kralx

Mükemmel.. Mükemmel değil dersen daha mükemmelini yapmalısın yada düşünmelisin.. Tabiki bunu düşünürken hazıra konar gibi yapılmışın üzerine değil.. Eğer bunu başarabiliyorsan er sözünde haklısın.. Bilinçli oluşumun devamı.. Evet aynı şey değildir, nohut'un filizlenmesi daha zor ve karmaşıktır.. Ama nohut'un filizlenmesine sadece bakarsak basit zannederiz.. İçine gir, ilerle, olayları izle.. Motordan daha karmaşık olduğunu göreceksin.. Tasarımcınında bir tasarımcısı olduğu konusu zaten Allah'ın teklik sıfatının tecellisidir.. Allah'ın tasarımcısı yoktur tek ve var olan ancak o dur.. Zaten hayret, kudret ve büyüklük bu sırda gizlidir.. Saygılar..

Sen tanımıyorsun ben tanoyorum.. Mesela..? Demekki bilinçi oluşumu kabul ediyorsun ne güzel.

Oh ne ala evrimi evir çevir istediğin gibi açıkla.. Bakıyorumda evrimin değişmeyen hiç bir yeri kalmamış sadece ismi kalmış.. Artık isminide tasarım diye değiştirinde olsun bitsin.. Saygılar..

Evet fiziki açıklaması bu ve zaten bende bu mükemel dengeden bahsediyorum.. Siz istediğiniz kadar bu hareket bilinçsiz maddelerin kendi hesabıdır planıdır deyin.. Bu dengeyi yaratan ancak ve ancak Allahtır.. Öyle şeylere takılma boşver.. Aslında "Akıl almaz" cümlesini şöylede açabilirim.. Kimi akıl var bu yüksek hızları ve bu hızlara rağmen ortadaki mükemmel dengeyi kendi kendine oluştu zanneder.. Kimileride bunun mutlaka hesaplı yapılması gereken bir şey olduğuna emindir, tıpkı bir motor gibi.. Bilirsi motorun kendi kendine oluşması imkansızdır, bir aklın bunu yapması gerekir... Kainattaki düzen bir motordan daha zor, daha karmaşık ve daha hassas olduğuna göre demekki sadece akla değil çok büyük bir akla ihtiyaç vardır.. Saygılar..

Sayın Brain ve tarafsız sizlere bilimsle bir makaleden alıntı yapmıştım, artık iş öyle bir hal aldıki bilimsel çalışmalarda sizler için önemsenmez oldu, illaki reddtmeliyiz anlayışı içinde her yazılanı bir şekilde reddetmeye çalışıyorsunuz.. Ama bu tutumunuz ger.çeği değiştiröez.. O dönemde bu bilinebilir diyorsnuz. Oysa bırakın o dönemi daha çok yakın bir zamana kadar dahi bunlar bilinmiyordu. Modern tıp sayesinde bunlar bilinir oldu.. Hiç mi hamile ölmedi diyorsunuz.. Evet hamileler öldü peki hadi bu ölen hamile kadıdının rahminden bu üç karanlık evreyi bulun.. Bakın birde etten sonra kemiğin oluştuğunu yazmışsınız.. Bu olanaksızdır. Et oluşacak içine kemik sokacaksınız der gibi bir şey, iyide bu şiş kebap işi değilki, hadi şiş kebap yapsak sokarsın şişi etin içine.. Arkadaşar ilk önce kıkırdak doku oluşur bu kıkırdak doku sertleşir ve bu sertleşen kemiğin üzerinde et ve kas oluşumu oluşmaya devam eder.. Tabiki bu yavaş ve aşama aşama olur.. İlk önce kemik oluşur derken bir kol kemiği komple oluşur ve üzerinde et oluşumu devam eder demiyorum.. O kol kemiğinin oluşmasıda dipten sona doğru aşama aşamadır.. Bu konu hakkındaki yukarda verdiğim bilimsel makale alıntısnı iyi inceleyin.. Saygılar..

Tabiki senden alkış beklemiyorum Brain.. Bahsedilen dönemdeki bilim ne kadar sığ düzeydeydi bunu herkes biliyor.. Devam ediyorum.. O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman'ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4) Kainattaki milyarlarca yıldız ve milyonlarca ton ağırlığındaki bu büyük kütleler akıl almaz hızlarla hareket etmektedirler.. Bu kadar çok maddenin dev galaksilerin dev yıldızların hata bir birinin içinden çarpışma olmaksızın geçen galaksilerin üzerinde bir düşünün.. Kendi kendine tesadüfen oluşmuş olsa bütün bunlar mümkün olabilir mi..? Saygılar..

Memur olma yani verilen emri yerine getirmek, hakıyla dürüstçe çalışmak çok önemlidir.. Bütün bunların yanında saygı ve sevgide önemlidir.. Her ikisinide bir birinin önüne alabiliriz.. Her ikiside şart.. Kainatın varlığı her şekilde bir yaratıcıyı ıspatlar, tesadüf kelimesi kalktığı zaman geriye bilinçli oluşum kalıyor.. Bilinç kontroldür, plandır, hesaptır bilincin olması için bilen gereklidir.. Adına ne dersen de, tanrı de tanrılar de o ikinci bir tartışma konusu.. Ama artık büyük çoğunluk biliyorki tasarım kesindir.. Ve bana göre yaratıcı alim ve kudret sahibi Allah (c.c) dir.. Ortada ne silah var ne kurşun, bizlere verilen emredilen ve öğütlenen şeyler zaten dünya saadeti içinde olması gereken şeyler.. İslamın emir ve yasaklarını tek tek incele hangisi senin dünyada huzurunu kaçıracak şeylerdir..? Ki, zaten emir ve yasaklar islamın ameli noktasıyla ilgilidir, riayet edildiği zaman sevapğ edilmediği zaman günah kazandıran şeylerdir.. Burada üzerinde duramamız gereken şey imani noktadır.. Yaratıcının tanınması onun kudretinin bilinmesi ve ona asi olmamaktır.. Saygılar..

Amacın tartışmak değil anladığım kadarıyla.. Hikaye ve masal'ın sözlük anlamını soruyorum senin verdiğin cevaplara bak.. Yazmış olmak için yazmak yerine üretken ve faydalı olmayı deneyemez miyiz.. Tamam sana hiç bir şeyi kabul ettirmek zorunda değilim sende kabul etmek zorunda değilsin ama lütfen daha ciddi ve daha verimli olma yoluna gidelim kaliteli bir forumun kalitesi bizim kalitemizle doğru orantılıdır.. Saygılar..

Bunu son iki iletide açıkladım..

Bu resimelei ve bu oluşumu herkes biliyor, fotoğraflamaya gerek yok.. Burada hiç bir şeyi ıspat etmemişsin.. Kemik oluşumu hangi evrelerde bana onu göster.. "Omurganın gelişimi çok hızlıdır.Tüm anatomik patern, intrauterin hayatın ilk altı haftası boyunca mezenşimden oluşur. Vertebra anomalileri bu dönemde gerçekleşir. Daha sonra kıkırdak ve kemik oluşum aşamaları bu paterni takip ederler." Bilimsel bir çalışmadan alıntıdır.. Saygılar..

Daha ne yazayım tarafsız, ayette apaçık yörüngeden bahsediyor.. Mucizevi birşey istiyorsan birde şu ayetlere bak.. Ve aşılayıcılar olarak rüzgarları gönderdik, böylece gökten su indirdik de sizleri suladık... (Hicr Suresi, 22) Sence o dönemde bitkiler arasındaki döllenmede rüzgarın faktörü biliniyor muydu..? Daha doğrusu bitkilerde dölleme olduğu biliniyormuydu.. Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler. (Rahman Suresi, 19-20) Br birine açılan denizlerin suları birbirine karışmaz bu günümüzde bilinen birşeydir.. Peki o dönemde biliniyormuydu..? O, size ölüyü (leşi)- kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı. Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla ona bir günah yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Bakara Suresi, 173) Domuz etinin zararları o dönemde biliniyor muydu..? Devam edecek.. Saygılar..

Dördücü maddeye yanlış demişsin.. Evrim teorisi tekrar okumanı şiddetle öneririm.. Özellikle rastlantı ve mutasyon kelimelerinin geçtiği yerlerin altını çizersen daha iyi sonuç elde edersin.. Hepsine cevap everildi.. Bilimsel düşünce bir şeye kesin karar vermez, şüpeci olmalıdır.. Aslında bütün organların işlevi biliniyor ama hadi bir tanesinini işlevi bilinmiyor, bu o organın işlevsiz olduğu anlamına gelmez.. Bir gün işlevi keşfedilebilir.. Bu kesin ve kat'i yargılarda bulunmak bilimsle düşünceye terstir.. Saygılar..

Sayın tarafsız bak çok somut bir örnek verdim ama yine yanı şeyleri yazmışsın.. Sana dileme iznini yine Allah veriyor.. Dilediğin şeylerin yaratılması aşaması yine Allah'a aittir.. Yani her şeyi dileyebilirsin ama herşeyi yapamazsın.. Örneğin her istediğin otomobili alamazsın yada bir kimseyi öldürmeyi dilesen o kimseyi öldüremeyebilirsin, fiiliyatın yaratılması hususu daha derin bir konudur.. Senin günahın yada sevabın ise niyetlerinle ve teşebbüse karar vermenle orantılıdır.. Konunun daha iyi anlaışılması için niyet ve teşebbüse geçmeye karar verme husuları kilit noktadır, bu husular üzerinde iyi düşün.. Saygılar..

Sonra o damlacığı asılıp tutunan bir şeye dönüştürdük. Sonra asılıp tutunan şeyi, bir çiğnemlik et parçası haline getirdik. Sonra bir çiğnemlik et parçasını, kemik olarak yarattık. Sonra kemiğe et giydirdik. (23 Müminun Suresi, 14) Sayın Brain.. Enbiryo ilk başta bir et parçası halşndedir daha sonra embiryodaki kıkırdak doku kemişkleşir ve sonrasında et, kas ve organlar teşekkül etmeye başlar.. Bu bilimsle bir gerçektir daha doğrusu bilinen bir şeydir.. Tersini söylüyorsan buyur sen ıspat et.. Saygılar..

Sayın tarafsız gerçekten tarafsızca ve objektif bir şekilde aşağıdaki ayetleri inceler misin, özellikle ilk ayet'i kerimeyi... Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33) "Dönüşlü olan göğe andolsun." (Tarık Suresi, 11) "özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış" (Zariyat Suresi, 7) Güneş de, kendisi için (tespit edilmiş) olan bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan, bilenin takdiridir. (Yasin Suresi, 38) Ay'a gelince, Biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner). Ne Güneş'in Ay'a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir (Yasin Suresi, 39-40 ) Saygılar..

Saygılı olmayan fakat işini düzgün yapana; saygılı olması gerektiğinide söylerim, yine saygısızsa gerekeni yaparım sonuçta iş yapan sadece o değil, saygısız olduktan sonra yaptığı işinde kadri kıymeti kalmaz.. Diğeri ise sırf yağcılık olsun diye bana hürmet edeiyorsa ve işinide savsaklıyorsa cezası daha ağır olur.. Allah görülmeden inanılmayı murad etmiştir.. Ama kendi varlığını kudreti ve sıfatlarını tecelli ettirerek ayan beyan gstermiştir, bir dağın ardından ses geliyorsa orada bir ses kaynağının olduğuna emin olursunuz.. Ama o ses kaynağı bir teypte olabilir, bir başka elektronik alette olabilir yada orada bir insanda var olabilir, biz Allah'ın zatrını göremiyorsak bu varlığının yok olduğu anlamına gelmez. Varlığının delili tüm kainattır.. Tövbe kapısı kıyamete kadar açıktır.. Şartlar belirlenmiştir, şartlara aykırı hareket edenlerin başına ne geleceğide bildirilmiştir.. Bildirimden sonra sorumluluk bildirilenlere aittir.. Bu durumdan sonra Allah'ın kime nasıl muamele edeceğini yine Allah bilir.. Saygılar..

Sana daha somut bir örnek.. Bir memur yapacağı işe üst amiri tarafından görevlendiriliyor, yada yetki veriliyor.. Yetki yada görevlendirmeden sonra o kişi artık kendi iradesiyle işini yapıyor.. Bu bürokraside ve emir komuta kademelerinde vardır.. Bu açıdan tekrar düşün.. Yani, Allah senin dilemeni diliyor yada izin veriyor olamaz mı..? Saygılar..

Senin için olağan üstü veri nedir..? Ayrıca o dönemde astronomi ve tıp ilmi ne düzeydeydi örneklendirerek açıklar mısın.. Saygılar..

Bin bir çeşit farklılık ne istersne her şey , hatta sen macera yada huzursuzlukta isteyebilirsin.. Sana kalmış.. Sonuçta kimse azap istemez değil mi..? Durduk yere bela musibette istenmez.. Bir şekilde huzur ve mutluluk istenir, her yol her umut huzur ve mutluluğadır.. Ne sen ara ne ben, okuyucu arasın.. Ben çıkanları yazdım.. İlgili topice bakınız.. Saygılar..

Dünyanın, güneşin, ayın ve yıldızların uzaydaki hareketleri ve yapısı o kadar net anlatılmışki Kur'an-ı Keirmde kimden ne getirirsen getir kimseyi inadıramassın.. Hakikati değişmez.. Ayrıca Zeheriya Kazvini tıp ilmiyle ilgili bir isimdir astronomi değil.. Alim isimleri ve çalışmalarını yazacaksak biliyorsun kimler olduğunu.. Saygılar..

Bununla ilgili bir delilin yok, mesnetsiz bir ifadedir bu.. Aslında bunun tam tersi oluyor.. Daha geçenlerde bir TV programında bu konu işleniyordu, müslüman olanların sayısının gün geçtikçe artması bilinen bir gerçek.. Huzur ve mutluluk adı üstünde huzur ve mutluluktur, istisnasız hiç bir mutlu günümün bitmesini istemezdim, istememde.. Kur'andaki ifadeler, cenin'in anne karnındaki evreleri, önce etin mi kemiğin mi oluştuğu bilgisi, ve enbiryonun ilk oluşum şekli bire bir modern tıpla uyuşmaktadır.. İsteyenler arama motorlarından faydalanım konu hakında daha detaylı bilgi edinebilirler.. Saygılar..

Tarafsız anlatamadım galiba.. Bugün bunlar keşfedildiği için sana basit geliyor.. Bir zamanlar bilgisayar hem kulanımıyla hem donanımıyla benim için çok zordu.. Ama bugün bunlar benim için çok basittir ve mesleğim olmuş artık.. O dönemde tıp ve astronomi hangi düzeydeydi..? Dönemimize bakarak değerlendirme, o döneme bakarak ve zamanı o döneme götürerek değerlendir.. Saygılar..

evet kardeş haklısn herkes onun kulu ama olaya birde şu açıdan bak.. Bir kral düşün ve birde halk.. Halkın bir kısmı krala isyan etmiş emirlerini tutmuyor hatta ona hakaret ediyor.. Bir kısmıda krala karşı saygılı sevgili.. Kral bu iki grubu sizce eş tutar mı.. Yada siz bir patronsunuz iki işçiniz var, biri sizin emirlerinizi dinliyor diğeri sizi hiç kazmıyor, sizin gözünüzde ikisi bir mi..? Kulluk çok mu zor.. Bizden istenilenler inanın çok değil.. Namaz hac zekat oruç birde kelime-i şahadet.. Sonsuz azap riskini göze almaya değer mi..? Saygılar..

O zaman için olağan üstüdür ve bugün o bilgilerin o zamanda verilmiş olmasının olağan üstülüğünü görüyoruz.. Yani zamanıda hesaba katman lazım.. Saygılar..

O dilemedikten sonra sen dileyemessin.. Ama onun dilemsi nedir acaba hiç düşündün mü.? Senin dilemeni dilemesi olamaz mı..? Saygılar.