Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mustafabcelebi

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    68
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mustafabcelebi tarafından postalanan herşey

  1. mustafabcelebi doğum gününüz kutlu olsun!

  2. Soyulur mu kabuğu hayatın, yoksa bütün vitamini kabuğunda mı ?

  3. sevgili kürsü sakinleri ; 25 şubatta vatani hizmetime başlayacağım.. sevgilim kürsüyü sizlere emanet ediyorum. Hoşçakalın
  4. Çaresizseniz , Çare Sizsiniz...
  5. bu şiiri okan bayülgenden dinlemenizi tavsiye ederim ... çok güzel söylemiş...
  6. kleopatra.07 nin bana neden gıcık olduğunu anlamıyorum
  7. sen böle mutlu olucaksan ben sana hergün şiir yazarım yaw
  8. bu arada iyiyim .. ne yapiyim.. yaşamaya devam.. sen napıyorsun ..
  9. yaa ben bissürü cevap yazdım samaroğlanından .. hiçbiri gelmediii
  10. Bir fesleğen kokusunda duyumsamak ve olduğu gibi kabullenmek, zamanı geldiğinde tüm zorluğuna rağmen bir gökkuşağı renginde seyredebilmek, bazen de bir annenin şefkatiyle sarılmak hayata. Her ayrılığı bir kavuşmaya döndürebilmek en zor anlarda. Beyaz bir mendil semada ayrılıklara ortak olurken, eller acı acı sallanırken ve istasyonda son bakışlar dolaşırken merhabalara yelken açmak. Bir balıkçı gibi umutlara doğru ağ atmak ve bir deniz yıldızının yorgunluğunda kıyıya vurduğunda kendini yeniden maviliklere teslim etmek hayatın ta kendisi belki. Bir martı edasıyla acıların üstünden geçebilmektir hayatın özü belki de.Belki de geçmişi ve geleceği masal tadında yaşayabilmektir aslolan. Ne olursa olsun hayat gerçektir. Ne uyandığında gördüğünü hayra yorabileceğin bir rüya, ne de çocukken bir uçurtma kadar renkli sandiğın hayallere benzer.Bazı an gelir deli bir fırtına gibi tutar kolundan savurur, bazen kışın ortasında baharı yaşatır gönlüne. Çıkmazlara girersin, patikadan yürürsün,yokuşlar tırmanırsın. Birgün bakmışsın düz yola çıkmışsın. Kocaman bir kutu gibidir hayat, içi süprizlerle dolu.Tahmin etme, hep yanılırsın. Gençlik bahar mevsimidir yaşadığın ömrün. Hayat kovalar, sen kaçarsın. Sonra sonbahar gelir çalar kapını. Eskiden başında esen kavak yellerinin rüzgarı üşütür içini, kendine sarılırsın. Güz yaprakları gibi sararır düşlerin, düşlere kırılırsın. Ardından kış gelir. Peşini yaşlı bir gölge izler. Güzdüzler siyah bir sise bürünüp gece olduğunda karanlıklar serpilir üzerine ağır ağır. Yıldızlar parlasa da gözün yine karanlığın o serin o esmer koyuluğunda gezinir. Saatin sesi gecenin sessizliğinde sana yalnızlığını haykırır, sen unutmak istedikçe. Müptelası olduğun bir gülüş, özlediğin bir çift göz sonsuzlukta gözlerinden geçer durur, kimbilir kaç kez? Herşeye rağmen kışı yaşarken bile her şafak yepyeni umutları getirmeli, uçup giden hayallerinden bomboş kalan avuçlarına. Binlerce kez solsanda bir çiçek saflığında tekrar açabilmeli ve aynada kır saçlarınla kendine gülebilmelisin. Ta ki; hayat sana sırtını dönüp gidene dek!
  11. çok güzel yaaa.. ben 5,5 yaşındayken kendimden haberim yoktu :) anca saklambaç oynardık
  12. alın o zaman güzel bi türküde benden gelsin ikinize Mazlum Çimen - Unutamadım Sözümü tutamadım Gönlümü avutamadım Meğer ne çok sevmişim Yar unutamadım Sevdan beni bir güldürür Şu ömrümü söndürür Her günümü zule döndürür Yar unutamadım Sır edip susamadım Gün geldi coşamadım Gözlerinin ışığını yar unutamadım Bende bunu çok severim
  13. eet pek inandirici deil gerçektende
  14. madem öle diosun keskinkalem o zaman bu sana ithafen gelsin Gülümse Gülümse hadi gülümse Bulutlar gitsin Yoksa ben nasıl yenilenirim Hadi gülümse Belki şehre bir film gelir Bir güzel orman olur yazılarda İklim değişir Akdeniz olur Gülümse Tut ki karnım acıktı Anneme küstüm Tüm şehir bana küstü Bir kedim bile yok anlıyor musun Hadi gülümse Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı Çakıltaşlarım vardı benim Ama sen başkasın anlıyor musun başkasın Belki şehre bir film gelir Bir güzel orman olur yazılarda İklim değişir Akdeniz olur Gülümse
  15. Alpay - Eylülde Gel Tatil geldiği zaman Ağlarım ben inan Gidiyorsun işte Arkana bakmadan Nasıl geçer bu yaz Ne olur bana yaz Sen sen sen Sen bir ömre bedel Yok yok yok Gitme gitme gel Eylülde gel Okul yolu sensiz Ölüm kadar sessiz Geçtim o yoldan dün İçim doldu hüzün Yapraklar solarken Adını anarken Bekletme ne olur Gelmek zamanı gel Yok yok yok Gitme gitme gel Eylülde gel Eylülde gel Eylülde okul yoluna Konuşmadan yürüyelim gireyim koluna Görenler dönmüş hem de mutlu diyecekler Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi Yaprak dökecekler ( bu şarkıyla çok ağladım ben yaa )
  16. Affetmem Asla Seni Ateş olup yaksan da Gonca güller taksan da Ahu olup baksan da Affetmem asla seni Som altından taç olsan Aşkıma muhtaç olsan Derdime ilaç olsan Affetmem asla seni Yakut yüklü dal olsan Al ipekten şal olsan Peteklerde bal olsan Affetmem asla seni Şarkı olsan dillerde Gonca olsan güllerde Leyla olsan çöllerde Affetmem asla seni Som altından taç olsan Aşkıma muhtaç olsan Derdime ilaç olsan Affetmem asla seni Yakut yüklü dal olsan Al ipekten şal olsan Peteklerde bal olsan Affetmem asla seni
  17. İSİMSİZ ŞİİRİM ilk önce anlamazsın ne olup bittiğini Anlamazsın aslında onu özleyeceğini Neden diye sormadan herşeye Atar seni bir boşluğa, tüm gerçeklerin içine Karanlıklar oluşur etrafında Daha göremeden hiç birşeyi Nerde olduğunu tahmin bile edemeden Düşmüşsündür artık kör bir kuyuya.. Etrafına ilk baktığında bir surat bakar sana HERYERDEN ! işte o bakış atar aslında seni dipsiz kuyulara Her gayretinde biraz daha düşersin, Biraz daha acır için onun özleminle.. Ve gün kavuşma günüdür... özlemlerin dineceği, hasretlerin biteceği.. Tam ona sarıldım derken.. Gözlerini açarsın... Aşk böledir işte :(
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.