emre_s

bu hayatın gerçeklerinden birisi de bu. güzel tespit

aaa. ben bu konuyu henüz gördüm. bende akrep burcuyum ve gurur duyuyorum bununla. akrep burçların en ilgincidir bence taşıdığı özelliklerle. üç büyük burç yok tek büyük burç var. o da akrep

klasik bir durum. erkekler birlikte olduğu kadınlar ona bağlandıkça ona zulmetmek ister. bu zulüm sayesinde sözünün geçmesini sağlayacağını düşünür. kadın-erkek birlikteliğinde kadının zaafları çok önemlidir. kadın erkeğe karşı zaafını bi kere belli ederse yandı. çünkü hayat boyu erkek bunu kullanır. bence eğer devam etmek istiyosan zaafını yok ettiğini anlamalı. eğer burda yazdıklarını okursa zaten işiniz kötü. çünkü size zulmetmeye devam edecektir. çünkü sizin onsuz olamayacağınınızı düşünecektir. siz sanıyomusunuz ki sizin bu yazdığınızı görünce duygulanıp 'eşim beni gerçekten seviyomuş'diyecek. yok öyle bişey. zulüm artarak devam edecek. işte kadınların erkeklere nazaran hayattaki en büyük artısı bu bence. kadın erkeğin sevgisini kullanarak onu aşşağılamıyo. aksine duyguları ağır basıp onu eskisinden daha çok seviyo. ama erkek bunu farkederse işler kötü.

görüyorum ki taraf olmaya başlamışsınız. sizin başka forumlara yazdığınızı görmüyorum mu sandınız?

konu avatardaki bakışsa sizin ki de çok romantik bi bakış değil.

daha önceden bişey olmuşsa diyosunuz ama bence yanlış yerden çıkmışsınız yola. o bişey dediğiniz elele verip dolaşmak,bi yerde oturup çay içmek, nişanlanıp sevdiklerine sevdiğini göstermek, aynı şeye birlikte gülüp birlikte ağlamak değildir her zaman. bazen karşınızdaki insan sizi hiç umursamasa da siz onunla o kadar özel şeyler yaşıyosunuz ki; düşüncelerinizle,heveslerinizle, hayallerinizle sevdiğinizi o kadar güzel yaşatıyosunuz ki içnizde. bu yaşadığınız şeyler bazen birlikte yapacaklarınızdan çok daha etkili ve keyifli bazen de ızdırap verici olabiliyor. bunu da sürekli yanınızda bulunan dostunuz bilir. tabi iyi bir dostunuz ise. ve bunu bildiği halde gönül koyduğunuz şahısla bişey yaşamak isteyen dostunuz artık sizin eski dostunuzdur. siz bunu yaparak bir tercih yapmışsınız. bayan x veya bay y den birini kaybedecektiniz. siz bayan x i şutlamışsınız. bu bir tercihtir. insandan insana değişir. ama lütfen bayan x in içinde yaşattıklarını küçümsemeyin çünkü hayat sadece somut şeylerdenibaret değildir. soyutluk hayatın kendisidir zaten. bütün bunların ötesinde benim tercihim sizin ki gibi olurdu zaide. yani tercihim sizin ki gibi olurdu derken bay y yi seçerdim demiyorum çünkü benim bay seçme durumum yok ismimden anlaşılacağı üzere

olaya biyolojik açıdan bakmamıştım hiç. haklı olabilirsiniz.

çok güzel bi yazı. tebrikler

nerde burda erkek derken neyi kastettiniz anlamadım. lütfen konuyu açarmısın.

işte o dediğin olamıyo maalesef. çünkü; -Allah dağına göre kış verir. -tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş gibi atasözleri benim hayatımda çok sık rast oluyo. karşılaştığım insanlar hep benim bir üst modelim oluyo maalesef. o yüzden genelede deli olması gereken taraf ben oluyorum. fakat deli olmaya da hiç niyetim yok. çünkü ayrılıktan öte köy yok. bütün sorunlardan kurtulmanız 5 harfli bir kelimeyi kullanmanızla mümkün.''BİTTİ''.

kendim için yapıyosam namertim. arada bir sevinsin gariban. benimkisi amme hizmeti

aynen katılıyorum. bu arada sizinde benim gibi bikaç kez hava almışlığınız var galiba

sizinle ilgili değil yazdıklarım. ama bunu bi defaya mahsuben söylüyorum. lütfen kimse ''benmiyim o? banamı dedin? gibi sorular sormasın. ayrıcada takip ettiğim kadarıyla siz bu forumlardaki çok seviyeli ve aklını okuduğu kitaplarla birleştiren ve bazı konularda şairane yorumlar yapabilen birisiniz. üzerine alınmanız bile hata!!!

kriptex1000'e ithafen; beni yine yanlış anlamışsınız. aslında yanlış anlamanızda ki asıl sebep benim. çünkü yazım biraz çorba olmuş. ama hiçbişey için geç değil. yanlış anlaşılmayı düzeltmek için şunu söylemeliyim. son yazımdaki girişden 2 cümle size ait diğerleri geneldi. yani;''yok kriptex1000 biz bu konuda ortayı bulamayacaz. ne siz benim açımdan bakabiliyosunuz ne de ben sizin'' cümlesini size ithaf ederek konuştum. sonrasındaki cümlelerin sizinle aramızda geçen diyalogla ilgili olmadığını, sadece forumda gördüğüm bir aksiliği belirtmeye yönelik olduğunu söylemeliyim.

çok hoş ya askerliğini de yapmış olcak yani maskesi güzel birinin yüzünü de evlenmeden görmek istiyosunuz. bu da karşı tarafın elinde. bence karşı cins ne kadar isterse siz o kadar tanıyabilirsiniz onu.

bu akşam aynısını yapacam

hoş tespit.. yalan söylemeyin kadın zaten delirir. türkücü neşet ertaş'la ilgili bir hikaye biliyorum onu anlatmak isterim. Neşet Ertaş bir konseri esnasında önlerde oturup kendisini dinleyen bir bayanı görür ve konser bittikten sonra hemen yanına gider der ki: -hanımefendi lütfen beni yanlış anlamayın, dünya ahiret bacım olun, ancak şunu söylemeden edemeyecem siz benim hayatımda gördüğüm en güzel bayansınız. bu sözler karşısında gururu tavan yapmış bayan der ki: -Neşet bey sizden bu sözleri duymak çok hoş bişey. iltifatlarınıziçin çok teşekkürederim. ancak ben sizin için aynı şeyi söyleyemeyecem. ben ne kadar güzelsem siz de o kadar çirkinsiniz. üzgünüm. bu sözler karşısında morali bozulan Neşet Ertaş bozuntuya vermemek için der ki: -üzülme bacım ya sen de benim gibi yalan söyle olsun bitsin. Yani üzülmemesi için yalan söyleyip beğendiğiniz şeyleri bi kerelik beğenmeyin ve derhal ambulans çağırın. çünkü nur topu gibi bi deliniz oldu

ara verirken muhtemelen çocuk daha iyisini buldu. şu ara verme tantanasını da hiç anlamam zaten. iki kişi arasındaki ilişki maç mı ki mola alıyosun.

50 yaşında bayanların düştüğü durum benim favorim. 2 kişi birbirine atar. erkeklerde de 60 yaşında ki durum güzelmiş. kuru buruşuk ve ucuz. güzel maniymiş. tebrikler

yok kriptex1000 biz bu konuda ortayı bulamayacaz. ne siz benim açımdan bakabiliyosunuz ne de ben sizin. birde bu hayatın gerçeği ile ilgili bişeyi burda da gördüm. kadınlarla erkeler arasındaki tartışmalarda erkekler kadınlardan taraf, kadınlar zaten hep kendinden taraf. ya erkekler neden lanetliymiş gibi kimse savunmaz. yanlış anlaşılmasın ben erkekleri savunsun herkes demiyorum. sadece lütfen arkadaşlar konuları incelerken bir taraf değil de bitaraf olmaya çalışalım. ayrıyeten de şunu söyleyecem:ben yorum yazdığım forumlara yazılan yazıların bütününe yakınını okuyorum.ve bazı bayan arkadaşların argo kelimeleri çok rahat konuştuğunu farkettim. ya ben bir kelime de anlatabileceğim bir yazıyı argo kelimelerden sakınmak için dolandırıp 7-8 kelimede anlatıyorum. ama bazı bayan arkadaşlar bu konuda çok rahat. e nerde kaldı zerafet. biraz seviye lütfen!!!

galiba cevap sırası bende. aslında ben soruma net bir cevap alamadım ama. ben size ne yapmalı diye sordum. siz bana ne yapmaması gerektiğini söylemişsiniz. evet dayak atmamalı. ama ne yapmalı. herneyse ben sizin sorunuza cevap vereyim. önce sorunuzu hatırlayalım: Peki bende size şunu sormak isterim, şimdi bu insan dayakla adam olmayacaksa, kişi neden çok büyük hata yapmış birini döver?Neden o çok büyük hatayı yapmış ve değmeyecek o kişiyi dövüpte kendini yorar..Ne olur sonuçta hata yapılmıştır değilmi? Ne olur sonunda o kişi adam olurmu? Ne olur sonunda olay bitmişmidir..Oh be dayağı attım rahatladımmı olur? Yani nedir sonuç? ben size sorarken parantez içinde 3-5 aylık ilişkisi olduğu biri değil dikkat edin demiştim. bunu şunun için söyledim. eğer o kadar kısa bir ilişkiyse dövmezsiniz veya kızmazsınız. yolunuzu tamamen ayırırsınız olur biter. o yüzden bu konu kolay hal yoluna kavuşur. ancak eğer evlisyeseniz bu o kadar kolay değil. arada bir de çocuk varsa zaten hiç kolay değil. çocuğunuzun mutluluğu için bu işi sürdürmeye çalışırsınız. ama dedim ya öyle bir hata yaptı ki gece uyutmuyor sizi. anlasa da anlamasa da adam olsa da olmasa da eğer dizginlemek için dayak gerekiyorsa olmalıdır. zaten dayak atan erkek eşini eğitime almak için falan dövmez. bi kurs değildir bu. eğer eşi korkacak ve bi daha o davranışı yapmayacaksa atmalıdır. ben burda içki içip gelipte evdeki eşini döven sadistleri savunmuyorum. ama görüyorum ki birçoğunuz kocası çalışırken evde bin türlü nane karıştıran kadınları savunuyor. bir de yazınızda benim çelişkiye düştüğümü söylüyosunuz. ben bir cümlede herkes dayakla kimsenin adam olmayacağını bilir demiştim. başka bi cümlede de dayağı hakeden insan vardır demişim. her ne kadar birbirine tezat cümleler de olsa bu bir çelişki değildir. çünkü dayağı atan kişinin eğitmek adam etmek niyetiyle attığını düşünmüyorum. dedim ya dayak bi kurs değildir.

tabi ki razı olmam. zaten bende aynı şeyi söylüyorum. kendi elindekinin kıymetini anlayana kadar dışarda geçirdiğin vakit aldatıp aldatmadığını belirler. insanın birlikte olduğu kişi yokken yanında gözü başka şeyler görebiliyo. veya aklından başka şeyler de geçirebiliyo. bu eyleme dönüşürse sakıncalı. işte o yüzden diyorum eve dönene kadar dışarda geçirdiğin vakit önemli diye. aynı şeyi söylüyoruz. galiba beni yanlış anladın. çeşit olsun lafından dolayıysa yanına mimik koymuştum

ortaya çıkaran, kaydeden ve iddia eden kim acaba. asparagas olmasın bu haber. show tv nin spor haberleri gibi olmuş. kaynak gösterebilirimisin

aldatmak sadece temasla olmaz bence. insan gözüyle de aldatabilir. içinden geçenlerle de aldatabilir. bu türlü aldatmayı anlamak için büyücü olmak lazım. temasla olanı anlamak içinde büyücü olmak gerekmiyo. az biraz şüpheci olan herkes anlar. fakat bari bu konuda erkeklere yüklenme olmasın lütfen. çünkü kadınlarında en az erkekler kadar aldattığı bidünyada yaşıyoruz.

çeşit olsun ben ayrılmayı düşünmediğim birinide aldatabilirim. insanın triblex villası da olsa dışarı çıktığı zaman tek katlı apartman dairelerine imrenebilir. fakat döndüğü zaman kendi evinin dışardaki bütün evlerden daha iyi olduğunu anlar. sorun:kendi evinin kıymetini anlayana kadar dışardaki evlerde ne kadar zaman geçirdiğidir.