sinan...

Şu türbanlı kadının söylediklerinde bir şey yok. İnsanın doğasında vardır bu kendi bildiği doğrulara diğer insanları çekme çabası esasında farkında değil siniz belki ama burda da aynı durum söz konusu yani bu sitede bildiğimiz doğruları savunup diğer üyeleri görüşümüzü desteklemelerini sağlamak "misal yapılan anketler beni destekleyin haykırışları" o kadınında yaptığı bu Polislerin üniforma ile namaz kılması mı rahatsız ediyor yoksa namaz kılmalarımı rahatsız ediyor orasını anlayamadım (ha görevdeyim şu cuma namazını kılacam ama eve gidip üniformayı değiştirmem gerekli) Bide Fetullah Gülen cemaatinin emniyete sızmaları gibi bir şeyden bahsetmişsin hatta daha da ileri gidip birilerini çıkartıp kendi istediklerini polis yapmalarından bahsetmişsin. Bu kanıya nasıl vardın merak ettim üniformayla namaz kılmalarından mı

valla sanmıyorum benim nacizane görüşüm kimse birilerinin gözünü boyamak için oruç tutmaz KUR-AN'da emridilen bir şey Allah'tan korkmayan kuldan hiç korkmaz herkezin Allah'ın rızasını kazanmak için tuttuğuna inanıyorum.

ya öyle bir yazmışsınız ki bu yazdıklarımı sanki ben kafamdan uyduruyorum tek doğru sizin söyledikleriniz değil mi alın size kanıt Ramazanda öğle yemeğinin kaç kişiye hazırlanacağını belirlemek üzere Emniyet'in yaptığı listede dört polis oruç tutmayacağını söyledi. İki yıl önce bu rakam 60, geçen yıl 17'diydi ANKARA- Emniyet Genel Müdürlüğü, 2005 ve 2006 yılında yaptığı gibi bu ramazan ayı öncesinde de bağlı birimlerine bir yazı yazarak oruç tutmayanların listesini istedi. Kaç kişilik öğle yemeği çıkarılacağını belirlemek adına yapılan bu uygulamada dört polis oruç tutmayacağını beyan etti. Yaklaşık 4 bin 500 çalışanı bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bu sayı geçen yıl 17, 2005'teyse 60 olmuştu. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, 2005 ve 2006 yılındaki ramazan aylarında olduğu gibi, oruç tutmayanların sayısı az olduğu gerekçesiyle Emniyet'teki yemekhaneleri ramazan ayı boyunca kapattı. Oruç tutmayacağını beyan edenler, geçen iki yılda olduğu gibi öğle yemeği için Ankara Polis Moral Eğitim Merkezi'nin yemekhanesine yönlendirildi. Sosyal Hizmetler Dairesi, oruç tutmayanlar için her öğlen polisevine servis kaldırmaya başladı. Fişleniyorlar mı? Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, oruç tutmayanların listesini istemesi, bu yıl da "Emniyet oruç tutmayanları fişliyor mu" sorusunu gündeme getirdi. Aynı soru 2005 ve 2006 yılındaki ramazan aylarında da gündeme gelmişti. CHP'li Atilla Kart, Emniyet'teki bu uygulamayı 2005 ve 2006'da TBMM gündemine taşımıştı. 'Her yıl sorarız' Üst düzey bir Emniyet yetkilisi, bu uygulamanın her ramazan öncesinde tekrarlandığını söyledi. Emniyet'in yemekhanesinde personele ücret karşılığı yemek verildiği için böyle bir uygulamanın zorunlu olduğunu savunan Emniyet yetkilisi, "Bunun fişlemeyle bir ilgisi yok. Sadece kaç kişinin yemek yiyeceğini, kaç kişilik yemek çıkarmamız gerektiğini bilmek için isim istedik" dedi. KAYNAK: RADİKAL GAZETESİ

Evet donla girersen kesin demokratik bir insan olursun.... Ya türbana o kadar takılmışız ki yeni anayasanın diğer maddelerini unutmuşuz içlerinde bazı maddeler var ki gerçekten yapılması gerekli maddeler incelerseniz ne demek istediğimi anlarsınız....

Yalan haber devrini aşan malum medyamız, “Tuzak haberciliğe” başladı Medya tezgah peşinde “Mahalle baskısı” ve “Malezya” çarpıtmaları ile ülke gündemini 15 gündür gerçekdışı konularla manipüle eden medya, şimdi de ilkokul çocuklarına resmen tuzak kurarak yalan haberlere imza atıyor. Diyarbakır’da ilkokul öğrencisine başörtüsü taktıran gazeteciler, ardından “irtica” manşetleri döşendiler. Bazı gazetelerde, Diyarbakır’daki Özel AB ilköğretim okulunda başörtülü öğrencilerin derse girdiği yönündeki haberler, okul yönetimince yalanlanırken, Valilik soruşturma başlattı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Diyarbakır Valisi ile görüştüm. İnceleme başlatılmış. Türkiye bir hukuk devletidir” dedi. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, okulla ilgili incelemeyi 3 müfettişe verdiğini açıklarken, Milli Eğitim Müdürü Mustafa Tekdemir’in “Ya okula kapatma cezası ya da müdüre disiplin cezası verilir” şeklindeki peşinen cezalandırıcı sözleri tepki çekti. Medyanın bir ilköğretim öğrencisi üzerinden kurguladığı Türkiye’yi germe tezgahıyla ilgili haberin de yalan olduğu ortaya çıktı. Okul Müdürü Mustafa Çakır tuzağı şöyle anlattı: “Sadece bir öğrencimiz dışarıda türban takıyor. Okula girdiği zaman türbanını çıkarıyor. Bazı gazeteciler okulun tanıtımı için haber yapmak istediklerini belirterek, okula gelip çekim yaptılar. Öğrencimizin başından çıkardığı ve elinde tuttuğu türbanı görünce ‘başına tak çekelim’ demişler. son günlerde 2 tip gazete oluştu. x gazetesi okullarda türbanlı öğrenci ararken y gazetesi türbanla saçı açık olan 2 kişinin fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Gerçekten x gazetesi germeye çalışırken y gazetesi bir arada yaşayabileceğimizin imajını vermeye çalışyor. ılımlı bir hava oluşturma gayreti içinde.....

onlar miliyetcilik için yaptıklarını sanıyorlar ama kullanıldılar. Onlarda kullanıldıklarının farkına varıyorlar ama iş işten geçtikten sonra.... Vatan bölünüyor millet elden gidiyor bunlar misyonerlik yapıyor diye gencecik çocukların beyinlerini yıkayıp suikast düzenlettiriyorlar. İşin garibi kim tarafından kullanıldıklarını da bilmiyorlar

Tamam bu listedekiler oruç tutmuyor yakında askıya alınırlar biraz abartmıyor muyuz? Neredeyse tüm şirketlerde ve resmi kurumlara bu uygulama vardır. Size en yakın abimin bulunduğu inşaat şirketinden aktarayım ramazam gelmeden 2 gün önce oruç tutmayacaklar isimlerini söylesinler dendi. 100 kişinin içerisinde yaklaşık 15 kişi tutmayacağını söyledi. Her gün 15 kişilik yemek çıkartılak. Yani uygulamamının amacı bu kimse kimseyi dışladığı falan yok. Her kez kendisi için tutuyor orucu senin tutuğun orucun bana bi faydası yok. Eskiden oruç tutmayanlara farklı bir bakış vardı ama günümüzde bu yok...

Arkadaşlar bunda bir gariplik yok. Bir çok resmi kurumda ve özel kurumlarda ramazan ayında sistem böyle işler Emniyette soruldu ramazan ayında oruç tutmayacak varmı diye Türikye genelinde 4 kişi tutmayacağını bildirdi. Onlar için yemek çıkartıldı. Yani burda oruç tutmayanları dışlamak değil onlar için yemek çıkartmak için yapılmış bir uygulama ha listeler asılır o yanlıştır

Kur-an'da Nur süresi 31. ayet: "Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!" Gayet açık bence daha fazla konuşmaya gerek yok zira 'Allah'la dalga geçmektir'

%47'nin karşısında tek bir parti olsa (53 oy alan) dediğiniz doğru fakat meclise 7 parti girdi tek parti %47 oy aldı geride kalan 6 parti 53 paylaştı diğer partiler de x partisiyle aynı görüşte değil.......basit bir matematik

Vallahi helal olsun, kadınların türban takmasını da dayağa bağladın ya tebrik ediyorum.....bu kadar basit mi ya

gerçek sorun daha doğrusu sorunun temelinde eğitim eksikliği yatıyor. Eğitimli bir toplumda yazdığın sorunların (geri kalmışlık, siyasal ve ahlaki erozyon, toplumsal kaos, kutuplaşma) çoğu çözülebilir. Tabi bu uzun vadede kalıcı bir çözüm olacak...

Hangi yaşam kısıtlanıyor kimin yaşamı kısıtlanıyor... bugün iş yerinde kürt olduğunu söyleyen arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz. Aynı zamanda kürt arkadaşlarla birlikte okuyorum. benim okuduğum okulda okuyor çalıştığım iş yerinde çalışıyor. Kimsenin özgürlüğünün kısıtlandığı falan yok ÖZGÜRLÜK KELİMESİ ALTINDA HANGİ DÜŞÜNCELER VAR ONA BAKILMALI...

Apoyu kim asmadı.... Bu defalarca konuşuldu üçlü koalisyon döneminde idam kalkmamışken asılmayan apo nasıl oluyorsa idamın kalkmasından sonra Akp döneminde asılması isteniyor. İdam selbestken asılmıyor idam kalkınca asılması isteniyor bu ne mantık.....

İsteyen istediğini seçer... ben senin seçtiğin kişiye karışmam sen de benim seçtiğim kişiye karışamazsın demokrasi de bu değil mi.........

İrtica rücu kelimesinden gelir. Anlam olarak geriye, eskiye dönüş demektir. İslamiyet açısından irtica islamiyetten önceki zamana yani cahiliye dönemine dönüşü ifade eder. Ülkemizde ise irtica, islam dini ve müslümanların kod adıdır. Siz siyaset, politika alanında dinini yaşayan insanların üzerinde oynanan oyunlar olarak düşüne bilirsiniz ama Türkiye'de irtica deyince başında türbanı olanların gösterildiği, dinini yaşayanların gösterildiğini biliyorsunuz. Belkide bu yüzden üniversitelere saçı kapalı kimse giremiyor.

Sürekli söyleniyor:İrtica.Bazen hortluyor,bazen eziliyor…Genelde onun için hep şu ifade kullanılır:Cumhuriyet tarihinde irticai faaliyetler hiç bu kadar artmamıştı.Hep artıyor.Ve söylenildiği üzere her zaman bir öncekinden hatta bütün öncekilerden daha fazla hissediliyor.Bazen rejimin kuyusunu kazıyor.Bazen kemalist kazanımların köküne kibrit suyu döküyor.Bazen plajda mayolu bir kadının dövülmesinin sebebi oluyor.Bazen ramazanda alkol almış birinin dayak yemesinin sorumlusu oluyor,irtica.Nedir bu irtica?Elle tutulur mu?Gözle görülür mü?Yenir mi?Birinin işine yara mı?Mesela bir medya patronu kendisine verilmeyen br ihl nin ardından bu irticayı tetikleyebilir mi? Mesela tüm çarşaflıları irtica saflarına yerleştirirsek hata etmiş olur muyuz?Eğer bir çarşaflı irticacı ise çarşaf bir suç aleti olarak sayılabilir mi?Bu soruları çoğaltabiliriz.Yanlız özellikle istirhamım bu irticayı tanımlamamız..Artık herkes bir olaya bakarak bu irticadır değildir diyebilsin. Siz de destek olun.İrticayı bilelim.Bilelim de ona göre önlem alalım. SİZCE İRTİCA NEDİR?

Merkezi Konya'daki Türkiye Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanlığı, imamların taleplerini içeren önergeyi, Diyanet İşleri Başkanlığı ve yeni kurulacak hükümete iletecek. Günde 18 saat çalıştıklarını gerekçe gösteren imamlar, iş güçlülüğü zammı ve fazla mesailerini istiyor. Sabah ve yatsı namazları için fazla çalışma ve iş güçlülüğü zammının en az 300 YTL olması talep ediliyor. Sabah namazlarına en erken 4.30 da yatsı namazlarında ise 23.30 da bittiğini söyleyen imamlar. Ek üçret istiyor.

Evet evet Türkiye'nin önünü kapatan tarikatlar. sizin tabirinizle laikler (ben bu tabiri kesinlikle belirli bir kesime kullanmam) bir şeyler yapmaya çalışıyor. Tarikatlar dinciler bu faliyetlerin önünü hemen kapıtıyor. Gülünç olamayın yaa

gözlerim ağrıdı ama değdi doğrusu komedi gibi Baya sıkıntı çekmişsiniz geçmiş olsun diyelim

Merak ediyorum Şeyh Kibrisi bir tarikat şeyhidir demişsin. De üsteki taplo üzerinden başlık açmıssın. Bir sürü tarikat çıkıyor akrabaları çevresi ikna edebildikleri toplamda 100 kişi ancadır. Bazıları kendilerini peygamber olarak bile görüyor. Ama senin açtığın başlıkta Üç büyük cemaat vardır: Nur cemaati, Nakşibendi cemaati, bide Süleymancıların cemaati. Bu cemaatler hakkında ne biliyorsun merak ediyorum okumakla falan elde edemezsin bu bilgileri. Ancak ve ancak içlerine girmek gerekli. Yazısını okuduğun kişi karşı görüşteyse olumsuz yazacaktır sende ondan etkilenip olumsuz düşüneceksin. bu üç cemaati de tanıyan biri olraak bu iletiyi yazıyorum kimsenin beyinlerini yıkadıkları falan yok. Bir çoğu (istisnalar olabilir) Atatürk sevdalısı Türkiye sevdalısı Ordu sevdalısı Millet sevdalısı Türk dilinin sevdalısı.... O tarikatlara üye olan bir sürü insan var bu milletin evladı Türk ordusunu da severler çünkü kendileri de ordunun içindedir. Senin dinci diye tabir ettiğin o kesim orduya katılıyor askerlik yapıyor. Sen de tutmuş diyorsun ordu düşmanı........ biraz daha mantıklı düşünelim......

yok olurmu onlar Deniz Baykal'ın da dediği gibi seçim öncesinde yapılan şakalardı...

Ama hakkını vermek lazım iyi düşünmüşler. Parti olarak Türkiye genelinde barajı aşamayacaklarını anladılar bağımsız olarak girdiler ve meclisete parti altında toplanacaklar. Pkk ile işimiz yok bizim amacımız eşitlik özgürlük Türkiye diyorlar ama ben inan mıyorum...

Söyleyeceğim tek şey tarikatlar hakkında hiç bir şey bilmediğindir. Birincisi Tarikatlar birbirlerini pek sevmezler örneyin Süleymancılar Nurcuları sevmezler, Nurcularla Nakşibendi tarikatının arası kötü gibi gözükmesede onlarda birbirlerini sevmezler. Tabi arada istisnalar olabilir. Hepsi daha fazla kitleye seslenmek amacıyla birbirleri arasında yarış içindedir. Sen tutmuş diyorsun bunlar birlikte hareket ediyor. Sizin için AKP oy verenlerin hepsi bir şekilde ya tarikatcı amerika sevdalısı ya cebinin sevdalısı yada cahillikten veriyor. Biraz daha gerçekci olun!

EY HALKIM.. Bir çuval kömüre, 5 kg pirince, tapusuz evine tapu vaadine Ülke topraklarının peşken çekmelerine verdiğin oylarla Ülkeyi ne denli karanlık günlere soktuğnu bilmen ne zaman anlayacaksın? Ama bu çok uzun sürmeyecek bileceksin? Her zamanki gibi iş işten geçmiş olacak ve Biz yine tarihteki örneklerde olduğu gibi bundan da ders almayacağız? Zira biz kendimizi her zaman ?DERS VEREN? bir ulus olarak görmeye Alışmışız, alıştırılmışız çünkü? merak ediyorum sen bu yazdıklarında samimi misin? Sence içten bir şekilde soruyorum bu halk bir çuval kömüre, gıda yardımına oy verecek bir halk mı? Yada bu kömürü kaç kişiye dağıtmış Türkiye'nin % 47 sine mi? Ya Allah aşkına biraz daha ciddi olalım gıda yardımı yaptı diye kimsenin oy verdiği falan yok. Bu yazdıklarınızla ancak halkı küçümsüyorsunuz. Halkın neden oy verdiğini ben size hemen izah edeyim. Eldeki partilere bi bakalım AKP, CHP, MHP, GP, DP, SP, ve diğerleri.... halk bu partileri bi sıraladı sonra içlerinden en gerçekci olanı Türkiye için kendileri için en ideal olanı saptadı. Ve karar verdi AKP... Piriçle, bulgurla, yağla, kömürle bu iş olmaz kimse de bunlara kanmaz bu iş gerçekcilikle olur. Artı halk yapılan faliyetleri görüyor ayrıntıya girmeden sağlık, eğitim, ekonomi, alanındaki iyileşmeler hakın direk dikkatini çektiği için oy verdi. Karar hakındır kimsenin hakın iradesini sorgulamaya da hakkı yok tur..........