ali-ilmek

Allah kendini Kur'an da nasıl tarif ediyor? Hangi surede? kendisi hakkında ne diyor? İhlas suresinde hatta surenin nüzül nedenide O Allah ta ne diyenler olarak gösterilir.O sureden anladığını bana bir yazssana bakalım.Ne anlıyorsun? Neyi inkar ettiğini biliyor musun anlayalım.Yoksa hevanı mı inkar ediyorsun görelim buyur...

Sayın Tarafsız düşünce sistematiğinizi geliştirmek adına şunlara dikkatinizi çekeyim.Sanırım sorgulamanızda yardımcı olacaktır. Allah Rasulune şu yönünden bakarsak;O Allah'ın sünettullahı(sistemi/düzeni/kanunları)kendisine bildirilmiş(bildirme olayı bir mekandan diğer bir mekanda olan kişiye şeklinde değil!!!Yani Allah bir yerde duruyor oradan geliyor şeklinde değil..) olan kişidir.Görevide bu sistemi,işleyen kanunları anlatarak insanların korunmasını önermektir.Olan sistemi değiştirmiyor!O sistemin nasıl işlediğini haber veriyor.Bu sistemi hakkı ile bilen ve ona göre yaşayan biri olarak elbette normal bir insan gibi ele almıyoruz O'nu.Fakat dikkat edinki olan bir sistemi değiştiren olarakta almıyoruz.Sistemin işleyişini bilen olarak hareket ediyor.Fark onun her harekitinin değişik olmasından kaynaklanmıyor.Olaki insanların o sisteme uyan bir davranışları söz konusu ise ya da sistemden zarar görmeyen bir hareketleri var ise aynen onu devam ettirdiğini görüyoruz.Sisteme uymayan bir hareket içinde olan biri sistemin gereği olarak bunu alıyor.Rasulullah'ın davranışları sonucu olarak değil!Lütfen bunu iyi düşünün. Şu sözleriniz için ""Ayrıca tüm olayları dileyen Allah değilmidir ? masum bir insana işkence yapan bir insanı kim yönlendiriyor ? Allah'ın kudreti dileği ilmi dışındamı oluyor bu olaylar ?""Diyebileceklerim şunlar. 1.Yaklaşım olarak şunu düşünün;Eğer bu bakış açısı ile bakıyorsanız bunu genele yaymanız gerekirki o zaman iki tarafada bir şey demeden olanı bu şekilde kabullenmeniz gerekir.İyi/kötü,güzel/çirkin,olumlu/olumsuz gibi vs xkavramların bakışınızdan yok olması ve olanların sizde dahil "o" dileyenin dilemesi olduğunu kabul etmeniz gerekir!!!Yani bir tarafta olan o diğer tarafta o değil dersek düşünce sistematiği tek taraflı kalarak çöker! 2.Yaklaşım olarak; sünetullahta ortaya çıkan olaylar nasıl ortaya çıkıyorsa,hangi şekilde ortaya çıkıyorsa o çıkış şekline göre sistemin /sünetullahın işleyişi karşılık geliyor.Yani bizlerin sistemde ortya koyduğumuz davranışlar,o davranışın sistemde oluşturduğu karşılık ile cevaplanıyor.Bu yüzden bunun önlemini alıyoruz...Ala bilirsek tabi.. Ben böyle düşünüyorum.Umarım değişik bir bakış açısı yakalamanıza yarar..

Sen polyannacılık mı oynuyorsun? Şu iletiyi okudun mu? Peki mekkede 3-4 sene aç bırakılıp çöle salınan ve açlıktan müslümanların ölmesini isteyenlere ne oldu? Ya peki rabbim Allahtır diyen ve putlara tapmayın dediği için ayaklarla tekmelenen komaya giren insanlara ne oldu? Kurandan bir ayet okuduğu için kulağı kesilenlere ne oldu? Tüm malları yağmalanıp işkence görenlere ne oldu? Her gün ana avrat küfür edilip zayıf olanların dayak yediği zamanlra ne oldu? Hz Bilallerin işkence gördüğü hallere ne oldu? Binlerce sayıdaki bir toplum kadınlı çocuklu 3 yıl açlığa terk edilirken ekmek bulmazlar iken ölen çocuklara ne oldu? Neden öldürüldüler? Putlara tapmayın Allah'a ibadet edin dedikleri için? Neden o kabilelerin özel katiiler ordusunu tutup Rasulullahın evine yolladıklarına bakmıyorsun? Bunlar yapılırken inançları için insanlar öldürülürken ve onlara böyle yapmayın Allah'ın azabından çekinin diye nasihat edilirken susanlar Allah'ın azabı geldiğinde Allah'ın rasulu neden insanları öldürün emrini veriyor diye mi soruyor? Bu işkence ve katliamlar olurken uyarılmamışlar mıydı? Ama hayır o zaman kendilerini güclü sanıyorlardı.Öldürdüler nasihatte dinlemediler.Yaptıklarının karşılığında aldıklarına ise işkence ve katliam dediler.Onlara yapmayın demediler mi? Hak ettikleri neydi? Çocuk katledenler.İnsanların gözleri önünde ana babasını öldürenler bunu neden yaptı? Sadece Allah'a ibadet edin putlara tapmayın diyen birine neden yaptı? Zulme nasihat ile karşılık verildiğinde anlamayanlar hak ettiklerini aldıklarında hümanist çığlıklar atmaya mı başlıyorlar.Zalimin hakkı budur.Polyanna romanında değiliz.Gül sundularda zakkumu aldılar? 10 yıl işkence edenler,adam öldürenler o yıllar boyunca kendilerine sunulan tavsiyelere kulak tıkayanlar Allah Rasulunu mü soruyorlar.....

Onlar öfke değil.Senin sandığın gibi senin inkarına odaklanmış ve sen ona deli saçması ya da kin kusmuş dediğinde deli olup sana şimşekler gönderen Apollon değil o.Olacaklar denmiş ve geçilmiş.Sen bunlara göre yaşamıyorsan.Kendi suratına tüküren bir adamın misali gibi banyo yaparsın. Sen ****** Kur'ani tabirle *******.Kuranı elleyemessin.Ve elleyemiyorsunda..Sana kafandaki tanrı düşüncesinin anlatılan ile alakalı olmadığını anlatıyorum.Senin anladığın anlamda bir Allaha'a inanmıyor müminler.Öyle bir tanrıyı inkar ediyorlar.Onlar da inanmıyorlar senin kafanda şablonladığın tanrıya.Sen hala ayetlerde anlatılanı Apollonun dağın altındaki insanlara söylediği sözler gibi algılıyorsun.Böyle algılıyor olman ve inanlara bu algılamanı anlatman onlara senin anladığın gerçekleri onların anlamasını sağlamaz.Zira inanılan ve o ayetlerden anladıkları bu değil.Bunu anlaman gerekiyor.Çok basit bir mantık yürütüyorsun.İşi iki şahıs arasındaki emir komuta zinciri ve uyulmadığında emredenin kin ve öfkesi olarak anlıyorsun. Kur'an-ı okurken önyargılarını,önceden kabul ettiğin değer yargılarını bırakmayı dene.Bunu müslümanlar haklıymış demek için yap demiyorum sana.Eğer yanılıyorsan bu yanılgıyı anlaya bilmek için bu sağlama işlemdir.Yanılmıyorsan bu seni inancını daha sağlam temellere oturtmaya yarar.Çevrendeki müslümanların yaptıkları ile islamı kısıtlamaktan kurtarıp seni gerçekte anlatılmak istenene götürme yolunu açar. İlk önce yaratıcı denerek neden bahsedildiğini bir araştır...tavsiye tabi..

Bu ayetlerin hoşa gitmek,haz almak ya da buna benzer şeyler ile bir alakası yok.Bilim size siyanür içerseniz ölürsünüz der.Bu bir tehdit mi?Size aklı olan biri siyanür içmez der bu bir tehdit mi?Kafir iseniz azap duyarsınız da aynen buna benzer bir uyarı.Bu baskı da değil zira baskı ile yapacağınız her şey sizi yine azaba sürükler. Dünyada doya doya yaşamakta herkese göre değişen bir kavramdır.Sizin anlayışınızda doya doya yaşamak insanının fiziki bedenine dönük ve bedensel hazları sonuna kadar fullemek olurken başkasının hayatında bu;Bitmek bilmez bir ibadet içinde olduğunu anlamak doyuma yaklaştırır kişiyi. Evrensellikten bahsedecek kişi kendi kalıplarını,dünyanın kalıplarını delerek baka bilen kişidir.İnsanı tanımlarken kendisini sınırlayan bedensel dürtüleri aşmış olmalıdır.Özgürlük dediğinde bu bedensellik ve dünya denen yerelsellikten kurtulmuş bir bakışa evreni idrak edebilecek kapasiteye ulaşmış olmalıdır.Beynindeki tüm kavramları insani ve dünyevi bir bakışla değerlendiren kişi lokali aşıp nasıl evrensel düşünebilir?Özgürlüğün evrensel bir değerlendirmesini nasıl yapabilir? Evvrensellik olanları, duygusallık katmakdan,kendini kandırmadan gerçeklerin sadece 5 duyu ile olanlar olduğu aldatmacasına kaptırmadan baka bilenlerin harcı değil mi? Belkide en önemlisi kendini sınırlı et kemik beden sanan biri evreni nasıl kapsayıp anlayacak?Nasıl evrenselleşecek?İnsani kimliğinden bir an sıyrılıp olanları bu şekilde "görmeden" evrene sadece insani bakışla bakmayacak mı?Verdiği kararlar insana ait olup evrenin insanca bir algılanışı olarak kalmayacak mı?Peki ya o zaman gerisi?evrenin insani bakışla anlayamadığımız kısmı? Yk saymış olmayacak mı bunları.. Özgürlüğü dilediğini yapmak sanıp bir aldatmacanın içine düşüyor olmayacak mı? Gördüğüm, dokunduğum,kokladığım,ellediğim ve hissedip anlayabildiğimin dışında hiç bir şeyi kabul etmiyorum diyen biri evrenselliğin nersesinde.Bu yukarıda saydığım şeyler evrenin ne kadarını anlamaya yetiyor?Ya bunlarlarla yetinen ve dahada kötüsü bunu nasıl aşacağınıda bilmeyen biri acınacak bir durumda değil mi?Üstelikte kendisinde bu potansiyel var ve kullanmıyorken.Kendisine zulumlerin en kötüsünü reva görmüyor mu? Bazılarının doya doya yaşamak sandığı bedeni beslemek,yemek içmek ve sex yapmak ya da duygularını poh pohlamak evreni anlamanın yolu değil.Evreni bırakın dünyayı bile anlamanın yolu bu değil.Bu insanı ben merkezli bir yere götüren bir çukur.Kendisini fiziken bir bedene haps edenin beyninide hazlar ve duygular birde 5 duyu ile hapsettiği mezarı.Hala üzerine toprak çekiyor... Bu et kemik beden sende geçici sen bu değilsin diyenlere hayır ben bu et kemik bedenim demeye devam ediyor.Duyguların ve 5 duyun sana evreni anlatamaz onları aş diyorlar.Hayır bunlar beni insan yapan şeyler vazgeçmem diyor.Sonra evrenden bahsetmeye kalkıyor.Kendi sınırlarını aşamayan evreni nasıl anlayacak?Ya kendi sınırlarını aşmayı bilmeyen hadi bunu bırak sınırlarını anlamayan ve sınırlı olduğunu kabul eden biri nasıl anlayacak?Sonrada çıkardığına şte evren bu diyecek ha? Mevlana bunu çok güzel anlatır bir hikayede: Bir sinek bir atın işediği küçük bir gölcüğün üzerindeki saman çöpüne konmuş ve kaldırmış başını göğe,yüzündeki rüzgarı hissetmiş ve haykırmış; -Heyyy işte derya demiş ,at pisliğini gösterip ve heeeyy işte demiş gemi ,saman çöpünü göstererek ve kendini göstermiş gururla işte demiş ben kaptanı derya... Dünya geçicidir ve yok olup gidecektir.Zira evrende sürüp giden bir kanundur bu.İnsan bedenide geçicidir.Bunu kabul edip evet bende geçiciyim.diyenler evrenin sınırlarını,evrensiliği anlamayı bıraksınlar.Baştan kaybettiler.Evrenselliği tüm dünyadaki insanların iyi ve güzel dilediğini yaparak yaşaması sananlarda kaybettiler....Anlamayanlar kendine yazık ediyorlar..

Bunları zaten kabul ediyorum her hadis kitabında var.Sorun ne ki? Rasulullah bir çok kişinin öldürülmesi emrini vermiştir.Bunda ne var?

Merhamet ve hoş görü mü istiyorsun? Hz. Vahşi ye ne olduğunu yazsana?Peki onu tutan ve Hz. Hamzanın kanını içene ne oldu?Derisini mi yüzdüler onların? Peki mekkede 3-4 sene aç bırakılıp çöle salınan ve açlıktan müslümanların ölmesini isteyenlere ne oldu?Ya peki rabbim Allahtır diyen ve putlara tapmayın dediği için ayaklarla tekmelenen komaya giren insanlara ne oldu?Kurandan bir ayet okuduğu için kulağı kesilenlere ne oldu? Tüm malları yağmalanıp işkence görenlere ne oldu?her gün ana avrat küfür edilip zayıf olanların dayak yediği zamanlra ne oldu?Hz Bilallerin işkence gördüğü hallere ne oldu?bir toplum kadınlı çocuklu 3 yıl açlığa terk edilirken ekmek bulmazlar iken ölen çocuklara ne oldu?neden öldüler?putlara tapmayın Allah'a ibadet edin dedikleri için?Katil mi arıyorsun?Neden o kabilelerin özel katiiler ordusunu tutup Rasulullahın evine yolladıklarına bakmıyorsun?Katil arıyorsan kafirler katillerin ta kendileridir.nanakörlerinde ta kendileridir.Korunmasız ve zayıf insanlara saldıracak kadar yürekleri vardır onların.10 yıl botunca yapılnları buraya yazmayayım.Ayrıntılarını miğdeniz kaldırmaz. Neden yaptıklar peki?Ellerinde silahlar ile onları öldürmeye mi geliyorlardı?Yaşama haklarını mı ellerinden alacaklardı?sözden başka bir şey mi demişlerdi? ***** ****** ********* *********

Sen bir kafirsin sana kafir denmesinden neden alınıyorsun?Kafirlere olacak olanda Kur'an da yazılı olanlardır.Elinden geliyorsa yapa biliyorsan kurtar kendini.Ölümden sonraki yaşama inanmıyor olabilirsin ama inan bana öleceksin.Ve sonrasında olacaklar eğer senin tahmin ettiğin gibi değilse karşında hayal ettiğin ve o hayali red ettiğin tanrı olmayacak.Kur'an kafirlerin yani senin başına gelecekleri tek tek söylüyor elinden geliyorsa hadi değiştir?Hodri meydan!!! Ey Kafir bırak onların bana söylenmesinde ne yapacağımı ben eğer kendimi aldatıp adı müslüman yaşamı senin gibi kafir biri isem benim halim senden bile daha acıklı olur.Senin egona nefsine yediremediğin,narsist bir kişilik sergilediğin ve bana bunu nasıl der diye kıvrandığın şeylerin hepsini yüz yıllardır söylüyor?Ve sen ister ıkın ister sıkın söylemeye devam edecek?Elinden geliyorsa ve gücün yetiyorsa engelle?Yetmiyor değil mi insanlar habire senin anlamsız dediğin şeyin peşinden koşup anam babam sana feda olsun diyor buda seni sinir ediyor.Üzgünüm yapacak bir şeyin yok.Bunu engelleyecek hiç bir şeyin yok. Ben hem kafirim hem bana tatlı sözler söyle anneciğim dizelerini başka sonada sakla.Kafirlerin sonu bu.Kur'an da da aynen böyle yazıyor.Hoşuna gitmiyor evet.Peki ne yapacaksın?hiç bir şey... Kafirlerin sonu budur...

Katakuta Özür dilerim.Ben kelime olarak açıkça nickinizle yok dedin dememişim ama soru cümlesi olarak ima etmişim.Haklısınız söyledikleriklerimden bu anlamı algılamış olmanız normal.Siz kelime olarak bunu söylememişsiniz.İma ettiğim şey için tekrar özür diliyorum.

Katakuta sen "Allah'ın değişmez sünneti diye bir kavram Kur-an'da yok" dedin değil mi?Şimdi öyle bir "KAVRAM"gördük ki varmış.Ayette bu kavram açıkça yazılmış. Gelelim Allah'ın bu sünnetinin sadece kafirler üzerinde "kin,nefret" için geçerli olduğu iddanıza.Allah'ın sünneti herkes için geçerlidir.Bu sünnetten kişilerin kendilerine etiket takarak kurtulacaklarınıda sanmayın.Kendisine müslümanım diyende öyle yaşamıyorsa aynı akibete uğrar. Bu kavramı birde şöyle anlamayı deneyin.Kafir olan yani gerçeği örten kişi (gerçeği önce kendisine örtüyor!)tüm hayatını bu gerçeğe göre değilde kendi düşüncesinde geçerli kabul ettiği bir kurallar silsilesine göre yaşıyor.Oysa etrafında dönüp duran her şey o kişinin kabul etmediği sisteme göre bir işleyiş içinde.Her sünetullaha uymayan adımında o kişi işleyen sistemin diğer unsurlarınca otomatik olarak ezilir.Bu sizin hayal ettiğiniz gibi; Bu adamlar sanıyor ki tanrı benim söylediklerime çok kızdı...vay sen bana bunları nasıl dersin al o zaman sana dedi sanıyorlar"şeklinde değil.Kafir sabahtan akşama /akşamdan sabaha Allah'a küfretse Allah'tan bir şey eksilmez,müminde sabahtan akşama /akşamdan sabaha Allah'a ibadet etse Allah'a bir şey eklenmez.Kur'an daki uyarıları bir şahsın emrettiklerine uyulmadığı için gururuna yediremeyip insanları cezalandırması şeklinde almak yerine o sünnetullahın her şey için geçerli olduğunu anlayıp, cezalandırıldığınızı düşündüğünüzde de sistemle uyuşmayan/sünetullah ile oturmayan bir eylemin, tavrın gerçekleştiğini ve bu yanlışı ne kadar tekrarlarsanız yine aynı şeyin olacağını anlamanız gerekir.Bu isimlendirmeye bakmaz.Yani biri çıkıp ben müslümanım deyip bu sünetullaha uymayan bir hal ile yaşıyorsa oda bunun karşılığını görür.İş etikette değil yani. Bu yukarıda anlattıklarımın paralelinde düşünün lütfen.Kur-an'ın ayetlerini okurken öncesine/sonrasına baktığınız gibi o ayetlerin Kur-an'ın bütünlüğü içinde de bakmanıız gerekir.Ayetlere sizi destekleyenler hangileri diye bakmayın.İlk önce O'nun ne dediğini kendi fikirlerinizi katmadan ,hüküm vermeden,önyargısız ve KENDİ BÜTÜNLÜĞÜ içinde anlayın ve yap dediklerini bir süre deneyerek gözlemleyin..Daha sonra kendi fikirleriniz ile bu kıyasa girişin.Tıpkı karşınızdaki bir insanı anlamak istediğinizde yapmamız gerektiği gibi.Benim anlattıklarıma ya da etrafınızdaki müslümanların anlattıklarına tabi olun demiyorum.Bunu kendiniz için bir kez yapın.Yok ben bunu yaptım,tarafısz ve önyargısız bir şekilde bütünlüğü içinde onu anladım.Anladığımda bu;bir tane tanrı varmış her şeyi o yaratmış onun dediklerini yapmassamda beni yakacakmış gerisinde de hikaye anlatmış benimde umrumda olmadı ben onu takmam safsata bunlar sonucuna vardı iseniz.Dilediğiniz gibi yaşamak ve inanmakta elbetteki serbestsiniz.Benim inancıma göre sizi rızıklandırıp yaşatan Allahtır.Sizin hangi hal ile öleceğinizi de bilemem.Bu yazdıklarımıda bir öneri olarak alır diler uygular diler uygulamassınız.Her halukarda benim ne bir kazancım ne de kaybım olur.Bundan emin olun.

Allah'ın değişmeyen sünneti kavramı Kur'an da yok diyenlere ayet.Umulur ki öğüt alırlar... İstikbaren fiyl Ardı ve mekres seyyi`ve la yehıykulmekrusseyyiü illâ Bi ehlih fehel yenzurune illâ sünnetel evveliyn felen tecide lisünnetillahi tebdiyla ve len tecide lisünnetillahi tahviyla fatır 43 Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli-düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.

Yani sayın Lucas deseniz ki;"Ben Kur'an-ı inceden inceye okumadım şöyle bir baktım yazdıklarım da benim şahsi fikirlerim" ve Kur'an-ı bunu diyor diye itham etmeseniz kısmen hadi tamam diyecem.Ama yani inanın bana gerçekten biraz Kur'an ile haşır neşir olmuş biri şu yazınıza esefle bakar yani...Yani inanın hiç cevap vermesem daha iyi aslında çünkü kayda değer bir şey değil yazdığınız.. kısasa kan davası diyorsunuz,çok az değinmiş geçiştirilmiş diyorsunuz yani..verdiğim ayetin alakası yok diyorsunuz çok az değinmiş dediğinz konu hakkında ağırlıklı sureler var.Bakın ayet değil sure de değil sureler...ve siz bana Kur'an hakkında bir şeyler yazmaya çalışıyorsunuz!Ne diyeyim yolunuz açık olsun bol şansalar size

Gerçekten de öyle...Özellikle inanan birinin asla unutmaması gerek bir belirleme..Benim için de iyi bir anımsatma oldu teşekkürler..

Sen bilirsin nasıl istiyorsan öylece anla..Ben düşüncelerimi paylaştım..

Sayın Tarafsız buna cevap vermiştim.İman etmeyen biri iyiliği bu dünyada alacak (İnşallah iman olarak alır)Yani bir insan hayatnını iyiliklere vakfetti ise bu iyiliklerin karşılığını dünyada aldı İslama göre.Ahirete gittiğinde ben iyilik yaptım derseniz onlar için dünyada şunu şunu aldın denir.Peki ahiret için ne yaptın?Bir şey yapmadı o adam çünkü oraya inanmıyor.O iyilikleri ahiret için yaptı iseniz zaten inanıyor olursunuz.!!!Bir inanan olarakta bana sadece dünyada ver demessiniz. İlk önce cehennemden geçeceğiz....Hepimiz ...

Arkadaşlar biliyorum hepinizin kafasında binlerce soru var.Bir biri ile çeliştiğini düşündüğünüz onlarca ayet var.Bunları oluşturan ana nedeni anlamaya çalışın..Parçalardan bütüne varmaya çalışmayın.Bütünü görmeden parçayı doğru yere yerleştiremessiniz.Ele aldığınız ayetler bir bütünü anlatan hatta tek bir şeyi anlatan kelamlar.Katakuta'ya yazdığım yazıda da belirttim dünya hayatı için Kur'an ne der?Bunu bilmeden Kur'an daki dünya ayetlerini başka yerlere monte etmeye kalktığınızda alakasız bağlantılar kurulur.Çıkan sonuç saçma oluncada tutarsız dersiniz.Kur'an bunu belirtirken derki;Necis olanlar ellemesin yani pis olanlar ama maddi pislik değil!Kur'an iman etmemiş kişinin iyiliğini ahirettede versin yoksa çelişir demenin mantığı yok!Kur'an iman etmiş kişilerin rehperidir.Bunları Kur'an kendi içinde çelişir diyenler için yazdım lütfen dikkatli okusunlar.. Lucas bu ayet ne? Hud (15) Her kim dünya hayatını ve onun süsünü arzu ederse, Biz onlara dünyada yaptıklarının karşılığını tamamen öderiz ve bu konuda kendilerine densizlik yapılmaz. Adi suçlar için hiç baktın mı acaba islam neler diyor?Hırsızlık için adam öldürme için ?Ve bunu çıkıp söyleye biliyorsun?Kısas var diyorum hala yok diyorsunuz Nasıl bir yok bu ya .Bu iftira olur ya inandığınız ahlak ve dürüstlük adına bari yapmayın. Saklıgerçek Ayetler için sağol

Kur'an dışı uyduruk bir yorum mu?Niçin bilip bilmeden ithamlar yakıştırıyorsun ey beşer! Kur-an'da yüzlerce ayet var bu konuda Bakara suresinde,Al-u İmranda,Yunus suresinde Hud suresinde....Bir kaçını yazayım. Hud (15) Her kim dünya hayatını ve onun süsünü arzu ederse, Biz onlara dünyada yaptıklarının karşılığını tamamen öderiz ve bu konuda kendilerine densizlik yapılmaz. Ali İmran (145) Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse ölmeyecektir. O, vadesi yazılmış şaşmaz bir yazıdır. Bununla birlikte kim dünya nimetini isterse ona da ondan veririz. Şükredenleri ise kesinlikle mükafatlandıracağız. Bakara (200) Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde, bir zamanlar atalarınızı andığınız gibi hatta daha coşkulu bir anışla Allah'ı anın. Çünkü insanların bir takımı: "Rabbimiz, bize dünyada ver!" der. Ona ahirette bir kısmet yoktur. Bakara (212) İnkarcılara dünya hayatı bezendi de iman edenlerle eğleniyorlar. Oysa korunan o müminler, kıyamet günü onların üstündedirler. Allah, dilediğine hesapsız nimetler verir. Ali İmran (14) İnsanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar, ekinler gibi zevklerin sevgisi, çekici hale getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici nimetleridir. Oysa Allah, akibet güzelliği, O'nun yanındadır. Yazdığım surelerde ve daha başkalarında onlarca ayet var beni uydurmakla suçlamadan önce iyi araştırın.

Aslında bir öncekinde cevab verdim.Biraz daha açmaya çalışayım anladığımı.Birincisi çelişki aradığınız ve bu çelişkiyi de Kur'an ın kendi bütünlüğü içinde aradığınız için bu bakışla bakalım önce.Bu tarz bir yaklaşımda ilk önce iyiliği Kur'an a göre tanımlamak zorundasınız zira çelişkiyi onun içinde arıyorsunuz.Yani kendi kafanızdaki iyilik tanımı Kur'an ile çelişiyorsa bu Kur'an çelişiyor demek olmaz.Bunu bir kenara koyduk. Şimdi Kur'an a göre şirk en büyük günahtır.Şirk koşanın hiç bir ameli kabul edilmez.Ama dünyada rızıklanırlar(rızkı sadece yemek içmek olarak almayın)<--Bunu da anti parantez not edin!.Kur'an bundan sonra çıkıp deseki;falanca ameleni kabul edilir.Bu çelişki olur. Siz ise zerre kadar haksızlık edilmez o zaman benim yaptığım iyilikleri vermiyor bana haksızlık etmiştir bu çelişkidir diyorsunuz.Siz şirk koştuğunuz zaman sizin hakkınız, iyliğin hakkını burada almaktır.Burada onu da alırsınız zaten.Sizin ahiretten bir kazancınız olmaz. Ve yine Kur'an'a göre dünya ahiretin tarlası olduğu için siz aslında burada aldığınız o iyilikte boşa çıkmıştır.Zira ahiret için bir şey yapmış olmadınız.Geçici dünya hayatı için yaptınız.Dolayısı ile Ahiret bakışı ile o işiniz dünyada da boş aslında... Bir düzenin içersinde kendisi ile çelişen bir şey olduğunu idda etmek için çeliştiği idda edilen olayın,kavramın o düzen içindeki anlamını göz önüne almak zorundasınız!!! Ha ama siz farklı sistematikleri karşılaştırdığınızı düşünüyorsanız! o zaman o bütünlüğü gözetmeniz gerekmez.Mesela sosyalizme göre kapitalizmin çelişkisini sunarken kapitalizmin artı değer anlayışının kendi içinde nasıl anlamlandığı sizi ilgilendirmeye bilir!!Ama kendi içinde çelişki diyorsanız her kavramın o sistem içindeki anlamlandırılışı mutlaka gerekli..Tıpkı bizim konumuzda hak,adalet,iyilik vs de olduğu gibi...

Sayın Katakuta fahiş bir hata yapıyorsunuz.Çelişki var dediğiniz yerde açıklama ayetin ikinci kısmında verilmiş zaten.Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar? Yani sizi yaptığınız iyi bir amelden dolayı mı cezalandırıyor demek istiyorsunuz!Bakış açılarına dikkat edin.Birinde imanlı bir insanın gözünden diğerinde bir kafirin gözünden bakın.Bir kafir, mesela birinin hayatını kurtarır adam tutar ona servet bağışlar ya da başka bir şekilde alır .Bu dünyada onun karşılığını almıştır.Ama aynı kafir öldü diyelim ve onun inancını tersine ahiret yaşamı olduğunu gördü.Ve dünyada iken islamda geçerli olan mesela "Ameller Niyetine göredir" kuralına uymamıştır.O yaptığı amelenin karşılığı nerede?Ahiret yaşamına göre boşa çıkmadı mı?Elinde ne var ölen o kafirin şuanda İslama göre? Hiç bir şey...Bu bakış açısı ile dünyada da ameli boşa çıkmıştır.Zira ahirete göre bu dünya tarladır bir şey ekmemiştir ahiret için..Yine dünyada iken yaptığı iyliğe karşılık kafir iman haric ne almış olursa olsun ahirete göre boştur..Ha ama bu dünyada alır mı alır. Kendi bakış açınızla İslam arasında çelişki göre bilirsiniz belki ama Kur'an'ın ayetleri içinde asla..Bütünü gözden kaçırmadan taşları yerine koyarsanız daha iyi anlayabilirsiniz diye ümid ediyorum..

Size iki ayet yazayım, 7-) Femen ya`mel miskale zerretin hayren yerah; Kim bir zerre ağırlığınca bir hayır yaparsa, onu görür.(zilzal7) 8-) Ve men ya`mel miskale zerretin şerren yerah; Ve kim de bir zerre ağırlığınca bir şerr yaparsa, onu görür.(zilzal8) 111.Yevme te`ti küllü nefsin tücadilu an nefsiha ve tüveffa küllü nefsin ma amilet ve hüm la yuzlemun;(nahl 111) 111. O gün ki, herkes kendi nefsini kurtarmak için mücadele ederek gelir; herkese yapmış olduğu işin karşılığı tamamıyla ödenir ve hiçbirine zulmedilmez.(nahl 111) Bu meyanda yüzlerce hadis vardır... Müslimde ,Buharide cennet ve cehennem bablarına bakarsanız kaynaklarını görebilirsiniz.Ha elim yanmış ha vücdumun tamamı yanmış yaklaşımına bişey demiyorum...Ha elimi kesmişler ha kafamı gibi olmuş... O ayrı bir konu evet,öldükten sonra bşka bir şekilde dirilme ve bedenlenme olayı ile ilgili Gazaliye bakabilirsiniz İslamın inanaışları için..

Tarafsız,istisnasız herkes İslama göre cehennemden geçecektir.İnanlar da geçecektir cehennemden.Cehennemin kademeleri vardır.Kimine yalazı dokunur,kimine ayak bileklerine kadar yanar kimi kömür olana kadar yanar tekrar olur tekrar yanar ve bu tekrar eder.Aynı değildir yanmaları. Demişsiniz ki;dinsiz(sadece yaratıcıya inanan)...Din İslami kavramlarda yaratıcının var ettiği düzenin adıdır.Yani doğa olaylarından tutun da bu gün fizik kuralları dediğimiz çoğu şeyden doğmamız ve ölmemiz vs.vs.vs.Din deyince aklınıza;din ibadettir gibi bir şey gelmesin.İbadet,bu kurulu düzenden korunma ve faydalanmanın yollarıdır.Mesela kişinin beden olduğu kaydına girip ben bu bedenim ölünce toprak olacam yanılgısına düşmemesi için yeme,içme, sex gibi şeyleri engellemesi için oruç önerilmiş...Sadece yaratıcıya inanıp dine yani düzene inanmamayı garip karşıladığım için antiparantez bu notu düşeyim dedim... Kişi dine inanmamışsa doğal olarak korunmuyor buna gerek duymuyordur, din ise işliyor!Örneğin oruç tutmuyor yaratıcıya inanıyor ama oruç tutmuyor orucun kendisine sağladığı korunma faydalar sistem gereği dinin gereği otomatikman kendisinden düşer.Kalkanı kalkar.Ve düzen gereği bedenine dönük yaşamaya başlar yer,içer,sevişir vs bunlar ona o istesede istemesede kendini, ben bu bedenim noktasına getirir.Dini olarak, odunlarını kendi kendine toplamaya başlayıp sırtındaki küfesine doldurmaya başlar yani!Bir söz vardır cehennemde ateş yoktur herkes ateşini buradan kendi götürür.İşte adalette benim anladığıma göre buradadır.

Lucas, İslamın bu tür adi suçlara burada önerdiği ve airette de çook ağır bir şekilde azap duyacaklarını söylediği ayetler vardır.Hatta İslam sizin dediğinizin tam aksine bazılarınca acımasız olmakla suçlanıyor bırakın geçiştirmeyi...En basitinden şunu diyeyim kısas önerir mesela.. Kim isterki bu dünyada sevdiklerinin orada azap çekmesini!Ben kendi adıma burada bunun olmaması için var gücümü ortaya koyardım ama tutki olmadı ve varsayalım o sizden önce öldü siz bir müddet yas tututuktan sonra eğlenmeye devam ediyorsunuz bu dünyada.Bekarsanız evleniyorsunuz davullu zurnalı,gerdeğe giriyorsunuz,yiyor içiyorsunuz gülüyorsunuz eğleniyorsunuz!Burası cennette değil!Burada bir yakınınız (Allah hayırlı bir ömür versin )2 metre toprağın altında bedenini böcekler yılanlar yer ve çürürken bunu nasıl yapıyorsanız orada bunun olmasıda zor değil.

Adalete ne oldu peki?Benim babam falancayı öldürdü ya da başkasının ailesine tecavüz etti burada 5 yıl yattı çıktı.Şimdi o ailenin çocukları ben mutlu olayım diye babamı cehennemde yanarken görmiyeyim diye cennete alınsın derler mi?Vicdan mı bu?Başkası dinin gereği bazı zevklerini kısıtlasın,oruç tutsun açlığa dayansın zamanının bir kısmını ibadete harcasın diğeri yapmasın sonra yanınca ama o benim ailem mi diyecez?Hani hak adalet?Dünyada tercihlerini dünya adına yapacak airettede cennette olacak o zaman ben niye yapayım?O ailenin çocuğu benim babamı cennete gördüğünde ne olacak?Banane demi o onun sorunu... ben kendi vicdanımı rahatlatayımda başkalarınınkinden banane..

Siz bilirsiniz sayın BrainSlapper...Nasıl rahat hissediyorsanız öyle yapınız.