inanna

Türkçeyi iyi konuştuğun da senin sohbetlerin daha da güzel olacak. Ayrıca sana katılıyorum. Hoşgeldin aramıza....

tatlı dedinya beni kimse tutamaz......yapacaksın demi.....ya pardon hoşbuldum tabii.....sende bana hoşgeldin.....tatlı senden ....sonra demli bi çay benden..... toplanın arkadaşlar parti varrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr...............

Sevginin dili tek midir? Sevgimizi nasıl gösterebiliriz? Eğer istersek ,karşımızdaki kişiye ulaşabilecek ,değebilecek ,bir sevgi dili bulabilirmiyiz? Bu soruları dilediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Ne dersiniz? Ben kendimce düşüncelerimi yazarak başlamak istiyorum. Dil insanların duydukları ve düşündüklerini anlatmak için kullandıkları sözcükler dizgesidir. Toplumsal bir olgudur. İnsanlar birbirleriyle iletişimi dil ile sağlarlar. En iyi konuşup ,anladığımız dil ana dilimizdir. Bilmediğimiz dildeki insanlarla konuşmamız işaret dilinde olacağından iletişimimiz çok zor ve sınırlı olacaktır.Kısacası kültürler arasında etkili olarak iletişim kurmak istediğimizde , o insanların dilini öğrenmek durumundayız. İşte dilde olduğu gibi ,bence sevgi de de aynı şeyler geçerlidir. Birlikte olduğumuz kişiyle ,bizim sevgi dilimiz aynı olmayabilir. Ona "seni ne kadar çok seviyorum" dediğimiz halde anlamıyorsa, bu konuda ne kadar içten olduğumuzu görmüyorsa, demek ki onun sevgi dilinin bu olmadığını düşünüp , onun sevgi dilini öğrenmeliyiz . Belki de sevgiyi davranışlarımızda bekliyor ve göremiyordur. İçten ve samimi olmak bazen yeterli olmaya bilir.Eğer onu seviyorsak ve bunu ona belirtmek istiyorsak ,mutlaka onun sevgi dilini bulmaya çalışmalıyız.Sevgi emektir. Ben böyle düşünüyorum.

Sen varmısın, gerçekmisin, yoksa bir görünüp bir kaybolan hayalmisin... Yine yağmur yağıyor. Sokak lambalarının aydınlığında suluetin. İşte ordasın , yapacak birşey yok. Günler mi geçiyor, yoksa ben mi sende geçiyorum sevgili Yağmurda bir kız ağlıyor, yorgun gözlerinde sen,sırtında düşler.

Hey sen...nasıl buldun da çıkardın beni o tozlu sayfalardan ....Ben aslında, elini uzatsan dokunacağın kadar yakında..... bazen de gerçekleşmeyen bir düş kadar uzaktaydım .... hani bazen çok şey söylemek istersin.....bazen de hiç birşey....bazen sadece dinlemekle yetinirsin.....işte ben bu süreçte forumda yalnızca okudum.....ta ki sen beni kendime getirene kadar.....bıcırık iyiki varsın ....daha sık görüşürüz .....

Kuzum benim .....kendine iyi bak tamam mı...

Söylediklerine yürekten katılıyorum Deniz arkadaşım.... Yalnızca düşündüğü için öteki ilan edilen , hedef gösterilen ve bundan dolayıda öldürülen ,pek çok aydınımızdan biri olan ,Hrant Dink'in cenazesinde ; atılan sloganlar, ermeni mi ,ermeni kökenli türkmü , ırkçımı vs. gibi konularda harcanılan efor ,o öldürülmeden önce ,yazdığı yazıları anlamak için harcanılsaydı ve özgürce tartışılabilseydi, bugün daha başka yerde ve pek çok sorunun yanıtını bulmuş durumda olurduk.Hemde birinci ağızlardan. Bu sözümle de şimdi bırakalım bunları tartışmayalım demek istemiyorum tabii. Her zaman konuşulup tartışılmasından yana olduğumu yukarıdaki sözlerimden anlamışsınızdır. Ama artık geç kalmayalım diyorum. Ece Temelkuran'ın bir yazısından alıntılar eklemek istiyorum . "Şöyle yapalım diyorum:Düşünen, kafası çalışan,ortalamadan farklı düşünenher insana koruma verilsin.Mesela fark ettin düşünmeye başladın,beyninde tuhaf bir kıpraşma,enteresan bir gri hücre kalkışması var,işte tam o anda,hiç geciktirmeden savcılığa gidilsin. "Sayın Savcı,benim kafam çalışmaya başladı.Resmi ideolojinin,ortalamanın, faşizminin dışında birtakım şeyler kaynaşmaya başladı kafamın içinde.Sonradan siz de ben de zor durumda kalmayalım .İyisimi şimdiden yanıma bir polis arkadaş verin" densin. . .............. .............. "Diyelim ki bu komedi de memleketteki birçok başka komedi gibi gerçek oldu.Beni kimden koruyacaklar? Kimlerden? "Beyaz Bereliler"den mi? Genç' in yeni modası İstiklal Caddesi' nde, İstanbul'un tam ortasında derhal ve hızla ,Yenilmemiş içilmemiş "beyaz bere "satışları patlatılmış.Hrant'ın katil zanlısının giydiğinin aynısı olan beyaz bere "revaçta" Katil zanlısı ve o zihniyet kahramanlaştırılıyor bir yandan,onaylanıyor ve satışa sunuluyor.Alan var ki beyaz bereler tezgahlarda çoğalıyor.Sokak "Hrant'ın katili kim ?" sorusuna cevap veriyor. ................ ............... Şimdi cenazenin ardından "Aman milliyetciliğe laf gelmesin "diye yazılar yazanlar "Hepimiz Ermeniyiz" sloganının yarattığı "gevşemeyi" verdikleri ayarla "düzeltmeye " çalışan medya ve siyaset kahramanları, oturup düşünsünler.Kim vurulursa vicdana gelecekler. ......... Ne zaman suçlu olduklarını anlayacaklar?Beyaz bere satışından pay aldıklarını ne zaman itiraf edecekler?! (Milliyet ,26 Ocak 07)

geçmiş olsun...dur sana şöyle güzel bir ot çayı yapayım ...ılık ve ballı olur demi....sen istersen ( hangi okul, kaçıncı sınıf) ....ve nereye gidiyorsun....görüşemiyecekmiyiz.... bak nasıl sahiplenme ama.....

hoşgeldin nesli... burayı seveceksin....ama çocuklarınla ve eşinle aran açılabilir..... dikkat et olur mu....

canım ya bu iletinle aldın bile yorgunluğumu....ben de ne biçim ablayım....senin onca dersin var .....hiç sormuyorum nasıl gidiyor diye.....(bunu da senin yazdıkların ve yazanlardan öğrendim)...öğrencisin sen değil mi....umarım herşey yolunda gider....ben senin istersen her şeyin üstesinden geleceğini biliyorum.....biz o günleri atlatalı çok oldu....şimdi bu kokuşmuş düzen içerisinde varolmaya çabalıyoruz...keşke sizlere vadettiğimiz güzel gelecekler sunabilseydik....diyorum ....umudumu hiç yitirmiyorum......seni koçaman öpüyorum ....içimden geldi .....ne yapayım....

bu aralar biraz yoğunum ama mutlaka gelip bakıyorum ....benim bıcırık kardeşim bana ne yazmış diye....bazen döne döne okuyorum ...bir daha bir daha.....anlamadığımdan değil .....beni kah duygulandırdığından .... kah güldürdüğünden ....kah beni bana hissettirdiğinden ...kah bir el aradığımda dostca dokunacak ......kah yalnız olmadığımı hisetmek istediğimde ...işte öyle bişey

canım benim iletin beni çok mutlu etti...Ayrıca topik mi diyorsunuz (serbest kürsü) çok güzel olmuş... Yazdıkların beni hep koparıyor zaten....Sanki senin roman kahramanın benim...ama inan ki en kötü olduğum anda bile sen beni o durumdan çıkarmayı başarıyorsun...sana alıntı ama gerçek bir öyküyü yazmak istiyorum...Umarım ilk benden okursun. "Büyük kızım küçükken sanırım anaokuluna gidiyordu.sabahları yatağında beş dk otururdu,ben de karşısına otururdum.küçük,spontan bir oyun oynardık.Ben ,bir hayvan,eşya veya bitki rolüne girerdim, o kendisi olurduve karşılıklı bir drama veya fabl diyebileceğimiz bir şey sergilerdik. Bir sabah uyandı,oturup battaniyeye sarıldı ve ' hadi bana bir ağaç ol 'dedi. O sabah canım çok sıkkındı, keyfim yoktu;son günlerde irili ufaklı bir çok olay moralimi bozmuştu.İçime baktım,oyun oynamak istemediğimi hissettimve dürüstçe bunu kızıma söylemeye karar verdim.canım benim bu sabahkeyfim yok canım sıkılıyor,ağaç olmak istemiyorum.bir an durdu ve parmağını uzatarak 'baba tamam 'dedi.'o zaman üzgün bir ağaç ol.' Tekrar içime baktım , neşeli bir ağaç olmak istemiyordum,ama üzgün bir ağaç olabilirdim. ve üzgün ağaç oldum.birilerinin meyvelerimi taşladığını,insanların canımı sıktığını anlattım.anlattıkca hafifledim,ferahladım.Beş dakika bittiğinde rahatlamıştım." Üstün Dökmen (küçük şeyler.)

selam esra.... seni üzen çok şey olmuş belliki...bak geçti gittiler...hepimiz insanız ...her insana olabilecek şeyler bizede olacaktır, bir gün bir yerde...önemli olan onları hatırlayıp, tazelemek değil...çıkardığımız dersler....yinelendiğinde baş edebilme yetisini kazanmak..hadi gel senin için kapatalım geçen yıl sayfasını... unut gitsin...görüşürüz değil mi?

iletini bugün okuyabildim..okuyunca çok güldüm ...herkezin başından bu olay geçiyormuş diye...aynı şeyi bende yaptım ...ama ne yalan söyleyeyim senin kadar ısrar etmedim ....ha montaigne ne demiş biliyormusun....''eğer kendi kendine konuşmak delilik belirtisi kabul edilmeseydi, kendi kendime 'seni salak herif ' diye söylemediğim tek bir gün bile geçmezdi.''.....şaka şaka....

bilmiyorum beni sana iten ne ?...herhalde bana değebilmiş olman...ama sevimli bir bıcırık olduğunuda düşünmüyor değilim...seni hep bayan diye düşündüm ...ve seni gerçekten titrettiler mi?...bunu yazdım ama düşününce üşüdüm ...böyle birşeyi sana kimse yapmasın olur mu?....kıyamam ben arkadaşıma....kardeşime.....

sizinle hiç yazışmadım ...ilk geldiğim zaman şöyle isimlere bakıp önyargıda bulundum..tabi ki sizinle ilgili de..kara adam ... buna hiç dokunma .. kaldıramazsın dedim kendime ...şimdi anı defterinizi okuduğumda ,sizinle ilgili yazılanları okuyunca , yanılmışım dedim ve gerçeğimi de gördüm ...kara olan siz değil benmişim o günlere raslayan...selam hoş insan...

hoşgeldin

çok uzun oldu değil mi ?....bazen böylesine ayrılıklar insana iyi gelir..... döneceğini bilmek.... döndüğünde sana dokunabilenlerin ,dokunduğunda hissedebilenlerin ,en güzeli de ,seni hiç görmediği ve kim olduğunu bilmediği halde anlayabilenlerin olması .....işte gene çok mutluyum... iyi ki varsın ....iyi ki için o kadar kocaman ....seni sevgiyle kucaklıyorum...ve merhaba diyorum

bunu bana mı dedin the-boss

size katılıyorum ....yıllardır çevremizdekilere bunları anlatmaya çalışıyoruz....birer ikişer de olsa kazanımlarımız var ...sonuna kadar destekçiniziz...

bizde hiç rastlaşmadık değil mi gloria ?

ne bileyim öyle hissettim. bir önceki iletinde ""yaşıma göre erken kavramam " demişsin belkide ondan ...kanım kaynamak isteyince buluyor bişeyler... hatta bu bazen hiç bişey de olabiliyor....ya ben insanları seviyorum ...iletişimi , paylaşımı seviyorum .....kısaca ben seviyorummmmmmmmmmm bu arada biri bana sormadan ,beni taşımış.....ellerine sağlık mı demeliyim..

önce özür..... karçiçeği_m..tabi yalnışlıkla oldu bu .acemilik .şiirler beni kopardı ... .sonrası malum. " senden uzakta hep bir şeyler eksik gönlümde derman yok,inan bir nefeslik ne bir avuntu nede biraz ümit ne yaptın bana, nedir bu sezsizlik. içimde bir şey acıyor sen gelince aklıma herşeyi yerine sevemem razıyım yapayalnız tükensin yıllarım ama yerine sevemem olmuyor denedim yine de yerine sevemedim herşeyi"