Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

diloş

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.633
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

diloş tarafından postalanan herşey

  1. Ne yaptın sen bana komşum.. Nerden bildin en sevdiğim yemeği..Canım komşum..Ellerine sağlık senin..Birde yakın çekim yapmışsın..Şu güzelliğe bak..
  2. diloş

    tuttu tuttmadi :)

    tutmadı canım nerdeee.. şöyle biraz şehlasın sanki..
  3. Çocuktuk küçük yüreklerle koca sevdalar oynayan yüreciklerinde sevmekten başka yüklemi bulunmayan ve böyle bir dünyada yaşamak zorunda olmaktan başka suçu olmayan başlarında güllerden lalelerden,sümbüllerden ve tertemiz sevdalardan taçlar bulunan bir yürek dolusu çocuktuk... kış sonbaharı aşıp serpiştirmeye başlayınca eteğindeki karları tahta kızaklarımızı kız gibi süsler sonra bırakıverirdik kendimizi her kış aynı türküyü söyler camdan bakan arapkızına el sallar sonra birbirimize karabasan hikayeleri anlatırdık rüyalarımızın özeti olmaktan ibaretti söylediklerimiz gelecek,karların içinde bir beyaz güldü bizler için kimbilirdi ki içindeki koca karanlığı kim bilirdi.... yazları da ham meyveleri koparmakla ve üzerine sadece bir diş izi bırakmakla geçerdi.. ağaçların üstünde.. kimimizin kolu bacağı kırılırdı yeri boylayıp.. kimimizin de kalbi içimizdeki kıpırtıyı anlayamayan büyüklere sebep... Ömer Seydi Ekinci
  4. diloş

    ^^^^^zeyynepp^^^^^

    Yağmurda Yürüyordun Ne çok yağardı o zamanlar Yağmurda yürüyordun Taşraya hep yağmurlar yağar Yağmurda yürüyordun Şaşkındın, mutluydun, sırılsıklam Yağmurda yürüyordun Yağmurun bile farkında olmadan.. Sanki yağmur değiştiriyordu seni Sanki yağmur yıkıyordu içini Sanki yağmur söylüyordu Birini sevdiğini Deliler gibi Sanki yağmur… Yıllar önceydi bütün bunlar Şimdi yürüdüğün yollara yağmur yağmıyor Şimdi kimseleri sevemiyorsun Kurumuş için, gözlerindeki ışıklar sönmüş Hayat yapacağını yapmış sana Ne zaman yağmur yağsa İçime damlayan bir anısın Sonra unutuş Bir daha ki yağmura kadar Yıllar önceydi bütün bunlar Bir otobüs durağında onunla buluşurken sen Umutsuz bir gölge gibiydim ardında Yalnızca yağmurun değil Benim de farkımda değildin Yıllar önceydi bütün bunlar Şimdi bütün yağmurlar dindi Belki de herkes için.. Biliyor musun? Yıllardır yağmur yağarken Hiç sokağa çıkmadım Ve yıllardır yağmurda senin gibi Güzel yürüyen birine rastlamadım..! Murathan Mungan
  5. NEYLERSİN Bazen acı dinmez, bazen de yağmur Sevgilim gülümse, her şey unutulur Suskunuz bu akşam üstü Hasrete yanmışız, neylersin Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye Kalırsa, sadece o hüzün kalır.. Sen de anladın ki yapa-yalnızız... Buluşmamız yasak, Görüşmemiz uzak... Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız, Neylersin... Ah güzelim, İncinmiş bir sesi vardır yağmurun; Yanaklarına vurduğunda hissedersin. Ve bir veda sözcüğü, saçlarına, Titreyen bir öpücükle dokunduğunda; Bu anı dondurmaya yetmez nefesin. Bir film sahnesi gibi Akar gider ayrılık, Neylersin... Biz zaten hiçbir romanda Kendi hayatımıza rastlamadık. Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı. Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı. Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız. Oysa, tuttuğumuz balıkları bile Yeniden denize bağışlamıştık. Biz, hayata dair Hiçbir yanlış yapmamıştık... Neylersin... Biz bu sonucu hak etmedik, Hayır etmedik... Ömrümüz bu talana lâyık değildi. Bazen acı vurdu, bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz, Hiç büyümedi gülümüz... Bizi yalnızca akşamlar kucakladı, Biliyorsun, Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz... Bir gün, bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki: hoşça kal canım! Unutursun, Mecburen unutursun... Yıldızlar söner, bu aşk da biter! Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız. Neylersin... Ah bebeğim, ah.. . Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının, Dudaklarına sızınca fark edersin. İçindeki vurgun aşklar mezarlığında, Ayrılık, ölümden üste yazılınca, Gideni durdurmaya yetişmez sesin... Bir inme gibi Dolanır bedeninde pişmanlıklar, Neylersin... Biz zaten hiçbir sinemaya Tam vaktinde yetişemedik. Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı. Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı. Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi. Oysa Nuh'un gemisinde bile Bize yer kalmamıştı. Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı. Neylersin... Biz bu aşkı sürdüremezdik, İnan, sürdüremezdik... Kalbimiz bu heyecana müsait değildi. Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur... Unutmasan bile artık Unutur gibi yapacaksın. Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda, Hiç bitiremediğim Bir şiir olarak kalacaksın... Yusuf HAYALOĞLU
  6. Bu gelen Kaptan değil..ama bunuda seveceksin.. AŞK ÇİZGİSİ Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun? Bir aşk çizgisi var her şeyden öte O çizgiden başka bütün çizgiler Aşkı tüketmede Kimi dik çizgilerin kimi paralel Eğri büğrüsü, düzgünü, kalını, incesi Ve bir gün sarıyor bütün çizgileri Ölüm çizgisi Bense hep seni çiziyorum kağıtlara, duvarlara Yeşillerle, morlarla, mavilerle Resmini yapıp adını yazıyorum Renk renk çizgilerle Tut ki iki noktayız birbirinden uzak Bir çizgiyle aramızı birleştiriyorum Sonra bir ev yaparak çizgilerden İçine seni yerleştiriyorum Başlıyoruz geometrik yaşamlara Nokta nokta, şekil şekil Ve bir tek çizgi oluyoruz seninle, mutlu Öbür çizgiler umurumuzda değil Her düşünce aşka teğet geçiyor Tanığı çizgiler var olduğumuzun Bir aşk çizgisi var her şeyden önce Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun? ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
  7. Alevden Tomurcuklar eğilip öpüyorum alnından gözlerinde uyuyan nazlı bir sabahı dudağımı yakıyor o gül ateşin incecik.. bir defne dalında uzuyor kirpiklerin yüzünün aydınlığına ak güvercinler konuyor utanıyor saksılarda çiçekler bir dal kırılıyor körpecik.. saatler akıp gidiyor bir ceylan iniyor sızının kıyılarına bütün ırmakların suyu çekiliyor ölüm kesiyor yolları gencecik.. okşuyorum incitmeden yanağından süzülen damlacıkları utangaç bir mavi düşüyor gözlerinin içine boynunu büküyor yaşam yüreği parçalanıyor bakışı güvercin bir kızın bütün aynaları kırılıyor sevincin hafiften bir rüzgar esiyor apansız ağıtlar düşüyor sesime korkunç ateşlere düşüyorum, uçurumlara alevden tomurcuklar patlıyor usumun gergefinde beyaz kefenlere sarılmış bir kar çölünde elimde çırılçıplak kalıyor yüreğim şimdi bir kıtada çocuklar güneşi öpüyor analar ağıt yakıyor bir başka kıtada yüzümde çiçekleri solmuş bir bahçenin hüznü dalıp dalıp uzaklara gidiyorum ve diyorumki, yaşamak ancak bu kadar haklı olabilir ancak bu kadar güzel ey kardeşim çirkin bir ölüm kervanında kırılsada papatyalar sen ki, bırakıp bir baharda nazlı özlemlerini uçup gittin nazlı bir kuş gibi bir sonsuz maviyi çizip yüreğime zaman acısını işlerken hayatın güldikenine Nuri Can
  8. diloş

    Gloria

    Bizler susuyorduk bilmek acı çekmektir. ve bildik; karanlıktan çıkıp gelen her haber gereken acıyı verdi bize: gerçeklere dönüştü bu dedikodu, karanlık kapıyı tuttu aydınlık, değişime uğradı acılar. gerçek bu ölümde yaşam oldu. ağırdı sessizlğin çuvalı Pablo Neruda
  9. Bir hüzün mevsiminden çıkarken kalbim ayrılıkların puslu aynasındadır bekleyişlerin solgun yüzü bekleyişler ki demlenişidir sabrın damıtır sessizliği ve üzüncü damıtır gurbetin kavruk memesinden ve emzirir hasretin yanık yüzlü çoçuğunu sen ey sabrın ve üzüncün dervişi başını zamanın göğsüne koy ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünü ve düşecektir ince bir rüzgarla hüznün harmaniyesi ey yenilgilerin bezgin kuşu suskunun sarı sıcağındasın bunca zaman bataklıklardan sızan sinsi ve pis bir kokudur içinde tortulaşan kuşku ve bulutsu bir ağırlığın yüküdür gittikçe ağırlaşan gittikçe yüreğini zonklatan sen ki şafağın göğü müsün imbikle göğsünde göğün sütünü ve emzir sönmekte olan yıldızları sonra başını solgun bir demet gibi hasretin kuru dallarına koy dinle köpüklü kıyıların çağlayanını imbatın serin elidir yüzünü okşayan güneşi kopar dalından ellerine al ve durmadan canını yakan sözü bitir şiirin kalbine akıt artık umudun billur ırmağını kavruk çölüne yüzümün ve bir sevda gibi yanaş hayatın kıyılarına yoksa ey kalbim tel bile olamazsın şiirin sazına Ahmet Telli
  10. Ağlama Makamı yaralıyım, peşimsıra düş avcıları harcım değil ki, ellerini bırakayım. bozkır vadilerde etimi kemirdiler öptüğün güneş renkli dağlarda hala ben ağlama makamındayım. hırçın kuşların yüküdür, ellerin yorgunluğu toprağımı itirazsız çağırıyorum gözlerime üşüşen güvercin sürüsüyle. usul usul açılır ellerin kıyısında gölgemi kaybettiğim denizlerime çığlığımı kaçırıyor yüreğinden uğurladığın gemi haylaz ergenliğimle ellerinden ümit sağıyorum. Adem Özbay
  11. diloş

    NATALİA

    Şeker pembesi elemanım.. armağan ettiğin çiçeklerden ay pardon.. başarılı çalışmalarından sonra içimden sana bir armağan vermek geçti..Şu sevimli sincap artık senindir.. pek meraklı bir hali var..onu haber toplarken kullanabilirsin kanımca..
  12. Sıcacık mizacıyla kısa zaman aralığında pekçok kalbe girmeyi başarmış tatlı arkadaşımız Denizkızının doğum günü bugün.. Komşum iyi ki doğdun..iyi ki varsın ve aramızdasın.. Sana huzurlu ve mutlu sevdiğin ve sevildiğin bir ömür diliyorum..yeni yaşın yeni güzelliklerle gelsin.. Şu mahsun kedicik armağanımdır..eminim senin sevecen ellerinde yüzü gülecek..
  13. ve hatta her acıya dayanamaz bu yürek ölürümde ayrılamam ben senden iğdeemmmm

  14. Geçmiş olsun kelebeğim.. Dikkat et kendine..
  15. Elemanların en tatlısı..en cimcimesi..
  16. diloş

    Çağrışım

    sıkıştırmak..
  17. Işıltılı güzel bir kelebek.. yoksun ne zamandır..iyimisin canım..özledim seni..
  18. Artık uykusuz Cumartesi gecelerine son..Mahşer-i Cümbüş yoğun istek üzerine Perşembe saat 22.15 te de olacak.. İlgililere duyurulur.. Bu arada benim favorilerim Dilek ve Ayhan yaz sizlerinki..? Not; Yapılan işin ne denli zor olduğuna kanıt, bu hafta Dörtlü Dönme turunda Şafak Sezer'in performansıydı.. Bu ekip hiç durmaksızın sahne alıp şov yapıyorlar..dün akşamki programa da bir başka gösteriden çıkıp gelmişler..enerjilerine,zekalarına ve yaratıcılıklarına hayranım..hepsini yürekten tebrik ediyorum..
  19. Muhabirlerin en acarı.. bu çiçek demişsin ama burda birden fazla çiçek görüyorum..ve hepsini kabul ediyorum.. Zam dedinde..zaten yakaladığın onca güzel haberden sonra bunu bende düşünüyordum..şşttt..diğer muhabirler duymasın ama.. bu arada rüşvetten hiç hazzetmem..belli oluyordur herhalde.. Çok hoş mısralardı canım.. güz yorgunu..
  20. O halde yuvana yeniden hoşgeldin Candide..
  21. iğdem sanırım ortalıkta yoksun seni şiddettle kınıyorum bilesin işte buda şiddet :)))) tabi sen göremedin bu görünmez bir şiddet :P

  22. iğdelerin güzeli seviyom seni çooooookkkk

  23. internet hala gitmedi çok sevinçliyim :)) ben de tabii ki hemen buraya atladım,ama sen yok musun ki..:(

  24. Aşık olduğumuz kişiyi beynimiz değil,yüreğimiz seçer..aşkta mantık yoktur..buna bağlı olarakta yaş,ırk,mezhep,ve içinde bulunduğunuz koşullarda dahil olmak üzere herbir kıstas geçersiz kalabilir..sonuç olarak kontrolsüz bir duygudur..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.