karbeyaz

böyle insanları tanımalıyız aslında çok yürek var paylaşılması gereken saygılarımla sevgili DİPNOT

Evet seçeneklere bakınca neleri göz ardı ettikleri ortada,sorunlarımızı:Magazin bir numara,her gün bir kanal dünya para harcayıp yayın yapıyor,********* diz boyu.Açlığı önemseme geç,kimin umrunda çöpten yemek toplayan,marketteki çürümüş sebzeyi alan.İşsizlik;kim nasıl kazanırsa kazansın yolu önemli değil,eğitim mi bak sen şu işe;öğrenci tercih yapcak olmadı;sil baştan eksikler var.sen dur biraz daha bekle bakalım biz düzeltcez.insanı caydırıcı ne var başka süper kredi kartları ekonomiye bak,adamcağız alıyor 500-600 lira sen ona 1000 liralık limit ver sen kredi kartına,bırak borçlansın bilinçsiz tüketim ve harcamalar ne oldu,çözemedik sorunları.Sıkacağımız kemer de kalmadı o da borçtan gitti.Yapılanlar ise ülkeyi toprak kaybı misali eritmekte,belki yakında yaşayacağımız küçük bir ada kalır koca Türkiyemiz' e Artık gözlere far çekilmesin biraz da sorunlar yansıtılsın.Ekonomi,işsizlik,borçlar daha neler neler hadi buyrun malzemeleriniz de var,artık bunları izletin saygılar sevgili arkadaşım,paylaşım için teşekkür ederim

ailesine belki uzak ama aşkı ve özüyle,kararlarıyla bütünleşmiş bir kadın o... hiç bir zaman hayatın çizgisinde sendelerken bırakmalıyım demeyin,bu sizi daha da çabuk yok eder izlemeniz dileğiyle sevgilerimle karbeyaz

Hep sorarlar sevgi nedir diye.Geçen gün yolda giderken aklıma takıldı,sevgi gerçekten nedir?Etrafıma baktığımda sevginin anlamı herkeste farklıydı."Yoksa sevgi çeşit çeşit mi ? "dedim kendi kendime.Ama değildi. Sevgi tek vücut olmaktı,acıyı kendini de acıtarak onunla paylaşmaktı,her yükselişinde aynı oranda onunla yükselmek,her alçaldığında onunla yerin dibine girmek,bir bardak suyun tadını acıysa acı olarak almak,tatlıysa suyun nimetinden tat almak,yaşamak dikenli teller ardında da olsa yürekler.Bir kağıt parçasında bir kelimede hapsolmak.Sessizlikte ses olmak onunla,dünyanın en kutsal güzelliğinde bir parça olmak yani bir çocukta can olmak,yaşamak inadına sevdaları sınırlara inat;ama karşılıklı yaşamak SEVGİLERİ.... Sevdam yüreğimde göç edecek bir yer,bir ses,bir yürek ister KARBEYAZ

her fotoğraf ya da resmin insan da bıraktığı duygular farklı.bir de çeken kişi ya da resmi yapan kişi kendi ruh halini de ekleyince,yorumlar bir başka ahenkte oluyor.ben bu resme o ismi verdim.çünkü anlattığı şey buydu.ama hepsi çok güzel tekrar teşekkür ederim.

bana göre o fotoğrafın başlığı aklımda özgürlük,önümde esaret

çok güzel fotoğraflar.Kıbrıs'a ben hiç gitmedim.ama siz ne yaşadınız biilmiyorum,en yakınım daha 3 gün önce Kıbrıs'ı anlattı bana.ama yaşadıkları olumsuz şeyler.nihayetinde biz bir söz aldık,her yaşadığı yerden geçmeye ,belki bir gün biz de bu güzel ada da olacağız yaşanmış acıları toplamaya gitcez.umarım bir gün paylaşırsınız anılarınız hoşcakalın saygılar

canım benim,çocuğu en aciz döneminde nasıl unuttun:)ama ütüyü unutmamak için seçtiğin yol da ilginç.seni çok iyi anlıyorum.acil dinlenmeye ve bir tatile ihtiyacın var.seni bekliyorum,arkadaşım. unutkan değilim,ama yorgun olunca önemli şeyleri bazen unutuyorum.aslında en kötü şeyleri unutmaya özen gösteriyorum. böylece yıpranmamı engelliyorum boşver unut gitsin

başlık çok güzel,bazen eskiye güzel şeylere dönmek rahatlatıyor ben de birkaç tane yazayım,eğer yazılmışsa kusura bakmayınız. -hayat ağacı -miami vice -cosbyy ailesi -ziyaretçiler -altın kızlar çizgi dizilerden Judyy ve Uzunbacakk,Klamanteen,He-man.... gibi hepsini özledim keşke tekrar verseler.şimdilerden çok çok iyi sevgiler

ADI AŞK Bir yürek simgesiydi aşk Gül ona vurgundu çaresiz İçli ağıtları rengine vururdu Yoldan geçenler bakıp dururdu Yüzlerine gülün rengi titrerdi Adı aşk Dilleri sözcük bulamazdı Adı aşk Çaresiz boyun bükerdi Adı aşk Aşkın bahçesiydi dünya güzeli Mevsimlere düşen bahar gazeli Bu ömürden başka yok çare yok Bir derde düşmüşse gönül Kuşkusuz dillere düşmüşse sevda Adı Mecnuna ve Leyla’ya dönüşmüşse Adı aşk. Recep Garip seni çok özledim canım arkadaşım Ra_dya,İstanbul'a gelince haber ver olur mu?bekliyorum

Öğrendiğin her şey, susup arkanı döndüğün, yenildiğini unutup, güzelliğini sonuna dek yaktığın herşey seni senden kurtarmıyorsa ne anlamı var hayatının sana sevgili... Masumiyetin kimi zulümden kurtardı, söylesene Hem bu arzuda onun adı bile geçmez... İstikbalin sıradan bir ayrıntı bu telaşta Ne yapsan göğsünde hayatına yabancı bir zaman birikiyor... Borçlu değildin ömrüne üstelik... Ama ne yapsan boşluğa açılan bir kapı oluyor hayat, ne yapsan büyüyor o boşluk... Ne yapsan suçlu değilsin, sadece yerçekiminden muafsın... O derin ıstırabınsa seni hayata alışmaktan koruyor sadece... Oysa bu bile umurunda değil... Geleceğin ellerinde sıcaklığı üşüyen bir mum sadece... Gördüm... Geleceğin ellerine yapışan o soğukluk... Durmadan ömrüne yapışan bu gerçeği soluyorsun sen... Durmadan o aşkı soluyorsun... Durmadan ciğerlerini yakan o büyük soğumayı... CEZMİ ERSÖZ yaşamlarımız ayrıntılardan ibaret,her ayrıntının getirisi mutluluk olsun sevgilerimle

Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar Beni senin gibi bir de annem terketmisti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukuru........ SUNAY AKIN

tiyatro aslında insanların görsel olarak stres atacağı bir yer.çünkü oyundaki duyguları canlı izleyip mimikleri de yerinde görüyorsunuz.aziz rutkay da beni etkileyen ses tonu ve yumuşak üslubu.çok farklı bir oyunculuğu var,hareketleri çok rahat geliyor.oyunculukta hareketler etkiliyor insanı.bence tiyatro,vücud dilini,ruh dünyasını iyi yansıtma ve konuyu oyun sonuna kadar canlı tutmadır.herkes bence 1 kez tiyatro yolunu tutsa sevecektir. saygılar