inanna

kısacası sen kendini çok güzel ifade ediyorsun.seni çok sevdim. sen küçüksünde

bende tam bunu diyordum.ders almak .öyle ders aldığımız şeyler vardır, ama gider gene aynı hataları yaparız.işte bunları tekrar hatırlayıp ,tekrar ders çıkarmak mı gerekir diyorum? .....sonra hep olumsuz düşünmemek gerekir... sevgiye , güzelliklere kuçak açtığımız olayları hatırlayıp paylaşmak da karşıdakilere ufuk açabilir.

seni üzdüysem affola....yaşadıklarımız acı yada tatlı yaşandılar ve bittiler.onlara geri dönüşümüz olamaz.ama onları yaşarken aldığımız hazlar , hüzünler , acılar ,neşeler, sevincler , çıkardığımız olumlu yada olumsuz dersler, bizim böyle olaylarla tekrar karşılaştığımızda ki davranışlarımızın öncülüğünü yapacaklardır. artık o senin için bildik bir konudur .sen onunla nasıl başedeceğini bir parça öğrenmiş olacaksın. insanın en iyi bildiği ,iyi bildiği şeydir.bak filozof seneca derki. "öngörüp kendimizi hazırladığımız ve nedenlerini anladığımız düşkırıklıklarına daha kolay katlanırız;en büyük yaraları ise hiç beklemediğimiz ve başa çıkamıyacağımız türden düşkırıklıkları karşısında alırız."

Hoşgeldin 'mrs.su ' Bebek bir harika

hoşgeldin zuzu

Geçen yıldan anılarımızda kalan ve bizi etkileyen olayları tekrar hatırlayıp , paylaşmak istermisiniz .? Haydi o zaman. Ne duruyorsunuz?

Bugün bütün gün hesap yaptım sizin yüzünüzden.Gülmediğim günleri yaşamımdan çıkardım ve çocuk yaşlarıma nihayet ulaştım. Buralara ,inanki hiç gelgit yaşamadan bodoslama daldım. Burasını oyunların mekanları olarak değerlendirmiş misin ,yoksa bana mı öyle geldi? Burada gerçekten herşey oyun mu? Yada oyunlar mı gerçek olan? son zamanlarda ki takıldığım birkaç şarkıdan birini sana yazayım mı ? yazzzzzzzzzzzzz. Tamam anladık bu gece son biraz sonra bu kapıdan sonkez çıkıp yine kendimi vuracağım yollara kimbilir kaç kere ıslanacak yüzüm elimi tut düşman olma ne olur parça parça olmasın içimiz. mutlu ol iyi bak kendine ne olur gözüm arkada kalmasın uzun uzun seneler var önünde gün gelir sevgilim acıya alışırsın alışırsın. bu gece son

bugün sen beni ağlatacaksın .anlaşıldı...... her zaman............................

sağol...bugün dünya da değilde bende sorun var galiba ....bedenime sığamıyor yüreğim. kelebek olup uçmak ,sevgiye dokunmak ,omuzlarına konmak, gözlerine bakmak, bana dair olanları kucaklayıp onlarla sıcacık uyumak istiyorum..... sahi kelebekler özgür mü ? Ömürleri kısa mı?

bi yalnızlık sandalyesi de bana çek... mış gibi yaşananlardan bıktım artık... seviyor-muş , özlüyor-muş, ağlıyor-muş, anlamıyor-muş, anlatamıyor-muş, ne diyeyim SEVMEK BU KADAR ZORMUY-MUŞ nerdeyim ben, yalana gelecektim ya dağıldım.

bi yalnızlık sandalyesi de bana çek... mış gibi yaşananlardan bıktım artık... seviyor-muş , özlüyor-muş, ağlıyor-muş, anlamıyor-muş, anlatamıyor-muş, ne diyeyim SEVMEK BU KADAR ZORMUY-MUŞ nerdeyim ben, yalana gelecektim ya dağıldım.

içimden gelen seslerin, benim en yalın seslerim olduğunu düşünürüm hep. o seslerki düşündüklerimizi en fütursuzca ve alabildiğince korumasız bir şekilde dile getirir. keşke onları her içimizden geldiğinde, dış sesimizlede , allayıp pullamadan aynı çıplaklığıyla söyleyebilsek. bugün benim çığlıklarımı sen duyabildin.....süslememe rağmen.

Haklısın , bunun içinde zaman gerekli. Yazma konusu ise, duygu yoğunluğumla çok ilintili galiba. Ama içimdeki ses bana seninle anlaşacağımızı söylüyor.

Çocuk dedinya, aslında içimdeki çocuk çok yara aldı. Onunla birlikte tekrar gülümsemeye yelken açtık. Ayrıca herkese olduğu gibi ,gülmenin bana çok yakıştığını söylüyorlar. Hoşbuldum

Hoşgeldin moryel "Keşke verimli tarlalar olabilsek , o zaman derinliklerimizde hiçbir şey kullanılmadan kaybolup gitmezdi; o zaman her olaya , her nesneye, her insana kucak açar, bunları toprağımızın gübresi bilirdik."

Hepiniz çok hoşsunuz. Bir giriş yapıp bekledim .Baktım kimseler beni aramıyor. Bu defa beni bir sıkıntı sardı. Şimdi ne yazmalıyım kendimi nasıl ifade etmeliyim gibi. Tabi nedense yeni gireceğin bir ortamda , kabul görebilmek için şöyle ele avuca gelir ,hatta ne kadar karmaşık ve anlaşılmaz yazarsam ,büyük laflar edersem gibi bir bir durum da , yazacaklarım konusunda beni sıkıştırdı. Sonra Montaigne'nin dediği geldi aklıma .Bunu kitaptan yazacağım . " "zorluk,eğitimlilerin, öğrendikleri şeylerin boş olduğu anlaşılmasın diye hokkabazlık yapmakta kullandıkları, insanın aptal yanınında ödeme olarak kabul etmeye dünden razı olduğu demir paralardır."demiş ve eklemiş "Çok kendine özgü ya da alışılmadık bir giysi ile insanların ilgisini çekmeye çalışmak nasıl küçük bir aklın göstergesi ise, konuşmada da yeni deyişlerle ,az bilinen sözcüklerle kendini ifade etme arzusu bir ilkokul müdürünün yeni yetmelerinkini andıran hırslı tavırlarını akla getirir. Sözcük dağarçığımı paris sebze halinde kullanılan sözcüklerle sınırlı tutabilmeyi ne kadar isterdim. " Bende düşüncelerimien yalın şekilde açıklayabilmeyi çok istiyorum .Ve de anlaşılmayı .Hoşbuldum

Ben bugün ne kadar hüzünlüyüm dedimsede, sizlerin güler yüzü ve beni kucaklayışınız gerçekten etkiledi beni.İlk olunca hep böyle duygularlamı başlanır, aynı şeylerimi hissederler bilmiyorum .Bildiğim birşey var ki yalnız değilim. Ve hoşbuldum.

Bu gecede hüzün var ,aşk var ve bende tutamıyorum kendimi "AŞK BU GECE ŞEHRİ TERK ETTİ Yaz çocuk bu gece ismimi yollarına bu kente anlat ne demekmiş kazı caddelere aşk bu gece şehri etti çal çocuk bu gece şehrin tüm kapılarını hüzünle ıslak kelebekler bırak ellerine , söyle; aşk bu gece şehri terk etti "kal" duymayı bekledi "git" duymayı değil de ... sadece sevilmeyi istedi bu onun suçu değil de... döküldü bu gece yağmur gözlerine, eline ,yüzüne al ısıt, elleri çok soğuk kapa göğsüne çarpıyor yüzüne rüzgar ellerine, saçına tenine sev onu ,kalbi çok çok soğuk ısıt göğsünde

Bana selam verdiğine pişman olursan söylersin değil mi ? Benim yazıma ilk bakan sendin ilyada .Bilirsin ilklerin insan yaşamında her zaman yeri farklıdır. Sende benim için öyle oldun .Hani tanımadan insanın içi kaynar mı ? Kaynar. Benimde sana kaynadı.Sağol arkadaşım.Beni ilk günümde yalnız bırakmadın. Bende seninle paylaşımlarımın heyecanını şimdiden duymaya başladım. " BANA ÖZEL .....bu şehirde bir kadın var, adı bana özel elleri var küçüçük ,yüzüyse çiçeklerinden güzel kimse bilmez benden başka bi kalbi var kocaman ama bana özel bazen kızar dünyaya ama sadece kendini üzer göremezler...izin vermese asla üzemezler çözemezler...onun bir düşü varki; asla bilemezler onu neden sevemezler... bazen bakar gökyüzüne o, bulutları izler kuş olup kanat çırpmak,o bulutları geçmek ister yemyeşil çimenlerde çırılçıplak koşmak ister bu kahrolası gri şehrin tüm yollarını rengarenk boyamak ister göremezler...kalbindeki elmasa erişemezler çözemezler...onun bir düşü varki asla bilemezler onu nasıl sevemezler... bilemezler... hiç sevemezler... şimdi o kanatlarını rüzgara açmış, dur diyemezler yıldızların arasında o kadar parlak ki onu seçemezler başka sularda o... şimdi başka rüzgarlar arıyor... başka yollara yürüyor... başka... başka... oysa sevmek öyle kolaydı ki... oysa gitmek öyle zordu ki... sana hoşçakal demedim."

Selam frozen, Beni karşılamış olman , havanın onca soğuğuna rağmen beni ısıttı. Çok sağolasın arkadaşım. Hoş zamanlara .Görüşürüz.

Aranızdayım dedim ama, yanınızdayım demek daha mı doğru olurdu bilmiyorum. Her neyse ben geldim .Yeni geldim. Umarım birlikte güzel şeyler paylaşırız. Baktığım penceremden , bakıpta görebildiklerimi ,görüpte anlayabildiklerimi , anlayıp anlatabildiklerimi , düşlerimi ,gülüşlerimi paylaşmak için burdayım. Sizlerden gelecek paylaşımlarla da harmanlayacağım . Haydi harman yerineeeee . "Ben bir insanım, insanca yapılan hiçbir şey bana uzak değil" "Biz dostlarımızı, yalnızca bize eşlik edecek , iyi yürekli ve eğlenceli oldukları için değil, aynı zamanda ve en çok da bizi olduğumuzu sandığımız kişi biçiminde anlayabilecek ve algılayabilecek kişiler oldukları için seçeriz." Bak unutuyordum . Beni bu forumun varlığından haberdar eden arkadaşıma da buradan teşekkür ediyorum.