Zıplanacak içerik

kralx

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kralx tarafından postalanan herşey

  1. kralx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    Fahrenheit Summer' e ne dersiniz. Yoksa daha duymadınızmı...?? Saygılar-Sevgiler..
  2. Hmmmm bunun için özel başlıkmı açtın. Görüyorum ki açmışsın.. Peki bizden ne bekliyorsun. Şimdi buraya ne yazalım. Hangi doğrultuda yazalım.. Şunu yazayım bende. TDK çok mücadele veriyor bu konularda.. Ama ne varki mücadele yetersiz kalıyor.. Saygılar-Sevgiler..
  3. kralx şurada cevap verdi: editor başlık Editör
    Btün savaşları saldırı olarak görürseniz. Saldırmış dersiniz.. Bu bahsettiğiniz savaşların sebeplerini tek tek yazarmısınız sayın canuqur..
  4. Bana büyüyünce ne olacaksın derlermiş. Ben, kocaman olacam dermişim..)) Fiziki kocamanlık ya.. Ukalalık yapmadım.. Maneviyat olarak ufacığım zaten... Kendimi çok yetyersiz görürüm hep.. Saygılar-Sevgiler
  5. kralx şurada cevap verdi: gokhan_2525 başlık Yurtdışında Eğitim
    Bence sen orada kalmayı aklından çıkar.. Çünkü anlarlar..))) Gidemezsin bak söylemedi deme...
  6. Taşırmamışsın.. dökmüşsün..)))
  7. kralx şurada cevap verdi: editor başlık Editör
    Ben ulusum için dinleri ezer geçerimmi..))) Nasıl ezmek o.. Bırak ezmeyi yanına bile yaklaşamazsın. Zaten uzaksın da.. Hangi manada söylediğini biliyorum, takmam yada kabullenmem demek gibi birşey ama, bende öyle cevap verdim işte.. Uluum için dinleri bile ezer geçerim dediğin ulusun müslüman ulustur. Ötügen ormanlarından bahsediyıorsan sadece gülerim..)) Yukardaki reformu da açıklarsanız sevinirim. Hala cihadın tanımında ısrarlımısınız, ısrrlıysanız neden ısrarlısınız..?? Saygılar-Sevgiler...
  8. Tekrar ettiğin bu yazılarını tekrar reddediyorum, bu yazılara katılmıyorum. Şöyle ki, 1- Genelde bilinmeyen şeylerin varlığına inanmak... demişsiniz.. Evet sizin için bunlar bilinmezlerdir.. Ama bilenler için bilinenlerdir.. Görmediğimiz herşey bilinmeyen değildir... Zararlı dediğimiz otlar da, henüz faydaları tespit edilememiş otlardır... 2- Hepsinin kaynagi, insanin; önce beyin yapisi, aile, cevre, yetisme, ortam, cekilen güclükler,acilar, beslenme sorunlari ve hormonal dengesindeki sorunlar gibi.. demişsin.. Türkiyenin kırsalındaki insanla, gene Türkiyenin en elit çevrelerindeki inananlar arasında fazla bir fark yoktur. Bilmemne köyündeki Ali amca da iman sahibi ve cin' e inanıyor, İstanbul ilahiyattaki bi Prf. Dr ALi de islama ve cin' e inanıyor... 3- Bu olaylarin bir cogunun kanitlandigini bilim coktan cözmüstürdemişsiniz.. Tıpkı faydasını bilinmeyen otlardaki gibi, Bu tür sorulara bilim açıklık getiremediği için, bir kılıfa uydurmuş. İnsan psikolojisiyle eşleştirivermiştir.. 4- Dinde mistik eğilimin sonucudur demişsiniz... Mistizim insanın yaratılışında vardır. Siz bile kendinize göre bir güç sahibinin varlığını düşünmüşsünüzdür.. Yeryüzünde bunu düşünmeyen insan yoktur. Çünkü bunu düşünmeye programlanmışız. Nasıl düşünmeyelim.. bu kadar akla sığmaz ilim, dizayn, estetik, hesap.. kendi kendine nasıl oluşur, ç.alışır.. Ama maddede, atomda, atomaltı parçacıklarda akıl var derseniz o başka..)) Saygılar-Sevgiler..
  9. kralx şurada cevap verdi: editor başlık Editör
    Evet bütün bu yazdıkların doğrudur.. Ama durup duran bir millete karşı değil... Ayrıca cihadın tanımını başka sözlüklere de bakarak yaz istersen.. Şimdi sözlüğü de bırak.. CİHÂD Çalışmak, uğraşmak, çabalamak, gayret sarfetmek. İslâm'ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, gayret sarfetmek ve bu yolda sıcak ve soğuk savaşa girmektir. Daha açık bir ifade ile Allah (c.c.) tarafından kullarına verilmiş olan bedenî, malî ve zihnî kuvvetleri Allah yolunda kullanmak, o yolda feda etmektir. İnsanın maddî-manevî bütün varlığını Allah yolunda ortaya koyarak Hakk'ın düşmanlarını ortadan kaldırmak için savaşması "cihad"dır. İslâm'da cihad farzdır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor: "Hoşunuza gitmese de düşmanla savaşmak üzerinize farz kılındı" (el-Bakara, 2/216). "Herhangi bir fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın " (el-Bakara, 2/193). "Allah'a ve ahiret gününe inanmayan kişilerle savaşınız" (et-Tevbe, 9/29); "Sizinle toptan savaştıkları gibi siz de müşriklerle savaşınız. " (et-Tevbe, 9/36). Hz. Peygamber (s.a.s.)'de "Cihad kıyamete kadar devam edecek bir farzdır" (Ebû Davûd, el-Cihad, 33) buyurmuştur. Yalnız, bu farz bazı hallerde farz-ı ayın; bazı hallerde ise farz-ı kifayedir. Müslümanlar içinden sadece bir grup cihadın gayesini gerçekleştirebiliyor, müslümanların yurt, mal, ırz, namus ve haysiyetlerini düşmanlara karşı koruyabiliyorsa o taktirde cihad farz-ı kifaye olmuş olur ve diğer müslümanların üzerinden sorumluluk kalkar. Şayet fert fert gücü yeten her müslümanın düşmana karşı koyma gereği varsa o zaman farz-ı ayın olur; herkesin bizzat cihâd etmesi icab eder. Cihâdın gayesi, yeryüzünden fitneyi kaldırmak ve hakkı yüceltmektir. İslâm'da savaş, intikam, öldürme yağma, baskı ve zulüm yapmak için değil: bunları ortadan kaldırmak için yapılır. Müslüman olmayanları zorla İslâm'a sokmak yoktur. Cihad'dan maksat, insanları baskılardan kurtarmak, İslâm'ın yüce gerçeklerini onlara duyurmak ve kendi rızalarıyla müslüman olabilecekleri onamları hazırlamaktır. İşte işin özü budur. Suyu kaynağından içmnenizi öneririm. Bu suyun kaynağı; inançsızların kitapları değil, inananların kitaplarıdır. Yani cihad islamla alakalıdır. Sizin yaptığınız tarifi reddediyorum her nereden aldıysanız. İyice anlaşılması açısından şöyle söylüyüm.. Bir uçağı, o uçağın mühendisleri yada fabrikası tarif eder tanımlar, izah eder.. bisikletçi değil... Saygılar-Sevgiler..
  10. kralx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Peygamber efendimizin evlilikleri kesinlikle cinsel tamayüllü değildi. Bu yukarda belirtilmiştir... Siz geçtiği zamanda hiçbir tepki toplamayan ve o zamandaki, o kültürdeki, o coğrafyadaki (buluğ yaşı olayı) geçen bu olayı kendinize mihenk edine durun... Geride kalan koskoca bir din, koskoca bir Peygamber, rahmet, insanlık, huzur, inanç.. Şu Ayetler'e uyarak yazmayı burada kesiyorum.. Andolsun ki, onların (inkârlarından dolayı) çoğunun üzerine (azap hakkındaki) o söz gerçekleşti. Artık onlar îman etmezler. 36/7 Biz, onların (şirk ve küfürde direnmelerinden dolayı) boyunlarına öyle bu kapılar/demir halkalar geçirdik ki, bunlar çenelerine kadar (dayanmış)tır; onun için başları (ve burunları) dikleşmiştir. 36/8 Onların hem önlerine bir set, hem arkalarına bir set çektik, hem de onları kuşatıp sardık; artık onlar (hakîkati) göremezler. 36/9 Saygılar-Sevgiler..
  11. Konu maksadını aşmış, gaz lambası altında kiş eski ev sohbetlerine dönmüş...)) Kuran'ı Kerim cin'in varlığından bahsediliyor. Peygamberimiz de hem cinlerin hemde insanların peygamberidir. Cinler, melekler ve seytanlar gibi akil ve duyu organlarimizla kavrayamadigimiz, görünmeyen-bilinmeyen varliklardandir. Cinler hakkinda, tüm yaratilanlarin yaraticisi Yüce Rabbimizin insanliga ulastirdigi mesajlarin bir arada oldugu Kur'an-i Kerim de bilmemiz gereken ölçüde bilgi verilmistir. Cinnin yaratilisi su sekilde ifade olunmaktadir: "Cinleri öz atesten yaratti. "(Rahman Suresi) " Cinleri de daha önce zehirli atesten yaratmistik."(Hicr 27) Kur'an-i Kerim'de degisik lâfizlarda 32 yerde cinden bahsedilmektedir. Bunlardan 22'si cinn, 5'i cânn, 5'i de cinnet olarak geçmektedir; Cinn :Isra (88), Kehf (50), Zariyat (56), Rahman (33), Araf (38,179), Neml (17,39), Fussilet (25,29), Ahkaaf (28,29), Sebe (12,14,41), Cinn (1,5,6), En'am (100,112,128,130) Cânn : Hicr (27), Rahman (15,39,56,74) Cinnet : Hûd (119), Secde (13), Saffat (158) 2kez, Nâs (6) "De ki: Cinlerden bir toplulugun dinleyip de söyle söyledikleri bana vahyolunmustur: Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kur'an dinledik. Dogru yola iletiyor, ona iman ettik. Kimseyi Rabbimize asla ortak kosmayacagiz. Hakikat su ki, Rabbimizin sâni çok yücedir. O, ne es ne de çocuk edinmistir. Dogrusu bizim beyinsiz olanimiz, Allah hakkinda pekasiri yalanlar uyduruyormus. Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkinda asla yalan söylemezler, sanmistik. Su da gerçek ki, insanlardan bazi kimseler, cinlerden bazi kimselere siginirlardi da, onlarin taskinliklarini arttirirlardi. Onlar da sizin sandiginiz gibi, Allah'in hiç kimseyi tekrar diriltmeyecegini sanmislardi. Dogrusu biz, gögü yokladik, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyledoldurulmus bulduk. Halbuki, biz onun bazi kisimlarinda dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat simdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor. Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayir mi diledi? Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kisiler, kimimiz ise bunlardan asagida olmak üzere- türlü türlü yollar tutmustuk. Su gerçegi süphesiz anladik ki, biz yeryüzünde bulunsak da Allah'i âciz birakamayacagiz, baska yere kaçmakla da elinden kurtulamayacagiz. Dogrusu biz, o hidayeti isitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artik ne bir eksiklige ugratilmasindan ne de haksizlik edilmesinden korkar. Içimizde, teslimiyet gösterenler de var, hak yoldan sapanlar da var. Teslimiyet gösteren kimseler, dogru yolu arayanlardir. Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuslardir." (Cinn Suresi 1-15) "Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere düsman yaptik. Bu seytanlar ahrete inanmayanlarin kalblerinin o sözlere yönelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suçlari islemeleri için böyle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardi, sen onlari iftiralari ile basbasa birak." (En'am Suresi 112-113) " Allah hepsini toplayacagi gün, "Ey cin toplulugu! Insanlarin çogunu yoldan çikardinz" der, insanlardan onlara uymus olanlar, "Rabbimiz! Bir kismimiz bir kismimizdan faydalandik ve bize tayin ettigin surenin sonuna ulastik" derler. "Cehennem, Allah'in dilemesine bagli olarak, temelli kalacaginiz duraginiz" der. Dogrusu Rabbin hakimdir, bilendir. Zalimlerin bir kismini, kazandiklarindan ötürü diger bir kismina böylece musallat ederiz. "Ey cin ve insan toplulugu! Size ayetlerimi anlatan, bugünle karsilasmamizdan siziuyaran peygamberler gelmedi mi?" "Kendi hakkimizda sahidiz" derler. Dunya hayati onlari aldatti da inkârci olduklarina, kendi aleyhlerinde sahidlik ettiler." (En'am Suresi 128-130) "Cinleri öz atesten yaratti. O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?"(Rahman Suresi 15-16) "Ey cin ve insan topluluklari! Göklerin ve yerin çerçevesinden çikip gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çikip gidebilirsiniz." (Rahman Suresi 33) " Sabah gidisi bir aylik mesafe, aksam dönüsü yine bir aylik mesafe olan rüzgâri da Süleyman'a (onun emrine) verdik ve onun için erimis bakiri kaynagindan sel gibi akittik. Rabbinin izniyle cinlerden bir kismi, onun önünde çalisirdi. Onlardan kim emrimizden sapsa, ona alevli azabi tattirirdik. Onlar Süleyman'a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar (genis) legenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardi. Ey Davud ailesi! Sükredin. Kullarimdan sükreden azdir! Süleyman'in ölümüne hükmettigimiz zaman, onun öldügünü, ancak degnegini yiyen bir agaç kurdu gösterdi. (Sonunda yere) yikilinca anlasildi ki cinler gaybi bilselerdi, o küçük düsürücü azap içinde kalmazlardi. " (Sebe Suresi 12-14)" Bu bilgiler dogrudan ve isaret yoluyla verilmekte. Hadislerin isiginda açiklanma gerekirse insan benzeri varliklardir. Yeryüzünde yasadiklari gibi göge de yükselebilirler. Bizim anladigimiz manada atessel degil isinsal yaratiklar olmasi muhtemeldir. Isigin enerjiye dönüstürülmesinde saglanacak ilerlemelerle birlikte onlarla ilgili bir sir perdesininde kalkmasi beklenilmektedir. Cinlerinde erkegi ve disileri oldugu gibi onlarda ürerler ve ölürler. Akil ve irade sahibidirler. Onlar da insanlar gibi emir ve yasaklara uymak Allah'a ibadet etmek için yaratilmislardir. Insanlarin peygamberleri onlarinda peygamberleridir. Cennetle de nimetlendirilecekleri oldugu gibi Cehennemle de azablandirlacak olanlari vardir. Yeryüzündeki çalismalari devam etmekle beraber, peygamberimizden sonragökyüzüne çikip bilgi edinme girisimleri, koruyucu melekler ve delici alevlerle engellenmistir. Farkli kültürel seviyelerdedir. Hz.Süleyman devrinde ileri derecede bilimsel ve sanatsal etkinlikleri görülmüstür. Ordu da yer aldiklari gibi, mühendislik, ustalik ve dalgiçlik görevi yapmislar, heykeller, büyük havuzlar ve sabit kazanlar insa etmislerdir. Günümüzde laboratuvar düzeyinde çalismalari yapilmakta olan, esyanin isinlamasina sahip bilgiyi onlar bundan üçbin yil önce elde etmislerdi. Geçen bu kadar süre içinde teknolojilerinde ilerleme kaydetmedikleri düsünülemez elbette. Çagimizda görüldügü söylenen ufolar, uçan daireler, merihliler'i n onlar olmadigi ne malum. Yeryüzü medeniyetine katkida bulunduklarini veya bulunacaklarini, Hz.Süleyman örnegi önümüzde iken söylememek mümkün mü? Isinsal vücut yapilarindan kaynaklanan hizlari, engelleri asma özellikleri yönündeki üstünlüklerinin yanisira, mantik ve muhakeme yönünden insanlardan hayli geridirler. Ancak insanlarin anarsi çikarma, kan dökme gibi bazi olumsuz özellikleri daha belirgindir. " Hatirla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacagim, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çikaracak, orada kan dökecek insani mi halife kiliyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceginizi herhalde ben bilirim, dedi." (Bakara 30) Cinler, ne gelecegi bilerler ne de kendileri disinda olan olaylari bilebilirler. Gayb bilgisi Allah'a mahsustur. "De ki: Göklerde ve yerde, Allah'tan baska kimse gaybi bilmez. Ve onlar ne zaman diriltileceklerini de bilmezler" (Neml Suresi 65). Medyum, cinci ve falcilarin araciligiyla onlardan edinilecek gelecek ve geçmise ait bilgilerle hayati yönlendirmeye kalkismak onlara ibadettir, ilkelliktir, çag disiliktir. Allah Resulü'nün ifadesiyle Kur'an-a inançsizliktir, inkara yuvarlanmaktir. Öyle veya onlardan alinacak bilgiler Islam hukukuna göre geçersizdir. Dogrularin içine ekledikleri yanlislara güvenilebilinir mi? Hangisi dogru hangisi yanlis bilinebilinir mi? Bir kere bir ikileme düsüldükten sonra çikilabilinir mi? Cinlerin insanlari görmelerine bir mani yoksa da vücut yapilarimizin farkliligi sebebiyle insanlarin onlarla isitilebilir ve görülebilir fiziksel bir beraberlige girmelerinde engeller bulunmaktadir. Bunun yani sira peygamberler ve seçilmislerin kendilkeri ile görüstükleri gerçektir. Dogruluklarina artik neredeyse kusku duyulmayacak sekilde çoklukla yasanan, belki de siz su satirlari okuyanlarinda yasadigi ve yasanmaya devam eden olaylar, bir cin maskaraligi olan ruh çagirma oturumlar ve benzeri müsahedelere dayanan çesitli TV kanallarinin gizemli adlar altinda yayinladiklari istisnai olaylar insanlarla cinler arasinda iliski kurulabilecegine bir kanit olarak niye kabul edilmesin ki? Bu arada unutulmasin ki, onlarin hep görülmez olmadigini düsüncesine saplanmayalim. Bazi seytanlasmis insanlarin varligi malumlarinizdir. Bu tip insanlardan Allah'a siginilmasi Kur'an da açiklanmaktadir. "O sinsi vesvesenin serrinden, O ki insanlarin gögüslerine (kötü düsünceler) fisildar. Gerek cinlerden,gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin serrinden Allah'a siginirim!" (Nas 4-6) Bilmedigimiz yöntemlerle zarar verme kapasitesine sahip seytanlasmis cinler vesvese verebilir, kalplerimize ser tohumlari ekebilirler. Dinimizde haram olan büyü türü isleri oyunlarina alet edebilirler. Ancak su unutulmamalidir ki mahiyeti bilinmeyen fisildamalar disinda hayatimiza müdahale yetkileri yoktur. Inançlarini yasayan, Allah'i zikreden ve kendilerinden Allah'a siginan müminler üzerinde cinlerin hiç mi hiç etkileri yoktur. "Kur'an okudugun zaman o kovulmus seytandan Allah'a sigin! Gerçek su ki: Iman edip de yalniz Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (seytanin) bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah'a ortak kosanlaradir. Kur'an okudugun zaman o kovulmus seytandan Allah'a sigin! " (Nahl 98-100) Bilinmelidir ki cinlerin muminleri, insanlarin müminleri gibi bizim kardeslerimiz, dünya ve ahiret dostlarimizdir. Bizler gibi mükellef varliklar olan cinler kendileri gibi görünmeyen olan, müsterek düsmanlarimiz olan seytanlar tarafindan saptirilmaya çalisilmaktadir. Görrünmez olmalarindan dolayi onlari birbiriyle karistirmamak lazimdir. Seytanlar cinlerden farkli olup serlere odaklanmis varliklardir. Varliklari peygamberimiz tarafindan açiklanan cinler aleminin hayvanlari, mükellef varliklar olan cinlerle karistirilarak cinlerin yilan ve köpek gibi suretlere girdikleri yanilgisina düsülebilimnmektedir. Allah'a muhatap olma yüceligine erdirilmis, Kur'an insani olmaya aday varliklar olan sorumlu cinlerin hayvan suretlerine sokulup korku salinmasi maalesef hadislere kadar sokulabilmistir. Bir diger yaniltici husus da bazi hadisler de hastalik etkeni olarak gösterilen ve görünmez olma nitelikleri sebebiyle kendilerine görünmez varliklar anlamina cin denilen mikroplar türünde varliklarin, mükellef varliklar olan cinleranlamina algilatabilmesidir. Bu bir hatadir, bu hataya düsmemelidir. Cinlerin Peygamber Efendimize Imâni Insanlarin ve cinlerin tamamina peygamber olarak gönderilen peygamberimiz halkini imana davet etmek için gittigi Taifden üzgün dönmekteydi. Sabah olmak üzereydi. Namaza durmustu. O gün, cinleri hayrete düsüren bir olay olmustu. Cinler o ana kadar, semâlara dogru yükselip meleklerin konusmalarina kulak hirsizligi yaparak dinlerlerdi. Fakat o gün bu maksatla göklere dogru yükselmek istediklerinde üzerlerine atesvari gök taslari atilmisti. Semada meydana gelen bu olayin, yeryüzündeki önemli bir meseleden kaynaklanabilecegini düsünerek her tarafa yayilmis, arastirmaya baslamislardi. Nasibin cinlerinden ileri gelen bir heyet, peygamberimizin bulundugu yere gelmisler, okudugu Kur'an-i Kerim'i dinlemisler, semada ceryan hadisenin sebebini anlamislar ve sonra kavimlerinin yanina dönmüslerdi. Bu durum Âyet-i Kerimelerde su sekilde açiklanmaktadir: "Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'i dinlemeleri için sana yöneltmistik. Kur'an'i dinlemeye hazir olunca (birbirlerine) "Susun" demisler, Kur'an'in okunmasi bitince uyaricilar olarak kavimlerine dönmüslerdi. Ey kavmimiz! dediler, dogrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini dogrulayan, hakka ve dogru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah'in davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarinizi kismen bagislasin ve sizi aci bir azaptan korusun."(Ahkam Suresi 29-31) Bu vak'a, cinlerin Peygamber Efendimizle ilk karsilasmasiydi. Bundan sonra yine bir gün Peygamber Efendimiz ashabina söyle hitap etti.: "Ben gece vakti gidip cinlere Kur'an okumakla emrolundum. Pesmden kim gelecek?" Resûl-i Ekrem bu sözü ikinci ve üçüncü defa tekrarlamissa da ashab gene önlerine bakmislardi. Son tekrarinda Ibn-i Mesud "Ben gelirim" dedi ve birlikte Mekke'nin üst tarafinda Si'b-i Hacûn'a kadar yürürler. Oraya vardiklarinda Resulullah bir çizgi çizer ve; "Ben sana dönüp gelesiye kadar buradan disari çikma!" diye tembih eder ve ayrilir. Ibn-i Mesud siddetli bir gürültü isitir. Cinler Resûl-i Ekrem'in üzerinde keklikler gibi uçusmakta, ayaklari ile taslari yuvarlamaktaydilar. Bazilari da def çalmaktaydi. Nihayet peygamberimiz kusattilar, ve onu göremez olur. Ayaga kalkar. Resullullah eliyle oturmasini isaret eder. Kur'an okumaya basladiginda, cinler yere yapisir halde dururlar ve görünmez olurlar. Nihayet peygamberimiz ona gelir, buyurur ki. "Bana gelmek istemistin degil mi? Eger gelseydin sana iyilik getirmezdi. Onlar cindi. Kur'an dinlemek üzere gelmislerdi, sonra kavimlerini inzar etmek üzere döndüler. Benden azik istediler. Ben de kendilerine kemik ve deve pisligini azik olarak tahsis ettim. Kimse kemikle ve bir de deve pisligi ile taharet almasin" buyurdu. Cincilik Ayet ve hadisslerin cinlerin varligindan bahsedip daha fgazla açiklama yapmamasinin meydana getirdigi bilgi boslugu ve merak, Islam toplumlarinda hemen her dönemde çesitli kimselerin bu alanda özel bilgi sahibi oldugu iddiasiyla ortaya çikmasina da adeta uygun bir ortam hazirlamistir. Bazi Islam bilginlerinin cinlerin insan üzerindeki olumlu veya olumsuz birçok etkiye sahip oldugu seklindeki görüsleri, cinlerin sihir ve büyü araci olarak kullanilmasina veya böyle bir iddiaya kaynaklik etmis, neticede diger faktörlerinde sonucu, gerek müslüman toplumlarda gerekse diger Bati ve dogu toplumlarinda cincilik bir sektör haline gelmistir. Ancak cinlerle ilgili olarak ayet ve hadislerde bildirilenlerin disindaki yorumlarin eski Iran, Türk ve Hint kültüründen intikal ettigi anlasilmistir. Islam alimlerinin çogunlugu, cinlerin tesirinden kurtulmak için Kur'an okumanin yeterli olacagini belirtmisler ve baska bir yola basvurulmasini dogru bulmamislardir. Su halde müslüman bir kimsenin cinlerden korkmamasi ve Allah'in izni olmadan, bir varligin diger bir varliga zarar veremeyecegine gönülden inanmasi gerekir. Diger varliklardan gelecek zararlara karsi Allah'a siginmak gerektigi gibi cinlerden gelebilecek zararlar husuusunda da ayni tutuma sadik kalmalidir. Nitekim Peygamberimiz'in de cinlerin insani etkilemesine karsi Ayetü'l-kürsi'yi ve Muavvizeteyn'i (Felak ve Nas sureleri) okuyarak bu yönde davranis gösterdigi rivayet olunmustur. Ilk çaglardan beri cinlerle ilgilenme, onlardan bilgi toplama pesinde kosanlar ve bu ugurda ömür tüketenler, bütün insanligin degil, tek bir insanin hidayetine yetecek kadar bir bilgi birikimi bile elde edememislerdir. müslümanlarin bu bilgilerle yetinmesi, insanoglunun bilinmeyene ve gizemliye olan tabii merakini istismar ederek bumdan çikar saglayan, yaptiklari ise de dini bir görünüm ve mahiyet atfeden kimselere itibar etmemesi gerekir. Cinciler etrafinda daha çok bilgisi eksik, çaresizlik ve imkansizlik içinde olan kimselerin kümelestigi dikkat çekicidir. Dikkatli olalim, aldanmayalim. Saygılar-Sevgiler..
  12. kralx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Okuyana bak sen..)) Merak ediyorum acaba sen kitabın neresini okuyorsun.. Sadece kapağınımı. Asıl sen okumamışsın. Allahım cehaletten sana sığınırım... Bak podelucia öyle tutarsız, öyle boş şeyler yazmışsınki, okurken kafama ağrı girdi.. Sen bir Kuran'ı Kerim okudun , koskoca iki cild islam anssiklobedisi okudun ve bunları söyleyebiliyorsun öylemi.... Her söylediğiniz ve iftira attığınız ********* sözlere tek tek cevap verdik. Artık bıktım. İslam sisizin dilinizde gevelenecek kadar düşmedi. O Alahın dinidir ve asaleti de ebediyete kadar sürecektir.. Kur'anda doğudaki gibi ver başlık parasını 12 yaşında kız mı al diyor. İslam ansiklobedisinin neresinde bu yazıyor.. Sen neden bahsediyorsun. O kadar kitap okuduysan kitaptan örnekler ver sayfasıyla, cildiyle satırıyla.. Çamuru bırakın artık. Aslında kal'e bile almam bu yazılarınızı, ama okuyan ve bilmeyen arkadaşlarımız kötü etkilenmesinler.. Sırf oyüzden yazıyorum. Çocuk olsam. masal diye anlatsalar bunları. gene gülerim inanmam. Hadi canım sende..
  13. 1. Yehova’nın Şahitlerinin çağdaş başlangıcı 1870’lerde oldu. İlkin onlara Mukaddes Kitap tetkikçileri deniliyordu. Daha sonra 1931’de Mukaddes Kitaba dayanan Yehova’nın Şahitleri ismini aldılar. (İşaya 43:10) Teşkilatları bu küçük başlangıçtan sonra büyüdü; bugün 230’dan fazla ülkede vaaz eden milyonlarca Şahit var. 2. Yehova’nın Şahitlerinin cemaatlerinin çoğu haftada üç kez toplanıyor. Bu ibadetlere siz de davetlisiniz. (İbraniler 10:24, 25) Orada öğretilenlerin kaynağı Mukaddes Kitaptır. İbadetler dua ile açılıp kapanır. Aynı zamanda çoğu ibadette ‘ruhi ezgiler’ yürekten gelerek söylenir. (Efesoslular 5:18, 19) Giriş ücretsizdir, para toplanmaz.–Matta 10:8. 3. Cemaatlerin çoğu İbadet Salonlarında toplanır. Bu salonlar genellikle gönüllü Şahitler tarafından inşa edilen sade yapılardır. İbadet hiçbir put, haç ya da benzer bir şekil göremezsiniz. Masraflar gönüllü bağışlarla karşılanır. Bağışta bulunmak isteyenler için bir bağış kutusu bulunuyor.–II. Korintoslular 9:7. 4. Her cemaatte ihtiyarlar, yani nazırlar vardır. Onlar cemaatte öğretme işine önderlik ederler. (I. Timoteos 3:1-7; 5:17) Hizmet-yardımcıları onlara yardım eder. (I. Timoteos 3:8-10, 12, 13) Bu erkekler cemaatin diğer mensuplarından üstün değildir. (II. Korintoslular 1:24) Onlara özel unvanlar da verilmez. (Matta 23:8-10) Başkalarından farklı giyinmezler. Yaptıkları için para da almazlar. İhtiyarlar cemaatin ruhi ihtiyaçlarıyla istekle ilgilenirler. Sıkıntılı zamanlarda teselli ve rehberlik sağlayabilirler.–Yakub 5:14-16; I. Petrus 5:2, 3. 5. Yehova’nın Şahitleri her yıl büyük toplantılar da düzenlerler. Böyle zamanlarda birçok cemaat özel bir Mukaddes Kitap eğitim programı için biraraya gelir. Bu büyük toplantıların değişmez bir kısmı İsa’nın yeni öğrencilerinin vaftiz edilmesidir.–Matta 3:13-17; 28:19, 20. 6. Yehova’nın Şahitlerinin dünya merkezi New York’ta bulunuyor. Orada Yönetim Kurulu, yani dünya çapındaki cemaate nezaret eden bir grup tecrübeli ihtiyar da vardır. Dünya çapında Yehova’nın Şahitlerine ait 100’den fazla büro vardır. Bu bürolarda Mukaddes Kitaba dayalı yayınları basma ve dağıtma işi gönüllüler tarafından yapılır. Aynı zamanda vaaz etme işinin teşkilandırılması için yönlendirme sağlanır. Saygılar-Sevgiler..
  14. kralx şurada cevap verdi: mistik başlık Dini Konular - Din - Dinler
    İyi tespit. Ama nakilllerinde ilmi delilleri vardır... Akla uygundur.. Saygılar-Sevgiler...
  15. kralx şurada cevap verdi: editor başlık Editör
    Aslında Mevdudi ve Seyyit Kutup tartışmalı insanlar. Kesin olarak bir sonuca varılmış değil. Onları yanlış değerlendirmek istemiyorum. Ama tartışmalı insanlar oldukları için, birşeyler gün yüzüne çıkıncaya kadar, şüpheden kaçmak lazım. Daha sağlam kaynaklar bulabiliriz.. Saygılar-Sevgiler...
  16. kralx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Öneri ve Eleştirileriniz
    Forum şuan iyi ama, umarım daha da iyi olur..
  17. O zaman klavyeyi değiştir..))
  18. kralx şurada cevap verdi: gokhan_2525 başlık Yurtdışında Eğitim
    Evet evet kalacakmış gibi bir imaj edindirme. Ben mesala hep Almanyada kalacakmışım gibi bir imaj vermişim zamanında. O yüzden yurtdışına beni göndermiyorlar...))
  19. Bundan sonra kimsenin cinsiyetini sormucamı belirtmiştim. Burada cinsiyet sortulduğun da flört akla geliyormuış...)))) Daha neler duyacağım ya.. Flört yapacak olsam dobra dobra gider özelinden teklif ederim.. Gerçi buna da gerek yok...?? Geçin bunları arkadaşlar, hem çağdaşlıktan bahsediyoruz hem de cinsiyet sorulduğunda veryansın ediyoruz.. Bana ne canım.... Saygılar-Sevgiler..
  20. Bence kötü kokan çiçek yoktur. Kadına çiçek dememdeki maksat nazik ve güzel olmaları bakımındandı....koku anlamında değil... Saygılar-Sevgiler..
  21. kralx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
    Güzel ve anlamlı şiirler...
  22. kralx şurada cevap verdi: gokhan_2525 başlık Yurtdışında Eğitim
    Yok yok beni AB de kurtarmaz. Ben salataya maydonoz olacam...))
  23. kralx şurada cevap verdi: bozan başlık Tarih Felsefesi
    Zaten ne Babilin asma bahçesi var, ne İngilterede hala oğlu var nede gidesim var....))
  24. kralx şurada cevap verdi: gokhan_2525 başlık Yurtdışında Eğitim
    O halde biz gene salataya......)))
  25. kralx şurada cevap verdi: bozan başlık Tarih Felsefesi
    Kanka bu sefer Babilin asma bahçelerini gezmeye gideceğiz ok. Benim İngilter kraliyet ailesinin, su işlerinden emekli hala oğlu var. Geçesene emekli oldu, çok para aldı bize masrafları karşılayacak kadar para finanse eder. Hadi bendensin..)) Daha doğrusu emekli hala oğlundan..)) Saygılar..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.