Zıplanacak içerik

arman

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

arman tarafından postalanan herşey

  1. KORUNMUŞ TAVAN Kuran'da Allah, gökyüzünün son derece önemli bir özelliğine şöyle dikkat çeker: Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32) Ayette belirtilen gökyüzünün bu özelliği, 20. yüzyıldaki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Dünya'yı çepeçevre kuşatan atmosfer, canlılığın devamı için son derece hayati işlevleri yerine getirir. Dünya'ya doğru yaklaşan irili ufaklı pek çok gök taşını eriterek yok eder ve bunların yeryüzüne düşerek canlılara büyük zararlar vermesini engeller. Atmosfer, bunun yanı sıra, uzaydan gelen ve canlılar için zararlı olan ışınları da filtre eder. Atmosferin bu özelliğinin en çarpıcı yönü, atmosferin sadece zararsız orandaki ışınları, yani görünür ışık, kızıl ötesi ışınlar ve radyo dalgalarını geçirmesidir. Bunların tümü yaşam için gerekli ışınlardır. Örneğin atmosfer tarafından belirli oranda geçmesine izin verilen ultraviyole ışınları, bitkilerin fotosentez yapmaları ve dolayısıyla tüm canlıların hayatta kalmaları açısından büyük önem taşır. Güneş tarafından yayılan şiddetli ultraviyole ışınlarının büyük bölümü, atmosferin ozon tabakasında süzülür ve Dünya yüzeyine yaşam için gerekli olan az bir kısmı ulaşır. Atmosferin koruyucu özelliği bunlarla da kalmaz. Dünya, uzayın ortalama eksi 270 C derecelik dondurucu soğuğundan yine atmosfer sayesinde korunur. Dünya'yı zararlı etkilerden koruyan, yalnızca atmosfer değildir. Atmosferin yanı sıra "Van Allen Kuşakları" denilen ve Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanan bir tabaka da, gezegenimize gelen zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür. Güneş'ten ve diğer yıldızlardan sürekli olarak yayılan bu ışınlar, insanlar için öldürücü etkiye sahiptir. Özellikle Güneş'te sık sık meydana gelen ve "parlama" adı verilen enerji patlamaları, Van Allen Kuşakları olmasa, Dünya'daki tüm yaşamı yok edebilecek güçtedir. Dünya'nın manyetik alanının oluşturduğu manyetosfer tabakası, yeryüzünü gök taşlarından, zararlı kozmik ışın ve parçacıklardan koruyan bir kalkan gibidir. Yandaki resimde Van Allen Kuşakları adı da verilen bu manyetosfer tabakası görülmektedir. Dünya'nın on binlerce kilometre uzağındaki bu kuşaklar, yeryüzündeki canlıları uzaydan gelebilecek öldürücü enerjiden korumaktadır. Tüm bu bilimsel bulgular, Dünya'nın özel bir şekilde korunduğunu kanıtlamaktadır. Önemli olan, bu korunmanın "gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık" ayetiyle 1400 sene önce Kuran'da haber verilmiş olmasıdır. Van Allen Kuşakları'nın yaşamımız açısından önemini Dr. Hugh Ross şöyle anlatmaktadır: Dünya, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler arasında en yüksek yoğunluğa sahiptir. Bu geniş nikel-demir çekirdeği büyük bir manyetik alandan sorumludur. Bu manyetik alan Van Allen radyasyon koruyucu tabakasını meydana getirir. Bu tabaka yeryüzünü radyasyon bombardımanından korur. Eğer bu koruyucu tabaka olmasaydı, Dünya'da hayat mümkün olmazdı. Manyetik alanı olan ve kayalık bölgelerden oluşan diğer tek gezegen Merkür'dür. Fakat bu manyetik alanın gücü Dünya'nınkinden 100 kat daha azdır. Van-Allen radyasyon koruyucu tabakası Dünya'ya özeldir.21 Geçtiğimiz yıllarda tespit edilen bir parlamada açığa çıkan enerjinin, Hiroşima'ya atılanın benzeri 100 milyar atom bombasına eş değer olduğu hesaplanmıştır. Parlamadan 58 saat sonra pusulaların ibrelerinde aşırı hareketler gözlenmiş, Dünya atmosferinin 250 km üstünde sıcaklık sıçrama yapıp 2.500 0C'ye yükselmiştir. Kısacası, Dünya'nın üzerinde, kendisini sarıp kuşatan ve dış tehlikelere karşı koruyan mükemmel bir sistem işler. İşte Dünya'yı çevreleyen gökyüzünün bu koruyucu kalkan özelliğini, Allah bizlere yüzyıllar öncesinden Kuran'da bildirmiştir.
  2. İkide bir avatarını değiştirişini..
  3. Sen bu forumun en dikkatli yazarlarındansın..
  4. ATMOSFERİN KATMANLARI Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir: Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29) Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi, 11-12) Dünya, yaşam için gerekli olan özelliklerin tümüne sahiptir. Bunlardan bir tanesi de canlıları koruyan özel bir kalkan görevini yerine getiren atmosferdir. Bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. Atmosfer aynen ayette bildirildiği gibi, tam yedi temel katmandan oluşmaktadır. Bu, elbette ki Kuran'ın mucizelerinden biridir. Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir.19 Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.20 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır: 1- Troposfer 2- Stratosfer 3- Mezosfer 4- Termosfer 5- Ekzosfer 6- İyonosfer 7- Manyetosfer Bu konuyla ilgili bir diğer mucizevi yön ise Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göğe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiği belirtilmektedir. İleriki bölümlerde daha detaylı inceleyeceğimiz gibi, yukarıda saydığımız tabakaların her birinin insanların ve yeryüzündeki tüm canlıların yararı açısından çok hayati görevleri vardır. Yağmurların oluşmasından zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından göktaşlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir işlevi bulunmaktadır. Aşağıdaki ayetler ise bize atmosferin 7 katmanının görünümü ile ilgili bilgi vermektedir: "Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15) O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır... (Mülk Suresi, 3) Bu ayetlerde Türkçeye "uyum" olarak çevrilen Arapça "tibakan" kelimesi, aynı zamanda "tabaka, bir şeyin uygun olan kapağı ve örtüsü" anlamlarına da gelir ki, üst katın alt kata uygunluğunu vurgular. Kelimenin çoğul kullanımında ise "tabaka tabaka" anlamı kazanmaktadır. Ayette tarif edilen tabaka tabaka halindeki gök, kuşkusuz atmosferi en mükemmel şekilde ifade eden açıklamalardır. 20. yüzyıl teknolojisi olmadan tespit edilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 yüzyıl önce indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmesi ise elbette ki çok büyük bir mucizedir.
  5. Daha kötüsü olmasın da..
  6. he hee.. Öle tabii.. ( şşş bırak dokunma he de geç )
  7. Valla devam Ya erduşum senin otobüs firman filan mı var ? Bak reklam yapacaksan sıkılma yap ..
  8. Giriş kartın var mı ? Yok mu ? Neyse hadi geç .. Ama çaktırma Made in Turkeye yakalanmadan... Hoşgeldin.
  9. Aferim sana Erdoğan ... İşte böyle ol her zaman .. Koptum artık ya
  10. Dansözlüğe meraklı arkadaşı kendi mantığıyla yanlız bırakaraktan kaldığımız yerden devam.. DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor... (Zümer Suresi, 5) Kuran'ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler oldukça dikkat çekicidir. Üstteki ayette "sarıp örter" olarak tercüme edilen Arapça kelime "yukevviru"dir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. (Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılır.) Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünya'nın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da Dünya'nın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir. Unutmamak gerekir ki, o dönemdeki astronomi anlayışında Dünya daha farklı algılanıyordu. O dönemde Dünya'nın düz bir satıh olduğu düşünülüyordu ve tüm bilimsel hesap ve açıklamalar da buna göre yapılıyordu. Ancak Kuran Allah'ın sözü olduğu için, evreni tarif ederken olabilecek en tanımlayıcı kelimeler kullanılmıştır. Kuran ayetlerinde ise bize henüz yakın yüzyılda öğrendiğimiz bu bilgileri 1400 sene öncesinden haber verilmektedir.
  11. Zekeriya Beyazın karikatürü gibisin erduş.. Slogan atmadan konuşmasını beceremezmisin ?
  12. Dünya görüşlerimiz ne kadar uyuşmasada kesinlikle saygı duyduğum bir insan.
  13. Tekrar eskisi gibi foruma katılımını arttırmasını sevdim
  14. Ve işte yam yumun bir türlü anlamadığı nokta.. Kendi ate mantığına göre matematik işlemi yapıyor Allahın verdiği zamana .. Hicri ve Miladi diye bir kavram duydun mu hiç
  15. 950 Çok mu zordu .. ( bak şimdi nasıl geliyor soru )
  16. Senin için daha az konuşmanı sağlamak isterdim..
  17. arman şurada cevap verdi: kusadali_emix başlık Havadan Sudan Konular
    E ne yapayım Madenim bazen ukalalık doğruyu söylemekle de oluyor ..
  18. Bi araba alırdım sana ya da bir uçak kafana göre istediğin yerleri gezesin diye ..
  19. arman şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Alın ya eriğinizde kirazınızı da .. Hasta ettiniz beni şu kış vakti yaz meyvalarını bulucam diye.. Hey güzel Allahım şu cafeme bi normal müşteri uğramaz mı ? Nedir benim bunlardan çektiğim..
  20. Saltocu Arman Paşa ve Çariçe Yağmurina.. 3. Sayman odasında huzursuz, bir ileri bir geri dolaşmaktadır. Öfkesi Rus çarı Deli Golgiye dir. Rusya yapılan son antlaşmaya uymamış , yine Kırım hanlığına saldırmış ve bu arada Türkish- Media imparatorluğuna dişini göstermiştir. 3. Sayman artık bu işe nihai bir sonuç getirmeye karar vermiştir. Hemen bir ordu hazırlanılmasını emreder. Ordunun başına da dönemin ünlü sadrazamlarından ‘’ Saltocu Arman Paşa’’ yı atar. Saltocu Arman Paşa iyi olmasına iyi bir paşadır ama biraz çorapları kokmakta biraz da karı kıza olan düşkünlüğünden dolayı zaaflar vermektedir. Çapkınlıkları sırasında eşine yakalanmamak için çevirdiği numaralar yüzünden kahve arkadaşları tarafından kendisine ‘’ Saltocu ‘’ lakabı verilmiştir. Saltocu emrindeki 120.000 kişilik ordusuyla Rusya sınırına doğru hareket eder. İki ordu 1717 yılında prut nehrinin batısında karşı karşıya gelirler. Savaş sonucunda Ruslar büyük bir yenilgiye uğrarlar. Prut bataklığına sıkıştırılan Rusyanın tek ordusunu yok etmek ve belki de Rusya yı tarih sayfasından silmek artık an meselesidir. Fakat sahneye güzelliği ve kurnazlığıyla ünlü dillere destan Çariçe Yağmurina namı diğer Gece Yağmuru çıkar. Çar Deli Golgi son çare olarak bir yığın hediye ve rüşvetle beraber karısı Çariçe Yağmurinayı Saltocu Arman paşanın otağına göndermiştir. İşte bundan sonra olanları maalesef bazı kötü niyetli tarihçilerimiz saptırmışlardır. Çadırda Çariçe ve Saltocu arasında hiçbir cinsi münasebet olmadığı halde sanki olmuş gibi lanse ettirmişlerdir tarih sayfalarına.. Her ne kadar Saltocu Arman paşa çapkın bir adam olsada delikanlılığa aykırı bişi yapmamıştır. ‘’ Evli kadınlarla işim olmaz aga ‘’ sözü de zaten Arman paşaya aittir. Saltocu Arman paşa çadırında bulunduğu sürece misafirine hürmette kusur etmemiş hatta elleriyle Çariçeye çiğ köfte yedirmiş ve bir iki kez de Çariçeyi mıncıklamış ama valla billa bişi yapmamıştır. Sonuçta barış antlaşması imzalanmış ve belki de Rusya tarih sayfasından silinmekten son anda kurtulmuştur.
  21. arman şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Sen apayrı bişisin zaten Golgicim.. Bu arada Goldberg avatarına bayıldım.. Müthiş olmuş.
  22. arman şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    silikler : Bunlar foruma üye oldukları halde ayda 1 ya da 2 kez ya ileti atarlar ya atmazlar.. Kimse onların farkında olmaz.. hayaletler : Sıkça online listesinde görülürler ancak hiç ileti yazdıkları vuku bulunmaz.. sempatikler : Bu arkadaşlar forumda hemen her kes tarafından sevilir ve hemen her yere gülücük smileyleri dolu iletileriyle yazarlar.. Daha çok oyun topiclerinde rastlayabilirsiniz. liderler : Forum ortamlarını yönlendiren tiplerdir... Çok fazla ön planda olduklarından sevenleride sevmeyenleride bulunur.. kopyacılar : liderleri çekemeyen tavırları ve ondan bundan esinlenme kopya topicleriyle tanınırlar.. Üretkenliğe yatkın olmamalarına rağmen sanki üretkenmiş gibi davranmaya çalışırlar.. Genelde yeteneksiz olurlar. Ayrıca birden fazla nikleride bulunur. vur kaçcılar : Bu tipler de ciddi konularda anlık sert iletileriyle tanınırlar.. Ortalığı alevlendirecek bişiler yazıp heme gözden kaybolurlar.. Gözbebekleri : Bayan arkadaşlardan oluşan bir gruptur.. Bulundukları forumlara cazibeleri ve sevimlilikleriyle renk katarlar.. Hiç kimseyi kırmamaya ve herkesle iyi anlaşmaya özen gösterirler.
  23. Çok mantıklı ve zekice bir cevap verdin Bedircan.. Tek kelimeyle bravo..
  24. AY YILININ HESAPLANMASI Güneş'i bir aydınlık, Ay'ı bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklamaktadır. (Yunus Suresi, 5) Ay'a gelince, Biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner). (Yasin Suresi, 39) Yukarıdaki ilk ayette Allah, Ay'ın insanlar için yıl hesabının yapılmasında bir ölçü olacağını açıkça bildirmiştir. Ayrıca bu hesapların, Ay'ın yörüngesinde dönüşü sırasında alacağı konumlara göre yapılacağına da dikkat çekilmiştir. Dünya-Ay ve Dünya-Güneş doğrultuları arasındaki açı sürekli olarak değiştiğinden, biz Ay'ı çeşitli zamanlarda değişik şekillerde görürüz. Ayrıca Ay'ı görebilmemiz, Ay'ın Güneş'ten aldığı ışığı yansıtması ile mümkün olduğundan, Ay'ın Güneş tarafından aydınlatılan yüzü, Dünya'daki gözlemciye göre sürekli şekil değiştirir. İşte bu değişimler göz önünde bulundurularak birtakım hesaplamalar yapılır ki, bu da insanlar için yıl hesabını mümkün kılar. Eskiden 1 ay, insanlar tarafından iki dolunay arasındaki zaman veya Ay'ın Dünya etrafında döndüğü zaman olarak hesaplanırdı. Buna göre 1 ay, 29 gün 12 saat ve 44 dakikaya eşitti. Buna "Kameri ay" denir. 12 Kameri ay ise Rumi takvime göre 1 yıl eder. Ancak Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünü tamamlamasını 1 yıl olarak kabul ettiğimiz Miladi takvim ile Rumi takvim arasında her yıl 11 günlük bir fark oluşur. Nitekim Kehf Suresi'nin 25. ayetinde de bu farka şöyle dikkat çekilmiştir: Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar. (Kehf Suresi, 25) Ayette geçen zamanı şöyle açıklamak mümkündür: 300 yıl x 11 gün (her yıl için oluşan fark) = 3.300 gündür. 1 Güneş yılının 365 gün 5 saat 48 dakika ve 45.5 saniyeden oluştuğu dikkate alınırsa, 3.300 gün/365.24 gün = 9 yıl'dır. Diğer bir deyişle Miladi takvime göre 300 yıl, Rumi takvime göre 300+9 yıldır. Görüldüğü gibi ayette ince hesaplara dayanan bu 9 yıllık farka dikkat çekilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir) Kuşkusuz Kuran'da böyle bir bilgiye dikkat çekilmesi Kuran'ın bilimsel mucizelerinden biridir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.