasına gerek yoktur” . Terörü desteklemek, teröristleri alkışlamak da terörist olmak için yeterlidir..... Terör siyasileşiyor ve heryere girmeye çalışıyor.......
  14. Kosavanın bağımsızlığını kazanması güzel birşey. dikkatimi çeken nokta ise kosava sokaklarında insanların elinde Abd bayraklarının olması bunları büyük bir gururla sallaması Abd nere kosava nere. kosava üzerindeki oyunu Abd kazanmış olmalıki Rusyanın tepkisin çekti rusyada KKTC tanımayı daha önce şiddetli bir şekilde reddetmişti şimdi tepki olarakda KKTC öne sürerek AB ve ABD ye gönderme yaaparak KKTC niye tanımıyorsunuz dedi. Uluslararası köşe kapmaca kızışacağa benziyor.
  15. gitme ey sevgili siyahinci karışık
  16. Bugün ülkemizde anayasa değiişklikleri ile ülkemizin altını oymaya ve dışarda bekleyen çakallara fırsat hazırlıyorlar. meclise gelmesi beklenen ve gündemde olan iki tasarıdan bahsetmek istiyorum. birincisi 221. madde. terör suçu işlemiş kişilere dağdan indermek için affı öngörmesi bu teröriste aftır. bu yasayı daha da esneterek elebaşınıda affı kapsamaktadır. siyasi iktidar ne kadar elebaşlarına ve yöneticilerine geçeril değil desede yasada yaptıkları küçük kelime oyunları ile bunu yasal hala getirme zemeni aramaktadırlar ikinciside 301 madde. neydi bu madde Türklüğe hakaret edenlerin cezayı öngörmesi. bu yasanın değiştirilerek suç kapsamından çıkarılması. bu yasa ab nin baskısı ile gündeme gelmiştir. yani yazarlar Türklüğe hakaret ettiklerinde biz onlara düşünce özgürlüğü diye saygı duyacakmışık(!)
  17. hasan17 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Benazir buttonun öldürülmesi ile ilgili yeniçağ gazetesi yazarı Arslan bulutun yorumu çok yerinde onu alıntı olarak eklemek istiyorum. . Buttoyu öldüren strateji Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, 2004 yılında İslam dünyasına rönesans çağrısında bulunmuştu. Washington Post ve Hürriyet gazetelerinde yayınlanan yazısından çok açık bir şekilde anlaşıldığı gibi Müşerref, İslam dünyası için ortaya attığı görüşleri ABD’nin Büyük Orta Doğu projesinden almıştı. Müşerref, “Ben, bu kördüğümü çözmek için, Müslüman ve Müslüman olmayan dünya için ’kazan-kazan’ yaklaşımını içeren ’Aydınlanmış Ilımlılık Stratejisi’ni öneriyorum. Bu iki cepheli bir stratejidir. Birinci cephede Müslüman dünya, militanlığı ve aşırılığı bırakıp sosyo-ekonomik kalkınmayı benimsemelidir. İkinci cephede Batı ve özellikle ABD, siyasi anlaşmazlıkların adil bir biçimde çözümlenmesine ve mahrumiyet içindeki Müslüman dünyanın sosyo-ekonomik kalkınmasına yardımcı olmalıdır” diyordu... Müşerref, Taliban’dan El Kaide’den, aşırılıktan bahsediyordu! Oysa, Taliban ve El Kaide’yi ABD, İngiltere, İsrail, Suudi Arabistan ve Pakistan gizli servislerinin kurduğunu, daha sonra Taliban’a komuta edecek 200 kişinin Pentagon’da eğitildiğini dünyada en iyi bilen kişilerden biri Müşerref’ti. Söz konusu örgütlerin eylemleri üzerinden İslam dünyası suçlu durumuna düşürülüyordu. Müşerref, Batı ve özellikle ABD’den yardım dileniyordu! Oysa Batı ve ABD’nin stratejisi, İslam dünyasının elindeki enerji kaynaklarını ele geçirmeye dayalıdır. İslam dünyasında bir rönesans gerçekleştirmek için ABD’nin öğütlerine, planlarına göre hareket ederseniz, teslimiyeti hızlandırmış olursunuz! Uzunca bur süredir Suriye, ABD’nin sıcak gündeminden düşürülmüştü. Son olarak İran’ın da nükleer silah yapmaktan vazgeçtiğine dair bir CIA raporu yayınlanmıştı. Çünkü ilk hedef olarak Pakistan belirlenmişti. ABD, aşırı grupların iktidarı ele geçirmesi halinde Pakistan’ın elindeki nükleer silahların özellikle İsrail aleyhinde kullanılabileceğinden endişe ettiğini açıklıyordu. Pakistan’daki aşırılar, Taliban gibi bir rejim planlıyordu. Müşerref de kontrolden çıkan bu güçlere karşı mücadele ediyordu. ABD, Pakistan halkının önüne yeni bir alternatif çıkarmak için Benazir Butto ve Navaz Şerif’in ülkeye dönmesi ve seçimlere katılması için Müşerref’e baskı yaptı. Müşerref bu baskıya direnmedi ama, Şerif’in seçimlere katılmasını engelledi. Butto’ya ise ülkeye girişinde suikast girişiminde bulunuldu. 150 kişi öldü. Bu sırada Amerikan basınında Pakistan’ın nükleer silahlarının ABD’ye taşınması veya ABD’nin Pakistan’a doğrudan müdahale etmesi gündeme getirilmeye başlandı. Bir ülkeye nasıl müdahale edilir? O ülkede iç çatışma çıkar, kan gövdeyi götürür! Bu durum, nükleer silahların ne olacağı, kimin kontrolüne gireceği sorusunun cevapsız kalmasına, dolayısıyla müdahalenin meşru sayılmasına yol açar. İşte Pakistan’da başlatılan operasyonun hedefi budur. ABD, Afganistan ve Irak’tan sonra Pakistan’ı da işgal ederse, ekonomik olarak ne duruma düşer, üçüncü bir ülkeyi işgal etmeye takati var mıdır tartışılabilir. Fakat ABD’nin Rusya ve Çin karşısında başka şansı kalmamıştır. Pakistan kalesi elinden çıkarsa, Avrasya satrancını kaybedecektir. Sonuçta, Benazir Butto öldürüldü, Pakistan’da kaos başladı. Çatışmalar iç savaşa dönüşürse, ABD, Pakistan’a da askeri müdahalede bulunacaktır. Ülke içinde İslam adına hareket ettiğini iddia eden gruplar, çatışmanın tarafı olarak dış müdahaleye davetiye çıkarmaktadır. Butto’nun öldürülmesinden sonra Pakistan halkının, sağduyu içinde hareket etmesi çok zor. Navaz Şerif, intikamdan bahsediyor. Büyük Orta Doğu Projesi, adım adım sürdürülüyor? Neydi projenin uygulama şekli? 22 İslam ülkesinde haritayı değiştirmek! İslam ülkeleri, bu projeye karşı ortak hareket etmek için önce iç barışı sağlamak gerektiğini kavrarsa, asıl rönesans bu olur. Yoksa, daha çok Müslüman kanı dökülecektir! (yeniçağ gazetesi. Arslan bulut)
  18. hasan17 şurada bir başlık gönderdi: Aşk - Sevgi - Özlem Videoları
    Babam ve oğlum.. ona bir oda ver baba Babam ve oğlum Babam ve oğlum.. gomik oğlan Babam ve oğlum
  19. sevgili ''Türk'' e ithafen ekledim ....ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN..... Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa, Türk'e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa; Yedi ordu birleşip karşımızda parlasa Onu kanla söndürüp parçalarız, yeneriz . (Türkün Türküsü) “Türk tarihi” denen kahramanlık şiirini Yeniden yazmak için harcayacağın kandır. Mısraların içinde en güzel ve derini Batıda “Niğbolu””, doğuda “Çaldıran”dır. (Yakarış 2) Mezarı olursa koy bir kaç çiçek, Babanın rüyası olunca gerçek. İstersen dünyada her şeyden el çek; Bayrağı, ırkını, dünü unutma! (Unutma)
  20. Dün ne olmuşsa, bugün de aynı şeyler oluyor; güneş altında yeni şeyler yok. “Tarih”i “tekerrür” diye târif ediyorlar Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? Mehmet Âkif Ersoy
  21. hasan17 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Atlasjet'in Isparta'da düşen uçağı, Türkiye'nin çok az bilinmeyen bir zenginliğini ortaya çıkardı. Uçakta bulunan Fizik Profesörü Engin Arık, dünyanın gözünün üzerinde olduğu, Türkiye içinde çok önemli olan 'toryum' projesi üzerinde çalışıyordu. Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mithat Uysal, çok değerli fizikçilerin cenaze töreninde yaptığı konuşmada komplo imasında bulundu. Uysal, "Komplo teorilerinde gerçeklik payı var. ASELSAN'da üç mühendis gencin başına gelen olay ve sonucu hepimiz biliyoruz. Onlar Türkiye için çalışan, önemli proje gerçekleştirmek üzere olan mühendislerdi. Kaybettiğimiz 6 bilimi insanı da Türkiye için önemli bir proje için çalışıyorlardı" diye konuştu. TÜRKİYE'NİN 120 TRİLYONLUK SERVETİ Peki Toryum nedir kaç kişi bilir ki? Ama toryum, geleceğin enerji kaynağı. Nükleer santrallerinin en temiz yakıtı. Çevreye zararı yok. Ülkemiz ise dünyanın toryum zengini... Ama "servetin üstünde oturuyoruz ama haberimiz yok". İşte Prof Engin Arık'ın 120 trilyon dolarlık servetimiz hakkında söyledikleri... Toryum... Tabiattaki 110 kadar elementten biri. Saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde olan toryum, geleceğin nükleer santrallerinde yakıt olarak kullanılacak. Konunun bizi ilgilendiren tarafı, araştırmalara göre dünya toryum rezervlerinin yarıdan fazlasının Türkiye'de olması. Türkiye'de Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören'in yanısıra Malatya ve Sivas'ta da toryum izine rastlandı. Anadolu'da toryumun çıktığı yerde ot bitmediği söylenir. SONSUZ ENERJİ KAYNAĞI 'Servetin üstünde oturuyoruz da haberimiz yok' hesabını yapan kişi, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Engin Arık. Türkiye'nin sayılı toryum uzmanlarından biri olan Prof. Arık, Türkiye'nin sahip olduğu düşünülen toryum rezervinin enerji üretimi açısından, 120 trilyon dolarlık petrole eşdeğer olduğunu söyledi. 120 trilyon dolar, ABD'nin 2001 yılı milli gelirinin 12 katına eşdeğer. Engin Arık, Türkiye için sonsuz bir enerji kaynağı anlamına gelen toryumun, Türkiye'ye bir servet kazandırabileceğine de dikkat çekiyor. Arık, "Türkiye'nin 2005'e kadar toryumlu nükleer santral araştırması için 40-50 milyon dolara ihtiyacı var" diyor. 2006-2010 yılları arasında deneme reaktörü kurulması için ise 1 milyar dolarlık bir yatırım gerektiğinde ısrarlı. 100 bin kişiye iş imkanı... TORYUM GERÇEKLERİ * Toryum, Türkiye'deki enerji sorununu tamamen çözecek bir element. Çünkü Türkiye kendine ebediyen yetecek bir toryum rezervine sahip. * Dünya toryum rezervi toplam bin 200 ton. Bunun 789 bin tonu Türkiye'de. * Toryumun, yeni tip enerji üretiminde kullanılması nedeniyle 21. yüzyılın en stratejik elementleri arasında kabul ediliyor. * Toryumun nükleer santrallarda uranyumun yerini alabileceği bundan yaklaşık 10 yıl önce kanıtlandı. * Toryumun kesinlikle patlama tehlikesi yok. Yani, Çernobil gibi bir felaketin tekrarlanması olası Toryum atıklarını radyoaktif olmayan elementlere dönüştürmek mümkün. Yani doğayla dost bir alternatif enerji kaynağı. * Dünyada toryumla çalışan bir nükleer santral henüz yok. Sadece bir takım prototipler var. Avrupa'nın, toryumla çalışan ilk prototip nükleer santralini 2005'te tamamlaması bekleniyor. * Protonun toryum çekirdeğiyle çarpıştırılması sonucu çok büyük enerji ortaya çıkar. Bu ısı enerjisi, elektrik enerjisine çevrilebileceği gibi büyük bir şehrin ısıtılmasında da kullanılabilir. (mynet haber)
  22. hasan17 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    buna herhalde özgür düşünce demokrasi gibi kavramlar diye açıklıyolar hani şu ab ni bize dayattığı biz milliyetçilikten bahsettiğimizz zaman ırkçı oluyoruz onlar bölücülükten,özgür düşünceden bahsettiği zaman demokrat(!) oluyorlar.. bu bişey değil 301. maddeyi kaldırdıklarında asıl düşüncelerini yazacaklar gerçi biz onların düşünceleri,fikriyatlarına çok iyi biliyoruz....
  23. hasan17 şurada cevap verdi: bradost başlık Güncel Konular
    peki yorum yapayım ozaman.. çeteler bahsetmişsin ülkemizde eğer bazıları iyi bişiy yapıyorsa onlar çeteci oluyor. gazeteler onun hakkında yazıp çiziyor özellikle doğan grubu... bu kişiler orhan pamuk gibi konuşmalr yapsaydı çeteci değil baştacı olurlardı.. sen büyük ihtamalle sedat pekerler ve abdullah çatlılardaan bahdsediyosun yaptıkları yanlışlar var bunları eleştirebilirsin ama bu çeteci dediğin kişiler zanmanında devlet adına çalşımış sonra bi köşeye atılmış kişilerdir asalanın yok edilmesinde kim vardı istanbuldaki yurtdışı bağlantılı kazanılan illagel paralar pkk ya gidiyordu kim vardı seinn çeteci mafya dediğin kişiler devlet bunları illagel yollarla kullanmış zamanı gelincede gazetelerde çeteci mafya olmuş..şimdi cvp olarak yazacaksın bu ülkenin polisi yok diyeceksin neden bunları kullanıyor diyeceksin bu konuda özel msj atabilirim sana....................... diğer eleştirilerinede cvp vermek istiyorum koalisyonu terk etmediler çünkü seçim yapalı çok kısa bir süre oldu eğer terk etselerdi bu sefer üzerine gidip bakın bunlar anlaşma yanlısı değil istikrar istemiyorlar deyip teşhir edeceklerdi suçlu ilan edip günah keçisi yapacaklardı.... .. demogoji demişsin ya ben sana meclis tutanaklarının resmi belgesini sunuyorum diyorum ki asılsın diye mecliste oy kullandılar sen hala yok bunlar demogoji onların işine gelmez oy kaybetmek istemezlerdi diyosun... pkk bitecek apo ******** ama eğer mhp biteceğini sanıyorsan yanılıyorsun.. içimizdeki milliyetçili ateşi devam edecek biz ve bizden sonraki nesillerede.. mhp nin kapatılması konusunun açılmasının sebebi belli yükselen milliyetçilikten rahatsız oluyorsunuz barzani ve dtap nin kapatılması konusunda yazdığınız yorumlarıda takip ediyorum bakıyorum ki hep bi rahatsızlık var bence boşuna rahatsız oluyorsunuz... bunun önüde geçilmez hepsinde yükselen milliyetçiliği göreceksin zaten doğrusuda bu değilmi ?
  24. hasan17 şurada cevap verdi: bradost başlık Güncel Konular
    yazık........... oy sebebleri bitecek demişsin
  25. hasan17 şurada cevap verdi: bradost başlık Güncel Konular
    ne kadar basit sizin için kendini bilmez bikaç kişi ırkçı ve faşist söylemlerde bulunuyor diye mhpli ve ordaki kişilerde aynı görüşte oluyor.. aponun asılması hakkında hala çamur atma politikası devam ediyor. bu konuda gerçeği bilmiyorsunuzve görmek istemiyorsunuz.. 18 nisan 1999 seçimlerinde üçlü kolisyon ortaklarından biride mhp dir. apo yakalanıp Türkiye getirildi idam cezasının kaldırılması ile ilgili kanun alt komisyondan geçirilip meclise getirildi mhp nin miletvekili sayısı 129 ve ret oyu kullanarak idam cezasının kalkmamasını yönünde oy kullandılar.. mecliste bulunnan diğer partiler ortak hareket ederek(dsp,anap,dyp,sp,ytp) idam cezası kalkması konusunda evet kullanarak idam cezası kaldırıldı. bunu ben uydurmuyorum meclis tutanaklarında ve kayıtlarında bu var...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.