Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

İNTERLOCK

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İNTERLOCK tarafından postalanan herşey

  1. *PUPPET ANIMATION AND pUPPETEER... ...eller; üstten ve alttaki persona'nın "kof" luğunu "iğfal" ederken.. belki; KAFÎ'liğinden istifade ederken.. ...lây..lây..lom! döner çocuklar "körkuyu"nun etrafında.. körkuyu aç..körkuyu duyarsız.. körkuyu; korku'yu içinde barındırır.. körkuyu içinde "ne'ler" barındırır? ...birazdan ve oyun bozulunca.. (..ihtimâl her zaman vardır!.) itelerler birbirlerini çocukça, acımasızca.. körkuyu inilder..sapıkça.. beklemiştir "buan" ı.. ağzından sıvılar akıtarak..arsızca.. ...Hop! biri daha düştü körkuyu'ya! ...birkaç gün sonra..(..görecelidir..) bir başka kılık ve kıya-fet ile aynı kukla/başka kukla! yukarıdan-aşağıya.. ..iner hoşça..yavaşça.. yaptığı işin iyi/güzel/doğru olduğundan "emin" kılınmış ya! -Yaa!
  2. *Çocuklar; -Aşağıda ve biraz ileride.. -Belli bir oyun planı-ki tüm detayları önceden hesaplanmıştır-içinde.. -Pitoresk Manzara Dekoru önünde, "KO-Ku" yu izlerler! -Çevre'nin Ana Tema'sı, "SOL" notası Genlik Alanıdır! -Seçim; Esas Sorun'dur! -Hızlı Cevaplama; Zekâ'nın derecesini verir! -Başarı Temel Koşulu ise; "Fazla Zeki olmak" tır! **Geceleri, "AY" gökte yükselirken ve "GÜNEŞ" çekilirken bir yerlere.. Melodi'de yavaşça..sezdirmeden değişir! -Dışarıda olan-bitenler; Alâkasızlaşır! -Yani; bir "SİS" iner..görüntüler "Yarı-Saydam" ın tuzağına düştüğünde, yalnızlık bir soytarı gibi ortaya çıkar.. Başını sallar..Şapkasındaki zilleri şıngırdatır! ***Perspective and Perspicacity... -Great Game!.. -Haydi!..Hep Beraber!.. -En güzel seçim..Biçim-dir!..Biçim!.. -En güzel biçimi ben seçeyim! "BEN SEÇEYİM!"
  3. *Seni dinliyorum..ve..duyuyorum da!.. -Ne güzel..
  4. İNTERLOCK şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    *
  5. İNTERLOCK şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    *Hoş geldin..ve ben kimse!..değilim...
  6. **SURF DÖNÜŞÜ HİKÂYELERİ-1 ------------------------------------ **Gemi, deniz üzerinde ve dalgalar üzerinde akıp giderken..Hüzün ve talih ve ... Dere içinde, ağaçlar içerisinde olan yolda.. Tesis ve teşhir, Saptama ve genele sunu.. -Tüm'den gelen yargılardan bahs ediyorum.. ..Tarlam, o derenin suyu ile sulanmadı.. Benim beklediğim Rahmet..Ancak.. Yoksa görülebilir olanların, görüleni, bir boş söz'den başka ne olabilirki? ***Herhangi bir SARDUNYA üzerine; Mekke Samanı ile Medine Sapı karıştı.. Ben; Ne söylüyorum? "Akıp-Giden" ne'dir?..diyorum.. Halâ bahs ettiğin güzel koku!.. O güzel kokuya bak ki kişiselleşmeye görsün!.. "Boyunduruklu Yılan'a emsaldir.. Anlatılan, anlayana meseldir..
  7. *..ve tüm çiçekler Sana.. -Bil vesile, ellerinden üperim..Ustammm...
  8. *Ey! Kirman ve Ey! Bisütun Dağı.. -İçi kuru nar'larınız, Ferhat'ın kanı ile kurudu.. Şirin'in ölüm haberi geldiğinde hani.. "Enariferhâd".. -Şimdi ümid..bende.."Enariyâsin"de! *Gel de Sen, kerameti Asâ'dan bilme.. -Musa'nın elindedir Ejderin tasması.. *Bak ne diyorum Sana; -Berrak bir gece, şimdilerde, bir Mayıs gecesinde, kaldır başını göğe de kuzeye bak!.. "Perisiyavuşan" yirmidokuz inci'den gerdanlık.. Hediye olsun benden..Sana.. -Bak!..Göz bebeklerinde yansıyan, "Efrâsiyâb'ın Şimşeğinin parıltıları" olacak!.. *Şimdi, tüm kelimeler Sana doğrudur..da.. İlâve bir bilinen işte; Sâlik'ten.. "Aşk'ın ulu mevkiine çıkmaya kim cesarat edebilir ki? Kaplan dahi orada, O'nun mehabetinden ürker!.." **Bir kaç sevgi sözcüğü işte..bu gece.. ve..içimden geldiği gibi...işte..
  9. *Ey! Kirman ve Ey! Bisütun Dağı.. -İçi kuru nar'larınız, Ferhat'ın kanı ile kurudu.. Şirin'in ölüm haberi geldiğinde hani.. "Enariferhâd".. -Şimdi ümid..bende.."Enariyâsin"de! *Gel de Sen, kerameti Asâ'dan bilme.. -Musa'nın elindedir Ejderin tasması.. *Bak ne diyorum Sana; -Berrak bir gece, şimdilerde, bir Mayıs gecesinde, kaldır başını göğe de kuzeye bak!.. "Perisiyavuşan" yirmidokuz inci'den gerdanlık.. Hediye olsun benden..Sana.. -Bak!..Göz bebeklerinde yansıyan, "Efrâsiyâb'ın Şimşeğinin parıltıları" olacak!.. *Şimdi, tüm kelimeler Sana doğrudur..da.. İlâve bir bilinen işte; Sâlik'ten.. "Aşk'ın ulu mevkiine çıkmaya kim cesarat edebilir ki? Kaplan dahi orada, O'nun mehabetinden ürker!.." **Bir kaç sevgi sözcüğü işte..bu gece.. ve..içimden geldiği gibi...işte..
  10. İNTERLOCK şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    *Bükünlü..
  11. İNTERLOCK şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    *Furia'lar!..
  12. İNTERLOCK şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    *Beetle..
  13. İNTERLOCK şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    *Phobia..
  14. *Hani.."Her Şey Güzel olacak"..tı?.. -Kızıyorum!..
  15. İspanyol Meyhanesinde Seni Aradım Bu akşam Bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde Sonra akvaryumlu meyhanede balıklara sordum seni Canım kıyasıya sarhoş olmak istiyordu Yokluğun bir karanlık gibiydi içimde Ağır ve dayanılmaz İspanyol meyhanesinde Seni içtim toprak kadehlerden yudum yudum önce bir serinlik sardı kanımı İliklerime kadar üşüdüm Sonra bir orman yangınında eridi dudaklarım Ve bütün sokaklarında İstanbul'un Gece sabahlara dek seni aradım Ne yana baksam karanlıktı Oysa güzel kadınlar vardı masamda Kendinden emin kadınlar İnce uzun parmaklı, beyaz kadınlar vardı. Şarap bir yerde o kadınlar gibiydi İçtikçe başım dönüyordu Şimdi bütün meyhanelerde kadehler Senin için uzanır yıldızlara Bir gitar alaca karanlıkta ilk seranadı Senin için yapar Madrid'te Madrid'te şarap renkli horozlar ötüyordu Seni görür gibi oluyordum Boğazıma bir şeyler düğümleniyordu Üşüyordum, yorgundum üstelik Soğuktu İspanyol Meyhanesi, loştu. Ve şimdi bütün meyhanelerinde İstanbul'un Sevenler sarhoştu. İstanbul meyhanesinde Ne şömine vardı, ne beyaz halılar Ama içtiğim her kadehe kokun sinmişti Başım dönüyordu İstanbul'u yıkmak geliyordu içimden İstanbul meyhanesi şarap şarap kokuyordu Ben gayesizliğin böyle korkunç olduğunu Bilmezdim... Meyhaneye düşmeden önce Bir garson halime bakıp Anladı yıkılmış olduğumu Canım yeşil şarap istedi-sordum; 'Yok' dediler Sonra gözlerin aklıma geldi Oturup ağladım İspanyol meyhanesinde kadehlerde seni yaşadım En güzeli seni sevmekmiş meğer Ölesiye, delice, korkunç Fırınlarda seni aramakmış ekmek diye Seni beklemekmiş en iyisi Ölümü bekleyen hastalara inat Eski bir meyhane şarkısı vardı Bir türlü anımsayamadım Sonra gözlerini düşünüp Kadehlerde yeşil yeşil yandım Biliyorum... Bir gün sende geleceksin İspanyol Meyhanesi'ne Bir gün sen de çılgıncasına sarhoş olacaksın Sevdiğimiz şarkıları söyliyeceksin sabahlara dek Yeşilköy'de bir güneş doğacak Şarapsı gecelerimizden Ama yanımda kadınlar varmış Ama inceymiş, ama beyazmış, üstelik güzelmiş Sen yoksun ya, ellerini tutmuyorum ya! Şarabı aynı kadehten içmiyorum ya! İspanyol Meyhanesinde seninle ölmek varmış Vız gelir dünya! Yorgunum şimdi, bitkinim Beni unut artık Söyle garsonlara Kırılmış bir kadeh gibi bıraksınlar beni Şimdi ispanyol meyhanesinde bir tahta masada kaldı adım Yere dökülmüş şaraplara güneş doğuyordu, Seni unutmadım! ... Turhan Oğuzbaş
  16. *Admin.. -Nice senelere..
  17. Ne kadarınız gerçek sizin? Ne kadarınız kendi sahtekarlığına esir? Bıktığınız olmuyor mu kendi yalanlarınızdan, hiç kendinizden sıkıldığınız olmuyor mu, kendinizi bir yerlerde terkedip de gitmek istemiyor musunuz, bütün yalanlarınızdan uzak bir yere?
  18. İNTERLOCK şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    GÖZLERİN Gözlerin gözlerin gözlerin, ister hapisaneme, ister hastaneme gel, gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte, şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte Antalya tarafında ekinler seher vakti. Gözlerin gözlerin gözlerin, kaç defa karşımda ağladılar çırılçıplak kaldı gözlerin altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak, fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar. Gözlerin gözlerin gözlerin, gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün sevinçli bahtiyar alabildiğine akıllı ve mükemmel dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın. Gözlerin gözlerin gözlerin, sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa'nın ve yaz yağmurundan sonra yapraklar ve her mevsim ve her saat İstanbul. Gözlerin gözlerin gözlerin, gün gelecek gülüm, gün gelecek, kardeş insanlar birbirine senin gözlerinle bakacaklar gülüm, senin gözlerinle bakacaklar. Nazım Hikmet
  19. *SHRÎ şekilsiz ve sessiz boşluğun biçim girdibad'ında P ve S'nin toprak testisidir bilinç! tat tuam ası sen busun "büyük formülü" Sen testi kırılsa-da balçığı bil! e mi?
  20. İNTERLOCK şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    KUZGUN.. Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum, Yorgun ve sıkıntılı- Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki, Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi. 'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk- Başka bir şey değil, yalnızca bu.' Ah, iyice anımsıyorum ki o hazin Aralıktı; Ve zemine vuruyordu sönen her bir közün yansısı. Sabahı istiyordum şevkle; -Boş yere Aramıştım Ödünç bir avuntuyu kederden- Yitik Lenore'un kederinden- O eşsiz ve pırıl pırıl kızın, meleklerin Lenore Diye andığı- Buralarda, anılmayacak artık adı. Ve mor perdelerin belirsiz, hüzünlü, ipeksi Hışırtısı Önceden hiç duyulmamış tuhaf kokularla dolduruyor- Tir tir titretiyordu beni: Öyle ki: çarpıntımı bastırmak için tekrarladım. 'Oda kapımdan girme izni isteyen bir konuk bu- Oda kapımdan girme izni isteyen Geç bir konuk: Başka bir şey değil, budur bu.' O sıra cesaretimi toplayıp: daha fazla Oyalanmadan, 'Sir' dedim, 'ya da Madam, affınızı dilerim Ama Gerçek şu ki dalıyordum ve siz öylesine yumuşak Bir tıkırtıyla geldiniz, Ve öylesine hafifçe tıklattınız-tıklattınız Oda kapımı ki, Duyduğumdan pek emin değilim sizi'-diyerek kapıyı Açtım burda; - Karanlıktan başka bir şey yoktu orda. Orda durdum, korku ve merakla karanlığın içine Baktım uzun süre, Kuşkuyla, kurarak hiçbir ölümlünün cüret edemediği Hayalleri; Ama sükunet bozulmadı ve sessizlik bir ipucu Vermedi, Ve fısıltıyla söylenen tek sözdü orda 'Lenore? ' Buydu fısıldadığım, mırıltılı bir yankıyla geri gelen O söz 'lenore' Başka bir şey değil, yalnızca bu. Odama dönerken alev alev yanarak Ruhum Aynı tıkırtıyı işittim yine ilkinden biraz daha Kuvvetlice. 'Kesinlikle' dedim, 'kesinlikle bir şey var penceremin Kafesinde; Öyleyse neymiş bakalım ve bu esrarı Çözelim; - Rüzgardır, başka bir şey değil bu.' Açıverince kepengi, eski devirden kalma Azametli bir kuzgun Kanat çırpıp sallanarak adım attı İçeriye; Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da Oturdu; Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla Tünedi kapımın üstüne- Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu- Konup oturdu hepsi bu. Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş, Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü, 'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim Korkak değilsin sen, Gecenin kıyısından gelen Suratsız ve yaşlı kuzgun- Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir, Söyle bana.' Kuzgun dedi ki 'birdahaasla.' Çok şaşırmıştım bu çirkin kuşun konuştuğunu duyup Böylesine açıkça, Pek alakalı olmasa-yanıtı pek anlamlı olmasa da; Çünkü kabul etmeliyiz ki yaşayan kimse henüz Mazhar olmadı oda kapısının üstünde bir Kuş- Kuş ya da hayvan görmeye oda kapısının üstündeki Büstte, Bir isimle 'birdahaasla' diye. Ama kuzgun, sessiz büstün üstünde tek başına Yalnızca bu sözü söyledi, sanki bu bir tek sözle İçini dökmüş gibi. Sonra başka birşey söylemedi- ne de bir tüyünü Oynattı- Ben mırıldanana dek, 'önceden uçtu diğer Dostları- Sabahleyin beni terk edecek, umutlarımın Önceden uçup gittiği gibi.' O zaman EDGAR ALLAN POE
  21. ÇANLAR Zamanı say,tempo tut, Runik bir tempo olsun, Tintintin sesleri müzik gibi yükselsin Çanlardan,çanlardan,çanlardan, Çan...çan...çan... Çanların çınlayan sesini dinle... O cesur çanlar! Titreşimleri ne müşiş bir korku masalı anlatıyor! Ah, çanlar,çanlar! Korkuları nasıl bir masal anlatıyor... EDGAR ALLAN POE *Romantik ve Melânkolik Po'nun, nev-i şahs'ına münhasır bir zat oluşu, tevarüs ettiği sinirli, heyecanlı ve şımarık tabiatı dışında, hassas oluşudur da.. -Kumar oynardı, içkici kerataydı..ayyaştı.. Yetim kaldı..Okumadı..Haylaz okulundan da kovulmuştur..Garİp'i, dede mirasından mahrum etmiştir..Hakkı yenmiştir.. zannımca!.. -Bu Po, Baltimor'da ve Halasının yanında kalırken bi gün şiir müsabakasına bir müsabık olaraktan katılmıştı da, birinci olmuştur..Sevdiler, iyi-güzel işler de verdiler ama dağınık, iradesiz bu adam'a (Po'ya) kimse güvenememiştir!.. -Melânkolik Po, sanki deha'ydı.. -Cazip ve bi o kadar korkulu, garip hikâyeler yazmıştı..Meşhurdu..Dengesiz bir ediptir!.. -Araf'ı bilmiştir, Timur'u da sevmiştir.. Şiirinden bu anlaşılmaktadır.. **Kendisine "Yattığın yerde güzelce uyu Edgar.." diyoruz.. -Genç ölmüştür..Yazıktır..eğiliriz.. -O BÜYÜK ŞAİR, Bİ GÜN GERÇEKLE,FANTEZİ'Yİ KARIŞTIRDI!..
  22. İNTERLOCK şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Yazar-Şair Biyografileri Forumu
    Son Aşkıma Ey benim gül demetim, ey bir çile ipeğim! Seni çok seviyorum, daha çok seveceğim. Sen benim kuraklıktan solan gönül bahçemde, Sen benim şu yıldızsız kalan hulya gecemde Bir son bahar değilsin, sonuncu bir baharsın; Ufkumda fecri açan gül kanatlı rüzgarsın. Şiirimdeki heyecan bugün sendedir ancak, Bu şiirim bende artık son heyecan olacak, Şu gönlüm bilsen, nasıl çırpınarak yoruldu. Bir güzelden kurtuldu, bir güzele vuruldu. Her birinde bir parça daha yorgun düşerek, Kimine lanet edip kimiyle öpüşerek, Nihayet, işte bugün hepsinden ayrılmışım; O kadar bıkkınım ki, mazime darılmışım... Sen ki bir çocuk kadar şakraksın, neşelisin; .......... .......... Enis Behiç Koryürek
  23. İNTERLOCK şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    Mansur renkler güneşten çıktılar renkler güneşe girdiler renkler güneşsiz öldüler ne renk gerek bana ne renksizlik güneşler bir yerden çıktılar güneşler bir yere girdiler güneşler onsuz öldüler ne aydınlık gerek bana ne karanlık şekiller bir yerden geldiler şekiller bir yere gittiler şekiller görünmez oldular büyük köşe vur bütün sesler bir seste boğuldu mansûr mansûuur Asaf Halet Çelebi
  24. *Zaman; M.Ö.3500 Civarı... -Bir takım "Tüccar" Taife, Arap Yarımada'sının Akdeniz'e bakan kıyılarına geldiler..Yerleşmişlerdi.. Bu Zat'lar hemincek denizleri inhisâr altına alıp, tutmaya çalışmış, o güne göre malûm insanla meskûn toprakların servetini emmeye savaşmış, en uzak melmeketler ilen Ticaret Şebike'leri teessüs etmiştiler.. -Zalim gemiciler ve Şebeke yapıcıları!..Bazen kızarım.. -Demek..O Vaktin emperyal güruhu idiler..Taifeciler.. Gidiler... -Bakınız, belkim de onların "kefen" adlı ve "Öbürâlem" libas'ını bulup-buluşturup, kendi adlarını vermiş olabilme durumu da Mevz-u bahis olabilmektedir.. ..mekte midir?.. -İşte bu sualin cevabını bilse bilse anca Zekerî Beyaz Hocamız bilebilecektir!.. -Zat-ı Muhterem, her bişiciği bilir.. -kendisini "Bilme Zorunda" hissetmekte olup, bu durumun Tıp Âleminde adı "Presenil Demans"..mıdır?.. Kendileri bileceklerdir!.. **Sayın Fanlarım... -Bahsini ettiğim toplumun "Fenike" olduğunu anlamışsınızdır.. Ancak, Fenike'nin tarihi tamamiyle aydınlık değildir.. Hayalet'tir..Mor'dur..Ap-Alaca karanlık'tır.. -Süffet Amucalar'a bu neden ile hep ve halâ pislik atarız.. Meselâm Hiram'a.. -Bu Aristo-Krat adamcıkların kökü, gelir ve Aristo-Tales pirimize donk'etmiştir!.. -Sayda, Sur ve Kartaca Nam-ı Devirleri Malûm Tarihi ortaya koyar.. -Bu adamcık-tüccarcık gemiciler, san'at dallarında da tekâmül ve teşaşür atılımı becermişlerdiler.. Bu güne bir kaç saz ve söz intikâl ettiği rivayeti vardır.. -Rivayete Örnektir: ------------------- -Molok.jpg'un Heyâkil'i önünde, çucuk nahr'eder iken söylenen şu melodik hezeyan... <<Baal'ın Asteris'i, Tapınaktan at beni...>> <<Hemen in oradan da, aşağı'da tut beni...>>
  25. İNTERLOCK şurada cevap verdi: zeytin başlık Şiir Forumu
    *Sevgili Zeytin.. Hoş geldin..Ne güzel dizeler.. ..ve Sen anlatırken kalbini bizlere, belki farklı kelimeler ile ama özde aynı dışavurum'u yaşıyoruz.. Ne farkeder'ki.. Sen de anlat ve biz de katılalım..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.