Zıplanacak içerik

DELETERİOUS

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DELETERİOUS tarafından postalanan herşey

  1. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    coğrafya
  2. yok ya cyrano kan vermekle falan olmuyo, ki veriyorum ben zaten...69-74 arası gidip geliyo benim kilo, 73-74 iyi oluyo da 69-70 zayıf duruyo yaw...
  3. cavcavın oglu falansın heralde...çekememezlik yüzünden artık nasıl saldıracağınızı şaşırıyorsunuz...ayıp be...
  4. ya ben de istediğim yemeği yiyorum ama ciddi kilo problemim var...zayıfım...şöyle 3-4 kilo alsam hiç fena olmayacak...
  5. emily gitti mi yahu
  6. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    gürültü...
  7. bunu yapın ve ''burayı sen temizliyosun di mi '' diye dayak yiyin...
  8. Aşkı için ölen kadın... Bugün bir cenaze töreni var... Gencecik yaşında, daha 40'ında beyin kanserinden hayata veda eden araştırma görevlisi Ayperi Günan'ın cenazesi kalkacak bugün... Ölüm acıdır!.. Hele 40 yaşında gelen ölüm daha da acıdır... Sonunda daha yaşanmamış, bitirilmemiş, yarım kalmış bir hayat vardır... Oysa, ölünün evinde, iki gece önce, şaraplar içilmiştir... Evde matem havası değil, düğün havası esmiştir... Yukarıdaki düğün kutlanmıştır... Bir ölümün mateminden çok, yukarılardaki bir düğünün merasimi yapılmıştır... Bu nasıl şey böyle dediğinizi duyar gibiyim... Anlatayım... Bundan iki yıl önce, Ayperi'nin o sırada 44 yaşında olan gencecik kocası bir tatil dönüşü, vücudunda kızarıklıklar çıktığını görür... Üzerinde aşırı yorgunluk hali vardır... Hastaneye check-up'a giderler... Safradaki tümör, vücudu sarmış, beyne bile sıçramıştır... Doktorlar, hastayı yatırmadan kaldırırlar... 8 hafta ömür biçerler... 8 hafta sonra öleceğini söylerler... Onlar 1996'da evlenmişlerdir... Bu olay olduğunda 7 yıllık evlidirler... İkisi de taze aşk acısından çıkmışken, bir arkadaş toplantısında tanışmışlardır... Geçmiş aşkları küllenmediğinden, hemen aşık olamamışlardır... Önce birbirlerini sadece sevmişlerdir... Geçmiş aşk acılarını paylaşa paylaşa, birbirlerine yaslana yaslana aralarında müthiş bir aşk doğmuştur... Onlar evlenmeden önce değil, evlendikten sonra birbirlerine aşık olmuşlardır. Tam 7 yıl, en güzel yılbaşı partilerini onlar evlerinde vermişlerdir... Meşhur yılbaşı partilerine katılan arkadaşları, onları sadece ve sadece pazar günleri hazırladıkları krep esnasında, "Ne kadar süt koyalım" sorusu yüzünden tartıştıklarına şahit olmuşlardır... Onun dışında aşk acılarından doğan bu büyük aşkta 7 yıl hiçbir kavga hiçbir gürültü olmamıştır... Görenlere parmak ısırtan bir sevgi, birlikte yaşanan ve yaratılan güzellikler, birbirini tamamlayan hayatlar vardır ilişkilerinde... Engin Günan, Güney'deki yaz tatili dönüşü aldığı o haberin ertesinde 7 hafta sonra kanserden ölmüştür... Doktorların biçtiği 8 haftalık ömrü bile yaşayamadan, 7. haftada biricik aşkına elveda deyip sonsuzluğa uzanmıştır... Ne olduysa ondan sonra olmuştur... Tatilde beraber yüzdüğü, beraber dans ettiği ve seviştiği kocasını sadece 7 hafta sonra, sonsuzluğa uğurlayan Ayperi bir daha kendine gelememiştir... Her gün Allah'a yalvarmaya başlamıştır... - "Beni de aynı hastalıktan aynı zamanda al götür Allah'ım... Sevdiğimin yanına alıver Allah'ım..." 38 yaşında kocasını kaybeden Ayperi, neredeyse bitkisel hayata girmiş, hayati motivasyonlarını kaybetmiştir... Tek bir motivasyonu vardır... Ettiği duadır: "Beni de aynı hastalıktan götür Allah'ım... Sevdiğimin yanına alıver Allah'ım..." Bu yakarışlardan 2 yıl sonra, Ayperi baş dönmesinden doktora gitmiş ve yapılan muayenede, beyninde tümör çıkmıştır... Ayperi ameliyat edilmiş, ancak 3 ay sonra aynı tipteki tümörün beynin 5 yerinde birden çıktığı ve önlenemez hale geldiği tespit edilmiştir... Ve önceki gün Ayperi Hakkın rahmetine kavuşmuştur... 2 yıldır her gün sürdürdüğü haykırışları yukarılarda bir yerlerden mi duyulmuştur? Beyin o kadar istemiştir ki, kendi kendine mi gerçekleştirmiştir... Bilinmez... Ama Ayperi sadece 2 yıl sonra istediği gibi, istediği hastalıkla ölmüş ve kocasına kavuşmuştur... İnanılmayacak kadar sürrealist olay, inanılacak derecede realite olmuştur... Şimdi ölü evinde matem değil, düğün merasimi vardır... Onlar gökyüzünde bir yerlerde birlikte krep yapıyorlardır... Muhtemeldir ki krepe ne kadar süt koyacaklarını tartışıyorlardır... ( Reha Muhtar-Sabah, 22.12.2005 )
  9. Gâvur İzmir... Kürt'sen Kürt'sün, Laz'san Laz'sın, altsın üstsün falan derken... Dün şunu da öğrendik: İzmirli'ysen gâvursun... Peki nedir bu "Gâvur İzmir?" Önce oradan başlayalım... Çünkü bunların zannettiği gibi, Anadolu halkının İzmir'e yakıştırması değildir. Bizzat "Türk ve Müslüman İzmir halkı"nın kullandığı terimdir. İlk Çakabey aldı İzmir'i. Tekke'de öğretmezler... Aç bak ansiklopediyi, kimdir ilk "Türk" amirali? Ama belli ki Çakabey'den falan haberleri yok. Devam edelim... Çakabey hakkın rahmetine kavuşur, güzel İzmir, defalarca Hırıstiyan şövalyelerin arasında el değiştirir. Ama yok öyle yağma... Aydınoğlu Mehmet Bey gelir. Vuruşur, Kadifekale'yi alır, bayrağı diker. Medreseden görünmez... Kafayı uzat pencereden, o bayrağın torunudur, hâlâ orada dalgalanan... "Gâvur İzmir" lafı ilk kez o zaman kullanılır. Çünkü Kale'de Türkler yaşar, limanda Hırıstiyanlar... Bakarlar Kale'den aşağı bizimkiler, "burası Türk İzmir, orası gâvur İzmir" derler. Sonra Osmanlı... Güçlüyken durum iyidir... Ama Avrupa'nın kolunu bükmesi sonucu, İzmir'de yaşayan Hırıstiyanlar'a "ticaret imtiyazları" tanımak zorunda kalır Osmanlı. Bugün olduğu gibi... Hırıstiyanlar zenginleşir, Türkler fakirleşir... Gariban Türkler, zengin Hırıstiyan mahallelerine cigara dumanı üfleyerek, "Osmanlı'nın nimetlerinden biz değil, Gâvur İzmir faydalanıyor" derler efkârla... Burada, bir yanlışı daha düzeltelim... Hırıstiyan mahallelerinde, Fransız, İngiliz, Rum, İtalyan, Ermeni, Hollandalı, Alman yaşar. Yahudiler ise, Türkler'le iç içe, aynı mahallede... Çünkü, Yahudiler de, Türkler gibi garibandır, Osmanlı yönetiminde... Hiçbir İzmirli Müslüman Türk'ün, bugün bile, hiçbir Yahudi'ye "gâvur" dememe sebebi budur... Çünkü aslında "gâvur" kelimesi, bunların zannettiği gibi "din"i değil, "refah"ı temsil eder, o zamanlar. Ve, Dokuz Eylül... Allah'a şükür, hoş gelişler olur, İzmir kurtulur, "Gâvur İzmir" terimi ortadan kalkar. Gelelim zurnanın zırt dediği yere... Neden durup dururken İzmir'e "gâvur İzmir" demeye getirdi bunlar? Çünkü her yeri alıyorlar... İzmir'i bir türlü alamıyorlar. ( YILMAZ ÖZDİL- SABAH)
  10. kusura bakma arkadaşım ama ben inanmam böyle işe...bi gönülde iki sevgi bulunmaz...yeni gelene aşıksan, diğerine karşı duydugun vicdan azabıdır veya eldekinden de olma korkusu...
  11. yürümez kardeşim yürümez, aşk meşk hikaye bunlar, istediğin kadar yap yazılanları yine de yürümeeezz...
  12. kupayı bureziller alır gibi duruyo ama gönlüm almanlardan yana... http://en.quiz.fifaworldcup.yahoo.net/fifaquiz/ adresinde futbolseverler için bilgi yarışması düzenlenmiş...yahoo id istiyo, ha bi de ingilizce bilmek gerekiyo ilgilenenlere...
  13. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    elbruz ( ankarada gecen hafta gösterilerini izledim de...)
  14. DELETERİOUS şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Güncel Konular
    sadece medyayı suçlamak yetersiz oluyo...toplum meraklı dedikodulu, kavgalı, gürültülü programlara...insanların hayatlarını didik didik etmeyi pek bi seviyoruz biz...
  15. DELETERİOUS şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ana okulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'a tecavüz edip, yaklaşık 100 yerinden bıçaklayarak öldüren 4 küçük canavar seri katil çıktı. Daha önce çeşitli kereler hapse giren canavarlar, Ukraynalı 2 kadını da tecavüz ettikten sonra işkenceyle katletmişler. Canavarlar soymak istedikleri bir kişiyi de öldürmüşler. Ümraniye'de sokak ortasında zorla kaçırdıkları 20 yaşındaki ana okulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz ettikten sonra hunharca öldüren, annesi Hanım Yeşilyurt'u da bıçakla delik deşik eden canavar ruhlu 4 genç, ‘Seri katil’ çıktı. Kapkaç ve oto hırsızlığı suçlarından birçok kez yakalandıkları belirtilen S.D. (13), S.K. (17), İ.A. (16) ve İ.Ç. (16), Asayiş Şube Cinayet Bürosu'nda yapılan sorgularında daha önce karıştıkları olayları bir bir itiraf ettiler. Kapkaç yapmak isterken kendilerine direnen kimliği belirsiz genç bir kadını kaçırıp, Şile yakınlarında ormanlık arazide tecavüz ettikten sonra eşarpla boğup öldüren sanıkların, daha sonra da kafasını kestikleri bildirildi. Sorgularında karıştıkları olaylarla ilgili itiraflarda bulunan 4 sanık, açıklamalarıyla tecrübeli polisleri bile hayrete düşürdüler. 17 yaşındaki S.K. ile suç ortakları Ümraniye'de ormanlık alanda geçen yıl 15 Haziran'da tecavüz edildikten sonra işkence yapılan Ukrayna uyruklu 22 yaşındaki Nina Kharadzheva ile 18 yaşındaki Ganna Mıkhlına'yı da kendilerinin öldürdüğünü itiraf ettiler. Genç kadınları kafalarına birer kurşun sıkarak öldürdükten sonra üzerlerindeki paraları da aldıklarını söyledikleri bildirilen sanıkların, 23 Haziran 1997'de Ümraniye, Sanayi Mahallesi'nde soygun amacıyla durdurdukları Selim Güz ile iki arkadaşını kurşunladıklarını anlattılar. Soygunculara direnen Güz açılan ateş sonucu ölürken, arkadaşları İsmail Şengül ile Hasan Kara'nın da yaralandığı belirlendi. Daha önce de oto hırsızlığı ve kapkaçtan yakalanan sanıklardan İ.A.'nin 16.5 ay, S.K.'nin da 2.5 ay cezaevinde yattığı belirlendi. Sanıkların suç ortağı 16 yaşındaki A.A.'nın aranmasına devam edildiğini bildiren polis yetkilileri, S.D.'nin ağabeyleri Ahmet ve Sinan D.'nin hırsızlık ve kapkaç, İ.A.'nun ağabeyi Bülent A.'nun da kapkaç ve hırsızlıktan sabıkalı olduklarını bildirdi. S.D. ve ağabeyi Ahmet D.'nin 2 ay önce yine Ümraniye'de kapkaç yaparken yakalandığı öğrenildi... Sanıkların, Kartal, Cevizli'de iki hafta önce evine giderken kapkaççıların saldırısına uğrayan ve çantasını bırakmayınca perona düşerek feci şekilde can veren 25 yaşındaki Aysel Tabak'ın ölümüyle ilgili de sorgulandıkları öğrenildi. Çapraz sorguya alınan ve birbirleriyle görüştürülmeyen 4 sanığın Ümraniye, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Üsküdar bölgelerinde bugüne kadar birçok kapkaç olayının failleri oldukları belirtildi. Ümraniye'de meydana gelen ve kamuoyunda büyük tepki yaratan tecavüz vahşetinin 18 yaşından küçük 4 zanlısı 3 ayrı suçtan yargıç karşısına çıkacaklar. Zanlılar S.D. (13), S.K. (17), İ.A. (16) ve İ.Ç. (16), anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan, zorla ırza geçmekten, işkenceyle öldürmekten, annesi Hanım Yeşilyurt'u zorla kaçırmak, zorla tecavüz ve işkenceyle öldürmeye tam kalkışmaktan yargılanacaklar. Vahşetin 4 zanlısı, öğretmen Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan TCK 429 uyarınca 3-10 yıl, zorla ırzına geçmekten 416/1-2 uyarınca 12 yıl ağır hapis, canavarca his ve işkenceyle öldürmekten 450/3 uyarınca idam cezalarına çarptırılmaları istemiyle yargılanacaklar. 4 zanlı, anne Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan TCK 429'a göre 3-10 yıl, zorla ırzına geçmekten 12 yıl hapis ve canavarca his ve işkenceyle öldürmeye tam kalkışmaktan 450/3'e göre en az 20 yıl olmak üzere toplam 42 yıl ağır hapis cezası istemiyle yargılanacaklar. Vahşi tecavüz ve cinayetin 4 zanlısı için anne-kız Yeşilyurt'lara yönelik eylemleri nedeniyle TCK'nda yeralan 3 ayrı madde uyarınca istenen cezalar birer idam ve toplam 64'er yıl ağır hapis olarak belirlendi. Zanlıların yaşlarının üçünün 18'den, birinin 15'ten küçük olması cezaların infaz yönünü gündeme getiriyor. Bu durumda 15 yaşından küçük S.T. aynı suçlamalarla doğrudan Çocuk Mahkemesi'ne çıkarılacak. Diğer üç zanlı TCK 55/3 uyarınca yaşlarının 18 yaşından küçük olması gözönüne alınarak 1/3 indirimden yararlanacaklar. Zanlıların verilen mahkûmiyetin infazında 647 sayılı yasanın infazla ilgili maddesinde yeralan ve cezaların yarısının doğrudan yarıya indirilmesine gerekçe yapılan ‘İyi hal’’ indiriminden yararlanmaları beklenmiyor. Zanlılar idam cezası alsalar dahi bu cezanın uygulanmaması bir yana yaşların küçüklüğü nedeniyle 36 yıl hapis üzerinden ayrıca üçte bir indirime tabi tutulacaklar. İnfaz yasasında son değişiklik uyarınca zanlılar, verilen hapis cezasının her ayını 6 gün eksik yatacaklar. .......... ( hüriyetarşiv- 10 ekim 1998 ) Ümraniye'de anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz edip öldüren, annesi Hanım Yeşilyurt'u da tecavüz ederek ağır yaralayan hükümlüler hapisten çıkıyor.... Ümraniye'de anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz edip öldüren, annesi Hanım Yeşilyurt'u da tecavüz ederek ağır yaralayan 4 hükümlüden 3'ü 24 Aralık, biri de 7 Mart günü hapisten çıkıyor İstanbul Ümraniye'de 8 yıl önce, yuva öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz ederek öldürmek, annesi Hanım Yeşilyurt'u da yine tecavüz ederek ağır yaralamak suçundan yargılanan 4 kişiden üçü 24 Aralık, biri de 7 Mart günü özgürlüğüne kavuşuyor. 1998'de İstanbul Ümraniye'de, genç bir kızla annesine uygulanan bu vahşet, Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar İsmail Ayvacıoğlu ile Savaş Tüblek'i 75 yıl 8'er ay, Serdar Kaçmaz'ı 78 yıl 8 ay, İsmail Çolak'ı da 61 yıl 8 ay ağır hapse çarptırmıştı. Mahkeme sanıkların cezasının infazının 36 yıl üzerinden yapılacağı hükmüne vardı. Mahkeme, yeni TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından bu yasanın lehe olan hükümlerini uygulayarak, 4 hükümlünün cezalarında indirim yapılabileceği için 'mağduriyetlerine mahal verilmemesi' amacıyla serbest bırakılmalarına karar verdi ve hükümlüler serbest kaldı. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ise bir üst mahkemeye itiraz edip tutuklanmalarını talep etti. Mahkeme, tahliye kararını bozarak hükümlülerin cezasının infazının devamına karar verdi ve 4 hükümlü yeniden cezaevine kondu. Yeni TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından yeniden yargılanmaya başlayan 4 kişinin ilk duruşmasında, eski infazların uygulanması kararlaştırıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya, Serdar Kaçmaz ile Savaş Tüblek katıldı. İsmail Çolak ile İsmail Ayvacıoğlu duruşmaya gelmedi. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, yeni TCK'nın cinayet, yaralama ve tecavüz suçlarına eski TCK'dan daha ağır ve fazla cezalar getirdiğini belirterek, sanıkların eski infazlarının uygulanmasını istedi. Mahkeme, eski yasa lehe olduğu için sanıkların infazlarının devamına karar verdi. Buna göre, Savaş Tüblek ve İsmail Çolak ile İsmail Ayvacıoğlu 24 Aralık 2005'te, Serdar Kaçmaz ise 7 Mart 2007'de cezaevinden çıkacak...........(aktifhaber.com) ne kadar güzel işleyen bir ceza sistemimiz var değil mi...
  16. doktora ne kızıyosun kardeşim, dikiş atıp pansuman yapmak saglık memurunun işi...ama ben şu mideye dikiş atılması olayını anlamadım...
  17. HOŞŞŞŞTT.....
  18. QUEEN- killer Queen
  19. az sonra gidip yatacam ve yaklaşık 1 hafta buralardan uzak kalacam...kendinize iyi bakın forum milletinin insanları...
  20. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    arkadaşlık...
  21. bir cm sever olarak rulete çiçeğini ben vereyim...
  22. stv nin aldıgı ödülü yeni duydum, hiç bir fikrim yok...objektiflik konusunda ise; stv nin fethullah gülen, cemaat ve cemaat okulları hakkında tarafsız bir yayın yapmasını beklemek...........
  23. ben de çıkıyorum o zaman...hadi herkese iyi akşamlar...
  24. gitmeeeeeeeeee....
  25. güncel olan ne varsa tartışılır, bundan niye rahatsız olunuyo anlamıyorum...ayrıca stv nin objektif yayın yapabileceğini düşünen var mı ?? ha bi de hoşgeldin...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.