Gerçekten İletişim Problemi Yaşıyoruz Sayın Beldegah, Ben Kuranın koruma altında olduğuna dair, değiştirilemiyeceğine dair âyeti örnek gösterdim. Diğer kutsal kitaplarda varsa böyle bir âyet gösterin ? Burdaki amaç diğer kutsal kitapların değişip değişmediğini ispatlamaya yöneltmektir. Kuranı kerimde Allah diyorki :
Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. (Hicr Sûresi, 9. âyet)
Allah kuranı kerimi koruma altına aldığını açıkca söylüyor, diğer kutsal kitaplar için de varsa böyle bir âyet gösterin ?
Apaçık doğru diyor. O ayetlerin manasını kavramayı her kula nasip etmiyor işte bu noktayı anlamak istemediğinizden dolayı niye apaçık kuran diyor dediğine düz mantıkla bakıyorsunuz. İslam alimlerine bir bakın bakalım kelime bazlı ve harf bazlı tefsir yapan kaç tane alim var diye ? Birazcık araştırın bu kısmı. Sonra tekrar tartışalım bu kısmı. Alimler(Müceddidler) niye gönderilmiş birazcık araştırın.
O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (Al-i İmran Sûresi, 7. âyet)
Müteşabih âyetler, manasını ve hakikatini sadece Allah’ın bildiği âyetlerdir. Bunların insan zihni tarafından tümüyle kavranmasına imkan yoktur. Allah’ın sıfatları, kıyametin ahvali, cennet, cehennem gibi hususlarla ilgili âyetler ile, sûrelerin başında yer alan “hurûf-u mukatta’a” bunlardandır. İnsan ne kadar çabalarsa çabalasın, bu âyetleri bütün yönleriyle anlaması mümkün değildir. Müteşabih âyetler dışındaki âyetler de muhkem âyetlerdir.
Bu kısmı anlamanızı beklemiyorum zaten. Bu kısmı anlamadan evvel Sahabe kavramını iyice beyninizde pekiştirmeniz gerekiyor.
Çünkü Hz. Muhammedin sözlerini nesilden nesile aktaranlar onlardır ve onlara tabî olanlardır, onlara uyanlardır.
- Hz. Muhammed tarihte yaşamış bi şahıs. Ona ya da Allahına inanmıyor olsak bile bu açıdan belki doğru söylediği şeyler olmıcak değil di mi? Bi bildiği vardıysa açıklamalı yada hiç söylememeliydi.
Hz. Muhammed ne söylediyse doğrudur. Ona Muhammed-ül Emin diye boşuna denmemiştir. Bir tek yalanı varsa o da sizin uydurduklarınızdır.
Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte o zaman seni dost edinirlerdi. Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık az kalsın onlara biraz meyledecektin. (İsra Sûresi, 73.-74. âyet)