Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

LeylaM

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.844
  • Katılım

  • Son Ziyaret

LeylaM tarafından postalanan herşey

  1. hadi oynayalım çocuklar gibi,kırmayalım birbirimizi.. bir yerlerde yolculuk başlamasın mavi renkten siyahlığa.. başını ve sonunu henüz okumadığım halde,bu kadarı bana yetti Diloşum...
  2. senin sevgine mazhar olmak..ben de seni Ayşegül ablacığım.. ayrıca en yakınım iki kişi senin ismini taşıyor, bu yüzden daha hiç tanımazken bile ısınmıştım sana,tanıdıkça daha çok seviyorum..
  3. Senin için çok mutlu oldum Diloşum.. Benim de uçurtmasız,fakat o duyguyu tatmayı hep arzulamış bir çocuk olduğumu söylememe gerek yok sanırım.. Dedelerinizi gördünüz mü,neler paylaştınız,hayatınızda nasıl bir yerleri var ve hala varlar mi bilmiyorum..bu yazıyı ben yazmadım ama benim dedemi ve ardından yaşadıklarımı öylesine birebir ifade ediyor ki..çok özlediğim dedeciğim için yazmak istedim..: “Evlatlarını sevmeyen babalar olabilir; ama, torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz!” Victor Hugo Bir dede gittiğinde, ardında yarım bir masal kalır. Başın dizinde anlattıklarından çok daha uzun, çok daha masum, çok daha mutlu bir masal yarım kalır.... Bu, mağlubu belli dev bir kuşatmadır ve ardındaki kale yıkılır... Sanki çocukluğuna bir hançer saplanır... Büyümek soğuktur ya hani; belki de bu, büyümenin en çok sızlattığı andır... Külahtaki dondurma süzülerek intihar eder ve artık parktaki salıncaklar boşa sallanır... Bir dede gittiğinde, sabah karanlığında çalan kurmalı saat susar! Sahipsiz kalmıştır elleriyle aşıladığı fidanlar... Bir ömür sesiyle çınlamış duvarlarda yalnızlık yankılanır... Artık kendini bile taşıyamayan bastonu sessizdir, portmantoda asılı yeleği de kimsesiz.... Bir dede gittiğinde, hep canı acır torunların. “Gel öpsün dedesi” diyen olmaz!.. Değerini anlamaz kimse kitap aralarında saklı sararmış takvim yapraklarının... Ajans artık bi başınadır... Babaya bile çatılmışken sana asla eğilmemiş kaşlar, cepten çıkıveren çikolatalar, boşluğa bakan yakın gözlüğü, pembe minik haplar, iftarda ilk tuza banan parmaklar, övgüler, nasihatler, dualar yetim kalır... Bir masal yarım kalır dede gittiğinde, sen de yarım kalırsın...
  4. teşekkür ederim Kleom,kıs gecenin ikisinde canım çekti.. ben yemeği sanmıştım hani portakal suyuyla yapılan,zeytinyağlı,nefis oluyor o da..ama bu da çok cazip,ilk kereviz elime geçişinde yapacağımdan emin olabilirsin.. ve yiyeceğimden..
  5. Çitilenebilir veletler! Olay! Olay! Gizli rapor basına sızdı! Tıp dünyasının, Türk çocuklarında zekâ fışkınlığına dair hazırlattığı bir rapor ortaya çıktı. Şok! 0-6 yaş bebelerin Çitilenebilir veletler olarak tanımlandığı raporda; ekstra zekânın sebebi, annelerin çocuklarını gıcırdayana dek yıkaması olarak açıklanıyor! İşte o gizli rapor! Türk annelerinin geleneksel çocuk yıkama tekniklerinin, dünyaca kabul gören sudan geçirme işleminden farklı olduğu tespit edilmiştir. Suyun haşlak gücüne dayanan bu zekâ ve kişilik gelişim disiplini, Çoklu zekâ Kuramı nı temel alır. Mantıksal-Doğaya dönük zekâ etkisi: Çocuk banyoya tıkılır, fatura kabarık gelmesin diye önceden yüz küsur dereceye kaynatılmış suyla bir tur haşlanır. ''Sıcaaaaakh'' mı? Kamburlaşmış bedene tek tas soğuk suyla dik konum kazandırılır! Sıcaksa yanarsın soğuksa üşürsün. Mantıksal ardışıklık keşif yetisi kazanıldı bile! Tahtakale döviz piyasasından daha kaotik davranan su ısı değeriyle çocukta doğaya karşı hızlı bir savunma gelişir. Artık sal gitsin, sirkeci trafiğinde de, Kenya Serengeti düzlüklerinde de yaşar... Sosyal zekâ-içsel zekâ etkisi: Bereketli ve gerektiğinde kısa menzilli etkin silah olabilme marifetli kalıp sabunâ kullanılır. Anneler pisliği sevmez, pisleri de!.. Silmek ovalamak rahatlatıyor da, anlıyor musun? Çocuğunu Nazilli basması çitiler gibi yıkar. Kafa bir oraya bir buraaayaaa gider. Buharın da etkisiyle yumuşayan bellek, tüm kabahatleri itiraf, nasihatleri idrak eder konumdadır. Beklenmedik anlarda, ki kesin hak etmiştir velet, mis kokulu sabun taak! diye kafaya iner. İşe de yarar. Akşama kadar dil dışarıda, mahalleyi birbirine katmış Kudurcan, tek sabun köşesi darbesiyle gayet sanatsal kaygılar taşıyan bir yavrucak haline gelir. Kafasından süzülen köpüklerden eser bile tasarlar! Dilsel zekâ etkisi: Çevik, zeki ve savaşçı Türk ırkının antropolojik kanıtı bu anneler (tek kol kas yapmıştır dikkat ederseniz) gözenekler iyice açılsın diye keseyle çocuğa girişir. Gözeneklerin açılması demek, zihnin açılması demek. Tek yöntem; işkembe temizler gibi keselemek! Sırt, kol,bacaklar zımparalanır, surat ovulur, artistik bir iki yer silme hareketiyle final yapılır. Dibi tutmuş tencere muamelesi gören zavallının yardım çığlıklarına, uzun oturan babadan cevap gelir:''Gedrroora kannncan paaa!'' Gözyaşı, salya ve köpük işgalindeki velet derhal şifreyi kırar, kelime öbeklerini seçer ve mesajı alır:''de- get- or-dan-yıkanı-can sıpa, yardım yok!'' Ritmik zekâ ekisi: Banyo süresince anne bilinçli olarak hamam tası ile kelle arasındaki güvenlik mesafesini ayarlayamıyormuş gibi yapar. Vurur! Aslında yaptığı; hamam tasıyla (naylon maşrapa, ufak yoğurt kutusu da olur) tıpkı bakırı işleyen zanaatkar çekiç darbeleri gibi kafatasına en uygun formu kazandırmaktır. Başın arkasındaki Türk kemiği'' (ki, literatürde buna ''tampon bellek'' deniyor) belirginleştirilir. Arada kovadan taşan, musluktan damlayan soğuk su ayağına sıçradıkça çocuğun refleksleri geliştirilir. Banyodan sonra rengi de değişir. Bu sancılı yıkanma sürecini yaşayan yavru, büyüdüğünde töbe bir daha ne kafayı ne beyni kolay kolay yıkatmaz. Bedensel zekâ etkisi: Kaygan zeminde dengeyi kaybetme, yarı burgu hareketiyle anne eteğine yapışma, eteği ıslatmamaya itina (şaplağı yer yoksa) ele gelen örme lifi, sabunu havada dönderme ve en kritiği leğenin yakınlarındaysa kutsal kaseyi sobaya yapıştırmadan sabit konuma gelme gayreti. Bedensel zekâ tavan yaparken denk geldiğim kadarıyla anahtar kelime Annö annöağâ dır. Görsel zekâ etkisi: ''Parlatır, parlatır...'' Göze sabun kaçtığında kullanılan hafif tesirli bir anne tesellisidir. Parlatır, hatta yuvalarından oynatır. ''Eğ başınııı!'' talimatıyla boca edilen su ve kafadan surata sıyırttırma hareketinin ardından açılan gözler fıldır fıldırdır! Dünyanın hiçbir yerinde donuk bakan ve son hareketten ders almış biri olarak atalarından gayrisine başını eğen bir Türk evladı göremezsiniz!. Bu yazı, bir çift akıllı bakan göze muhtaç bünye tarafından gurbet elde kaleme alınmıştır. Ben tezimi düz mantıkla buralara kadar ilerlettim, Allah utandırmasın. Üçle beşi hesap makinesiyle toplayıp dünya yönetmeye kalkan zihniyetlere, gerekli hareketlerle birlikte derim ki''Sefaaaam olsun!'' Halime Gürbüz
  6. ben de.. pembe düğmem.. anlıyorum,benim de hissettiklerim çünkü..
  7. vileda üçlüsü bileydim sabahtan beri paralamazdım kendimi,sizden de mahrum kalmazdım.. imece usuluyle herbirimizin evlerini parlatır koyardık şuraya.. tabii öncelik Ayşegül ablamın evinin
  8. Ablacim,şimdi bize ne diycez.. Abicim,sağolasın valla 21 sahiden..şey..söylemeye çekiniyorum ama..ağaçlardaki en sağdaki yüzün hemen solunda ortada bir tane daha..daha görmekteyim.. tamam tamam sustum..yok,yok.. görmedim birşey.. Neden 11 dediklerini anlamadım,bir sürü var..
  9. canım laylam nasılsın bugün bitanem, seni seviyorum canısı...

  10. :lol: şu Bodrum sahili de İstanbul sahiline pek benziyordu ama neyse..
  11. Abicim yatmasaydın,yirmiye tamamlasaydık diyorum..resmin her yeri yüzden oluşuyor sanırsam,senin bulduklarınla benimkiler 17 oldu..
  12. evet ablacım aslında demek istemiştim,bak Frozen şıp diye anlamış
  13. de mi.. kıs dur daha kaç topic katletmişiz,biraz tecrübe edinmiş oluruz hem..diyom ben
  14. dimek özel konuşuyonuz ben de şey dicektim ablacım : anladın de mi
  15. bende tecrübe var canım..eskiden de özellikle loş ışıklarda duvar kağıdı desenlerini,odada bulunan eşyaları ve her türlü gölgeyi insan yüzüne uyarlardı benim gözlerim.. gene aynını yaptı.. valla 11 net,12. de çok net ama tek gözü biraz muallakta.. ötekilerin de ya tek gözleri ya da tek ağızları aman ağızları yok ama varlar..
  16. Alahım üşüttüm mü her bakışta görüyorum,toplam 15 filan oldu..ağaçlarda sol başta bir tane var hatta gülümsüyor..ağaçlardaki 8 oldu şimdi ama,1 tane de atların ortasında oluşuyor ama diğerleri kadar bütün değil.. yapmayı bilsem hepsini çizer koyardım bakmayacağım bir daha
  17. hangisini göremedin bilmiyorum ama en solda bir tane var zor görülüyor yani ben sonradan gördüm,bir de en arkada,ortada arada kalmış bir tane var sonradan gördüğüm..
  18. Bizim adımıza ev sahibiyle bu güzel konuşmayı yaptığınız için sana ve Taurus abime teşekkür ederim kendi adıma Allah sana kolaylık versin,okurken yoruldum Gloriacım.. Asıl burada olduğun,böyle eğlenceli bir konu açıp, bizi dahil ettiğin için asıl ben teşekkür ederim,o kadar güzel ve eğlenceli dakikalardı ki..sırf bu yüzden geldim son günlerde,sırf buna güldüm,sırf bu dağıttı sıkıntılarımı benim de ,seni gerçekten çok seviyorum,yokluğunda özlüyorum ve tabii ki yine özleyeceğimm
  19. tam 11 tane net var..arkadaki ağaçlarda 6 tane,akarsuyun etrafında bir tanesi kocaman olmak üzere 5 tane..onun dışında ağzı ya da tek gözü olmayan yani net olmayan iki tane daha var..
  20. Diloşum.. bana hiç tatmadığım,ama anlamlandıramasam,ismini bilmesem de hayat aralarında yüreğimin arayıp durduğu ve şimdi sizlerle dostluk olduğunu anladığım bu kadar özel duyguyu öyle güzel şekilde yaşatıyorsunuz ki..bu artık asla kaybetmeyi göze alamayacağım birşey..bir gün elimden gitse bile Allah korusun,yine de içimde hiç ama hiç bitmeyecek birşey..belki uyarım,belki uyamam size..belki huylarımız belki yaşadıklarımız..belki yaşlarımız,bilgimiz,olgunluk derecemiz farklıdır..ama benim dostumsunuz,öyle böyle değil..yukarıdaki yazıyı okurken aklıma tek gelenler sizlerseniz..fazla söze hacet yok demektir..sizi çok seviyorum benim gönül konağımın anahtarını da al..istediğin zaman gel,dilediğin zaman git..gittiğin zaman içimde hissettirdiğin duygular kalacaktır..baki olarak.. bu şarkı en sevdiklerimden benim de ablacığım..
  21. Konu dostluk olunca genel olarak birşeyler katabilecek en son kişiyim belki..Şu ana kadar yaşamamış olduğum ve henüz tattığım bir güzelliği ne kadar doğru dile getirebilirim,kendi açımdan bile olsa.. Bütün yazılanlar her açıdan çok güzel ifade ediyor.Diloşumun yazısından da çok etkilendim.Fakat özellikle içten çürüyen ağaç benzetmesi,en hoş ya da şöyle diyeyim,kendime en yakın bulduğum benzetme.. Bence dostlar seçilmiyor,işte bu benim dostum olur denmiyor,tıpkı evlilikte ruh eşinin bulunması gibi ruhu bir olan insanlar çekip birbirini,farkına bile varmadan,dostluğu başlatıyorlar..ve seçtim dediklerimiz varsa,işte onlar ruhen uyuşmayan,aslında bize hiçbir zaman hakiki dost olamayacak kişiler..işte onları seçiyor ayrı bir yere koyuyor,ya da çıkarıyoruz..dostumuzu biz bulmuyoruz,ama kaybetmemek ya da bırakıp bırakmamayı biz tercih ediyoruz,ya da hayat şartlarımız..yine de dostluk yürekte devam eden ve görüşmeden aradan 50 yıl bile geçse değerinden bir zerre kaybetmeyen bence yüce bir kavram.. Zamanımızda menfaatle yoğrulmuş ilişkiler,yüze gülen dostlar,parayla satın alınan sevgiler var elbet..ayrıca hepsi paraya dayanmıyor çıkar dostluğunun..herşey menfaatte malzeme..güleryüz kullanılıyor,tatlı söz..saf duygular..iyilik..yumuşaklık,merhamet..bütün güzel duygular,hasletler bir bir alet oluyor sözde dostun,dostluğun çıkarlarına..işte bundan alınıyor büyük yaralar..tamiri olmayan kırılmalar..bundan bütün güven kayıpları ve daha daha nelerin kaybı..bundan gittikçe yalnız,güvensiz,önyargılı,gardını almış..daha fazla yara almamak,kendisi için dostluktan çok daha önemli hale gelmiş,mutsuz ve aç bireyler olmamız.. Bunların yanında para denen kirli ama gözde metanın dostluğu kullanması,temiz kalıyor yine de..çünkü çekiciliği var,cazibesi var ve insan zayıf.. Bir de şu var ki..dostlarımızın dostu olmak mı çabamız,yoksa yalnızca dost kazanmak mı?Başka hiç bir menfaat ve kullanım olmasa dahi,bu sevgi sömürüsü olarak yeter bence..
  22. leyla öm de bir problem oluştu....ileti gönderemiyorum...yarın görüşürüz.

  23. Bittim bunlara bayıldım abiciğim Bir favori yapıştırayım dedim ama seçemedim,hepsi harika Ne çok kahkaha attım bu akşam üç günlük falan
  24. ben de öyle demek istemiştim zati..yağmur çok yağınca orası sulak yer olmuş.. teşekkür ederim ikinize de..
  25. bodrumlunun cevabı çok hoş.. sulak yerde yetiştiği için..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.