Zıplanacak içerik

DELETERİOUS

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DELETERİOUS tarafından postalanan herşey

  1. ben mi yanlış hatırlıyoruuum, yoksa bu film bayagı eski bi film mi...ama güzel filmdi...
  2. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    mutluluk
  3. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    sağlık
  4. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    ntv- banu güven
  5. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    şahan
  6. açıkcası ben de başörtüsü yasagının laiklikle çok fazla bi alakasını göremiyorum...zorbalıktan öte bişey değil bu yasak...
  7. abicim bırakın işkembe, tuzlama nası içiyonuz yaaa, zaten hastayım, iyice kötü oluyorum...hele işkembenin o acaip kokusu yok mu...neyse siz seviyosanız afiyet olsun...
  8. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    zekeriya beyaz...
  9. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    maymun...
  10. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    özhan canaydın (gs başkanı)
  11. uzunların en kısası daha uzundur...15 kişi olsaydı yani tek sayı, bi kişi tam arada kalırdı, uzunların en kısası ve kısaların en uzunu olarak....
  12. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    trinity
  13. DELETERİOUS şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Siz beni hâlâ anlayamadınız. Ve anlamayacaksınız çağlarca da... Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz. Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz. Mustafa Kemal'i anlamak bu değil, Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil. Bana, muştular getirin bir daha uygar uluslara eşit yeni buluşlardan... Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı? Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı? Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız; laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil. Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar.. Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar... Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü.. Görüyorum ki, hâlâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş, birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken. Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen? Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla. Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla. Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter! Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil, Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil... Halim Yağcıoğlu
  14. DELETERİOUS şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    baş belası...
  15. DELETERİOUS şurada cevap verdi: di-lara başlık Şiir Forumu
    Aglamak Için Gözden Yas mi Akmali? . Aglamak için gözden yas mi akmali? Dudaklar gülerken, insan aglayamaz mi? Sevmek için güzele mi bakmali? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi baglayamaz mi? Hasret; özlenenden uzak mi kalmaktir? Özlenen yakindayken hicran duyulamaz mi? Hirsizlik; para, malmi çalmaktir? Saadet çalmak, hirsizlik olamaz mi? Solmasi için gülü dalindan mi koparmali? Pembe bir gonca iken gül dalinda solmaz mi? Öldürmek için silah, hançer mi olmali? Saçlar bag, gözler silah, gülüs, kursun olamaz mi? . Victor Hugo
  16. ufak tefek tartışmalar problem değil ama kalp bir kez kırıldı mı onarmak imkansız...sen tamir ettiğini zannedersin, ama mutlaka sızı devam eder...bu duvarda ki çatlağın üzerine sıva yapmaya benzer..sen tamam dersin ama belli bi zaman sonra tekrar çatlar...
  17. yaklaşık 12 sene önce orta 2 de aynı sınıfa düştüğümüzde farketmiştim O'nu...kızıla çalan saçları ela gözleri...o gözlere bakarak senelerce aynı yerde kalabileceğimi düşünürdüm...ve bir gün yaşadıgım ortamın önüme çektiği setlerden kurtulup ona kavuşmayı..ama hayat öylesine kurallar koyuyor ki önünüze, istediklerinizi yapma şansınız sıfır oluyor...lise bittikten sonra 2 defa gördüm O'nu..en son 4 sene önce...şimdi nerde ne yapıyor...her neyse...
  18. schalke maçına yaptık bi tahmin, elimizde patladı...isviçreye bişey demeyim, sadece temennim umarım geçeriz...
  19. tetrapleji, vucüt fonksiyonlarının tamamen ölmüş olması demek değil, her iki kol ve bacağın felçli olması durumudur...tetrapleji durumundaki hasta konuşur, yer, içer,güler vs. yani armanın dediği vücudun ölüp beynin yaşaması gibi bi durum değil...hoş, açıkçası ben hala armanın neyi kastettiğini anlamış değilim...
  20. ben de talibim o paraya...
  21. bunu biraz açar mısın?
  22. DELETERİOUS şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    Zaman yine geceye, yokluğunun en ağır vurduğu saatlere doğru ilerliyor. Hayalin olanca netliğiyle sahnedeki yerini alıyor. Her zamanki gibi çok güzelsin. Başkalaşıyorum. Teslim oluyorum sana bir kez daha. Seçeneğim yok aslında; ama olsaydı, böyle bir kaçışı bir an için düşünmeyi bile sana ihanet sayardım. Seninleyim yine, sen oldum. Başkalaştıkça aslıma döndüm... Sana döndüm, kendim oldum. Yokluğun en ileri boyutuyla tenime iyice sokuluyor, böyle bir yangında varlığını bütün güzelliğiyle duyumsuyorum. Her gece binlerce kez yinelenen bu sahnelerde yokluğun ne kadar yakıcıysa varlığın onunla yarışan bir serinlik oluyor yüzümde. Amansız bir çatışmanın ortasında nasıl korumasızım. (Seninleyim ve korumasızım, yalnızım... Ne müthiş bir çelişkidir bu!) Gözlerimi kapatıyorum. Artık susma vaktidir. Bir yoksun, bir varsın; ama en çok yoksun. Başım dönüyor. Sevgili(m) ! Ömrümün varı! Ey hayal! Seni seviyorum. Cezmi Ersöz
  23. DELETERİOUS şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    Sevgiliye cevap... Öyle garip bir durumdayım ben de...Seninle yaşadığım aşkın değil, sensiz yaşadığım aşkın büyüklüğünden korkarken bile seninle yaşanacaklara hazır olmam korkutuyor beni...Şimdi zaman ayrılığımızın değil; 'kavuşmalıyız' diyorsun ya, kavuşmamızın vuslat dolu beklentisi...Yüreğim yılların yükünü taşısa da küçük odacıklarında, gurbetin perçinlenmiş ellerine bırakmam; bırakma! Sensiz geçen günler acı vermekten çok öte...Senin varlığın, acılarımın en büyük düşmanları halbuki...Senin içine ve odana yansıyanlardan çok daha az benim içime yansıyanlar...Benim içime sadece sen yansıyorsun. Ne gece, ne gündüz ama her an...Mazinin vuslatına 'dur' demeyeceğim senin gibi. 'Durma! Şimdi bir tek senden korkmuyorum geçmişin acı tuvalleri...' 'Biz, bilmediğimiz bir yazgının yenilmiş insanlarıyız' demeyeceğim sana. Ama hoyrat bir zamanın hükümlüleri de değiliz. Biz, zamana rağmen, yollara rağmen dünyanın belki de en özgürleriyiz...Bir tek nerde haklısın biliyor musun kahve gözlüm...Seni anlatmaya yetmez dilim...Seni seviyorum...Senin beni ne kadar sevdiğini bilmediğim gibi; sen de bilemezsin...Seni seviyorum... Uçurumdan ben de düştüm. Hem de defalarca...Yüreğimde garip bir sızı vardı sonraları...Biz, sevgiden değil, sevgiliden ayrılmıştık herşeye rağmen. Ama bir garip sızı vardı. Aşkı bilmeyenlere inat, aşkı bilenlerin yüreğinde herkese ve herşeye rağmen aşk vardı... Başka bir dünyada yaşıyoruz seninle. Kimsenin bilmediği bir dünyada...Sadece ikimiz varız. Soyut gerçekler var aklımızı meşgul eden durmaksızın...Kaybetmediğimiz, kaybedemediğimiz aşklar var sonra. Sen varsın, ben varım...Herşeye ve herkese rağmen birbirimizi anlamaya devam edelim... Sana 'Güneş görebildiğin sürece vardır' dediğim zaman ilk kez, ne kadar sevinmiş, ne kadar anlamlı bulmuştun yüreğimden kopup gelen sözlerimi. Şimdi yine sana söylüyorum. Uçurumlardan aşağı düşerken, ağaçların gövdelerinden akan reçineleri de almayı unutma. Tekrar düşeceğiz. Sonra tekrar ve tekrar...Ama senin de dediğin gibi; asla vazgeçmeyecek aşkı bilen yürekler...Asla vazgeçmeyeceğiz... 'İşte öyle birşey..' Yazacak birşey bulamıyorum ya bazen. Bunu kullanabilirim artık. 'Seni çok şeyden çok seviyorum' un da telif hakkı bana ait ne de olsa...Artık söyleyebileceğim birşeyler var galiba... O yüzden heyecanlanıyorum sık sık. Birisi ya da birşeyler yüreğimi sıkıştırıyor. Ama ben aksine daha önce hiç hissetmediğim kadar rahatlamış hissediyorum kendimi. 'Hayat bir yoldur' derler. Hayat onlarca yoldur aslında. Ve ben onlardan birinde hiçbir engel tanımadan, hiçbir engelle karşılaşmadan yürüyorum şimdi... O yüzden sabahları uyandığımda gelecek bir 'günaydın'ı, geceleri uyumadan önce bağışlanacak bir 'iyi geceler'i bekliyor ve hatta özlüyorum. Birileri var düşümde. Çocukların hayal gücü kadar güçlü olduğu bir zamandan geliyor benim de hayal gücüm. Yıldızlara sığdıramıyorum seni bazen, gökyüzüne sığdıramıyorum... O yüzden elim bir telefona, gözüm bir fotoğrafa takılıyor. Geçmişi anımsamak, geçmişi unutmak kadar zor ya kimi zaman; artık geçmişi anımsamak, yağmur olup kaderimi filizlendirdiğin avuçlarımda bir gurur nişanı her zaman... O yüzden seviyorum seni kahve gözlüm. Yalnız kuru kalabalıkta değil, dünyada bir tek sen kalsan da yalnız değilsin...Yeri geldiğinde karanlıklardan kurtulamayan ruhuma sesleniyorum şimdi seninle: Karşımdaki insanın hüzünlerinden, yaşanmışlardan bihaber mantık abidesi misali yaklaşımları hep ağır gelmiştir bana. Sadece sevinçler değil, gözyaşları da paylaşılır. O yüzden anlıyor musun...? İşte öyle birşey... Seni çok şeyden çok seviyorum... Bu da aşkın kanunu...
  24. işte gerçekleri görebilen bir galatasaraylı...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.