FUZULİ

Birileri hala bu vatanın tek sahibinin kendileri olduğunu babasından miras kaldığını,tapusunun kendinde olduğunu,tepe tepe bu vatanı ben kullanabilirim mantığını savunuyor...Tarihini bilmeyen,reddeden,tarihine,geçmişteki milletine küfredenler,milletini tanımayanlar,dinini yerden yere vuranlar bu ülkenin kendi anayışındaki babalarının dedelerinin kendilerine bu vatanı miras bıraktığını düşünecek kadar,milleti düşman görüp millete karşı vatanı savunduğu anlayışının sakatlığını,rezilliğini görmeyecek kadar izandan ya da vijdandan nasibini almamışlar ya da ne yaptıklarınınj farkında olmayacak kadar komadalar... SÖZ OLA KESE SAVAŞI SÖZ OLA KESTİRE BAŞI SÖZ OLA AGULU AŞI YAĞ İLE BAL EDE SÖZ... YUNUS EMRE

Laiklik,demokrasi,hukuk,özgürlük vs. vs. bunların hepsi ve de daha fazlası niçin,kimin için?İnsanın faydası için,insan içindi... Bütün bunların ötesinde ''insan olmak?'' neydi önce onu tartışalım diye düşünüyorum,düşündükçe de üzülüyorum... İnsan unsuru vurgulanmadan kafamıza kazınmış, doğmatikleştirilmiş fikirler sebebiyle insanı,insanlığı unuttuk... MUHABBETLE...

Bu sözünden hareketle naçizane bir sual yöneltebilir miyim size?Yukardaki sözünüzde halk egemenliğini milletvekillerine vermez manası çıkıyor değil mi?Milletvekilleri halkı temsil eder diyorsunuz bu doğru mu?Milletvekillerinin kullandıkları güç kimin gücüdür halk vermiyorsa,belli bir süreliğine devretmiyorsa...Egemenlik halktaysa seçim olana kadar niye halk egemenliğini kullanamıyor,her işi milletvekilleri yapıyor?Seçim olana kadar halk ne kadar hakimdir duruma şeklinde bir sual daha sorsam? MUHABBETLE...

Aydınlattığın için teşekkür ederim...Doğru söylüyorsun Cumhuriyet rejiminde milllet egemenliğini milletvekillerine vermiyor belli bir süreliğine temsilcileri aracılığıyla kullanıyor...İkincisinde de doğru söylediğin noktalar var...Cumhuriyet kelime itibariyle Arapça kökenli sen değil desen de...Kelime Arap'tan içi Avrupa'dan oldu mu şimdi...

Bulmuş olduğun ana fikrin üstünü yanlış yazmışsın? MUHABBETLE...

Bir sorun kendi oluşma şartlarının dışından ve de farklı temellerle adlandırılırsa o sorun kendi asıl adını bulana kadar devam eder...Sorun yok demek ya da sorun bu değil başka demek geçmişten günümüze kadar hangi sorunun çözümünde fayda teşkil ettiyse aynı sonuçlar doğduğunda da sorun yok demeye devam...Gelecekte sorun olabilecek durumlara oluşmadan sorun diyorsanız bu ne kadar sorunmuş gidin bir sorun... MUHABBETLE...

''Teist''in önüne ''A''koyup bakınca o pencereden sadece yukardakiler mi görünüyor ne? MUHABBETLE...

Öncelikle bir düzeltme yapayım.Ordaki isimlerden biri ''Sokrates''olacaktı okuyunca yeni farkettim...Eflatun da Platon da aynı kişi dalgınlığıma gelmiş... MUHABBETLE...

SAYISAL VERİLER Türkiye’de kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda. » Japonya’da toplumun % 14’ü, » Amerika’da %12’ si, » İngiltere ve Fransa’da % 21’i düzenli kitap okur iken, » Türkiye’de durum % 0, 01 yani on binde bir. » Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan’da kitap ortalama 100.000 tirajla basılırken, Türkiye’de bu rakam 2000- 3000 civarında basılmaktadır. » Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Rapor’unda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sıradadır. BİR YILDA KİŞİ BAŞINA OKUMA SAYILARI: » Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor » Bir İsviçreli bir yılda ortalama 10 kitap okuyor. » Bir Fransız bir yılda ortalama 7 kitap okuyor » Türkiye’de 6 kişiye yılda 1 bir kitap düşüyor. Türkiye’de okuma alışkanlığına sahip olan kişi sayısı ortalama 40 bin kişi Ağlanacak hale güler misin,gülünç duruma ağlar mısın? Türk milleti olarak okumaktan çok konuşmayı seviyormuşuz...Ah bir de konuşduklarımız işe yarar olsa! MUHABBETLE...

Cumhuriyet:Arapça ''Cumhur(halk)''sözünden gelir.Anlamı da halkın egemenliğini belirli bir süreliğine milletvekilerine vererek kendi kendini yönettiği yönetim şeklidir(TDK)Cumhuriyetin ortak değerleri demek halkın ortak değerleri demektir,bir ideolojinin,zümrenin değil... MUHABBETLE...

Ona atıfta bulunarak onun adına yaptığımız eleştirilerimizde ve işlerimizde bugün Mustafa Kemal olsaydı ne düşünürdü,ne yapardı acaba? Muasır medeniyet seviyesine ulaşamadığımız için sitem eder miydi?Bunun sebebi olarak kimi suçlu bulurdu? CHP'nin kendisini en iyi şekilde temsil ettiğini düşünüp onlara teşekkür eder miydi? Türban yasasının ilkelerine ters düştüğünü söyleyip ''Türbanla üniversiteye kimse giremez!''der miydi? Bu noktada CHP'nin mücadelesini,rektörlerin mücadelesini takdirle karşılar mıydı? AKP'nin gerici zihniyete sahip bir parti olduğunu düşünüp kapatır mıydı acaba? Darbelerle ilgili doğru düşünmüşsünüz,iyi yapmışsınız ben de olsam yapardım der miydi? AB yolundaki durumumuza bakıp bunlar bizi bölmek istiyor düşüncesiyle AB'ye rest çeker miydi? Devletçilik ilkesinin artık uygulanmadığını görüp üzülür müydü,özelleştirmelere zinhar izin vermez miydi,tekrar devlet eliyle kalkınma planını mı uygular dı? Üniversitelerimizin bilim üretemediğini görünce ve bu zamana kadar da kendi adına yönetilip fikirlerinin bekçiliğini yapanlara bugünkü durumundan dolayı teşekkür eder miydi?YÖK sistemini iyi bulmuşsunuz der miy di? Üniversite kapısında bekleyen bir milyon altı yüz bin gence ne derdi,onlar için ne yapar dı? Bugün kendi adına konuşanlara,iş yapanlara evet ben de böyle düşünüyorum beni iyi anlamışsınız der miydi? Gelir adaletsizliğini,barakalarda yaşayanları,çocuğuna elbise alamayanları görünce kime kızardı acaba? Her kullandığımız ürünün yabancı marka,konuştuğumuz Türkçenin İngilizce kelimelerle hakimiyet altına alındığını görse ne yapardı kime kızardı?Meclise,parlemanto;milletvekiline parlementer şeklinde seslenir miydi? Türban konusunda ayeti yorumlayıp yanlış inanıyorsunuz,o ayette türban yok deyip sizi kullanıyorlar der miydi? ABD'nin Irak'a girmesine izin verir miydi ya da buna nasıl engel olurdu?PKK'yı nasıl bitirirdi?Güneydoğu için ne düşünür ne yapar dı? Kuzey Irak operasyonunda ABD'yle işbirliği yapar mıydı,yapmazsa ABD de operasyona izin vermezse ABD'ye rağmen oraya girer miydi? Şeriat tehlikesinin hat safhada olduğuna kanaat getirip ne yapardı acaba?Dini yayın yapan gazeteleri,kanalları,Fethullah Gülen'in okullarını kapatır mıydı?İrtica tehlikesini görüp imamhatipleri iyi ki kapatmışsınız deyip kapatanlara teşekkür eder miy di? Bir mitingde Lenin'le birlikte posterini görse ne düşünür dü acaba? CHP'nin niçin tek başına iktidara gelemediğini CHP'ye sorar mıydı, yoksa halka mı niçin CHP'ye oy vermiyorsunuz derdi? Bütün bunlardan sonra Türk milletine ne derdi? MUHABBETLE...

Sık sık duymaya başladık ''aydın din adamı'' tabirini nedense?''Aydın'' sıfatının kullanılış durumuna mı akıl yorarsın,''Aydın din adamı''tabiriyle yapılan ayrıştırmaya mı takılırsın hangisine şaşarsın? Birileri dinle ilgili çok farklı cümleler kurduğunda dakikasında aydınlanıp ''aydın''sıfatını hakkediyorlar...Bu aydın hocalarımıza sol kesim hemen sahip çıkıyor,kucak açıyor aydınlandı ya adam sahip çıkmak lazım...Aydın sıfatını da veriveriyor hemen kıdem atlatıyor değerli hocalarımıza... Bir bakıyoruz bu hocalarımız ya Cumhuriyet ya Hürriyet gazetesinde ya da kanal D'de, Şov'da yazı yazma,konuşma hakkını kazanıyor başlıyor aydınlanmamış halkımızı aydınlatmaya... Bu da kafi gelmiyor kadın programları,eğlence programları,magazin programlarında sık sıkı aydınlatıcı cümleler sarfediyor sağolsun...Keşke bütün hocalarımız bu değerli hocalarımız gibi en kısa zamanda aydınlanır da aydınlanmamış yerimiz kalmaz... MUHABBETLE...

Hoş geldin kardeş! MUHABBETLE...

Ordumuzun Kuzey Irak'tan çekilmesinin ABD'nin açıklamalarından hemen sonra olması halkın da bunun dışında biz istediğimiz zaman,amaca ulaştığımız zaman çekileceğiz düşüncesine yönlendirilmiş olması karşılaşılan durumun verdiği üzüntü boyutunu artırmıştır... Şurası bir gerçektir ki oraya ABD'nin işbirliğiyle,desteğiyle girdik...Gönül isterdiki bu hususta kimseye danışmadan ,kimsenin iznine ihtiyaç duymadan sadece kendi insiyatifimizle,gücümüzle bu işi yapabilseydik... Maalesef ki orada muhatap olmak zorunda kaldığımız yok sayamayacağımız bir devlet var ABD...Biz ABD'yi çok sevdiğimizden mi muhatap alıyoruz,onunla işbirliği içindeyiz...ABD'nin Irak'a girişini kimse istememesine rağmen kimse de engel olamamıştır...Maalesef ki şu an dünyanın en güçlü devleti konumundadır... Orda yaptığımız operasyonda onların sağladığı istihbaratı kullandık onların maalesef izin verdiği ölçüde orda kaldık...Onlardan daha güçlü olsaydık da ilk başta ABD'nin Irak'a girişine engel olabilseydik... Ceviz Kabuğu programında Mustafa Altıoklar şöyle bir şey söylemişti:Aldığımız F 16'tıların sadece montajını Türkiye'de yapıyoruz.O uçakların önemli bir çipi var bunun takılmasını dahi bize yaptırmıyorlar Abd'den uzmanlar geliyor kendileri göstermeden takıyorlar...Yani bir savaş olsa ordan aldığımız F 16'tıları bloke edecekler kullandırmayacaklar ,demişti...Ne kadar doğru bilmiyorum ama bunlar sık sık söyleniyor... Böyle bir durumda siz kalkıp ABD'ye nasıl rest çekebilirsiniz,ben istediğimi yapabilirim diyebilirsiniz?Bunu söyleyebilmek içn karşındakinden daha güçlü olman gerekiyor...Maalesef durumumuz ortada... Bu şartlar altında yaptığımız bu operasyon insiyatifi tam manasıyla elimizde olmasa da büyük oranda bence başarıyla sonuçlanmıştır... Bu noktadaki eleştirilerimizi gerçeklerin temelinde,şartlar dahilinde,iyi niyetli yaparsak daha sağlıklı ve faydalı olur diye düşünüyorum... MUHABBETLE...

Yaşlanmaya,ölüme dur diyecek kadar özgür müsün?Ben şu gün, şu saatte,şu şekilde öleceğim diyecek kadar özgür müsün? İstediğini düşünmekte ve de seçmekte özgürsün ama her istediğini yapmak da değil diye düşünüyorum... Özgürlüğün tadını çıkar ölene kadar... Sen de kendini garantiye alabilirsin... Bulduğunuz gerçeğin gerçek olduğunu hangi gerçekle idrak ettiniz?

Karşılıklı güvensizliğin nedenini yazını okuyunca daha da çok manidar buluyorum...Kimse asıl içindekileri zikretmiyor herkesin zihninin arkasında asıl söylemek istediğinin dışında başka bir düşünce var...Bundan dolayıdır ki herkes birbirinin gizli planının olduğunu dillendiriyor ve kimse kimsenin söylediğine inanmıyor söyleyene güvenmiyor... Ben de Atatürkçüyüm,laikliği savunuyorum...ben de inançlıyım ama karşılıklı söylemlerinde kim hangi Atatürk'ü savunuyor kim hangi dini savunuyor ve gerçekten de savunuyor mu karmaşası bütün işlerimizin başında anlaşamadığımız noktaların en başını oluşturuyor... Bu milllet ne istiyor? MUHABBETLE...

Eflatun,Platon için:''Platon ne söylerse yalandır.''demiş...Platon da Eflatun için:''Eflatun ne söylerse doğrudur demiş.'' Kim yalancı acaba?Nasıl çözebiliriz? MUHABBETLE...

İnsanlar doğal olarak birebir etkisini gördüğü,karşı karşıya oldukları sorunları tartışıyorlar... Çiçek,böcek,ağaç mevzuu güncelin ötesinde hayatımızın her anını kapsayan bir mevzuu.Bugün bunlar hakkında kafa yormuyoruz çünkü etkilerini direkt yaşamıyoruz...Tam manasıyla güncel olabilmesi için yani bu konuyu tartışabilmemiz için bu konuya önem vermediğimizin zararlarını dirakt yaşıyor olmamız gerekiyor... Derinlemesine,ileriye dönük düşünemiyor anı,günü yaşıyoruz... Küresel ısınmayı bugün birebir hissettiğimiz için konuyu bugün değerli görüp tartışmaya başladık...Önce çevreyi bozuyoruz bize zarar verene kadar da bozmaya devam ediyoruz...Birileri bakın kötüye gidiyoruz dediğinde ilk başta hadi sende diyoruz...Zararını yaşamaya başlayınca da konu güncelleşiyor sonra da durumu düzeltmeye çalışıyoruz...Ama iş işten geçmiş oluyor... Hayatın her ergümanı güncel de bizi etkileyene kadar gereken değeri hak etmiyor... MUHABBETLE...

''Çok insan gördüm ÜSTÜNDE ELBİSE YOK;ÇOK ELBİSE GÖRDÜM İÇİNDE İNSAN YOK.''

Şu ABD'den kurtulamadık gitti...Çıkarlarımız örtüştü mü ABD birilerince iyi,örtüşmedi mi *****... Söylenen sözler tutarlı olduğu ölçüde kıymetlidir...Daha dün Atatürk'çü kardeşlerimizin yaptığı darbede ABD yanıbaşlarındaydı,dostumuzdu; bugünde AKP'nin yanıbaşında siyasi müttefikimiz,dostumuz...Ne güzel bir dost değil mi? Hiç ayrımcılık yapmadan herkesle dost oluyor maaşallah... MUHABBETLE...

Bu dünyada görmüyoruz ama öbür alemde göreceğimize inanıyorum...Soruyu artık gördüğünüzde Allah'a sorarsınız... MUHABBETLE...

Öncelikle iyiliğimi isteyip uyarın için teşekkür ederim...Utanılacak bir iş yapıp yapmadığımın kendi vicdani muhasebemle ilgili olduğunu belirtmek isterim...Söylediğim kültürel bağlamda ayıp bir söz mü yoksa dince söylenmemesi gereken günah bir söz mü? Bu tartışmayı içimde hissettiğim gibi ben inanıyorum,öyle yaşıyorum sen muhatabım değilsin diyerek iletişim kapısını kapatarak noktalayabilirdim...Karşımdakinin fikrinden hareketle onu başka bir pencereden bakmaya,bunu da düşünmeye teşvik etmemin yanlışlığını değerlendirme ölçütünü izin verirsen ben düşüneyim... Sizce üslubum nasıl olmalıydı da utanınılacak iş yapmamış olacaktım? MUHABBETLE...

Kabul edilmesine engel olunamadı sıra plan ''B''de.Önce zemin hazırlandı ki olaylar çıkarsa kulaklara yabancı gelmesin... Kaos,kaos,kaos çıkabilir...ifadesinin bence doğrusu ''Kaos çıkartırız!'' olmalı...Kaos kaos diye bağıranlar bugün kaos ortamının tesisi ve fikirlerinin doğruluğunu kanıtlamak için çok emek harcıyorlar... Kaosu kimin çıkartıp kimin çıkartmadığının tiyatrosunu izliyoruz...İzleniyorlar farkında değilller... Tiyatro nasıl bitecek göreceğiz... MUHABBBETLE...

Öğrenmek istiyorsan hem sor hem de Kur'an-ı oku derim...''Dünya Müslüman'ın Cehennemi,inanmayanın Cenneti'dir'' ''Öldükten sonraki alemde Müslüman'ın Cenneti,olmayanın Cehennemi olacak.'' Bu dünyanın senin,benim ve diğer insanlar için ne kadar baki olduğu aşikardır... ''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış.'' Hadis MUHABBETLE...

Yüce Yaratıcı'yla oturup anlaşma hakkımız var mı bizim?Mesala sen bir araba yapmışsın,arabanın kalkıp(aklı olsaydı)beni niye böyle yaptın,böyle olmak istemiyorum şansı ve hakkı var mı?Arabaya özelliklerin şunlar şunlar şu işi yapacaksın şu kötü durumlarla karşılaşacaksın diyorsun ve bana ne kadar sadık kalacaksın göreceğim diyorsun...Eğer araba kendini yapandan güçlüyse istediğini zaten yapar...Ve özellikleri farklı başka birçok araba daha yapmışsın...Arabalar kalkmış diyor ki beni niye onun gibi yapmadın,ben niye bunlarla karşılaşıyorum,bunları yapmak zorundayım bu adalet mi,diyor? Bu durum adalet kavramıyla açıklanabilecek bir durum mudur?Dünyaya erkek veya kadın olarak gelmişsin.Erkek olanın beni niye erkek yarattın,kadın olanın beni niye kadın yarattın demeye ne kadar hakkı var?Kalkıp isyan ediyoruz ben böyle olmak istemiyorum ve de sana inanmıyorum...Ne değişti veya ne değişecek şimdi? Önce aklımızın,ömrümüzün,gücümüzün sınırlı olduğunu bilmeliyiz bence...İnanmadığımız zaman hayatımızda inançlı olduğumuzdan farklı olarak hangi gücü elde ediyoruz,neyi olumlu yönde değiştiriyoruz ve bu ne kadar doğru, işe yarar sonuçlar doğuruyor düşünüp öyle hal tayin etmek lazım diye düşünüyorum... MUHABBETLE...