Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

cici05

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    45
  • Katılım

  • Son Ziyaret

cici05 tarafından postalanan herşey

  1. cici05 doğum gününüz kutlu olsun!

  2. cici05

    MUTLULUK

    mutluluk hırstan uzak olabilmektir mutluluk nefret değil sevebilmektir ömrün ilk adımları sevgiyle başlar mutluluk bir gönülde bir aşk demektir. orhan gencebay
  3. cici05

    Çağrışım

    Zurnanın zırtt dediği yer
  4. cici05

    Çağrışım

    kızılcahamam
  5. gidip kumar oynardım
  6. tüm sevdiklerimle helalleşirim,gusül abdesttimi tazelerim,kefenimi alırım,mezarlığa giderim ve mezarımı kazmaya başlarım.öldükten sonrada bir gömen bulunur heralde,çok basit sadece toprak atılacak üstüme....Arkadaşlar çok soğuk bir senoryo biliyorum ama kaçınılmaz sonumuzda olanlar böyle işte...
  7. cici05

    Çağrışım

    arap sabunu
  8. EY!!!! aşk sen ne yücesin.vahşiyi yahşi edensin.
  9. yaww bu gencebay da ne gıcık adam alala!!! illa sevim de gelsin diye tutturdu sevim de sevim !!!!! tamam sevim abla hadi hazırlan sende gellllll.yemeğe gidiyozzzz
  10. benimkide 39 yaw 1 puanda alamadık yaaaa yine iyiyim meaşallah yupppiii!!!!!!!!!!
  11. Bu soruyu kendi kendime zaten günün her saatinde soruyorum .birde siz soruyosunuz bari söyleyim.hiç bir bilgim yok. inşallah çok mutludur.
  12. her zaman sevgilimle yemek yemeyi yeğlerim.üçüncü sahıs olarak "gencebay" eşlik etsin isterim ne süper olur valaaa
  13. Öğrendik ki… Bir tek insanın sana “iyi ki varsın” demesi, varolduğumuz için mutlu olmamızı sağlar. Öğrendik ki… Aşık olduğunda ne yaparsan ondan gizleyemiyoruz. Öğrendik ki… Kibar olmak, haklı olmaktan çok daha önemli. Öğrendik ki… Bir çocuğun bize uzattığı hediyeyi geri çevirmemeliyiz. Öğrendik ki… Bir insana yardım etmemizin hiç yolu yoksa, ona en azından dualarımızı göndermeliyiz. Öğrendik ki… Hayat şartları bizi ne kadar ciddi görünmeye zorlasa da, herkes çılgınlıklarını paylaşacak birini arıyor. Öğrendik ki… Bazen bir insanın tek ihtiyacı olan tutunacak bir el ve kendisini anlayacak bir yürektir. Öğrendik ki… Biz istemeden bize verdiği herşey için Allah’a şükretmeliyiz. Öğrendik ki… Parayla “klas insan” olunmuyor. Öğrendik ki… Gün içinde başımıza gelen küçücük şeyler gün sonunda koca bir mutluluk hissettiriyor. Öğrendik ki… Kabuklarımızı kırdığımızda içeriden sevilmek ve önemsenmek isteyen biri çıkıyor. Öğrendik ki… Tanrı, gördüğümüz herşeyi bir günde yapmadığına göre biz hiç yapamayız. Öğrendik ki… İnkar edip içimizde sakladığımız şeyler gerçekliğinden hiçbir şey kaybetmiyor . Öğrendik ki… Biriyle dalaştığımızda tek başardığımız onun bize daha çok zarar vermesini sağlamak. Öğrendik ki… Her yarayı saran zaman değil sevgidir . Öğrendik ki… Olgunlaşmanın en kısa yolu bizden daha zeki insanlardan çevre edinmektir. Öğrendik ki… Karşılaştığımız herkes gülümsememizi hakeder. Öğrendik ki… Birine aşık olduğumuz ana kadar, hiç kimse mükemmel değildir. Öğrendik ki… Hayat zorludur ama biz daha zorluyuz. Öğrendik ki… Fırsatlar asla yokolmaz. Bizim kaçırdıklarımızı yakalayan biri daima olacaktır. Öğrendik ki… En büyük pişmanlık, birine son bir kez “seni seviyorum” diyememiş olmaktır. Öğrendik ki… Yumuşak kelimeler kullanmak, onları yutmamız gerektiğinde işimizi kolaylaştıracaktır. Öğrendik ki… Bir gülümseme, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yöntemidir. Öğrendik ki… Nasıl hissedeceğimizi kontrol edemesek de, o hislerle nasıl başa çıkacağımızı kontrol edebiliriz. Öğrendik ki… Hepimiz zirvede olmak isteriz, ama asıl keyif oraya tırmanırken yaşadıklarımızdadır. Öğrendik ki… En iyi tavsiye iki durumda verilir: - İstendiğinde, - Ortada hayati bir konu olduğunda Öğrendik ki… Zamanımız ne kadar azsa, yapacak işler o kadar çoktur ve Öğrendik ki… Zaman alışmayı öğretir, ama unutmayı asla.
  14. cici05

    Çağrışım

    pelüş
  15. Sigarayı bırakanların vücudunda şu değişiklikler oluyor: 20 dakika: Kan basıncı ve kalp hızı normale döner. Eller ve ayaklar, dolaşım normale döndüğü için ısınmaya başlar. 8 saat: Kanda oksijen düzeyi normale döner. Kalp krizi riski düşmeye başlar. 24 saat: Karbonmonoksit (egzoz gazı) vücuttan atılır. Akciğerlerdeki balgam ve diğer birikimler temizlenmeye başlar. 48 saat: Nikotin vücutta artık saptanamaz. Tat ve koku alma duyusu artmıştır. 72 saat: Solunum yolları gevşediği için nefes almak kolaylaşır. Vücut enerjisi artar. 2-12 hafta: Dolaşim bütün vücutta düzelir. Yürümek kolaylaşır. 3-9 ay: Öksürük, nefes darlığı düzelir. Akciğer işlevi yüzde 5-10 oranında artar. 5 yıl: Kalp krizi riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner. 10 yıl: Akciğer kanseri riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner. Kalp krizi riski hiç sigara içmemis biri ile eşit olur. Sigarayı bırakabilmek için üç basamağı geçmelisiniz. 1- Karar verme 2- Hazırlanma 3- Devam etme Karar Verme Neden bırakmak istediğinizi düşünün. Herkesin kendine göre sebepleri vardır; ve bırakabilmek için gerçekten istemeniz gerektiğini unutmayın. Eğer daha önce birkaç kez bırakmayı denediyseniz-ki çoğu insan denemiştir- bilirsiniz ki insan yeniden başlamak için binlerce anlamsız, gerçekte hiç de mantıklı olmayan bahaneyi çok akla yatkın hale getirir ve tekrar başlar. Bunu engellemek için motivasyonunuzun çok iyi olması gerekir. Kendinizi böyle bir başarısızlıktan (buna tecrübe de diyebiliriz) alıkoymak için bırakma nedenlerinizi kendi sözcüklerinizle kağıda dökün. Dayanamayacağınızı düşünüp tekrar başlamayı çok istediğinizde önce bunları okuyacağınıza kendi kendinizi ikna edin. Eğer daha önce bırakmayı denediyseniz neden tekrar başladığınızı da yazabilirsiniz. Tekrar başladığına pişman olmayan insan tanımıyorum. Ama şunu da akılda tutmakta yarar var: İlk iki haftadan sonra dayanmak çok daha kolaylaşıyor ve yeniden başlama olasılığı büyük ölçüde azalıyor. Hazırlanma Bunun için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmak gerekli Ne kadar zamandır içiyorsunuz? Günde kaç tane içiyorsunuz? Sizi sigara içmeye iten sebepler nedir? Düzenli bir plana göre mi içiyorsunuz yoksa değişken mi? Sabahları çok yoğun sigara içme isteği duyuyor musunuz? Daha önce bırakmaya çalıştınız mı? Bırakırken problemler yaşadınız mı? Sigarayı bırakmak neden zordur? Mark Twain "Sigarayı bırakmak kolay, ben bunu bin kere yaptım" demiş. Belki siz de bırakmaya çalıştınız. İsterseniz neden bu kadar zorlandığınıza bir göz atalım. Sigara iki tip bağımlılık yapar. Fiziksel bağımlılık Psikolojik bağımlılık Fiziksel bağımlılığın sebebi nikotindir. Sigara, içildikten sonra mutluluk veren duygular uyandırdığından hemen hemen tüm sigara içenler gitgide içtikleri miktarı artırma eğilimindedirler. Sinir sistemi nikotine adapte oldukça içilen miktar yine artar, böylece kandaki nikotin miktarı da artar. Daha sonra belli bir düzeye erişince tiryaki bu düzeydeki nikotin miktarını sağlamak için sigara içmeye devam eder. Sigarayı bırakmaya çalıştığınızda vücudunuz hem fiziksel olarak nikotinin eksikliğine reaksiyon gösterir, hem de bir yandan psikolojik olarak alışkanlıklardan kurtulmakla yüz yüze kalırsınız. İkisini birden göğüslemek oldukça zor bir iştir. Nikotin eksikliği sebebiyle aşağıdaki semptomlar görülebilir. Depresyon Sinir bozukluğu, kızgınlık Hassasiyet Uyuma güçlüğü Konsantrasyon bozukluğu Baş ağrısı Yorgunluk İştah artışı Bu semptomlar kişiyi yeniden sigaraya başlamaya sevk eder. Çünkü nikotin seviyesi eski düzeye çıkınca semptomlar kaybolur. Semptomlar son sigaranızdan sonra 48 ila 72 saat içerisinde doruğa çıkacaktır. Daha sonra azalarak birkaç gün içinde bitecektir. Psikolojik bağımlılığı aşmak belki de işin daha zor kısmı. Çünkü önce sigarayı içmeyi öğreniyorsunuz. (Yemekten sonra, çok yorulduğunuzda, stresli olduğunuzda, çok keyifli olduğunuzda, arabaya bindiğinizde, sabah uyandığınızda vb.) Siz tüm bu durumlarla kafanızda bağlantılar kurdunuz önce. Artık bu gibi durumlarda otomatik olarak sigara yakacak kadar alışkınsınız sigaraya. Bırakırken bu bağlantıları kırmanız gerekecek. Sigara Karşı Zafer Kazanmak Sigara içen insanların hemen hemen hepsi bu dertten kurtulmak ister. Yukarıda yazılmış olan her şeyi herkes az çok bilir. Sigara içen insanların tamamı sigaranın sağlıkları için ne büyük bir tehlike oluşturduğunu, çocuklarına ya da sevdiklerine ne kadar kötü bir örnek olduğunu, sigara içmeyenleri ne kadar rahatsız ettiğini ve de ne kadar çok para kaybına neden olduğunu bilir. Sigaradan kurtulmak gerçekten kolay bir iş değildir. Ama sonuçta milyonlarca insan da sigarayı tamamen bırakmayı başarmıştır. Birazcık iradesi olan bir insan, bu milyonların arasına çok rahat girebilir. Peki sigarayı bırakmak sadece irade işi midir? Bir insanın herhangi bir hareketi yapması için, ya kendine göre mantıklı sebebler bulması lazım, ya da bu hareketi silah zoruyla yapması lazım. Kimse sizin başınıza silah dayayıp, sigarayı bıraktırmak istemediğine göre, kendinize mantıklı sebebler bulmanız lazım. Şurası bir gerçektir ki, akciğer kanseri olmak üzere olan biri ya da gangren olmak üzere olan birinin sigarayı bırakmak için çok mantıklı sebebleri vardır. Sizin de mantıklı sebebleriniz olması için illaki iş buraya kadar mı gelmeli? Lütfen aşağıdaki tavsiyelere bir göz atın. Sigarayı hangi nedenlerden dolayı bırakmak istediğinizi bir kağıda yazın. Bu işin ne kadar zor bir iş olduğunu tamamen kafanızdan çıkarın. Zor kelimesi ile imkansız kelimesi çok farklı şeylerdir. Kafanızda herhangi bir tarih belirleyin ve bunu da kağıda yazın. Bu tarihe kadar asla elinizdeki sigara paketi tamamen bitmeden yeni bir paket almayın. Yanınızda çakmak taşımayı bırakın. Çakmağa ihtiyacınız olduğunda bunu başkalarından isteyin. Her sigara yakarken kendinizi mümkünse bir aynada izleyin. Kül tablanızı boşaltmayın. Sigarayı bırakma tarihinden bir gün önce içebildiğiniz kadar çok sigara için. Ailenize, arkadaşlarınıza ve sevdiğiniz herkese sigarayı bırakacağınızı ilan edin. Sigarayı bırakmayı ilan ettiğiniz günde elinizde kalmış olan bütün sigara paketlerini, kibritleri ve de çakmakları çöpe atın, kül tablalarını boşaltın. Sürekli olarak sigara içmemekle kazanacağınız şeyleri düşünün. Devamlı bir şeylerle meşgul olun. Sinemaya gidin, tiyatroya gidin, uzun yürüyüşler yapın, lokantanın sigara içilmeyen bölümünde yemek yiyin. Dişçiye gidip dişlerinizi temizletin. Sigarayı bırakmayı hedeflediğiniz ilk günde ve sonraki günlerde, mümkün olduğunca sigara içmenin yasak olduğu yerlerde bulunun. Günde yaklaşık 4 litre su için. Her sigara içme isteği geldiğinde bir bardak su veya başka bir içecek için. Kahve ve de alkolden de kaçının. Elinizde sizi oyalayacak kalem veya başka bir şeyler tutun. Şekersiz sakız çiğnemeye çalışın. Dişlerinizi yemek yedikten hemen sonra uzun süre fırçalayın. Bir anda gelip giden, sizi sigara içmeye aşırı derecede teşvik eden durumlarla mücadele edin. Sigara içmemekle ulaşacağınız yeni dünyayı düşünün. Bir kaç gün sigara içmeyen arkadaşlarınızla birlikte bulunun. Başkalarının sigara içmesi ve sizin de buna seyirci kalmanız, sizi de teşvik edecektir. Bunu bilerekten sigara içen arkadaşlarınızın yanına gidin. Düzenli olarak egzersiz yapın. Sigara içenlerin yapmakta zorlandığı aktiviteleri yapmaya çalışın. Bu işi başardığınızda bu aktiviteleri tamamen yapabileceğinizi unutmayın. Bol bol dinlenin. Dış görünüşünüze çok önem verin. Bol bol aynada kendinize bakın. Hiç kimsenin evinizde sigara içmesine müsaade etmeyin. Şayet sigara içme krizi gelirse, hemen bir şeyler için veya yiyin. Sakız çiğneyin veya bir elma yiyin veya biraz çekirdek çıtlatın. On kere çok derin nefes alın. Aldığınız onuncu nefesi bir süre tutun. Bu esnada bir kibrit yakın. Yavaşça kibriti üfleyerek söndürün. Kriz çabuk geldiği gibi çabuk da kaybolur, yeter ki kendinizi gevşetmeyi bilin. Kendinizi serbest bırakın ve çok hoşunuza giden şeyler düşünün. Sadece o huzur dolu görüntüye konsantre olun. Hiç bir zaman bir taneden bir şey çıkmaz diye düşünmeyin. Hiç bir zaman bir tanenin kimseye zararı olmaz diye düşünmeyin -geri dönüşü olmayan bir hata bütün çabalarınıza son verebilir. Sigarayı bırakma sebeblerinizi yazmış olduğunuz kağıda, bu sefer de sigarayı bırakmakla ne kadar memnun olduğunuzu yazın.
  16. Bana hep ah! dedirtecek öyle bir gaf yaptımki.Beni çok etkilemişti. hala hatırladıça içim burkulur. Bu gaf yaptığım olay seksenli yılların başlarındaydı.Ben daha öğrenme çağını yaşıyordum. Mahallemizin dar sokaklarında minyatür kale maçlar yapardık.Benim pek akranım olmadığı için genelde hep büyüklerimin yanında yer alırdım. Birgün futbol oynuyorduk, arkadaşıma pas vermem gerekiyodu ama ben topu ıska geçmiştim ve bana alaycı birbiçimde "yamuk" dedi.Bu kelimeyi ilk kez duymuştum anlamı hususunda hiçbir düşüncem dahi yoktu.Bir taraftan maça devam ediyor bir taraftanda dilime dolanan bu kelimeyi sürekli tekrarlıyordum.Maç devam ediyordu fakat top nerede? top komşu bahçelerinden birindeydi.Ama cadımı cadı bir kadının evininin bahçesindeydi.Arkadaşlar hadi sen küçüksün sen alda gel hem seni görse bile bişey demez deyip topu almamı istediler. tabi bunun için bahçeduvarından tırmanmamgerekiyodu 1,5 m kadar uzunluğu vardı.arkadaşlarında yardımıyla çıkmayı başarmıştım.bahçeyi birazgözden geçirdikten sonra topu gördüm.top domateslerin arasındaydı.Topu tam almışken,hey!!! diye bir ses duydum.sesin geldiği tarafa baktığımda o kadınıgördüm.korkmuştum.kadının yanında birde kızı vardı ve bana çabuk bahçeden çıııık diye bağırmaya başladı.Bende titreyen korkmuş halimle duvarın üstündeydim ve tam atlamak üzereyken arkama dönüp o dilime dolananan yamuk kelimesini onlara haykırdım.bahçeden aşağıya atladım ve topu arkadaşlara verdim.tam o sırada kadının bana koşarak bağıra bağıra geldiğini gördüm.görmemle kaçmaya başladım kadın peşimdeydi ve söyleniyordu sen kime yamuk dedin diye...al başına belayı işte. neyse çok uzatmayım elinden kaçarak kurtulmayı başardım.ama bana neden bu kadar kızdığını düşünürken heralde bu yamuk kelimesi iyi bişey değil diye düşündüm. Ertesi gün olmuştu gene arkadaşlarla buluştuk.benim bu olayı konuşuyorduk.bir büyüğüm sen niye onun kızına yamuk dedin?dye sordu.n'olmuş ki dedim.oğlum onun kızı özürlü dedi.Abi ben onu kasdederek bişey demedimki.... Bir başka gün kadının kızı babamı görmüş ve beni şikayet etmişti. babam da evde bana sordu niye yamuk dedin diye.bilmiyordum öyle anlaşılacağını baba dedim.annem söze karıştı ne olmuş yani yamuk dediyse.yamuk deyince yamukmu oldu.babamda kıza baktım gerçektende öyle dedi. bana epeyce kızmışlardı... Daha sonraki günlerde o kızı gördüm ve anladımki ortopedik sorunu vardı.kendimden çok utanmıştım ve artık bu kızı ne zaman görsem yüzüne bile bakamıyor,yoluma çıksa yolumu değiştiriyordum....
  17. iki dakkada sattın beni ******* ka...k!!!! der ve her zaman arabada hazır bulundurduğu levyeyi kaptığı gibi üzerlerine yürür.adamın gözü dönmüştür artık.kadının sevgilisi de hiç boş değildir hani. oda bu tehtide karşı silahını çeker. _yaklaşma !!!yoksa vururum. _erkeksen vur bakalım _yapma n'olursunuz ben ikinizide seviyorum. _bu elindeki levyeyle bişeymi yapacağını sanıyorsun.düdük makarnası _senin elindeki silahtan daha etkilidir onu sıkacak yürek mi var sende takoz!!! _durun yapmayın allah aşkına kadının yalvarmaları boşunadır ikisininde gözünü artık kan bürümüştür.(sanki uğrunda ölünecek kadın varmış gibi)
  18. cici05

    dünya israil vahşetine seyirci

    Hani duyunca kanınızı donduran şeyler vardır...bir ölüm haberi, dehşet verici bir olay... geçenlerde bir Fransız haber ajansı bu fotoğrafı geçti tüm dünyaya... Fotoğraf İsrail'den... İsrail'li çocuklar Lübnan'a atılacak olan füzelere mesajlar yazıyor... Sevgili Lübnanlı, Filistinli, Müslüman, Arap Hristiyan çocuklar... Sevgiyle ölün ! imza: İsrailli çocuklar !.. Evet İsrail'li çocuklar o füzelerin üzerine bunları yazıyor...bu nasıl bir öfkedir? Bir ülke yeni nesilleri bu şekilde mi yetiştirmelidir? amaç karşı tarafı yok etmek o zaman, bu çok açık şekilde belli oluyor... peki ya filistinli ve lübnanlı çocuklar... acaba bedenleri bu füzeler ile paramparça olurken böyle bir öfke mi duyuyorlar ? ya da öfkenin tanımını yapabilirler mi sizce? belki bilmedikleri bir yerlerde israilli çocuklarla bir araya gelseler her çocugun yapabileceği gibi oyunlar oynayacaklar masumca... İsrail'in Lübnandaki çocukları öldürmesi ne kadar acı ise , bu olay da o kadar acı ve mühimdir... vaadedilen topraklar diye gözünü kan bürümüş , 2. dünya savasında yasadıkları zulmü tüm dünyaya mal eden bir garip ülke var karşımızda: İsrail... yaşadıklarının acısını çıkarır gibi hareket ediyorlar...toplumsal psikolojileri çökmüş durumda ve aşırı makyavelist bir yapı içerisindeler... bu yapının aktörleri oyunlarını çok iyi oynuyor ve bu oyuna çocukları dahil etmekten çekinmiyorlar, atılan nefret tohumları bomba olup füze olup lübnana, filistine yağıyor... Dünya bunlara seyirci kalıyor...israil çocuklarını bile savasa dahil ediyor... medyadaki kalemlerimiz olan bitene tek kelime yazamıyor... neden? çünkü İsrail kızabilir... dünya tarihi savaşlar tarihidir derler ya , ne de güzel söylemişler... bu tarih burada bitsin artık!
  19. cici05

    LÜTFEN SİGARAYI BIRAKALIM

    Arkadaşlar sigara'ya bir insan servet yatırıyor bunuda geçelim Sigaradan her 4 Saniyede 1 kişi ölüyor. Lütfen Arkadaşlar sigarayı bırakalım
  20. "Neden Unutur, Nasıl Hatırlarız?" Anahtarınızın yerini sıkça unutuyorsunuz. 5 dakika önce karşılaştığınız birinin adını hatırlayamıyorsunuz. Bilim bunun nedenini araştırıyor.Beyninizi güçlendiren ve unutmayı önleyecek faktörler..Son zamanlarda giysi dolabınızın önünde ne giyeceğinize dair daha çok zaman geçiriyor, birşey almak için gittiğiniz mutfaktan ne alacağınızı hatırlayamıyor olabilirsiniz. Hemen unutkanlıkla ilgili hastalık senaryoları yazmaya başlamayın. Çoğunlukla ileri yaşlarda görülen sorunla artık stresli ve yoğun iş yaşamı sebebiyle gençler de karşılaşabiliyor. Unutkanlığın pek çok nedeni olabilir ancak çözümsüz de değil. Demir eksikliğiniz olabilir Demir, beyin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Yetersiz beslenme veya adet dönemlerinin yoğun geçmesi gibi nedenler hatırlama faktörlerini etkileyerek, kansızlığınız olmasa bile unutkanlığa neden olabilir. 149 kadın üzerinde yapılan bir araştırmada, demir eksikliği olanların olmayanlara oranla sorulan soruları tekrar sorma ihtimalinin iki kat daha fazla olduğu belirlendi. 4 ay boyunca demir desteği alan çoğu kadının, ilk testte başarılı olan gruptan daha iyi hatırlama yeteneğine sahip olduğu görüldü. Eğer demir eksikliğinden şüpheleniyorsanız doktorunuzdan demir eksikliğinizin olup olmadığını belirleyen ferritin seviyenizin kontrol edilmesini isteyin. Sıradan bir kan testi kansızlık başlangıcı için yeterli değildir. Gürültüyü önleyin Teknoloji ve dijital gelişmelerin son sürat devam ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Ancak shaberleri dinleyerek e-maile yanıt vermenin mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Normalde yeni bir bilgi beynin sadece belirli bir bölümü tarafından algılanır. Ancak birşeyi öğrenirken dışarıdan gelen gürültüyü aza indirmek gerekir. Gereksiz bilgilerden arınarak öğrenilen bilgi daha sonra kolay hatırlanır. Aklınızı tazeleyin Bildiğiniz gibi meditasyon teknikleri stresi azaltmanızı sağlar. Yapılan araştırmalarda ise gereksiz yere uzun zaman beyin hücrelerinde, akılda tutulan bilgilerin hücrelere zararlı olduğu belirlendi. Yapılan araştırmalarda, öğleden sonra 40 dakika meditasyon yapan kişilerin, aynı sürede şekerleme yapanlara oranla daha iyi hatırladıkları belirlendi. Daha ilginci, aynı test gece uyuyamayan kişilerin de rahat bir uyku uyumasını da sağladı. Bu nasıl olabildi? Meditasyon, uyku gibi, duyulara ilişkin algılamyı azaltıyor ve bu da beyine, yeni bilgiler ile anıları denetleme ve sağlamlaştırma fırsatı veriyor. Düzenli meditasyon yapmanın ise, unutkanlık için daha yararlı olacağı belirtiliyor. Kolesterolünüzü kontrol edin Sağlıklı bir kolesterol kalp hastalıkları kadar hafıza için de önemli.. Kanda yükselen kötü LDL kolesterolü beynin ihtiyaç duyduğu minerallerle beslenmesini önler, kan dolaşımını olumsuz etkiler. Eğer bazı şeyleri anlamakta ve jatırlamakta zorlanıyorsanız kolesterolünüzü de kontrol ettirmelisiniz. Yüksekse doktor kontrolünde düşürmek için çalışabilirsiniz. İlaçlarınızı kontrol edin Eğer huzursuzluk, depresyon gibi nedenlerle ilaç kullanıyorsanız, ilaçların unutkanlığa neden olup olmadığını kontrol edin. Antidepresanlar, kaygı durum bozuklukları ilaçları, kemoterapi, parkinson ilaçları, uyku ilaçları, ülser ilaçları, ağrı kesiciler hafıza sorunlarına neden olabilir. Yaş ilerledikçe ilaçların vücudunuzdaki etkileri daha uzun sürer. Bu nedenle ilaçlarınızın dozları ve etkileri hakkında sıkça doktorunuzla konuşun. Elma yiyin Günde iki elma yemek veya bir bardak elma suyu içmek sizi nörolojik sorunlardan korur. İçerdiği mineraller ve antioksidan özelliği ile yaşa bağlı hafıza sorunlarını önler. Ayrıca, elmadaki antioksidan beyin hücrelerini metabolizmadaki glukoz gibi zararlı radikallerden korur. Kalbinizi hızlandırın Eski moda kalp hastalıkları ve beyin fonksiyonlarını korumanın yolu çeviklik ile canlılıktan geçer. Egzersiz yapmak beyin fonksiyonlarını olumlu etkiler. 60-79 yaş arasında yapılan aerobik egzersizleri beyini 2-3 yıl gençleştirir. Beyininize güvenin Unutkanlık sorununuz hakkında üzlümeyi bırakın. Bu durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz. Yüksek teknolojiyle beyin gücü Video oyunları, puzzle, sudoku gibi oyunlar beyniniz için iyidir. Zekanızı ve dikkatinizi ölçen oyunlar unutkanlığı önlüyor. Beyin kas gibidir, gelişmek için kararlı bir meydan okumaya ihtiyaç duyar. Ginkgo biloba Hafızanız için 'ginkgo biloba' kullanmayı mı düşlünüyorsunuz? Bazı çalışmalar Ginkgo biloba'nın unutkanlığı önleyici faydaları olduğunu saptasa da hala bu konuda çok fazla çalışma yapılması gerekiyor. Eğer yine de kullanmak istiyorsanız aspirin, kanı sıvılaştırıcı ilaçlarla alınmaması gerektiğini unutmayın. En doğrusu ise, doktorunuzla Ginkgo biloba'nın size etkilerini araştırmak ve birlikte karar vermek olmalı.. Bir bardak kırmızı şarap Beyini güçlendiren öneriler arasında bir kadeh kırmızı şarap da bulunuyor. Ancak unutmamanız gereken alkol içermesi sebebiyle bir bardaktan fazla alınmaması. Yoksa unutkanlık için yarardan çok zarar getirebilir.
  21. Çılgın felsefe hocası 100 puanlık tek soruyu yanındaki sandalyeyi göstererek sorar: - bana bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayın!" 100 puan alan tek ki$inin cevabi ise sadece şudur: - Hangi sandalye ****************** İlkokul 3. sınıf Soru: Ormanların faydalarını sayınız. Cevap: Ormanların faydaları saymakla bitmez. Sonuç: Tam not ****************** Din hocası hz. muhammed ile hz. ali arasındaki bir diyalogu yazın demiş. Hani kitapta geçen özlü sözler tarzında, yanıtlardan biri söyleymiş hz.muhammed: "günaydın ali" hz.ali: "sana da günaydın muhammed nasılsın" ******************* seviye: üniversite ders: eğitim felsefesi sınav: bütünleme sınav şu sorudan ibarettir: - bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız. yanlız bir sorun vardır derse hiç devam etmemiş öğrenci dersin içeriğini hiç bilmemektedir. dolayısıyla kendine sorabileceği iki adet soru da bulamamaktadır. beyninin derinliklerinden,dönemin ilk dersine girdiğini hatırlar. bu derste duyduğu cümleden de yeterli doneyi almış. soru 1: İlk milli eğitim bakanımız kimdir? cevap: hasan ali yücel soru 2: hasan ali yücel kimdir cevap:ilk milli eğitim bakanımızdır. işlem tamamlanmıştır... sınav sonucu:100 (yaşanmıştır...) ********************* soru; Ahmet Haşim'in en ünlü eserlerinin toplandığı eserin adı nedir cevap; best of ahmet haşim ************ deprem sırasında ortaya çıkan enerjiye ______ ______ denir." doğru cevap depremin magnitüdü'dür, fakat zeki bir arkadaşımız: "helal olsun" yanıtıyla okulda efsane olmayı başarmıştır. Bu cevapların içlerinde en dikkat çeken ve en zekicesi işte buyrun aşagıdaki konulara kısa ve etkili bir de değinen bir yazı yazın. 1. din 2. cinsellik 3. gizem cevap: Allahım! hamileyim. acaba kimden
  22. Neyi amaçlıyosunuz onca masum insanı katlederek.LANET OLSUN SİZLERE LANET OLSUN.******* ******** ******* ******* ********!!!!! Türkiye'mizin başı sağolsun.
  23. Sevdiğim birgün bana Yar demedin,yar demedin Gece gündüz tenhalarda Ağlayanım var demedin ağlayanım var demedin,var demedin yar Seni sevmek suçmu bana Ağlıyorum yana yana Bir merhem verip yarama Sür demedin sür demedin Sür demedin sür demedin yar Birgün bana gül demedin Gözyaşımı sil demedein Bir ömür koştum peşinden Gel demedin gel demedin Gel demedin gel demedin yar
  24. aşk herşeyden önce paylaşmaktır,hoşgörüdür,sevdiğini olduğu gibi kabullenmektir.anlaşmazlıklar elbette herzaman olacaktır.einshtein'in dediği gibi "dünya da ne birbirinin benzeri iki tohum ne de bir çift saç kılı vardır."yani hiçbirimiz aynı değiliz.biz birbirimizi farlılıklarımızla kabullenip,tahammül etmesini bilmeliyiz. işte o zaman aşkı sarsılmaz bir zemine oturtup,kalıcı olmasını sağlarız.İNAT MI? ASLA.... benim canım ne derse o, onun canı ne derse o . biz iki farklı vücutta bir can olamadıktan sonra aşkmı diyelim biz buna....
  25. insan olan eşini aldatmaz diye söze başlamak istiyorum.sevgili monalisa'nın terketmeli cevabına katılıyorum ama bazı hallerde bunun hiçte kolay olmadığını hatırlatmak isterim.bir bayanın ekonomik yönden bağımsız olmadığını düşündüğümüzde yada çocukları olduğu için onların böyle bir kararda meydana gelebilecek psikolojik rahatsızlıklara sebep olmamak için belki göz bile yumabilir.ekonomik engel belki giderilebilir ama ya çocuklar...??? işte hep onlar ?????????.halk arasında söylenen bir söz var, biraz avami ama doğru bana göre.Bekara karı boşaması kolaydır diye.Allah hiçbir zaman böyle ********* ve insana yakış mayan davranışı seygileyen kişiyle o kutsal görev olarak bildiğimiz aileyi kurdurmasın.Kutsalığın farkında olan kişilerle buluştursun bizi.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.