Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

LeylaM

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.844
  • Katılım

  • Son Ziyaret

LeylaM tarafından postalanan herşey

  1. evet,ben de öyleyim tek bir ayrıntı herşeyi siler götürür bazen bende de,iyi ya da kötü..iyi bir şeyse sözkonusu,kötü minik bir ayrıntı bütünü kötü görmeme yetebilirken,aynısı tersi için de geçerli oluyor,kötünün içinde minik iyi,güzel birşey bütünü iyi algılamamı sağlıyor. birinin bize yüreğini açması çok büyük bir armağan..layık olmaksa zor aslında..çünkü insanız..her yönümüzle.. ben genelde ayrıntılara takıldığımı söyleyebilirken bu konuda söyleyemiyorum..bir ayrıntı ile belki de çok zor elde ettiğim o kalbi kaldırıp atamıyorum..elbette bir kırılma noktam var ama,defaatle yaralansam da limiti yüksek..belki de kırdığımdan daha az kırılıyorum..büyük bir zat:'' incitmemek kolaydır,zor olan incinmemektir ''demiş..keşke kırılmayacak kadar katı yürekli olsaydık,evet.. ama kendi durumumdan yola çıkarsam,keşke kırıldığımdan daha az kırsaydım..
  2. Bana bi öneriniz var mı,hani deneyip de etkili bulup, beğendiğiniz
  3. LeylaM

    Çağrışım

    yağlıboya
  4. güzel bir iftar sofrasına
  5. Diloşum Ben sabahın henüz başlamamış saatinde okudum,bana çok iyi geldi,zira can sıkıntım yerini kıkırdamalara bıraktı.. Kendi ilk defa bindiğim,aynı zamanda son defa olacağına yemin ettiğim lunapark treni maceramı da hatırlattı,yanlarını öyle alçak yapmışlar ki,az kalsın düşecektim yükseklik korkum o günden itibaren had safhada
  6. Ne kadar ilginç,çok duygulandım..ben bir sevenin olarak aldım abicim
  7. işte ben de tam olarak bundan bahsediyordum artık beni hiçbir kuvvet safariye götüremez sanırsam gel biz güzel güzel denizimize gidelim,onlar birbirini yesin Canım Gloriacım,özlediklerinden olmak çok mutlu etti,ben de seni özlemiştim.. Ayrıca şiir de çok güzel Ben de seni çok ama çok seviyorum
  8. yok,üçlü koltuksuz olmaz Diloşum.. büyük bir aşkın gidişi belki bu,zor böyle gitmek.. ben de özledim seni yaz yağmurum..
  9. ablacım.. ben de öyle.. güzeller güzeli,duygulu şairem...çok seviyorum seni..
  10. LeylaM

    BEBEĞİMİZ GELİYOR

    Daha dün ebeveyni gibi hissedip,koruma içgüdüsüyle baktığımiz,kolladığmız kardeşlerimizin şimdi anne baba olması..öyle içten,güzel anlatmışsın ki.. Çok duygulandım..
  11. ne kadar güzelmiş meğer seni seviyorum demek.. teşekkür ederim birtanem
  12. sen bu forumun şekerisin
  13. kırk fırın ekmek yedikten sonra çok daha korkunç ve caydırıcı bir cüsseye sahip olacağın için,sadece bu değil,istediğin herbişeyi yapabilirsin Diloşum.. görüntüyü boşver sen.. zati o zaman sandalyede değil,üçlü koltukta oturman da gerekebilir,bu da aklıma gelen gereksiz bir ayrıntı
  14. evet ,Ramazan geldi,bizdeki azıcık uyku da gitti sorma Diloşum,rahatlığıma diyecek yok ama üşüttüm mü ne ama şiddetle tavsiye ediyorum hala sen de benim canımsın,yaz yağmurumsun
  15. LeylaM

    Çağrışım

    ticaret
  16. LeylaM

    Çağrışım

    İtalyan İşi
  17. Hiçbir zaman senin umduğun gibi olmayacak! Tüm o yazarlar, şair ve düsünürlerin de umdugu gibi olmadı! Herkes düşlerini yazdi... Ve her sey düş olarak kaldı... Boşuna bunca gözyaşı, elem ve acı... Yarın tüm dünya uykuya daldığı yerde uyanacak! Kimsenin rüyasında kalmak gibi bir şansı yok. Boşuna üretilen tüm manevi hedefler... Daha zengin, daha güzel ve daha "bir şey" olabilirsin; ama, asla daha mutlu olmayacaksin. Çünkü "mutluluk" aslında o ütopik hedef... Ne yaparsan, nereye gidersen veya kiminle olursan ol; sen busun! Bundan baska var olmayacaksın. Hep anlaşılamadığını düsüneceksin. Oysa anlayacaklar seni ama umursamayacaklar. Çünkü gerek yok bunca hassasiyete... Durduk yerde "keske anlaşılmasaydım" diyeceksin. Bu daha cok acı verecek sana... Genel gecerin icinde bir çıkıntı olmak böyle bir şey! Sürtüneceksin durmadan, aşınacaksın... Bir şeyler boşlukta kırıntı gibi dağılıp gidecek... Her giden parçanın yasını tutmak icin zaman harcayacaksın. Sonra nerende boşluk kaldı diye bakınacaksın... Ve için tamamen boşalıncaya kadar düşlerine teslim olmakta inat edeceksin. Derken yeterince yaşlanmış olmayi ümit edeceksin ki... yetsin artık. Öyle ya, sen ölmeye degil yaşamaya programlandın en başında... Yaşayacaksın! Her kırıklığında yeni bir isim bulacaksın. Incinmişliğinin bir adı olacak daima... Hep haklı olduğunu düşüneceksin. "Doğrusu" budur ama "yanlış" anladı tüm evren... Kendini doğrulamak meramıyla "uzaylı" olduğuna hükmedeceksin. Ait olmadigin bir devranın çileleridir çekmekle yükümlü olduğun... tüm karmaşası budur hayatın... inanacaksın! Başka türlü yaşamak zor, katlanmak zül gelecek sana. Oysa sokakta senden bağımsız bir hayat varlık gösterecek. Hatta o kadar uzak bile değil... kimi zaman burnunun dibinde, sana sen kadar yakın oluverecek şaşırdıkların. Bir tek sen ağlayacaksın gizlice... utanarak... neden ağladığını değil, asla ağlamadığını savunarak! Herkes seninle benzer seyler okuyup, ümit edecek... Ama onların düşlerini nereye sakladıklarını merak edeceksin. Oysa sadece senin dokunmana izin vermedikleri köşelerine gizlediklerini fark ettiginde daha da cok acıyacak yüreğin... bunca hesapsız, çırılçıplak durduğun icin hayıflanacaksın. Birilerine benzediğini düşünerek onardığın yalnızlık hissin, yalancı çokluklarda kimsesizliğine karışacak... sen sadece ağlayacaksın! Şimdi, gecenin bir yarısı uyku ne kadar uzaksa, düşlerinde o kadar uzak olacak sana... Sen umarak yasayacak ve kendi hesapsızlığının saf akışında kendine boğulacaksın. Kollarına sığamadıklarin nasılsa birer yafta bulup yapıştıracaklardır; En azından, kendine isim bulmaya yorulmayacaksın. Neyi onarmaya çalışıyorsun ki? Devran kendi kurgusunda tüm duyarlılıklara ipotek koymuş bile. Uzun uzun yalnız kalınca her şey teklikle anlamlanıyor işte. Birilerinin paylaşmaya çabalaması anlamlı olmuyor artık. Neyse o! Görüntüde tamamladığın hiçbir durum tamamlanmıyor seninle... Yetmiyorsun! Eksiksin! Ve asla onaramayacaksın kendinle. Bu böyle anla artık! Ağlama demiyorum sana... biliyorum, baska çaren yok! Sadece ağlayarak anlatabiliyorsun ne kadar dürüst olduğunu... Hem de kimselere değil, sadece kendine... Çünkü başka kimse, ağlamandan bir anlam çıkarmıyor. Onlar daima gülümser görmek istiyor seni... Birilerini yüreğinde duyumsamak zor. Büyük emek! Üstelik neye yarar ki... Bak! senin boğuldugun su, o hissettigin akış değil mi? Alış artık. Yıllardır içinden atmaya çalıştığın o acı senin bir parçan. Ne bir beyaz atlı, ne de bir romeonun çözmeyi istemeyeceği kadar çileli bir düğüm bu. Ne kadar kolaysa da seni kazanmak, bunu kim, neden istesin? Seninle artmak kimi çogaltir ki... Artmak matematikten sıyrılıp, kimin yüreğini kaplar ki... Simdi git! Yeterince ağladın. Git ve dolu yataklarin köşelerinde sığabileceğin köşeler ara kendine... Unut kendine dair ne varsa... Hayat bundan ibaret, gerisi düş! Uyumaya calış, bir gün uyanmamayı dilemeye devam ederek. Hani, yaşamaya koşullusun ya sen... yaşa, yanlışsa bile.
  18. gökkuşağım..artık daha fazla görebilicem seni..ne kadar mutluyum bilemezsin..

  19. uyu ablacım ben de az sonra uyumayı deneyeceğim
  20. sen hangi saatten beri burdasın valla bir damla uyumadım sen de şahitsin ama,bir kısmına
  21. gündüz bürekleri götürüp akşamları da seksek oynarsan mesele yok az sonra hala burda oturacağım
  22. gitti oruç,günahı da boynuma yok bence sen midenin keyfini bozma ablacım,bayrama yakın bayramlık bakım yaptırırsın,ni dersin az sonra hoca namaz kıldıracak camide
  23. evet hatta bi de pasta cila attır,süper olur az sonra....ezan okundu
  24. ben de yanlışlıkla iftar dedin aslında sahur kasdettin sandım senin miden rahata çabuk alışıyormuş ablacım evet az sonra ezan okunacak
  25. oluyor boşa gitmesin ben de evi mi silsem az sonra
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.