zeyynepp tarafından postalanan herşey
-
^^^^^zeyynepp^^^^^
yaşasın pasta canım ablam canım çok sıkkındı bu pastayı gördüm ve çok mutlu oldum... kalplerle bezenmiş bi pasta teşekkür edrim ablacımm
-
İçindeki nakaratı yaz...
Ne kadar zaman geçti Farketmedim, canım yandığından Ömrümden bin ömür gitti Çıktığın gün mahsun şu kapıdan Gitme,kal diyemedim Biraz öfke,biraz gururumdan Sanki tutuldu o an dilim Kala kaldım öylece ardından Sensiz ilk yağmur oldu Öyle soğuk esti rüzgarlar Yıldızlar ortak oldu Öyle sarhoş geçti akşamlar Gittin gideli hasrete sardı Sendin herşeyim,senle tamamdı Yandım bu defa,öyle bi yandım Seni hala unutmadım Ben hala bekliyorum Yalnızlığım içimde dört duvar Herşeye rağmen yaşıyorum Bana düşen ne varsa o kadar Sensiz ilk yağmur oldu Öyle soğuk esti rüzgarlar Yıldızlar ortak oldu Öyle sarhoş geçti akşamlar Gittin gideli hasrete sardı Sendin herşeyim,senle tamamdı Yandım bu defa,öyle bi yandım Seni hala unutmadım şu anki beni anlatan tek şarkı...........
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
hoşbuldum ablacım oooo neler getirdim nelerde annem yok kaybolmuş bulamıyorum
-
///Egzorsist Anı Defteri///
anladın sen
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
ablacım nasılsın uğrıyım dedim bide benim canım baklava istedi sen çok güsel yaparsın
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
tııkkk tıkkk kimse var mı ellerimde dolu kapıyı duymuyolar mı acep
-
Frozen......
annneee ben geldimmm evde ne yemek var
-
.....::Radya::.....
ablacım ben geldim bu aralar pek giremiyorum sınavlarıma az kaldı seni çok seviyorum
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
şekere kesme olanından
- Çağrışım
-
^^^^^zeyynepp^^^^^
hoşgeldin ablacım bende seni seviyorum şiir için teşekkür ederim
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
bir hafta kalalım güsel ablacım hatta sen istediğin kadar kal havuz güneş azcık tatil yapalım kafamızı dinleyelım
-
.....::Radya::.....
:w00t: bende seni seviyorum ablacım...
-
tuttu tuttmadi :)
olabilir tatlı krizindesin
-
::::))((spices))((::::
- diloş...
Bavulları hep toplu durmali insanın Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli Ihanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırıklı olmalı Yalnızlığa alışmalı Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti. Dayanışma, günümüzün borsasinin değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlılklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; Zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır Işte o yüzden alışmalı yalnızlığa… Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı Romanlardan, yalnızlığa yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına “Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz” Dizeleriyle başlamalı güne Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli, “Belkide hiç olmayacak…” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı Susmanin utancı öldürür O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan. Feryada komşuların yetişmemesine, Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli Sessizliği, sese dönüştürebilmeli. Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan, Yollarla barışmalı… Yalnızlığa alışmalı… Can Dündar ablam Can Dündar'ı sevdiğini biliyorum bu aralar bende yolculuk halındeyım...ömrüm yollarda geçiyo diyorum artık... bu yazıyı okuyunca aklımdan sen geçtin nide benim yolculuklarım- Frozen......
canım- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
ablacım nasıl yer??ben diyorum ki forum bayanları olarak burada bi kaç gün dinlenelım tatil yapalım ama erkekler olmasın sen ben o biz siz onlar- LilaC..
bi kelebek daha tuttum senın için- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı .. Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş... Ama aldığı cevaplarda ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş... Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş..Köy,kasaba,ülke dolaşmış bu arada zaman da durmuyor tabiiki... Tam umudunu yitirmişken bir köyde konustuğu insanlar ona "Şu karşı ki dağları görüyormusun,orada yaşlı bir bilge yaşar, istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir" demişler. Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye Hayatın Anlamının ne olduğunu sormuş ... Bilge, "sana bunun cevabını söylerim ama, önce bir sınavdan geçmengerekiyor" demiş ... Adam kabul etmiş... Bilge bir çay kaşığı vermis adamın eline ve içine de silme zeytinyağ doldurmuş. Şimdi çık ve bahçede kaşıkla birlikte bir tur at ve tekrar buraya gel... Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağ hiç eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybedersin. Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş .Bilge bakmış, "evet" demiş" kaşıkta yağ eksilmemiş , peki bahçe nasildi(!)". Adam şaşkın... "Ama" demiş"ben kasiktan baska bir yere bakmadim ki"... "Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel" demiş Bilge... Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzellikler büyülemiş muhteşem bir bahçedeymis çünkü, Geri geldiğinde bilge adama bahçe nasıldı diye sormuş... Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış.. Bilge gülümsemiş ,ama kaşıkta hiç yağ kalmamış demiş ve eklemiş "Hayat senin bakışınla anlam kazanır, ya sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp gider sen farkına varmazsın ..Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın akıp giden zamanın anlam kazanır ...- ///Egzorsist Anı Defteri///
Bir Lokma Ekmek Karlar henüz erimeye başlamıştı. Çukur olan yerler de su birikmişti. Sokaklar çamur içindeydi. Ayağında ki ayakkabının büyük olması yetmiyormuş gibi bir de su geçiriyordu. Üşüyordu ayağı. Morarmıştı bekli de soğuktan. Üzerinde sadece bir kazak vardı. İçin de yırtık eski bir atlet.. Pantolonu da inceydi. Bacakları hep üşüyordu zaten. Yüzü kir içindeydi. Kirli yüz de o mavi gözler o kadar belli oluyordu ki. Bir çift mavi göz. Karanlıkta bile seçiliyordu. Ümitsiz bakan, soğuk bakan, aç bakan, halsiz bir çift mavi göz… Karnı çok açtı. 2 gün önce komşuları çorba getirmişti. Biraz suluydu ama olsun doyurmuştu karnını… Yolun kenarından yürümeye çalışıyordu. Ayakları sırılsıklamdı. İyice ıslanmasınlar diye dikkat ediyordu. Fırının önünden geçiyordu. İçeriden mis gibi ekmek kokusu geliyordu. Kokuyu burnundan ciğerlerine kadar çekti. Çöp kovası gözüne ilişti. Kapağını açıp içini eşelemeye başladı. Kovanın yanında ki kediler nasiplerini çoktan almışlardı. Kova da çok fazla bir şey kalmamıştı. Ekmek kokusu ne kadar güzel diye düşündü. İçeride kimseler görünmüyordu. Gecenin bir yarısı kimse görmez nasıl olsa. Hırsızlık çok kötü biliyordu ama… Hem sadece bir ekmek ne olacak ki. Çok fazla pahalı da değildi nasıl olsa. Hırsızlık ucuz pahalı diye ayrılmıyordu ki. Biliyordu ama. Kapı açıktı içeride mutlaka birileri vardı ama hiç ses duyulmuyordu. Sessiz davransa belki kimbilir. İçeri süzüldü sessizce raftaki ekmeğin birisini aldı. Sıcacıktı. Isınmayı düşündü yemeden önce. Ekmeği eline alıp göğsüne bastırdı iki eliyle. Şimdiden ısınmıştı bile yüzüne tebessüm yayılmıştı… Hemen kaçmalı uzaklaşmalıydı. Arkasını döndü. Adımını attı. Tam koşmaya karar vermişti ki Hışımla bir el tarafından silkelendi. Ne olduğunu anlamadan sırtının ortasına bir yumruk yedi. Ekmeği bırakmadı yine. Her tarafı hamur içinde iri bir adam yumruklarını indirmeye başlamıştı bile. “Şu ekmeği yiyebilseydim” Sadece bunu düşünüyordu. Adam sadece kafasına değil her tarafına vuruyordu. Yerde yuvarlanırken tek düşüncesi ekmeğini korumaktı. Çamur olmamalıyı. Sıcacıktı hala. İnen bir darbe ile elindeki ekmek çamura düştü. Adam bir tekme daha savurdu ve gitti. Mavi gözlü çocuk yerde çamura batmış ekmekten bir tane ısırdı. Çamur du ama olsun hala sıcacıktı. Bir kere daha ısırdı. Kan akıyordu burnundan kaşından kafasından kanlar akıyordu. Eline çamurdan görünmeyen ekmeğini aldı. Yüzündeki kanları kazağına silmeye başladı. Sırılsıklam olmuştu. Üşüyordu. Ekmekte soğumuştu. Kalkıp yürümeye çalıştı. Bir iki adım attı yürüyemedi. Yıkık bir duvar vardı ileride onun yanına gitmeye çalıştı. Dizlerinin üstünde süründü. Duvarın dibine geldi sırtını duvara yasladı. . Gökyüzüne baktı. Gece sessizdi. Yıldızlar pırıl pırıldı. Ekmeği bırakıp elini açmak istedi. Yalvarır gibi. Dua eder gibi. Yapmadı tekrar ekmeği eline aldı Elindeki ekmekten bir kere daha ısırdı. Çiğneyemedi. Yutkunamadı. Sıkıca sarıldı ekmeğe. Sıcacıktı hala. Bütün vücudunu sıcaklık kapladı. Isınmıştı. Ekmeği tekrar çiğnemeye çalıştı. Çiğneyemedi, yutkunamadı… Ertesi gün buldular onu. Mavi gözleri hala pırılpırıldı. Gülümsemiyordu. Gözlerini kapadılar. Ama… Elinden ekmeği alamadılar ….. alıntı birazcık uzun bir yazı...umarım beğenirsin- .....::Radya::.....
canım ablacım bu kez bi sözle geldım ziyarete Dünyayı şairler yada çocuklar yönetse, o zaman dirlik düzenlik olur; çünkü ikisinin de yüreği sevgi doludur, ikisi de açık yüreklilikle yaklaşır hem beyninin hem yüreğinin sorunlarına.... sözü kimin dediğini bilmiyorum ama hak vermemek elde değil....- İçindeki nakaratı yaz...
git güle güle yolun açık olsun hata kimde sende bılıyorsun aşk mı tövbe tövbe bu son olsun.......- tuttu tuttmadi :)
tuttu tutmadı arası bişey tembelsin- Üstündekinin ihtiyacı...
süpürgeye - diloş...
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.