-
İçerik Sayısı
2.221 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
6
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
kaan_bebeto tarafından postalanan herşey
-
akşam gaffuru izledim izlerkende uyuya kalmışım neyse yeni sözleri aklımda ...
-
24 Ocak 1921. Çerkez Ethem'in güçleri dağıtıldı. 1927. Eczacılar ve eczaneler hakkında kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi. 1938. İzmir Telefon Şirketi hükümetçe satın alındı. 1946. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sanat Ödülü'nü 35 yaş şiiriyle Cahit Sıtkı Tarancı kazandı. 1949. Behçet Kemal Çağlar Cumhuriyet Halk Partisi'nden ( CHP) ve milletvekilliğinden istifa etti. 1955. Zonguldak'ta, Ereğli Kömür İşletmeleri'ne bağlı Gelik ocağında grizu patlaması meydana geldi; 52 madenci öldü,19 madenci yaralandı. 1956. Eskişehir Cezaevi'nde 388 mahkum ayaklandı. 1959. İstanbul Küçükyalı'da Neşe Sineması çöktü; 37 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. 1961. Yassıada duruşmalarında Başsavcı Altay Ömer Egesel ilk defa Adnan Menderes'in idamını istedi. 1967. Üniversite öğrencileri, Türkiye Milli Talebe Federasyonu'na karşı tutumu protesto ettiler. Ankara'da bir miting düzenlediler. Türkiye Milli Talebe Federasyonu 19 Ocak günü polis tarafından mühürlenmiş, 21 Ocak günü de beş yöneticisi tutuklanmıştı. 1972. İsmet İnönü "Siyasi suçlar için idam olmamalı" dedi ve sıkıyönetimin kaldırılmasını istedi. Aynı gün, Mahir Çayan'a dedesinden kalan mirasa sıkıyönetim mahkemesi tarafından el konuldu. 1980. Demirel hükümetinin ekonomik istikrar programı açıklandı. " Kararları" olarak anılan program Türkiye ekonomisinde yeniden yapılanma dönemini başlattı. ilk olarak TL yüzde 48,9 devalüe edildi. 1983. 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Cumhuriyet gazetesinin basımı, yayımı ve dağıtımını yasakladı. Nadir Nadi ve yazı işleri müdürü Okay Gönensin hakkında dava açıldı. 1989. Cizre'nin Yeşilyurt köyünde jandarmaların köylülere insan dışkısı yedirmesi ile ilgili soruşturma başlatıldı. 1993. Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Aynı gün Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), adını Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirdi. 1994. Türkiye'nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT-1 fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düştü.
- 2.095 cevap
-
- Tarihte Bugün
- Neler Olmuş
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
ÇOK GÜZEL
-
....::SeRbEsT kÜrSü::....
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Havadan Sudan Konular
SENİN BENİ DÜŞÜNMEN YETER CANIM KARDEŞİM SEN BİTANESİN -
....::SeRbEsT kÜrSü::....
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Havadan Sudan Konular
saol canım ama canım sıkkın oldugu zaman genelde birilerini üzmüşüm demektir ... , canım sıkkkın oldugu zaman hep böyle olmuş dur ama ben kimseyi üzmedim ki .... napcam bilmiyorum nasil düzelcem -
....::SeRbEsT kÜrSü::....
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Havadan Sudan Konular
topicin hayırlı olsun canım ... bu sıralarda canım çok sıkkın sebebini bende bilmiyorum ama inşallah düzelirim.. -
geçmişini bilmeyen ,geleceğini göremez kaan_bebeto
-
Kayda geçsin! Ben onu çok sevmiştim. İşte bu yüzden boyamışımdır geceleri beyaza. Sonbaharda sarı yerine yeşil kullanmışımdır. Bu yüzden kızgındır bana gökyüzü; her yağmurunda dağıttım bulutlarını. Rüzgara hep meltem estirdim yalvara yakara. Kayda geçsin. Onu sevdiğimdendir doğanın bana düşmanlığı. Gözlerinde yaşadığım mevsimlerdendir kıskanması yeryüzünün ölesiye ikimizi. Kayda geçsin! O benim beş mevsimimdi. Hepsinin içinde o vardı.
-
sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm...
kaan_bebeto şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Anı Defteri - Defterleri
O BİR MELEK CANIM KARDEŞİM BENİM BİTANEM -
Belirsiz bir saat, yeniden dışarı atıyorum kendimi.Aradığımın ne olduğunu bilmeyen yada bilerek inkar eden gözlerle görüyorum cadddeleri. Seni mi arıyorum? Neden insan istediklerini inkar etmeye zorlanır defalarca.. Neden karşılıksız kalır en değerli dokunuşlar hiç haketmeden? İkimizde birbirimizden habersiz atarız caddelere kendimizi.. Sen ne aradığını bilmeden, hergece tanınmayan silik yüzlerin arasında oturursun sabaha kadar. Bomboş, yapayalnız bir kalabalığın içinde unutursun kanayan yüzünü. Gün doğduğunda iyileştirici uykunun kollarında aydınlanır ruhunun karanlığı, ta ki yeni bir karanlık gelene kadar pencerelerine.. Ben ne aradığımı bilsemde, hiç umudum olmadığını bilerek sarılırım yalnızlığıma. İnsanlardan kaçarak yürürüm caddelerde. Bütün tanımadığım yüzler yalnızlğımı hatırlatır daha da fazla. Bütün adımlar büyütür acıyan yanlarımı yeniden. Hep tükenmiş olarak dönerim suskun bir güne. Hep kaybetmiş ve ağlamaklı.. İtiraf etmekten korkarak başlamayacağız, ruhlarımızı kurtaracak bir aşka. Mutluluk hiç bize ait olmayacak. Ödünç hayatların gölgelerinde izleyeceğiz uzaktan uzağa. Yıllar geçse de umutsuzluk birikintilerine basarak, başı önde, tanınmayan iki yüz görecek insanlar. Sessizliğin içinde, kimsesiz caddelerde gezinen iki yalnız yürek. Soğuk bir gece, kimsesiz caddeler ve iki korkak yürek...
-
Yeni bir gri başlıyor gözlerimin önünde, aşk hiç olmadığı kadar hüzünlü bu zamanlar. Yanlış günlerden geçip giderek bıraktığımız mutluluk kokulu dokunuşların ardında artık o zamana hiç güneş doğmayacak. Sen ve ben yenilgilerimizle sonsuza kadar başbaşa kalacağız. Yağmurların bıraktığı renklerle umut oyunları oynayarak geçirdiğimiz anlarda o acıtan sona, gerçeğe vardığımızı hiç farkedemeden ansızın yara alıp yetmemeye başladık birbirimize. Aşkı da berbat ettik,umudu da... Bencil sevişmeleri mutluluk dokunuşları gibi yutturarak yalnızlığın kapılarını sonuna kadar açtığımızı anlamadık birbirimize. Bütün gün doğumlarını, ayışığını, gökkuşağını, yeryüzünün en kutsal ışıklarını küstürdük gözlerimize. İnsanoğlunun varoluşunun yazgısı ikimizide vurdu bu sahte aşk oyunumuzda. Herkes gibi bizde masum olmayı başaramadık. Aşkı her kandırışımızda, biraz daha sığlaştı dibe vurmaya yakın ruhlarımız. Karanlık odaları sahte ışıklarımızla aydınlatırız sandık birbirimizi kararttığımızı saklayarak ellerimizden. Yavaşça gerçek sanmaya başladığımız yalana aşkı inandıramadık. Ve o umudu ellerimizden çekip aldı. Yeni bir gri başladı gözlerimde. Aşk hiç olmadığı kadar kızgın artık herkese. Biz ona ihanet ettik. Yeryüzündeki bütün acıları üstüne yığarak katili olduk herbirimiz utanmazca.. O artık ikimizede gülümsemeyecek sonsuza kadar. O artık ne senin nede benim yeryüzümde görünmeyecek...
-
Sana o kadar yakınım ki. Bakışların kanıtlıyor bunu bana. Dönüşü olmayan yollara adım atmadan önce, herzaman hayalini kurduğum kadar yakınım sana. Neden herşeye bu kadar geç kaldık acaba? Yakınındayken tutamadığın ne çok şey geçiyor gözlerimizin önünden. Biz hiç tepkisiz; birisinin kaçan şeylerin üstüne itmesini bekliyoruz; saçma sapan bir umutla.. Asla olmayacak bir düşe inanıyoruz. Yeniden sabah olacak.. Sen odaya dağıttığın birkaç parça eşyanı toplayıp, en savunmasız olduğum anda; uykunun kollarında; sessizce kapıdan çıkacaksın en başından beri yaptığın gibi. Bu kez farklı olacak. Biliyorum ki o kapıdan bir daha hiç ürkek adımlarla kaçmayacaksın çünkü o kapıdan artık içeri girmeyeceksin. Uyuyorsun... O kadar masumsun ki... Yeryüzündeki bütün acıları yüzünde taşıyorsun. Yüzünden hüznün en son noktasındaki çizgiler geçiyor. Ve düşünde bile terk edip gidiyorsun gözlerimi. Gözlerine dokunuyorum sessizce. Özlemle yanan dokunuşlar oluyor bunlar; yanacağından korkuyorum. Kutsal bir gülümseme beliriyor yüzünde. Düşlerinde mutluluğu buluyorsun belki, belki benim hiçbirzaman içinde olmayacağım bir mutluluk oyununu taşıyor düşlerine; beyaz kanatlı bir umut kuşu. Sonsuzluk kadar güzel uyuyorsun ve ben sana o kadar yakınım ki. Ne korkutabilir ki bedenimi şimdi. Işıklar vuruyor pencereye, sokaktan arabalar geçiyor. Yanımdasın, içimde ezilen binlerce benle boğuşuyorum. Sen hala yanıbaşımdasın. Yanına uzanıp etrafına savurduğum düşünceleri izliyorum.Serseri kurşunlar gibi etrafımdan geçiyorlar. Çıldırıyorum... Kapkara bir gün doğmaya başlıyor... Sonu belkide hiç gelmeyecek bir gün.. Uyanmanı istemiyorum, uyumayı istemiyorum.. Gideceksin.. Ben çok uzaklarda; gözyaşlarının düşerken çıkardığı sesleri duyacağım; bomboş bir sokağın çıldırtan yalnızlığında. Kapatıyorum gözlerimi.. Gideceğini bilmenin yorgunluğu omuzumda. Uyuyorum... Yoksun! Neredesin? Herşey bildiğim gibi olup bitti. Yanağımda, gözyaşlarımın dokunduğu yerde dudaklarının sıcağını hissediyorum. Gözlerimi açıyorum yavaşça.. Karanlık... Sonsuz karanlık..! Bir şeyler yazıyor aynada: Uyuyorsun.. Başka bir düşte sakın gözlerimi unutma..!
-
gülüyoruz hoş ama burdan tüm velilere bir nasihatta bulunacam lütfen çocuklarınızı dövmeyin ,kötü söz söylemeyin karnesi kötü diye .... helde bu ilk yarı sonunda sömestır zamnında bunu kesinliklen yapmayın ,düzeltme şansı oldugu bir zamandır ... gerekirse 15 gün ceza verin ,cezadan kastım 15 gün boyunca ders çalışmasını söyleyin ,ama sakın olaki çocuklarınızı dövmeyin yada kötü söz ,bir kötü bakış yapmayın lütfen .. bu öğrenci psikolojisinde çok derin izler bırakabilir ...bu siz e kim ve nefret olarak geri dönebilir lütfen veliler.... bu derslerin nasıl kötü oldugunu sorup ne yapması gerektiğini sizler söyleyeceksiniz çocuklarınıza ..belkide büyük sorunları var çocuklarımızın ...dayak ve kötü söz ve kötü bakıştan kaçınalım ...derslerinin nasıl düzeltir onu tartışın ama sevgi ve şevkat vererek onu teslli ederek .ama şunuda unutmamak gerek kesinliklen çocuklarımızı ,kardeşlerimizi kendi haline bırakmamalıyız ,gözetim altında olmaları laım ama rahatsız etmeyecek bir şekilde . Gelecek TÜRKİYE genç nesillere , genç nesillerinde bilgiye sevgiye şevkate ihtiyacı var ...lütfennn annelerimiz babalarımız BÜYÜKLERİMİZE SESLENİYORUM lütfen.. inşallah yardımcı olabilmişimdir birilerine.
-
==kaan bebeto==
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
yinede tşk ederim .. -
==kaan bebeto==
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
tşk ederim sana kleopatracım şiirin çok anlamlı çok çok tşk ederimm .. -
21 Ocak 1921. İtalyan Komünist Partisi kuruldu. 1942. Askerlik süresi üç yıla çıkarıldı. 1943.Varlık Vergisi ödemesinin son günüydü. Vergisini ödemeyen mükelleflerin ev ve işyerlerindeki malları haczedildi, daha sonra da icra yoluyla satış yöntemiyle vergileri tahsil edildi. 1952. Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yaptı; Kore'de 34 subay, 46 astsubay ve1252 er ölmüş. Aynı gün eski Ordu milletvekili, mizah dergisi Akbaba'nın sahibi Yusuf Ziya Ortaç Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa etti. 1958. Kıbrıs Lefkoşa'da taksim lehine gösteri yapan Kıbrıslı Türk gençlerine İngiliz askerleri müdahale etti; bir genç ağır yaralandı, altı kişi de tutuklandı. 1959. Ulus gazetesi yazı işleri müdürü Ülkü Arman ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu birer yıl hapse mahkum oldu; gazete bir ay süreyle kapatıldı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Nalıncı Keseri" başlıklı yazısı dava konusu olmuştu. 1961. Saraçhane Tiyatrosu açıldı. İlk oyun Cevat Fehmi Başkut'un Hacıyatmaz oyunu oldu. 1963. 21-25 Ocak'da şiddetli soğuklar ülkenin her yanını etkiledi. Elektrikler, sular kesildi, trenler yollarda kaldı; Uludağ'da kar kalınlığı 25 metre. 1967. Türkiye Milli Talebe Federasyonu'nun beş yöneticisi günü tutuklandı. Sencer Güneşsoy, Baykan Kalaba, Naci Özdemir, Hüsnü Temiz, Kâzım Musa bir gün önce polis tarafından mühürlenen federasyon binasına girmek istemişlerdi. Aynı gün Uluslararası Las Vegas Maratonu'nda İsmail Akçay ikinci oldu. İsmail Akçay'ın derecesi 2 saat, 23 dakika, 3 saniyeydi. 1972. Türk Hava Yolları'nın Marmara uçağı Adana'da düştü. Uçakta yolcu yoktu. Beş kişilik mürettebattan bir hostes yanarak öldü, dört görevli yaralandı. 1981. Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ü öldürmekten sanık sağ eylemci İbrahim Çiftçi, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce üçüncü kez ölüm cezasına çarptırıldı. Aynı gün 444 gündür Tahran'da rehin tutulan Amerikalılar serbest bırakıldı. 1983. Eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan tahliye edildi. İsvan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) davasında yargılanmaktaydı. 1985. 1983'ten beri süren Yazarlar Sendikası davası sona erdi; sanıklar beraat etti. 1992. İstanbul'da evlerde doğal gaz kullanılmaya başladı. 1996. Filistin'de ilk kez devlet başkanlığı seçimleri yapıldı. Yaser Arafat devlet başkanı seçildi.
- 2.095 cevap
-
- Tarihte Bugün
- Neler Olmuş
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
bu senin elinde kolay ve zor u sadece kendimiz belirleriz yeterki inanalım
-
==kaan bebeto==
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
mutlu olduysan ne mutlu bana birileri mutlu oldukça bende çok mutlu oluyorum ... -
==kaan bebeto==
kaan_bebeto şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
canıım benim yaa abisi kurban olsun sana bitanem her zaman bir öz abin olacak bunu unutma canım benim.. tatlı cadım tatlıların en tatlısı bitanesi -
sana bir tavsiyem var kendine hayatta her zaman iyi davran .... Dünyanın kahrını çekmektense ,dünya senin kahrını çeksin.... sen olmak istediğin gibi ol... birde kader denen ,beyaz yazıya dikkat et sen istemesende o karşına çıkar kaçış yoktur..
-
CANIM KARDEŞİM SENİ ANLIYORUM HERHALDE BU İNSANIN DOĞASINDA VAR ..ALDATMAK AMA BUNUN İSMİ ALDATMAK DEĞİL BENCE ,KENDİNİ KANDIRMAKTIR..KAYBEDEN SEN OLMAZSIN MERAK ETME .. ALDANAN ,KENDİNİ KANDIRAN HER ZAMAN KAYBEDER...
-
bir konuşma karne sonrası babası :kızım karnen nasıl ? kızı: baba varya bizi gelecek sene kurban bayramından masraftan kurtardım baba benim karnede yeterince tosun var
-
8 zayıflı bir karne bulan , insaniyet namına çöpe atsın..
-
Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır...
-
Şu Anki Durumunu Smileyle Belirtme
kaan_bebeto şurada cevap verdi: öznurtamtürk başlık Forum Oyunları