
Emre_1974tr
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
73 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Emre_1974tr tarafından postalanan herşey
-
Bu dünya "Allah açısından" bir imtihan dünyası değil. Çünkü zaten yapacaklarımızı biliyor. Bu dünya "eğer sonsuza dek yaşasaydık yapacaklarımızı sembolize eden" bir minyatür -örnek hayat. Ve biz olacakları bilmediğimizden, bizim açımızdan bir imtihan dünyası. Bu yüzden kimi insanların imtihanı "tam da inkârcı anında " sonlandırılıyor Allah tarafından. Ama o adam 2 yıl daha yaşasaydı belki de imanlı olarak ölecekti. Aynı şekilde bir başkası da "tam da cennetlik-imanlı anında" vefat ettiriliyor Allah tarafından. Ama belki 2 yıl daha yaşayıp ölseydi inkârcılardan biri olarak ölecekti. "Sonsuz olarak iyiysek veya kötüysek" ona göre temsili kısa bir ömür yaşattırılıyoruz. Ve bu 2 günlük ömrümüz, eğer bu dünyada sonsuza dek yaşasaydık yapacaklarımızı özetleyen bir kâğıt örneği oluyor. — Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir oğlana rast geldiler; tuttu onu öldürdü. Mûsa dedi: "Tertemiz bir insanı, bir cana karşılık olmaksızın öldürdün ha!? Vallahi çok kötü bir iş yaptın!" (kehf suresi 74. ayet) "Oğlan çocuğa gelince: Onun anası-babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk. " (80. ayet) "Diledik ki, Rableri onlara o çocuktan temizlikçe daha üstün, merhametçe daha gelişmişini versin. " (81. ayet) İşte burada çocuk daha büyüyüp günahlarını işlemeden imtihanı sonlandırılıyor. Yani bir kişinin neyi hak edip etmediği en başından belli gibi… Ayrıca çocuk yaşasaydı anne ve babasını saptırabilecekmiş. Ama sapmayı hak etmedikleri için onlar kurtarılıyorlar. Yine bazı ayetlerde cehennemdeki inkarcıların dünyaya geri dönmeyi talep edecekleri ama onlara, eğer tekrar tekrar imtihana gönderilmiş olsalar bile yine imtihanı kaybedenlerden olacakları söyleniyor. Yani sonsuz imtihanlarda bile neyi yapıp neyi yapmayacağımız zaten biliniyor.. Yine aynı şekilde bir ayet, bazı insanların cehennem ehli olarak yaratıldığını söyler. Yani onlar kalben kötü olanlar ve gidecekleri yer en başından belli. Yine bu kısa özet imtihan hayatı yaşattırılıyor o kötülere ki, ahirette kalplerindeki pislikleri görebilsinler, itiraz hakları olmasın. Yanlış anlaşılmasın, o kişiler özgür iradeleriyle kötülüğü seçecekleri için ve Allah da bunu bildiğinden dolayı, onları cehennem için yaratmış oluyor. Yoksa cehenneme gidecek olanları hiç yaratmazdı ve yalnızca cennetlikler var olurdu. Ama onların da, yani kötülerin de vücuda gelmesine izin veriyor. Uzun lafın kısası, hak ettiğine kavuşturuluyorsun. Bu dünya hayatı da kalbindeki erdemi veya hıyaneti temsil eden-özetleyen bir örnekten başka bir şey değil. İyiler mutlaka bir vesileyle cennetin yoluna koyuluyorlar, kötüler ise mutlaka bir vesileyle sapıyorlar ve de tam da cehennemlik anlarında imtihanları sonlandırılıyor. Bir insan ömrü boyunca iman ederken son günlerinde inkârcı olup kaybedebiliyor, buna karşılık diğer bir insan da ömrü boyunca inkâr ederken ömrünün son günlerinde iman ve tövbe edip cenneti boylayabiliyor. Başka bir deyişle "iyiler mutlaka kazandırılıyor", "kötüler ise mutlaka kaybettiriliyor". Yüce Allah karşımıza A ve B seçeneklerini çıkartırsa, hangisini seçeceğimizi bildiğinden, böylelikle yine tamamıyla özgür irademizi kullanarak hak ettiğimiz sonucu almamızı sağlıyor. Yani bu 2 günlük imtihan örneğinde de bir robot değiliz ve hakikaten seçimler bize ait. Ama dediğim gibi, karşımıza hangi şıklar çıkarsa ne yapacağımız bilindiğinden, karşımıza hak ettiğimize kavuşmamızı sağlayacak şıklar(senaryo) çıkartılıyor ki kalbimizdeki iyilikle veya kötülükle yüzleşebilelim. Bir de bu dünyanın bir işlevi daha var. O da bazı küçük sıkıntı ve mükâfatları tattırmaktır. Yine kısacası, bu dünyanın ilk işlevi iyi ve kötüleri ayırmak ise, ikinci işlevi de küçük ceza ve mükâfatların da daha bu dünyada verilmeye başlanmasıdır. Selam ve sevgiler.
-
Bir arkadaşla birlikte yaptığımız çalışma: Selam ve sevgiler.
-
Biran için herkesin ayetlere uyduğunu düşünelim
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
Yüce Allah, eğer sen sonsuza dek yaşasaydın yapacaklarına denk gelecek şekilde bir "sembolik kısa imtihan hayatı" yaşattırıyor sana. Eğer iyilerden ise bu kısa imtihan örneğinde tam da cennetlik işler yapıyorsun ve imtihanın bu şekilde sonlandırılıyor. Yok eğer aslında kötü bir insansan tam da cehennemlik bir anında imtihanın sonlandırılıyor. Ama dediğim gibi, eğer herkes ayetlere uysaydı yeryüzünde, ilk yazımda saydıklarım aynen gerçekleşmiş olacaktı. Selam ve sevgiler. -
Biran için herkesin ayetlere uyduğunu düşünelim
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Emre_1974tr başlık Dini Konular - Din - Dinler
Kuran'daki gerçek dinden habersiz olduğunuz için aynı hatalarınızı tekrarlıyorsunuz: 1- Allah her zaman aynı dini yani islam'ı gönderdi. Ama peygamberlerin vefatından sonra insanlar kendilerine gönderilen kitapları da, dinin adını da hep değiştirdiler. Her zaman ruhçu öğreti- paganism sokuşturuldu. 2-Allah insanların günah işlemesini veya savaşmasını değil, tam tersine kötü birsöz bile söylemeden yeryüzünde cennetimsi bir hayat yaşamasını istiyor. Ama insanlar azgınlık yapmak istiyorlarsa, bu sembolik imtihan hayatında da kalbindeki ****** tatmalarına izin veriyor. Yani öğretmeniniz sizden 100 almanızı ister ama siz ısrarla dersi çalışmayacağım derseniz de adaleti yerine getirir ve sizi sınıfta bırakır. 3- Kuran'da sadece nefsi müdafa savaşına izin vardır. Konuyla ilgili eski yazım: islam karşıtlarının yaptığı en güzel çarpıtmaca taktiklerinden biri de ayet cımbızlamadır. Bu yolla surenin bağlamından koparılan ayet alınır ve aslında sadece savunma savaşına izin veren söylemler sanki saldırı savaşını ve dinsel baskıyı emrediyormuş gibi gösterilir.Örneğin: 9 - Tevbe Suresi 1. Allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu; 2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, Allah'ı âciz bırakamazsınız. Şu da bir gerçek ki, Allah küfre batanları ***** eder. 3. Bir de Allah ve resulünden insanlara Büyük Hac günü bir duyuru var: Allah da O'nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. O halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allah'ı acze düşüremezsiniz. Küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula! 4. Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever. 5. O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 6. Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur. 7. Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever -------------------------------------------- Şimdi burada açıkça antlaşmayı bozup saldıran inkarcılara karşı siz de onlara karşı savunma amaçlı savaşın emri vardır.Ama antlaşmaya aykırı davranmayan , saldırmayanlara siz de saldırmayın, size saldıranlar da bundan vazgeçerlerse hemen siz de barışa yönelin denmektedir ayetlerde. 9:12 Anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. Belki vazgeçerler. -------------------------------------------------------------------------------- 9:13 Andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İnanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken ALLAH'tır. -------------------------------------------------------------------------------- 9:14 Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp ***** etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın, Yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır. İşte tüm savaşla ilgili sürelerde istenen budur. Ama çarpıtma ********* başvurmak isteyenler bu nefsi müdafayla ilgili ayetlerden birini cımbızlıyor ve sanki durup dururken inkarcıları yakalayıp öldürün deniyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Bu ihinliği sadece bu forumlardaki yapmıyor, dünyanın dört bir tarafındaki islam düşmanları aynı taktiği kullanıyor *** Ama aslında istenen tek bir şey vardır, sana saldırana karşı kendini savun,onlar vazgeçerlerse sen de barış yap. "Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah, aşırı gidenleri sevmez.Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. "(2 Bakara Suresi , 190-193) Evet bu savunma savaşıyla ilgili ayetlerden de biri cımbızlanırsa sanki inanmayanlara saldırın gibi bir ifade varmış gibi gösterilir ki bu strateji hep izlenmektedir. -------------------------------------------------------------------------------------- Kuran'da düşünce özgürlüğü temeldir. Çünkü imtihan dünyasının gereği insanlar dilediğine inanacak ki ahirette ondan sorumlu tutulabilsinler. Bu yüzden islam'da sadece tebliğ vardır. Kimse kimseye düşüncesinden dolayı bir tokat bile atamaz yoksa kendine yazık etmiş olur: -------------------------------------------------------------------------------- Mearic Suresi 42 bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar. ------------------------------------------------ En'am Suresi 112 İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. bırak onları, düzdükleri iftiralarla başbaşa kalsınlar; -------------------------------------------------- Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (60 Mümtehine Suresi, 8) Herkes dilediğine inanmakta ve yaşamakta özgürdür ki, ahirette inancından dolayı sorumlu tutulabilsin: Bakara Suresi 256 Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. 29. De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötübir içecek, ne kötü bir son! 10:99 Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın? Evet düşünce özgürlüğü ve dilediğin gibi yaşama serbestliği vardır. Ve nefsi müdafa dışında savaş yasaktır. Hatta tokat bile atamazsın. ************************** Bakara Süresinden tekrar delilleri sunalım: 190. Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere saldırmayın/çarpışmada zulme sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları sevmiyor. 191. Onları yakaladığınız yerde öldürün; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne/baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. İşte böyle verilir küfre sapanların cezası! 192. Eğer savaşı sona erdirirlerse Allah çok affedici, çok merhametlidir. 193. Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez. 194. Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde, azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde ve ölçüde saldırın. Allah'tan sakının ve bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir. tekrarlayalım, ayetlere göre nefsi müdafa dışında kimseye tokat dahi atamazsın. ************************************************************ Hucurat 9. Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever. Ve bu ayette de saldırgan olan ve zulmeden müslümanlarsa bile onlar saldırılarından vazgeçinceye kadar mücadele edilmesi gerektiği söyleniyor. yani ortada inançla ilgili birşey yok. Saldırına karşı nefsi müdafa isteniyor. Açıkça saldırgan müslümanlara da tolerans gösterilemeyeceği belirtiliyor. Tek istenen barışın ve iyiliğin hakim olması. 4- Kuran'daki gerçek islam'la , uydurma hadis ve mezhep inançlarını birbirlerine ısrarla karıştırmaya devam ediyorsunuz. Kuran'da ne misvak vardır, ne sünnet olma vardır(yahudilik), ne recm vardır(yahudilik), ne kadınların başını örtmesi vardır(hristiyanlık) ne de diğerleri. Gerçek İslam sadece ve sadece Kuran'dadır ve öğrenmek isteyen Kuran'ı açar okur. Size yardımcı olması açısından Kuran'daki Din sitesine de göz atabilirsiniz imzamdaki. 5- Eğer insanlar Kuran'a uysalardı şimdi çok daha modern ve zengin bir dünyada yaşıyor olacaktık. Yukarıdaki ana yazımdaki maddelerin hepsi gerçekleşmiş olurdu. Selam ve sevgiler. -
Biran için herkesin ayetlere uyduğunu düşünelim
Emre_1974tr şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
Herkes Allah'a ve ayetlere inanıyor dediklerine de harfiyen uyuyor: Cinayet diye birşey yeryüzünde kalmazdı Hırsızlık diye birşey de.... Dolandırıcılık da tarih olurdu. Yalan söyleme, iftira atma ve kötü söz söyleme de.... Savaşlar ortadan kalkardı Yeryüzünde şiddetin her türlüsü kaybolurdu. Faiz-tefecilik vb. başkalarına zarar vererek kazanma olmazdı Ekonomik girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkı olurdu İnsanlar birbirleriyle selamlaşmadan geçmeyecek kadar birbirlerine saygılı olurlardı Tüm dünya ülkeleri elele verir, sadece insanlığa daha iyi bir dünya oluşturmak için yarışırlardı Dünya tek bir ülke gibi olur, dolaşım, yerleşme özgürlüğü tüm dünyada en üst seviyede olurdu Zina olmayacağı için her çocuk aile ortamında doğar ve büyürdü Özel şirketler vb. güçler sadece kendilerinin değil, tüm insanların çıkarını ve hazzını düşünür , bu doğrultuda güzellikler üretirlerdi. Dünyanın en fakir insanı bile 5 yıldızlı otellerde haftalarca tatil yapabilirdi. Bilimde, teknolojide, sanatta ve demokraside şimdi bile hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlenirdi Tüm insanlar hem kendilerinin, hem de tüm dünyanın "gerçek çıkarları" doğrultusunda yaşar ve yardımlaşırlardı. Tabiat korunurdu. Hastalıkların,sakatlıkların ve hatta yaşlanmanın büyük ölçüde önüne geçilirdi. İyilik, huzur,mutluluk ve maddi-manevi tüm zenginlikler-konfor her yeri kaplardı. Bu dünya cennetimsi bir hale getirilir, ahirette de kazananlardan olunurdu. Selam ve sevgiler. -
Hangi İnançları, İnanışları, Felsefeleri biliyorsunuz?
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Shatin başlık Dini Konular - Din - Dinler
Hayır sevgili La Bohome; Yerçekimini , rüzgarı ve uzayı inkar etmek nasıl ki yobazlıksa aynı şekilde Allah'ı inkar da dogmatik bir düşüne yapısını gösterir. Delillere,akla,bilime ve sorgulamaya sırtını dönen insan bilgiyi inkar içindedir. Buna karşılık sorgulayan,düşünen ve delillere bakan insan yaratana inanır. ************* Kimseye tokat bile atamazsın İslam'da. Ama ateizm ve diğer uydurma dinlerde her türlü şiddet ve ******** vardır. Bir tek İslam, şiddeti ve tüm kötülüğü yasaklayarak insanların her 2 dünyada cenneti yaşaması için gerekli yolu öğretir. Akla,bilime ve özgür düşünceye yönelmek İslam'ın dünyaya benimsettiği temel ilkelerdir. Selam ve sevgiler. -
Hangi İnançları, İnanışları, Felsefeleri biliyorsunuz?
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Shatin başlık Dini Konular - Din - Dinler
Hayır sevgili La Boheme. Bir insan Allah'a akletme,sorgulama ve deliller sonucu inanır. Tıpkı yerçekiminin varlığına seni inandıran delilleri hergün yaşaman,deneyimlemen ve akletmen sonucu yerçekimi vardır demen gibi. Ama buna karşılık tüm isapat ve deneyimlerine karşılık yerçekimini hala inkar edenler yobazlardır. Sorgulama,akletmek ve bilim onlar için birer öcüdür. Bunun dışında delile dayanmayan hadis dinini , delile ve akla dayalı İslam diniyle karıştırman da ya bilmediğinden ya da bilerek çarpıtma yoluna gitmenden kaynaklanıyor.Yeryüzünde şiddeti yasaklayan tek gerçek öğreti olan islam hakkında iftiralarına böyle devam etmezdin yoksa. Hristiyanlıktan ateizme kadar tüm batıl dinler dogmatik bakış açısının ürünleridir. Buna karşılık islam bu dogma ve hurafelerle mücadele eder, sadece ispata dayalı gerçek bilginin peşinden gitmeyi emreder. Müslüman:Sorgulayan,akleden,bilimsel ve objektif olan. Diğer öğretiler(ateizm de dahil) mensupları: Dogmatik ve körü körüne. Selam ve sevgiler. -
Hangi İnançları, İnanışları, Felsefeleri biliyorsunuz?
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Shatin başlık Dini Konular - Din - Dinler
Müslüman:Sorgulayan,akleden ve ispatlara bakan Diğer dinler: Dogmatik, körü körüne hurafelere inanan,bilgiye ve ışığa sırtını dönmüş. Not: Ateizm de diğer dinlerin bir üyesidir sadece. Selam ve sevgiler. -
Hiç tasalanma Hanif. Arapçasındaki fark ortada: " Şer-kötülük Allah’tan mı gelir? Bu konuda eleştiri yapılmaya çalışılan Nisa Suresindeki iki ayettir. Önce bu ayetlere bakalım: Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: “Bu, Allah’tandır” derler; onlara bir kötülük dokunsa: “Bu sendendir” derler. De ki: “Tümü Allah’tandır.” Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamaya çalışmıyorlar? Sana iyilikten her ne gelirse Allah’tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter. (4 Nisa Suresi - 78/79) 78. ayette tümü Allah katındandır derken, 79. ayete ise kötülüklerin kendinden olduğu bildirilmektedir. Bu iki mealde mana aynı gibi gözükürken, orijinal Arapçasında birbirinden farklı olarak geçen bir kelime vardır. 78. ayette tümü Allah’tandır derken burada Arapça “ indi” (tarafından) kelimesi geçer. Fakat yukarıda mealini verdiğimiz 79. ayette bu kelime geçmez. Bu kelime önemli bir anlam farkı ortaya çıkartır. Her şey Allah tarafından (indi Allah –indillah-) dır. Bu ayetlerin yerine doğru mealleri verilmiş kelimeleri koyduğumuzda var gibi görülen çelişkinin yok olduğu görülecektir: Her şey sonuçta Allah’ın dilemesi ve takdiriyledir. Başlara gelen kötülükler ise kendi elleriyle kazanılması sonucundadır. Örneğin bir insan elini ateşe soksa eli yanar. Elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar gereğidir. Fakat elini yakan buna elini sokandır. Sorumluluk elini sokan insandandır; ama onun elini yakan bu doğa kanunlarını yaratan Allah’tır." Selam ve sevgiler.
-
Hayır meydanı boş bulup ********* devam eden sensin Rastlantı. Kendi inancına ve dogmana bilim maskesi takarak sunmanın sonucunda birkaç gün daha felsefi açıdan kendini rahatlatma girişimin var ama olmuyor gördüğün gibi. Bilime ve ışığa karşı dogmalarınızla hiçbirşey yapamazsınız. Bu evren big bang ile başladı ve big crunch ile bitecek. Tıpkı ayetlerde söylendiği gibi. Bu evrenin dışında başka evrenler , yani çoklu evren modeli de Kuran'la uyum içinde olandır. Herşeyin evrenlerin bile(yaratılmışların) çiftlerinin olması ve farklı fizik yasalarına sahip maddi mekanların bulunması da ayetlerle uyum içindedir. Ama "bizim evrenimiz" açıldı ve kapanacak. Big bang artık teori falan değildir,gerçeğin kendisidir. Evrim de teori değildir aslında.Çünkü evrim ruhçu öğretinin temel inanç sistemidir-hurafedir. Korkmadan, ışığa ve güzelliklere yol aldığınızda zaten gerçeklere rahatça ulaşabileceksiniz. Kendinizi aldatmanın ve zorlamanın yükü ortadan kalkacak. Selamlar.
-
Hangi İnançları, İnanışları, Felsefeleri biliyorsunuz?
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Shatin başlık Dini Konular - Din - Dinler
Hayır sevgili Hanif bu söylediklerini başka bir forumda çürütmüştüm ve gık bile diyememiştin. Şimdi hiç sıkılmadan aynı hurafelerini tekrardan vurdumduymaz bir şekilde sunmaya devam ediyorsun. Aynen yazdığım cevaplarımı aktarıyorum: "Sevgili Hanif,verdiğin örnekler senin savını değil,tam tersine ahiretin gerçekten sonsuz olduğu bilgisini doğruluyor. Ama ne yazık ki insan kendi öğretisini-düşüncesini kitapta görmek için çırpınınca ,senin düştüğün duruma düşüyor ve aleyhindeki delili lehinde zannedip gösterebiliyor. Verdiğin ayetlerin hepsinde de sonsuzluk anlamı apaçıktır.Bu dünyada da gerçekleşse değişmez. Şimdi ben sana desem ki(farzedelim kavgalıyız) "benden özür dilemedikçe seninle ebediyyen konuşmayacağım..." Bu şu demek,sen benden özür dilemedikçe seninle konuşmayacağım.Eğer benden sonsuza dek özür dilemezsen seninle sonsuza dek konuşmayacağım. Ha yarın evren yok olunca bu sonsuzluk ortadan kalkmış olmuyor tam tersine yine seninle bir daha konuşamayacağım için sonsuza dek seninle konuşmama sözüm yerine gelmiş oluyor. Verdiğin örnek ayetler de aynen böyle.Şu şart değişmezse ebediyyen(asla) bu yapılmayacak deniliyor.Yarın dünya yok olunca yine bu ebediyetlik kendini garantilemiş oluyor. İnsanın merhametli olması,akletmesi,konuşması nasıl ki onu Rableştirmiyorsa,eğer Allah tarafından insanlar sonsuza dek var edilirse bu da aynı şekilde insanları ilahlaştırmaz. Asıl nankörlük ruhçu öğretilerle mücadele eden bir insanın,ruhçu öğretilerin dinlere sokuşturmaya çalıştığı "sonlu ahiret hayatını(inancını)" dindenmiş gibi algılayıp,bu oyuna gelip kitaptanmış gibi göstermesinde yatar. Bu yanlışından birgün dönmen dileğiyle.... Selam ve sevgiler. ******************************************* SEVGİLİ KADİR ÜNAL VE DİĞER DOSTLAR; Öncelikle hatırlatmayla başlıyayım,ben de "Rabbin tersini dilerse başka" ifadelerine dayanarak ahiretteki sonsuzluğun değişmez bir yasa olmadığını,Allah'ın dilerse buna son verebileceğini,O istediği için sonsuza kadar yaşayabileceğimizi söyledim. Yani Allah istediği için,kendisi bunu gerçekleştiriyor.Ve şüphesiz ki bunu yapmaya gücü yeter.Bunun O'nun gibi olmakla bir ilgisi yok.Şimdi nasıl ki görmek ,işitmek ve bilmek gibi Allah da da olan bazı özelliklere sahip olmamız bizi ilahlaştırmıyorsa,O dilediği için ölümsüz olmamız da bizi ilahlaştırmaz.Alakası yok. Verdiğin ayetlere gelince sevgili Kadir;Adem ile Havva'nın imtihan edildiği cennet ölümsüzlük ve sonsuzluk cenneti değildir.Zaten orada imtihanın olması bile onun bildiğimiz mükafat cenneti olmadığını gösteriyor.Bu yüzden yani orada ölümsüzlük olmadığı için şeytanın onlara sonsuzlukla kandırmaya çalışması gayet normal.Diğer ayette bahsedilen ölümsüz olmayanlar ise cennet ehli falan değil.Yeryüzündeki ölümlü varlıklardan bahsediliyor.Yine diğer ayette yeryüzünde hiçkimseyi ölümsüz kılmamaktan bahsediliyor.Ama bunlar sonsuz ahiret ehlini anlatmıyor. Taha suresi 74:Her kim Rabbine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne dirilir. İbrahim Suresi 17. Ayet Yutmaya çalışacak, boğazından geçiremeyecek, her taraftan ona ölüm gelecek, oysa ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap! Duhan Suresi 56. Ayet -ilk ölümden başka ölüm tatmazlar, (Allah) onları o cehennem azabından korumuştur. Bu son ayette cennetliklerin ilk ölümden başka ölümü tatmayacakları söyleniyor. Uzunca bir süre falan demiyor sevgili kadir.tatmazlar diyor. Ayrıca sevgili arkadaşlar ahiretin sonsuzluğunu ifade eden sadece ölümsüzlük ifadeleri de değildir."Kalıcı olma" da ahiretin sonsuzluğunu ifade ediyor.Kuran dünya nimetlerinin gelip geçici,cennet nimetlerinin ise sonsuza dek kalıcı olduğunu söylüyor.Öbür türlü bu ifade yanlış olur,onun yerine "dünya nimetinden daha uzun süreli" var olan ifadeleri kullanılırdı.Bir şey bir gün yok oluyorsa daima kalıcı değil geçicidir.Çok uzun süre var olması da onu kalıcı yapmaz,yine gelip geçici olur.Dünyadakinden tek farkı sadece "daha uzun süre" var olurdu o zaman.cennet nimetleri sonsuza dek olacak ki ,dünya nimetleri gibi gelip geçici ilan edilmemiş,tersine mutlaklığı belirtilmiştir. Nahl Suresi 96. Ayet: -Sizin yanınızdaki tükenir. Allah'ın katındaki ise kalıcıdır. Biz, mutlaka o sabredenlere, yaptıkları işin daha güzeli ile mükafatlarını vereceğiz. Selam ve sevgiler." Not: Söylediklerime hiçbir cevap veremeden birkaç slogan atıp kaybolup gitmiştin. Ama üzülme, Edip Yüksel bile birşey diyemiyerek bu konuda fikrini değiştirdi ve artık sonsuz ahiret yaşantısına inanıyor. -
Kuran kötülerin daha bu dünyada cehennemi yaşamaya başlayacağını,iyilerin ise cenneti daha bu dünyadayken yaşamaya başlayacağını söylüyor: -Allah`ın mescitlerinde, Allah`ın isminin anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Bunların oralara korka korka girmekten başka çareleri yoktur. Bunlara dünyada zillet, ahirette de büyük bir azap vardır. -O inkar edenleri, dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcıları da olmayacak! (Al-i İmran suresi 56. ayet) -Allah da onlara hem dünya nimetini verdi hem de ahiretin güzel sevabını verdi; öyle ya Allah güzel iş yapanları sever. (Ali İmran suresi 148. ayet) (Bu ayette hem dünyada hem de ahirette cennet yaşamına,güzelliklere,nimetlere kavuşan insanlardan bahsediliyor.) - Bizi,doğru yola yönelt.nimet verdiklerinin yoluna ilet.(fatiha 5-6) -Onlardan kimileri de "rabbimiz,bize dünyada da,ahirette de en hayırlısını,en güzelini ver,bizi ateşin azabından koru"der.işte bunlar kazandıkları şeylerden paylarını alırlar.(bakara) (Bu ayette de hem dünyada hem de ahirette güzellikleri isteyenlerin doğru yolda olduğu belirtiliyor) -şeytan sizi kötülüğe çağırır,fakirlikle korkutur ve cimriliği emreder.Allah ise bolluk vericidir.Allah`ın ihsanı boldur,her şeyi O bilir.dilediğine Allah zenginlik ve bolluk verir.şüphesiz ki böyleleri büyük bir hayra ermiştir.aklı erenler bundan ibret alırlar(bakara) -De ki "Allah`ın kulları için verdiği süslenecek şeylerle rızık olarak verdiklerinin temiz olanlarını kim yasak edebilir?"yine de ki "bunlar dünyadaki inançlı kişilerindir.ahirette ise yalnız onlarındır".ayetlerimizi anlayanlara bu şekilde açıklamaktayız.(araf süresi 32.ayet) (Bu ayette dünyadaki güzelliklerin aslında müminler için hazırlandığı söyleniyor.Ama bilindiği üzere bu dünyadaki nimetlerden inkarcılar da yararlanabiliyor.Ahirette ise yalnızca müminlerin yararlanacağı söyleniyor.) -Ey inananlar!Allah`a ortak koşanlar pis insanlardır.bu yıldan sonra onları mescid-i haram`a yaklaştırmayın,yoksulluktan çekinirseniz bilin ki Allah,yakında sizi bol nimetleriyle zengin edecektir.Allah bilendir,hüküm ve hikmet sahibidir.(tövbe suresi 28. ayet) -O Allah ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratmıştır.(bakara 29) -Ey insanlar!yeryüzünde bulunan rızıklardan helal ve hoş olarak yiyin(bakara 167) -Allah seni öksüz bulup barındırmadı mı?yine seni şaşırmış bulup da doğru yola iletmedi mi?seni yoksul bulup zengin etmedi miduha suresi 6-7-8. Ayetler)(Burada dikkat edilirse önce istenmeyen,kötü durum,sonra da istenen güzel durumlar belirtiliyor.Öksüzlükten barınmışlığa terfi,şaşırmışlıktan doğru yola giriş ve en son olarak da fakirlikten zenginliğe yükselmek.) -süleyman dua etti"ya Rabbim,beni bağışla.bana bundan sonra kimsenin erişemiyeceği saltanat ver.şüphesiz bütün muradları ihsan eden sensin."(sad süresi 35. ayet)(Ayrıca Süleyman peygamberin mal sevgisini Allah`ı anmak için istediği ve kimsenin erişemiyeceği bir saltanatın kendisine verildiği söyleniyor başka ayetlerde.) "Allah,hiçbir şeye gücü yetmeyen,başkasının malı olmuş bir köle ile ,katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan bir kimseyi örnek verir.bunlar hiç bir olurlar mıNahl 75) Evet burda da kimseye faydası dokunmayan fakir ve özgür olmayan bir kimseyle etrafına hayır işleyen ve zekat veren zengin ve özgür bir kimse kıyaslanıyor ve zenginlik üstün tutuluyor. - Allah size kolaylık diliyor zorluk dilemiyor (Bakara 185. ayetten) (bu ve benzeri pek çok ayete göre Allah`ın kullarında görmek istediği;mümkün mertebe sıkıntısız ,kolaylık ve güzelliklerle dolu hayattır.) Taha Suresi 124. Ayet: Kim benim zikrimden/Kur`anımdan yüz çevirirse onun için zor, sıkıcı bir hayat şekli/dar bir geçim vardır; kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz. ( ayette günahkarların bu dünyada sıkıntı dolu bir hayat yaşayacağı, ahirette de kaybedenlerden olacağı belirtiliyor.) Allah`ın yeryüzünde cezalandırma yöntemlerinden biri fakirlik verme ve nimetlerden kısmadır: Enam Suresi 146. Ayet: Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram ettik. Bir de bunlara sığır ve koyunun, sırtlarında, barsakları üzerinde veya kemiklere yapışık kuyruk kısmının dışındaki yağlarını da haram ettik. Bunu onlara azgınlıkları yüzünden bir ceza yaptık. Şüphesiz Biz, her hususta doğru söyleriz. (Bu ayette ceza olarak, normalde haram olmayan şeylerin yasaklandığı görülüyor.) - Ve üzerlerine zillet, eziklik ve yoksulluk damgası vuruldu, Allah`tan bir gazaba çarpıldılar.(Bakara suresi 61. Ayetten...) (Yine Allah`ın bu dünyada azap etme yöntemi olarak yoksullaştırmayı yani dünya nimetlerinden kısmayı görüyoruz.) Nisa Suresi 160. Ayet: Yahudilerin zalimlikleri ve Allah yolundan çevirmeleri sebebiyle onlara helal edilmiş olan bir çok temiz ve hoş nimetleri kendilerine yasakladık. (Yine günahkarlığın sonucu olarak dünyadaki güzelliklerin yasaklanmasını görüyoruz.) DÜNYADAKİ SIKINTILARIN SEBEBİ İŞLEDİĞİMİZ GÜNAHLARDIR -Bunun nedeni şudur: Allah, bir kez bir kavme verdiği bir nimeti, onlar kendilerindeki bu nimete erme sebebini değiştirmedikçe değiştirecek değildir ve Allah, işiten ve bilendir. (Enfal suresi 53. ayet) (Eğer bir insanın veya kavmin başına bir felaket geliyorsa mutlaka birşeyler yolunda gitmiyor,uyarılıyor demektir.Ayrıca idam,el kesme ve hapis cezaları da günahkarların daha bu dünyada ızdırabı yaşamaya başlamaları için istenmektedir.Eğer pişman olup tövbe etmezlerse ahirette de ızdırapları büyüyerek artacaktır.Kısacası bu dünyada yaşanan hiçbir musibet hayra alamet değildir.) Buna karşılık iyilik yapanlar güzellikleri bu dünyada da yaşamaya başlıyorlar.Yani güzelliklerle imtihan ediliyorlar çoğu kez: Enfal Suresi 17. Ayet: Sonra onları siz öldürmediniz, fakat onları Allah öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, lakin Allah attı. Bu da mü`minlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Gerçekten Allah işitendir, bilendir! Cinn Suresi 16.-17. ayet Ayet: Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık. Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden/Kur`an`dan yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar. Ayrıca Kuran maddi,teknolojik ve askeri açıdan güçlü olmamazı emrediyor: Enfal Suresi 60. Ayet: Sizler de onlara karşı gücünüzün yettiği her çeşit kuvvetten savaş için beslenen atlardan hazırlayın; onunla hem Allah`ın düşmanı hem sizin düşmanınızı, hem de sizin bilmediğinizi fakat Allah`ın bildiği diğer düşmanlarınızı korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız mükafatı size tamamen ödenir ve hiç zarara uğramazsınız. (Bu da maddi güç ve zenginlikle olur.Özellikle günümüzde teknolojik ve maddi güç olmadan bu emri yerine getirmenin imkanı yoktur.) Enam Suresi 140. Ayet: Bilgisizlik ve düşüncesizlikle çocuklarını öldürenler ve Allah`ın kendilerine rızık olarak verdiği nimetleri, Allah`a iftira ederek yasaklayanlar, kesinlikle zarar ettiler. Şüphesiz onlar, yanlış gittiler ve hiçbir zaman muvaffak olamadılar. (Dünya güzelliklerini günah olarak görmek ve onlara sırt çevirmek sapma olarak gösteriliyor) DÜNYA VE AHİRET BÜTÜNLÜĞÜNÜ VURGULAYAN AYET ÖRNEKLERİ VERMEYE DEVAM EDELİM: Tevbe Suresi 74. Ayet: Allah`a, söylemediklerine dair yemin ediyorlar. Andolsun ki, o küfür sözünü söylediler, müslüman olduktan sonra yine kafirlik ettiler ve başaramadıkları cinayeti kurdular. Oysa öç almaya kalkmaları için kendilerini Allah`ın peygamberiyle, ilahı lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur, şayet yan çizerlerse Allah onları dünyada ve ahirette acı bir azaba uğratır; onların yeryüzünde ne bir kayırıcısı ne de bir yardımcısı bulunur. Hasr Suresi 3. Ayet: Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, mutlaka dünyada kendilerine azap edecekti. Ahirette ise onlara ateş azabı vardır. Araf Suresi 152. Ayet: Şüphesiz o danayı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap ve dünya hayatında da bir zillet erişecektir. İşte iftira edenleri böyle cezalandırırız. Fussilet Suresi 16. Ayet: Biz de kendilerine dünya hayatında zillet azabını tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine sarsar rüzgarı (dondurucu veya çok gürültülü bir kasırga) gönderdik. Elbette ki, ahiret azabı daha zahmetlidir; hem de onlar kurtarılamayacaklardır. Zümer Suresi 26. Ayet: Geliverdi de Allah onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi. Günahkarlar bu dünyada azabı ve sıkıntıyı tatmaya başlayarak cezalandırılmaya başlıyorlar.Aynı zamanda bu dünyadaki sıkıntılar bir uyarıcı görevi de görüyor: Secde Suresi 21. Ayet: Şu da bir gerçek ki, onlara en büyük azaptan önce o yakın azaptan (dünya azabından) da tattıracağız, belki dönerler. Başımıza gelen her kötülük ve sıkıntınin sorumlusu biziz.Allah bize iyilikleri sınırsızca göndermekte.Kötülük ve sıkıntıları ise hakettiğimiz zaman gönderir.Allah hiçbir zaman kullarına zulmetmez,insanlar kendi kendilerine zulmederler sadece: -İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah`tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.(Nisa Suresi 79. ayet) Rum Suresi 36. Ayet: Bir de Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar; ellerinin yaptığı birşey sebebiyle başlarına bir kötülük gelince de (hemen) her ümidi kesiveriyorlar. Rum Suresi 41. Ayet: İnsanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat meydana geldi (ki Allah) yaptıklarının bazısını kendilerine tattırsın ki vazgeçsinler. Sura Suresi 30. Ayet: Başınıza ne musibet geldiyse kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Oysa bir çoğunu da bağışlıyor. **** Doğru yolda olanlar yine daha bu dünyada mükafatlandırılmaya ve güzelliklerle imtihan edilmeye başlıyorlar: Ankebut Suresi 27. Ayet: Biz ona İshak ile Yakub`u da ihsan ettik, peygamberliği ve kitabı onun zürriyetinde kıldık, kendisine dünyada mükafatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir. Mumin Suresi 51. Ayet: Elbette Biz peygamberlerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin dikileceği günde yardım edeceğiz. Zümer Suresi 10. Ayet: Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinize takva ile sığının. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Allah`ın toprağı geniştir. Ancak sabredenler mükafatlarına hesapsız erdirilir." Nahl Suresi 122. Ayet: Ve Biz ona dünyada bir iyilik verdik. Şüphesiz ki o, ahirette de mutlaka iyiler arasında olacaktır. Nahl Suresi 41. Ayet: Zulme uğradıktan sonra Allah uğrunda hicret edenlere gelince, kesinlikle onları dünyada güzelce yerleştireceğiz; ahiret mükafatı ise daha büyüktür, eğer bilseler. İbrahim Suresi 27. Ayet: Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar. Yunus Suresi 64. Ayet: Onlara dünya hayatında da ahirette de müjde vardır. Allah`ın sözlerinde değişme yoktur; İşte bu büyük kurtuluş! Bakara Suresi 265. Ayet: Allah`ın hoşnutluğunu aramak ve kendilerini veya bir kısmını Allah yolunda pay sahibi kılmak için mallarını harcayanların durumu ise bir tepenin üstünde bulunan, üzerine kuvvetli bir sağnağın yağıp meyvelerini iki kat artırdığı bir bahçenin durumuna benzer. Bir sağnak yağmazsa, ona mutlaka bir çisinti düşer. Allah, yaptıklarınızı gözetliyor. **** Selam ve sevgiler.
-
Hangi İnançları, İnanışları, Felsefeleri biliyorsunuz?
Emre_1974tr şurada cevap verdi: Shatin başlık Dini Konular - Din - Dinler
Selam sevgili ShatiN. Hemen tüm dinleri ve felsefeleri incelemiş biriyim. Yaklaşık 15 yıldır bu benim bir tür hobim oldu diyebilirim. Ve İslam'ı seçtim. Diğer dinlerin yanlışlarını ve doğrularını uzun uzun anlatacak değilim. Bir ayurveda öğretisindeki konuları anlatmam bile koca bir kitap dolusu şeyler yazmama neden olacaktır. Ben kısaca diğer dinlerin ortak yanlışlarını yazayım. 1-Şirke batmış olmak: İnsana ait ruhlar alemi inancı, tekamül hurafesi, kutsal insanlar(dervişler,ermişler,azizler,rahipler,rahibeler,papazlar....), Ayrıca hinduizmdeki gibi ana tanrının(!!!) yansıması olarak çok tanrıları benimseme, aynı şekilde hristiyanlıkta da tanrıyı üçleme şeklinde gösterek birlik maskesi altında çokluğa tapınma...... Şeytan hep bu ilkeleri insanlara benimsetiyor. 2-Vahdeti vücud inancı ve bu yolla insanların kainata ve hatta kendisine tapındırtılması. Yine dinlerin birçoğuna bu inanç ustaca sızmıştır. Bu hurafeye göre insan aslında tanrıdır denmektedir ve sonra yine birlenerek ta kendisi olacaktır yalanı benimsetilmektedir. Yine burada çaktırmadan çok tanrılı, yaratılmışlara tapan bir din oluşturuluyor. 3-Dünya nimetlerini, maddi nimetleri küçümsemek ve hatta aşağılamak: Burada da ruhçu öğreti gereği , Allah'ın bizler için yarattığı madde alemini aşağılamak ve düşman kesilme durumu vardır. Bu sebepten dolayı ruhbanlık ve inzivaya çekilme sapmaları uygulanmaktadır ve bu yüzden ahiretteki nimetler bile inkar edilerek onlara sembolik anlamlar yüklenmeye kalkılmaktadır. Bu dinlere göre cennet bile bir derviş hayatı yeridir. yani maddi nimetler yoktur ve insanlar bunlardan sıyrılarak tanrısallaşacaktır. Zaten bu dinlere göre maddi nimetler kötü,ilkel ve hayvanidir. ----------------------------------------------------- Ama "Kuran'daki gerçek İslam" bunların hepsini yalanlar ve gerçekleri gösterir. 1-Allah'a hiçbir ortak yoktur. insanın ruhu falan da yoktur. insanlar öldükten sonra ahiret mekanında yine bedenen yaratılırlar ve yine maddi bir hayatı maddi nimetlerle sonsuza dek yaşarlar. Hiçbir insan kutsal mutsal değildir. Allah tektir ve yansıması falan da yoktur. 2-Allah madde alemini ve onun kökenindeki enerjiyi yoktan var edip yaratmıştır. Ve Allah yarattıklarından tamamen ayrıdır. Bu yüzden ne maddenin bir kutsal yanı vardır ne de yaratılmış herhangibi birşeyin. 3-Kuran'a göre tüm dünya nimetleri insanlar içindir ve bunlardan mümkün olduğunca çok yararlanmak gerekmektedir. hatta ibadetler bile birer haz -mutluluk kaynağıdırlar. Diğer dinler ızdırabı ve sefilliği överken, kuran'daki gerçek islam hazzı ve zenginliği över ve hedef olarak gösterir. Cennette de yine bu dünyada olduğu gibi nefsimizin arzu ettiği aklımıza gelebilecek tüm nimetler vardır.Sonsuza dek insan olarak bu güzellikler yaşanır. Not:Bir tek yahudilik bazı yönlerden islam'a yakın bir yapı sergiler. ama onda da müthiş aykırılıklar ve yanlışlar vardır.Ayrıca ayurveda da dünya nimet ve hazlarının olumlu birşey olduğunu kabul ederek biraz islami bir yapı sergilese de yine de çok tanrılıktan ve ruhçuluktan- paganlıktan kurtulamamaktadır. Bir tek islam gerçekten tek tanrılı, akılcı,bilimsel,insancıl ve gerçek olandır. Selam ve sevgiler. -
Hayır hanifciğim öyle işine gelince sembolik ve deyimsel anlamlar yükleyip inkar etme hastalığınız sizi kurtaramaz. Bir kelime birden fazla anlamda kullanılıyorsa ayetlerde, yine bu da size kaçış yolu sağlamaz. Bütünlük içinde ayetleri ele aldığında Kuran kendi açıklamasını kendi yapıyor çünkü. Secde,rükü ve kıyam birebir hareketleri veren ifadelerdir. Kuran'da namaz vakitleri ve abdesti dediği gibi yaptın ve kabeye de yöneldin.. Güzel şimdi de ayetlerde söylendiği gibi namazını kılacak ve bitireceksin. Eğer takıldığın yer olursa ilgili yazıya göz atabilirsin. Dilersen Kuran'ın tamamına bakarak da gerçek namazı sindire sindire öğrenebilirsin. Selam ve sevgiler.
-
Sadece ayetlerde ne diyorsa o. Kıyam,rukü ve secde namazla birlikte geçiyor. Laf kalabalığı ve çarpıtma yapanlar senin gibiler sadece hiç panikleme. Namazın abdestinden , bozan şeylere kadar herşeyin en ince ayrıntısına kadar verilmesi seni tabii ki içten yiyip bitirecek. Sonra da çene üstü mü yoksa alnının üstü mü diye inkarın için yeni robotvari söylemlerde bulunacaksın ki başka kıvırtacak alanınız kalmıyor. Senden istenen yüzüstü kapanman. İster alnını değdir, istersen çeneni. İnsanların uydurduğu kalıpları Kuran'da yok diyerek yine kafa bulandırmaya çalışma boşuna. Yok, çünkü öyle birşey, kalıp yok. Tek gerçek namaz ve diğer ibadetler sadece Allah'ın söylediği şekilde. O kadar, bitti. Selam ve sevgiler.
-
Sevgili Saklıgerçek evet sizin ipliğinizi pazara çıkarıyorum sürekli. Siz Allah'a ve dinine iftira atmaya kalktıkça, ayetleri çarpıtma tekniğine umursamazca devam ettikçe ben de sizin yaptıklarınızı böyle boşa çıkartmaya ve gerçekleri göstermeye devam edeceğim. Aynı zamanda da sizi gerçeklerle yüzleştirme misyonumu sürdüreceğim. Gerçek islam'ı maskeleyemezsiniz hiç çabalamayın. Namaz konusu vakitlerinden hareketlerine, abdestinden,çeşitlerine kadar tüm ayrıntılarıyla Kuran'da vardır. Eğer kitabın tamamına bakmaya üşeniyorsanız verdiğim adresten ilgili yazıyı okursunuz. Kıyam rukü ve secdenin anlamlarından diğer açık anlatımlara kadar, hatta tehlike anında namazın tek rekata indirilmesine kadar tüm ayrıntılar sadece Kuran'dadır. Diğer hareket ve eklemeler insanların kendi ilaveleridir. Kuran'daki namaz,hac,zekat ve orucu açıp okuyacaksınız. Ve öğrendikten sonra da çarpıtmanın ve inkarın paniği içinde hinliklere başvurmayacaksınız.Umarım birgün bilime doğru yol alır, güzelliklerden korkmazsınız. Selam ve sevgiler.
-
Sevgili Saklıgerçek, sen İslam'ı bilmediğin gibi, işine gelmediği için bu konuda gönüllü cahil kalmaya çılgınca devam ediyorsun. Çünkü sizlere gösterdiğim gerçekleri öğrenmeye biraz başlamanız bile sizleri ürkütüyor, hurafelerinizin çatırdaması canınızı sıkıyor. Bu sebepten dolayı hep böyle boş konuşmak ve daha da kötüsü çarpıtmak, gösterilen delillere karşı vurdumduymazca arkanızı dönmek zorunda kalıyorsunuz. Daha da olmazsa arkanıza bakmadan uzaklaşarak karanlığınızın kollarına kendinizi bırakıyorsunuz. Allah sadece kendini savunabilirsin derken ayet cımbızlama hinliğiyle yine aklınız sıra olayı çarpıtacak ve kendinizi rahatlatacaksınız. Bu yüzden bu cevabında bile bu yalanını sıkılmadan tekrarlıyorsun ki belki içindeki ateşi-ızdırabı susturabilesin Ama hayır ben her seferinde eğitmenlik görevimi sürdüreceğim ve sizin ipliğinizi pazara çıkaracağım böyle. Umulur ki birgün yobazlıktan vazgeçip ışığa,bilime ve akla yönelirsiniz. Selam ve sevgiler.
-
Sevgili Brainsallper; Ben Kuran okuyunca müslüman oldum. Bu yüzden senin de okumanı, akletmeni ve sorgulamanı istiyorum bundan sonra. Hayır sen hala hadis dini ile islam'ı birbirine karıştırıyorsun. Bu son yazdığın iletin ile bunu bir kez daha ispat etmiş oldun. Senin doğru dürüst,bütünlük içinde ve kafandaki dogmalardan sıyrılmış biçimde bir kere bile Kuran okumuşluğun yok. Yarım yamalak okumalar, parantez içi ilaveleri din zannetmeler, hadis dini inançlarını din zannetmeler.... Sen daha Kuran'daki islam'ın ne olduğunu bilmiyorsun bile. Bu yüzden teklifimi yeniliyorum. Işıktan korkma ve Kuran okumaya başla. Bütünlük içinde ayetleri ele al ve kafandaki dogmaları birkaç saatliğine de olsa bir köşeye bırak. Seçim senin, ya Kuran'ı okuyup islam'ın ne dediğini göreceksin ya da hayalindeki uydurma şeylere inanmaya, yel değirmenlerine(hadis-mezhep-tasavvuf dinleri) körü körüne mücadelene devam edeceksin. Selam ve sevgiler.
-
Sevgili Brainslapper; Ben bunu sürekli yapıyorum ve bu teklifi asıl ben size yapıyorum . Sanıyorum tersinden söyledin söylemek istediğini. Lütfen bir kere olsun tamamiyle önyargılarınızdan uzak bir şekilde Kuran'ı baştan aşağıya okuyun. Okuduysanız kendinize bir şans daha verin ve bir kez daha tekrarlayın.Çeviri hatalarından kaynaklanan , hadis-tasavvuf dini inanırlarının yanlış çevirilerinden kaynaklanan karanlığa yolculuğunuza da bir son verme şansı doğurun kendinize. Örneğin kevkeb yıldız değil gezegendir arapçada. Ve yine ayetlerde erkek kadına üstün değil, ikisinin de farklı alanlarda üstünlük ve değişik özellikleri vardır.Edip Yüksel çevirisi sizlere biraz daha ışık tutacaktır. Ve okurken ayet cımbızlama komedinizi bırakın artık. Sureleri ve kitabı bütünlük içinde okuyun. Örneğin nefsi müdafa savaşıyla ilgili surenin içinden bir ayeti cımbızlayıp sanki saldırı savaşı isteniyormuş gibi gösterip kendinizi kandırmaya ve çarpıtmaya bir son verin. Hatalı çeviriler artı hadis dini uygulamaları sizi bu hale getirdi biliyorum. Ama akletmekten,sorgulamaktan ve ışıktan korkmayıp dediğimi bir kez olsun yapmalısınız. Rabbim yardımcınız olsun ve aklın,bilimin yoluna iletsin sizi. Selam ve sevgiler.
-
Ayetleri soramazsın tabii çünkü ilgili ayetleri gösterip hemen seni tekrar susturacağımı biliyorsun. Hareketleri de ayetler veriyor. Selamlar.
-
Hiç tasalanma hanif, senin robotluğun varsa benim de mücadeleci yönüm var: Hayır sevgili haksöz, çarpıtan sizsiniz, biz ise bu yaptığınızı açığa çıkartarak sizi deşifre edeniz. Çünkü apaçık ayet mucizleri karşısında umursamazca ya ayet cımbızlayacaksınız ya da anlamını böyle başka yönlere çekmeye kalkacaksınız.Başka bir çareniz yok. Bunu yapmazsanız hurafeleriniz 2 gün ayakta kalamaz. Savunma savaşı isteyen ayetleri de böyle aynı şekilde kah cımbızlayarak, kah kendi uydurduğunuz anlamları yükleyerek, kah da hadis ve diğer şeyleri sokuşturmaya çalışarak sanki saldırı savaşını istiyormuş gibi gösterme zalimliğini sergileyeceksiniz. Dediğim gibi bu tür hillelere, yalan ve benzeri yollara başvurmazsanız o karanlığınızda daha fazla kalamazsınız. hemen gerçekleri görmeye başlar ve imana doğru yol alırsınız. Kimse kimseye tokat bile atamaz(nefsi müdafa hariç) ayetlere göre ve herkes inancında özgürdür ki ahirette sonuçlarına katlanabilsin. Evet Big bang ve big crunch Kuran'da var. Big bang ispatlandı, big crunch ise bir teori olarak bilim dünyasında önemli bir şık konumunda duruyor.Siz yobazlar da panik içinde bu ayetleri nasıl çarpıtıp başka anlamlar yüklemenin paniği ve dehşeti içinde robotluğunuzu sergiliyorsunuz Ya da big bang ve big crunch'ı dışlayan teorilerin peşinde koşarak felsefi bunalımınızı aşmaya çalışıyorsunuz:) Işıktan,bilgiden ve akletmekten bu kadar korkmayın. Biraz cesaret, gerisi gelecektir. Selam ve sevgiler.
-
hayır sevgili Brain.Senin bahsettiğin, arapların putperest uygulamalarını , hadis,mezhep ve tasavvuf dinleriyle tekrardan dine sokuşturmaya kalkmaları sonucu ortaya çıkan tablodur. Ama Kuran'daki gerçek din ise bambaşkadır. Diğer hesap etmediğin nokta da şu: İslam Muhammed peygamberden önce de, hatta ilk insanla birlikte vardır. Bu sebepten putperest birçok dinin kaynağı, bozulmuş ve değiştirilmiş İslam'dır. Hinduizme bile dikkatli bakınca islam kökenli olduğunu görebilirsin. Ama ruhçu öğreti oraya da hakim olmuş ve vahdeti vücudçu, ruhçu,putperest bir çok tanrılı dine dönüşmüştür. Hristiyanlık da aynı şekilde. Yine ruhlar alemi hurafesi, kutsal insanlar uydurması,rahipler,azizler ,tesbih çekmeler,inziva,birlik maskesi altında çoklu tanrı inancı........... Ama Kuran korunduğu için bu sefer gerçek islam karşımızda duruyor. tek yapmamız gereken "din alanında yalnızca Kuran'a" bakarak gerçek dine yönelmektir. O zaman neyin hurafe neyin gerçek, neyin ışık neyin başka birşey olduğunu görebilirsin. Bırakın hadis dininin veya falancanın yaptıklarını. İslam sadece Kuran'da. Gerçek çözümleme bu işte. Selam ve sevgiler.
-
Hayır tam tersine sevgili dostum. Cennet ve chennem hatta cinler bile maddidir Kuran'a göre. Bizler topraktan yaratılmış isek, cinler de ateşten yaratılmıştır. Tüm yaratılmışlar maddidir ve Allah'tan ayrıdır.Senin bahsettiğin hadis,mezhep veya tasavvuf dinlerinde görebileceğimiz islam dışı inançlar. Kuran'a göre insanın da ruhu yoktur. Ahirette yine bedenen yaratılacağız ve maddi ahiret mekanındaki , yeni fizik yasalarına sahip yaşantımıza başlayacağız. Oradaki maddenin ölümsüzlüğü "Allah dilediği için ve sürecedir". Allah sonsuza dek bizi yaşatmak isterse elbetteki bu O'nun için çok kolaydır ve cennette de olacak olan budur. Selam ve sevgiler.
-
Hiç tasalanma hanif, senin robotluğun varsa benim de mücadeleci yönüm var: Hayır sevgili haksöz, çarpıtan sizsiniz, biz ise bu yaptığınızı açığa çıkartarak sizi deşifre edeniz. Çünkü apaçık ayet mucizleri karşısında umursamazca ya ayet cımbızlayacaksınız ya da anlamını böyle başka yönlere çekmeye kalkacaksınız.Başka bir çareniz yok. Bunu yapmazsanız hurafeleriniz 2 gün ayakta kalamaz. Savunma savaşı isteyen ayetleri de böyle aynı şekilde kah cımbızlayarak, kah kendi uydurduğunuz anlamları yükleyerek, kah da hadis ve diğer şeyleri sokuşturmaya çalışarak sanki saldırı savaşını istiyormuş gibi gösterme zalimliğini sergileyeceksiniz. Dediğim gibi bu tür hillelere, yalan ve benzeri yollara başvurmazsanız o karanlığınızda daha fazla kalamazsınız. hemen gerçekleri görmeye başlar ve imana doğru yol alırsınız. Kimse kimseye tokat bile atamaz(nefsi müdafa hariç) ayetlere göre ve herkes inancında özgürdür ki ahirette sonuçlarına katlanabilsin. Evet Big bang ve big crunch Kuran'da var. Big bang ispatlandı, big crunch ise bir teori olarak bilim dünyasında önemli bir şık konumunda duruyor.Siz yobazlar da panik içinde bu ayetleri nasıl çarpıtıp başka anlamlar yüklemenin paniği ve dehşeti içinde robotluğunuzu sergiliyorsunuz Ya da big bang ve big crunch'ı dışlayan teorilerin peşinde koşarak felsefi bunalımınızı aşmaya çalışıyorsunuz:) Işıktan,bilgiden ve akletmekten bu kadar korkmayın. Biraz cesaret, gerisi gelecektir. Selam ve sevgiler.
-
Hayır sevgili haksöz, çarpıtan sizsiniz, biz ise bu yaptığınızı açığa çıkartarak sizi deşifre edeniz. Çünkü apaçık ayet mucizleri karşısında umursamazca ya ayet cımbızlayacaksınız ya da anlamını böyle başka yönlere çekmeye kalkacaksınız.Başka bir çareniz yok. Bunu yapmazsanız hurafeleriniz 2 gün ayakta kalamaz. Savunma savaşı isteyen ayetleri de böyle aynı şekilde kah cımbızlayarak, kah kendi uydurduğunuz anlamları yükleyerek, kah da hadis ve diğer şeyleri sokuşturmaya çalışarak sanki saldırı savaşını istiyormuş gibi gösterme zalimliğini sergileyeceksiniz. Dediğim gibi bu tür hillelere, yalan ve benzeri yollara başvurmazsanız o karanlığınızda daha fazla kalamazsınız. hemen gerçekleri görmeye başlar ve imana doğru yol alırsınız. Kimse kimseye tokat bile atamaz(nefsi müdafa hariç) ayetlere göre ve herkes inancında özgürdür ki ahirette sonuçlarına katlanabilsin. Evet Big bang ve big crunch Kuran'da var. Big bang ispatlandı, big crunch ise bir teori olarak bilim dünyasında önemli bir şık konumunda duruyor.Siz yobazlar da panik içinde bu ayetleri nasıl çarpıtıp başka anlamlar yüklemenin paniği ve dehşeti içinde robotluğunuzu sergiliyorsunuz Ya da big bang ve big crunch'ı dışlayan teorilerin peşinde koşarak felsefi bunalımınızı aşmaya çalışıyorsunuz:) Işıktan,bilgiden ve akletmekten bu kadar korkmayın. Biraz cesaret, gerisi gelecektir. Selam ve sevgiler.