--------------------------------------------------------------------------------
M.Kemal Dönemi ekonomi politikaları günün koşullarınına uygun ve realist açılımlarla ülke yönetimine entegre edilmiştir.M.Kemal oluşturduğu bütün politikalarda olduğu gibi ekonomiyide "tam bağımsızlık"tabanına oturtmuştur. Nitekim Türkiye o dönemde ekonomik ilerlemede müthiş bir ivme kazanmıştır.İhtiyaca yönelik fabrikalar açılmış,üretim kontrol altına alınmış,ülkenin dört bir tarafı demir ağlarla örülmüş,anadoluda yııllardır mevcut olan otorite eksikliği doldurulmuş ve türkiye büyük ve sağlam adımlarla kendi ekonomisini oluşturmaya başlamıştır.M Kemal kalkınmayı üç basamağa dayandırmıştır.Bunlardan ilki kalkınmanın başarısı için iktisadın tüm unsurlarını uyum ve ahenk içinde olmasıdır.Mesela tarım sanayi ve ticaret aynı seviyede çalışmalı bunlardan birinin diğerinden daha üstün olmamalı demiştir.İkinci olarak Devletçiliğin ülkenin acil ihtiyaçlarından ortaya çıktığını söylemiştir.Yanı devletçilik hiç bir yerden alınmamış tamamen özgün ve özel bir uygulamadır.Ülkenin acil ihtiyaçlarını gidermek amacıyla uygulamaya konulmuştur.Üçüncüsü ise geçerli ve istikrarlı ekonomi politikaları.Günümüzde ve geçmişte ülkede birçok ekonomik uygulama gerçkleşti fakat bir ekonomi politikamızın olduğunu söylemek çok zor hatta imkansız.
M Kemal türk insanın başı dik ve onurlu bir şekilde yaşaması için tasarladığı etkinlikleri bir bir devrimci ruhu ve kararlılıkla gerçekleştirmiştir.Ömrü yetmediği için gerçekleştiremediği devrimler, örneğin toprak devrimi ve ekonomik devrimini ondan sonraki hükümetler bırakın gerçekleştirmeyi meclise sunmak için bile 15 yıl beklemişlerdir.Sonuç itibariyle bu devrimlerin gerçekleşmemesinin faturasını günümüzdede ödemekteyiz.Toprak ağalarının ve eşrafın çalışan,üreten köylüyü sömürmesini devletin kaynaklarını,ulusal ekonomimize kendi çıkarları doğrultusunda yön vermelerini devletde önleyememektedir ne yazıkkı devlet diye tabir ettiğimiz kavramın içini zaten onlar doldurmaktadır.
Karşıt devrim 1938 itibariyle başlayıp ülke günden güne mandacıların teslimiyetcilerin eline geçti.Bu süreç İsmet inönüyle başlamıştır.İşte onların yarattığı Türkiye!
Türkiye her gün bir kamyon dolusu faiz ödemeye mahkum edilmiştir Şuan itibariyle iç ve dış faiz ödemesi 200 milyar dolar.Bu miktarın ne anlama geldiğini somut örneklerle açıklayalım.
Türkiye 1980 den itibaren faiz ödemelerine aktardığı para ile ;
__85 milyon insana bir yıl boyunca asgari ücret ödeyebilir
__İzmir körfezini 212 kez temizleyebilir
__470 milyon öğrenciye burs verilebilir
__115 adet keban barajı yapılabilir.
Böyle bir bütçe yapısı dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur.Ekonomisinde bu kadar büyük açıklar veren bir ülke siyasi açıdanda büyük imtiyazlar vermeyede gebedir.Vermektedirde zaten.Verilen rakamlardanda da görüldüğü gibi uygulanan bütün politikalar günü kurtarmayı amaçlayan oy kaygısı temellidir.
Sonuç itibariyle sosyal devletin gereksinimlerini karşılayacak gerçekçi ve en önemlisi ulusalcı politikalara ihtiyacımız vardır.