SON_AKINCI tarafından postalanan herşey
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
Ben burada İslam dışında bir semavi din hakkında eleştiri yapıldığını göremedim,imzanızdaki tek eleştirilerin ''İslam'' olduğu gibi.Anlatabildim mi?
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
Artık bu mesajınızla siz ve arkadaşlarınızın amacı sabitlenmiş oldu;İslam'a saldırmak. Ben ateist olduğunuz ve bundan dolayı İslam'ı eleştirdiğinizi sanmıştım görüyorum ki yanılmışım,Flew örneğini vermem deki neden oda sizin gibi Yaratıcının varlığını ret ediyordu,ama sonunda kabul etti,yani müslüman olduğu için bu örneği vermedim,İslam'ı eleştirmeden önce bir konuda karara varmamız lazım,oda bir yaratıcının var olduğudur.Sonrasında zaten islam dışı teoriler kendiliğinden çürüyecektir.
-
Bu Kainat Niçin Yaratıldı?
Bana konuyu BİLİMSEL alanda,maddenin varlığını açıklayın dostum,mümkünse kendi görüşleriniz olsun yazacaklarınız,bu şekilde kaçamak cevap verip,cevap veremeyeceğnizi bu kadar çabuk hissettirmeyin. Yazıpta benim görmediğim noktayı biraz açarmısınız,cahilliğime verin.Katakuta hiç bir şey açıklamadı daha doğrusu açıklayamadı,umarım bu mesajımdan sonra bu konuyu biraz açıklarsınız.
-
Inananlar neden ayrimcilik yapar ?
Bunun tek nedeni insanların İslam'ın (İ)'inden bi haber olmalarından dolayıdır,kimileri cahilliğinden yanlış beyanlar veriri İslam'ın yanlış anlaşılmasına neden olur kimileride boş boş konuşur yada uygulamalara imza atar.İslamda ayrımcılığa yere yoktur.İnsan'ın dünyaya gönderiliş,gayesini idrak etmiş her müslüman İslam'daki ahenk karşısında diz çöker,İslam dini bu şekilde muhteşem olmasa idi bu kadar biyik bir din olamaz dı.
-
MİRAÇ KANDİLİ
Verdiğiniz link birde aktif olsa!...
-
MİRAÇ KANDİLİ
Dünyanın bir başlangıcı olduğunu ispatlayan bilime rağmen,halen daha Darwinst düşünceyi savunan ateist,bilim bulgularına rağmen buna Darvinst düşünceyi savunmaya devam ediyor,burada bir mantıksızlık görmüyor ama İLAHİ bir kitapta yazılı olanları reddetip inanmayabiliyor,pes doğrusu nasıl var olduğunu ispatlayamayan bu çevre hangi mantığa hizmet ediyor alamak zor.... Birde şu linkinize bakalım ne var.
-
Bu Kainat Niçin Yaratıldı?
Edebiyat yapacağınıza neden soruma cevap verme zahmetine girmiyorsunuz,sorduğum soru çok basit,dünyanın varlığını nasıl izah edebilirisiniz,buyrun sizi dinliyorum!...
-
Rahmanı kim var etti ?
*************************** Allah'ü Teala'nın 99 ismi şerifi insanlar tarafından ona verilmemiştir,Kuranı Kerim'de olan isimleridir.Türkçe olarak bir kaçını sıralıyayım,affeden,esirgeyen,her şeye gücü yeten,vs.gibi.
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
Bu bilim adamlarına sadece bir örnek verecem,çünkü oda yıllarca ALLAH'ın varlığını inkar etti ve sonunda vijdanı ve aklı onu şöyle demeye itti''Biliyorum ki bir çok kişiyi etkiledim ve bunu düzeltmek için çaba sarfedeceğim''kim olduğunu bildiğinizden eminim,yinede yazayım;İngiliz felsefeci Flew'den bahsediyorum 81 yaşında içinde bulunduğu saçmalığı farketip ALLAH'a iman etti. Şimdide o etrafınızda gördüğünüz nesnelerden hangisi kendi kendine var oldu ve şeklini aldı bana bunu açıklayabilecekmisiniz?. Evrenin başlangıcı olduğunu savunanlar,yaratıcı olarak Zeus'u belirtmiyorlar,evrenin bir yaratıcı tarafından varolduğunu iddia ediyorlardı,bu iddiayı da ispatladılar,Sürekli olarak konuları bir yerlere çekmeye çalışmaktan vaz geçin artık.(zeus örneği için söylüyorum) Forumda fazlaca vakit geçiremediğim için araştıramadım,ama en kısa zamanda ilgileneceğimden emin olabilirsiniz!...
-
Allah mı Şair, Muhammed mi?
Asılsız iftiralarınıza devam etmeniz halinde sırf o güzeller güzeli sizin iftiralarınıza muhatap olmasın diye size karsilik vermiyeceğim.Bana bu asılsız iddialarınızı kaynağıyla birlikte ispatlamak ZORUNDASINIZ!.....iftirada bir yere kadar işin içinden çıkamadığınız anlarda sarılın bakalım fitiraya.
-
Bu Kainat Niçin Yaratıldı?
Abraham konunun bu noktasına gelmeden önce kainatın nasıl var olduğu hakkında kendi görüşlerinizle bizi aydınlatırmısınız acaba?
-
Allah mı Şair, Muhammed mi?
Kim olduğum sizi ilgilendirmez sözünüzü pas geçmek zorundayım. Dostum ben Eşref'in öldürüldüğünü hiç ret etmedim ki şimdi itiraf edeyim,demogoji yapmayın yav yemezleeeer sizin anlamak istemediğiniz nokta Eşref'in öldürülüş sebebi oda;bozgunculuk yapmaktır İslam'da inanmayanlara ölümden başka yol mu yok + İslam dini şiddet dinimidir!dur sana senin sözünle karşılık vereyim''nasıl olsa çamur atmak kolay dimi''' İslam dini bırak insana,hayvana bile şiddet uygulanmasını yasaklarken sizin bu sözünüz karalamadan başka bir anlam ifade etmiyor,şayet İslam dini dediğiniz gibi şiddet dini olsa idi,şeriatla yönetilen Osmanlı devleti 3 kıtaya hükmederken yeryüzünde İslam dışında insan kalmazdı, Şimdi burada şöyle bir konu var;adına dinci denen aslında dinle alakası olmayan bazı sapkın gurupların din adına yapmış oldukları eylemler İslam'a mal ediliyor,oysaki İslam dini Şiddeti,hak yemeyi,insanlara zulüm etmeyi,haksız yere can almayı yasaklar,bu kurallara uymayan kişiler sizin bu sözünüze hizmet etme yolunda azimle ilerliyor(İslam'ın şiddet dini olduğu ile ilgili sözünüze) Oysaki bunlar İslam'ın İ sinden bi haberdir. Efeeet bu konu da haklısınız sayınız bir hayli fazla,burada oluş nedenimde açtığınız konular zaten.
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
İslam'ı şiddetle tasvir eden muki neden bir kaç örnek vermiyor acabaaaa? İslam dini eleştirilerinize rağmen yükselmeye devam ediyor,üzücü olan şudur ki;Dünyadaki sizden daha zeki ve mantıklı bilim adamları(burada bilim adamı olduğunuzu kastedmiyorum)yeryüzü ve alemin inceliklerini keşfedip ALLAH'ın varlığına iman ederken sizin bu Darwinden alıntı sözleriniz açıkçası beni üzüyor,Darvinist felsefe,felsefesizliğin de bilimin ışığında tamamen çökmüştür,neden hala inad ediyorsunuz anlamış değilim.Bana etrafında ki bir nesne yada herhangi birşeyin kendiliğinden olduğunu söyleyebilirmisiniz''Unutulmasın ki bilim evrenin bir başlangıcı olduğunu ispatlamıştır''
-
Rahmanı kim var etti ?
Konuyu benim anlamadığımı iddia edende kim hele!... ********************* Yüce mevla söz konusu ayette zaten kendinden bahsediyor,Rahman'da ALLAH'ü Teala'nın 99 isminden biridir zaten,yani yüce mevla kendinden bir başka ismini kullanarak bahsediyor,tekrarlamama gerek varmı?Anlamışsınızdır zaten,soracağınız soruyuda tahmin edebiliyorum neden kendinden bahsederken ALLAH ismini kullanmıyor da Rahman ismini kullanıyor,burada Rahman'ın anlamını öğrenmeniz gerekiyor ki bildiğinizden eminim.. Diyeceğim o ki konu çok basitçe alıntı yapılmış.
-
Rahmanı kim var etti ?
Sizden bu ayetten önceki ve sonraki 2 ayetide buraya koymanızı istedim ki,aslında ne anlatılmaya çalışıldığı daha iyi anlaşılabilsin diye,he bu doğru bir istek olmaz ki;konuyu nasıl ilgi,alakasız yerlere çekip milletin aklını rahat karıştıramam diye dimi dostum? Bu yüzden çarpıtmadan bahsediyorum,öylesine konu açıyorsunuz ki konularınız ilkokul çocuklarına hitap ediyor!....Bu yukarıda ki soruyuda siz sormuşsunuz,alttaki cevabıda siz vermişsiniz,bu ne perhiz bune lahana turşusu derlerya öyle bir şey.Gördünüz mü bende size uydum olayı edebiyata dökdüm!.... Çamur atmaktan bahsedene bakın hele?(Burada oluşumun tek nedeni sizin bu asıslsız konularınızdan dolayıdır) RAHMAN;ALLAH'ü Teala'nın 99 ismi celilesinden biridir sadece anlamını da bildiğinizden eminim,durum bu olduğuna göre ortada iki ilah varmış gibi anlatmaya çabalama gayretleriniz birilerine anlamsız gelebilir ama bana değil,siz diyorsunuz ki ben *****************
-
Dini Konular Başlığı Altındaki Yazılar Sizi Nasıl Etkiliyor?
Böyle bir konu açmaya neden gerek duydunuz? Amacınız aşikar,milletin aklını karıştırmak,açtığınız her konunun altındayım!....
-
Rahmanı kim var etti ?
2.ve 3. sorularıma da cevap verirmiydiniz acaba?....
-
Hayata anlam arayanlara..
Bir insan için yokluk yaratılana kadar vardı,ilk nefeste yokluk yerini ebediyete bırakır,bu yüzden yokluk''var olan bizler için anlam ifade etmiyor''
-
Mustafa Kemal Atatürk
"Türk milleti dindar olmalıdır yani, bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum... Din şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor." (Maurice Perno ile yaptığı ropörtaj 11 Şubat 1924 (Atatürk'le Konuşmalar, Cumhuriyet Gazetesi eki, s. 111) "Bizim dinimiz en tabi ve makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dine tabii olmasi için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur." (Atatürk'ün S.D. II, 1923, s. 127) "Ey Arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür- Adalet-i ilahiye, O’nun tecellilerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devrede mütalaa olunabilir, ilk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. Ikinci devir, insanligin kemal (olgunluk ) devridir." "Ey millet! Allah birdir, sani, büyüktür. Allah’iın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur’ani azimüssandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor. Eğer akli mantığa, hakikate uymamış olsaydı bununla diğer ilahi ve tabi kanunlar arasında aykırılıklar olmalı gerekirdi. Çünkü bütün kanunları yapan Cenab-ı Haktır." (Atatürk'ün 7 Şubat 1923 tarihinde Balıkesir'de Zağanos Paşa Camii'nde vermiş olduğu hutbeden bir bölümdür.) "Din vardır ve lazımdır. Temeli çok sağlam bir dinimiz var malzemesi iyi. Fakat bina uzun asırlardır ihmale uğramış. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayi takviye etmek lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak birçok yabancı unsur (tefsirler, hurafeler gibi) binayı fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleşerek ve sağlam temeller üzerinde yeni bir bina kurmak lüzumu hasıl olacaktır."
-
ALLAH VAR
Göçmen kızı; ALLAH'ü Teala'nın bir başlangıcı yoktur,ebediyete kadar da devam edecektir,o bir başkası tarafından yaratılmış olsa idi onun da bir kul olduğu anlamına gelecekti.Onun varlığını görmemize imkan yok,ama yaratmış olduğu bu kaintta ki ahenkte onun varlığını bulabiliriz,akıl bize bu yüzden verilmiştir. Dünyaya gönderiliş nedenimiz olan''imtihan''tam bu noktada başlar,bu imtihanı geçsekte geçmesekte onu var olduğunu ahirette alenen anlayacağız,o yüzden sevgili kardeşim,inancımızın sarsılmasına asla izin vermemeliyiz.Kendi vucuduna ve özelliklerine bak böylesi bir maddenin yaratıcısının yaratılmış olma ihtimali sence nedir?
-
TÜRBAN VE BAŞÖRTÜSÜ / SIKMABAŞ ARASINDAKİ FARK... (Sevgi Suheda arkadaşımızın sorusuna atfen tartışmaya açılmıştır...)
Son dönemde bilim ve felsefe alanında yaşanan gelişmeler, ateizmin önlenemez çöküşünün sebeplerindendir. Kuşkusuz ateist dünya görüşünün sarsılması, yerine başka bir dünya görüşü nün egemen olması anlamına gelecektir ki, bu Kuran ahlakıdır. Son dönemde bilim ve felsefe alanında yaşanan gelişmeler, ateizmin önlenemez çöküşünün sebeplerindendir. Kuşkusuz ateist dünya görüşünün sarsılması, yerine başka bir dünya görüşünün egemen olması anlamına gelecektir ki, bu Kuran ahlakıdır. İnsanlık tarihinde önemli dönüm noktaları vardır. Şu anda bu dönüm noktalarından birindeyiz. Kimileri bunu globalleşme veya bilgi çağının başlangıcı olarak yorumluyor. Son 20-25 yıldır bilim ve felsefe alanında yaşanan büyük gelişmeler sayesinde, 19. yüzyıldan bu yana bilim ve düşünce dünyasında etkin olan ateizm, önlenemez bir şekilde çöküyor. Ateizmin asıl yükselişi, 18. yüzyıl Avrupası'daki bazı din karşıtı düşünürlerin felsefelerinin yayılmasıyla ve siyasi sonuçlar vermesiyle başladı. Diderot, Baron, Holbach gibi materyalistler, evrenin sonsuzdan beri var olan bir madde yığını olduğunu ve madde dışında bir varlık alemi bulunmadığını öne sürdüler. 19. yüzyılda ateizm daha da yaygınlaştı. Feuerbach, Marx, Engels, Nietzsche, Durkheim, Freud gibi düşünürler, ateist düşünceyi farklı bilim ve felsefe alanlarına uyguladılar. Ateizme en büyük desteği sağlayan kişi ise, yaratılışı reddeden ve buna karşı evrim teorisini öne süren Charles Darwin oldu. Darwinizm, ateistlerin asırlardır cevap veremedikleri Canlılar ve insan nasıl var oldu? sorusuna, sözde bilimsel bir cevap getirdi. 19. yüzyılın sonlarında, ateistler, kendilerince herşeyi açıkladığını sandıkları bir dünya görüşü oluşturmuşlardı: 1) Evrenin yaratıldığını inkar ediyor, buna karşı evren sonsuzdan beri vardır, başlangıcı yoktur diyorlardı. 2) Evrendeki düzen ve dengenin tesadüflerin sonucu olduğunu ileri sürüyor, kainatta hiçbir amaç bulunmadığını iddia ediyorlardı. 3) Canlıların ve insanın nasıl var olduğu sorusunun Darwinizm tarafından açıklandığını sanıyorlardı. (darvinist felsefe tamamen çökmüştür) 4) Tarih ve sosyolojinin Marx ve Durkheim, psikolojinin ise Freud tarafından ateist temellerde açıklandığını zannediyorlardı. Bu görüşlerin her biri, 20. yüzyıldaki bilimsel, siyasi ve toplumsal gelişmelerle yıkıldı. Astronomiden biyolojiye, psikolojiden toplumsal ahlaka kadar pek çok farklı bulgu, tespit ve sonuçlar, ateizmin tüm varsayımlarını temelinden çökertti. Şimdi, farklı bilim dallarının bu yönde ortaya koydukları sonuçları kısaca analiz edip, önümüzdeki ateizm sonrası dönemin insanlığa neler getireceğini bir görelim. Kozmoloji: Sonsuz evren kavramının çöküşü ve yaratılışın keşfedilmesi Friedrich Nietzsche gibi 19.yy felsefecileri ateizmin toplumda yaygınlaşması için büyük çaba sarf ettiler. 21. yüzyıla gelindiğinde ise bilimin her dalında ateist dünya görüşünün verdiği zararlar ortaya çıktı. 20. yüzyıl biliminin ateizme vurduğu ilk büyük darbe, kozmoloji alanında oldu. Sonsuzdan beri var olan evren inancı yıkıldı ve evrenin bir başlangıcı olduğu, bir başka ifadeyle yoktan yaratıldığı bilimsel delillerle ortaya çıktı. Söz konusu "sonsuzdan beri var olan evren" fikri, Batı dünyasına materyalist felsefe ile birlikte girmişti. Eski Yunan'da gelişen bu felsefe, maddeden başka bir varlık olmadığını savunuyor, evrenin sonsuzdan gelip sonsuza gittiğini öne sürüyordu. Yeni Çağda Batılı bilim ve fikir adamlarının yeniden Eski Yunan kaynaklarına merak sarmaları ile birlikte, materyalizm de yeniden kabul görmeye başladı. Materyalist evren anlayışını Yeni Çağ'da ilk savunan kişi ünlü Alman düşünür Immanuel Kant oldu. Kant, evrenin sonsuzdan beri var olduğunu ve bu sonsuzluk içinde her olasılığın mümkün sayılması gerektiğini öne sürdü. 19. yüzyıla gelindiğinde ise, evrenin bir başlangıcı, yani yaratılış anı olmadığı şeklindeki iddia, geniş bir kabul görür hale gelmişti. Karl Marx, Friedrich Engels gibi diyalektik materyalistlerin sahiplendikleri bu iddia, 20. yüzyıla da taşındı. Politzer, yaratılışa karşı sonsuz evren fikrini savunurken, bilimin kendi tarafında olduğunu sanıyordu. Oysa bilim, çok geçmeden, Politzer'in "eğer öyle olsa, bir Yaratıcı olduğunu kabul etmek gerekir" derken belirttiği gerçeği, yani evrenin bir başlangıcı olduğu gerçeğini ispatladı. Bu ispat, 20. yüzyıl astronomisinin belki de en önemli kavramı olan Big Bang teorisinden geldi. Böylece madde ve zaman, hacimsiz noktanın dışarıya doğru patlamasıyla ortaya çıkmıştı. Bir başka deyişle, evren yoktan yaratılmıştı. Sonuçta modern astronominin ulaştığı gerçek şudur: Maddeyi ve zamanı, her ikisinden de bağımsız olan, sonsuz güç sahibi bir Yaratıcı var etmiştir. İçinde yaşadığımız evreni var eden, sonsuz güç ve akıl sahibi olan Allah'tır. Doğa Bilimleri darwinizmin çöküşü ve "Bilinçli Tasarım"ın zaferi Astronomideki son gelişmeler Allah'ın kainatı yoktan var ettiğini delilleriyle ortaya koymaktadır. Bu bilimsel gelişmeler ateizmin çöküşünü hızlandırmıştır. Başta da belirttiğimiz gibi, 19. yüzyılda zirveye tırmanan ateizmin en önemli dayanağı, Darwin'in evrim teorisidir. Darwinizm, insanın ve tüm diğer canlıların kökeninin bilinçsiz doğa mekanizmaları olduğunu ileri sürmekle, ateistlere asırlardır aradıkları bir fırsatı sağlamıştır. Fosil bilimi, biyokimya, anatomi, genetik gibi farklı bilim dallarının ortaya koyduğu bulgular, evrim teorisini çok farklı yönlerden çürütmüştür. Tüm bu gerçekler, 20. yüzyılın sonunda Darwinizmi köşeye sıkıştırdı. Bugün başta ABD olmak üzere pek çok Batılı ülkede bilim adamları arasında bilinçli tasarım (intelligent design) tespiti yaygınlaşıyor. Bilimsel bulgular canlılarda tasarım bulunduğunu gösteriyor ve bu da yaratılışı kanıtlıyor. Kısacası bilim, Allah ' ın tüm canlıları yarattığı gerçeğini bir kez daha tasdik ediyor’ Psikoloji: Freudizm'in çöküşü ve inancın kabulü Psikiyatrist Sigmund Freud, ruhun varlığını reddeden, insanın tüm ruhsal dünyasını cinsel ve benzeri dünyevi dürtülerle açıklamaya çalışan bir psikoloji teorisi ortaya attı. En büyük saldırısı ise dine karşıydı. 1927'de yayınlanan The Future of an Illusion (Bir İllüzyonun Geleceği) adlı kitabında, dini inancın sözde bir tür akıl hastalığı (nevroz) olduğunu ileri sürüyor ve insanlığın ilerlemesiyle birlikte dini inançların tamamen ortadan kalkacağı iddiasında bulunuyordu. Freud'dan sonra da psikoloji bilimi ateist bir temelde gelişti. Ancak psikologların çoğunun içine düştüğü bu büyük aldanış, bizzat yürüttükleri psikoloji araştırmaları tarafından çürütüldü. Öncelikle Freu-dizm'in temel varsayımlarının hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı ortaya çıktı. Amerikalı yazar Patrick Glynn'in ifadesiyle 20. yüzyılın sonunda modern psikoloji, dinin yerini almak bir yana, dinle yeniden tanışmaya başladı ve insanın zihinsel yaşamı hakkındaki salt seküler bir bakış açısının hem teorik hem de pratik düzeyde çöktüğü ortaya çıktı. Tıp: Kalplerin nasıl mutmain olduğunun keşfi Amerikan Sağlık Araştırmaları Ulusal Merkezinden David B. Larson tarafından derlenen araştırma sonuçlarına göre, dindarların, dini yönü zayıf veya hiç olmayan kişilere göre kalp hastalıklarına %60 daha az yakalandıkları, intihar oranlarının %100 daha düşük olduğu, tansiyon bozukluğuna çok daha düşük oranlarda yakalandıkları, sigara içenler arasında bu oranın 7'ye 1 olduğu gibi ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu, şunu gösterir: Allah'a olan inanç, başka herhangi bir moral etkiden çok daha güçlüdür. Benson, bu araştırmanın ardından diğer hiçbir inancın, Allah'a olan inanç gibi zihne huzur vermediği sonucuna vardığını açıklamaktadır. Peki neden iman ile insan ruh ve bedeni arasında böyle özel bir ilişki vardır? Seküler bir araştırmacı olan Benson'ın vardığı sonuç, kendi ifadesiyle, insan bedeninin ve zihninin Allah'a göre ayarlı olduğudur. Modern tıp, yukarıda kısaca belirttiğimiz bulgular ışığında bu gerçeğin farkına varma yolundadır. Glynn'in ifadesiyle, çağdaş tıp, tedavinin salt maddesel yöntemler dışında da boyutları olduğu gerçeğini kabul etme yolunda ilerlemektedir. Toplum: Komünizmin ve faşizmin çöküşü Ateizmin 20. yüzyıldaki çöküşü, siyaset ve toplumsal ahlak düzeyinde de geçerli oldu. Komünizmin yıkılması, bunun önemli örneklerinden biridir. İdeolojinin kurucuları olan Marx, Engels, Lenin, Troçki veya Mao, ateizmi en temel prensip olarak benimsemişlerdir. Komünist rejimler ateizmin topluma benimsetilmesini ve dini inançların yok edilmesini öncelikli bir hedef olarak belirlemişlerdir. 20. yüzyıl sadece komünizmin değil, 19. yüzyıldaki din aleyhtarı felsefelerin bir diğer meyvesi olan faşizmin de çöküşünü belgelemiştir. Faşizm, ateizm ile putperestliğin karması sayılabilecek ve İlahi dinlere şiddetle düşman olan bir felsefenin ürünüdür. Faşizmin fikir babası Friedrich Nietzsche, putperest barbar toplumların ahlakını övmüş, başta Hıristiyanlık olmak üzere İlahi dinlere saldırmış, hatta kendini Deccal (Antichrist) olarak tanımlamıştır. Nazi Almanyası'ndaki korkunç vahşetleri Nietzsche ve takipçisi olan Martin Heidegger'ın düşünceleri doğurmuştur. 55 milyon insanın yaşamına mal olan II. Dünya Savaşı, ateizmin insanlığa getirdiği felaketlerin bir diğer örneğidir. Ateist kökenli olan ve toplumsal tahribata yol açan hareketlerden biri de 60'lı, 70'li yıllarda (68 kuşağı dönemi) yaygınlaşan cinsel devrim hareketidir. Bu hareketin çok büyük toplumsal yaralar açtığı seküler tarihçiler tarafından da kabul edilir. Tüm bu ateist kökenli uygulamaların hep felaketle sonuçlanması, toplumsal açıdan da günümüzde ateizmin tam bir iflasın eşiğinde olduğunun kanıtlarındandır. Buraya kadar kısaca özetlediğimiz bilgiler, ateizmin kaçınılmaz bir çöküş içinde olduğunu göstermektedir. Bir diğer ifadeyle insanlık Allah'a yönelmektedir. Ünlü devlet adamlarından sinema yıldızlarına veya pop sanatçılarına kadar, Batı toplumunun pek çok kanaat önderi eskisine göre çok daha dindardır. Uzun yıllar ateist olarak yaşadıktan sonra, gördüğü gerçekler karşısında Allah'a iman eden pek çok insan vardır. Buna vesile olan bilimsel gelişmelerin, hep aynı dönemde, yani 1970'lerin ikinci yarısından itibaren başlamış olması ise oldukça ilginç bir durumdur. Dünya, 1970'lerin sonlarından (veya bir başka ifadeyle Hicri 14. asrın başlarından) itibaren dinin yükselişine sahne olmaktadır. Diğer sosyal süreçler gibi bu da bir günde değil, uzun bir zaman dilimi içinde gerçekleştiği için çoğu kimse bunu fark edemiyor olabilir. Oysa gelişmeleri biraz daha dikkatli değerlendirenler, dünyanın fikri alanda büyük bir dönüm noktasında olduğunu görmektedirler. Asırlardır insanlara akıl ve bilimin yolu gibi gösterilmek istenen ateizmin büyük bir akılsızlık ve cehalet olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Ateizmden kurtulan dünya, Allah'a ve dine yönelecektir. Bunlar göstermektedir ki, Allah'tan bihaber yaşayan pek çok ****** insanın imanla şerefleneceği ateizm sonrası dönem, hızla yaklaşmaktadır.
-
ateist ölmez mi?
Ah şu atesit'ler bilimde mi sizin için hiç bir anlam ifade etmiyor anlamak zor. **********
-
ALLAH YOKTUR!
Bir yaratıcının varlığından şüpheye düşmek,kendi varlığından şüphe etmek demektir,inanmayanlar etrafına bakınsın da kendiliğinden var olan bir nesne yada başka bir şeyin varlığını buraya yazsın!.. Durum bu iken böylesi bir kainatın kendiliğinden var olduğunu iddia etmek hangi mantıkla uyuşur. En koyu ateistler bile gerçeği görüp yaratıcıya iman ederken sizin bu manasız konularınızı hayretle izliyorum.
-
MİRAÇ KANDİLİ
Kuran Kerim'de olmayan(peygamber efendimizin ayı ikiye bölmesi gibi)olayları kim masalla itham ediyor siz mi? Dostum sen ne zaman kadar biri sana gelipte''yürümek için kalkman gerektiğini''sana söyleyene kadar yerinde oturdun!.... Size sizin ağzınıla cevap verecem''size bu masalları kim anlattı periler mi?''
-
Allah mı Şair, Muhammed mi?
Benim dinim hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunuz için size bu soruyu sorma hakkım var.Kanaatim odur ki siz Ateist değilsiniz,siz ya Hristiyanlığa yada Yahudi'liğe mensup birisiniz!.... Resuller Resulü'nün ALLAH'ü Teala'nın''bana getirebiliyorsanız onun benzerini getirin''ayetine binaen yazdıkları nedeniyle öldürttüğü Kaab bin Eşref Medine bu amaca hizmet etmemiş aksine ALLAH ve Resulü hakkında asılsız ithamlarda bulunmuştur,vermiş olduğunuz bu örnek asılsız iddialarınızın tapusudur!..... Size ilk olarak söylemem gereken konu''imzanız hakkında en kısa zaman içinde bir konu açacak olmamdır'' Şimdi konumuza dönelim,Kuran'ın ilahi bir kitap olduğunu bilim her geçen gün kanıtlıyor,daha bu gün yeni keşfedilen şeylerin daha önceden mikroskop'un bile olmadığı devirlerde Kuran'da var olması,Kuran'ın bir yaratıcı tarafından gönderildiğini açıkca göstermektedir.