misafirceylan

ben sohbetin seviyesini düşürmemek konuısunda gerçekten çok ısrarcıyım. sen enkaz altındayken elbetteki vahy gelmicek o insanlara.Allahın onları sana yönlendirmesi konusunada girmek isterdim fakat ben senin iddan üzerine konuşmak istiyorum. benim demek istediğim o adamlar sen istediğin içinde gelmeyecek. sen kendi hayatında olan biten herseye hükmedebileceğini iddaa ediyorsun bende diyorum ki hadi hayatınla ilgili üstündeki enkaza üstündeki insanlara emret bakalım seni kurtarsınlar. kurtulduğundada ben emrettim ben kurtardım kendimi de. diyebilrmisin.. sperm hücresinin yapısını da Yaratan Allah olduğuna göre senin ,senin var oluşunda hiçde idda ettiğin gibi bir etkin yok. sperm hücresi yumurtaya girince elbetteki beklemiyor çünkü Rabbinden haberdar Rabbinden çokdan emir almış bir varlıktan söz ediyoruz kalemi insana benzetmedim oluşumu çok basit olduğu ve muhakkak kendini yapan birseye ihtiyacı olduğu için örnek verdim. kalem kadar basit bir seyin yapımında bile bir zeka bir el aranıyorsa kainatın düzeninden daha karmaşık olan insan vucudunun yaratılması nasıl kendi kendine olabilir diyorum ben. insandaki hücrelerin canlılığı ruh bazında olabilir eğer idda ettiğiniz gibi hücreler kendi başına birer canlıysa ve başıboş hareketler doğrultusunda insan vucudunu oluşturuyorsa ruhun bedenden çıkması ile hücrelerden oluşan insan vucudunda ölme durumunun gerçekleşmemesi gerekir değilmi. insanın yaşama başlamasında anne baba sadece bir vesiledir. doğa nasıl bir kardeşin uzun bir kardeşin kısa bir kardeşin esmer bir kardeşin sarısın olmasını sağlıyor. yada aynı doğa insanın butun yaşamını etkilicek çok ince binlerce ayrıntıyı düşünüyorda milyonlarca insanda buna hüküm veriyor. eğer olursa evet öyle diyeceğim. buda herşey gibi Allahın takdiriyle bilim adamalrını vesile kılarak yaptığı birsey olacak . onun ezeli ilminde neyin olup olmayacağı kayıtlı. gün gelir yaşatırlarsa senle o zaman konuşalım bu konuyu kardeşim. bu konuda Allahtan başkası hukum veremez . ancak her müslüman iyidir die bir genelleme çok yanlış olur. iyi olmayanlarda günahları derecesinde cezalarını görecekler. inanmayan ancak iyi bir kimseyede Allah kendi adaletiyle muamele edecektir. (kendi yaratılışını inkar ederek kendine bile kötülük yapan bir kimse ne kadar iyi olabilir tartışma konusu) dualarmdasın kardeşim.

peygamber efendimiz kavimciliği nerde kaldırmış bana buna tek bi örnek verebilirmisin.peygamber efendimiz kavimler arasında ki kan davasını kaldırmış yoksa kan davası varken daha mı düzenli bir cemiyet hayatı vardı..yoksa size göre töre anlayışımı daha huzurlu bir toplumu doğurur. bu gün toplum olarak töreye lanet ederken töre cinayetlerine karşı çıkarken ;senin bakış acına göre bu gün töreyle yaşayan toplumların cemiyet hayatı bozulmasın diye töreyi kaldırmaya çalışmayalımmı. ayrıca butun insanları zengin kavim fakir die ayrılmadan herkesin eşit olması fikrini topluma yerleştirmiş cemiyet hayatını düzene sokmak için. faiz konusuna gelince bu gün toplulumuzda asıl borçları dışında faiz borçlarını ödeyemeyen (en iyi örnek kredi kartı felaketi) binlerce insanın hayatı kararmaktadır. bunun sonucu olarakta bi çok insan intihara kadar sürüklenir.şimdi bunun iyi bir yanı varmı. borçlunun hakkı yeniyor haksız yere ondan fazla para alınıyor.bumu iyi olan.. o zamanın kabile reisleri şimdilerin tefeci sistemiyle bağdaştırılacak bir sistem uyguluyolardı. bu sistemmi cemiyet hayatını düzenliyoduda kaldırılmasımı bozdu. peygamber efendimiz faizi veda hutbesinde kesin bir emirle kaldırmıştır. ayrıca insan hayatını düzenlemek için getirilien dinimizde hiç bir sey hop! diye kaldırılmamaıştır. örneğin insanlığın tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen kitabımız kuranda içki 3 aşamada kaldırılmıştıır. su gibi içki tuketen bir toplmda bir anda içkinin yasaklanamayacağını hiç kuşkusuz bizi yaratan da biliyordu. ilk olarak zararı anlatılır ikinci olarak içmemesi tavsiye edilir son olarakda tamamen yasaklanır. bak kardeşim cahiliye arap döneminde amca çocuklarının evlnedirilmediği hükmüne nerden vardın bana tarihle ilgili bir sey idda edecekseniz kaynak gösterin. buda diğerleri gibi kuru bir iddadan öteye geçmedi benim için fıravun lar kız kardeşleriyle evlenirlerdi.saltanata mirasa kimse dahil olmasın diye. yüce Allah böle sapkınlıklara dalabilen fıtrattaki insanı her konuda uyardığı gibi bu konudada uyardı. ayeti kerimede kendisine helal olanlar ve haram olanları insana bildirmiştir. haram olanlar kategorisine amca çocuklarıda girmiştir. bundan illaki birbiriyle evlensin hükmünü mü çıkarmak gerekir. gelelim sarfettiğiniz en talihsiz cümleye. tek ilahlı sistem zaten insanlık tarihinin başlangıcından beri var. bu inançtan sapıtıpta çok tanrıılı inanca geçmiş olmaları mı cemiyet hayatını bozmakta yoksa zaten bozulmuş olan bir cemiyet hayatını düzeltmek için var olan tek ilahlı doğru sistemi getirmiş ve tebliğ etmiş olmasımı cemiyet hayatını bozmakta. inanç olayı bir toplumun en hassas noktasıdır. olmazsa olmazıdır ki tüm insanlar bir yaratıcıya inanma ihtiyacı üzere doğarlar.eğer ki inanç insanın merkezi ise buna dair olan yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi gerekirki mesela vucudumuzun merkezi olan beyinde, ur olan bir insan bunu hop diye bir ameliyatta mı aldırmak ister yoksa bu gün yarısını alalım yarı bozukluk bende dursun onuda sonra alırız diyemi düşünür. hiç bir arap peygamber efendimizin tesvikiyle birbirine düşman olmamıştır o doğru yola davet etmiş yanlış yolda kalmakta israr eden insanlar doğru yola gecenleride rahat bırakmamıştır. hiç bir musluman hiç bir inanmayana kafasına göre zulmetmemiştir. müşriklerin akıl almaz işkencelerini okuduğunuzda ahladınız ufladınız dalga gecer bir edayla. ancak burdada müşriklerin müslümanların can ve mallarına yaptıkları saldırılar neticesinde müslümanların kendilerine yapılanlara rağmen zarar vermek değil sadece savunmak amaçlı savaşlar yaptığına dikkatinizi çkemek isterim. mekkenin bir tek kişinin bile kanı düklmeden fethedildiğini bir kez daha hatırlatıyorum. son olarak bu zihniyetlerin efendimizi elinden kılıç düşmeyen ömrü savaşlarda gecen durmadan kan akıtan bir kişi olarak göstermeye çalışmasını kınıyorum. bu insanlar biraz araştırmış olsalar efendimizin 23 yıllık peygamber lik hayatının sadece 52 gününün savaş esnasında geçtiğini bilirler . bu savaşların hiç biride efendimizin başlattığı savaşlar değildir. hepsi savunma amaçlıdır. bu savaşlar peygamber efendimizin sahsi savaşları değil hepsi müslümanlara karşı yapılan eziyetlere hakaretlere mallarının ellerinden alınmasına bir çoğunun haksız yere sehit edilmesine ,kendi yurtlarında yıllarca ambargo uygulanması ve bunun sonucunda yurtlarından çıkarılşmaya mecbur bırakılmaları ,hicret ettikleri yerdede rahat bırakılmamaları na karşı bakın tekrarlıyorum savunma amaçlı savaşlardır. sizde takdir edersinizki bir devletin nasılki kendi milletini dışardan gelebilecek tehditlere karsı savunmak, onları huzurlu bir ortamda yaşatmak ,onların can ve mal haklarını korumak ,gerekirse bu uğurda savaşmak göreviyse peygamber efendimizde bir islam devleti kurmuş ve bu devleti korumak için gerektiği taldirde savaşmış. buna objektif gözlüklerle bakabilirseniz eğer haklı davranışlar olduğunu göreceksiniz. PEYGAMBERİMİZ HAKTIR VE HAKKIN SAVAŞI DAİMA BATILLADIR. eğer bana birseyi yapmamı tavsiye ediyorsanız önce onu kendiniz yapınız . benim bağırmak karşımdaki ni sesimle yada yazılarımın buyuklüğüyle sindirmek amacım olamaz.ben bunu doğru bir dille bildiklerimi paylaşarak yapmayı yeğlerim. zira bu sözde bana ait değildir . çok ünlü bir bilgin olan hz mevlananın bütün insanlığa yaptığı bu çağrıyı nasıl kendime mal edebilirm. ben sadece islamın insan ayrımı yapmadığına dikkat çeken böle güzel ve anlamlı söze dikkat çekmek istedim o kadar.

olurmu kardeşim yanınızda olsam Allah a çok dua ederdim herkese dünyanın dar geleceği zamanda bu kardeşimide geniş gelenlerden eyle diye dualarımdasın kardeşim

kayıt töreni doğumu mezuniyet törenide ölümü olur insanın. ve ödül törenide ahiret. kimi okulu birincilikle bitirip hem dünyada hem ahirette mutlu olmanın ödülünü alacak kimiside 40. Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: ?Keşke toprak olsaydım!? diyecektir. ayetini doğrulayacak ve sınıfta kalacak sınıf tekrarı yapmak için çabalasalarda ?.... o Gün ki zulmedenler: ?Ey Rabbimiz!? derler, ?Bize kısa bir süre daha ver ki Senin çağrına icabet edelim. Senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim...? (İbrahim,14/44.) ancak okul bitmiş herkes mezun olmuştur artık...

bu söze getirdiğiniz anlam tebessüm ettirdi beni gece gece. illa inanan birinin ağzından dökülenler toplumu çağdaşlığı cumhuriyetçiliği laikliği tehdit edecek bir unsur gözlükleriyle baktığınızı düşündürdü bana. inanmayan bir kardeşimizin Allahın hidayet nasip etmesiyle inancını kazandıktan sonra peşindeki katillerden kaçarken kendi kendine tekrarladığı sözler geldi aklıma birden. "binlerce düşmanın olmuş ne çıkar.yeterki insanların YARATANI dost olsun..."

evet saçma anlamsız bir çok inanç türünden pek güzel kurtulup aklın öngördüğü islam dinine koşabilmekte bahsettiğiniz özellikteki insanlar. cuma namazının kılınması peygamber efendimiz mekkeden medineye hicret ederken medine yakınlarındaki ranuna vadisine geldiğinde sözünün üstünde söz olmayan Allah tarafından bildiriliyor ilk cuma namazı burada kılınıyor. namaz da peygamber efendimiz miraca çıktığında cebrail a.s ın bile bir adım daha atsam yanarım dediği ve geçemediği sidre_i muntehaya yükselip O alemleri yaratan Allahla arada hiç bir elçi olmaksızın konuşması. yani namaz 3 mirac hediyesinden biri olarak hediye ediliyor ve peygamber efendimiz "namaz kulun miracıdır" diyerek o olağanüstü mirac olayını her kulun namaz kılarak yaşayabileceğini vurguluyor. hı cuma deyince neden herkes koşarcasına camiye gidiyor. Rabbiyle başbaşa olmak için varlık olarak kıymetinin bilindiği tek nokta Allah'ın huzuru olduğu için en sevgilinin en sevdiği yerde bulunmak için varlığının altını kalın çizgilerle çizmek için ana kucağından daha sıcak daha huzurlu namazın kucağına kendisini bırakması bütün dertleriini bütün hacetlerini halinden en iyi anlayana anlatmak için. namaz bizim dinimzin direği ama sebebsiz yere değil. hz ibrahim Allah'a bir oğul için yalvardığında sayet kendisine bir oğul verirse onu Allahın yolunda kurban edeceğini vaat etti. gün gelip Allah bu vaadini yerine getirmesini istediğinde hiç kuskusuz amacı kulunun Ona olan teslimiyetini sınamaktı. hz. ibrahim aldı eline bıçağı yatırdı canından çok sevdiği oğlunu canını kendisine verene kurban etmek için. sanmayın ki oğul ismail bu durumdan şikayetçiydi. babasının Allaha olan vaadini yerine getirmesini o daha çok istiyordu. Baba-oğul, teslimiyet okyanusunda yüzerlerken, Allah emretti Cebrail (a.s.) yetişti. Bıçağı köreltti. Cennetten koçu indirdi. kurbanın hikayeside bu kadar köklü ve ibret dolu dur. onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size dogru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.? (Hac; 37) oruç tabirinizle aç kalma hususuna gelince oruç tutmak insana sabrı öğretir.hani açın halinden tok anlamaz diye çok manidar bir atasözümüz vardır.oruç tutan kişi açın halinden anlar aç kalmakla. bir diğer anlamlı sözümüzde elindekinin değerini kaybedince anlarsın. oruç tutan insan anlarki o yerken kıymetini hiç düşünemediği yiyecekler olmasa ve kendisi sürekli açlığa muhattap kılınsa ne yaman bir hal olacaktır onun için. imsak vakti ve akşam ezanı arasındaki bu kısacık açlık bu ve bunun gibi bir çok sey öğretir insana . ben bazen diyorum ki keşke 11 ay oruç tutsakta 1 ay yiyip içmek serbest olsa ne feyizli ne bereketli bir yaşantımız olurdu orucun maneviyatında.ama bunu her nefis yüklenemz. burdada ortaya çıkıyorki Allah kaldıramayacağı yuku kuluna yuklemez. dört kadınla eğer hepsine eşit davranma hususunda kendinizden eminseniz böle bir hüküm geçerli sizin için. "adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yetinin"diyor ayeti kerimede peki kuran neden çok eşliliği yasaklamıyor.çünkü günümüzdede görüyoruz ki pek çok erkek nefsi arzularını yenemeyerek tek eşlilik müessesinden çıkyor. Allah aşkına bir düşünün günümüzde çağdaş toplumlarda çoğu insan tek eşlimi acaba . nikah olarak tek eşli olabilir ama onunla yetiniyormu. yada karısını aldatan erkekler hangi kategoriye giriyor tek eşliliğemi.bir arkadaşım eğer insanlar tek eşliliği isteselerdi çok afedersiniz ama kadınların pazarlandığı bir toplumda yaşamıyor olurduk derdi.ne kadar haklı. kuran ise öngörüşü sayesinde nefsini yenemeyen insanın nikahındaki kadın ve yeni nikahlayacağı kadın bu durumdan razı ise ve birbirleri arasında erkek adaletli davranabilecekse-ki esleri arasında adaletli davranmayanlar dinimize göre çok büyük bir suç işliyorlar- haram fuhus ve zina unsurlarına yaklaşılmaması için bunu nasihat ediyor. hz aişe validemiz ve peygamber efendimizin evliliğine gelince onların hayatlarınıda incelediğinizde görüceksiniz ki. Allah herkese öyle sefkatli öyle güzel ve sevgi dolu yuvalar nasip eylesin inşAllah. hz aişe bu durumdan sikayetçi olmuyorda size ne oluyor.evrensel insan hakları beyannamesinde kişilerin özel hayatları kendilerini ilgilendirir kimse mudahale edemez diye bi kanun varmı var. siz bunu savunuyomusunuz evet savunuyosunuz. o zaman dediğinizle yaptığınız birbirine ters düşmesin kardeşim. islam sana taş atana sen gül sun diyen bir din islam bilmeyenin karsısında kitap gibi sessiz olmayı nasihat eden bir evliyanın inandığı bir din. kitap karşısındaki ne kadar cahil ne kadar hırcın olursa olsun öğretmeye içindekileri sunmayana devam eder. bundan öte olgunlukmu olur. hepimiz insanız hepimiz Turkuz biz TURK ulusuyuz .islam vatanı uğruna anadan babadab canından vazgeçmeyi emreder. Bir Müslüman dinini, namusunu, canını ve malını vatan ve devletiyle korur. Vatanına bir Müslüman devlet bile saldırsa onu korumak Dinimizin emridir. islam "ilim çindede olsa gidiniz ve alınız "diyen bir peygamberin tebliğ ettiği bir din.bundan ala bilime akıla aydınlanmaya davetmi olur. benim size iyiki varsınız demeye dilim varmıyor halbuki.biz yolumuzun aydınlığını zaten gittiğimiz yolun aydın olmasına borçluyuz. yolumuzu aydınlık etmek için kurbanlar seçmiyoruz kendimize.

eğer Allah haşa kulundan öç almak için çalışsaydı kendi ahlakıyla ahlaklandırdığı daha kainatı yaratmadan göklere kendi ismiyle birlikte yazdırdığı o yaratılmışların en erdemlisi en faziletlisi olan HZ MUHAMMED SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM efendimiz çok sevdiği amcasını öldürten hindi ve öldüren vahsiyi affetmezdi. ama affetti kendine diken atana gül sunandan daha erdemli kim olabilir. haklısınız Allah bilinçli bir takım hareketlerle insanlara yanlış tanıtılıyor.sırf bu yüzden bi çok insanımız inancını kaybetmekte. biz ise Onu anlatırken Onu anlatmanın hakkını vermeye çalışıyoruz dilimizin zenginliği ise yetmiyor Onun erdemini güzelliğini tam manasıyle anlatmaya.eksiksiz yaratıcımızı eksik lisanımızla anlatmaya çalışırken yine Onun erdemine yine Onun rahmetine yine Onun sonsuz merhametine sığınıyoruz.

diyelimki bu gece bir deprem oldu ve Allah korusun sen enkaz altında kaldın.sana yardım etmeye gelenleri kim yönlendirecek senmi sen enkaz altında nerde olduğunu bilmezken senin üstünde dolaşan lar enkaz altında senin nerde olduğunu bilmezken onların ellerini kollarını senin yardımına kim koşturacak senmi. diyelimki kurtuldun kendine geldiğinde yaşıyorsam ben yaptım benim sayemde kurtuldum diyebilirmisin??? gözlerimin kahverengi olması ve buna rağmen dünyayı kahverengi görmemem hasebiyle biliyorum iris tabakasının marifetlerini. merak etmeyin. herneyse sen rahme tek bir hücre olarak düştüğünde o hücrelere çoğalma gelişme emrini kim verdi senmi.sen dünyaya gelene kadar hatta dünyada bile durmadan çalışan o hücrelere çalışma emrini kim verdi.o hücreler kendi kafalarına göremi çalışıyor yoksa onlara o emri senmi verdin.hayır sen kendinle ilgili hiç birseye karar veremedin genler mi dedin genlerinde AllahIn eseri kardeşim. öyleyse. en basit bir kalemin kendi kendine hiç bir zeka hiç bir el dokunmaksızın oluşabildiğini ,kömürün kendi kendine ince uzun bir hal alıp daha sonra nerden haberi olmuşsa tahtanın gelip kömürün etrafını sarmasını dahada ileri gidip çeşit çeşit renklerin gelip bu kalemin dışına yerleşmelerini düşünebiliyormusunuz hayır. bir zeka dokunmalı dünyadaki en ufak bir seyin üretilebilmesi için bir el olaya dahil olup onu ortaya çıkarmalı öyle değilmi. kalem nedir hiç kelemin üretilmesiyle kendi yaratılışını kaysladınmı yahu basit bir kalem bile kendi kendine olamazken insanın hücrelerin başıboş hareketleriyle kendi kendine olabilmesine hangi akıl hangi mantık doğruluk payı verebilir.bunlarında tıpkı kalem gibi bir zekaya bir emre ihtiyacı yokmudur. kopyaladıkları insan kaç gün yaşadı acaba . insan halini bile alamadan bir embriyo 5 gün yaşayabildi. anne karnındaki 5 günlük bir embriyonun farkına bile varmaz.hatta bazı bilim adamalrı 5 günlük bi embriyonun yasadığına bile inanmaz. insan kopyalamak bilimsel açıdan yapılabildiğine göre çook da zor bişey değil ancak onu yaşatabilmek çok zor birsey kardeşim. insan kopyalamak adı üstünde var olan bir seyin elinde bulunan malzemelerle aynısını yapmak Allah ise bizi yoktan varetti. aynı şeymi. insanlık Allahın yarattığının yanında lafı bile olmayacak bir sey yaptı o kadar.bunu insanlık için çok büyük bir sey olması insanın Allahın yaratışı karşısında hala aciz olmasından kaynaklanmakta. yer çekiminden en az senin haberin olduğu kadar benimde haberim var . ancak yer çekimi kanunu onu keşfeden bilim adamındanda önce vardı çünkü herşey gibi onuda Allah yarattı. aynı seyleri söylüyoruz aslında.bende havada asılı duruyorlar demedim.şaşırdığım noktada bu.hiçbir şeye asılmadıkları halde hiç bidayanak hiç bir tutunakları olmadığı halde Allahu tealanın yerçekiminı orada bulundurmaması hasebiyle asılı gibi duruyorlar. buna hangi kudret hangi güç yetebilir.tabiki Allah'ın kudreti . ha yoksa akıl varlığından söz edemeyeceğimiz bu yerçekimi vakti zamanında ben dünyada olimde insanların ayakları yere bassın uzayın derinliklerinde olmıyım gezegenler düşmesin die mi düşünmüş tövbe tövbe Ya Rabbim eğitimsizlerin kötü olduğu genellemesine nerden vardınız.kötülükten kastımız insanı değerlerse Allahu tealanında insanı değerler bakımından kötü olan bir insanı sizin tabirinizle cehenneme atması sasılacak bir sey olmasa gerek.hani şirket sahibide ayırıyor ya. bir çalışanın her hangi bir şirkette çalışma nedeni o şirket için verimli olabilmektir hiç bir patron şirketini ilerletmek amacı ile işe aldığı bir işciden kişisel egolarını tatmin etmesini elbetteki beklemez.bu yüzden bir şirket sahibinin bu işçi beni seviyor kalsın demesi elbetteki söz konusu olamaz. ama insanların dünyaya geliş amacı nedir. varlık alemini rastlantılar zincirine indirgeyip kenidlerini yaratana karşı sorumluluklarından kaçmak gününü gün edip sorumsuzca yaşamak değil hiç kuskusuz. insanların yaratılış amacı Allah'a kulluk etmektir.yalnızca Allah'a kulluk etmek. sizde bu yüzden yaratıldınız. nasılki çalışmanız için işe alındığınız bir şirkette sorumluluklarınızdan kaçarak çalışmayı bıraktığınız zaman size kapı gösteriliyorsa Allah'a kulluk için geldiğiniz hayatta Ona kulluk etmeyi reddettiğiniz zamanda size kapının gösterilmesi çok doğaldir. sonuçları amaç bazında inceleyin lütfen. yinede en doğrusunu Allah bilir . kim bilir belki insanlığı düşünüp yoldan bir taşı kaldırmanız hidayetinize sebeb olacak bütün bu inkarlarınıza rağmen affedileceksiniz.son nefes verilmeden kimseden ümit kesilmez. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. bütün bu aşırılıklarınıza rağmen siz her nekadar istemesenizde dualarımdasınız kardeşim.

bende zaten sasılacak tuhaf bir durum değil dedim. ancak Allah' inanmamanız durumunda kuranı inkar etmeniz sasılacak durum değil en başta AllahA inanmamanıza elbetteki bende çok şaşırıyorum.

hamd olsun kendimi Kuran öğrencisi olarak görüyorum ve Onu okuamaya anlamaya çalışıyorum. eğer siz Kuranın ilk indiği dönemdede yaşıyor olsanız onu inkar ederdiniz.inkar etmenizin Onun haşa ilkel olduğu iddanızla hiç bir alakası yok .Kaldıki siz önyargıyla inatçılıkla ve üzerinize yuklenecek olan sorumluluklardan kaçtığınız o sorumluluklara karşı cesaretsizliğinizden dolayı Kuranı inkar ediyorsunuz. inatçı zekalar adlı yazıdan bir alıntı da buraya kısmetmiş. zeki bir insanın beklentisi marş motorunu çalıştıracak bir söz duymasıdır. zeki bir insan tüm açlığıyla kendi zekasına hitap edecek kadar zeki birinden zekice bir söz veya bir sohbet bekler .çünkü kendisi zekidir ve bu yüzdende nazlıdır .zeki olmayan birisi ona islamı yaşatamaz kendisinden daha az zeki olan birisinin kendi zekasının üzerinde bir fikir beyan etmesinden rahatsız olur . be zeki kardeşim sen Allah tan hasa daha zeki bir insanın ortaya çıkıp seni Allahın ayetlerinden daha fazla etkileyecek bir söz söylemesinimi bekliyorsun. yada sana zekice birseyler söyleyipte seni gaza getirecek birini?yada anlayamadığın konuları Cebrail(a.s)ın gelip kulağına üflemesinimi... bir insan gerçekten zeki ise KURANIN mealini daha yarılamadan kitabı kapatıp namaza başlar.insan olarakda Resulullah dan daha mükemmel bir insanı beklemesinin hayal olduğunu görür.

Allah Rahmandır Rahman olduğu için inanmadığın halde bugün bu sözleri sarfettiğin halde eger ecel vaktin gelmediyse akşam sofranda sana yine rızkını verecek. şunuda düşünki Allah seni yaratmasaydı sana el ayak akıl zeka vermeseydi başarılarını kazanman için sana uygun ortamı takdir etmeseydi sen bunların hiç birini yapamazdın.kendini yoktan var edemezdin.daha dünyada yokken benim çok mutlu bir ailem olsun diyerek aile seçimini yapamazdın. saçlarımın doğal rengi bu olsun gözlerim bu renkte baksın diyemezdin. insan olarak O sonsoz kudretin yanında işte bu kadar acizsin. koskoca bir evreni Yaratan yanında karıncadan bile küçük kaldığımız gezegenleri kainatta hiç bir seye asmadan havada tutabilen hiç birini diğerine karıştırmayan Allah kimseye muhtaç değildir.eğer O hasa bir besere muhataçsa bir beşer çıksında Onun yarattıklarından daha üstün birsey çıkarsın ortaya da görelim. Allah çalışanı görür.sen dünya hayatı için çalışıyorsun Allah senin hakkını boşa çıkarmıyor dünyada veriyor sana hakkını.ben hiç ölmücekmiş gibi dünya için yarın ölücekmiş gibi ahiret için çalışmak gibi orta bir yol dustur edindim hayatıma. Allah'a yakın olmakla insanın ahireti güzelleşiyor dünyada çalışman iyi bir maaşının olması senin ahiretine etki edebilecek unsurlar değil.benim Allah'ım herkesin Allah'ı. şirket meselesine gelince sen bir sirket için çalışıyorsun ve o şirket seni seciyor ben çalışmıyorum beni bünyesine almıyor.Allah ta inananı alıyor inanmayanı almıyor. bir şirket düşünün ki iyi kalplı iyi bir yaşantısı olan iyi bir ailesi olan ancak eleman aradığı alanda hiç bir bilgisi olmayanı işe alırmı.bu o alanda uzman olan kişilere haksızlık sayılmazmı. hiç inananla inanmayan bir olurmu. Allah ın adaleti biz insanların aklının alamayacaği kadar geniştir. peygamber efendimiz kızı fatımaya peygamber kızı olman seni ahirette kurtarmaz buyurmuştur. senin dediğin gibi olsaydı benim gibi nefsine yenik düşen birinden ziyade peygamber efendimiz kızına böle bi uyarıda bulunmazdı.

sevgili dipnot bende seni çok iyi anlıyorum desem biliyorum sasırırsın ama gerçekten anlıyorum. insan beyni önüne konan seye pat diye inanamaz. fıtrat olarak hepimiz sorgulamaya arastırmaya aklımızda bazı şeyleri oturtarak sağlam bir inanç veya inançsızlık durumu olusturmaya uygun haldeyiz .benim inandığımı sorguluyorsun diye senin aklına hitaben hiç bir eleştirim olamaz. aksine islamın sorgulanması körü körüne yaşanan bir din olmaktan çıkması taraftarıyım.çünkü insan bu yolla imanını ve islamı kendi içinde sağlam temellere oturtur. dün okuduğum "inatçı zekalar" adlı yazıda ki bir paragrafı paylaşmak istiyorum. "delikanlı ve aklıselim insanların işidir müslüman gibi yaşşamak" diyor yazar. ve ekliyor "zeki insanların büyük bir kısmı ya bir kaç ayete kafalarını takarak vakit ölüdürür olur olmaz teferruatlara dalıp adeta çöplükten işe yarar bir seyler arayan biri durumuna düşer.bu kategoride olupta hala inat edenler Allah ve Rasulunün bildirdiğinden daha etkili bir söz bekleye dursun yada dünya literatürüne geçmiş nice evliyadan daha zeki olduklarını zannededursun bizde onların Allah'tan yana tavır almaları için yüce Rabbimize dua ederek hizmetimize devam edelim.." diye sözlerini bitiriyor. akıl ayrı sey zeka ayrı seydir ve islamı sürekli sorguladıkları halde inanmayan kimselerinde inatçılık gözlüklerinden baktıklarını düşünüyorum bu korkular yani Allah'a inanırken yaşanan korkular tamamen islamın ve Allah'ın insanlara yanlış anlatılmasından kaylanıyor.bu çoğu zaman bilinçli yapılıyor dolayısıyle imanı zayıf olan kişiler taassuba düşüyor ve inançlarını kaybediyor. sorumluluklarını yapmayan insanlar için caydırıı unsurlardır bu korkutulan bölümler.ama çok samimi bi itirafta bulunayım. iman ibadet gibi haklı sorumlulukların nefislerine ağır geldiği insanlar inanmayarak dolayısıyle ibadetlerin yükümlülüğünden kurtularak toptan bi kurtuluşa kavuşmanın rahatlığını yasayadursun o ertelediği sorumlulukların gün gelip omuzlarına yükleneceğinide bilmiş olsunlar. biz bizim yetişmemiz için onca emek sarfeden annelerimizden bile sevgimizi eksik etmezken ona saygıda kusur etmemeye çalışırken,bizi yokken var eden kimsenin bizi bilmediği bi 20 sene öncesinde bizi bilen bizi hatırlayan ve yaratan anne karnında ,bu dünyada benim hiç birseyimi eksik etmeyen sayısız nimet veren O Allah ı sevmeyi neden kendime bi yük olarak göreyimki. benim canımda kanımda herşeyim Onun yolunda feda olsun. ne güzel bunlar insana dinin kazandırdıkları özellikler değildir zaten her insanın fıtratında vardır bu özellikler din sadece yine insanın fıtratında bulunan kötülük yerine bunların yapılmasını öğütler.

Ona inanmadığın inkar ettiğin inkar ettiğini haykıra haykıra söylediğin dalga geçtiğin halde sana *mutlu bir aile verecek kadar *iyi bir maaş nasip edeceek kadar *hiç bir sağlık sorununu sıkıntı olarak hayatına dahil atmediği kadar *kendisine zorla inandırmayıp seni seçiminde özgür bırakacak kadar dürüst ve adaletli Allah Rahmandır bu dünyada inanada inanmayanada adaletli ve merhametli davranandır. eğer Allah dilemeseydi Allah sana rzıık vermeseydi sen yiyecek tek bir lokma bulamazdın

bilmeyenin yanında kitap gibi sessiz ol. MEVLANA

bakın inananlar için kuran en büyük kaynaktır ve içindeki hiç birsey uydurulmuş değildir.sizin daha Allahın varlığını kabul etmediğinizi düşünürsek kurana inanmamanız sasılacak bir durum değil. ancak bana görede sizin kaynaklarınızın hiç bir gecerliliği yok.hoş bir kaynağınız varmı. siz müzikte hiç nota bilmeden en zor enstrümanla en zor parçayı çalmaya çalışıyorsunuz. bozuk sesler çıkaracağınıza en başa dönüp notaları bir öğrenin isterseniz.

sevmek Allah'ı kalbe sığmamacasına.biz Allah'ı evet herseyden çok seviyoruz.korkuyoruz ama neden korkuyoruz.cehennem değil korkumuz. Allah da bizi seviyor çünkü onun sevgisini kaybetmekten korkuyoruz.yoksa sevenin sevmeyenden yana ne korkusu olabilirki. hz rabianın duasını bilirmisiniz. Allahım ben seni cennet için seviyorsam beni cennetinden mahrum bırak ben seni cehennem korkusundan seviyorsam beni cehenneminde yak Allahım ben seni senin rızan için seviyorsam beni sana kavustur. bir mümünin amacı ne cennete girmke ne cehennemden kurtulmak.sadece Allah rızası ve onun rahmetine merhametine büyüklüğüne ve verdiği bütün nimetlere layık bir kul olmak. cehennem inanmak istmeyenlerin korktuklarıdır.inananların değil. Allahın kuluna acımasından daha çok kimse kimseye acıyamaz.en büyük merhamet sahibi Odur. ancak ben zevk almıyorum bu durumdan çünkü sen burada sefa sürmüyorsun maalesef.çok büyük bir yanılgının içinde kendini kandırıyorsun kardeşim. tabiki Allaha inanma hususunda inananla inanmayan bir olmucak. size göre sizin fikirlerinize inananla inanmayan birmi.yada hangisi size daha yakın.yapmayın lütfen böle seylere takılmayın bu her düşüncenin alt yapısında var

kuran en büyük kaynaktır ve en büyük kanıttır. islamiyet ve hz muhammed insanlığa indirilen son din ve son peygamberdir.peygamber efendimizden sonra peygamberlik kapısı kapanmış artık dünyaya peygamber gönderilmeyecektir. bunu bilen buna iman eden herkes sizin bahsettiğiniz durumun muhattabı olamaz.

bu durumda dua düşer biz müminlere YA RAbbim hidayet nasip eylesin inşALLAh bir gün hepimize dünya dar gelicek. *****************

ben kuranı üçe ayırmadım kardeşim zira haklısınız kuran bölümleri birbirinden ayrı düşünülemez ben sadece ayetler bu üç bölümde değerlendirilir dedim.ayet içeriklerine bakarsanız haklı oldumu görürsünüz. bir ikincisi sizin bütün açıklamara rağmen bir ayete takılı kalmanız ve onun etrafında dönüp durmanız emin olun daha komik bir çaba. ben size ayetin ne demek istediğini kaynaklarl sayesinde bir çok defa açıkladım siz inanmak istemiyorsunuz.önyargıyla yakaşıyorsunz durum bundan ibaret.

evrensel insan hakları beyannamesi banada hitap ediyor.adı üstünde evrensel. ancak diğer leri yalan özellikle playboy dergisi bana asla hitap etmiyor.bir kişiye bile hitap etmiyorsa bir kişinin bile ihtiyaçlarını karşılamıyorsa evrensellikten bahsedilmeyeceğini savunuyorsunuz.ama insanların çok azına hitap eden bu düşünceleri önüme koyuyorsunuz evrensel diye. bu nasıl bir çelişki. inanmazsınız yalanlarsınız biliyorum ama kuran ve islam sizede hitap ediyor ve sizinde ihtiyaçlarınızı karşılamaya hazır.ancak siz isterseniz.

kuran 3 bölümde incelenir. 1.islamiyetten hz. muhammedden önceki dönemi anlatan ayetlerki peygamberlerin hayatlarını en güzel anlatan bölümlerdir.yani tarih içerikli 2.hz muhammed ve son din islamın geldiği dönem üzere olan kısımlarıdırki burada daha çok ibret ders ve örnek almak esastır 3.bir müslümanın nasıl yaşaması nasıl inanması ahlak ibadet ve iman ile ilgili zaman değişsede asla değişmeyen olan bölümlerdir. 3üne de baktığınızda hepside bütün insanlığa hitap etmekte.1. ve 2. bölümü ibret ders ve örnek almak hususunda 3. bölümü ise öğrenme ve uygulama hususunda algılarsanız iddalarınızın hepsinin çürüdüğünü göreceksiniz.

kardeş ...kardeş.. kardeş... acaba sizin kurguladıklarınız o dönemde kameraylamı çekilmişde siz bunların uydurma olduğunu aklınızdan geçirmiyorsunuz. o öle olsaydı böle yapardınız bu böle yaparsa söle yapardınız gibi varsayımlarla hiç bişey ıspatlayamazsınız. hz muhammed ne gördüğünü bilmekta ancak her insan gibi yaşadığı olayın ve üzerine aldığı sorumluluğun tedirginliğini yaşamış.uzun uzun düşünmek aylar ve yıllarını almamıştır merak etmeyin. ancak bu başka bir dine düşmanca bakan ve putperest bir toplumda herkese anlatılabilecek bir olay olmadığından dır hz haticenin temkinli davranışı

evet yanlış anladınız hz. ibrahime Allah tarafından 10 sahife vahy indirildiğini bütün kaynaklar yazar.

bir kelime zaman içerisinde anlam kaybı veya değişikliği yaşayabilir. o dönemde bölegelere veli tayin edilir ve o bölgenin her anlamda yönetilmesi o kişiyi ilgilendirirdi.sizin yazdığınız anlamda evet bir zararı dokunmayabilir. ancak o günün sartlarında değrlendirirsek islam üzere yürütülen bir devlet anlayışında başka din mensubu bir kişiyi veli yapmak zararlı sonuçlar doğurabilir. b] ayrıca emin değilseniz nasıl düşmnlık konusunda kesin bir karara varabiliyorsunuz. siz günümüz şartlarında değerlendiroyorsunuz.oysaki o dönemde farklı din mensubu olmanız düşman hareketleri üzerinize çekmeniz için yeterli bir sebebtir. müşriklerin sırf inandilar diye müslüman toplumuna yaptığı işkenceleri göz önüne alırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. şimdi böle bir toplumda gelinde başka bir din sahibini yönetici yapın.ayet bu noktada uyarı niteliği taşıyor.

kimse kimsenin yoğurt yemesini engellemiyor zaten. nefs ve seytan birleşince yalanı doğru gibi gösterir insana seytanın Allah'a en büyük yemini kıyamete kadar insanları yolundan saptırmak Allah'a isyan ve inkara götürmek. peki Allah niye buna izin veriyor diceksiniz. çok kısaca açıklayalım... Allah insanı yaratmış ve ona özgür bir irade doğruyu yanlıştan ayırabilecek bir akıl vermiştir ve dünya sahasına koymuştur insanı. ama yalnız bırakmamıştır. doğruyu da göstermiştir kitap ve peygamberlerle.insan bunlara rağmen hala nefsinin ve seytanın dik başlı arzularına kul köle olmuş ve doğru yoldan sapmıştır.doğru yolu bulmak ise onun bu dünyadaki en buyuk sınavıdır. doğruyu bulup iman edersen sınıfı gecersin.ancak yanlış sıkkı işaretlersen kalırsın. peki iman etmek doğruysa Allah niçin insanları buna zorlamaz. Allahın buna elbetteki gücü yeter. ancak o zaman size verilen akıl ve özgür iradenin ne ehemmiyeti kalır. buna bir öğretmen öğrenci ilişkisi ile de bakabiliriz. öğretmen önce dersi doğru bir sekilde anlatır. sonra öğrenciyi anlattıklarından sınav yapar.öğretmene inanıp çalışıp çalışmamak öğrencinin iradesine kalır.öğrenci çalışırsa iyi not alıp sınavı geçer çalışmazsa kötü not alıp kalır.hiç bir öğretmen hiç bir öğrenciye bedava not vermez.elbetteki öğrencinin çalıştığını öğrenmek ve doğrusunu yapmak için harcadığı gayreti görecekki ona iyi not versin.bir diğer yandanda öğrenci çalışmazsa zararı ancak kendine dokunur. eğitimsiz bir yaşamın çok zor olduğu günümüzde kalitesiz bir hayat sürmek de onun çalışmamasının cezasıdır. kölelik nedir kardeşim islamın indirildiği dönemde arap yarımadasının yarısından fazlası köleydi. şimdi böle bir toplumda hop birden köleliği kaldırın bakalım bütün düzen alt üst olucak. Düşünün ki, cemiyeti teşkil eden fertlerin yüzde ellisi köledir. Bir anda bunları hürriyetlerine kavuşturup sokaklara başıboş salıverdiğinizi tasavvur ediniz. Cemiyet hayatı felç olacaktır. Yıllarca belki asırlarca başkalarının yanında çalışmaya alışmış ve müstakil hayatı hiç denememiş insanlan birden sokağa salıverirseniz, hem sosyal açıdan ve hem de ekonomik açıdan bu insanları felâkete sürüklemek manası taşıyacaktır. Köleliğin tedricî olarak kaldırılmasının en önemli hikmetlerinden birisi de budur. işte islamiyetin görüş genişliği budur kardeşim kölelik kötü bişey hadi hop kaldıralım dememiş insanların hem sosyal hem ekonomik açıdan yaşayacaklarını hesap etmiş ve köleliğin sebeblerini hafifletmiştir. ve islamiyetin öngördüğü kölelik anlayışı günümüzün hizmetçi anlayışından farklı değildir.hatta daha karlıdır. "Rık yani kölelik kelimesi, otuz sene önce kaleme alınan Amerikan romanlarını okumaya alışan bir Avrupalının önünde telaffuz olunursa, derhal hatırına, ayaklarına ağır zincirler, ellerine demir kelepçeler takılan, sopalarla dövülerek hayvan sürüleri gibi bir yerden bir yere sevk edilen, bedbaht ve yeterli ekmeğe bile kavuşamayan, karanlık bir taşdan başka evi ve barınağı olmayan o Amerikan köleleri gelir. Ben burada bu durumu isbât etmek üzere ayrıntılara girecek değilim. Fakat gerçek şudur ki, İslâmiyetteki kölelik Hıristiyanların anladığı manadaki kölelik müessesesine tamamen aykırıdır". söylemek istediğimiz şudur: İslâmiyetteki kölelik ve cariyelik müessesesi, Hıristiyan âleminde bilinen köleliğe benzememektedir ve İslâmı bilmeyen insanların anlattıkları gibi değildir senin evrenselim demenle evrensel olmadığın su götürmez bir gerçek evet kardeşim. ancak dünya akın akın müslüman olmakta.ingiliz alman fransız vs vs. islam butun evrene hitap ediyor. bir yahudiden dünyaya gelmediğin müddetce asla bir yahudi olamazsın. bu dini milli ve etnik kalıplara sokmaktır. islamın öyle bir iddası yok Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...