Efendi Türkler

Düzeltme zamanim yok hemen bayragi aliyor asagiya iniyorum tabii bayragin rengini söylemeyecegim görüsmek üzere ??? Hoscakalin.

Türkiye´nin bölücüleri Dincileri Normal vatandaslari Avrupa´da Nasil da oluyor oranin Milliyetcisi olabiliyor ? Bunu her ortam da gözlemlemek mümkün.. Gerci bizler bizlerin göcmenini kücümseriz neden bu kadar milliyetciler bizden cok Türk milliyetcisi diye !!! Girit´li deriz. bosnak deriz bir seyler deriz iste? Ama kendimiz de ki boslugu hic görmeyiz, bu bosluk nedir diye kimbilir bu bosluktan olsa gerek gerek ekonomi gerek doguda ki feodal yapi birde bu bosluk ne dersiniz... Tabii Avrupa´da bu durum ilk degil.. Dünya kupasi örnegini verecegimden sirf bunu baglamayalim ama su anda gündem bu ve bu durum senenin iki ayi ni aliyor düsünün bunun elemeleri var Avrupa kupasi ayagi var evet sirf bu iki ikilemden iyi bir zaman cikarma.. Neden bu kadar iyi isleniyor tepeden asagiya siyasetcisinden futboldan bir uzak kisiye kadar.. Evet buralarda yasayan bilir bütün radyolar bütün basin 2010 on dünya kupasini isliyor gece ve gündüz 24 saat inanilmayacak sekilde gündemde tutuluyor hem eglence alaninda hem isi satasma siyasete dökme bir cok degerlendirmeye icine alarak bu isleme sokmak ne oluyor.. Evet turnava da kaldiklari müddetce inanilmayacak bir eglence savasi ayni zaman da cidi ve okadar da ciddi sekilde durus sergilemeleri zamani öyle bir kullanma evet bu kullanma Milliyetciligi tavan yaptirarak yapilmasi.. Bundan bizler nasil faydalaniyoruz.. Evet burda tanigimiz bir takim bölücü arkadaslarimiz hepsinin arabasinda balkonun da alman bayraklari eksik olmuyor en basta onlar önde gidiyor.. Neden.. Simdi bakalim heryer su anda karnaval alanina dönmüs evlerinin yanina cadirlar kurulmus bütün piknik alanlari büyük sehirlerin meydanlari büyük ekranlarda maci bekliyor nehirlerin karsilikli kenarlari ayni sekilde her daim maclari bekliyor. Inanin her arabanin üzerinde bir bayrak en az.. Simdi bizlerde bekliyoruz uzaga gitmeyecegim uzak ta dedigim sehir merkezine birazdan asagiya inecegim evimizin biraz ilerisinde kurulan cadira girecegim tabiii bira lar beni bekliyor sirf bira mi? tabii eglencesi muhabbeti de güzel oluyor birde sevilen birisi olursan deyme tadina. Düsünüyorum bayraklimi gitsem bayraksiz mi bizim bölücüleri bayagi kiskanir oldum !!!

Neresinden tutulacagi sasirirsa insan Kardelen Elif´e cevap vermesi zordur.. Terör nedir onbinleri susturan on dur ama hep öyle olmustur bir gün onbin´lerin icinden bir cikar. Simdi cevabiniz öyle olmus ki neden sormamislar kürtce ögrenmemis yoksa isyan etmezmis eh.. Olur sorarsin Almanya milli takiminda oynuyan Mesut özil´i Türkce bildigin halde neden Alman milli takiminda neden oynuyorsun.. Arkadasim bu topraklar da yasayanlar Türk Türk oglu Türk bundan ötesi yok varsak bu devlet icin variz milli birlik beraberlik icin variz. Yoksa da..kimse ufak kimlik pesinde olmaz.... Kardelen Elif Cesur Türk kizidir.. Onbinler kenetlenirse cikan sonuc bu olacaktir. Mesut özil´i sora bilirsin Türkce bildigin halde baska topraklarda top oynayacak yer bulamadin mi.. Türkcesi var ya onun icin Almancani unut oda Almanya´yi böl ondan sonra oyna.. Aklima bir sözüm geldi.. Terör´den siyaset olmaz yaninda yürüyen cocugu da bulasir..

Türk halkini terör metodlariyla bölmeye calisanlar, topraklarini bölmeye calisanlar. Bu ülke´de terörün arkasina siginarak siyaset yapanlar sunu bilmelidir ki Teröre verilen cevap dünyanin hic bir yerinde farkli degildir..Terör insanlik sucu denir ve imha edilir Terör korku salma yildirma her türlü insanlik disi uygulamayi ortaya koyar zaten bunlar olmasa terör tanimlamasinin anlami olmaz. Terör kendisini de infaz eder.. Gün gelir talepleri degisir gelismelere göre arzulari degisir eylemlerin de oldugu gibi degiskendir.. Ülkemizde yasiyoruz pkk terörünü BUSE,SERAP VE CEYLAN´in katili bu terör örgütü gün gelir arzulari icin kendi ailesini dahi imha etmekten cekinmez. Allah güvenlik güclerimize kuvvet versin sabir versin.. Avrupali meslektaslariyla iki yüzlü medeniyetle aralarin da fark.. hedef ayni oldugu halde kosullar ayri !!! Onlar hata yapabilir ama bizlerin ki yapamaz..onlar top yekün imha edebilir ama bizler edemeyiz aramizda ki fark. Daha dün güvenlik gücleri tarafindan birine benzetildi diye linc edildi.. Ama güvenlik gücü güvenlik gücü hata yaptimi halkina siginir halkindan güc alir siyasilerden güc alir arkasinda top yekün halki vardir.. Sucluya benzetmesi bile yeter... Ya bizde ???

Evi tutdunuz bu parayla esya aldiniz sonrasi ücüncü ay kira ne olacak.. Bakin o evi tutun ilk sene esyasiz yasayin devami gelir.. Ben bunu yasadim? Ve bunu her avrupali 5.gencten ücü yasar bunu bilirmisiniz.. Kimse kopardigimla yasarim degil, mücadele ederek elde ettiklerinle yasar...kara gözlüm. Kimsenin burda dalga gectigini zannetmiyorum dalgayi gecen buna müsade edendir birde bayanim diyorsunuz maddi gelir icin foruma kosuyorsunuz böyle eskalsiz yardim olurmu.. Cevreniz vardir acarsiniz sorunuzu cözüm bulurlar nasil saglikli bir sekilde evleneceginizi izahat ederler vede evlenmeniz an meselesi olur. Bu kelimelerle bu kadar düsmenize gerek yok...Olmamis bu dönemde kimsenin dilendigi yokta emek veripte emegin karsiligini alabilmek icin yerlerde emekleyerek emegin karsiligini alma savasi var !!! Buyrun o savasa sizde katilin.. kendinize yol haritasi cizin bilin ki koca devletlerin bile belli yere kadar yardim etme gücü vardir.. Böyle gücü bulmak icin forumlara degilde davul zurnanin güclü ciktigi yerleri tercih etmenizi tavsiye ederim...

Varsa yoksa Mesut! Alman basını genç futbolcuyu göklere çıkarttı! Almanya'nın Bild Gazetesi, "Mesut Özil'le zafer" manşetiyle verilen haberde, "Löw ve Almanya'yı, Almanya'ya dönüş yolculuğundan Türk genci Mesut´un rüya golü kurtardı. Turnuvaya devam" yorumunu yaptı. Kicker Spor Dergisi ise, "Kapıyı Mesut Özil açtı. Hurra çeyrek finaldeyiz" manşetini atarken, Sport Bild Dergisi de, "Mesut Özil´in rüya golüyle çeyrek finale yükseldik" manşetiyle genc futbolcuya övgüler yağdırdı. Sabaha kadar sevinç coskusunun sürdüğü eğlencelerin bitmek bilmediği Almanya'da televizyonlarda Mesut´un golü tekrar tekrar gösterilirken, "İşte Mesut´tan gelen füze" denildi. Sport 1 TV ise, "Mesut´la çok ama çok Mesut olduk. Evet, Evet…. Mesut Özil´in golüyle çok sevindik" yorumunu yaptı. Ayrıca tv ve radyolarda da Mesut´un maç sonrası, "Gol atacağımı biliyordum. şimdi sıra Ingiltere´de" açıklamalarına sürekli olarak yer verildi. MESUT´A BORÇLULAR N24 haberinde, "Turu Mesut`a boçluyuz" denilirken Stern Dergisi ise haberi manşetine, "Korku dolu karşılaşma Mesut´tan gelen füzeyle sona erdi. Bir üst turda rakibimiz İngiltere" başlığını çekti. Die Welt Gazetesi'nde ise, "Almanya´nın Yaz masalı Mesut`la devam ediyor. Mesut Özil dünya starı olma yolunda büyük yol aldı. Teşekkürler Mesut" denildi. Frankfurter Rundschau ise, "Mesut istedi. Ve yaptı. Süper teknik bu kez asistlik değil fileleri kendisi havalandırdı. 16 takım arasındayız" dedi.

Neşet DİŞKAYA/ AHT

Fatih Altaylı

Siz evlenmek istiyorsunuz ama evlenemiyorsunuz, evlenmek isteyipte evlenemiyen yok bir kere bunu kenara koyalim.. Sevdigin kisinin ailesi ön yargili.. Sizin ailenizin ön yargisi var mi? Sevdigimi red ettiler diyorsun burasi olmamis... Madem red ediyorlar dügün yapmayin dostlar arasinda partiyle evlenin Avrupa´´da dügünler öyle oluyor maddi yük diye birsey yok !!! Yada Imam dügünü yapin..Allah rizasi icin Millete Milletimize yük olmassiniz.

Ben Avrupa´da yasiyorum Türkiye de hayatim boyun yasamisligim toplam son otuz sene diyelim toplam alti ayi bulmaz.. sene de eger gelebilirsem !!! iki üc haftaligina gelirim oda gelebilirsem.. Bu Foruma istirak ettigimde cok degerli kisilerin olmasi beni foruma bagladi herkes bir degerdi.. Degerli Dostum diyecegim dost kelimesini de ondan ögrendim.. ABD´i AB´I ONUN SAYESINDE TANIDIM DÜNYANIN OMURGASINI DEGISTIRMEYE CALISANLARI TANIDIM.. Cok daha ögrenecek derinlikler varken burda bir isikken gitmesi bizleri ABD AB ye terketmesidir... Giderse Devrimci ruhu teslim olmus demektir. Gitme Dostum

Simdi bu sözün nasil bir derinligi var´? nehiri de katmissin bende sorarim nehrin suyun rengi degisir mi, nehre düsen her cocugu kurtaramazsin nehrin akisinin karanligi icinde. Nehir karanliktir dün aydinlikti bugün karardi diyemezsin.. Balik dün kilcikliydi bugün kilciksiz yüzüyor diyemezsin..temel bir yasasi var dünden bugüne ders cikar hersey degiskendir hareket halindedir diyalektiğe göre fakat omurga degismiyor.. Omurgasi degisen birsey gördükmü..eger kiymete gececekse dünden ders cikar yarin ikincisi gün o cukura su dolmaz ama rengi degismez. Felsefi derinligine girmissin girelim Dünyanin omurgasini degistirebildik mi?

Bu millet çömelen devlet ilk kez görüyor Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un baskına uğrayan ve 9 şehidin verildiği karakolda mevzide çömelmiş fotoğrafları tartışma yarattı İşte köşe yazarlarının yorumları YILMAZ ÖZDİL (Hürriyet)) Çok savaş gördü bu millet... Çömelen devleti ilk kez görüyor. Her yer jammer dolu. Sinyal kesiyorlar. Ki, mayın filan patlamasın. Havada üç tane Kobra var. Tam teçhizatlı, tur atıyorlar. Arada ısı bombası fırlatıyorlar. Ki, roket gelirse hedefi şaşırsın. Yüzlerce bordo bereli etrafta... Araziye yayılmışlar, eller tetikte. Kum çuvallarıyla çevrili siper... Ardında, çömelmiş Başbakan. Ve, Genelkurmay Başkanı. Ki, mıhlamasınlar. Moral vermek için yapılan ziyaretin, moral bozucu fotoğrafıdır bu. Kimseyi rencide etmek maksadıyla yazmıyorum; ben de olsam, ben de çömelirim... Çünkü, elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdiğimiz Irak topraklarına, kendi topraklarımızdaki kum çuvallarının ardından çömelerek bakabiliyoruz bugün anca. Ankara’da yıllardır yan gelip yatarken, dizlerinin üstüne çökmüş örgütün, yeniden ayağa kalkmasına göz yummanın neticesidir bu... Kahramanlarımıza vatan haini muamelesi yapıp, içeri tıkarken, “güzel şeyler oluyor” deyip, teröriste havai fişek fırlatmanın, şımartmanın neticesidir. Şeref madalyalı subaylarımız kendi kafasına sıkarken, utanmadan sırıtmanın... “Camilerimizi bombalayacaklar, bize suikast yapacaklar” iftirasıyla cahil cüheladan oy toplayıp, elinde roketle gezenleri gizli gizli affetmeye çalışmanın bedelidir. Adamlar harıl harıl memleketin yollarına mayın döşerken, şarkıcılarla türkücülerle şov yapmanın, 4-4-2’yle mi yoksa 3-5-2’yle mi hallederiz bu meseleyi diye, futbolcularla top sektirmenin bedelidir. Bir taraftan “kardeşim” diye bağrına basacaksın Barzani’yi... Öbür taraftan “taşeron bunlar” deyip, kum çuvallarının ardından çömelerek bakacaksın Barzani’nin topraklarına. asıl gezebiliriz ki ayakta? FATİH ALTAYLI (Habertürk) Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ baskına uğrayan karakola gittiler. Bence doğru yaptılar. Ama ya bu fotoğraf. Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bulunan bu fotoğraf, diyeceksiniz ki, "ne yapsınlar. tehlikeli bölge" Doğru. Tehlikeli bölge. O zaman yapılacak şu. O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz medyaya vermeyeceksiniz. ya da illa bir fotoğraf çektirecekseniz tehlike mehlike demeyeceksiniz. Aslanlar gibi ayakta duracaksınız. Dimdik ileriye, terörün geldiği yöne bakarak. Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi böyle mi poz verirdi. BALÇİÇEK PAMİR (Habertürk) O fotoğrafta yalnış giden birşeyler vardı 1) Başbakan'ın takım elbisesi keşke araziye uygun bir kıyafet seçseydi diyenlerde vardı, siyasi erki yansıtan takım elbisedir karışmayın diyen de 2)Başbakan'ın oturuşu. Çömelmiş iki elini dizlerine koymuş fotoğrafı, gurbetçilere benzetenler çoğunluktaydı. Erdoğan o kadar üzgün ve acılıydı ki nasıl oturacağına mı dikkat etsin yani diyende... 3)Ulusalcıların yorumu ise farklıydı. Bir ülkenin Başbakanı kendi sınırında diz çökmez. Çökse bile o pozu vermez çıkışı yaptılar. Dünyanın her yerinde liderler böyle pozlar verir askere destektir savıyla püskürtüldüler...

. Büyük Devrimciler böyle konusur !!!

İlhan Selçuk’la bir kez görüştüm SONBAHARDI... Yağmurlu bir akşam... Mecidiyeköy’de akşamları da açık olan salaş bir esnaf lokantasında buluşmuştuk İlhan Selçuk’la. Cumhuriyet’ten birkaç arkadaşı eşlik ediyordu kendisine. Sağlık sorunlarına karşın mütevekkil bir gülümsemeyle bakıyordu etrafa. Bana “Seni benimle görürlerse Ergenekoncu derler, ona göre...” diye takılmıştı. Hep beraber gülüşmüştük. Öyle kibar, öyle içten, öyle alçakgönüllü, öyle yumuşak, öyle muhabbet ehli, öyle değer veren, öyle delikanlı, öyle esprili, öyle vakur, öyle egemen, öyle halim selim bir hali vardı ki... Hemen ısınmıştım kendisine. * * * Bunda şaşacak bir şey yok. Ben epey zamandır, karşımdakilere “Acaba aynı kafada mıyız? Acaba aynı görüşte miyiz?” diye yaklaşmak yerine, “Acaba nasıl bir insan?” diye yaklaşıyorum. Durum böyle olunca da... Kabalıkta, hoyratlıkta, acımasızlıkta sınır tanımayan güya “demokrat” adamlara ısınmak zorunda hissetmiyorum kendimi. Tıpkı... Kendilerine “dindar” diyen ama fitne fesat çıkarmakta epey mahirleşmiş düşük insanlarla bir araya gelme mecburiyeti hissetmediğim gibi. * * * Ölçüm şudur: Karşımdakine bakıyorum... Kibar mı? Anlayışlı mı? Alçakgönüllü mü? İçten mi? Vakur mu? Mert mi? Mağdur mu? Halim selim mi? Delikanlı mı? Hemen ısınıyorum kendisine. Karşımdakine bakıyorum: Kafa belden aşağı mı çalışıyor? Hazımsız mı? Muktedirin paçasına mı yapışmış? Gücünü muktedirden mi alıyor? Namert mi? Kalleş mi? Kalpe mi? İçten pazarlıklı mı? Hesapçı mı? Hemen uzaklaşıyorum kendisinden. * * * Ama İlhan Selçuk söz konusu ise, kuşkusuz bundan çok daha fazlasını söylemem gerekir. Bir kere ben “Yazının bir mimarisi vardır” cümlesini ondan öğrendim. “Ödünsüzlük” denilen olgunun erdemini de. Yıllarca yazıyla ayakta kalınabileceğini de ondan öğrendim, kaç yaşına gelirsen gel hep “delikanlı” olunabileceğini de. “Etrafındakileri sadece bir tılsımla değil, ancak başka tür özelliklerin varsa etkileyebilirsin” hükmünü de ondan öğrendim. Vursalar bile düşünmeyi. Vursalar bile düşündüğünü ifade etmeyi. İnat etmeyi. Sebat etmeyi. Bir duruş sergilemeyi... Hepsini ama hepsini ondan öğrendim. Eh, bunlar da az şey değildir sanırım. Zor zamanda demokrat olmak EY Kürt sorununun çözümüne kendilerini adamış demokrat kalemler! Kolay zamanlarda... Açılım yapılıyor, tarih yazılıyor diye hava attınız. En uçuk fikirleri ortaya atmakta bir sakınca görmediniz. Öcalan’ı paşa yapmak bile istediniz. Hükümete akıl verdiniz, danışmanlık yaptınız... Ama bir talihsizlik oldu, rüzgâr tersine döndü. Şimdi iktidar, tıpkı 90’lardaki gibi, “Vuracağız, kıracağız... Göz açtırmayacağız... Kökünü kurutacağız...” diyor. Sizden ise “tıs” bile çıkmıyor. Duruma bir el atmanızı bekliyorum. Kardeş Türküler’le kardeş olduk ÖYLE bir zamana denk geldi ki “Kardeş Türküler” konseri, tam isabet! Türkçe baraklara Rum ezgileri, oynak Roman havasına Ermeni ağıtları, Kürtçe türkülere Yozgat havası karıştı. Sırrı Süreyya ile Dilber Ay ikilisine şapka çıkardık. Diyarbakırlı Ara Dinkjian’ın uduna hayran kaldık. Canlandırmalara, danslara meftun olduk. Mezopotamya’dan Balkanlar’a gittik geldik. Tüylerimiz diken diken oldu ve sonunda öyle dolduk ki... Biz, Açıkhava Tiyatrosu’nu dolduranlar, “Yaşasın halkların kardeşliği” diye bağırmaktan kendimizi alamadık. Uzak durulacak mekânlar *BİR: İçeri girdiğin andan itibaren görevlilerden, “Bunun burada ne işi var” bakışı yayılıyorsa. *İKİ: Sipariş verdiğin bir ürün için “Kalmamış” derken bir zevk alma durumu söz konusu oluyorsa. *ÜÇ: Suratlar asıksa... Yaşam enerjin tükeniyorsa... *DÖRT: Mekân sahibi lüzumsuz bir kasma haline kendini kaptırıp etrafta zabıt kâtibi gibi dolaşıyorsa... *BEŞ: Mekân sahibi, kendi mekânına ait sorunlarla bütün gece kafa şişirmeyi marifet biliyorsa... Benim gözümde ‘Vakit’ meselesi VAKİT’in dünkü manşetini, her zamanki gibi yine midem bulanarak okudum. Güya PKK Alevilerin kontrolüne girmiş, güya Aleviler Ergenekoncu imiş ve güya Ergenekoncu PKK, hükümeti zor durumda bırakmak için askerleri öldürüyormuş. Gazeteyi hemen buruşturup, layık olduğu yere, çöp sepetine attım. * * * Aslında Vakit falan hikâye... Adamlar karakterlerinin gereğini yapıyorlar... Asıl mesele şu: Mide bulandıran, ayrımcılık yapan, fitne çıkaran, Alevi düşmanlığında sınır tanımayan bu tahrik odağına Başbakan Erdoğan, “gazete” muamelesi yapmaya devam edecek mi, etmeyecek mi? Benim için “Vakit meselesi”, artık böyle bir meseledir....İlhan Selçuk’la bir kez görüştüm. Ahmet HAKAN

Sayin y. yilmaz Ergenekon neyi gösteriyordu meydanlarda her platforum da Terörün arkasinda ki mechullari göstermiyormuydu simdi Sayin tayyip neyi izah etmeye calisiyor !!! Terörün arkasi diyerek..

YARASA kardesime katiliyorum.. Birde hafizani tamamen kaybeden DEVRIMCI ruhlar var.. bu ruhlar bugün sayin tayipin cikislariyla bütünlesiyor ve omuzlari ondan yana !!! Bakalim birkac örnegine HAMAS davasinda nasil omuz verdiler terör konusunda nasilda pekistiler su örnekle cevaplayalim ne dedi terörün arkasinda birileri var kimmis bu birileri... adama sorarlar IRAK savasinda göremedin mi bu koskoca silah tüccarlarini? fazla irdelemeye gerek yok. Sayin basbakanin her cikisi birilerin devrimci ruhunu oksuyor.. Ilhan selcuklar, Türkan saylanlar bunlarin ruhunu kesmez.. kesse kesse kaderci ruh keser..

Kim ne dedi? CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: İlhan Selçuk benim kuşağımda derin izler bırakan biriydi. O Cumhuriyet'te açtığı pencereyle toplumun aydınlanmasında öncü olmuştur. Ama son Ergenekon sürecinde büyük bir haksızlığa uğramıştır. O kararı verenler şimdi sanıyorum bir vicdan muhasebesi yapıyordur. Sabaha karşı alınması ve arkasından yapılan muamele kendisini yıpratmıştır. Arkasından bir ameliyat geçirmiştir. Bütün bunlara baktığımızda bir aydının hak etmediği bir süreç yaşadı. Ben bu süreçte İlhan Selçuk'a haksızlık yapıldığı kanısındayım. Altan Öymen: Hem Türk basını, hem Türk milleti için çok büyük bir kayıp. Bütün hayatı boyunca ülkemizin, halkımızın ve tüm dünyadaki insanların iyiliğini hedef alan bir çizgi izledi. Hem basınımızın hem milletimizin başı sağ olsun… Sabih Kanadoğlu: İlhan Selçuk'un vefatı Cumhuriyet Gazetesi ve okurları için büyük bir kayıp. Türkiye Cumhuriyeti yalnız bir yazarını değil, özverili bir evladını, bir felsefecisini, önemli bir aydınını kaybetti. Tüm Türkiye Cumhuriyeti'nin başı sağolsun… Emin Çölaşan: Türkiye'de gazetecilerin dönek olmasının moda olduğu bir dönemde, yıllardan beri aynı çizgisini bozmayan, saygın, onurlu, yurtsever bir gazeteci ağabeyimizdi. Ve birileri tarafından hiç utanmadan ve sıkılmadan "terörist" olduğu iddia edildi. O nedenle gözaltına alındı, cezaevinde yattı bir süre ve ne yazık ki bir hastane odasında yaşamını yitirdi. Büyük bir insandı, örnek bir gazeteciydi. İlhan ağabey'e Allah'tan rahmet diliyorum.

İşte son yazısı İlhan Selçuk ameliyata girmeden bir gün önce okurlarıyla vedalaşmıştı. Ergenekon operasyonu nedeniyle geceyarısı apar topar gözaltına alınıp 48 saat "içeride" kalan İlhan Selçuk ameliyatından hemen önce "İkisine de eyvallah" diyordu.... Yani ölüme de kalıma da...Her ihtimale karşı okurlarına işte böyle veda etti.. "İkisini de Eyvallah... Arabayla asfalt yolda giderken birden karşına bir levha çıkar.. “Yol kapalı” Bozulursun... Ama yapacağın bir şey de yoktur. Bugün Pazar!.. Pazartesi günü yürekten ameliyat olacağız, söylenenlere bakılırsa epey gıllı gışlı bir operasyonmuş, nalları havaya dikersek bozulmayalım, olur böyle şeyler. ..... Nalları dikmezsem... Daha görüşürüz... Dikersem, her ne kadar kusurumuz da olsa, affola... İkisine de eyvallah... "

İlhan Selçuk hayatını kaybetti Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk hayatını kaybetti Tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi’nde vefat eden İlhan Selçuk 14 ağustos 2009 tarihinden bu yana konuşma bozukluğu ve kısmi felç nedeniyle tedavi görüyordu. İlhan Selçuk tedavisi nedeniyle 11 Mart 2010 tarihinde vefat eden kardeşi Turan Selçuk’un da cenazesine katılamamıştı. Selçuk kardeşinin vefatından 72 gün sonra vefat etti.. İlhan Selçuk kimdir? İlhan Selçuk, 1925 yılında Aydın'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. (1950) Avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk yazıları 41 Buçuk isimli mizah dergisinde çıktı. (1952). Selçuk 1963 yılından vefat ettiği güne kadar Cumhuriyet gazetesinde yazmaya devam etti. Eserleri... İlk iki kitabı gittiği yerler üzerine bir incelemedir: Güzel Amerikalı (1976), Uzak Komşu Rusyadan Gezi Notları (1967). Mustafa Kemalin Saati (1969)nde belgesel yazılarını derledi, bir de roman yayınladı: Yüzbaşı Selahattinin Romanı (iki cilt, 1973/75). Yeni kitapları: Sovyetler, İran, Amerika İzlenimleri (1976), Yeni Kırallar, Yeni Soytarılar (1976), Ağlamak ve Gülmek (1982), Düşünüyorum Öyleyse Vurun (1984), Görülmüştür (1986), Ziverbey Köşkü (anı, 1987), Japon Gülü (1988). POLİSLERE ÇAY DEMLEMİŞTİ Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya: Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusuydu. Yazılarında sermaye-emek çelişkilerini ortaya koydu. Güneydığu sorunlarına yazılarında yer vermiş biridir. Demokrasiden, özgürlüklerden, Atatürk devrimlerinden yana olan yurtsever bir yazardı. Sabaha karşı polisler evine geldiğinde onlara kendi elleriyle çay yapmış biridir. Vatan.

Dünyada hiçbir ‘devlet’ toprağını tartışmaz, tartışmadı, bunu herkes öğrensin, ‘toprak’ı sadece galip düşman kuvvetleri tartışır, onlar da muzafferiyetleriyle masaya getirip şu şu bölgeleri madde madde istiyoruz deyip gelip karşınıza otururlar.. Türkiye hem Güneydoğu’da hem de Suriye sınırındaki mayınlı arazileri ‘toprak’ tartışması olarak gündemine almaya zorlanmış ve kutsal ve bağımsız meclisinde tartışmıştır. Bu durum, işgal günlerinin içinde yaşadığımızın en büyük belgesidir. Nihat GENÇ

Milletimiz neleri unutmuyor ki? Bütün degerlerimiz birikimlerimiz peskes cekildi dedin mi anlamakta zorlaniyor.. Allah´a siginsan ondan da zorlaniyor zorlanmadigi tek sey Allah´i kullanmak... Bir degeri yontalim bakalim neler cikacak.. Türk Telekom, Türkiye´nin ana haberlesme kutusu ANA MERKEZI; ANASI HATDA BABASI desen kim anlayacak.. yontmaya devam edelim bu ana´yi sattik, bir daha bununla rekabetlesecek bir haberlesme agi kurabilirmiyiz???? Kuramayiz degil mi ! kurulan hersey onun üzerinden baglanti kurularak devam eder cünkü ANA santral odur. Gelelim internet baglantilarina oda onun üzerinden olur..degilmi. Ister adi ne olursa olsun anlasma yaptigin hangi kurulus olursa olsun hersey ANA hatdan kiralanir.. Bir insan kendini bu kadar satar.. satar da 70 milyonu satmayi becermek ayri konu.. EEE vadofon var yarin desen ingilizlere boykot edecegiz hepimiz baska baglantiya gececegiz eee adama sorarlar ANA kapi tutulmus gecegin heryeri ANA si belirler.. orda ufacik bir fiyat artisi gecegin yeri iflas ettirir.. olmadi cani istedigi zaman baglantiyi keser.. Hani birde meshur TOKI leri varya insanlari cirkin yapilasmalarin icine tikip ayliklarini el koymalari ömür boyu hem bu dincilere öde ayligin dörtte birini. Öbür dörtte birini de ingilizlere öde faiz ya ömür biter emmeryallere ödecegin faiz bitmez ayligin dörtte biri onlarindir... Halkimiz unutkan oldugu kadar hesap da tutmaz... diyelim hafif olsun.