Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

obelix

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    73
  • Katılım

  • Son Ziyaret

obelix tarafından postalanan herşey

  1. Ölüm sınıfı İstanbul'daki "yetersiz okullaşma"nın son kurbanı 8 yaşındaki Emre oldu. Baraka sınıfın elektriğine kapılan öğrenci can verdi. Sultanbeyli'de 2 bin 500 öğrencili ilköğretim okulunun bahçesine ek derslik olarak konan konteynerler acı bir olaya sahne oldu. Konteynerlerin açıktaki kabloları ikinci sınıf öğrencisi Emre'nin ölümüne yol açtı. TOP OYNARKEN OLDU Teneffüste arkadaşlarıyla top oynayan küçük Emre, konteynerin üstüne kaçan topu almak istedi. İki konteynerin arasındaki kablolardan yukarı çıkmaya çalışırken cereyana kapıldı. AİLESİ İSYAN ETTİ Bir anda yere yığılan Emre'nin arkadaşları korku içinde öğretmenlere haber verdi. Hastaneye kaldırılan küçük öğrenci kurtarılamadı. Ailesi acı içinde isyan etti. Konteyner sınıf can aldı İstanbul Sultanbeyli'de derslik ihtiyacını karşılamak amacıyla okul bahçesine kurulan konteynerde açıkta bırakılan elektrik kabloları 8 yaşındaki Emre'nin ölümüne yol açtı. Megakent İstanbul'da okul bahçesine derslik sıkıntısını gidermek için konulan konteynerler ilköğretim okulu ikinci sınıf öğrenci Emre Köroğlu'nun sonu oldu. Konteynerin üzerine düşen topunu almak isteyen minik öğrenci, açıktaki elektrik kablolarını tutunca akıma kapıldı. Küçük öğrenci feci şekilde can verirken babası, sorumluları dava etmeye hazırlanıyor. Sultanbeyli'dekiAhmet Yener İlköğretim Okulu'nun idaresi, üç yıl önce bahçeye derslik ihtiyacını karşımak için 6 konteyner yerleştirdi. Ardından da ana binadan konteynerlere elektrik çekti. Üzerinden yüksek gerilim hattının da geçtiği okulda yıllardır süren bu inanılmaz ihmal geçtiğimiz cuma günü bir minik cana mal oldu. TOPUNU ALMAK İSTEDİ 2 bin500 mevcutlu okulun ikinci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki Emre Köroğlu, teneffüste arkadaşlarıyla top oynamak istedi. Ancak top, derslik olarak kullanılan konteynerlerden birinin üzerine kaçtı. Topu almak için iki konteynerin arasındaki boşluktan yukarı tırmanmaya çalışan Emre, açıkta bulunan elektrik kablolarına tutununca akıma kapıldı. Hemen Sultanbeyli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Emre, hayatını kaybetti. Ölümüyle arkadaşlarını ve ailesini yasa boğan talihsiz çocuk, okulunun yanı başında bulunan Karapınar Mezarlığı'nda toprağa verildi. Korkunç olayın ardından dün ders başı yapan arkadaşları minik Emre'nin mezarı başında gözyaşı döktü. TEHLİKEDELER Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturma başlatırken,oğlunun ardından gözyaşı döken Hüseyin Köroğlu da okul yöneticileri hakkında şikayetçi olacağını söyledi. Acılı baba, "Oğlumla son kez cuma sabahı okula giderken görüştük, öğle saatlerinde ölüm haberi geldi. Eelektrik hattını o şekilde yaptıran ve konteynırların arısını kapatmayan okul yöneticilerinden şikayetçi olacağım" dedi. Küçük Emre'nin ölümü, velileri de harekete geçirdi. Okulda toplanan velilerden Sebahattin Gür, yüksek gerilim hattı altında bulunan okulda öğrencilerin kanser riskiyle yaşadıklarını belirterek, "Okul başka yer yokmuş gibi yüksek gerilim hattının altına yapılmış, 2 bin 500 çocuk burada tehlike altında. Cözüm bekliyoruz" dedi. Yalçın BEL- MERKEZ kaynak : http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/28//gnd106.html ___________________________________________________ başlığı görünce 1 dakikalık bi araştırma yapıp öyle cevap vereyim dedim. yukarıda ki haber İstanbulda geçiyor. istanbul...ülkenin kültür sanat ticaret vs vs başkenti.metropol...bir de bunun doğusu güneydoğusu var... sizler dünyada okullar açmaya devam edin...
  2. iki kızı öldürüp altı tanesine de tecavüz edesiye kadar nerdeymiş senin toz kondurmadığın polislerin ? o insanların yaptıkları elbette yanlış.2 gün sonra biz yada yakınlarımız rahatsızlansa o hastaneye bizim diil Şırnaklıların ihtiyacı olacak.tek taraflı bakmayın lütfen.
  3. "işte gidiyorum, birşey demeden, arkamı dönmeden, şikayet etmeden... hiçbir şey almadan birşey vermeden, yol ayrılmış görmeden gidiyorum.." demiş, bunu muhteşem müziklemiş... sesi her nerede, nasıl duyulursa duyulursun, gözlerden yaş döktüren, kalpten büyük bir üzüntü geçirten, akıldan haksızlıkları hesabını defalarca sordurtan, sonunda sorulara cevap bulamayıp özlemle anılan, anılacak olan. bu dünyadan bir kazım koyuncu geçti. unutulmadı, unutulmayacak! bir ilham kaynağı, cesaret simgesi. zamansız gitmiş müzisyen. belki de ...gitmeyen...
  4. 5 sen boyunca sustum bi kere konuştum her normal insan gibi sinirlendim suç oldu dimi ? fazla açıklama yapmıyorum.ne kadar açıklama yapsamda anlatamıyorum çünkü. diyeceğim tarif ettiğin avatar olmuş olmamış beni ilgilendirmez.bana lazım diil.ama sana vefa,anlayış tek taraflı bakmama konusunda bi avatar bulursam bizzat kendim eklerim bu başlığa.1 sene Banlandım hemde 2 üyeliğim birden.derdimi anlatmaya çalıştım görevli arkadaşlara seslendim kaale alınmadım.SAKİNLKEŞTİREN bi avatar varsa o önce sizlere lazım... saygılar..? saygısı kalmış gibi...
  5. sesimi duyan var mı ?
  6. Sanat filminin Özellikleri: 1. konu olmamalı, en azından varmış gibi olmamalı, 2. dikkat etseniz de göremezsiniz benim gördüğümü edalı geniş ve uzun planlar olmalı (pan'dan çokça yararlanılmalı), 3. deniz kıyısı şart, 4. herkesin acı çekiyor olması iyi olur, 5. seks yapıldıysa sonrasında suratta "evet yapmış olabilirim ama acı çekiyorum" ifadesi gerekli, 6. tercihan peysajlar sonbahar peysajları yahutta sarısıcakyaz, cırcır böceği kıl tüy... 7. peysaj ya da iç mekan hazırlanmalı oyuncu girmeli ve çıkmalı en az bu kadar uzun olmalı, 8. replikler günlük hayatta duyduğumuz türden olmamalı örneğin sevgilisi tarafından terkedilmiş bir arkadaşa "bu kadar bedbin olmanın ne gibi bir rasyoneli olabilir ki ali can 6 milyar bunca acı çekiyorken... bırakalım şimdi bunları, hadi gel çıkalım, esriyelim" demekten kaçınmamalı, 9. varoluşla ilgili sorunsallar lazımdır bol bol, 10. en önemli nokta yönetmenin kendi filmi olasıdır ki hikaye gereksizdir.
  7. obelix

    Dünya Engelliler Günü

    Ellerine yüreğine sağlık gelincik yazılması gereken şeyleri yazmışsın yine
  8. obelix

    Günün Türküsü

    Arzu Şahin den Yemek Türküsü kaçıncı defa dinliorum bu akşam sayamadım Yemen Yemen senin çölün kumdan Ne istedin yar yar yavrumdan Ne yolun ne iz bilirim Yemen yavrumu özlerim Oy Yemen soyha Yemen Bülbül ötmez yar yar gülüm çemen Gelinim hasta yatıyor Üç yetimle yar yar ben neydem Yiğidim canın veriyor Üç yetimle yar yar ben neydem Osmanlı'da zalim paşa Kuzgun gibi döner başa Param yokki bedel verim Yemen yavrumu özledim
  9. obelix

    Günün Türküsü

    karanlıklar içinden şafakla gel günle gel kan ve barut içinden dirençle gel kinle gel gel gülüm gel... gel ki geceler çatlasın gel ki şafaklar tutuşsun bizim olsun alınterimiz hey (bizim olsun emeğimiz hey) yağmur sele dönende derelerden taş da gel biz kavgaya giren de sevdalara düş de gel gel gülüm gel... doluşunca alanlar şehirde gel kırda gel haykırınca zindanlar zincirleri kır da gel gel gülüm gel...
  10. obelix

    Gökhan Özen

    efendim bu arkada$ ciddi anlamda yol problemi ya$ayan biri.. uzun seneler önce (arkadaşın sanat yaşamı ne kadar uzunsa işte, ba$ında yani) bu gence bi ödül verdiler yunanistan'da. yunanistan'a gitmek icin zorlu kı$ $artlarında otobusu secen bu guzide insan orada kayboldu, cok uzun sürmedi bu kaybolu$ ü$üyünce geri döndü.pek dikkatte cekmedi zaten 2-3 canlı yayına cıktı o kadar. sonra kı$ aylarında ü$üdügünden mütevellit yaz ayını secti..jet skisine atladıgı gibi verdi kendini yunanistan'a gene. yolda benzini bitti ben diyeyim 20 siz diyin 30 saat azgın dalgalarla ve etrafını saran köpek balıklarıyla sava$tı ... sonra bu sefer karnı acıktıgından geri döndü tabi kasedi cıkarmı$ bi kere. alakasız ama bi kere ben de gördüm bu arkada$ı levent civarında etrafa korkulu korkuluyo bakıyodu gidicektim yanına yemek su falan vericektim kaybolmu$tur diye ama samimiyetime güvenemedim gitmedim. son bombası daha önce yapılmamı$ olandı.sanatcılar genelde reklam olsun diye tartı$malar icine girerken bu arkada$ marjinal oldugundan hapise girdi. mapushaneden cıkmı$, orada acaba ne $arkılar yazmı$tır diye korkmadan edemiyo insan. buradan kendisine nacizane diger kasedi icin sponsor olmak istiyorum cok güzel bi hayvanat bahcesinde inek bakıcılıgı icin. belki a$k söylentileri cıkar kısa yoldan öle hapise falan girmeden halleder...
  11. arkadaşlar varsa bilen yazsın lütfen
  12. walla benim merak ettiğim dünyanın şuan da dış basın ve halkı papaya alınan güvenlik önlemlerini övüyor mu yoksa neden bu kadar önlem diye yargılıyor mu... ikincisi olsa gerek ve bu herzaman olduğu gibi iş bilmez dışişleri ve buna bağlı kurumların ülkeye verdiği zarardır.
  13. obelix

    Günün Türküsü

    susarlar sesini bogmak isterler yarimdir kiriktir sirca yuregin ciglik cigliga yari geceler kardesin duymaz eloglu duyar cogalir engeller yurur gidersin yuregin ta$iyip goturur seni nice selden sonra kumdan otede karde$in duymaz eloglu duyar yikilma bunlari gordugun zaman umudu kesip de incinme sakin ac yuregini bir merhabaya karde$in duymaz eloglu duyar
  14. kimseye önyargım yoktur.elhamdulillah müslümanım ve sosyalistim.yaşadığım şehirde en yakın dostlarımın biri nurcu diğeri ateisttir... ama anlamadığım ve yadırgadığım bazı şeyler var... benim ülkemde okullarına kilometrelerce yürüyüp eğitim almaya çalışan kardeşlerim var.bunları görmemek için kör olmak lazım.kar,çamur,köprüsüz dereleri geçmiyor mu kardeşlerimiz.bunun aksini kimse iddia edemez.ülkemde bunlar oluyorken servetinin nereden geldiğide beni ilgilendirmez zengin birisi gidip dünyanın orasında burasında okullar açmasını ben yadırgıyorum ve kızıyorum.ilk önce kendi ülkemiz gelmez mi ? bunun adı misyonerlik.aynısını Hristiyanlarda yapıyor.ama dünyada bi Katolik gerçeği var,vatikan var.Katoliklerin sayısı şuan 1.5 milyar cıvarında.yani demek istediğim bu hristiyan sempatizanlığına gerek var mı sizce.ben bu ülkede yaşayan bi müslüman olarak nurcuların orda burda okullar açması beni çokda mutlu etmiyor hele hele nurculara hiç yakınlaştırmıyor.bazı yayım organlarında duyuyoruz o kadar çok ülkede açılmış ki bu okullar açılmayan ülkeler azınlıkda ve 'girilemeyen bilmem kaç ülke' diye başlık bile atılmış. kimse kusura bakmasın ama benim ülkemde kardeşlerim binbir güçlükle eğitim alıyorsa nurcuların açtığı okullarda okuyan öğrencilerin ülkemden giden paralarla eğitim almasını hoş karşılamıyorum...
  15. obelix

    Avatar Arıyorum

    merhaba arkadaşlar. kimin kullandığını hatırlayamadım ve bu başlığı açmak zorunda kaldım. bi avatar vardı.kelepçeli eliyle çiçek tutan (yanılmıyorsam karanfil) bi foto vardı.bi arkadaşımız avatar olarak kullanıyordu.yardımcı olursanız sevinirim...bulmam lazım hırs yaptım
  16. Kayah & Goran Bregovic - Nie Ma, Nie Ma Ciebie(1).mp3
  17. sevgi yalnız belli bir insana bağlılık değildir, bir tutumdur; kişinin yalnız bir sevgi nesnesine değil, bütünüyle dünyaya bağlılığını gösteren bir kişilik yapısıdır. kişi yalnız bir tek insanı seviyor, başka herşeye karşı ilgisiz kalıyorsa; sevgisi sevgi değil, birlikte yaşamaya bağlılık ya da yaygınlaştırılmış bir bencilliktir. gene de bir çok insan sevginin yetiye değil, nesneye bağlı olarak geliştiğine inanır. insanlar sevgililerinden başkasını sevmemeyi sevgilerinin derinliğine kanıt sayarlar. heh ne büyük bir yanlış ama! insan sevginin bir etkinlik ve ruhsal güç olduğunu kavrayamazsa; tek gerekli şeyin uygun nesneyi bulmak olduğunu, ondan sonra bütün sorunların kolayca çözülüvereceğini sanır. bu tutum fotograf çekmek isteyen, ama fotograf sanatını öğrenmek yerine uygun kareyi (nesneyi) bulmayı beklediğini söyleyen ve kareyi yakalar yakalamaz da resmini çekeceğini sanan insanın durumuyla denktir. eğer birisini gerçekten seviyorsak; herkesi sevebiliriz, evreni sevebiliriz, yaşamı sevebiliriz. başka birisine "seni seviyorum" diyebiliyorsak, "sende herkesi seviyorum" + "seninle bütün evreni seviyorum" + "sende kendimi seviyorum" diyebilmemiz gerekir. sevgiyi gerçek kılan nesnesi değil, kişinin içinde taşıdığı sevgi yetisidir...
  18. gitmek istemediginiz yer ile aranizdaki mesafedir. bu yeri gelir 10 metre yeri gelir 5000 metre olur ama bu mesafe metrik olcu sistemleri ile ifade edilemez. yani "gitmek" veya "gitmemek" istediginiz yere olan "yakinliginiz" veya "uzakliginiz" kalbinizin oraya olan mesafesi ile "dogru" veya "ters" orantilidir.
  19. obelix

    Günün Türküsü

    deniz üstü köpürür, hey canım, rinnanay rinna rinnanay kayığa da binsem götürür, hey canım hey benim de şu cihana gelişim, hey canım, rinnanay rinna rinnanay bir güzelden ötürü, hey canım hey deniz üstü yelkenden, hey canım, rinnanay rinna rinnanay ecel geldi erkenden, hey canım hey denizin ortasında, hey canım, rinnanay rinna rinnanay mum yanar sofrasında, hey canım hey benim de şu cihandan gidişim, hey canım, rinnanay rinna rinnanay memleket sevdasından, hey canım hey benim de bu cihandan gidişim, hey canım, rinnanay rinna rinnanay memleket sevdasından, memleket sevdasından, memleket sevdasından, memleket sevdasından hey canım hey, hey hey, hey hey, hey hey
  20. her alkol alan böğürüyor diye bişi söz konusu olamaz... ama içip içip sapıtan insandan alkol alanda almayanda rahatsız olur.madem herkes rahatsız oluyor o zaman güvenlik önlemleri artırılsın.yasaklarla nereye kadar ?
  21. artik yasayamayacagini dusundugun surecin baslangic noktasidir ayrilik.. ruh gibi olursun, yemek yiyemezsin, gulemezsin, uyuyamazsin, uyanamazsin, icinden hicbir sey yapmak gelmez, basin surekli agrir, gozlerin surekli dolar, her gittigin yerde, her dinledigin sarkida, aldigin her kokuda, aklina anilarin gelir.. hayatinin asla ondan onceki haline donemeyecegini dusunursun, cunku bir kere o girmistir, bir kere sevmissindir, bir kere opmus, koklamis, sarilmissindir artik, bunlar senin icin bir bagimlilik halini almistir. ona bir daha dokunamayacagini, sarilamayacagini dusunmek her seferinde aciyi en basa dondurmek olur. tekrar tekrar yasarsin ayni evreleri. surekli kararlar allirsin hayatina dair, ama asla uygulayamazsin. olabilecek en kesin ve kotu sekilde bittiyse bile, icindeki sevgi, umudunun asla bitmemesine neden olur. ama bakarsin olmuyor ondan bir çaba gelmiyor, sen ararsin, ve seven insan icin en aci olan seyi duyarsin, artik seni sevmedigini. ayriliktan da zordur bu, cunku sen bu aradaki surede hep onun da seni sevdigini dusunerek kendini avutarak gecirmissindir. bu korkunc gercekle de yuzlestikten sonra artk hayatima devam edebilirim, beni sevmedigini ogrendim bunun otesi yok dersin. ama icten ice, gururundan oyle diyor, o da seviyor biliyorum diye kendini kandirirsin, ve hayatina devam edecegin yola bir engel koyarsin. kendi kendine niye o zaman baskasiyla beraber degil, der, icten ice mutlu olursun, ama bi sure sonra bu da gerceklesir ve artik hersey tum gercekligiyle onundedir. ayrilmissinizdir, o iliski bitmistir, seni sevmiyodur, gurur yaptigi da yoktur, gercekten sevmiyodur, ve baska biriyle birliktedir. butun bunlar kafana dank ettigi zaman, iste o zaman, gercekten hayatina devam edebilirsin..
  22. kimdi giden, kimdi kalan giden mi suçludur her zaman ne zaman başlar ayrılıklar dostluklar biter ne zaman her geçen gün bir parça daha aldı götürdü bizden aynı kalmıyordu hiçbir şey değişiyordu her şey kendiliğinden artık çözülmüştü ellerimiz artık bölünmüştü yüreğimiz birimiz söylemeliydi bunu ötekini incitmeden kimdi giden, kimdi kalan aslında giden değil kalandır terkeden giden de bu yüzden gitmiştir zaten Yeni Türkü benim yazım diil zuzuu.yazmamın bi sakıncası varsa ?
  23. obelix

    Günün Türküsü

    Helin gewrê bozê rindikê cavresê cav belekê kewê cima dilezînî benda kesî namînî roniya rojê derew e sevên li vir pir tarî ne li ciya zinar ezmanan xînim axa jîndarî jî hilwesînîm ger bê wargeh bim ezê nemînîm li ber bayê zemanan berî dayi germiyanan ka wer nece lê dînê cileyî germa havînî gellek mîna te cûbûn mirin ne tu mizgînî _________________ ey keklik, nedir bu telaş bu acele ? neden gidiyorsun kimseyi beklemeden gündüzler sahtedir sensiz gecelerse çok karanlık dağı taşı gökyüzüne vursam yaşam toprağını darmadağın etsem yersiz yurtsuz kalıp yok olsam geçmişin rüzgarlarında yüzümü kavurucu sıcaklara döndüm gel artık gitme deli divane yazın sıcağında gel senin gibi gitti niceleri de gidişin bir başlangıçtır. . .
  24. yıkımın kanıksandığı yer burası. truva misali yalnızlığım. senfoniler sulara verdi kendini... bitti! bir yıldızı söndürdük gökyüzünde. katli vacip değilse de... üşüyorum.bir keman usul usul kaybediyor kendini karanlıkta.evet akşam çoktan oldu.ne alacakaranlık,ne de koşuşturan insanlar kaldı. kent ölüm sessizliğine sağır olmuş.bir sızı yükseliyor bileklerimden yukarı. aşkımız deforme olmuş,atılmış şehir çöplüklerine. üşüyorum ağustos sıcağında. bana bunu da yaşattın.sıcacık bir kucağa susadım. ayrıldık da iyi mi oldu?boğulup ölmek çok mu kanalın sessizliğinde.sıcak bir çay.. sönmüş umutlar.. üşüyorum ağustos tanrıları. adem zeytin dalı uzattı, havva güneş doğurdu. biz söndürdük. acılar bizi doldurdu. tebrikler bize. keşke birer kırlangıç olsaydık. "seni hala seviyorum" derken bile üşüyorum.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.