Zıplanacak içerik

godzilla

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

godzilla tarafından postalanan herşey

  1. Dini konular hep gereksiz geldi bana sonu olmayan tartışmalar... iki tarafında kendi dediklerinden başka hiçbirşeye inanmadığı bir ortam. Kadın oradaki yeri buradaki yeri...Kadının sizin gönlünüzde bir yeri yoksa, hayatınızda bir yeri yoksa ... İnandığınız hiçbir şeyde hiçbir yerde yeri yoktur. Sahur programlarındaki Amcalar gibi konuştum seviyorum dünyayı ahireti seni beni onu şunu hahahahahahah uçuyorum ayaklarım yere basmıyor ooo gladyatörrr ciddiye almayın.
  2. godzilla şurada cevap verdi: Radya başlık Kadınca
    buradan çıkarılacak ders.... Topuğunu yere vuracak bir ayakkabın yoksa ayağında.... Başını duvarlara vur!!!
  3. godzilla şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    şu an damarlarımda Veils'in "Vicious Traditions" u akıyor.ben çok dertliyim bak söylemeyecektim ama bu yazıyı okuyunca "yok artık" dedim.Sen kimsin nesin Radya telepati midir yoksa psişik bişeyler mi var sende ya da aynı dertler bizlerde bir "tradition" mu (gelenek) Ama açılmayacağım buralara fazla ...
  4. oooo beyefendi saklambaç mı oynuyorsunuz yoksamm bir var bir yok iyisindir inşallah
  5. ellerine gözlerine yüreğine emeğine sağlık üşenmeden herkese teker teker hazırlıyorsun valla... Birce seninde bayramın kutlu olsun
  6. Bence cevaptır bu başlığa Çok hoşuma gitti müthiş bir yazı bence.İlgilenlerin okumasını isterim. Marx yine haklı mı çıktı? 30/09/2008 ALPER AKALIN (Arşivi) Kriz kapitalizmin değil bizahati devletçilik ve müdahaleciliğin krizidir. Sıkı kurallarla piyasaları denetlemek yerine, piyasaların devlet otoritesinden tamamen bağımsız şekilde yoluna devam etmesine olanak vermek bu derin krizin çözümü için uygulanması gereken tek reçete Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) subprime mortgage crisis adıyla patlak veren finans krizi ve yatırım bankalarının ardı ardına gelen iflası, marksist cephede gözünü batı dünyasındaki başarısızlıklara dikmiş akbabaların pek bir işine yaradı. Peşi sıra gelen “Kapitalizm Çöktü” “Artık Yeni Bir sol Gerekli” yazılarını sık sık çeşitli Türk gazetelerinde görmek mümkün. Hemen hemen herkesin yorumu aynı; bu finansal krizin nedeni aşırı serbest bırakılmış finansal piyasalar. Akbabalara göre, bu kriz “bırakınız yapsınlar” ekolünün artık bir sona geldiğinin göstergesi. Bundan böyle, piyasa sıkı kurallarla denetlenmeli ve devlet aktif bir şekilde ekonomide yerini almalı. Ve hatta en çok güldüğüm yorum: “Marx yine haklı çıktı...” Bir-iki haftadır medyada yer alan bu iddia ve çarpıtmaların sığlılığından dolayıdır ki, iş bu makale, yaşanan ekonomik kriz fırsat bilerek “sosyalizm goygoyculuğu” yapan yazarlara cevap amacıyla kaleme alındı İlk öncelikle şu belirtilmelidir ki; kriz kapitalizmin değil bizahati devletçilik ve müdahaleciliğin krizidir. Ve tekrar iddia etmekte yarar vardır ki; sıkı kurallar ile piyasaları denetlemek yerine, bilakis piyasaların devlet otoritesinden tamamen bağımsız şekilde yoluna devam etmesine olanak vermek, bu derin krizin çözümü için uygulanması gereken tek reçetedir. Bir kere, Kapitalizm çöktü diyenlere sormak gerekir: Hangi kapitalizm çöktü? ABD’nin kapitalist bir ülke olduğunu iddia etmek, ezber jargonlara sırtını dayamış sosyalizm “goygoyculuğu” yapmaktan başka bir şey değildir. Kapitalizm, devletin ekonomik ve siyasal gücünü sınırlandırıldığı, her türlü merkezi müdahaleden arındırılmış ve gönüllülük ilişkisine dayalı serbest ticaret sistemini öngören bir ekonomik düzendir. Şimdi soru şu; ABD’nin neresi minimal (sınırlandırılmış) ve bu devletin ekonomik sistemi ne kadar serbest? Amerika Birleşik Devletleri, 1929 buhranından sonra çehresini iyice değiştirdi. Roosvelt ile 29 buhranınını çözmek için getirilen Yeni Düzen (New Deal) önlemleri, ilk önce 29 öncesi ABD devletini herşeye müdahale eder hale getirmiş ve ikinci dünya savaşı sonrası, populerleşen Keynesyen politikalarla, ABD iyice hantal bir devlet yapısına bürünmüştür. Reagan sonrası yeniden törpülen bu devlet, Baba ve Oğul Bush dönemleri sonrası; (ne yazık ki burada sosyalizm “goygoycularına” katılmak mecburiyetindeyim) iyice saldırgan, militarist ve emperyalist bir hüviyet ile, gücünü, nüfusunu ve dolayısıyla büyüklüğünü iyiden iyiye arttırmışır. Bu kadar büyük bir devletin ve yarattığı anti-özgürlükçü infallerin kapitalizm sisteminde yeri yoktur. Ya da bir başka deyişle, kapitalizm, küçük ama etkin ve barış yanlısı bir devletten yana iken, ABD’nin tam tersi istikamette yer alması, zamanında kapitalizmin gerekliliklerini yerine getirdi diye aynı sıfata şimdi layık görülmesini gerektirmez. Kaldı ki, ABD’nin, aşırı militarist ve anti- özgürlükçü emperyal dış politikasının bir ürünü olan Afganistan ve Irak işgallerini finanse etmek ihtiyacıyla son 5 senede arttırdığı para arzı artış oranlarının %50’ye varmış olması, herhalde “Dolar çok ucuz” diyen Türk ihracatçılarının da dikkatle incelemesi gereken bir durum. ABD, Bretton Woods’un çöküşü ile birlikte, bütün dünya para birimlerini kendi para birimine endeksledi, keyfi para basımlarını arttırarak tek kutuplu dünyanın temellerini attı ve ekonomisini; bastığı bu yeşil kâğıt parçalarının diğer ekonomilerce teveccüh görmesiyle beraber, iyice büyüttü. Yalnız, ABD ekonomisinde görülen bu büyümenin sürdürülebilirliği, son 5 yılda verdiği inanılmaz bütçe ve dış ticaret açıklarıyla sorgulanır oldu. Güçlenen Euro Bölgesi ve yükselen pazar ekonomileri, acaba bu yeşil kâğıt parçaları hakikaten bu kadar değeri hak ediyor mu diye kendi kendilerine sormaya başlayınca, ABD’nin itibarı git gide azaldı. Ama bu kâğıt dolarlar, bir kere piyasaya verilmişti. Ve piyasada bu kadar kâğıt, hâlâ belli bir değer sahibiyken, bu kâğıtları elinde tutan bankalar, tüketicilere bol keseden “yeşil dolarlar” dağıtınca, halk “inefektif” şekilde değerlendirdiği bu paralarla, yeterli kazançları sağlayamadı ve bankalardan aldığı borcu geri ödeyemedi. Ödenmeyen borçlar, bankalara gider olarak yazıldı ve giderleri gelirleri aşan bankalar birer birer batmaya çalıştı. Bankalar battıkça, bu bankalara borç para veren diğer bankaların da pozisyonları tehlikeye girdi. Ve şimdi, işin daha da kötüsü, ABD’nin merkez bankası sayılabilecek FED; yeniden para basacak. Niçin, çünkü bu bankaları kurtarmak ve hatta kamulaştırmak için 700 milyar dolar gibi bir meblaya ihtiyacı olacak da ondan. Durumu özetlemek gerekirse; ortada faiz belirleme ve para basma tekelini elinde bulunduran bir devlet; bu tekel gücü kendi çıkarlarına göre harcayan ve dünyayı daha yaşanmaz hale getiren politikacılar, uygulanan bu keyfi politikalar yüzünden yanlış yönlendirilen ekonomik aktörler ve bu ekonomik aktörlerin zararını karşılamak için kamulaştırılan bankalar ve parası gasp edilen vergi mükellefleri yani biçare halk. Şimdi tekrar sormak gerekir; yukardaki manzara kararların tamamen bireyler tarafından alındığı serbest ticaret yanlısı kapitalizmin mi yoksa “sosyalizm” soslu aşırı hantal bir yapıya bürünmüş “devlet kapitalizminin” mi eseri? Alper Akalın: 3H Hareketi Üyesi / University of Warwick, Yüksek Lisans Öğrencisi
  7. Sen öyle bir yazmışsınki benim profile insanın içinin burkulmamasının imkanı yok yani Sizin oralarda bayram deyince benim aklıma şu resim geliyor Uzaktaki bir yakınımızsın sende, bizim bu forumun da bu katkısı var işte, ne kadar uzak olursa olsun yakınlaştırıyor.Hem de tahmin edemediğin kadar... Hadi bir daha iyi bayramlar
  8. Radikal den TÜRKER ALKAN'ın bugünkü yazısından bir parça... İsmet Berkan dünkü yazısında Amerika?daki uzlaşma kültürüne dikkati çekiyor, ekonomik bunalımla mücadele için kabul edilen 700 milyar dolarlık fonun Hazine Bakanı?nın emrine verilmesi konusunda varılan uzlaşmaya değinerek, bizde böyle konularda uzlaşma sağlamanın ne kadar zor olduğunu söylüyordu. İsmet Berkan haklıdır, bizde uzlaşma genellikle ihanet veya teslimiyet olarak anlaşılır ve kavga etmek daha çok pirim yapar. O kadar ki, bin yıldır kutladığımız şu bayramın ne bayramı olduğu konusunda bile henüz uzlaşabilmiş değiliz! Başbakan (ki baş uzlaşmacı olması gerekirdi) ?Bu şeker bayramı değil, ramazan bayramıdır!? diyor uzlaşmaz ve kışkırtıcı bir tavırla! Aman sayın Başbakan?ım, ister Şeker Bayramı densin, isterse Ramazan Bayramı, önemli olan ağız tadıyla bir bayram kutlamak değil mi? Bir bayramın adında bile anlaşamazsak, Kürt sorununda nasıl anlaşacağız, laiklik tartışmasını nasıl tatlıya bağlayacağız, nasıl yeni bir anayasa yapacağız? Ne kadar doğru demiş Türker Alkan. ----------------------------------------- Uzlaşmıyorsan uzAKlaşma bari...
  9. hep bir kırmızılık var bu aralar karaciğerimde de bir sorun yok yanii.... iyi bayramlar bayram bitene kadar 3862 kere daha söylerim Not: o paraları yazıcıdan çıkartabilirmiyiz
  10. çanakkale domatesi gibi
  11. erkek adam duygusunu nasıll saklar beee yaaaa ki biliyorum bana kırmızı pek yakışıyor demii Radya
  12. bravoo budur hoşgeldiniz
  13. BÜTÜN İSLAM VE TURKİSH MEDYA FORUM ALEMİNİN HEM RAMAZAN HEM ŞEKER BAYRAMI KUTLU OLSUN ne ramazanı darıltalım ne şekeri isim saymaya gerek yok... teker teker herkesin bayramı kutlu olsun. --------------- Rua beyler gelmiş gitmiş...masal gibi valla bir var bir yok.
  14. şair olamadım ama şiar edindiğim doğrular var. ben değilim şair yazdıklarım bana dair... yafuu zorla şair yapacak bu GORA beni annaaaaa sizinde adınız GORA olacak bundan sonra
  15. godzilla şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    örümcek adamın suçudur bütün bunlar örümcektin de adam mı oldun diye soran yok ona... adamdın da neden örümcek oluverdin diyen yok... bende almadın onlarda almasın yaşasın eskiler İYİ BAYRAMLAR
  16. ama erkeklerin çoğu şair değildir
  17. e yani helal olsun tescillendi senin telepati süüperrrr bu kadar olur
  18. Erkek adam duygularını saklar... Sonra sakladığı yeri unutur... Sonunda tedavülden kalkar.
  19. hemen bu bişiy yapmaz
  20. görüntüsü bile içimi ısıtıyor kıızzz kalori değil kaloriFER kaloriYER ya da senin için geçerli olan kaloriŞER
  21. amaaannniiinnn booooovvvv alırım ben sana hemmen
  22. Ben Tarafım hem de daniskasından Yaşasın KEDİler
  23. Mavi ve deniz ikinizede çok teşekkürler sizlerede iyi bayramlar şekerler bitti Tatlı da bitti

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.