-
İçerik Sayısı
7.449 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
1
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
kralx tarafından postalanan herşey
-
Mustafa Kemal in din hakkındaki görüşleri
kralx şurada cevap verdi: saklıgerçek başlık Dini Konular - Din - Dinler
- 93 cevap
-
- Mustafa Kemal
- Din Hakkıdna Görüşleri
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Benim için değerli şahısların mealleri muteberdir.. Ve bunların içersinde o kelimeye "ölüm" anlamı veren yoktur.. "Katele" keimesi, içinde bulunduğu dize itibariyle başka anlama gelebilir.. Yani ikinci anlamda algılanabilir.. Saygılar..
-
O dönemlerde bazı kabilelerle anlaşmalar yapıldı.. Uslu uslu otorun oturduğunuz yerde, dininizide yaşayın ama sakın huzursuzluk çıkarmayın denildi.. Ama ne yaptılar.. Gizliden gizliye Peygambere tuzak kurdular.. Bir duvarın üzerinden Peygamber efendimizin üzerine büyük bir taş atmayı planladılar.. Fakat bu emellerine ulaşamadılar.. Buna benzer olaylar mevcuttur.. Ne yapılsaydı, ödüllendirilselermiydi..? Saygılar..
-
Kuran köleliği kesin bir şekilde yasaklar
kralx şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
"Bu nedenle, İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan bir çoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. " (MAİDE SURESİ / 32) "Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. " (NİSA SURESİ / 58) "(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir." (MÜ'MİNUN SURESİ / 8) "(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir. " (MEARIC SURESİ / 32) "Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır"(MEARIC SURESİ / 33 ) Kabul..? Eeğimin boşa gitmiceni bilsem bıkmadan usanmadan daha yüzlerce ayet yazarım.. Saygılar.. Saygılar.. -
O zamanın ve o toplumun yönetim şekli oydu sayın bilimselci.. Sonuçta bir devlet ve bir yönetim şekli.. Her yönetimin bir kuralı vardır ve bu kurallara uyulması zorunludur.. Vergi vermeyenlerin cezalandırılmadığı bir ülke söylermisin.. Saygılar..
-
Kuran köleliği kesin bir şekilde yasaklar
kralx şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
Artık bu işin mantığı falan kalmadı arkadaşım.. Ben daha ne yazayım.. Yukarda yazdığım evrensel maddelerin hepsi dinin bir hükmüdür.. Dinin farzları ve haramları ayetlerle sabittir.. Sana hangi birinin ayetini yazayım.. Aç bir Kur'an fihristi tek tek bulursun.. Yani yüzlerce ayetmi yazayım.. Senin bu yazdıkların evrensel hukuk kuralları diyorsun.. Yani bunca zaman hiç mi duymadın Kur-an'ın böyle hükümlerini..??? Duymadım diyorsan gerçekten artık yazmıyım ben.. Hala kazara yazdığını düşünüyorum.. Saygılar.. -
Yağmurlara yazdım.. olsun..
-
Sanırım anlatamadım.. O insanlar içinde yaşadıkları devlet kuralarına uymak zorundalar.. Vergide verecekler, kurallarada uyacaklar.. Bu her toplumda böyledir.. Saygılar..
-
Kuran köleliği kesin bir şekilde yasaklar
kralx şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bu nasıl iş sayın bilimselci. Gerçekten böyle bir çıkış beklemezdim senden.. Sanırım kazara yazıverdin.. Dur sana yazayım evrensel değerleri.. Adam öldürmemek.. Hırsızlık yapmamak.. Irza geçmemek.. Yalan söylememek.. Anaya babaya itaat etmek.. Çevreye zarar vermemek.. Akrabayı eşi dostu gözetmek.. Emanete hıyanet etmemek.. Bir diğer insanın hakkını yememek.. Temiz olmak.. Dürüst olmak.. Gıybet etmemek.. Daha yüzlerce madde..... Her biri bir ayetle ilişkilidir.. Bütün bunlar evrensel değildir dersen artık yazmamaya yemin edebilirim.. Saygılar.. -
Sevgili bilimselci.. Teveb-29 da öldürün ifadesi geçmemektedir.. Haksöz'ün bu tutmuna her zamanki gibi yine bir anlam veremedim.. Bakın meal aynen aşağıdaki gibidir.. "Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere *****mış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın." Cizye varlık vergisidir.. Onlarla sonsuza kadar savaşın demiyor.. Cizye verinceye kadar diyor.. Ee oradada bir devlet vardı ve bu devletinde belli kuralları vardı.. Saygılar..
-
Arkadaşım sanırım iletişim kuramıyoruz.. Bakın ben diyorumki.. Evet insanlar hata yapıyorlar, yanlış yapıyorlar ve bu hata yapan ve yanlış yapan insanlardan herhangi bir dine inananıda var inanmayanıda var.. Fakat hata yapan insan müslünsa islama veryansın ediliyor.. Ama islam bunu haketmiyor.. İslam zaten o insanın yaptığı şeyleri yasaklamış.. Mesela TCK hırsızlık suçtur.. Fakat buna rağmen hırsızlık yapanlar vardır.. Ee siz hırsızlık yapanlar var diye TCK yımı suçlucaksınız.. Hani bir örnek daha vermiştik.. Şoför hatasından dolayı, arabayı yargılamak..!! Sizce haklı bir davranışmı bu..? Saygılar..
-
Bunlar hayata geçirilmesi gereken ve emredilen şeyler.. Yani islamda bir problem yok.. O yazdıklarım islamın emri... Fakat yanlış uygulayanlardan yola çıkarak bu yanlışları islama mal etmeniz pek tutarlı değil.. İslamda vahşete, haksızlığa zulme ve hasılı hiçbir kötülüğe yer yoktur.. Aslında herhangi bir islami kaynağı açsanız bunların böyle olduğunu göreceksiniz.. Saygılar..
-
Sardunyam foruma geri dönmezsen hakkım helal olmasın.. Bilmiyorum hakkım yoktur belki ama varsa helal değildir.. Düşün taşın ve geri dön.. O kadar..
-
İslam dini bireyin toplumla olan ilişkilerinede değinir ve bir takım kısıtlamalar yada teşfiklerle, adaleti, barış, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü emreder.. Bir müslüman'ın çevresine zarar vermesi haramdır.. Bir müslüman'ın aç kardeşlerini görmesi onlara yardı metmesi emredilir.. Bir müslüman kendisine zararı olmayan diğer dine mensup olanlara yada hiç bir dine mensup olmayanlara zarar vermez.. Buna benzer şeyleri yazmakla bitmez.. Fakat şuna dikkat çekmeliyim.. Defalarca söylememmize rağmen.. İslamın aslı budur dememize rağmen.. Hala islamı kötü emellerine alet edenleri yazarak islamı eleştirmenize bir anlam veremiyorum.. Ben diyorum islam bu, siz diyorsunuz islam bu..!! Sanırım bu durum hiç bir zaman değişmeyecek.. Saygılar-sevgiler..
-
ÇEKİCİN SIRRI Tahta sap ve demir tokmaktan olusan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yillik bir kayanin içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasil girdigi bir yana, çekiçte kullanilan demirin günümüz demirlerinden bile saf olmasi bilim adamlarini hayrete düsürdü.
-
Kuran köleliği kesin bir şekilde yasaklar
kralx şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
Oldum olası premetüre kabulleri yadırgadım.. Hayata hep objektif bakmaya çalıştım.. İnanırken bile önyargılı olmadım.. İmanımın, takliti imandan tafsili imana geçme aşamasının tek sebebi gördüğüm muhteşem yaratılmışlıklardı.. Bundan sonra Kur'an-ı Kerim'in evrenselliği ve mucizesi apaçık görünür oldu.. Ve....; 2 yıldır Turkish-mediada yaptığımız bu tartışmalar, bana islamı daha çok sevdirdi.. Allah'a çok şükürler olsun ki, müslümanım.. Saygılar-sevgiler.. -
2 BİN YILLIK PİL.. Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafindan 1938'de Irak'in baskenti Bagdat'in yakinlarinda bulunan 2 bin yillik pil, bilim adamlarini saskina düsürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabin içine monte edilmis bir bakir silindir, onun etrafindaki demir çubuk ve testinin agzini kapatan asfalttan olusan bu nesneyi "dünyanin en eski pili" olarak tanimladi. Pilin 2 volt enerji ürettigi saptandı..
-
NEFES ALMADAN NE KADAR YAŞAYABİLİRSİNİZ..? Bir insanın nefesini tutma süresi en çok suya dalmada söz konusu olur. İnsanlar binlerce yıl denizin 30 metre altına kadar kendi ciğer güçleriyle daldılar, sünger ve inci avcılığı yaptılar. Ne var ki istedikleri kadar sağlam ve güçlü olsunlar nefeslerini tutarak su altında birkaç dakikadan fazla kalabilmeyi başaramadılar. İnsanlar, dalgıç elbiseleri ile dalmaya 1800′lü yılların başlarında başladılar ama bu sefer de bir hortuma bağımlıydılar. Su altında tüplerle özgür ve yatay yüzebilmek 1940′lardan sonra mümkün olmuştur. Gözünü hep havaya dikmiş olan insan, uçmaya başladıktan neredeyse yarım asır sonra deniz altında tüple serbestçe yüzmeye ve bunun sonucu olarak deniz altını keşfetmeye başlamıştır. Gerçi günümüzde tüpsüz serbest dalışta yarışmacılar 5 dakikayı aşıp, 100 metreden fazla derine inebiliyorlar ama çok özel bir teknik uygulamayı gerektiren bu süreler ve derinlikler, normal insanın nefes alma kapasitesinin arttırıldığı anlamına gelmez. Nefes alıp verme ölüm anına kadar süren bir yaşam süresidir. Solunum durması ölüm belirtisi olarak kabul edilir. Oysa vücut oksijen almadan da bir iki dakika yaşayabilir. Bu nedenle suda boğulanlara ya da soluk borusu tıkandığı için solunumu duranlara uygulanacak yapay solunum, ölmek üzere olan kişinin yaşamını kurtarabilir. Soluk verildiğinde ciğerlerdeki havanın tümünün boşaldığı sanılır ama ciğerlerde epey bir miktar hava kalır. İnsan kendini ne kadar zorlarsa zorlasın, her bir ciğerinde kalan havayı l ,5 litrenin altına düşüremez. İnsanlar akciğerlerini tam kapasite ile çalıştırmazlar. Her nefes alış verişte ciğerlerindeki havanın altıda birini kullanırlar dolayısıyla rezerv bir solunum güçlen vardır. Sağlıklı, genç bir insan nefesini yaklaşık 3 dakika tutabilir. Eğitimle bu süre çok az daha uzatılabilir ama bu süreden sonra insanda şuur kaybı başlar. İşte bu sırada vücudun koruma mekanizması devreye girer ve uzun süre soluksuz kalmasına izin vermez. İnsan kendini zorlayarak morarıncaya kadar nefesini tutsa bile boğulmaz, yalnızca bayılır ve hemen o anda solunum yeniden başlar. İnsan vücudu fazla miktarda oksijen depolayamaz. İnsanda oksijen yetersizliğini ikaz edecek sensörler de yoktur. Dağcılığa yeni başlayanlar yükseldikçe oksijenin azaldığını fenalaşmaya başlayınca anlarlar. Vücut alyuvar sayısını arttırarak yükseklerdeki oksijen azlığına alışmayı sağlar. İnsanı nefes almaya zorlayan vücuttaki oksijenin azalması değil kandaki karbondioksit oranının artmasıdır. Bu oranın artmasıyla beyindeki nefes alma mekanizması tetiklenir ve insan daha sık nefes almaya başlar. Suya dalmadan önce derin derin nefes alanlar oksijen depoladıklarını sanırlar ama aslında vücutlarındaki karbondioksit seviyesini düşürürler. Bu sayede nefeslerini 30 saniye daha fazla tutabilirler.
-
Teşekkür ederim arkadaşlar.. Sizede iyi bayramlar..
-
Bence Kur'an-ı Kerimde birbiriyle alakası olmayan ayetleri sanki aynı konudan bahsediyormuş gibi farklı gösterip, çelişki diye öne sürmek pek sorgulamak sayılmaz.. Ve kimi kimle kıyas ettiğinize bakacaksınız.. Mesela Allah herhangi bir insanın ömrünü sonlandırır.. Ama aynı zamanda insan öldürmeyi kullarına yasaklar.. Şimdi bu ikisini birbiriyle kıyas edip, Allah hem öldürmeyin diyor hemde kendisi öldürüyor demenin hiç bir mantığı yoktur.. Bu sayfaya kadarki önümüze çelişki diye sürülen iddalar bu iki maddeden öte geçmemiştir.. Ve çok net bir şekilde çelişki iddalarını tek tek cevapladık, çelişki omadığını gösterdik.. Çelişki olması için aynı konuya yönelik, birbirine zıt ifadelerin yer alması gerekir.. Saygılar..
-
Sanki "Peygamber efendimizin çok evliliğini örtbas etmek gibi bir tutum içerisinde olduğumuzu" ima etmeye çalıştığınızı algılar gibi oldum.. Bu yüzden cevap vermiştim.. Saygı benden..
-
O nun her yaptığı Allah'ın izniyledir.. Allahtan gafiil olarak hiçbirşey yapmaz.. Hiçbirşeydende uzak durmadık gecekuşu.. Hele kafamızı kuma hiç sokmadık.. Her meseleyi sonuna kadar tartıştık.. Çok evlilik meselesini defalarca irdeledik.. Bize göre Peygamber efendimiz hiç bir işinde yanlış yapmamıştır.. Bu kayıtsız şartsız böyledir diye yazmıyorum.. Okuduk araştırdık inceledik bir yanlış göremedik.. Saygılar..
-
Tabiatta mutlak bir yaratıcının olduğunun bilinmesi kafidir.. Çünkü o o'dur.. Organik maddelerden inorganik maddelere kadar herşeyde planlı bir işleyiş, oluşum ve etkileşim vardır.. Hadi bunlara üstü kapalı fizik yasaları diyelim.. Peki bu yasaları düzenleyen güç nedir.. İlk'e doğru geri gidelim.. Nereye varacağız..? Saygılar..
-
GÖRÜNMEZLİK GERÇEK OLDU.. Bilim insanları, deneyde mikrodalgaların bükülmesini sağlayarak bakır bir silindiri ‘görünmez’ hale getirdi. NTV-MSNBC VE AJANSLAR Güncelleme: 13:41 ET 20 Ekim 2006 CumaWASHINGTON / LONDRA - Araştırmacılar, bilimkurgunun sınırlarına yaklaşıyor. Henüz daha Uzay Yolu’ndaki gibi insan ışınlanması için erken olsa da, Duke Üniversitesi uzmanları bakır bir silindiri ‘yok etmeyi’ başardı. Yüksek ısıda, ışığı bükünce madde de ortadan ‘kayboluyor’. İdeal bir görünmezlik halinde, gözlemcinin görünmezliğe maruz kalan nesnenin arkasındakileri görebilmesi gerekiyor. Duke Üniversitesi’nde yapılan deneyde ise arka plandaki nesneler biraz da olsa karartı içinde görünüyordu. Araştırmayı yürüten Duke Üniversitesi’nden David Schurig, bir maddeyi gözlemcinin gözünün görmesini engelleyemeye yetecek bir ışık bükülmesi gerçekleştirdiklerini belirtti. İlk denemede mikrodalganın nesneyle reaksiyona girmesi önlendi. Mikrodalgaların, nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak görünmezlik sağlanıyor. Işık veya mikrodalgalar, normal şartlarda nesnelere çarparak geri dönüyor ve bu sayede nesne görünür oluyor. Ancak radar veya ışığın bir nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak nesne görüntüden kaçırılabiliyor. Schurig bunu suyu derenin ortasındaki bir kayanın etrafından akmasına benzetiyor. Mikrodalgalar nesneyi geçtikten sonra yeniden birleştiriliyor. Aksi takdirde nesnenin arka planındakiler de gözükmeyebiliyor. METAMALZEMELER MÜHENDİSLİKTE ÇIĞIR AÇTI Deneyde kullanılan nesne metamalzeme olarak nitelenen, bakır-fiberglas alaşımlı ve elektromanyetik dalgaları kaçırabilecek bir madde. Bilim insanları, metal ile seramik, teflon veya fiber gibi malzemelerin alaşımı olan metamalzeme adı verilen maddelerin mühendislikte çığır açacağını vurguluyor. Gelecekte henüz üretilmemiş metamalzemelerle birlikte gerçek anlamda görünmezlik gerçekleştirilebilecek. Bu bağlamda ölçüt, metamalzemenin deneyde kullanılan ışının dalgaboyundan daha ince yapıya sahip olması gerekiyor. DUYULMAZLIK DA SIRADA Görünmezlik deneyi şimdilik iki boyutlu düzlemde gerçekleştirildi ve ışığın bükülmesi sırasında küçük de olsa gölge oluştu. Gölge ışık bükülmesinde çok az ışının bükülmemesi sonucu oluşuyor. Araştırma ekibinin diğer üyesi David R. Smith, sonraki deneylerde üç boyutlu düzleme geçeceklerini ve gölgeyi ortadan kaldıracaklarını ifade etti. Görünmezlik deneylerinin benzeri ses titreşimlerini yok etmek şekilde yapıldığında da, duyulmazlık etkisi yaratıyor. Kaynak: Araştırma Science dergisinde yayımlanmıştır. (http://www.ntvmsnbc.com/news/388648.asp)