YuceL tarafından postalanan herşey
-
Deli
KADIN BİR PETSHOPA GİRER VE BİR PAPAĞANI GÖSTERİP BUNU ALMAK İSTİYORUM KAÇ LİRA DER ? DÜKKANDA Kİ ADAM ; - " O ÇOK UCU AMA ONU SİZE SATAMAM GENELEVDEN ÇIKMA BİR PAPAĞINDIR O . " KADIN NE OLUCAK Kİ DER VE PAPAĞANI ALIP EVE GETİRİR. KAFESİN ÜZERİNDEKİ ÖRTÜYÜ KALDIRDIĞINDA PAPAĞAN ; - " HMMMM YENİ EV , YENİ MAMA .....YAŞASIN " KADIN GÜLER BU KADAR AĞZI BOPZUK OLSUN NE ÖNEMİ VAR CANIM DER , SONRA EVE KIZLARI GELİR ONLARA PAPAĞANI GÖSTERİRKE PAPAĞAN GENE AÇAR AĞZINI ; " HMMMMM YENİ EV, YENİ MAMA , YENİ SERMAYELER "DER. EVDEKİ HERKES GÜLER KADIN PAPAĞANI NASIL UCUZA KAPTIĞINI ÇOCKLARINA ANLATIRKEN KAPI ÇALAR EVE KADININ KOCASI GELİR,HEP BİRLİKTE SALONA GEÇERLER , PAPAĞAN GENE BAŞLAR ; - " HMMMMM YENİ EV , YENİ MAMA , YENİ SERMAYELER VE .....ooooo MEHMET ABİ NABER ?"
-
Deli
Ingiliz, Alman ve Turk birlikte tren seyahati yapacaklar. bir Japon yolcunun oturdugu kompartmana girmisler. Derken aralarindaki muhabbet ilerlemis ve karate konusmalarina baslanmis. Japon kendinden gayet emin karate uzmani olarak konusmalari hep burnu havada yonetiyormus.Derken bizimkiler onu dovebilecekleri konusunda iddiaya girmisler. Once Alman atlamis,"Birakin,su ufakligi bir haklayayim!!!" Konpartmandan cikmislar. 'Pat, kut pat sesler derken Alman agzi burnu dagilmis olarak iceri girmis.Arkasindan kucuk boyuyla Japon girmis. "Nasil yaptin bunu?" demisler,"Hoitonun Kotitosu" demis, Japon... Kullandigi teknigi kastederek.. Ardindan Ingiliz bu isi bitirmeye karar vermis ve hisimla kalkip Japon' u disari cagirmis, cikmislar. Disaridan yine pat kut pat sesler gelmis. Derken Ingiliz de agzi burnu dagilmis olarak iceri girmis. Japon' a sormuslar, "Bu neydi peki?" Japon gayet sakin cevap vermis, "Moitonun Kitorusu" Derken bizim Turk istemeye istemeye ayaga kalkmis, siranin kendisine geldigini bildigi icin yavas adimlarla cikmis disariya, arkasindan da Japon... Yine pat kut pat sesler disaridan... Ve Japon digerlerinin saskin bakislari arasinda agzi burnu dagilmis olarak iceri girmis. Bizim Turk digerlerine donup elindekini göstererek, "Toyotanin Krikosu..." Sevgiler, saygilar.
-
Deli
Korfez Savaşından önceki yıllarda, Amerikali bir bayan gazeteci,kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmis.. gozlemleri sırasinda ilk dikkatini ceken,kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymiş... Yillar sonra ayni gazeteci tekrar bir yazi dizisi icin Kuveyt'e gittiginde bu sefer bir de bakmis kadinlar onden gidiyor, kocalari 5 adim arkalarından geliyor... bu işe cok sasirmis, hemen bir kadina yaklasip sormus:"Bu gördügüm inanilmaz bir gelişme... peki ama bu degisikligin sebebi nedir??" Kuveyt'li kadin cevap vermis: Mayinlar... ve Sevgiler...
-
Deli
Amerika'da bir asker, arkadasi ile yolda giderken elindeki cakisi ile parmagini kesti. Biraz otede bir dispanser vardi. Asker: Ben surada pansuman yaptirayim, dedi.Iceri girince karsisina iki kapi cikti. Birinde " Hastaliklar" otekinde "Yaralar" yazili idi. " Yaralar " kapisindan girdi. Yine onunde iki kapi.Birinde "Et" otekinde " Kemik " yaziyordu. " Et " kapisindan girdi.Yine iki kapi. Birinde " Onemli" otekinde " Onemsiz " yazilari vardi. " Onemsiz yazili kapisindan girince kendini sokakta buldu. Arkadasi sordu: Nasil iyi baktilar mi? Hayir ; ama teskilat dehset! Sevgiler...
-
Deli
Akıl hastanesinin bahçesinde bir bayrak direği vardır. Doktorlardan biri, bir hastanın her gün bu direğin tepesine çıkmaya çalıştığını görür. Aylar sonra bir gün, doktor hastanın bayrak direğinin tepesine çıkmayı başardığını fark eder; tam yoluna devam edecekken, hastanın cebinden bir kağıt çıkardığına ve direğe yapıştırdığına şahit olur. O gün eve gidene kadar ve evdeyken de bütün gece, o kağıtta ne yazdığını merak eder. Umursamamaya çalışır, ancak sabah uyandığında da aklındaki tek şey odur. O hafta boyunca, sevdiği tüm şeyleri yapar; hastalarıyla ilgilenir ama nafile; içindeki merakı atamamaktadır. O kağıtta ne yazıyordur? En sonunda bir cumartesi gecesi, bekçilerin maç seyredeceğini umarak, binbir güçlükle direğe tırmanır ve kağıdı eline alır. Yine oldukça zorlanarak, el fenerini açar ve yazıyı okumaya çalışır. Hastanın kargacık burgacık yazısıyla kağıda yazdığı şey şudur: "İşte tam bu nokta, direğin en tepesidir." Sevgiler...
-
ipler :)
Bu yuzlerce ipin tamamini alip paralel bir sekilde yan yana koyariz. Yani kalin ve tek bir ip olusturmus oluruz. (Halat da diyebiliriz.) Boylece ipler arasindaki yogunluk farkliliklarini homojen bir ip karisimi yaptigimiz icin ortadan kaldirmis oluyoruz. Neyse, daha sonra bu halatimizi alip 15 dakikalik 4 esit parcaya boleriz. Sonra bu parcalardan 3 tanesini (yani 45 dakika) alip yakariz!!! Ooo simdi gordum, kahretsin, sadece iki tane ip kullanicaz. Hrmm... ... Farkli yogunluga sahip tabakalar farkli hizlarda yanacaktir. Bahsedilen farkli yogunluktaki iki ipin her birini alip 4 esit parcaya bolerek 8 esit uzunlukta fakat farkli yogunlukta parca elde ederiz. Sonra bu sekiz parcanin 2'sini ortadan kaldiririz. Elimizde simdi 6 tane esit uzunlukta ama farkli yogunlukta ip parcasi var. Bu 6 parcayi 2'ser olarak 3'e ayiririz. Sonra bu 3 grubun her birini birlestirip presliyerek yogunluk olarak homojen hale getiririz. (Yukaridaki gibi.) Preslenmis ip parcalari yogunluk olarak birbiriyle esit olacaktir. Odadaki butun iplerin ortalama yanma suresi 60 dakika idi. Demekki elimizdeki bu homojen karisimlarin yanma sureleri 15'er dakika (cunku 4 esit parcaya bolduk.) Bu parcalari ust uste ekleyerek (15x3 = 45) dakikaya tamamlariz. Ve yaktigimizda ipin tamaminin yanmasi 45 dakika surecektir. Olmaz mi? Kesin biryerde yanlisim var. Sevgiler, saygilar.
-
Stil!!
Iki Alman, Hans ile Mans Türklerin rakidan ne anladiklarini merak edip bir gece meyhaneye gitmeye karar vermisler. Meyhaneden içeri girip acemi bakislar ile etrafa baktiktan sonra, yan masa ne siparis ettiyse aynisini siparis edip içmeye baslamislar rakiyi.. Birinci kadehin sonunda Hans Mans'a sormus.. Mans bir sey hissediyor musun? Hayir Hans..devam edelim içmeye.. Bir süre sonra yedikleri mezelerin de esliginde ikinci kadehe baslamislar.Bu sefer Mans dayanamamis ve.. -Hans demis..Hans...Birsey anladin mi? -Hayir..devam et... Üçüncü kadehi de bitirdikleri sirada Hans tekrar Mans' a sormus.. - Ne hissediyorsun Mans? Mans agir agir gözlerini kaldirmis.. -Ne hissettigimi sittir et de Hans...Ne olacak bu Almanya'nin durumu????
-
SPERM AYAKLANMASI
Günlerden bir gün spermler ayaklanirlar."Bu prezervatif çikali hiç bir ise yaramiyoruz" derler.Bir gün aralarindan biri öne çikar ve "Arkadaslar biz bu prezervatifi patlatip amacimiza ulasmaliyiz" der.Savas naralari atarak saldiriya geçerler fakat hepsi çarpip ölür.Bu olay gelenek haline gelir ve nesiller boyu sürer ve hiç bir basari elde edemezler.Günlerden bir gün aralarindan biri yine öne çikar ve "Arkadaslar atalarimizdan kalan bu gelenegi yerine getirmeliyiz ve bu sefer çok güçlendik artik amacimiza ulasacagiz" der. Savas naralariyla yine saldiriya geçerler ve en sonunda prezervatifi patlatirlar.Öndeki liderlerinden bagirarak bir ses gelir "imdat boka battik geri dönün !!!
-
Stil!!
Oglan (O) : Baba sex neden zevklidir? Baba ( : Bak oglum sex burnunu karistirmaya benzer.Burun her zaman parmaktan daha cok zevk alir. O : Neden kadinlar tecavuz edilmekten nefret ederler? B : Sen sokakta yururken biri gelip burnunu karistirsa hosuna gider miydi? O : Baba neden bayanlar adet gunlerinde sex yapamazlar? B : Burun kanasaydi karistirabilir miydin? O : Erkekler neden prezervatifle sex yapmaktan hoslanmazlar? B : Eldiven giyip burnunu karistirmazsin heralde. O : Baba neden sex ozeldir? B : Sinifin onunde burnunu karistirmazsin degilmi? O : Baba sen supersin yaa!....
-
UYANIK ERKEKLER...
Bir gun is icabi 3 kadin ve uc erkek trenle seyehate cikmislar.Kadinlar giseye gidip uc bilet almis ama bir de bakmislarki erkekler sadece bir bilet almislar.Hemen nedenini sormuslar ama erkekler bekleyin ve gorun cevabini vermisler.Daha sonra trene gitmislerr ve tren hareket ettikten bir sure sonra uc erkek beraberce tuvalete gitmis.Konduktor gelip biletleri kontrol ederken tuvaleti tiklamis ve bilet lutfen demis tuvalet kapisindan bir el uzanmis ve bileti konduktore vermis.Neyse kadinlar bu fikri cok begenmisler ve donus yolculugunda sadece bir bilet almislar fakat bu sefer de bir bakmislar ki erkekler hic bilet almamis.Hemen sebebini sormuslar ama erkekler yine ayni cevabi vermisler bekleyin ve gorun... Tren hareket etmis ve kadinlar hep berraber tuvalete dogru gitmisler erkeklerde hemen karsilarindaki tuvalete girmisler.Bir sure bekledikten sonra erkeklerden biri kadinlarin tuvaletinin kapisina tiklamis ve bilet lutfen demis bunun uzerine kadinlardan biri bileti uzatmis ve erkek de tuvalete geri donmus!!!
-
ipler :)
Sadece A,B,D,A,K,A,R, ve U harfleri kullanilarak hangi muhtesem forum katilimcisinin ismi yazilabilir? Kolay gelsin.
-
Stil!!
Birgun dunyanin onde gelen istihbarat timleri arasinda buyuk bir yarisma duzenlenmis. Bu yarismada buyuk bir ormanin icersindeki tek bir Zurafayi en kisa surede bulan istihbarat timi Juri tarafindan birinci ilan edilecekmis. Yarismaya Amerika'dan CIA, Rusya'dan FSB, Israil'den Mossad ve Turkiye'den de MIT katilmis. Ilk olarak Mossad yuksek teknoloji cihazlari, 4x4 jipleri ile dalmis ormanin icerisine. Aradan 6 saat gecmis, ve Mossad Zurafayi bulup getirmis. Sonra FSB Rus uzay teknolojileri, T90 tanklari ile girmis ormanin icerisine. Bunlar da 4 saatte Zurafayi bulup getirmisler. Ardindan Amerikali CIA timi son teknoloji kizilotesi kameralari, laserli otomatik hava araclariyla dalmis ormana. Aradan 2 saat gecmis ve Amerikalilar da Zurafayi bulup getirmisler. En sonunda da bizim Turk MIT ekibi iki adet sahin marka otomobili ve belinde cop ve tabancalariyla girmisler ormana. Aradan 6 saat gecmis birsey yok, 10 saat gecmis birsey yok, en sonunda 15.ci saatte bakmislarki MIT ekibi ve beraberinde ustu basi kan revan icerisinde, ayaklari kirilmis, gozleri mosmor bir Fil. Juri uyeleri MIT ekibine... -Yahu, yarismanin amaci Zurafa'yi en kisa zamanda bulup getirmekdi. Bu Fil de neyin nesi?... der demez Fil hemen Jurinin onune firlamis... -Allah belami versin ki Zurafayim ben abi. Herkese selamlar, sevgiler.
-
galatasaray sampiyolar liginde basarılı olurmu ??
Valla donem basinda hepimiz umit doluyduk, ama su ana kadar hep hayal kirikligina ugradik. Bence Hakan Sukur Galatasaray'da olmamali. Avrupaya gitti basarili olamadi, geri geldi super yildiz gibi karsilandi. Simdi de takimda super golcu pozisyonunda oynuyor, ama yeterince gol atamadigi gibi genc yeteneklerin yerini doldurdugu icin onlarin da onunu kesiyor. Tamam kabul ediyorum, tamamen sifir degil adam ama ona verilen paslar Bulent Ecevit'e verilse o bile birkac gol atardi en azindan. Fran de Boer'e gelince, ne bicim super futbolcu bu kardesim ya? Adam her macta mutlaka birkac hata yapiyor. O kadar da para verdik, aldik getirdik, gastelerde mansetlere tasidik, vs. Nerede o eski Popescu'lar Flipescu'lar? Sevgiler, saygilar.
-
Sansasyonalizm
Merhaba, Sevgili editor, sansasyonalizm sadece gazeteler icin mi gecerli peki? Hergun TV kanallarinda izledigimiz, radyo haberlerinde dinledigimiz seylerin gazete kupurlerinden hic bir eksigi yok bence. Hatta fazlasi bile var. Ayrica Turkiye sartlarinda hergun TV seyreden kisilerin hergun gazete okuyan kislere oranina baktigimizda Radyo-TV sansasyonalizminin ne kadar onemsenmesi gerektigi de gayet acik olacaktir. Bir tarafta kendilerini aklamaya calisan dolandiricilar, banka hortumculari, para aklayicilar, oteki tarafta mafyacilar, tekelciler, vs. vs. Insanlarimiz hergun, gunduz ve gece, bu Madya Savascilarinin ustukapali gerilla taktiklerine sahit oluyorlar. Ancak bu savaslari organize eden, bu catismalardan gelir saglayan o kucuk azinligin gozden kacirdigi kucuk bir unsur var. Olan halk'a oluyor, onlarin umurlarinda degil. Halk'da artik bunlara karsi bilenmeye basladi. Son secimlerde oy oranlarinin nasil degistigi, Ecevit, Ciller, Erbakan, Yilmaz gibi karakterlerin nasil ortadan cekilmek zorunda kaldigini hepimiz gorduk. Maymunun gozu yavas yavas aciliyor. Bence bundan sonra kuru sansasyonalizm artik eskisi kadar derin etkiler yapamayacak. Insanlarimiz artik bos laflara oy vermek yerine, harekete, olusuma, gerceklige oy vermeye basliyor. Medyamizin da su anda yapabilecegi en iyi sey, biraz karakter sahibi olup, ulusallastirici, birlestirici, egitici-ogretici programlara yer vermesi olur. Birde bos, negatif elestiri ile pozitif, yapici elestiri arasindaki farki idrak edebilsek... yarinlar cok daha guzel olacak. Yazilarinin hayraniyim. Sevgiler, saygilar.
-
Stil!!
Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.." Herkese selamlar, sevgiler.
-
Askerde Görev-Komuta Zinciri
Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış. Herkese selamlar, sevgiler.
-
TURKiYE ve AVRUPA BiRLiGi
Merhaba. Bakiyorum yukaridaki sorular kimsenin ilgisini cekmedi. Ortam cok sogudu. Tekrar ateslenmemiz lazim gibi gorunuyor... ;] AB'ye uyelik konusunda bence tartisilmasi gereken seylerden biriside de Turkiye'nin dis guvenligi. Eger Turkiye AB'ye uye olursa Avrupa Ortak Askeri Gucu'nun icerisine girmis olacak, ve dolayisiyla Avrupa disindan gelen tehlikelere karsi buyuk olcude korunmus olacak. Peki ama ya AB olusumunun disinda kalirsak ne olur? Boyle bir durumda AB askeri kriz, savas tehlikesi gibi durumlarda yanimizda olmayacagi gibi, ayni zamanda karsi saflarda da yer alabilir. Ulkemizin ekonomisinin oyle ahim-sahim olmadigini, ve sabit bir bilimsel programi olmadigini goz onune alirsak, ve askeri acidan ne kadar disariya bagimli oldugunu dusunursek, durumun ciddiyetini kavramamizin onemi ortaya cikacaktir. AB'yi bir tarafa birakalim, peki ya ABD? Bu uzun zaman cowboy arkadaslarimiz kriz durumunda yanimizda olurlar mi? Valla bana sorarsaniz Kuzey Irak'ta bir Kurt devleti olusturmaya calisarak ve oradaki 11 askerimizin baslarina cuval gecirerek pek de guzel destek mesaji verdiklerini soyleyemeyiz. Peki baska alternatifimiz var mi? Ordu = Ekonomi = Egitim! Herseyin anahtari egitim gibi gozukuyor. Bize verilen takvime gore 2015'den once AB'ye giremiyoruz. Tabi bu tarihte kesin girecegimizi de garantilemiyorlar. 2015'e kadar onumuzde 12 yil var. Bu oniki yil icerisinde su anda ilkokul 5.ci sinifa giden bir cocugumuz pekhala okuyup bir muhendis olup ulkesi icin yararli isler yapabilir. Bu 12 yil icerisinde bircok Turk cumhuriyeti, Orta Asya ve Uzakdogu ulkesiyle saglam temellere oturmus ticari ve askeri anlasmalar yapilabilir. Yine bu okiyil icerisinde, su anda ABD ve AB'ye bagimli oldugumuz bircok unsur ortadan kaldirilabilir. Bence bu gunler Avrupaya bazi konularda gozdagi vermenin tam zamani. Mesela Azerbaycan ile kapsami cok genis bir antlasma imzamanmali. Azeri petrolleri dunyaya Turkiye uzerinden pazarlanmali. Ortak bilimsel ve egitim projeleri yurutulmeli. Bizim ogrencilerimiz onlarin okullarinda, Azeri ogrenciler ise bizim okullarimizda sorunsuz okuyabilmeli. Karsilikli gecislerde vize uygulamasi kaldirilmali. Azerbaycana Dalik Karabag konusunda tam destek verilmeli, ve Ermenistana karsi saglam tavir alinmali. Boyle bir antlasma tabiki Turkemistan ve diger bazi ulkelerle de yapilabilir. Mesela bu donemde dikkatimi cekiyor, nasil olduysa yavas yavas Japonlarla yakinlasmaya basliyoruz galiba. Japonyada Turk yili ilan ediliyor. Bizde Japon haftasi. Bogazda Baltalimaninda Japon bahceleri falan yapiliyor belediye tarafindan. Bence bunlar cok guzel gelismeler. En azindan ABD ve AB ye onlardan baska alternatiflerimiz oldugunu hatirlatmamiz gerekiyor. Sonucta ben sahsen -hernekadar oyle gorunse de- Japonya'nin da ABD sevgilisi oldugunu sanmiyorum. Ne de olsa adamlar zamaninda ABD'den iki tane atom bombasi yemisler. Ve ogrencileri bu olaylari ders kitaplarinda okuyorlar. Ekonomileri ABD yi yakalamaya calisiyor. Bizdeki gibi aile degerlerine onem veren, sosyal ve kulturel tabanli bir halklari var. ABD nin en onemli rakiplerindenler. Neden biz Turkiye olarak askerlerimizin basina cuval gecirip bizi kucuk dusuren ABD ye karsi Japonya'yi da bir alternatif olarak dusunmeyelim? Tabi Japonya gibi baska ulkeler de ornek verilebilir. Tek soylemek istedigim koskoca bir ulus olarak bence at gozlugu takmis gibi sadece ABD ve AB'ye karsi kosmayalim. Yanimizdaki diger firsatlari da gorelim. Karar vermek icin henuz zamanimiz var. Ama saatin surekli tik-tak yaptigini da unutmayalim. Sevgiler, saygilar. YuceL
-
YENİ TEKNOLOJİ HARİKASI VIC-TV
Iyide yeni teknoloji bunun neresinde? "Teknoloji Harikasi" terimini hak eden unsur nerede? Adamlara resmini gonderiyorsun, onlar da alip 15 saniye ekranda tutuyorlar. Aaaa baaa! Cok buyuk olay, teknoloji harikasi. Teknoloji forumu mu reklam forumu mu belli degil.
-
string kontrolü
Selam asilter, else yerine "if else" kullanirsan ve ikinci if'den kurtulursan yapmak istedigin calisabilir. Yani: if(hata=="yok") { this.gotoAndStop(34); } else if(hata=="var") { this.gotoAndStop(35); } else return "istedigin birsey" ...seklinde kodlamayi dene. Umarim isine yarar. Saygilar, YuceL
-
TURKiYE ve AVRUPA BiRLiGi
AKP hukumetinin 6. ve 7. uyum paketleri hakkinda neler dusunuyorsunuz? Sizce Genelkurmay'in 7.ci paket itirazlari yerinde mi? Degil mi? Nedir? Konu hakkinda carpici fikirleri, dusunceleri olan arkadaslar lutfen bizi biraz aydinlatsinlar. Saygilar, sevgiler.
-
TURKiYE ve AVRUPA BiRLiGi
Karakan, cok guzel seyler yazmissin. Aynen katiliyorum. Cok dogru. EN iyisi kendi savunma gucumuzu olusturmak. Ama bunu bu Amerikanci genelkurmayimiz ve hukumetimizle mi yerine getirecegiz? Once ABD'ye hayir arkadasim, sen ne haklara sahipsen bende ayni haklara sahibim diyebilmeliyiz. Biz neden nukleer silah sahibi olmayalim? Hemde ozellikle bizimkisi gibi jeostratejik acidan cok onemli tokraklarimizi, ulusal onurumuzu korumak icin. Dedigin gibi Pakistan dahi bu tip silahlara sahip oldugunu deklare etmis durumda. Simdi ellerinde nukleer bir koz var. Ne oluyor? Hani nerde Birlesmis Milletler yaptirimlari? Turkiye'ki burada buyuk Turk ulusundan bahsediyoruz! O cografyasinda en yuksek teknolojilere sahip olmali. Tek basina her kosulda ayakta kalabilecek ve kendi kendine yetebilecek olmali. IMF diye birsey duymamali halkimiz. Ama nerdeee!? Ordumuzdaki butun silahlarin uzerinde "Made in USA" yaziyorsa, hukumetimiz IMF'ye danismadan cesitli konularda demec bile veremiyorsa nasil Turkiye olarak medeniyeti yakalariz. Bugun modern hava kuvvetlerimiz var diyoruz. Ben birakin modern'i falan, hava kuvvetlerimiz oldugunu bile sanmiyorum. Butun ucaklar, F-16 lar, F-4 Phantom'lar, Cobra helikopterler, vs. hersey Amerikan yapimi. Bu araclarin hepsi bilgisayar kartlari tarafindan kumanda ediliyor. Yarin obur gunu ABD ile iki zit cephede yer alirsak adamlar bir sinyal yollar, birseyler yapar butun cihazlarimiz calismaz hale gelir. O zaman ne yapacagiz? Biz neden F-16 ya benzer birseyler uretip adini da T-16 koymuyoruz? Yokmu madenimiz, yokmu muhendisimiz, yokmu iscimiz? Hemde nasil var! Millet issiz kahvelerde okey oynuyor. Universite mezunlari, parlak genclerimiz seyyar saticilik yapiyorlar... Ha ha ha. Neyse dostum, sabah sabah cok eteslendim yine. Saglicakla kal. Sevgiler, saygilar.
-
TURKiYE ve AVRUPA BiRLiGi
Karakan, RedLine, biraz ara verdik gerci ama umarim eski atesli tartisma ruhunuzu hala sakliyorsunuzdur. En son RedLine'in yazisini okudum. Dostumuz olayin en belirgin cizgilerini ele alarak yuzeysel de olsa iyi ozetlemis. Turkiye'nin Avrupa ve Orta Asya ulkelerinin arasinda oldugundan, zamani gelince iki ates arasinda kalabileceginden bahsetmis. Ve Turkiye'nin herhangi bir kutba egilmeden tek basina ekonomik ve sosyal olarak ayakta kalabilmesini dilemis. Cok guzel. Aynen katiliyorum! Bilmiyorum, belki su anda saat cok erken oldugu icin henuz zihnimi toparlayamadigimdan olsa gerek, ama birdenbire sol goruslu dusunmeye basladim. Sol derken, gercekten de devrimci-duzey solculuktan bahsediyorum. Simdi, yuruttugum mantigi merak eden dostlar icin; soyle basliyorum... Avrupa Birligi'ne liderlik eden ulkelerin son 40 yillik Turkiye politikalari gayet acik bir sekilde ortada. Turkiye'den, birlige girmesinden, muthis bir sekilde korkuyorlar. Neden? Cunku cok genc, genelde egitimsiz, ve Avrupa kulturunden ve degerlerinden uzak bir toplumumuz var. Ayrica din faktoru de isin cabasi. Bu Avrupali arkadaslarimizin zihinlerinde derinlerde biryerlerde hala bizlerin zamaninda %100 bir Avrupa sehiri olan Istanbul'u almis olmamizdan dolayi bize karsi duyduklari nefret ve intikam duygusu bulunmakta. Bunun yaninda gunumuz silahli kuvvetlerimizin buyuklugunden ve asker sayimizdan da endise ediyorlar, eger birlige girersek ortak savunmada gerektiginden fazla soz sahibi olabilecegimizden korkuyorlar. Tabi en cok korktuklari sey, yuzbinlerce egitimli-yada-egitimsiz Turk'un birlige dahil olunmasiyla beraber batiya goc etmesi! Eger su anki AKP hukumeti ve sonrasindakiler ayni hizla reform yapmaya ve kriterleri ardi arkasina yerine getirmeye devam ederlerse 2015 gibi Turkiye'nin AB'ye uyeligi gerceklesebilir. Ama 2015'e kadar 12 yil daha var, ki bu sure uluslararasi politik-arena'da bircok beklenmedik hamle yapilmasina yeter de artar bile. Yani cok uzun zamandir olmadigi gibi, Turkiye'nin birlige uyeligi degisen kosullar nedeniyle geleneksel olarak yine gerceklesmeyebilir. Oteki taraftan gelin NATO'nun guvenilirligini tartisalim. NATO'nun guvenilirligi NATO icerisinde dahi buyuk bir soru isareti ve tartisma konusu. Turkeye'nin pozisyonu ise cok riskli. Aklima ilk gelen ornek: ABD Irak'a saldirirken NATO'dan istedigimiz AWACS erken-ihbar-savunma ucaklarinin gonderilmesi konusunda puruz cikartmislardi... NATO'nun kurulus sebebi Varsova Pakti'na karsi bir askeri denge yaratmakti. Ve gunumuzde bu amacinin gayet disinda, Amerikan (ve Ingiliz) emperyalizmine hizmet etmektedir. ABD (sozde muttefik) 'nin guvenilirligi? Amerika hic kuskusuz dunyayi yonetmeye calisan bir imparatorluktur. ABD politikalarina karsi cikan, kendini onlara somurtmeyen butun ulke ve rejimler Amerikan yasalari onunde terorist ilan edilir. Mesela "ser ekseni" diye cagirdiklari Irak, Iran, Kuzey Kore... Ha ha ha! ABD'nin kendisi gunumuzde dunya barisini en fazla tehdit eden guctur! Devlet tarihi, diger devlet ve halklara karsi islenen suclarla doludur. Iran ve Kuzey Kore'nin Nukleer programlarinda kus ucurtmayan bu kovboy arkadaslarimizin ta kendileri Japonya'da zamaninda iki nukleer bomba kullanmis ve yuzbinlerce masum insani acimasizca katletmislerdir. Ayrica Vietnam, Somali, Venezuella, Afganistan ve son olarak da simdi Irak'da masum insanlari katletmekte ve kendi politikalarini ve somurgeciliklerini dunyaya zorla kabul ettirmeye calismaktadirlar. Bunun disinda ABD uluslararasi para fonu IMF, birlesmis milleter BM, kuzey atlantik savunma organizasyonu NATO gibi kritik global kurumlari %100 kontrol etmekte ve kendi imparatorluk amaclari dogrultusunda kullanmaktadir. Dunyada bircok ulkede askeri usleri, her okyanusta devriye gezen ucak gemileri ve nukleer fuze atma kabiliyetine sahip ve nerede oldugu bilinmeyen denizaltilari vardir. Dortbiryana yayilmis CIA, FBI, NSA, DEA ajanlari ve uzaydan uydu ile muthis bir istihbarat toplarlar ve butun supheli kaynaklarin haberlesmelerini dinlerler. Kendi politikalarina, dusuncelerine aykiri en ufak bir durum olustugunda hemen devreye girip ya o iktidari IMF gibi ekonomik kozlarini kullanarak icten yipratip yikarlar, yada Irak orneginde oldugu gibi, diplomatik yaptirimlar ise yaramadiginda gidip pazar yeri, hastane, okul ayrimi yapmadan bombalarlar. Su son gunlerde de Turkiye kismen onlarin Kuzey Irak politikalarini zorlastirdigi ve Kurt devleti kurmalarini engellemeye calistigi icin 11 ozel kuvvetler mensubu askerimizi gozaltina aldilar. Ustelik genelkurmayimiza, bakanligimiza hicbirsey soylemeden... Daha once de dedigim gibi bu insanlar kendilerini kovboy saniyor! Dunyanin agasi, mafyasi saniyor! Size soyluyorum dostlar, ben burada ogrenciyim, bunlarin icerisinde yasiyorum. Ortalama Amerikalinin kendi sehri disinda dunyanin geri kalanindan haberi yok. Hukumeti ne yapiyorsa Tanrinin emri gibi dogru saniyor... Neyse, konuyu saptirmadan... RedLine'in da dile getirdigi gibi Turkiye'nin en iyi secimi kendi basina muasir medeniyetleri yakalayip onlari gecmektir. Cunku hicbir dostumuz yok. Bunu basarmanin yolu da -analizlerime dayanarak soyluyorum- IMF, NATO gibi yapmacik ve guvenilmez gruplardan cikip, ABD gibi bir global toprak agasina ozkaynaklarimizi somurtmemekten gecer. Buna kisaca sosyalist devrim de diyebiliriz! Ha ha! Umarim tartismaya yeni renkler katabilmisimdir. Sevgiler, saygilar.
-
Eskiden bu forumun kontrolleri daha ergonomikti bence
Sevgili Admin, Yurdisinda yasayip, yada yurticinde yasayip cesitli mazeretlerden dolayi Turkce karakter giremeyen uyelere bir kiyak yapsaniz da su "Terbiyesiz Kelime Filtreleme" yi kaldirsaniz cok guzel olucak. Ben SIKI anlaminda s*ki yaziyorum, forum otomatik *** yapiyor. Hayir sorun degil, ama okuyucu acisindan yazilanlari takip etmek zorlasiyor. Siz ne dersiniz? Cok tesekkurler. Sevgiler, saygilar.
-
The Negatif Mansetler (!)
Hicbir sag siyasi dusunce destekcisi degilim, hele hele AKP aklimin ucundan bile gecmez. O yuzden beni bir siyasi dusuncenin eksiklerini golgede birakmaya calisiyor, o eksiklerden bahsedenleri karalamaya calisiyor falan zannetmeyin. Turk medyasinin iki "saygin" gazetesini toplumun notr'e yakin bir uyesi olarak biraz elestirmek istiyorum. Milliyet ve Hurriyet... evet, Turkiye'nin en iyi bilinen, isim yapmis gazetelerinden. Dogan medya grubunun parcalari... Koklu, ama... Sokak diliyle; abicim bu ne boyle ya? Ozellikle son zamanlarda adamlar nerdeyse halkla hukumet arasinda savas cikartmaya calisiyorlar. Bu kadar da elestiri olmaz ki! Butun "negatif" unsurlar, mesela basortusu konusu, japonya ziyareti, tarim bakaninin ciftcilere konusmasi, erdogan'in meclisteki konusmalari, vs. Oyle haberler cikiyorki yani afedersiniz kus beyinli bir vatandas bile bu gazetelerin tarafli haber yaptigini, bir yerlerde cikarlari oldugunu, ideolojik bir programin destekcisi olduklarini, Amerikan-ordu stili (anti-halk demokrasisi) "yapmacik demokrasi" gibi bir dusunceye hizmet ediyormus gibi gorunduklerini anlayabilecek kapasiteye sahiptir. AKP yoneticilerinin ve hukumetimizin gayet iyi calisan carklarinin hemen hemen butun konusmalarini sanki super radikal, olagan ustu derecede devrimci, soke edici seyler soylemisler gibi Negatif Haber niteliginde mansetlere tasiyorlar. Evet, sahsen bende bu konusmalarin buyuk cogunlugundaki kelime secimlerine ve yine bircok AKP fikrine karsiyim. Ama elestiri yapmanin da bir dozu olmasi gerekir. Birde yapici elestiri diye birsey var. Bir yontemin calismadigini bas bas bagiriyorsan, ona alternatif yontemi de fisildayacaksin en azindan. Yani kisacasi eskiden gayet sayip sevdigim bu gasteleri, kose yazarlarini.vs. artik eskisi gibi gormuyorum. Onlara karsi olan kisisel ozguvenimi maalesef kaybettim. Benim gibi durumun yavas yavas farkina varan vatandaslarimizin da sayisinin yavas yavas arttigini malum biliyorum. Neyse, isin ozu, bir konu, ayni haber hakkinda gercekte ne olup bittigini ogrenmek icin vir duzine farkli gazete okuyup, bir istatistikci disiplini ve filozof mantigiyla kendi yorumumu yaomak durumundayim. Sizlere de davsiye ederim. Saygilar, sevgiler.
-
HACKING EXPOSED
Kablosuz Aglarda Guvenlik - Genel Bakış Kablosuz ağların topolojileri hakkında söylenecek çok fazla söz yok aslında. 2 ana bileşeni vardır; istasyonlar (STA - Stations) ve erişim noktaları (AP - Access Points). Kablosuz ağlar 2 değişik modda çalışırlar; ad-hoc (peer-to-peer) ve infrastructure. ad-hoc modunda, kullanıcılar ağdaki bir diğer kullanıcı ile direkt olarak iletişimde bulunurlar. Infrastructure modunda ise, her kullanıcı (STA) iletişimi erişim noktası (AP) ile yapar. AP ler kablolu ağlardaki köprü görevi gören ahantarlama ürünleri ile aynı görev ve yapıdadır. Kullanıcı ve erişim noktaları veri transferine başlamadan önce iletişim kurmalıdırlar. Kullanıcı ile erişim noktası arasındaki bu iletişim başlangıcında 3 durum söz konusudur: 1. Doğrulanmamış ve ilişkilendirilmemiş (Unauthenticated and unassociated) 2. Doğrulanmış ve ilişkilendirilmemiş (Authenticated and unassociated) 3. Doğrulanmış ve ilişkilendirilmiş (Authenticated and associated) Gerçek veri transferi ancak 3. durumda gerçekleşebilir. STA ve AP iletişimde yönetim çerçevelerini kullandıktan sonraki ana kadar. AP ler belli zaman aralıkları ile işaret yönetim çerçeveleri yollarlar. Kullanıcı bu çerçeveyi alır ve kimlik tanımlaması için kimlik tanımlama çerçevesini yollamaya başlar. Başarılı bir şekilde kimlik tanımlaması gerçekleştikten sonra kullanıcı ilişkilendirme çerçevesini yollar ve AP buna yanıt verir. Kablolu Ağlarda Eşdeğer Protokol Kablolu ağlardaki eşdeğer protocol veya WEP, yazarları tarafından ilk olarak 802.1 standardı olarak tasarlandı. WEP, IPSEC gibi güvenli bir ağ protokolu olma desteği verecek şekilde tasarlanmadı. Fakat eşit seviyede kişisel güvenlik sağlamaktaydı. WEP, radyo dalgaları üzerindeki verilerin şifrelenesini sağlamaktaydı. WEP, kablosuz ağlara izinsiz girişleri engellemek için kullanıldı. WEP normalde başlangıç değeri olarak kullanımda değildir. Eğer kullanıma açılırsa, gönderilen her paket şifreli olarak iletilecektir. WEP protokolü, BBS (Basic Set Service)lerde paylaşılmış olan gizli anahtar mantığına dayalıdır. Bu anahtar veri paketlerini göndermeden önce şifrelemek ve bunların veri bütünlüğünü kontrol etmek için kullanılır. WEP, akış (stream) şifreleme olan RC4 algoritmasını kullanır. Akış şifreleme, kısa anahtardan sonsuz sahte rastgele anahtara (infinite pseudo-random key) genişletilmiştir. WEP Şifreleme Algoritması - ICV olarak bilinen, Bütünlük algoritması, bütünlük kontrol değerini ürettiği halde şifresiz metin yollanır. CRC-32 nin kullanımına ait özellikler 802.11 standartlarında belirtilmiştir. - Bütünlük kontrol değeri, şifresiz metinin sonuna eklenir - 24 bit başlangıç durumu vektörü (IV - initialization vector) yaratılır ve gizli anahtar içine sıralanır. Sonra WEP sahte rastgele numara yaratıcısına (PRNG - pseudo-random number generator)kök değer yaratılmak üzere yollanır - PRNG anahtar sırasını çıkartır - Veri yaratılan bu anahtar sırası ile XORing tarafından şifrelenir - IV, şifresiz metnin sonundaki koruma çerçevesini temizler ve yollar. Şifrenin çözülmesindeki karmaşıklık, yukarıdaki algoritmaya bakılarak kolaylıkla görülebilir. IV, gizli ahantarın ömrünü uzatmada kullanılır. WEP 2 IEEE, WEP protocolünü 2001 de değiştirmeyi amaçlıyordu. Birkaç kusurdan sonra orjinal olanı keşfedildi. Yeni uyarlaması, WEP2, IV alanını 24 bit den 128 bit e arttırdı ve Cerberus V desteği sağladı. Sonuçta problemler tekrar başgöstermedi. WEP2 nin bütünü için tamamen bir destek henüz hazırlanmadı. Açık Sistem Kimlik Tanımlaması (Open System Authentication) Her kablosuz ağ 2 kimlik tanımlama sistemine sahiptir. Açık sistem kimlik tanımlaması ilk olup, 802.11 için başlangıç protokolüdür. Sistem her kimlik tanımlaması isteyene bu kimlik tanımlaması sistemini tavsiye etmektedir. Eğer kullanıma açık ise, belirtilen tecrübelerden dolayı kimlik tanımlama yönetim çerçevelerinin şifresiz metin olarak yollanmasında WEP hiç yararlı değildir. Erişim Kontrol Listesi Bu güvenlik özelliği 802.11 standardında tanımlanmamıştır. Fakat üreticiler tarafından kullanılarak standart güvenlik önlemlerine ek olarak daha iyi bir güvenlik sağlamaktadır. Erişim Kontrol Listeleri, kullanıcının sahip olduğu kablosuz ağ kartındaki MAC adrelerine göre yapılır. AP ler kullanıcının ağı kullanmasını bu erişim kontrol listelerine göre sınırlandırırlar. Eğer kullanıcının MAC adresi listede varsa ve ağa ulaşım için izin verilmişse erişime izin verilir. Diğer halde erişim engellenecektir. Kapalı Ağ Erişim Kontrolü (Closed Network Access Control) Bu özellik sistem sorumlusunun ister kapalı ister açık ağda kullanımına izin verir. Açık ağ demek, herkezin ağa girişine izin verilmiş olması demektir. Ağ kapalı iken, sadece SSID si veya ağ ismi bilinen kullanıcılar katılabilir. Ağ ismi paylaşımlı anahtar görevi görecektir. Kablosuz Ağlarda Saldırı Bir çoğunuz bu bölümü daha ilginç bulacaksınız, çünki bu bölümde kablosuz ağ ile uzlaşabilmek, bant genişliğini çalabilmek ve sadece eğlence amaçlı olan en yaygın saldırı teknikleri anlatılacaktır. Eğer yakınınızda bir kablosuz ağ varsa veya geniş bir kablosuz ağ kullanımı olan bir yerde çalışıyorsanız, açıklanacak olan bu saldırı tiplerinin %98 i başarıyla sonuç verecektir. Saldırganların saldırıda bulundukları kablosuz ağların %95 i tamamen korunmasızdır. Yürürlükteki standarda göre (802.11b) bant genişliği 11 Mbps e kadardır. Eğer saldırılan ağ başlangıç değerlerini kullanıyor ise, saldırgan bütün bant genişliğini kullanabilecektir. Çok inandırıcı bir örneği aşağıdaki linkte bulabilirsiniz: http://neworder.box.sk/newsread.php?newsid=3899 # AP Yanıltma (Spoof) ve MAC Adresi Dinleme (Sniff) Güçlü kimlik formları kullanıldığında ALC (Erişim Kontrol Listeleri) ler kabul edilebilir bir güvenlik seviyesi sağlamaktadırlar. Ne yazık ki aynı şey MAC adresleri için geçerli değildir. MAC adresleri WEB kullanılabilir durumda iken dahi şifresiz metin olarak saldırgan tarafından kolaylıkla dinlenebilir. Ayrıca, kablosuz ağ kartlarının bir yazılım vasıtası ile MAC adresleri kolaylıkla değiştirilebilir. Saldırgan tüm bu avantajları kullanarak ağa nüfuz edebilmektedir. MAC adresini dinlemek çok kolaydır. Paket yakalama yazılımı kullanarak saldırgan kullanılan bir MAC adresini tespit eder. Eğer kullandığı kablosuz ağ kartını izin veriyorsa MAC adresini bulduğu yeni MAC adresine değiştirebilir ve artık hazırdır. Eğer saldırgan yanında kablosuz ağ ekipmanı bulunduruyorsa ve yakınında bir kablosuz ağ varsa, artık aldatma (spoof) saldırısı yapabilir demektir. Aldatma saldırısı yapabilmek için, saldırgan kendine ait olan AP yi yakınındaki kablosuz ağa göre veya güvenebileceği bir internet çıkışı olduğuna inanan bir kurbana göre ayarlamalıdır. Bu sahte AP nin sinyalleri gerçek AP den daha güçlüdür. Böylece kurban bu sahte AP yi seçecektir. Kurban bir kere iletişime başladıktan sonra, saldırgan onun şifre, ağ erişim ve diğer önemli bütün bilgilerini çalacaktır. Bu saldırının genel amacı aslında şifre yakalamak içindir. WEP Saldırıları Şifresiz Metin Saldırıları Bu saldırıda saldırgan şifreli ve şifresiz metinleri ikisinede sahiptir. Ortada olmayan tek şey anahtardır. Anahtarı elde edebilmek için saldırgan hedef sisteme küçük bir veri parçası yollar ve buna karşılık yollanan veriyi yakalar. Bu verinin ele geçirilmiş olması demek IV nin ele geçirilmiş olması demektir. Şimdi saldırgan sözlük kullanarak (brute-force) anahtarı bulacaktır. Başka bir şifresiz metin saldırısı basit bir şekilde XOR kullanarak sistem akış ahantarınının çalınmasdır. Eğer saldırgan şifresiz ve şifreli metne sahipse, şifreli metne XOR kullanarak anahtarı elde edebilir. Saldırgan doğru IV ile akış anahtarını kullanabilir ve paketlere kimlik tanımlaması olmayan kablosuz ağ bilgisi enjekte ederek erişim noktasına yollar. Şifreli Akışın Yeniden Kullanımı (Cipher Stream Reuse) Bu problem saldırganın WEP paketindeki (şifreli paket) akış anahtarını bulmasını sağlar. WEP şifreleme algoritması başlangıç durumuna getirme vektörünü küçük alanlar halinde bildirir. Bu akış şemasında saldırgan sisteme çeşitli IV paketleri göndererek akış anahtarını yakalar. Saldırgan şifresiz mesaj ile XORing kullanarak şifreli mesajı şifresiz duruma getirir. (Not: saldırı hem şifreli hemde şifresiz metin içermelidir) Sonra, ağdaki kimlik tanımlaması veri trafiği sırasında, saldırgan araya girebilir ve akış anahtarını kullanarak bunu şifresiz metine çevireilir. Fluhrer-Mantin-Shamir Araştırması (Fluhrer-Mantin-Shamir Research) Bu araştırma projesi Ağustos 2001 de Cisco firmasından Scott Fluhrer, "Computer Science Department of The Weizmann Institute in Israel" den Itsik Mantin ve Adi Shamir tarafından yayınlandı. Proje RC4 deki Anahtar Zamanlama Algoritmasındaki (KSA - Key Scheduling Algorithm) zayıflıklar hakkındadır. Bu grup KSA de 2 zayıflık keşfetmişlerdir. Bu grubun proje sayfalarında açıklanan saldırı tekniği hem WEP (24 bit) hemde WEP2 (128 bit) anahtarlarını kırmaktadır. Adam Stubblefield veya Rice Üniversitesi ve AT&T laboratuvarlarından John Loannidis ve Aviel Rubin bu saldırı tekniğini onayladılar. Saldırı onaylandıktan sonra 2 yeni yazılım kullanıma sunuldu (AirSnort ve WEPCrack). Bunların kaynak kodu asla yayınlanmadı. Ortadaki Adam Saldırısı (Man-in-the-middle) Bu kategorideki birçok saldırı ARP zehirlemesine (ARP poisoning) veya önbellek zehirlenmesine (Cache poisoning) dayanmaktadır. Temel olarak, ARP aldatması (ARP Spoofing), IP ve Ethernet protokollerinin kesintiye uğratılması metodudur. Bundan dolayı bu kısım ARP protokolleri veya ARP saldırıları ile alakalı değildir. Bu kısımda kısaca saldırılar ve amaçlarına değineceğiz. Saldırgan, hedef ağdaki AP ile aynı tipteki bir özel sanal ağ sunucusunu birleştirir. Kullanıcı gerçek sunucuya ulaşmak istediğinde, aldatılmış olan sunucu cevap verir, böylece kullanıcı sahte sunucuya bağlanır. Bu tipteki saldırılar bu yazıda anlatılamayacak kadar karmaşıktır. Fakat daha fazla bilgi için www.ebcvg.com adresinden ARP zehirlenmesi hakkındaki dökümanlara bakabilirsiniz. Kısa-süreli fırsat (Low-Hanging Fruit) Kablosuz ağlara saldırı yapan saldırganlar kuvvetle muhtemel bu saldırı ile başlayacaklardır. Çünki birçok ağ tamamen korumasızdır ve WEP başlangıç değeri olarak kullanıma açık değildir. Bütün saldırganlar saldırı için kablosuz ağ kartı ve tarama yazılımları gibi (yazının sonunda bu konuda bazı linkler vereceğim) araçlara ihtiyaç duyar. Saldırganlar tarama yaparak bağlantıya açık AP ler bulmayı ve bağlanmayı amaçlarlar. Bunu bedava internet ulaşımı veya bu ağ üzerinden saldırı yapabilmek için yaparlar. Asıl saldırıyı yapacağı ağa başka bir ağ üzerinden saldırması onun yakalanma riskini ortadan kaldırır. Kablosuz Ağları Güvenli Hale Getirme Kablosuz ağlar çok popüler firmalar tarafından kullanılmaya başlandı, çünki bu tip ağlar kullanıcılarının rahatça binada dolaşarak ağda kalmalarını ve internete çıkmalarını sağlamaktadır. Yeni teknolojiler iyi güvenlik seviyesinde başarısızlardır. Kablosuz iletişim de bunun dışında değildir. Bu bölümde kablosuz ağlarda güvenliği arttırmanın en bilinen yöntemlerini anlatacağım. MAC Adres Filtreleme Bu metod, AP ile iletişim kurmaya izin verilmiş kullanıcıların kablosuz ağ kartlarının MAC adreslerinin listelenmesi ve kullanılmasıdır. Eğer birkaç AP varsa, bu listeler kullanıcının iletişimde bulunacağı bütün AP lerde tanımlanmalıdır. Sistem sorumluları bu listeleri güncelleme konusunda çok dikkatli olmalıdır. Yine de bu metod bir korunmasızdır (yukarıda anlatıldığı gibi) ve güvenli kablosuz ağlar için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. WEP Yukarıda anlatılan duruma göre, WEP, AP ile kullanıcı arasındaki iletişim için kesin bir veri şifreleme sağlamaktadır. Fakat WEP mutlaka kullanıma açılmalıdır, çünki saldırgan için daha rahat girilebilecek bir ağ yaratmaya ihtiyacımız yok. Tekrar söylemek gerekirse, bu metod da değişik saldırılar ile geçilebilir. SSID (Ağ Kimliği - Network ID) Geüvenli kablosuz ağlarda ilk kullanım denemesi Ağ Kimliğidir (SSID). Kablosuz kullanıcı AP ile iletişim kurma başlangıcında iken SSID gönderilmektedir. SSID 7 digit ve hem rakam hemde harflerden oluşan, hem AP hemde kullanıcı kablosuz ağ kartlarına zor kodlanabilen bir kimliktir. SSID nin kullanımı ise, AP tarafından iletişime izin verilen doğru Ağ Kimliği taşıyan kullanıcılar tarafından gerçekleşir. WEP in kullanıma açılması ile, SSID şifreli bir şekilde yollanır, fakat eğer saldırgan fiziksel olarak aygıta ulaşabiliyorsa, SSID yi bulabilir çünki şifresiz metn olarak saklanmaktadır. SSID saldırgan tarafında bir kere ele geçirilirse, sistem sorumlusu yeni bir SSID yi elle tanımlamak zorundadır. Ateş Duvarları Ateş Duvarı kullanımı kablosuz ağlarda izinsiz girişleri engellemek için muhtemelen tek güvenlik özelliğidir. Aşağıda bahsedildiği gibi, ağa ulaşım sadece IPSec, Güvenli Kabuk (Secure Shell) veya VPN ile sağlanmalıdır. Böylece ateş duvarı sadece IPSec veya Güvenli Kabuk trafiğine göre ayarlanabilir. Kablosuz ağlardan kablolu ağlara erişimi örneklemek gerekirse: 1. Kablosuz kullanıcıya kimlik tanımlaması yapılmıl olmalı ve AP ile iletişimi sağlanmalıdır. Daha iyi güvenlik için, AP lerde MAC adres filtrelemesi uygulanmalıdır. 2. AP ler IP isteklerini DHCP sunucuya yollar. Sunucu kullanıcıya bir adres ataması yapar. Adres ataması yapıldıktan sonra, kablosuz kullanıcı kablosuz ağa dahil olur. Eğer bu kullanıcı kablolu ağa girmek isterse IPSec VPN tüneli veya Güvenli Kabuk'ran biri uygulanmalıdır. Ateş duvarının sadece güvenli bağlantıları kabul etmesi çok önemlidir, diğer tüm bağlantı isteklerine kapalı olmalıdır. Erişim Noktaları (AP - Access Point) Erişim noktaları MAC adres filtrelemeye olanak sağlarlar ve öyle de konfigüre edilmelidirler zaten. Bunun yanında MAC adresleri dinlenebilir (Yukarıya bakınız). Sistem sorumluları AP lerin güvenli bir noktada olmasına dikkat etmelidirler, ki izinsiz fiziksel erişim sağlanamasın. AP ler telnet, web tarayıcı veya SNMP ile konfigüre edilebilir. Size sadece telnet ile konfigüre etmenizi ve diğer tüm yolları kapatmanızı tavsiye ederiz. Tasarımda Dikkat Edilecekler (Design Considerations) Güvenli kablosuz ağlar gerçekleştirmeden önce ağı doğru tasarlamak çok önemlidir. Doğru tasarlanmış ağlar bazı kablosuz ağ risklerini azaltacaktır. Bazı doğru tasarım ipuçları: 1. Kablosuz ağınızı VPN ve ACL ile koruyunuz 2. Eğer WEP kullanıma açık değilse erişim noktalarınızı (AP) asla kablolu ağınıza bağlamayınız 3. Erişim noktalarınızı (AP) asla ateş duvarının arkasına koymayınız Bir sonraki yazida gorusmek uzere. Saygilar, sevgiler. Bazı yararlı linkler: WEPCrack - http://www.ebcvg.com/download.php?id=1083 NetSumbler(windows) - http://www.ebcvg.com/download.php?id=1084 Airsnort - http://www.ebcvg.com/download.php?id=1085 Kaynak: http://www.ebcvg.com/