Unarm

önce sen üslubuna dikkat et.sonr başkalarının yazdıklarını yorumla.biz ne iyi gün tarftarları gördük.hatalı gol yadi diye rüştü yü öldürmeye kalkan taraftarlar,eşine saldıran ...galatasaray düny kulübü olana kadar biz hep yanındaydık,chelsea dan 5 yedikten sonra biz yine takımımıza sahip çıktık,bir yıl 3 bir yıl 5 bir yıl7 ve en sonunda gruptan çıkacak puanları toplayana kadar biz hep takımın yanındaydık.şundan adım gibi eminim ki dünya kulübü olmayı hedfleyen fener avrupa daki istikrarlı başarısızlığını 2-3 sene daha devam ettirsin,bu kez bir futbolcuyla kalmaz bütün kadroya saldırırsınız.

ÇİLE.. (19731 Hit) Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı Bir bardak su gibi çalkalandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Makâni bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu ögrensem asıl? Bir fikir ki sıcak yarad kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selam sana haşmetli azap; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük. Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci gök, esrarını aç! Annemin duası, düş de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç! Uyku, katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak. Teselli pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana kum dolu çanak. Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle... Akrep nokta nokta ruhumu sokmus, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence. Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesafelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık. Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehir kıymak gibi, beynimde. Lugat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden; Aynalar söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mimarının seçtiği arsa; Hayattan mühacir; eşyadan öksüz? Ben ki, toz kanatıi bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerrecigim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı! Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gördüğüm nakış. Boşuna gezmişim, yok tabiatta, İçimdeki kadar iniş ve çıkış. Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmis zamanın, hem geleceğin. Açıl susam, açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde mavera dede. Yandı sırça saray, ilahi yapı, Binbir avizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. Içiçe mimari, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur! Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, pırılıtılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçır beni ahenk, al beni birlik; Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şairlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta. Öteler öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte saman yolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak... bu şiiri çok hoşuma gider tavsiye ederim mutlaka oku

golgi aygıtı mısın nesin.fenerbahçe nin katıldığı kupaları da biliyoruz.o çektiği kaç senedir bir üst tura çıkamadığı.asıl aç tavuk sizsiniz.bizim başarılarımızı siz buğday ambarında bile göremezsiniz.ancak satılmış liglerin satılmış hakemlerin yönettiği yerlerde şampiyon olursunuz.satılmış şampiyonlar.sevgilerle.

ümüt karan çıkışını sürdürürse rahat alır tacı.ama benim favorim her zaman kral hakan dır.sezona kçtü başladı ama şansızlığını attı üstünden.inşallah böyle gider.

burası demakratik bir ülkedir dileyen istediğini söyler.ama bedelini de yasalarla öder.yapılan konferans türkiyenin demokjratik bir ülke olduğunun göstergesidir.ama tutupta kimse orada biz soykırım yaptık diyemez.başbakan avrupa nın eline koz vermememek adına kontrolleri dahilinde bir konferans olmasını istiyordu.

dün gece de oldu 5.9 büyüklüğünde bi deprem.manisadan duyduk.bir haftadır artçılarıyla devam ediyor.allah yardımcımız olsun

onu bunu bilmem.herkes haddini bilecek.orhan pamuk yazar gibi hareket etmeli.hiç kimse dayanak göstermeden biz 1 milyon ermeniyi ve 30 bin kürdü öldürdük diyemez.forumu iyice incelediyseniz bu konu hakkında bir böülüm açmıştım zaten.bu konuyu orada da tartışmıştık.orhan pamuk un sarfettiği bu sözler TÜRK halkının onurunu rencide edecek düzeydedir.sonra kimse kalkıpta türkiye yi temsil eden yazarımıza sahip çıkılmıyor demesin.orhan pamuk önce kendi tarihine sahip çıksın.bilmiyorsa sussun.meydanı bilenlere bıraksın.saygılar...

bu forumda sizin gibi edebiyata aşık birilerini görmek ne kadar güzel.uzun zamandır girmiyordum foruma.ancak şimdi görüyorum ki forumda edebiyata değer verenlerin sayısı artmış.beni çok mutlu ettiniz hep burada kalın.hoşça kalın

hiç kimse bir savaş olmasını istemez.bunu gündeme getirmek de doğru değil.ama haddini aşan olursa haddini bildiren de olur.kimse merak etmesin.

neden bahsediyorsun allah aşkına.neyi tartışıyorsun sen.laftan lafa atlayarak kafa karıştıracağınımı sanıyorsun.senin bahsettiğin ilahiyatçılar o sanı yalnızca bir dipomaya dayanarak kullanıyor.bahsettiğin bedava yurtları kim açmış,açık konuş,söyleyeceğini direk söyle.yazdıklarından yazıma bir cevap alamadım.yazamıyorsan çabalama boşuna.bir kaç kendini bilmezin açıklamalarına dayanarak din üzerine konuşamazsın.soruyorum medya neden bunları gündeme getiriyor yalnızca?

sevilen şeyin insan olması gerekmiyor,çok sevdiğim her hangi bir şey uğruna ölümü göze alabilirim

yazılanların hepsini okuyabilmek için çok çaba sarfettim.zira hortlak gibi aniden çıkan kimi mahluklar inançlarIna körü körüne bağlanmakla kalmıyorlar,bunu adım gibi eminim derecesine hiç çekinmeden söyleme cüretine sahip olabiliyorlar.bugüne kadar karşımda bir insan, ve o insanda da bir gurur var diyerek hareket ettim.ama görüyorum ki,osmanlı imparatorluğunun gururunu ayaklar altına almaya çalışanlar anlamayacaklar beni.amacınız ne açıkca onu söyleyin onu tartışalım.açılan konu sultan vahdettin,siz kalkmış kendi inançlarınızı dikte etmek uğruna koca bir hanedanlığa,koskoca bir tarihe sövüyorsunuz.elin ingilizinden fransızından utanın.onlar bile yiğidi öldürüp hakkını veriyorlar.canugur, sultan vahdettin hakkında tesbihe dizdiğin suçlamaların hiç önemi yok zira hiç bir suçlamada bulunamadığın sultan abdülhamit han hakkında bile bir şiire dayanarak ithamlarda bulundun.bu senin acizliğini açıkca gösteriyor zaten.yarın osman gazi ya da fatih sultan mehmed hana da küfrettiğini duymak beni şaşırtmayacaktır.zira sen bir ateist olarak dine,dinini yaşayanlara düşmansın.adam sırf adam gibi müslüman diye onu vatan haini ilan ediyorsun,sırf müslüman bir ülke diye osmanlıya küfrediyorsun.din nerede sen ona küfrediyorsun.eğer atatürkün dinsiz olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun.her düşüncende onun sözüne sığınıyorsun.unutmaki atatürk dönemin koşulları içinde halkı bir arada tutabilmek için her görüşü benimser görünmüştür.bu yüzden ataürkü kendin gibi göstermeye çalışma.ayrıca bir daha osmanlı ya küfretme.buna hakkın yok,sırf sen inanıyorsun diye koskoca cihanın önünde eğildiği bir tarihe yapılan küfre göz yumamam,YUMMAM!!!

bu akşam hepimiz tabzonluyuz ama yarın yine cimbom diyeceğim.inşallah çıkar trabzon. görsün rumlar türkün gücünü.

ya galileo'yu da müslüman yaptınız ya,helal olsun ...ne diim artık? arkadaşlar galileo örneği ; söylediklerinin doğru olmasına rağmen toplumun inandığı ve direttiği şeyin aslında doğru olmadığının altını çizebilmek için verilmiş bir örnekti. anlamak bu kadar zor mu yaw? bu arada o galileo mu? kur'an mı? diyen arkadaş ise beni daha da şaşırttı,dumurdan dumura yolladı.ayrıca kıyamet alametlerini tekrar hatırlarttığı ve ahiret günü senaryolarımıza bir tane daha eklediğiniz için de ayrıca müteşekkirim kendisine... 7559[/snapback] Tam okumamissin yazimiki yanlis anlamissin..yada tam okumussun ama anlayamamissin yeniden anlatayim iyi dinle... galileo ile kurani kiyaslayan yok...3 milay insanin hepsi haklimi dendi bende o 3 milyar insanin inandigi kuran-i kerim haklidir dedim ve sordum simdi galileo mu yoksa kuranmi dedim...o kisi ne demek istedigimi anladi...cunku degisik bir konuda ATATURK benim dinim yoktur demis ve bendeonun dusuncesindeyim seklinde yorum yapmisti....benim yazimi yazdigim CANGURUmudur nedir bu sekilde yazi yazdi...cikip birde burda galileo yilar once dunyanin tepsi gibi vs oldunu soyleyince bende kendisine KURAN-I KERIM de yuzyillar once bunlari bunlari demisti ve dedikleri cikiyor manasinda ornek verdim...ama benimki gercek ornekler...onun dedikleri ise sadece bir varsayimdan ibaretti..kuranda varsayim yok kesinlik vardir...ha onun dedigi varsayim gerceklesmis olabilir...ama sonucta varsayimdi...kuran kesindi...ALLAHin gosterdigi yasattigi orneklerde kesindir...inanmayan inanmayabilir...zorunuzada gitmesin yalniz verilen ornekler..sonucta ben goruslerimi soyluyorum sizde yazin olsun bitsin..benim zoruma gitmio sonucta her musluman ahirette kendinden sorumludur..benim vazifem anlatmaktir bildigim kadariyla..sizler alirsiniz almazsiniz umrumda olmaz gerisi..hadi eyvallah..byes 7572[/snapback] aynı şeyi söylüyoruz.ben islamla dalga geçtiğini sananlara yazdım onu,ben de biliyorum galileonun ne olduğunu.ama o bie bilmeden kuran da yazanı savun muyor mu?yazılanları daha dikkatli okuyun.orda yazdıklarım hayatla dalga geçtiklerini sananlarla dalga geçmekten ibaretti.

öncelikle yazınızın sıradan bir hikayeden ibaret olduğunu düşünüyordum.ancak her geçen cümleyle birlikte ben de derdinize ortak oldum.keşke elimden bir şey gelebilse de sürüyü yolun başındayken yok olmaktan kurtarabilsek.ancak size şunu söyleyebilirim yaptıklarınızla tek başına olmadığınızı bilmelisiniz.bu ülkenin sizin gibilerine ihtiyacı var.hortumcularla ne hale geldiğimiz ortada.

FEZA PİLOTU *** Yirminci yüzyılın ablak yüzlü pilotu Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu ? Bir odun parçasına at diye binen çocuk Başında çelik kulaf, sırtında plastik gocuk. Uzakları yenmiş Fatih edasındasın| Dipsizliğin dibini bulmak sevdasındasın... Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış... Farkında değilsin ki, Ay Dünya'ya bir karış. Fezada milyarlarca ışık, yol, mesafe; Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe. Kavanozda, kendini deryada sanan balık; Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık; Fezada 'Allah diye bir şey yok' iddiası Gel gör, kaç füzeye denk, bir mü'minin duası; Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler; Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler. Bilmediler; kalptedir, kalptedir asıl feza; Kalptedir, olumsuzluk kefili kutsi imza. Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not; Bizdedir ve bizdedir Arş'a giden astronot, Ve mekandan arınmış ve zamandan ilerde, Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde. Bizimkiler ışığa gem vururda binerler; Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler.. NECİP FAZIL KISAKÜREK

şampiyonlar ligi ikinci ön eleme ilk maçı için güney kıbrısa giden trabzon kafilesine yaplınları duymayanınız kaldı mı bilmiyorum.adamlar küstahlığı o kadar ileri götürmüşler ki foutbolcuların ayakkabılarını bile çıkarttırıp bakıyorlar.trabzonun bunlara vereceği en güzel cevap sahadaki bol gollü güzel oyunu olacaktı.ama onlar ne yaptı.son derece ruhsuz bir futbol oynayarak bu oyunu yalnızca bir maç olarak gördüler.hayır bu yalnızca bir maç değildi.bu küstahlığa verilecek çok güzel bir fırsattı.bırakın skoru oynanan oyundan bile utanç duydum.türkiye liginde düşmanına karşı oynarcasına diş bileyen trabzon küstah rumların karşısında kuzu oluverdi.sanki rakip brezilya gerçekten utandım.nerdesin galatasaray dedim,trabzonun bu yenilgisinin baş sorumlusu galatasaraydır.eğer bira gayret edip ikinci olsalardı şimdi göğsümüz kabara kabara nasıl kaçırdık o 6. golü diyecektik.gösterecektik rumlara türkün gücünü.umarım bugün kaybettikleri ruhların bularak çıkarlar sahaya trabzonlu futbolcular.yoksa ben nerdesin cimbomum demeye devem edeceğim...

ÇİLE.. *** Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı Bir bardak su gibi çalkalandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Makâni bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu ögrensem asıl? Bir fikir ki sıcak yarad kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selam sana haşmetli azap; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük. Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci gök, esrarını aç! Annemin duası, düş de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç! Uyku, katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak. Teselli pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana *** dolu çanak. Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle... Akrep nokta nokta ruhumu sokmus, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence. Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesafelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık. Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehir kıymak gibi, beynimde. Lugat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden; Aynalar söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mimarının seçtiği arsa; Hayattan mühacir; eşyadan öksüz? Ben ki, toz kanatıi bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerrecigim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı! Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gördüğüm nakış. Boşuna gezmişim, yok tabiatta, İçimdeki kadar iniş ve çıkış. Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmis zamanın, hem geleceğin. Açıl susam, açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde mavera dede. Yandı sırça saray, ilahi yapı, Binbir avizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. Içiçe mimari, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur! Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, pırılıtılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçır beni ahenk, al beni birlik; Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şairlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta. Öteler öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte saman yolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak... NECİP FAZIL KISAKÜREK

anlaşılan karşındakini insan yerine koyup fikirlerine saygı duyma devrini kapatmak gerekecek.hoş kendini insan yerine koymayanı ben niye insan yerine koyuyorum ki.ateist sana nasıl hitap edeyim bilmiyorum.öncelikle insan mısın maymun mu?seni ne olarak bileyim?yoksa idda ettiğiniz evrimi geçirenlerden misin?şunu iyi bil ALLAH(cc) dünyaya yalnızca bir kuran indirmiştir.ya sen yanlış kitabı okuyorsun ya da okuma bilmiyorsun.senin yazdıklarını gören maymun bile eğer ki konuşabilse neler demez ki senin için.islam neyi haram kılıyorsa sen bunlar islamın buyruğu diyorsun.amacın ne?bir kaç adamı yalanlarınla safına çekmek mi?boşuna çabalama,sana maymun bile inanmaz.o kadar gülünç duruma düşüyorsun ki,söyleyecek lafa bile gerek kalmıyor senin için,hoş okuduğunun tersini anlayana,ya da okuma bilmeyene ne dedirki? sana yaraşır pek çok hitap şekli geliyor şu an aklıma.ama ben yalnızca birini söylüyorum: CAHİL...

hiç kimsenin ben ettim sen etme dediği yok bu sizin hüsnü kuruntunuz.ayrıca herkesin müslümanlığı kendine.sizin gibiler varken bu ülkede bırakın müslümana yardımı müslüman ülkeye ziyaret bile yapılamıyor.neymiş efendim din ve devlet karıştırılıyormuş,demokrasi elden gidiyormuş.aynı demokrasi sayın başbakanı iktidara getirince bu yasal değil martavalları okuyorsunuz ama.kendinizle çelişiyorsunuz,kimi kandırıyorsunuz...

kim zübeyde hanıma iftira atmış kim atatürk e iftira atmış kim inanç sömürüsü yapmış sizin bildiğiniz iktidar benim bildiğimden farklı olsa gerek.sıkışınca sığındığınız ininiz belli.keşke atatürk sağ olsa da görseydi bunları. size şunu söyliyeyim.din kisvesi altında atatürk e hakaret edenlerle diğer müslümanları karıştırmayın.kurtuluş savaşında Atatürk e sahip çıkıp destek verenler müslüman türk halkından başkası değildi. ben elhamdülillah müslümanım,ataürk e ve yaptıklarına da saygı duyuyorum.bu ülkede benim gibi daha pek çok insan var,bunlardan biri de sayın başbakan.bir takım adileri kullanarak karalayamazsınız islamı.HER DENİZDE MUTLAKA BİRİLERİ BOĞULUR AMA BU AYNI DENİZDE YÜZEN DİĞERLERİNİN YAŞAMALARINA ENGEL DEĞİLDİR. hangi laf kimin ağzından çıkıyor önce onu saptayın.tartıştığınız şey çorba yaparak bir yere varamazsınız.gün gelir yaptığınız çorbada kendiniz boğulursunuz. bu ülke kuruldu kurulalı inanç siyasete alet zaten.bunu neden bu iktidar döneminde gündeme getiriyorsunuz?amacınız belli yüzde doksanı aşan kesiminin kafa kağıdının dini ibaresini karşısında islam yazan bu ülkede,yalnızca kafa kağıdının geçerli olduğu bu ülkede islam yalnızca kafa kağıtlarında kalmış anlaşılan.dini kötülemek uğruna her yol mübah sayılıyor.başlık araç amaç belli...

aspatronun dediği gibi galieo dan binlerce yıl öncesinden haykırıyordu kuan ı kerim dünyanın yuvarlak olduğunu ve bilimin yeni bulabildiği daha pek çok gerçeği.bu yüzden ben galileoya inanıyorum,çünkü o dünyanın yuvarlak olduğunu milyonlara rağmen söylüyordu demek dolaylı olarak kuran a da inanıyorum demektir.ben areistim demek değildir.bilmem anlatabildim mi?

hikayeniz çok güzel.aslında dipnotunuz herşeye son noktayı koyuyor.ancak üzerinde etraflıca düşünmek gerekecek.

ÖLÜNÜN ODASI Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş; Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş. Süt beyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi; Artık ne bir çıtırdı, nede bir ayak sesi.... Yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü ; Üstü boynuna kadar bir çarşafla örtülü. Bezin üstünde, ayak parmaklarının izi; Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi. Son nefesle göğsü boş, eli boş uzanmış yana; Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana. Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var; Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar. Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an; Belli ki, birdenbire gitmiş çarpınamadan. Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm; Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm....