Zıplanacak içerik

enes.34

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

enes.34 tarafından postalanan herşey

  1. evet malesef hayat bundan başka birşey de degil. malesefi sizin açınızdan söyledim. saygılar.
  2. Rasülün İlahi davetde üç önemli nokta üzerinde durdugu kendi siyerinde mevcuttur ve bütün yazılmış siyerler aynı mananın farklı dille anlatımıdır. Tevhid Ahlaki görevler ( insanın kendisine ve toplumunu karşı ) Ahiret inancı Kur'an Tevhidi en temel sorun/sal olarak degerlendirir. Diger iki etken bu temelin yansımasıdır. Müslümanlar sorunlarını ancak Kur'an temelli anlar ve bizzat ondan hareket ederek çözebilirler. İslamın günümüzdeki dünya görüşü de ortaya konmalıdır bu zaviyeden. Canlı ve kendini devamlı yenileyen bir düşünce hareketi oluşmalıdır. Niceliksel degişim kaçınılmazıdır ve Kur'an bunu reddetmez. Yapılması gereken degişimin gayri islami yönünü ortaya çıkarmaktır. Tarihsel zaman ve mekana takılıp kalmış anlayışların da, geliştirilmesi yani degiştirilmesi gerekmektedir. Bu degişime tabi olmayan ise ; hiç bir zaman ve mekanda degişime ugramayan Kur'an ve Hadis'ten çıkarılan '' genel İslami ilkelerdir ''. Örn; Zekat verme ilkesi, hiç bir zaman degişmez, ancak degişik yorumlarla bu ilkeyi güçlendirmek, zekat toplama gibi bizzat uygulamaya dönük konularda da degişik usuller gerekebilir, lakin Zekat verme ilkesi bakidir. İmtihan, sadece Allah'ın varlıgını kabul ya da inkar (haşa) üzere kurulamaz. birde; devamlı sürette ayet ve hadis örnekleri ile olumsuz bakış açılarının, birazda usule dair bakışlarını degiştirmesi gerekir. Biliyorum kökten inkarla zor ama, ben genede kökten inkar oldugunu sanmıyorum. saygılar.
  3. Rasül, toplumsal husumetlerin tarafı olmadı, kavmi, siyasi, töresel vb. sebeplerle düşmanlık ve savaş çagrısı yükseltmemiştir. Gerek egemenlerin hileler düzerek çıkarttıgı problemlere, gerekse ahalinin reaksiyoner tavırlarla verdikleri cevaba binaen kurulmuş yeni problemli alanlara müdahale etmedi. Rasül, iyi-kötü probleminin kaynagının politeizm oldugu hususundaki vurgularıyla ihtilafın yapısını suni merkezinden kopartıyordu. Amaç tek ilaha tapmanın getirdigi ahlak degerlerinin muvahhidlerce uygulanması sonucu şirkin ahlaksızlıkla mühürlenmesini birlikte zikredilmesini mümkün kılmaktı. Zenginler, güçlüler, yüksek statü sahipleri eger varlıklarını zorbalıkla kazanmışlarsa Rasülün tebligi karşısında da zorbalıklarını şiddetle uygulamaya geçirmek durumunda kalıyorlardı. Tebliğ, gücün güçsüzler aleyhine kullanılmasını men ediyordu. Lakin bu güç miras, konjöktür, emek vb. gibi arizi sebeple kazanılmışsa güç sahibi olan kişi yol ayrımına geliyor veya zorbaların ezdigi ezilenler kanadına geçiyor, hicret ediyor ya da işini bozarak gücünü yitiriyor yahutda zorbalara katılmayı seçerek durumunu güçlendirmenin yollarını arıyordu. İyilik bizzat ayakları üzerinde durmaya başlayınca kötülük, kendini tanımlayan kirliligi dışa vuruyordu.
  4. Hiç bir metin, baglamı dışında dogru anlaşılmayacagı için Kur'an'ında baglamını ortaya koymak zorundayız. Bunun içinde Kur'an'ın zamanına dönmek zorundayız. Böylece sabeb-i nüzülü ve ayetlerin baglamını iyice kavramak zorundayız. İlk hareket, zamanımızdan Kur'an'ın indirilidigi zamana gitmektir. Tabi oraya gidip orada kalırsak o zaman Kur'an'ın çagımıza olan ilgisini ortaya koyamayız. Kur'an'ı uygulumaya dönmek istiyorsak, Kur'an'ın asli manasını zamanımızın anlayışına göre açıklamalıyız.Kur'an'ın indirildigi zamandan kendi zamanımıza dönmek ikinci aşamamızdır. Tefsir usulünün en temel ilkesi, Kur'an'ı bir bütün olarak anlamayı mümkün kılar. Bir ayetin tarihi ortamını ve çözüm getirdigi sorunu iyice araştırarak onun taşıdıgı önemi veya manayı anlamak ; ve Kur'an'ın belli özel cevaplarını genelleştirerek onları külli ahlak ve toplum ilkeleri olarak ifade etmek durumundayız. Yani toplumsal ve tarihsel geçmişi içinde incelenen belli ayetlerden ve çogu zaman bu ayetlerde zikredilen hüküm sebeplerinden süzülerek, Kur'an'ın bütünlügü içerisinde genel ilkeler çıkarmak lazımdır. Bunlara ilave olarak ; İslam hukunun temeli ''içtihad''ır.En geniş anlamında Müslümanın bütün fikri çabaları içtihaddır. İçinde bulunulan duruma uygulanabilecek şekilde, kural içeren bir nassın veya benzer geçmiş bir uygulamanın anlaşılması ve bundan çıkarılan genel ilkenin genişletme, ayırma ya da aksi halde tadil edilmesi ugraşıda içtihaddır. Zekata deginmedim bile bakın ...
  5. Dinlerin insan toplumlarını savaşa ve vahşete davetiye çıkardıgını savunan kimi arkadaşların neden bugünün savaşlarına degilde illaki İlk İslam toplumunun verdigi savaşlara odaklanmasını anlamıyorum ya da bana manidar geliyor bu eleştiriler. Bugünün insanlık dışı uygulamalarını ve savaşlarını savunamayanların geçmişin uygulama ve savaşlarını gündemde tutma çabaları kendileri açısından paradoksal olsa gerekir. Öncelik bugün, şimdi olmalı degil mi ? Geçtigimiz aylarda İsrail'in Lübnan'da bir aya yakın verdigi savaşta toplam 1150 kişi ölmüştür ve büyük çogunluguda sivildir. Bu sivillerin 350 tanesi 12 yaşın altında çocuklar ve bebelerdir, kadınları ise saymıyoruz.Havadan, karadan ve denizden günlerce bombalarla siviller katledilmiştir. Bu bir savaşda degildir, bir halkı yıldırmak istencidir ve hedef tamamen sivil insanlar ve en korunmasız olanlan çocuk ve kadılardır.( çünkü birebir karşılaşmanın 3,4 gününde ateşkes ilan etmiştir İsrail ordusu).. Bir savaşta ölenlerin en masum olan ve korunmasız bulunanların yekünü oluşturdugu Lübnan savaşını neden bu sayfalarda eleştirme ve gündemde tutma çabalarına girmezler anlamış degilim.( anladıgım bende kalsın) Bugünün yaşanan katliamları degiler mi ?? Dinlerin insan toplumlarını savaşa ve vahşete davetiye çıkardıgını iddia eden arkadaşlar samimi iseler bu ve bunun gibi savaşları, şimdinin, bugünün savaşlarını daha çok gündemde tutmak zorunda degiller mi ? Neden tek bir Dinin uygulamalarını, bir başka dinlerin ve düşüncelerin degil de neden İslam Dinini akılları sıra mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu kadar aksi örnegi varken yaşadıgımız dünyada. Tutarlılık adına bunu yapmalı degiller mi? sizcede. saygılar.
  6. sizin böyle bir soru sormanız için öncelikle insanın neden yaratıldıgını sormanız lazım gelir. Kur'an'a göre konuşacaksak en temel soruyu sormadan başlangıc yapmak yanıltıcı.Bu bahsi diger diyelim.... İyi, birkaç noktada degerlendirme hatası yapabilir. 1. Kötüyü tanımlayamaz, derecelendiremez, temel bir kötü fikrini olgunlaştıramaz, türevle ugraşır. 2. Kötüyle ugraşamaz, haksızlıga ugrayışı karşısında hayır ile kuşanmış bir amel geliştiremez , böylece kendide kötülük sahibi olur. 3. Kötüyle mücedelesi lokal bir ugraştır. Kendi yaşama alanı dışına çıksın ister , kendi iyiligide lokal bir iyilik anlayışında kalır. İlk önce kötülügü bütün çıplaklıgı ile tanımak, ikincil düzeydeki çirkinlik ve haksızlıklardan bunları ayırma melekelerini geliştirmek, sonra ise bizzat kötülügün kendisi ile çatışmayı temel alan bir mücahedeyi ortaya koymaktır. Kur'an'a göre iyiligin muhatabı Allah'tır, kötülügün muhatabı toplum ve ''ben'' dir. Bencil birey ve oluşturdugu toplum bizzat kötülügün muhatabıdır. Kötülügü engelleyemeyan iyilik, giderek kötülük tarafından yok edilmek teklikesine maruz kalır. Modern sistemlerin en affedilmez hatası bizzat kötülükle degil onun türevleriyle ugraşmak istemesi anlayışıdır. Bu sistemlerin iyileri, kötülerin gizli, dolaylı bir ortagı haline dömüşmektedir süreçler içerisinde. Hatta geleneksel insanın kötü gördügü bir çok 'şeyi' iyi olarak adlandırmaktadır. Modern sistemlerin temel bir kötülük 'en temel' bir kötülük anlayışarı da malesef yoktur, süreçler içerisinde degişken bir kötülük algılayışarı oluşmaktadır..
  7. Ben bir müslüman olarak Hıristiyan olan Hırant Dinkten olumsuz manada hiç düşünmedim, aklıma bile gelmedi. mahkeme salonlarını bir önceki iletimde yazdım 301. madde içinde düşündüklerim orada. medyanın timsah gözyaşlarına inanmadıgımı çünkü dünü iyi hatırladıgımı söyledim. hangi çevreler tarafından açık hedef haline getirildigine yazdım ve hatta kendisi son yazısında kimler oldugunu belirtmiş, bu demek degil ki milli duyguları olan birileri yapmış. bütün bu olanlara ragmen hiç alakasız tarafa çekme akıllıgı gösterenlere hayret ederim
  8. sayın evrensel Hiç kimsenin aklının ucundan geçmeyecek şeylere dayandırma çabanız manidar gibi geliyor bana ta kalkıp dedelere gitmenin bir anlamı yok bence, kast ettiginiz görüşle arasında birşey oldugunuda sanmıyorum olumsuz manada
  9. evet hayır yarışması mı ? oynuyoruz anlamadım yazıyoruz işte aynı şeyleri tekrar tekrar sormanın manası yok. iyi bundan sonra siz sorun bizde evet ya da hayır diyelim .
  10. Hrant Dink bu topraklarda doğmuş, ama kendi yurdunda özgürce yaşamasına müsaade edilmemiş bir düşünce adamı, bir hak ve özgürlük savunucusu idi. Fikir namusuna sahip, düşüncelerinin ardında adam gibi durmasını bilen erdemli bir insandı. Adalet ve özgürlüğü herkes için isteyen, insani erdemleri öne çıkaran bir düşünce adamı olan Hrant Dink, AB bu ülkedeki azınlıkların hakları ''dayatması'' konusunda aynen şunu söyleme dürüstlügü göstermiş bir aydın insandı; "bu ülkede çoğunluluğu teşkil eden Müslüman halkın hakları alanında yaşanan baskı, yasak ve haksızlıkları dikkate aldığımda kendimiz için ilave haklar talep etmekten utanıyorum" Onun bu dürüst, adil, özgürlük yanlısı ve erdemli duruşunu hazmedemeyen kimi çevreler ve özgürlüklere düşman resmi ideoloji yanlısı bağnaz medya, onu sürekli hedef yaptıgını hemende unuttu, her türlü baskı ve tehditlerine ragmen medya utanmadan timsah gözyaşları dökmeye ve tutarsız kınama açıklamaları yapmaya, onun ne kadar yiğit bir düşünce adamı olduğuna dair programlar yapmaya yöneldiler. Her zaman yaptıklarıda bu degilmiydi. Hatırlamak isteyenler son bir kaç seneyi ve yargılanması süreçlerini göz önüne getirebilirler. Mahkeme önlerinde linç etmeye, asla hakaret içermeyen düşünce açıklaması sebebiyle keyfi ve ideolojik kararlarla mahkum etmeye çalışanlar, sürekli medyada hedef yapanlar, şiddeti içeren sloganlarla ve yumurtalarla saldırıp, kaldıralmadıgı gibi keyfi uygulamalara açık 301. madde ile sürekli köşeye şıkıştırmaya çalışanlar onu hedef tahtasına ziyadesiyle yaklaştırmışlardı. Tüm bu süreçlerde rol oynayanlar çıkmış timsah gözyaşı dökme ikiyüzlülüğüne sığınmaya çalışıyorlar. Hedefini seçenler tam isabetli bir hedef seçmekle ne kadar profosyenel olduklarını kanıtlıyorlar. Türkiyeyi sadece dışarda yalnızlaştırmak ve imajını kötü göstermek olarak degil, ülke içinde azda olsa gelişmeye başlamış özgürlükleri geri döndürmeyide amaçlamaktadırlar. Sınırlarında bir o kadar haraketlenme yaşandıgı bir zamanda, kendi dertleriyle başa çıkamayan bir ülke tanımına da sokmak istemişlerdir.Bir taşla bir çok kuş vurmak istedikleri çok açık ve seçtikleri hedef çok nettir. Her şeyi bir kenara bıraksak bir insanın yaşama ve fikirlerini ifade etme hakkı herne olursa olsun elinden alınmamalı ve bu ülkenin halkı ve yöneticileri buna kesinlikle müsade etmemelidir. Hrant Dink'in katledilmesini tekrar nefretle kınıyorum ve hükümet düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engel ve tehditleri kaldırmalı ve ''çeteleşmeleri'' tasfiye etmek üzere harekete geçmelidir. İçimizdeki derin beni ortaya çıkarmalı ve tasviye etmeliyiz. (en son şemdinlide kalmıştık)
  11. ateistlere karşı dogrulamak için yazmadım ki zaten bir durum tespitiydi sadece benim kisi... boş konuştugum nerden belli ki
  12. Kur'an'la aranızdaki fark O inkar edenlerini de kabul ediyor ama inkar edenler onu kabul etmiyor..
  13. Kurban etme alışkanlıgı bir çok toplumun çook gerilerinden gelen bir ritüeldir, ama öyle ama böyle bu iş yapılıyor etyemezmisiniz ya da hayvanların dogal olmayan yollardan başka öldürülmesine ve ihtiyaç olarak kullanılmasına karşımısınız.
  14. alakasız şeylerden bahsediyorsunuz son kez soruyorum BEN SİZE AYNI YERDEKİ İNSANLARDAN BAHSETMİYORUM, EVİNİ, BARKINI, RAHATINI, YANİ HERŞEYİNİ BIRAKIP BAŞKA BİR YERE GİDENLERDEN BAHSEDİYORUM.....çok açık degilmi ??.
  15. iyilik yap denize at demişler balık bilmesse Allah bilir. yani senin işin Allah'a kalmış derim ben ... birde dünyada yaptıgın iyiliklerin karşılıgını göremedigini söylüyorsun, yani iyiligi iyi oldugu için degil de belirli bir çıkar, karşılık için yapmışsın. lakin iyilik bizzati iyi oldugu için işlenmelidir, ve karşılık beklenmeden yapılan iyilikler gerçek iyilik olarak degerlendirilir.
  16. evet sayın katakuta bekliyorum cevabınızı ve olayları karıştırmadan bir açıklama yapınız. İnandıkları Rabbin rızasını umarak ve kardeş bildikleri insanlara yardım etmek için bir yerden biryere giden ve savaşan insanların bu dünyaya dönük ne gibi maddi rant ve iktidar için gittiklerini soruyorum. sapla samanı birbirine karıştırmayalım, kabul edilsin ya da edilmesin, bu olayın başka boyutudur, bu tür insanların gitme amacı nedir ??.
  17. cinsiyetler açısından söylemedim karıştı heralde...genel insan iradesi için ...
  18. çıkmamış candan ümit kesilmez... bir çok insan bu tür akıl yürütmeler sonrası dinden sogumuyor, şahsi tecrübelerinizi genele hakim kılmayın..
  19. eger iki şey arasında, iki insan farklı farklı şeyleri seçiyorsa bu insanın iradesini gösterir.
  20. bende diyorum ki ülkemizde uygulanan laiklik fransadan ithal edilen ve laikligin en jakoben yorumudur. bu milleti tek tip kılma çabaları bu jakoben karekter yüzünden kaynaklanmaktadır. biride çıkar derki hayır kardeşim yok böyle birşey diye ikna etmeye çalışır. ama genel, yani ülkemizdeki genel laiklik tartışmaları her nedense 'din devleti' 'şeriat' gibi alanlara kaydırılıp muhatabı baştan mahkum eden bir zihniyet oldugu için saglıklı tartışma oluşamıyor. Türkiyede uygulanan laikligin dünyanın her yerinde aynıymış gibi anlatılması ve her ülkenin anayasasında varmış gibi sunulması, aksini söyleyenleri anayasal suç işliyormuş gibi gösterme çabaları oldugu müdetce bir arpa boyu yol alınamaz. Düşünce evresi bir kaç kötü uygulamadan ötesine çıkmayanların, koskoca bir medeniyeti baştan mahkum etme ugraşları aciz kalır ve kimseyede bir yararı olmaz. Pozitivist-Marksist düşüncelerin miadını doldurdugu zamanda devletinde Dine bakışı degişmeledir. saygılar.
  21. sen masallarla yaşamaya devam et.. neden bir açıklama getiremedin....benim neden bahsettigimi kimlerden bahsettigimi anlamadınız heral.... bekliyorum...
  22. sevgili taylan abi yazınız buram buram önyargı kokuyor çünkü ben a.34 düm. ve haklılık dan degilde haklar açısından bakmanız lazım bu tip münazaralara. fransız jakoben laik anlayışını senelerdir bu millete dayatanlar da haklılık açısından degilde haklar açısından baksaydılar biz şimdi bu tartışmaları yapıyor olmazdık . saygıyla kalın.
  23. hadi her şeyi bir kenara bıraktık, (yalnız konuyu alakasız yöne çekmeyelim) afganistanda , çeçenistanda, şimdi ırakda ve öncesinde de bosnada ve daha bir çok yerde, buraların yerlisi olmayan ama hakikatde Kur'an'ı kendilerine rehber edip buralara savaşmaya ve kardeş olarak gördüklerine yardıma gitmiş olanların ne gibi maddi rant ve iktidar sagladıklarını açıklayın bakalım...ister kabul edilsin ister red edilsin kim olursa olsun adamlar ölmeye gidiyor, oralarda çiftlik alıp yaşamaya gitmiyorlar.....
  24. Ben cinleri ve insanlan ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yemek yedirmelerini de istemiyorum. Şüphesiz Allah, rızık veren, sarsılmaz kuvvet sahibi O'dur. Onun için muhakkak o zulmedenlere arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir pay vardır, şimdi onu acele istemesinler! Artık o tehdit edildikleri günlerin azabından vay o küfredenlere! ( Zariyat ; 56,57,58,59,60). Allah insan ve cini çok açık biçimde ifade ediyor, ve ibadet edilmeye de sadece O layıktır. Kibirlenmek yalnız O'na mahsustur. Kur'an söylediklerinde tutarlıdır, kendi içinde tutarlıdır bunu siz kabul etmesenizde bu böyle, çelişkili olan insanın kendisidir. saygılar

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.