Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

oğuz gölçik yazar...

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    11
  • Katılım

  • Son Ziyaret

oğuz gölçik yazar... Hakkında

  • Doğum Günü 07-03-1955

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://www.yazar.itgo.com
  • ICQ
    0

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • İlgi Alanları
    edebiyat. görsel sanatlar.

oğuz gölçik yazar... - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  2. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  3. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  4. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  5. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  6. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  7. oğuz gölçik yazar... doğum gününüz kutlu olsun!

  8. merhaba. efendim komplo seneryoları daima olacaktır. bu geniş anlatımlı yazıda bu seneryoların bir kısmını içermektedir. ATATÜRK'ün devlet adamlığı çeşitli stratejistler tarafından daha ön planda tutulmaktadır. yaşamı ve hastalığı sır olmamakla birlikte tartışılabilir detaylarla doludur. bu detayların bir bölümü olan 'öldürüldümü?' görüşleride ilgilenilebilir bilgiler içermektedir. genel kültür olarak hafızamızda yer almasında tabiki bir sakınca olmamakla birlikte,devlet adamlığı bazındaki faaliyetleri ve milletine yaptığı katkıların günümüze yansımaları çok daha gerçekçidir. çalışmanızı kutlar saygılarımı sunarım. oğuz gölçik yazar...
  9. kürt açılımını bir açalım! PKK nedir ne değildir öncelikle bir personel analizi yapalım bu örgüt hakkında. elimizdeki genel veriler şunlar öncelikle. ortalama 5500-6500 kişi olduğu tahmin ediliyor örgütün. bunların %30 civarında suriyeli teröristler. yine%12 si ıraklı kürtler. ve..%10 civarında iranlı terörist oldukları var. şimdi açılımın ana karakteri şöyle tanımlanıyor AKP tarafından. suça karışmamış olanlar affa uğrayacak! liderlerine avrupada barınma imkanı verilecek! peki geri kalan suriyeli iranlı ve ıraklı teröristleri ne yapacaklar? meçhul! yine PKK içerisindeki teröröristlerin yaklaşık %35 i 20 yılın üzerinde dağlarda yaşayan eski PKK lılar. bir çok katliamlara karışmış kimseler! bunları nasıl ayıracaksınız? demokratik olmak için eksikliklerden bahseden bu ayrılıkçılar ve meclisteki siyasi rehberleri bir söze girerken ilk cümleleri biz kürtler diye başlayan etnik ayırımcılığın faşizan göstergeleri tavan yaparken bunu nasıl değerlendirmeye tabi tutup diğer etnisitelerin aynı görüşlere kapılmayacağını nasıl garanti edersiniz? bakanların tv ce gazetekerde boy boy çıkıp kardeş kavgasına ve dökülen kana dur demek için attığımız adımların vatana ihanetle suçlaması muhalefetin ahlaksız bir yaklaşımdır demeleri ne kadar ahlak içeriyor? bir kaç tv ve üniversitelerde açmaya çalışılan kürsülerle PKK vayyy tamam siz artık beni düşünüyorsunuz deyipte silahı bırakacağına çocuklar bile inanmaz! kaldıki bu terör örgütü kendi içerisinde bile zor koşulları birbirlerine pas atarak geçiştirme yöntemine başvururken yine aynı örgüt içerisindeki diğer grupların etkinliğine boyun eğmezmi? demokrasinin gelişimi bir etnik aidiyeti ön plana çıkartan analiz ve yaklaşımlarla olmaz. bu çok tehlikeli açılımları geri çağırmakta geciktik ve artık geri dönüşü olmayanbir yola soktu bizi AKP. işte bir önceki GLADİO isimli makalemde AKP ve AB işbirliği dememin nedeni buydu. akil adamların ab raporunu incelerseniz ne demek istediğim daha kolay anlaşılacaktır. kürt açılımı hakkında seneryolaştırılmış bir sürü gerçek ve gerçek üstü analizler varken yukarıda çizdiğim tablo neticesinde ben akan kanın durmasına bu açılım hikayesinin uygun düşüp yerine oturacak açılımların olduğuna inanmıyorum. bu açılım hikayesi akan kanı hızlandıracak daha fazla etnik bir aidiyet duygusunun tetiklemesine yönlenmesine olanak verecektir.
  10. gecelerimi seviyorum... gecelerin yokluğuna kattığı eşliğe seviniyorum. seviyorum gecelerimi vefalarımda kucakladığı bedenimi hançerleyerek sarışını. seviyorum gecelerimi beni benle yanlız bırakışını. sessizliğini bozan herşeyi bozup sığınıyorum gecelerime. karanlık bir hayal sen bir hayal bense gerçek dokunuyorum sana ve geceye. seni düşlerime taşıyor prens yanında oraklı bir adam bazen. kimileri bir dokunuş sana düşlerden öte gerçek. gecelerimi seviyorum gündüzlerime inat. hem sen gece girmemişmiydin koynuma ilk aldatışın değilmiydi geceyle beni. sonra gündüz katıldı hayatımıza. işte sana inat gecelerimi seviyorum gözün aydın ikinizide birlikte sarıyorum. sen hayal gece tutulmaz. bense gerçek. lakin gece ve sen her zaman olacaksınız ya ben kimbilir ben bir hayalim... oğuz gölçik yazar...
  11. hayat... bir feryadın yarattığı mutlu acıların ürünüyüz. o feryada feryatla açtık gözlerimizi. korunmasız minik bedenimizi bir feryatla sığdırdık feryadın acının mutlu sahibinin sinesine. başımızda dikilip şaşkın bakan erkek yüreğini seçip anlayamadan. omuzlarından bastırdığımız yaşamlarını bilemeden gülümsedik kendilerine. benim anam benim babam. gözleri daima neden ıslaktı onların bakarken çakmak çakmak. ayaklarım üzerinde durmaya çalışırken titreyerek havada dans eden ellerini anlayamadım üzerimde. sendelediğimde ikili bir sarılış yaşadım sımsıkı. iki nefes arasında soluklara anlam veremedim. oysa onlar benim anam benim babammış. alfebeyi anlamaya çalışırken garip seslerine tanık oldum bilemedim. baaabbbaaaaaaaaaaaaa annneeeeeeeee! küçücük insanlar arasına karışıp çocuk gibi sesler çıkardıklarında okulumda arkadaşlarımdan sıkıldım zaman zaman bilemedim nedenini. onlar benim annem babammış. ateşlenip sızlandığım anlarda bir koşuşturma bir telaş. üzerimde dolaşan sıcacık eller. dudakların dansı yanaklarımda. yarı aralık içinden acı geçen gözleri bilememiştim. ayaklandığımda sağlıkla bir neşe bir bayram duygularını anlayamamıştım. bir feryada teslim oluşlarını hiç bilemedim. oysa onlar benim annem benim babammış. güneşin sarhoş olduğu kış zamanlarında rüzgarlara dur demelerini anlayamadım. sarıp sarmaladıkları küçücük bedenimi koklayıp bir gül edasıyla iç çekmelerini bilemedim. adamlığımı onlara kanıtlamak istediğimde neden çocuklaştıklarını bilemedim. bir arzu bir istek yaratıp gönüllerini o çağlarda alamadım. bir kadın bir adam arkamdan daima seslenişlerini yaşlarına verip umursayamadım. ben onları gerçekten çok sevmişim. lakin onların sevgilerini anlayamadım. benim annem benim babam. bir tas çorbaya bin tat katan eleştirilerini titizlik sandım. bir geceye bin titreyiş katıp kapımın neden sabaha dek açılıp kapandığını anlayamadım. benim neden hiç ince bir yorganım olmadığını anlayamadım. korku kuşkularının nedenini çözemedim. bir adam bir kadın! iki esir yaşam. neden neden? yolculuklarımda yanımda hiç götürmediğim kurabiyeleri niye yaptılar bilemedim. bir saltanat şehzadesi gibi yokluklarında bile taht kurup beni beni oturtmalarını anlayamadım. nerden bilecektimki? oysa onlar benim anam benim babamdı. ve adam yaşlandı! kar beyazı saçları kalın kaşlarına sert duruşuna engeller koydu hayat. zayıflatıp direncini azaltarak. gözlerinde bana bakışları bir dağ gibiydi asil keskin. içinde kımıldayan göz bebekleri feryatla gözümü açtığım günkü gibi şimdi o bakıyordu. masum ve çocukça. bir kadın ellerini sımsıkı kavramış gözlerinden süzülen yaşları onun dudaklarından içeri damlatarak yüreğine yolluyordu. şaşkındım neler oluyordu benim anneme benim babama. ve gözleri kapandı adamın usulca. akın akın insanlar geldiler gittiler evimize. bir kadın şimdi bana sarılmıyordu! anlayamıyordum yapayalnızdım! ben gidip sarıldım aklı hala o adamdaydı bana baban gibi kokuyorsun diyordu. sahi onlar benim annem benim babamdı. adamı beyaz patiskalara sardılar. bir tahta sandukaya koyup omuzlara aldılar. bir çukur kazıldı ve usulca içine yerleştirdiler. üzerini toprakla kapatmaya başladılar eyvaaaah babaaaaaaaaaaa... oğuz gölçik yazar...
  12. SEN MUTLU OL ... Sümbülün kokusu sarmış dalları, Dallar yemyeşil sümbüle komşu... Bülbülü misafir etmişler, Onlara şarkılar söylemiş bülbül... Bütün tabiat çok mutlu olmuş. Çekememiş kara bulutlar bunu... İndirmişler şimşeklerini üzerlerine. Bir anda her şey yerle bir olmuş... Tekrar yeşermiş her yer. Sümbül yine açmış, kokular salmış... Ama bülbülü çook beklemişler, mahzun, Kara bulutlar terk etmiş oraları... Lakin bülbülsüz, Hiç kimse mutlu olamamış!.. oğuz gölçik yazar...
  13. travmalar... Zındanlardaki idam mahkumlarının ölüm sessizliği vardı damarlarımda. Günlerce akan kanı hissetmedi yüreğim ayrılığımda. Soğuklar sıcaklar aşamadı tenimi, buz kesen yüreğime ulaşamadı, ısı farklılıkları yaşamın. Bir çingenenin özgürlüğüne adadığı, yokluklar çöreklendi hürriyetime. Ellerimi tanıyamadım, dudaklarımdaki ıslaklığının tadını silerken. Gecelerim senden arta kalan zamanlardaki hırçınlıklarımı kabus olarak yaşattı, rüyalarımda günlerce. Hafızam dolup dolup taştı, kahretsinki sevdamın yarattığı travmalarla. Mavi gözlerim görmez oldu, hayalinin önüne geçmesiyle, gerisinde parça parça bir hayatla kördüm... Sevdamı utandım anlatmaya, acze düşmüş benliğim, kişiliğimi silip yok ederken. Neredeydin? Neredeydin sen? Soluklarını yüreğime gönderip, beni tek yürekle ödüllendirip, biriz artık derken şimdi nerdesin? Haklısın sevgilim, biz tek yürektik. Ve o tek yürek sende kaldı... oğuz gölçik yazar...
  14. Nefesine yetişmeye çalışan kalp atışlarım, martıların çığlıkları gibi göğsümde yırtınıyor. Sevdama kucak açmış beyaz bir kağıt ve kara kaleme dost diyeli,kimbilir nice yıllar oldu. Sıraladığım duygu nağmelerini, içimde şöyle bir çevirip kelimelere dökeli,kimbilir nice yıllar oldu. Ayrılıkların hayatımı kanatarak tırmaladığı, kimbilir nice yıllar oldu... Nedense bir tek senin nefesine yetişmek için çabaladığımı hatırlıyorum. Hatırlıyorumda soluklarımın bir başka sevgilinin ciğerlerinde hayat bulmasını kıskanan sendin,beni ve soluklarımı hapsederek yıllara. Baharları sevdim,canların ve renklerin üretkenliğine katkısından. Kışları sevdim,hapsolduğum pencere ardında,seninle daha uzun zaman geçirmekten. Ben seninle hapisliği sevdim,sevda özgürlüğümü ellerine teslim ederken. Nefesine yetişmeye çalışan yüreğim, şimdi seni terk etti, yoruldu daima birşeylere yetişmeye çalışmaktan. Şimdi ben bir köşede bekliyorum. Kimbilir yaşayan bir tek ama bir tek kadın varmı? İlişkiye başlarken,sevdasının nefesine uyum sağlayacak,yola çıkacak kadar, amazon yürekli savaşçı bekliyorum... yazar oğuz gölçik...
  15. KADINIM Bir sevda kasırgası estiriyorsun yürekli bedenlerde, kimliğimi sorguluyorsun kimsesiz yüreklerde, acıların zevke dönüştüğü o müthiş gecelerde. Benliğin benliğime kilitleniyor. Kadınca sarmaladığın erkeğini, artık bırakmıyorsun yalnızlıklarda. Gözlerin rengarenk bakmıyor artık, tek vücut, tek nefes ve tek renk yarınlarımıza yemyeşil. Solukların endişeli değil öncekiler gibi. Kendini kaybetmekten korkmuyorsun, düşlerinde hiç kıpırdamadan. Yarınlara daha kararlı, daha yürekli gidiyorsun yanımda. Başı dik ve sevdalı. Ürkekliğini çok fazla gözlemlemiyorum. Artık hayat yolunda, birlikte inançla. Çok fazla sıkıldığın söylenemez, son zamanlarda ısrarcılığıma. Ben sana, sen bana alıştık aşk zamanlarında. Ben aşkına mecburum derken, ben de diye atıldığını görüyorum. Ben sana mecburum bir tanem! Senin yanımda olmak zorundasın dediğin gibi... Kimsenin benzerliğine benzemeyen, sevdanın yalın dürüstlüğüne sığınmış, çıplak yüreklerin elbette yarını aydınlık olmak zorunda!.. Olmak mecburiyetinde. Çünkü bu kadının masumiyeti gizli, hayali gizli, geleceği gizli bu sevda da!Olmak mecburiyetinde; çünkü bu adamın kişiliği gizli, sevdası gizli, şerefi gizli. Anlatmak, mümkün mü hayatı dört sıra yazı ile anlatmak? Mümkün mü iki insanın hayallerini, özlemlerini umutlarla yoğurmak? Kadını, kadın yapan öğeleri önceden bilmek hiç kolay değil. Bir tanem, sevdiklerini sevmek, arzularını bilmek, ümitlerini gerçekleştirmek, duygularını doyurmak, sana göre biri olmak seni istemeyince kesinlikle mümkün değil. Birbirimizi mutlu edebiliyorsak, birbirimize sahip olabilmek için harcadığımız çabanın meyvesi mutluluğumuz. Temenniler sabun köpüğü gibidir, Gerçek sadece davranışlarımızda gizli. Yalnızca yaşadıklarımız gerçek yaşayacaklarımızda. İnşallah; yaşadıklarımızda ki kadar cesurca olur. Ben kesinlikle inanıyorum. Seninle hayat daha cesur yaşanıyor. Bu sevdanın içinde. Yarınlarında bu sevdanın; mutluluk gizli, dürüstlük gizli, aşk gizli, bir de bebek gizli geleceğinde. En önemlisi, sana verilecek koskocaman bir dünya gizli. Bir de benim hasretim, senin yazdıklarına hasret. GİZLİ... GİZLİ.... oğuz gölçik yazar...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.