-
İçerik Sayısı
1.930 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
karçiçeği_m tarafından postalanan herşey
-
bir ay doğar ilk akşamdan geceden....mustafa özarslan
-
sen bu forumun yüreğisin....
-
"taş yerinde ağırdır" sabah sabah bu türk filmi karesi neredende geldiyse aklıma.. emrahın annesine babası nasılsa cuk diye oturtmuştu lafı....
-
Kıyamet biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar mavidir senin hüznün coşkun bir yürek çatırdar oradan başlar/yarım kalan bir bedenin kendini sonsuzlukla tamamlaması ve susar kellesi kopartılmış çarpınan bir ceset gibi rüzgâr biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar sen gidersin ey gönül büyücüm ben kalırım bir de son öptüğün yerde gözlerindeki esrar bırakırım geri kalan nem varsa kıyasıya yağmalar canlanır orada nice geçmiş ayrılık eski bir plakta kırgın bir müzeyyen senar sessizliğin sinesinde mavi bir sezen aksu kanar nereye gidiyorsun kadınım büyücüm küçüğüm söyle bana beni böyle akşamların ortasında yaralı parçalanmış bir yürekle koyup böyle nereye ömrünün en küheylan çağıyla talan edip içimdeki cenneti çaylar gibi aka aka nereye zamanı parçalayıp bakışlarınla cehennem ateşleri koyup döşüme nereye gidiyorsun kadınım yumuşak kirpim kahverengi denizim beni nerde bırakırsan kıyamet orada başlar kalakalırız orada başı kopartılmış rüzgâr buz tutmuş hüzün kuruduğu tüm kıyılar kahverengi bir denizin tam senin yanıbaşında ey güngörmüş yaşlı çınar söyle bana büyük aşklar büyük ayrılıklarla mı tanımlanırlar biz nerede ayrılırsak kıyamet orada kopar Adnan Durmaz
-
Ve yağmur hep bir yerlerde vardır Berrak bir sudur bozkırda temmuz Sabah kar dişli çingene Gülüşü güneş güneş Kısır kıraçların bağrında yıkık Boz suskunluklarda bozkır köyleri Memeleri kuru Boynu bükük Körüklü çizme nalçalarıyla Ezilmiş özlemlerinin külü Burulur burgaç burgaç bakışlarında Serin serin yellerden bir haber bekler Kaşlarına inen sırma kakülü Bin yıllık korkular üşüşmüş düşlerine Yalaz yalaz umudunun kanadı Sevdaları sel baskını alaz alaz... Ded ki O çok uzak denizlere varsak Orada gemilerimiz olsa Sustu hiç deniz görmemiş gözleriyle Bir an.. bin yılmış gibi sarsak Dedi Nerede olursak olsak Yüreğimizin demiri Zehirli acıların örsünde narlanmış bizim Zincirimiz yangınlara bağlanmış bir yol Çileden çileye köprüler kursak Gene de çok uzak denizlere varsak Nice acılar var ki Nice insanı çökerten Yürek kızartan- gönül karartan Çok gülüp geçmişiz onlara Direnmek kimliğimizdir Tarihimiz acının da tarihi Sevda bitmeyen yenilgimizdir Ded ki Suyun hiç varmadığı çöller var Bir yanda gazel dökümü Bir yanda çiçek sağanağı Bakma dudaklarımızın çöl olduğuna Gün doğmadan neler doğar Hem yağmur Bir yerlerde hep yağar Adnan Durmaz
-
Senden Öncesi Boşluk Senden Öncesi Hiçlik Gidemezdi bir daha başka yerlere Senin ırmaklarında uçan turaçlar Oysa uçurum uçurumdu sana gelişim Yüreğime yıldırımdı inişin Sevişin sağnaklarcaydı güllere Dağ yıkıldı Yer yarıldı Yandı bahar dalları Umudum zifiri gecelere düştü... Senin dallarına değen rüzgarlar Gayri esemezdi başka güllerde Bilemedim aşkların katlolduğu devrandır Güle kan bulaşmış bir kere Yürek yangınlar sofrası Umut hangi yalan ufkun ardında Yolumuz nere düştü... Bilemedim Düş unutmuş düşleyeni Ayrılıklar devranında Yerle bir olmuş hüzünler Ben kime desem anlar şimdi Senden öncesi boşluk Senden sonrası hiçlik Gülüşüm kedere düştü.. Adnan Durmaz
-
ben iyiyim be güzelim idare ediyorum işte....gün başlamaya görsün öyle hızla akıp gidiyorki önüne geçmek ne mümkün.bide geçen gün ömürdendir demeyip sanki dünyaya kazık çakacakmışız gibi yaşamaya didişmeye birbirimizi kırmaya devam ediyoruz.... ama yaşamak güzel be bacım..sende hayatın kıymetini bil hasta olma tamam mı....
-
Zeynep bu güzellik var mı soyunda Elvan elvan güller biter bağında Arife gününde bayram ayında Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim Beş köyün içinde şanlı Zeynebim Zeynebe yaptırdım altından tarak Tara zülüflerin bir yana bırak Zeynebe gidemem yollar pek ırak Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim Beş köyün içinde şanlı Zeynebim Söğüdün yaprağı narindir narin İçerim yanıyor dışarım serin Zeynebi bu hafta ettiler gelin Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim Beş köyün içinde şanlı Zeynebim Kangaldan aşağı Mamaşın köyü Derindir kuyusu serindir suyu Güzeller içinde Zeynebin huyu Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim Beş köyün içinde şanlı Zeynebim evet zeynep hanım öncelikle hoşgeldiniz şeref verdiniz bizlere.... size bir kaç sorum olacak cvplarsanız mesut ve bahtiyar olacağım...öncelikle sizde büyük bir asalet görüyorum bu nerden geliyor...sonra şu yukarda yazdığım türkü sizin için yazılmış diyorlar acep doğrumudur... ve son bişi........SENİ ÇOK SEVİYORUM İYİKİ VARSIN BE GÜLÜM...
-
dün ne mi yaptım....kendi kendimi yedim bitirdim...sinir oldum uyuz oldum milleti uyuz ettim...durduk yer başımı ağırttım... ama sonuçta herşeyi yoluna koydum...kendime zaman ayırdım..eski albümlerime baktım bursadaki kankişimi aradım sesini duydum ve mutlu oldum....
-
Herkese şiir tadında bir hayat diliyorum...umarım umut kokan,sevgi kokan, aşkı anlatan bu güzel şiirler hayatınızdan hiç eksik olmaz.... GÖZLERİN Gözlerin gözlerin gözlerin, ister hapisaneme, ister hastaneme gel, gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte, şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte Antalya tarafında ekinler seher vakti. Gözlerin gözlerin gözlerin, kaç defa karşımda ağladılar çırılçıplak kaldı gözlerin altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak, fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar. Gözlerin gözlerin gözlerin, gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün sevinçli bahtiyar alabildiğine akıllı ve mükemmel dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın. Gözlerin gözlerin gözlerin, sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa'nın ve yaz yağmurundan sonra yapraklar ve her mevsim ve her saat İstanbul. Gözlerin gözlerin gözlerin, gün gelecek gülüm, gün gelecek, kardeş insanlar birbirine senin gözlerinle bakacaklar gülüm, senin gözlerinle bakacaklar. NAZIM HİKMET
-
olmazsa olmazısın...
-
İLLEGAL SEVDAM o terk edilmiş akşam vaktinin kuytu bir köşesinde kaybolmalardayım ve geçmişimle hesaplaşmaktayım ankara'da.. soğuk bir akşam vakti son paket son sigara bu.. yağmur da bir o kadar kalleş yürürken ankara'da yağmur süzülürken göz bebeklerimden ağır bir işkence bu omuzlarımda kerpeten misali tırnak uçlarımda hasret veriyorlar soğuk bedenime saat 12 suları bunlar yaşanırken ankara'da bir polis otosu devriye geziyor ve sen illegal sevdam, ciğerimde tütüyorsun toz duman altında.. sonsuzluğu seyre dalmak kadar huzurlu bir şey bu... ama.. isyan çağırıyor beni yeter ulan yeter.... bu gece. yarılsa bu gökyüzü, yarılsa asfalt.. ve bir karanfil hıçkıra hıçkıra ağlasa karanlık sussa ben haykırsam.. bu yasadışı akşamlarda şarjör misali tükensem koynunda.. ve parça tesirli bir sevdanın merkezinde olsam.. dağılsam sana.. paramparça olsam.... ERDAL EREN
-
BU GECE EN HÜZÜNLÜ ŞİİRİ YAZABİLİRİM
karçiçeği_m şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Şiir Forumu
YAĞMUR ÇİÇEKLERİ sararıp yaşayamamaktı gençliğimi ve ritimli sevda acılarını uğurla artık kırgınlığıyla büyüttüğün serseriliğimi gözlerinde göremediğin esirlerdi haykırışları içinde gülüm düşlediğin yaralardı ve korkup sevmekten kaçtığın acını hazmedip içimde yorulmasıydı sonra mı akşamdan yeni reklam aşifleri başlıyor soğumaya kalıyor akşamdan çayım göremedim gül bahçesi yağmur sevecenliği içinde gözlerinde açan küçük yağmur çiçeklerini koşup koşup yorulmaktı biliyorum aseton kokulu gençlimin ilk adımlarından yol üstü aşırı kambur halimizden olsa gerek yitirmişiz ilk ayrılıkların çaresiz maskesini tepe taklak şımarıklığı bu intizar geç saatin ve yoruluyorum artık ömrümün delikanlı işçiliği içinde geçen saatlerinden.. MEHMET FERİK -
SEN OLMASAN Sen olmasan... Seni bir lâhza görmesem yâhut, Bilir misin ne olur? Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, Ve bulur; Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, Bu rûh-ı mecrûhu?.. Sen olmasan... Seni bulmak hayâli olsa muhâl, Yaşar mıyım dersin? Söner ufûlüne bir lâhza kaail olsa hayâl; Soğur, donar, kırılır senden ayrılınca nazar Ne hazin Gelir hâyât o zaman hem vücûda hem rûha, Yaşar mıyız seni kaybetsek âh ben, kalbim, Bu kalb-i muztaribim? Sen olmasan... Bu samîmî bir îtirâf işte; Sen olmasan yaşayamam: Seninle rabıtamız hoş bir îtilâf işte; Fakat bu râbıta hâlî mi rûhu ezmekten?... Akşam Gurûba karşı düşündüm sükûn içinde bunu: Fenâ değil sevişip ağlamak, fakat heyhât, Bükâya değse hayat!.. Tevfik Fikret
-
ordunun dereleri-ilkay akkaya
-
yeni olduğu halde çok çabuk sevdirdi çevresine kendini....iyi bir insan..tüm güzellikler senin olsun...
-
canım emixim sen çok tatlısın varya..dostlarını hiç unutmuyorsun...herşey gönlünce olsun neşen daim olsun....
-
nerdesin sen bacım ya....aşkolsun
-
kısmetse çayımı içeceğim.....
-
günaydın herkese kolay gelsin....
-
................. günlüğü eksik tutulan güz eğirirken suların köpüğünü ey alıngan susuşundan üzünç gibi öfkesinden kan sızan kalbini suların göğsüne bastır duyacaksın kalbimizin atışlarını AHMET TELLİ nice seneler........
-
Ağlama Yar Sen Leyla’ydın bende Mecnun Çöller içinde Sen alevdin bende rüzgar Küller içinde Gel de bir gör şu halimi Kullar içinde Yeşermez bahçem Kapanmaz yaram zaman içinde Ağlama yar Bir gün gelir bu hasret biter Döneceğim ağlama Bekle beni ağlama Her selamın her kelamın Yanadır bende Son bir kere görse idim Son nefesimde Sende git yar sende bırak Sende unut beni Kanasın yaram Sararsın bahçem zaman içinde Nurettin Rençber
-
HAYDİ GÜLE GÜLE GÜLÜM Haydi güle gülü gülüm haydi güle güle Hani ağlamak yoktu? Ağlama kızım, gözüne batacak sürmelerin. Taksiye bindin işte, işte hapishanesinde yattığım şehrin geçiyorsun içinden. Şöför belki ben yaşta bir adam dikiz aynasından bakıyor sana anlıyor bu güzel kadının ağlamasını. Belki onunda içerde yatanı vardır, belki tanır beni, belki kendiside bizdendir. Biliyorum: Demirlerden seyrettiğim bu şehir kaplıcalar türbeler ipek fabrikaları ve kocaman bir çınardır. Ve sahici insanları benim insanlarım nasılda perişan... Fakat yüzlerine güneş vurmuş gibi olmuştur sen gözyaşları arasından onlara baktığın zaman. Sen bu şehre bundan öncede geldin demek? Sen bu şehre gelesinde beni aramayasın! Öylemi? AĞLA GÜLÜM! Hemde hüngür hüngür ağlamalısın. Hayır ağlama, Allah belamı versin benim ağlama! Etrafına bak: Ben ve şehir çoktan arkada kaldık NAZIM HİKMET
-
ESKİ NİSAN Canımın yongası, sevdiğim, Bir kaç gün çaldık ilkbahardan Geçtik yıllardır özlediğim Erguvan ışıklı kıyılardan Aşkı sessizlik tanımlar Gençken tersini düşünürdüm Akşamla dönerken geriye dalgalar Yalnızlığı çırılçıplak gördüm Durduktu önünde Ege Denizi'nin Gözleri mayıs bulanığı, Kuytuluğunda eski evlerin Dolaştıktı Ayvalığı Eski nisan, her şey gibi, Kalbim de, rüzgar da eski, Çırpınıp duruyor havada Yitik anıların kelebeği ATAOL BEHRAMOĞLU