Zıplanacak içerik

YuceL

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

YuceL tarafından postalanan herşey

  1. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Thorium (Toryum.<tr>) Symbol: Th Atomic number: 90 Atomic weight: 232.038 Grey radioactive metallic element. Belongs to actinoids. Found in monazite sand in Brazil, India and the US. Thorium-232 has a half-life of 1.39x10^10 years. Can be used as a nuclear fuel for breeder reactors. Thorium-232 captures slow neutrons and breeds uranium-233. Discovered by Jons J. Berzelius in 1829. ___________________________________________ A radioactive silvery-white metallic element that is recovered commercially from monazite. Its longest-lived isotope, the only one that occurs naturally, is Th 232 with a half-life of 1.41 × 1010 years. It is used in magnesium alloys, and isotope 232 is a source of nuclear energy. Atomic number 90; atomic weight 232.038; approximate melting point 1,750°C; approximate boiling point 4,500°C; approximate specific gravity 11.7; valence 4. ________________________________________ *Yukaridaki bilgi Britanica'nin Internet sitesinden edinilebilir. Birde T.C. Enrji ve Tabi Kaynaklar Bakanligi'nin web sitesindeki (http://www.enerji.gov.tr/dogal/potansiyel.htm) bir tabloda Turkiye'nin sahip oldugu Toryum rezervleri ile ilgili resmi bilgiler sunulmustur. Sozu edilen rakam 800,000 ton degil 380,000 tondur. Bunun yaninda ulkemizin sahip oldugu tabii Uranyumun miktarinin da 9,129 ton oldugu gorulebilir. Sayin alibal'a foruma katilimindan ve Toryum konusunu sunmasindan dolayi tesekkur ediyorum. Nukleer yakit bakimindan bu kadar zengin olan, ve ulu onder Ataturk'un cagdas medeniyetlerin de ustune cikacak dedigi vatanimizin neden hala modern nukleer elektrik santrallerine sahip olup da vatandaslarina ucuz elektrik dagatmadigini bu forum araciligiyla tum okuyuculara soruyor, cevap bekliyorum...?... Yani dunyanin geri kalani bu kadar da "Geriden" takip edilmezki be! Saygilar,
  2. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Daha once de uzerine basarak soylemeye calistim. Sabirla yine tekrar ediyorum: (1) BiR NUKLEER SANTRAL ASLA BiR ATOM BOMBASI GiBi PATLAMAZ. (2) AKILLININ BiRiNiN BiR BOMBA YAPIP ONU PATLATABiLECEK OLMASININ TEORiDE VE PRATiKTE TURKiYE'NiN ENERJi ACIGININ GiDERiLMESiYLE UZAKTAN-YAKINDAN HiCBiR MANTIKLI iLiSKiSi YOKTUR. Umarim bu sefer fikri kaptirabilmisimdir. Saygilar,
  3. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Sayin seyirdefteri, Foruma katildiginiz icin cok tesekkur ediyorum. Nukleer enerji konusunda duydugunuz kaygilari hemen cevapliyorum... 1. Siz en son hangi tarihte bir teknoloji dergisi acip okudunuz bilmiyorum, ama gunumuz teknikleri ile uretilen Nukleer Santraller'le hicbir insan hayatini riske atmiyoruz. Nukleer teknolojilerin gelismesi ile ilgili en dogru statistikleri gormek istiyorsaniz TUBITAK in Nukleer enerji kitaplarini tavsiye ederim. 2. Atiklar konusunda su anda en yaygin olarak kullanilan teknik yere gomme. Nukleer santrallerde kullanilan yakitlarin (ki genellikle Uranyum 235/238 veya Plutonyum) yarilanma sureleri cesitli teknikler kullanilarak birkac yuzyila kadar indirilebiliyor. Yere gomulen 100 gram Uranyum hicbir insan yada canli ona ulasmadan coktan Kursuna donusmus oluyor. Son derece guvenli. Yere gomme disinda bazi projelerde var. bunlarin basinda atigin kargo fuzeleri kullanilarak uzaya firlatilmasi ve gunesin cekim alanina sokularak yok edilmesi yada direkt Ay'in yorungesine oturtulmasi geliyor. Bu uygulamalara da Uzay teknolojilerinin hiz kazanmasi ile ucuzlasmasi ile baslanmasi planlaniyor. Kisacasi gunumuzde sigaradan kaynaklanan problemler nukleer atiklardan binlerce kez daha fazla sorun olusturuyor. 3. Gunumuzde Nukleer enerjiye rarip olabilirmis gibi gosterilen alternatif enerji uretim teknikleri ile uretilen guc, nukleer enerjinin yanina bile yaklasamaz. Japonyadan ve Almanyadan bahsetmissiniz. Tamam alternatif enerji uretiyorlar kabul ediyorum, ancak cok kucuk bir yuzde ile. Japonya urettigi toplam enerjinin yuzde 30'unu Nukleer yontemlerle yaratirken, sadece yuzde 2'si bahsettiginiz "yenilenebilir enerjiler" le sagliyor. Almanya'ya gelince, Almanya'da sans eseri Japonya gibi %30 Nukleer'e %2 "alternatif" ile karsimiza cikiyor. Kaynak: http://www.cia.gov/cia/publications/factbo...book/index.html "Bu sayfadan ulkeler hakkinda stratejik bilgiler edinebilir, erisimi olmayan insanlarimizi aydinlatabilirsiniz." Birde klasik Cernobil ornegini vermissiniz... Cernobil gunumuzden 45 yil oncesinin teklojisi ile dizayn edilmis. Bu santrali tasarlayan muhendislerin zamaninda "386" bilgisayarlar dahi henuz hayal otesiydi. Israrla "2002'ye hosgeldiniz" demek istiyorum. Cok yanlis ve anlamsiz bir inanis var. Insanlar Atom bombasiyla Nukleer santrali birbirine karistiriyorlar. Santralin icerisinde atom bombasi patlaticaz ve ortaya cikacak muhtesem enerjiyle elektrik ureticez saniliyor. Bu ve benzer inanislar cok yanlis ve aptalca. Benzer kaygilari olan bireyleri, ve medya'nin bazi organlarini okumaya, arastirmaya davet ediyorum. Nukleer enerji gunumuzde dunyanin en temiz, en guvenli, ve istikrarli elektrik uretim yontemi haline gelmistir. Saygilar,
  4. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Onu bizde biliyoruz. Varsa kafanda bir baslangic tarihi yaz iste. Bu arada bence Big Bang somut olan herseyin baslangici oldugu gibi bilimin de baslangici olarak alinabilir. Bu arada bilim derken insanlik bilimini kastediyorum, yuce yaraticiyi olaya karistirmayalim. Saygilar,
  5. Belkide klonlama teknolojisi ile uretilmis bir birey olsaydin boyle dusunmezdin... Bilim durdurulamaz. Klonlama yanlisi insanlarin, bilim adamlarinin ve arastirmacilarin sayisi gun gectikce artiyor. 100 yil icerisinde iki yeni nesil ortaya cikacak. 1. Dusunebilen Makineler 2. Klonlar 3. Saygilar,
  6. Sayin barakuda, katiliminiz icin tesekkur ediyorum. Bu arada adiniz listede ikinci sirada. ;D Simdi oyle gorunuyor ki, forumda, su ana kadar mesaj gonderen katilimcilarin tamami Avrupa Birligi yanlisi. Saniyorum Avrupa Birligi'ne girisin ayrintilarini tartismaya baslamadan once diger alternatif tezleri gozden gecirip, bunlari curutup curutemedigimizi saptamamiz yerinde bir adim olucaktir. Bunu yaparken, barakuda'nin yukarida belirtmis oldugu maddeleri tek tek ele alabilir, ve haklarindaki degerlendirmelerimizi sunabiliriz. Cozum 1: Rusya ile isbirligine gidilmesi: Bence bu madde Turkiye icin kesinlikle bir cozum teskil edemez. Neden? Eger Rusya-Turkiye tarihini incelerseniz iki ulusun ne kadar arkadascanlisi oldugunu yaptiklari savaslardan gorursunuz. Tamam simdi diyeceksiniz ki Turkiye ve Avrupa tarihi de savaslarla dolu. Ancak gunumuz dunyasinda hayatta kalabilmek icin ulkelerin su anda icinde bulunduklari konumlari gozden gecirmemiz, keskin dusunmemiz ve bizi aydinlik gelecege goturecek bir strateji izlemeliyiz. Avrupa bize Rusya'dan daha arkadascanlisidir. Sadece Almanya'da yaklasik 2 milyon Turk bulundugunu dusunecek olursak bu acik durum daha iyi gorunur. Rusya-Turkiye ittifaki Rusya'nin isine daha cok yarar. Ruslarin sicak denizlere inme hayallerinin gerceklestirilmesine yardimci olur. Turkiye soz konusu ittifaktan sadece dogal gaz konusunda istifade edebilir. Bu unsur da Avrupa ile butunlesmeyle kiyas edilemez. Cozum 2: Arap Ulkeleri ile Butunlesme: Bu konuyu yuce dinimiz Islam'i istismar etmeden tartismaliyiz. Araplar'i bir ulus, Turkler'i baska bir ulus olarak ele alip materyalist ve pozitif dusunmeliyiz. Araplar bizi Kurtulus Savasi'nda arkamizdan vurmus bir millettir. Osmanli doneminde kendilerini uzun yillar yonettigimiz icin, aynen bazi Avrupa ulkeleri gibi, bizi sevmezler. Kendilerinden kulturel olarak daha ilerde, ve daha modern oldugumuz icin bir tur kiskanclik dahi soz konusudur. Araplarla bir ittifaka gitmek Ataturk ve donemin diger onemli, aydin insanlarinin yaptiklarini cope atmak, hic'e saymak olur. Bunca kan dokulerek, aci cekilerek korunmus ve korunmakta olan Laik'ligi ve Demokrasi'yi yok etmek demektir. Turk-Arap birlesmesi Turkiye'ye hicbirsey kazandirmayacaktir. Petrol unsuru zaten Amerika'nin ve Ingiltere'nin kontrolundedir. O yuzden petrol gelirlerinin Turklere aktarilacagi gibi bir olasilik YOKTUR. Soz konusu ittifak Turkiye'yi bilimsel alanlarda zaten cok ender duyulan ismini defterlerden tamamen silecektir. Bizi ortacag karanligina kadar giden bir yola surukleyecek, sosyal yapimizi, degerlerimizi ve kisiligimizi yok edecektir. Arap ulkeleri ile bir olusuma gitmeyi dusunmek akil ve mantik disidir, deliliktir. Ayrica, Islam dini, Araplarin oldugu kadar Turklerindir de. Turkler tarafindan Bizans'a ve Bati'ya karsi yuzyillarca korunmustur. Islam'i en yerinde, en temiz ve seviyeli uygulayan ulke Turkiye'dir ve bundan gurur duyulmalidir. O yuzden lutfen Islan denince aklimiza hemen Araplar GELMESiN. Cocum 3: Turk Cumhuriyetleri ile Ittifak: Turkiye Tukce'sine en yakin Turkce'yi konusan ulke, KKTC'yi saymiyorum, Azerbaycan'dir. Ancak bu ulusla formal yazisma dilimiz Ingilizce ve Rusca'dir. Gelenekler, kultur, din, kismen dil, ve diger bazi unsurlar benzerdir. Ancak, Turkiye icin bu unsurlar Avrupa'yi geride birakip, Azerbaycan ve diger bazi Turki cumhuriyetlerle olusuma goturmeye yeterli degil. Olusumun gerceklesmesi halinde bilimsel alanda aynen Araplarda oldugu gibi cokus yasanacaktir. Ruslarin uzun sure etkisi altinda kalmis, ve hala kismi kontrolu altinda olan bu uluslar, Turkiye gibi bir partnere hemen adapte olamayacagi gibi, Turkiye'de boyle bir olusumda uzun sure sudan cikmis balik imajini yansitacaktir. Bu Turki cumhuriyetlerin bitki ortusu yoktur, cogunlukla Col'dur, ve dogal gaz ve hayvanciliktan baska saglam bir gelir kaynaklari yoktur. Bircok yonden cok daha gelismis olan Turkiye'nin isine gelmez. Sonuc olarak Turkiye'nin hemen her yonden ilerisinde olan ulkeler Avrupa ulkeleridir, Avrupa Birligi'dir. Eger siz yarisi bos olan bir bardagi (Turkiye) doldurmak istiyorsaniz, icerisinde bir iki damla su alan baska bir bardakla (Araplar/Turki C.) birlestirmez, tersine tamamen dolu olan bir surahi (Avrupa) ile isbirligi yaparsiniz. Turkiye'nin geri oldugu alanlar (Insan Haklari, Bilim, Egitim, Saglik, vb.) sadece bu alanlarin en medeni seklini aldigi Avrupa arenasinda duzeltilebilir ve daha iyi duruma getirilebilir. Daha cok katilimci, yapici fikirler ve eglence dilekleriyle. Saygilar,
  7. YuceL şurada bir başlık gönderdi: Türkiye ve Avrupa
    Selamlar Forum Sayfalari sakinleri, Iste size Turkiye'mizin Avrupa Birligi'ne girisini enine boyuna tartisabilecegimiz, olayin artilarini ve eksilerini, bize neler getirir, bizden neler goturur, gelecekte uzun vadede Turkiye'mizin ekonomisini ve sosyal yapisini nasil etkiler, Amerika ile iliskilerimizde nasil degisiklikler yaratir, gecmis tarihimiz Avrupa'li ulkelerle iliskilerimizi yakin gelecekte etkiler mi . . . herseyi konusabilecegimiz super bir forum. Kemalistyol'u, barakuda'yi, Avrupaninsesi'ni, Sir'i, sara1'i, julide'yi, admin'i ve diger herkesi bu onemli konu hakkindaki dusuncelerini bizimle paylasmaya davet ediyorum! Isterseniz ilk tartismamiz, diger butun soru isaretlerine zemin olan "Turkiye Avrupa Biligi'ne girmeli mi, yoksa baska, radikal bir cozum yolu mu bulmalidir?" sorusu olsun. Bence girmelidir. Sizce? Saygilar sunar, iyi gunler dilerim.
  8. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Turizm, Gezi ve Seyahat
    Turkiye'nin bu konudaki en buyuk baska bir sorunu da REKLAM. Ulkemizin reklamini yapamiyoruz. Cok sukur dunya kupasinda 3.cu olduk, biraz ismimiz duyuldu dunya capinda. Dunya sokaklarindaki insanlara "Turkey" diyince adamin aklina once "hindi" geliyor. Bunu yavas yavas degistirmeye baslamamiz lazim. Formula 1 geliyormus simdi de. Bakalim insallah onu da elimize yuzumuze bulastirmayiz. Sonucta binlerce turisti getiricek, milyonlarcasi TV'lerden seyredicek. Turkiye ile hindi arasindaki farki gosterelim sunlara. Birde, tabi baska bir tartisma konusu ama, Avrupa birligine tam uye olmak da turist sayisini katliyacaktir. Dusuncelerimizi burada cekinmeden paylasalim. Saygilar,
  9. Canlilarin DNA'sindaki cesitli parcalari cikartarak, yeni parcalar ekleyerek yada DNA uzerindaki gen siralamasi ile oynayarak o canlinin BUTUN fonksiyonlarini kontrol edebilirsiniz. Akliniza NE gelirse yapabilirsiniz. Iki kafali, 30 parmakli insanlardan tutun, normal gorunen ancak "kisiliksiz-beyinsiz" insanlara kadar her turlu organizmayi meydana getirebirlsiniz. Hatta iki farkli canlinin DNA larini birlestirip daha once hic gorulmemis organizmalar yaratabilirsiniz. Bu soylediklerime suphe ile bakan forum katilanlarini konu hakkinda daha fazla aratirma yapmaya davet ediyorum. Birde, sayin kemalistyol'un belirttigi "insan hafizasinin kopyalanmasi" konusuna deginmek istiyorum. Ilk olarak insan hafizasi hic suphesiz bilgisayar diskinde bilgilerin manyetik olarak depolanmasindan farklidir. Insan beynindeki Bilgiler, "fiziksel" anlamda depo edilmez. Hafizaya yuklenecek her yeni data icin en az 1 yeni sinir hucresi uretilir, ve bizim olaylar, resimler, sesler, olarak geri cagirdigimiz bu bilgiler bahsettigim sinir hucreleri arasindaki noronlardaki elektriksel alisveristen ibarettir. Bu olayin calisma prensibi de henuz insalikca cozumlenememistir. Kisacasi, insanlik, su anki bireyler icin kisiliksiz "yedekler" kullanarak organlar uretmeye ve dolayisiyla yasam suresini uzatmaya, "hafizayi" kopyalayip yeni klona devredilmesine oranla daha yakindir. Belki bundan sonraki tartismalarimizda Turkiye'de Genetik Teknolojilerinin su anki durumu ve gelecekte nasil olmasi gerektiginden bahsetmeliyiz; yapicilik geregi. Iyi calismalar.
  10. Arkadaslar, Katiliminiza cok tesekkur ediyorum. Bence genetik teknikler iyi ve kotu her yonde kullanilmali. Aynen nukleer teknolojilerde oldugu gibi. Atom bombasi fikri kulaga ilk seferde korkunc geliyor, ancak dunya nufusunun kontrol altinda tutulmasinda iyi, ise yarar bir arac. Ve soylediginiz gibi MR ve benzeri goruntuleme cihazlarinda kullanilan radyoaktif materyaller hayat kurtarici yol oynuyorlar. Genetik teknolojileri de ileride hem hayat kurtaracak, hem de can alacaktir. Oyleki, sizin bir kopyanizin ozel bir klinikte bir dondurucuda yada ozel bir fanus benzeri ortamda saklandigini dusunelim. Diyelim ki trafik kazasi gecirdiniz ve acil karaciger nakline ighiyaciniz var. Iste bu durumda, gelecekte, sizin hayatinizi urtarmak icin ilk bas vurulacak olan sey, tamamen ayniniz olan kopyaniz olacak! Tabi bu kopyada sizin sahip oldugunuz tek bir sey bulunmayacak: O da "kisilik". Demek istedigim sey bu kopyalarin beyinlerindeki kisilik merkezini olustiran DNA parcasi, klonlama esnasinda ana DNA dan kesilip atilacak ve sizin ayniniz kisiliksiz bir sekilde uretilecek. Yani bu kopya, konusma, dusunme gibi yeteneklere sahip olmayacak. Ancak yiyip icecek. Boylece sizin icin ileride gerekli olacak organlari buyutmus olacak. Bir cesit hayvan gibi anlayacaginiz. Sizin icin bir organ deposu olacak. Boylece surekli ic organlarinizi yenileyerek 150-160 yaslarina kadar yasayabileceksiniz. Bu olayin guzel tarafi. Birde kotu tarafi var. Klonlama teknolojisi super-asker uretiminde de kolaylikla kullanilabilir. Oyleki, DNA da meydana getirilecek mutasyonlarla neredeyse olumsuz, aci nedir bilmeyen, guclu, yorulmaz, uyumaz, asiri dayanikli ve zeki askerler yaratmak mumkun olacak. Ve insanlik bir kez daha, ve bu sefer kendi kendini, evrime sokmus olacak. gelecekte ebeveynler cocuklarinin cinsiyetini ve diger butun ozelliklerini (sac ve goz rengi, zeka, boy pos, vs.) tayin edebilecek. Bu da bir kaos ortami olusturabilir tabi. Insanlik yavas yavas kendi sonunu hazirliyor olabilir. Siz neler dusunuyor sunuz? Saygilar sunarim. YuceL
  11. YuceL şurada bir başlık gönderdi: Bilim Dünyası
    Sizce genetik teknikler insanlik icin yararli sonuclar doguracak mi? Insan kopyalanmasi hakkindaki dusunceleriniz nelerdir? Turkiye canli kopyalayabilme teknolojisine sahip midir? Degilse olmali midir? Tartismayi baslatiyorum... Iyi Calismalar. YuceL
  12. TUBITAK'in Dunya Standartlarinda, simdiye kadar en az bir bulus yapmis, diger ulkelerin bilimadamlari tarafindan taninan, herhangi bir konuda arastirma laboratuvari var mi? Varsa biz neden bilmiyoruz? Ne bulus yapmis? Bilimsel arastirma konusunda sirket kurmak isteyen kisiler nereye basvurmalilar? Simdi 10 yasinda Hakkari'li bir evladimizin aklina orijinal bir fikir gelse, tubitak'a bir yazi yazsa, cevap gelme sansi nedir? Bu konuda bizi aydinlatabilecek arkadaslar varsa, buyursunlar cevap yazsinlar... Iyi Calismalar. YuceL
  13. Iste adres: http://www.digitalcentury.com/
  14. Bilgi Topluyorum. Cok Yakinda Geliyor. Eger bilgi acil lazimsa asagidaki adrese bi bakin. Ingilizce ama idare edin iste. Iyi Calismalar. YuceL
  15. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Dunya kulturleri global bir platformda hizla radikalliklerini kaybetmektedir. Katiliyorum. Ve ayrica yakin bir gelecekte butun insanlar birbirine cok benzeyecek, tek bir insan tipi ortaya cikacak. Eh bu da dogru olabilir. Bu durumda ne olur? Soyle bir dunya dusunsenize: Artik ulke kavramina gerek kalmaz, cunku hersey aynidir. Butun diller artik ingilizce olmustur... Bilim, sanat, vs. hersey artik ingilizce konusulur hale gelmistir. Kultur de aynidir. Amerikada dogan bir bebek ile mogolistanda dogan bir bebek yakin gelecekte ayni deger yargilarina sahip olacaklardir. Insanlar dunyanin neresinde olurlarsa olsunlar ayni egitimi alacaklardir. Ayni saglik hizmetini goreceklerdir. Kisacasi ayni, yada cok benzer sartlarda yasayacaklardir. Pekii, bu durumda, eger hersey ayni ise butun dunya tek bir merkezden neden yonetilmesin? Yonetilmeye de baslanacaktir. Ancak bu durum insan genine aykiridir. Bu dev global imparatorlukta, bazi kitleler on plana cikip digerlerini kontrol altinda tutmaya calisacaklardir. Bu da tabiki kontrol altina girenlerin istedigi bir sonuc vermeyecektir... vee alin size yine savas. Arkadaslar insanoglu oyle bir varlikdir ki evrendeki butun yildizlar, gezegenler, her turlu gok cismi yasamaya cok elverisli birer dunya olsa, yinede bir yolunu bulup paylasamazlar. Saygilar. YuceL
  16. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Hadi hadi, durumu kabul edelim lutfen. Acik vermemismis! Savunma sistemi, silahli kuvvetler, sivil savunma... tamamen bitti desek daha yerinde olur herhalde. "Yani yazinin bulundugu tarihten sonraki bir tarihtir bilmin baslangici." demissiniz! *Bilim baslamak icin yaziya neden gereksinim duysun? * Yazi dedigimiz sey bir iletisim yonteminden baska birsey degildir! * Bilimin baslamak icin ihtiyac duyacagi tek sey, sebep-sonuc mantigini kavrayabilen bir beyindir! >Bu sonuncusu Hidrojen bombasi etkisi yapmis olabilir. Ama sorun degil, biraz Japon geniniz varsa birkac yilda durumu toparlarsiniz. Saygilar,
  17. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Bir onceki mesaji gonderirken "Mesaj COk uzun, kisaltin" dedi. O yuzden bazi maddeleri silmek zorunda kaldim. O maddeleri bir sonraki turda bir koseye sikistiririm, simdi zamanim kalmadi. Saygilar,
  18. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Sayin kemalistyol, Sizi 40 yildir taniyor gibi hissediyorum nedense! Su sozunu ettiginiz www.durustluk.com cok iyi fikir. Turkiye'nin oyle bir siteye ihtiyaci vardir. Eger bahsettiginiz performansi sergilerse diger butun gazete ve TV sitelerinin rating'i dusecektir. Neyse bu konudan yazinin son bolumunde soz edecegim. Simdi, Nukleer Enerji ile ilgili suregelen tartismamiza devam edelim... I. Birincisi, bildiginiz gibi, Matematikte olasiliklar adinda bir konu vardir. Buna "ihtimaller" de diyebiliriz. Bu arkadas der ki, "Eger bir torba icersinde 29 tane kirmizi, 1 tane mavi bilye var ise, bir cekiliste torbadan mavi bilye cikmasi ihtimali 30'da 1'dir." Gercekten gayet mantiksal ve anlasilir bir tanim, degil mi? Simdi, bu mavi bilyeye "Nukleer Sizinti" diyelim. Cernobil Nukleer Santralinde kullanilan teknoloji ile torbadan mavi bilye cikma ihtimali 1/30 'di ise, bugunun teknolojisi ile ayni ihtimal yanizca 1/3000'dir. Ikincisi, (eger bana email adresinizi verirseniz size yazinin orjinalini gonderirim) Amerika'daki "Popular Mechanics" adindaki bir dergi (ki bu arkadas fizik alanindaki son teknolojik gelismelera agirlik verir) bundan iki onceki sayisinda ozel bir reaktor tipinden bahsediyordu. Hatta cizili semalarini falan da verdiler. Diyordu ki, "Boyle bir reaktorde fazla isinma ve sizinti ihtimali yoktur." Semayi bende inceledim, gercekten mantikli. Adamlar reaktor korunda ozel, sicaklikla genlesen bir madde kullanmislar. Reaktor fazla isininca bu madde genlesiyor ve uranyumun reaktor koruna gitmesini engelliyor. Bu da asiri isinmayi engelliyor ve reaktor uygun isiya gelinceye kadar sogumaya devam ediyor, boylece sizinti olayi da olmadan engelleniyor. Ozetleyecek olursak, teknoloji bu gune kadar kaza riskini cok cok dusuk sayilara indirgemistir, ve bugun de kaza riski, -ozel metodlar kullanilarak- sifirdir. Belki Turkiye olarak bu son reaktor tipini insa etmede teknik sikintilar cekebiliriz, ama hala, son teknoloji santral tipleri yeterince givencelidir. II. Bence bu Nukleer Enerjiler konusunu politiklestirmeyelim. Eger bir ulusun bir seye ihtiyaci varsa, o yapilir. A iktidari, B iktidari fark etmez, etmemelidir. Turkiye'nin parisi yoktur sozu neden yalnis olsun? Burada "Para" 'dan kastimiz kisi basina dusen milli gelirdir. Lutfen, rica ediyorum, diger ulkelerle kiyas ediniz... Ne hale dusmusuz gorunuz. Siz kemalist partiden soz ederken, bir bilim kurulu olacagini soylemistiniz. Bende birden bire heyecenlanmistim, Tamam demistim, iste gidiyoruz simdi! Ama goruyorum ki bilimsel konular ve ozellikle Atom Enerjisinin kullanimi, iktidarlari ilgilendiren, tek basina iktidarlarin cozebilecegi seyler gibi goruluyor. Politikaci bilim adami degildir, bunu unutmayalim. IV. Nukleer santral kurmak Atomalti Tanecik Bilimini tamamen yakalam demek degildir. Tabiki! Ancak sizce bir nukleer santralin kurulumu universitelerde daha fazla Nukleer Enerji Muhendisligi bolumunun acilmasinave bu konuda daha fazla bilim adami yetistirilmesine yardim etmez mi? Sonra bu bilim adamlari, kendi ulkemizdeki laboratuvarlarda calisarak dunyanin geri kalanindaki meslektaslarina rakib olmazlar mi? Olurlar... Birde sorum olacak: Bunca senedir ulkemizde Nukleer Enerji Muhendisligi okuyup mezun olan, sonra bakkalda, manavda calisan genclerimiz icin bir umut isigi olmaz mi bu? VI. Sayin kemalistyol, umarim bu forumu iki tek attiktan sonra okuyup cevaplandirmiyorsunuzdur. Turkiye su anda nukleer santrali yok ta, sanki bu komsu ulkelere "Aman hoca bu sizin teknoloji eskidi artik, bu olay tehlikelidir, baska bir enerji cozumu bulun" diyebiliyor mu? Diyemiyor. O biraz yumruk kuvveti ister. Madem diyemiyor ve o ulkelerden gelebilecek bir sizintinin riski altinda yasiyor, neden kendi santrallerini yapmasin be guzel kardesim? VII. Nufus artis hizinin durdurulmasi ile ilgili sozlerinizin tartismasina burada girmek istemiyorum. Ancak, dunyanin geri kalaninin nufusu artarsa ve bizim nufusumuz azalirsa, bu durum ileride ne gibi zeminler dogurur tahmin edersiniz herhalde. Son Madde: Insanlarin harbiden daha fazla bilgili olmasini istiyorsaniz, Turkiye'nin, ulu onderin dedigi gibi, uygarlik seviyesinin uzerine cikmasini istiyorsaniz su asagida saydigim, aklima gelen birkac maddeyi yerine getirmelisiniz. 1. 11 yillik zorunlu, temel egitim. 2. Kahvehanelerin ve benzeri yerlerin, asamali olarak, kumarhaneler gibi kapatilmasi. 3. Ozellikle buyuk sehirlerde, kahvehaneler yerine, en az her iki mahalleye bir tane dusecek sekilde, ozel kitap okuma evleri kurulmasi. Buralardan internete de baglanilabilmesi ve cay/kahve icilebilmesi. Sigaraya ve alkole kesinlikle izin verilmemesi. 4. Insanlar evlerinde de ibadet edbilirler ancak ogrenciler evlerinde ders ogrenemezler. O yuzden once okul, sonra cami olayinin benimsenmesi ve devlet tarafindan okulu olmayan koye cami yapimina izin verilmemesi. --- Simdi de su web sitesi isine gelelim. Olur hayhay. Bana bir email gonderin, birde email arkadasi olalim once. [email protected] Saygilar,
  19. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Sayin kemelistyol, Ne alem adamsiniz valla ya! Hadi neyse, basliyorum. I. Bilimin gelisme noktasi belli DEGILDIR. "... yazinin baslangici yada daha ileriki bir tarih ..." demissiniz. Tamam, hangi tarihi alacaksiniz? Insanoglu yazmaya baslamadanonce bu adamlar hic mi bilim yapmiyordu yani? Eger bilim yapmiyorlardi ise, yaziyi nasil kesfettiler peki? Bilim bilimi doguruyor sayin kemalistyol. "...daha ileriki bir tarih..." ??? hangi tarih peki? Adem ile Havva ya kadar gidin isterseniz. Yada maymun kardeslerimizin bize benzemeye basladigi tarihlere. Taa ozamanlarda dahi bilim vardi. Hatta cok daha eskilere gidin.Yeryuzundeki ilk organizmaya. Hatta bu arkadas dahi bos zamanlarinda bilimle ugrasiyordu! Boylece sudan cikip kara yasamina girebilmenin bir yolunu bulabildi. Kisacasi bilimin baslangici valla belli degil. Valla bak. Inanmazsan iki kere dusun. Gururla tekrar ediyorum: "Bilim ne zamandir gelisiyor; bunu bilim gelistikce ogrenecegiz." -YuceL II. Simdi de sizin soylediginiz, ilginc, kelimeler topluluguna gelelim. "... degisimlerin getirecegi evrensel degisimler..." Ilk "degisimler" evrensel degilmiydi yani? Ha-ha! Saygilar.
  20. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Sayin kemalistyol, I. Insanlari ne kadar iyi egitirseniz egitin hata yapacaktir. Dogrudur. Ancak iyi egitilmis insan, kotu egitilmis insandan daha az hata yapar ve bugunku yuksek teknoloji ile bu ufak hatalari kolaylikla onarabilirsiniz. II. Dogalgaz fosil bir yakittir. Yine dogrudur. Ancak Turkiye'nin sadece enerji uretimi icin Rusya'ya, Azerbaycan'a,Ukrayna'ya,yada digerlerine verecek parasi yoktur. Biz su anda dogal gazi Rusyadan alicaz. Mavi akim projesi ile bu dogalgaz akisi daha da hizlanacak. Su ise bakiniz ki, Rusya elektrik enerjisi uretiminin %66 sini Fosil yakitlardan saglamaktadir. Ancak bu yakitlara para vermemektedir, cunki yeterince yeralti rezervleri vardir. Ancak bu rezervlere sahip Rusya, nukleer elektrik uretiminden de geri kalmamistir ve elektrik enerjisinin %14 unu Nukleer santrallerden elde etmektedir. Bizim bu ulkeden o kadar para verip dogal almaktansa, Nukleer santraller kurup Turkiyeyi elektrik cennetine donusturmek daha ucuza gelecektir. Kaynak: www.cia.gov ,The world Fact Book, Russia III. Tekrar etmek istiyorum. Turkiye'nin nukleer santral kurmasi, zaten cok geriden takip ettigi atomik ilimleri bir miktar yakalamasi demektir. Bu, Turkiye'nin ulkeler arasindaki sayginligini arttiracak ve bilimsel ve global konularda daha fazla soz sahibi olmasini saglayacaktir. IV. Bir nukleer santral ASLA PATLAMAZ. Cunku Uranyum yogunlugu hicbir zaman zincirleme bir reaksiyon olusturacak yogunluga erisemez. En buyuk kazalar sizinti kazalari olabilir. Ancak yeni dizayn satraller buna neredeyse imkan tanimamaktadir. Kaza ihtimali yoktur demiyorum. Herzaman olacaktir. 3010 yilinda dahi olacaktir. Ancak gelisen teknoloji bu tip riskleri teorik sifirlara indirger. Gunumuzde bircok ulkede bu tip teknolojilerle yeni santraller insa edilmektedir. V. Yani basimizdaki ulkelerden Bulgaristan, Ukrayna ve Gurcistan'da bundan 15 yil oncesinin teknolojisi ile uretilmis nukleer santraller hala aktif bir sekilde calismaktadir. Herhangi bir sizintida Turkiye zaten nasibini alacaktir. Turkiye zaten 15-20 yildir nukleer risk altindadir. Bizim insa edecegimiz santraller bu ulkelerdekilerden teknoloji olarak cok daha ustun olacaktir. VI. Hayatimiz boyunca Rusya, Azerbaycan gibi ulkelerden dogalgaz alamayiz. Cunku, eger bu ulkelerle aramizda herhangi bir catisma durumu olursa ilk yapacaklari seylerden biri dogalgazimizi kesmek olacaktir. O zaman ne yapacagiz? Guclu bir enerji uretim sistemi olmadan bu kadar nufusu nasil isitacak, bu sehirleri nasil aydinlatacagiz? VII. Tekrar ediyorum. Gunes enerjisi, Ruzgar enerjisi gibi alternatifler aslinda alternatif dahi degildir. Gunes isinlari hicbir zaman yeterli olmayacaktir. Ayrica gece ve bulutlu havalarda ise yaramamasi gibi sorunlar vardir. Ruzgar enerjisi ise dunyada vazgecileye baslanmis bir yontemdir. Her mevsim ve her yerde ise yaramaz ve hicbir zaman bir santral kadar enerji uretemez. VIII. Turkiye'nin enerji alaninda dunyanin geri kalanina bagimli olmamasi icin tek cozumu Nukleer Santraller'dir. Ve bu durum cok ciddidir, daha fazla beklenmemesi ve ilgili kisilerin akillarini baslarina toplamasi gerekmektedir. IX. Turkiye'ye ne olduysa kitap okuma eksikliginden olmustur. Insanlarimizin kitap okuyacak yeterince parasi ve zamani tabi ki vardir! Hergun kahvehanelerde bos bos oturan, sigaraya, alkole, at yarisina, lotoya para harcayan milyonlarca kisilik bir kitle vardir. Bu guc pekala kitap okuyarak degerlendirilebilir. Yeni dusuncelerinizi sabirsizlikla bekliyorum. Saygilar.
  21. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Turkiye'nin Nukleer santrale sahip olmasi sadece bol miktarda elektrik uretiyor olmasi anlamina da gelmiyor ayrica. Nukleer santral'le birlikte Turkiye'de Dunyada hizla yayilan atomalti parcacik teknolojilerini yakalamayi basaracaktir. Ancak bunun icin gunumuzdeki bilgi duzeyine uygun, modern bir arastirma laboratuvari ve arastirmalari Turkiye genelindeki universitelerle paylasacan saglam bir veri tabani mekanizmasi kurmaliyiz. Su anda Istanbul'da bulunan Nukleer Arastirma merkezi ben kendimi bildim bileli orada ve ne isle ugrasiyorlar bilmiyorum. Bu konuda kamuoyunu egitici, ogretici yayinlar da cikmiyor ayrica. Cok yazik cok. Zaman kaybediyoruz. Bilimsel konulara deger yeterince vermiyoruz. Nukleer enerji, ve nukleer teknolojiler ulusumuz icin gerekli. Bu teknikleri ogrenmek zorundayiz. Yoksa bir gun gelir dunyanin geri kalanina yem oluruz. gelin el ele verelim, nukleer enerji konusunda kitaplar okuyalim, fikirlerimizi daha buyuk kitlelere aktarmaya calisalim, bu konuda genis, bilgili, duzeyli bir kamuoyu destegi olusturalim. Iyi gunler dilerim.
  22. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Merhaba. Nukleer Enerji'nin cok atesli bir savunucusu oldugumdan dolayi kendimi tutamadim, ve sizden henuz ses cikmadan bu konuya bayagi bir gireyim dedim. ;D Arkadaslar, bir kere, bir nukleer santral asla bir atom bombasi gibi patlamaz. Dunya uzerinde simdiye kadar kurulan yuzlerce nukleer santral, ve uretilen buyuk enerjiye karsin sadece bir elin parmaklari kadar sayida "cok ciddi" nukleer kazalar olmustur. Akla ilk gelen Chernobil Nukleer kazasidir. Bu santral yillar oncenin teknolojisi ile uretilmistir. Ayrica kazaya sebebiyet veren etken de, santral calisanlarinin reaktor sicaklik degerlerini gosteren sistemleri yalnis calistirmalarindan kaynaklanmistir. Yani egitimli bir kadro ile boyle faktorleri ortadan kaldirabilirsiniz. Turkiye su andaki enerji uretiminin yaklasik yuzde 70 ini fosil yakitlarin yanmasindan saglamaktadir. Bu da hava kirliligi gibi cok temel bir sorunu beraberinde getirmektedir. Ayrica fosil yakitlar havadaki CO2 miktarini da arttirmakta ve buda sera etkisine ve global isinmaya yol acmaktadir. Global isinma sonucu da kutuplar erimekte ve okyanuslardaki su seviyesi artmaktadir. Bu da yakin gelecekte bazi alcak kesimlerin su altinda kalmasi anlamina gelebilir. Bu nedenle, elektrik uretimi icin fosil yakitlar kullanilmamalidir. Hirdoelektrik santreller ise heryere insa edilemez. Uygun bir cografi yapida araziye ihtiyaciniz olacaktir. Ayrica sabit ve bol akis rejimli birde nehir gereklidir. Kurak gecen yaz aylarinda barajlardaki su seviyesi dusmekte ve bu da elektrik uretimini olumsuz yonde etkilemektedir. Gunes enerjisi de malesef gunumuzun modern sehirlerinin elektrik ihtiyacini gidermeye kesinlikle yeterli degildir. Ayrica bu enerji turunden bulutlu havalarda ve geceleri faydalanamazsiniz. Sonucta geriye kalan tek alternatif cozum, gunumuzun en temiz enerji turlerinden olan Nukleer enerjidir! Bircok ulke nukleer enerjiyi siklikla kullanmakta, hatta Fransa toplam enerjisinin %80'e yakinini Nukleer enerjiden elde etmektedir. (Kaynak: www.cia.gov - the world fact book, france) Gunumuz teknolojisi ve modern teknikleri kullanilarak cok guvenli santraller insa edilebilmektedir. Kisacasi turkiye'nin enerji sorununun tek ve kesin bir cozumu vardir. O da bir degil, birkac Nukleer santral dir. Bunu bugun toplum olarak hala tartistigimiza inanamiyorum. Eeh bize be! Saygilar.
  23. YuceL şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Aklima birsey geldi, can sikintisindan, sadece saka olsun diye yaziyorum. "Bilim ne zamandir gelisiyor; bunu bilim gelistikce ogrenecegiz." -YuceL Not: Vallahi alinti degil, aklima geldi harbiden. Eeh be!
  24. YuceL şurada cevap verdi: YuceL başlık Bilim Dünyası
    Bu arada Nukleer Enerji konusunda bilgi edinmek isteyen arkadaslar icin, Tubitak'in hazirlamis oldugu cok guzel, her yil yenilenen kitaplari var. Size en yakin kitapcidan, saniyorum, Tubitak yayinlarindan Nukleer Enerji ile ilgili, analizler, istatistikler, ve daha bircok detayli bilgi iceren kitaplar bulabilirsiniz. Gidip bir bakin, arkasini bir okuyun derim. Bence begenecek, alacak, 2 gunde bitireceksiniz. Saygilar.
  25. YuceL şurada bir başlık gönderdi: Bilim Dünyası
    Merhaba. Turkiye, nukleer santrale sahip, yanibasindaki Bulgaristan ve Ermenistan'dan elektrik enerjisi ithal etmek yerine neden kendi nukleer santralini yada santrallerini kurup enerji sorununu cozemiyor? Konu hakkinda yapici fikirleri olanlari tartismaya bekliyorum. Saygilar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.