egzorsist

yaz' a çevirirdim

ihtiyaç

günaydın

sabırsızlıkla bekliyoruz

kilo probleminmi var yoksa sağlık yaşam içinmi kleo

forumda bu kadar yeşilci olduğunu bilmiyordum...

nedir ki ?

kaçan her zaman kovalanırken yorulur, takip eden rahattır ve avantajlıdır.. bknz geçen sene galatasaray şampiyonluğu elinizden 20:45' te nasıl aldı, bu senede biz alacağız ve bir 25 sene daha Türkiye kupası alamayacaksınız modernjames o zaman başka tabii, lafımız fenerbahçeye

güzel olan nedir ki ?

sağlıklı ölmek isterdim, oturduğum yerde ve bilincim yerinde...

sorun değil kleo nasıl olsa serbes kürsü, birde bi zamanlar dök içini rahatla vardı

sizede yaranamadık sigara dedik olmadı, beşiktaş dedik zaten ezelden beri kupada almıyor ve bizi de yenemiyorsunuz, kusura bakmayın artık değiştirmem, bu sizin kaderiniz bir gün herkes fenerli olacak, geri kalan 364 günde BEŞİKTAŞ' lı

değer yargılarınızı hiçbir zaman hiçbir şeye değişmeyin bizde sana hak verdik leyla insanın kendini ifade edebilmesi güzel birşey, yanlızlık Allah' a mahsus insanın hep yakınında bir dayanağı bir dostu oluyor.. buda insanı rahat ediyor ve mutlu kılıyor

olmazsa olmazım BEŞİKTAŞ' ım olsun o zaman

hayat çok kısa

ve gurur' dan kurtulmak lazım, insanları sevmek ve herşeye saygı duymak en güzeli, hiçbir şey hiç kimseye baki kalmamış...

evet doğru söylüyorsunuz.. sigarayı savunmuyorum tabiiki, içmeyenlerde içenlere göre her halukarda karlı ama.. sigara insanı hem zayıflatıyor hemde rahatlatıyor bir nevi arayış işte, ama benim artık olmazsa olmazım, serbes kürsüde bağırsamda herşeyin başı sağlık

fatih kısaparmak şiiri, ben çok severim, serbes kürsü, güzel bir topic tabii, istediğini söyleyebiliyorsun.. bende burdaki herkesi seviyorum.. tekrar ediyorum eğitim ve sağlık şart

bildiğim şeyler de var tabii

en azından çaresiz kalmaktan iyidir kleo çaresiz kalmak hayatta en çok korktuğum şeylerden bir tanesi, ama mecburen kaldığın yerler oluyor.. ama şükretmek lazım, isyan etmemek ve hayata sarılmak, boşlamamak lazım.. serbes kürsü ya ben konuşuyorum işte

içmeyenler ölmüyorlarmı

İlk kez hesaplaşıyorum kendimle... Tuhaftır kalemi, kâğıdı ve seni Onca sevmeme rağmen, Sana ilk kez yazıyorum... Şimdi sen yoksun, seni düşünmek var. Çocukken de seni düsünürdüm her gece, Radyo dinler, şiir yazardım, Her Çarşamba pazara giderdik annemle, Babam maaş aldığında baklava yerdik. Dondurmayı da çok severdik, Ablam üç top yerdi, ben iki top, Yalnızca bu yüzden kavga ederdik. Oysa, oysa hayatımın vaz geçilmeziydi ablam, Onun da yüzü hiç gülmedi, Hayırsızın birine kaçıp mahvetti hayatını, Aklımdan hiç çıkmaz gittiği günkü karanlıklar. Hüznümü büyüttüm o günden beri, kendimi değil, Gözlerimde halâ bir çocuk ağlar, Düşlerimi gezdirdiğim bulutlar, Bir tohumun özlemiydi çiçeğe, Ve halâ kulaklarımda annemin sesi, Bitirsen şu okulu, bir işe girsen... Şiirle karın doymadığı doğruydu, Bak Cemil okudu mühendis oldu, En güzel kızıyla evlendi Üsküdar’ın, Evinide aldı arabasını da... Ben ise bağlama çalardım kendi halimce, Sesim güzelmis öyle derlerdi, Nereden bilirdim, Hep hüzünlü türküleri söyleyeceğimi? Hayat bana yalan söyledi. Mektuplar yazardım Almanya\'daki abime, Okulu bitireceğime söz verirdim, Masum düşlerimin o en sürgün adasında, Bakışları uzaklara dalıp giden şarkılar Ve mevsimsiz solmuş bir çiçek gibi, Ayaklar altında nasıl ezilirse umut, Benim de güneşimi işte öyle çaldılar. Öyle tutsak aldılar sevinçlerimi. Sensiz geçen her günü hesabıma yazdılar, Şimdi öyle uzak ki... Çay içip simit yediğimiz o günler, Kardeşine karne hediyesi, uçurtma yaptığım günler Öyle uzak ki... Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin, Ekmek tanesine kanat çırpması, Ve bir anne duası kadar içten sevmiştim seni. Fener stadında Beşiktaş maçı, Ve parasızlığımız devam ederken, Bütün mavilerimi sana vermiştim. Kaybetmek alnıma yazılmış sanki Olmadı bir tanem... Hayat bana yalan söyledi. Babanın tayini çıkıp ta gittiginiz o kış, Yine pençe yaptırmıştık ayakkabılarımıza, Sana söyleyememiştim ama işten ayrılmıştı babam, Kapanmıştı çalıştığı lokanta. Senet zamanları daha bir çökerdi omuzları, Ve akşam trenlerinin işçi yorgunluğuyla Daha bir uzardı raylar. Sitemlerim bile eğlenmişti hayata, Öfkeli bir yanardağ isyanlara uyanmıştı, Üstelik, üstelik sen de yoktun artık, Oysa, yalnızca sen öpmüştün gözlerimi, Bir yanı hep eksik kalmış çocukluğumun. Aslında her insan yenikti hayata, Ve birazda küskün... Son trende kaçınca istasyondan, Öyle kala kalırdık yorgun ve üzgün, Kendime düşmanlığım bu yüzden, Hep kendime pişmanlığım... Şimdi her şeyim yarım, Fotoğrafının arkasına ne yazdığımı bile çoktan unuttum. Bir silâhım olsaydı, bir silâhım, Yoksulluğu şakağından, Kaybetmeyi kalbinden, Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum. Düzmece duygular harcım değildi, Uzak denizlerin fırtınasıydım, Karlı dağların kekliği... Yoksuldum yoksul olmasına ama onurluydum. Şimdi ne sen varsın, ne o eski sevdalar, Olsun, üstüme devrilse de bu sağır karanlık, Akşam olur şairlere gün doğar, Bir kerecik söyle demiştin, Söyleyememiştim hani İşte şimdi söylüyorum: SENİ SEVİYORUM.

madem serbes kürsü sağlık herşeyin başı, sağlığımıza dikkat edelim

evet, hayat devam ediyor biz istesekte, istemesekte.. hayata anlam vermek bazen güçleşsede en büyük anlam yine hayatın kendisi...

doğum günün kutlu olsun nice senelere...