Zıplanacak içerik

mustafabcelebi

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  1. çıkılcak kürsü kalmamış ki.. nerde herkess
  2. kürsüüüüüüü ben geldimmmm
  3. sevgili kürsü sakinleri ; 25 şubatta vatani hizmetime başlayacağım.. sevgilim kürsüyü sizlere emanet ediyorum. Hoşçakalın
  4. mustafabcelebi şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    Çaresizseniz , Çare Sizsiniz...
  5. bu şiiri okan bayülgenden dinlemenizi tavsiye ederim ... çok güzel söylemiş...
  6. kleopatra.07 nin bana neden gıcık olduğunu anlamıyorum
  7. tamam nasi biliosan öle yap
  8. sen böle mutlu olucaksan ben sana hergün şiir yazarım yaw
  9. bu arada iyiyim .. ne yapiyim.. yaşamaya devam.. sen napıyorsun ..
  10. yaa ben bissürü cevap yazdım samaroğlanından .. hiçbiri gelmediii
  11. mustafabcelebi şunu başlattı samaroglani
  12. Bir fesleğen kokusunda duyumsamak ve olduğu gibi kabullenmek, zamanı geldiğinde tüm zorluğuna rağmen bir gökkuşağı renginde seyredebilmek, bazen de bir annenin şefkatiyle sarılmak hayata. Her ayrılığı bir kavuşmaya döndürebilmek en zor anlarda. Beyaz bir mendil semada ayrılıklara ortak olurken, eller acı acı sallanırken ve istasyonda son bakışlar dolaşırken merhabalara yelken açmak. Bir balıkçı gibi umutlara doğru ağ atmak ve bir deniz yıldızının yorgunluğunda kıyıya vurduğunda kendini yeniden maviliklere teslim etmek hayatın ta kendisi belki. Bir martı edasıyla acıların üstünden geçebilmektir hayatın özü belki de.Belki de geçmişi ve geleceği masal tadında yaşayabilmektir aslolan. Ne olursa olsun hayat gerçektir. Ne uyandığında gördüğünü hayra yorabileceğin bir rüya, ne de çocukken bir uçurtma kadar renkli sandiğın hayallere benzer.Bazı an gelir deli bir fırtına gibi tutar kolundan savurur, bazen kışın ortasında baharı yaşatır gönlüne. Çıkmazlara girersin, patikadan yürürsün,yokuşlar tırmanırsın. Birgün bakmışsın düz yola çıkmışsın. Kocaman bir kutu gibidir hayat, içi süprizlerle dolu.Tahmin etme, hep yanılırsın. Gençlik bahar mevsimidir yaşadığın ömrün. Hayat kovalar, sen kaçarsın. Sonra sonbahar gelir çalar kapını. Eskiden başında esen kavak yellerinin rüzgarı üşütür içini, kendine sarılırsın. Güz yaprakları gibi sararır düşlerin, düşlere kırılırsın. Ardından kış gelir. Peşini yaşlı bir gölge izler. Güzdüzler siyah bir sise bürünüp gece olduğunda karanlıklar serpilir üzerine ağır ağır. Yıldızlar parlasa da gözün yine karanlığın o serin o esmer koyuluğunda gezinir. Saatin sesi gecenin sessizliğinde sana yalnızlığını haykırır, sen unutmak istedikçe. Müptelası olduğun bir gülüş, özlediğin bir çift göz sonsuzlukta gözlerinden geçer durur, kimbilir kaç kez? Herşeye rağmen kışı yaşarken bile her şafak yepyeni umutları getirmeli, uçup giden hayallerinden bomboş kalan avuçlarına. Binlerce kez solsanda bir çiçek saflığında tekrar açabilmeli ve aynada kır saçlarınla kendine gülebilmelisin. Ta ki; hayat sana sırtını dönüp gidene dek!
  13. çok güzel yaaa.. ben 5,5 yaşındayken kendimden haberim yoktu :) anca saklambaç oynardık
  14. alın o zaman güzel bi türküde benden gelsin ikinize Mazlum Çimen - Unutamadım Sözümü tutamadım Gönlümü avutamadım Meğer ne çok sevmişim Yar unutamadım Sevdan beni bir güldürür Şu ömrümü söndürür Her günümü zule döndürür Yar unutamadım Sır edip susamadım Gün geldi coşamadım Gözlerinin ışığını yar unutamadım Bende bunu çok severim

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.