frozen tarafından postalanan herşey
-
tuttu tuttmadi :)
çok şaşkınım bişe söylememe gerek varmı alttaki medyum
-
tuttu tuttmadi :)
tuttu alttaki ben değilim
-
tuttu tuttmadi :)
zeynep gelemedi alttaki çok hisli
-
tuttu tuttmadi :)
nerden duyuyonuz böyle şeyleri külliyen yalan alttaki çok çirkin
-
tuttu tuttmadi :)
nerden duydun tutmadı alttaki horluyor
-
tuttu tuttmadi :)
tuttu alttaki saklanıyomuş
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da.. Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte Yani yürekte. Mesela bir barikatta dövüşerek mesela kuzey kutbunu keşfe giderken mesela denerken damarlarımda bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Nazım Hikmet
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine işte şiir budur..çok severim..teşekkürler.. Bu Aşk Burada Biter Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı! Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Ataol Behramoğlu
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
Çoçuk, çok sevdi ağacı... Verirdi ona, her kış Çiçekleri olaydı! Ağaç, çok sevdi çoçuğu... Öperdi atın saçlarından Dudakları olaydı! Ve ona öptürmek için, Eğilirdi yerlere kadar; Yanakları olaydı' Dökerdi önüne hepsini Gümüşten, altından, sedeften Oyuncakları olaydı! Ve çoçuk gittikten sonra, Böyle kalır mıydı ağaç? Ne olurdu onunda Bacakları olaydı, Ayakları olaydı! arif nihat asya
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
bazı şeyler için susmak zordur.. susmak ve kendi sessizliğine gömülü kalmak.. söylenecek onca şey varken hemde.. birşeyler avaz avaz haykırırken yüreğinde.. birşey deli gibi ağlarken içinde.. sessiz kalmak zordur. yapacak başka birşey de yoktur aslında.. diyecek başka birşey.. etrafındaki hiçbir şeyi görmeden yürürsün.. hiçbir şeye bakmak istemezsin.. gözünden akan yaşları silmek için bile.. elini kaldırmaya gücün kalmamıştır.. susarsın işte.. susarsın öylece. alıntı.
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
canıma değmez hayat teşekkürler radyam AĞAÇ İki çeşit ağaç vardır. Birisi ormandaki ağaç, ötekisi açıklık kırda tek başına duran ağaç. Kırdaki tek başına ağaç ilk bakışta göze çarpar. İlk bakışta insanı hayrete düşürür. Fakat bir bakarsınız, iki bakarsınız, gözünüz gitgide alışır ona. Onun yalnızlığındaki "kahramanlık" gitgide kaybolur, gitgide mahsunlaşır. Biraz daha dikkat ederseniz, tek başına kırda duran ağacın bütün basit faciası gözümüzün önünden geçer. O, kırın dümdüz açıklığında komikleşir. Kışın sıska kollarıyla bir başına titreyen, yazın bir avuç gölgesinin başında neyi ve neden beklediğini bilmeden dikilip duran bu tek ağaç zavallıdır. Ormandaki ağaç, kırdaki ağacın büsbütün tersidir. İlk bakışta gözünüze çarpmaz. Fakat onun güzelliğini her bakışta biraz daha anlarsınız. Bütün ormanın ahenginde o ahengi tamamlayarak fakat ferdiyetinden kaybetmeyerek yaşamaktadır. Orman onu, o ormanı güzelleştirir. Kuvvetleştirir. Kışın, kolları öteki kolların yanında olduğu için onda üşümenin komikliği yoktur. Yazın, gölgesi öteki gölgelerden ayrı, fakat öteki gölgelere karıştığı için bir büyük yeşil serinliğin kaynağı halindedir. İki çeşit ağaç vardır, dedim. İki çeşidini de yazdım. İsterim ki, oğlum ormandaki ağaca benzesin. Nazım Hikmet
-
Frozen......
teşekkür ederim karaçalım..hiçde öyle bişe demedim bi kere senin için kötü kızımmmm ve hoşgeldin nereye gidiyosan ikidebir anlamadımya
-
İçindeki nakaratı yaz...
utanır insan böyle güzel olunurmu onlar nası dudaklar utanır insan böyle güzel olunurmu onlar nasıl gözler vaayyyyyy vayyyyyyyyy aşk beni bekler
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
cadı süpürgesinin yapıldığı çalıçırpıya
-
Bugünlerde en çok kullandığım cümle
canem yumotem haklısın valla
-
erkek kaç kere aşık olur?
bana deselerdi birgün erkeklere bi üzülücen bi üzülücen vallada inanmazdım billada ve fakat bu başlıkları gördükçe ve okudukça vahhh vahhhhh zavallı erkekler diyesim geliyor..
-
İçindeki nakaratı yaz...
şu an sardunyamla telefonda görüşüyom fonda çalan ve şu aralar gıcığımın içinde olan nakaratı yazayım dedim.. Günler oldu göremedim o kadar ihmale gelemedim seni bana düşkün bilirdim duygusal krizdeyim şaşıyorum bu ben miyim kaderimi seveyim gel o güzel günleri getir bana dünleri yakarız bugünleri gel çay demledim gel içelim evdekileri sepetledim oltaya gelebilirim ağına düşebilirim idare edebilirim sensiz çuvallarım ruh gibi dolaşırım yataklara yapışırım gel..
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
sümüklü böcüğe
-
tuttu tuttmadi :)
nerrrdeeeeee tutmadı alttaki evhamlı
-
>>>İLYADA<<<
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! ş.erbaş yüreği okyanus gibi koskocaman olan ilyadama
-
.....::Radya::.....
AYNI LAMBALAR Kibritle oynarken yangın çıkaran sarsak yıllar Bir daha hiç geçit vermeyen veda sözleri Yılların sıradağlarında uzaklaştı bizden Yüreğimizden kopup giden ayrılık trenleri Biliyorum aynı lambaların aydınlattığı yalnızlıkta geçti Aldatılmış duygulardan ayrı ayrı geçerek vardığımız korunaklı siperler Senin içini ürperten geceleri ben duymadım mı içimde? Hayat herşeyi alır sanırken Oyunlarımızı ıslatan yağmurlarda kaldı Bir bizim icat ettiğimiz saatler İlk öğrenilen yalnızlık aslında geç keşfedilir Dalgın resimlerin derinleştirdiği mazi Gün gelip bütün zamanları ele geçirdiğinde Anlarsın başkalarına giden bizden çalınmış günler Ne zamandır buradayım Gel öp beni Neredeysen ve nasılsan önemi yok gel öp beni Suyunu,uykunu,azığını uzun tut gel öp beni Birbirimizi bağışlayacak,birbirimize yeni sözcükler bulacak, Ölmeden önce yeniden görüşüp konuşacak yaşa gelmedik mi? İkinci ufkun saatindeyiz şimdi Gözlerim trenlerde,gel öp beni. Murathan Mungan günün güzel geçsin bidenem
-
Frozen......
sevgili ilyada ..ben nasıl severim bu şiiri..kalpler karşılıklı demekki..teşekkür ederim iyikide boş çıkmadın radyam ne güzel bir şiirmiş bu..yine aynı soğuk yine aynı çile..işte hayatın toplamı.. yaz geldi ayrı düştük işte herkes bi yerde.. bende bi bakınıp gidiyorum işte..şimdiki mekanım forum oyunları
-
biri bana anlatsın
kendi içine dönen insan herşeyden önce kendini kandırmayı bırakıcağı için hayat ilk bakışta karmakarışıkda gelebilir anlamsızda.. öfkeyi nefreti hırsı intikamı içinde küçültmeye çalış.. sevgi merhamet hoşgörü ve affetmeyle yer değiştir.. bu hiç kolay değil ama kendi gücünle kendine zarar vermeyi bıraktığın an kendinle başa çıkman kolaylaşır.. “Damladan vazgeç, okyanus ol” Mevlana
-
PEKİ ERKEKLER NE İSTER?
erkekler ne ister? ne istediğini bilen erkekler azınlıkta.. erkekler ne istemez olsaydı soru..bak onlardan çokca mevcut zaten..
-
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
sevgili uchmus teşekkürler ve edip cansever sevdiğim bir şairdir dostum..bu şiiride çok güzelmiş..ilk defa okuyorum Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni Diyelim için çekti bir sabah vakti Erkenceden denize gireyim dedin Kulaç attıkça sen Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan Ege denizi bu efendi deniz Seslenmiyor Derken bi de dibe dalayım diyorsun İçine doğdu belki de İşte çil çil koşuşan balıklar Lapinalar gümüşler var ya Eylim eylim salınan yosunlar Onların arasında bulacaksın beni Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya Çakmak çakmak gözleri Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı Herkes orda sen de ordasın Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim Özgürlüğe mutluluğa doğru Her işin başında sevgi diyor Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili Bi de başını çeviriyorsun ki Yanında ben varım Can Yücel