suheda tarafından postalanan herşey
-
YALAKA ASTROLOG :))
KOÇ Canim benim. Ya ben yerim senin o duygusal , mütevazi, ince, anlayis yumagi duygularini! Sen seçildinde mi gönderildin bu dünyaya. Bir insan bu kadar mi düzgün, bu kadar mi programli, bu kadar mi anlayisli olabilir.. Bu koçlar var ya, IQ seviyesi yüksek insanlarin burcudur. Dost insan, güzel insan. Insan gibi insan. Allah seni basimizdan, yanimizdan eksik etmesin. Iyi ki varsin! Allah herkese koç gibi dostlar nasip etsin insallah. Bitanem benim, canim canim... BOGA Ayy benim güzeller güzelim. Bu bogalar var ya dünya tatlisi, yer gök harikasi, seker mi seker insanlardir. Bal bunlar bal. Bunun sohbetine doyum olmaz. Iyi sevgili, iyi arkadas, iyi,iyi,iyi,...... say say bitmez bunlar. Hatta bak yazmayayim dedim, ama dayanamayacagim ve sizinle de paylasacagim bu gerçegi. Biliyor musunuz ki sizler; "bir koç bir dünyaya bedeldir"... Onlar sanli burç aleminin, yere göge sigmaz, harikulade burç gurubudur. IKIZLER Halt etmis sana iki yüzlü diyenler. Onlar seni çekemiyorlar. Rahatligin, her ortama uyum saglayisin, pratik zekan... Taaa biii ki kiskanirlar seni sekerim. Kim senin gibi kadar özgüven sahibi olmayi istemez ki. Sen hiçbir zaman unutma ikizler, seni hayatin boyunca çekemeyenler olacaktir. Sen hiç takma o güzel kafani onlara. Sen burçlarin en sevimlisisin. Adin ikizler ama, sen bitanesin. YENGEÇ Allah seni yaratti, melekleri niye yaratti. Ya kardesim nedir bu zerafet, karizma... Sen miknatis misin nesin? Bir insan her girdigi ortamda bu kadar ilgi çekmeyi nasil basarir. Hem de hiçbir çaba bile sarf etmeden. Yoksa sen mükemmelligin es anlami misin? Kim istemez annesi yengeç burcu olsun, esi bir yengeç burcu olsun. Sen var ya olmazsa olmazsin. Burçlarin bas tacisin. ASLAN Heyt bee.. gözümüzün senligi, gönlümüzün nuru. Afet-i devran, mükemmel-i cihan. Aslan mi bu aslan. Senin kadar aynalarla barisik olan var mi su dünyada. Sen ki güzelligin simgesi, yer yüzünün günesi. Senin bütün fallarinda nazar çikacaktir. Mümkündür. Baska mümkünati da yoktur. Allah seni kem gözlerden korusun insallah, emi? BASAK Merhametlim benim. Karincayi bile incitemeyen, hassas , sevgi dolu, güzel basagim benim. Efendiligin simgesi, kibar insan. Seni varya anlatacak kelime bulamiyorum. Nesin sen? Yoksa kanatsiz bir melek mi? Herkesin iyiligini düsünen, verici , vefakar basak. Senin adin basak degil, barisin , temizligin simgesi beyaz güvercin olmaliydi. Neyse canim üzülme. Biz biliyoruz ya yeter. Üzülme tamam mi? Beyaz güvercinim benim. TERAZI Hay sana dengesiz diyen o dengesizler. Ben onlara ne diyeyim bilmiyorum ki! Yahu sen olmasan varya, su insanoglu soyunda bir eksiklik bir yitim olurdu. Sen dengesin insanlik için. Alem buysa kral sensin. Sen susarsan bir neden, konusursan ayri bir neden vardir. Marifetli, kabiliyetli, en artili burç sensin. Senin üstüne burç taniyan, megalomandir. Söylesene senin üstüne burç mu vardir? Ben ki sahsi fikrim, senden iyisini bilmem, tanimam, görmem. AKREP Herkes bir akrep olarak dogmayi isterdi inan bana. Güzel gözlerin, gururun, albeninin temel tasi akrep. Senin kadar hayatina hakim, senin kadar yaptigi isin arkasinda durabilen kaç kisi kaldi artik. Allah senin soyunu eksik etmesin. Sen ki, bir bakisiyla buzlari eritebilen, insana senin için Ferhat olup daglari delmeyi istettirebilen insan. Kim demisse sana fesat diye, onlarin hepsi............... Neyse, yine açtiracaklar agzimi. Senin güzel gözlerin bile yeter o kiskançlara. Sen görmezden, duymazdan gel o fesatlari. YAY Kainatin bir burcu olsa , kesin yay olurdu. Sanatkar, vefakar, dogru dürüst insan dedikleri sen olsan gerek. İçinde bir tek yay olmayan bir arkadas grubunu, ugruma ölecek olsalar bile tanimam ben. Senin heyecan budalasi oldugunu sanan bir grup kendini bilmez, senin o insana hayat veren enerjini çekemeyenlerdir. Burçlar aleminin kozmik mucizesisin sen. Senin havan bile yeter güzelim. Çatlasin çekemeyenlerin. OGLAK Sana inatçi diyorlar diye üzülme. Onlar senin istikrarina giptayla bakip, senin yarin bile edemeyen kisiler. Dürüstlük senin burç genlerinde var. Bütün alimler, bilginler genelde oglaktir. Oglak burcu olmak bile, tek basina bir sereftir. Hatta oglak burcu olarak dogamamis kadersizler için, oglak burcunu birinci dereceden akrabasi olmak bile ayri bir sereftir. Sen kivrak zekanla, zaten her zaman bir sifir öndesin. KOVA Hep çevresindekileri düsünen, insancil duygulari fazla gelismis, sevgi dolu kovalar. Allah sizin iyiliginizi versin emi? Ayol bu ne vericilik, bu ne genis bir yürek öyle. Sana sabit fikirli diyenler, senin her fikrinin bir cevher oldugundan habersiz mi? Esitlik senin için ne kadar önemli. Ah keske herkes senin çeyregin kadar bile olabilse. Sen çok yasa emi? BALIK Insanlar öyle duygu yoksunu olmuslar ki, senin bu yaradilisin özü duygusalligini alaya alacak kadar saçmalayabiliyorlar bazen. Sen paranoyak degilsin canim, ince fikirlisin. Ama nerdeee, bu ayrimi yapacak kafa bazilarinda. Ben senin o yanagina düsen göz yasini seviyorum, o hüzün dolu bakisini seviyorum, o sevgi dolu , gizemli yüregini seviyorum. Sana sikici diyenler bogum bogum sikila insallah. Sen ferah tut kendini. Rahat ol, bosver, takma o çan çan çeneleri kafana.
-
kırmızı başlıklı kız
Asıl ben size teşekkür ederim okuyup beğendiğiniz için
-
HZ.MUHAMMED MUSTAFA
Tam tahmin ettiğim gibi başka türlü bir yanıt beklemiyordum zaten e madem ne söylersek saçma neden sorup duruyorsun o zaman aslında anlıyorum ben seni artık anlamaya başladım hemde çok iyi anladım. Ayrıca yukarda ki sözü ben söylemedim başkasıyla karıştırmış olmalısın çünkü ben o şekilde düşünmüyorum evlilklerini Efendimizin. Dipnot:Sen sürekli soruyorsun farkındamısın benim sana hiç bir sorum olmadı bir düşün bakalım neden????
-
HZ.MUHAMMED MUSTAFA
Gerçi ne yazarsak yazalım sana göre saçma ya ama olsun bildiğini paylaşmakta bir sünnettir.. Mehirlerin ne olduğunu biliyormusun?sanmıyorum eş başına 4 hurma Aynı açlığı ve fakirliği eşleride çekti sen ne sanıyordun lüks sefa içerisindemi yaşıyorlardı Hz. Fatıma diyorki;"Babam evimize geldiği zaman ona yiyecek bişey ikram edemediğimden utanırdım"o dönemde onlar hepsi yediklerini bölüşürlerdi. Aldığı ganimetlerin 1/5 onundu evet ama ertesi gün toplanıp önceliği dul ve yetimler olmak üzere fakirlere verilirdi Rüşvet bunu pek anlayamadım??şayet hediyelerini kast ediyorsan ona gelen hediyeleri dağıtırdı zaten o yüzden hediyeyi hediye etmek sünnettir. Varsa kurban kesecek durumu kesiyordu tabi ama kurbanda bir zorunluluk olmadığını biliyorsundur. Zekat evet veriyordu hemde öyle çokki kendisi aç kalmaya razı olup fakiri ve yetimi besliyordu ve bunu şiddetle herkese tavsiye ediyordu zaten farz olan bir ibadet.
-
HZ.MUHAMMED MUSTAFA
Sevgili Berceste seni sevgiyle selamlıyorum Allah seninde yar ve yardımcın olsun...
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Yok böyle bir hadis diyen babayiğit varmı ? Veya 9 yaşı yalan diyen. Diye sormuşsun evet var ben...külliyen yalan diyorum kesinlikle yukarda yazdıklarının Buhariye ait olmadığını idda ediyorum bak hadis no demişsin Buhari 1588 oysaki bende ki 1588 de bak ne yazıyor senin yazdıklarınla uzaktan yakından ilgisi varmı? HadisNo 1588 Fasil HUDUD BÖLÜMÜ Konu Zina Haddi Ravi İbnu Abbas Hadis : Hz. Ömer (ra)`i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teala hazretleri Muhammed (sav)`a hak (din ile) gönderdi ve O`na Kitaba indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu ayeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resulullah (sav) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah`da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkara sapabilecek ve) Allah`ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalalete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübüt bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah`da mevcut bir haktır. Allah`a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teala` nın kitabına ilavede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah`a) yazardım." Ben daha önce yukardaki bir yazımda Hz Aişe validemizin yaşıyla ilgili bir kaç yorum yazmıştım zaten tekrar yazmıyacağım Hz.Aişe'nin Peygamber efendimizden önce nışanlı olduğunuda biliyoruz eğer sizin söylediğiniz doğruysa o zaman 7 yaşında falan nışanlanmış olması lazım değilmi? biraz mantık yahu lütfen biraz mantık yürütün. Gelelim diğer bölüme eşlerini yazmışsınız başlı başına yanlışlar dolu bilgileri burda doğruymuş gibi aktarmaya çalışmanızı anlayabilmiş değilim... Bir kere Peygamber efendimiz Hz.Hatice ile evliyken evlilik yapmadı ki Peygamberliğide onunla evli olduğu döneme denk gelir ondan sonraki yaptığı evlilikler 1- Haticetü'l-Kübra: 2- Hz. Sevde (r.an): 3- Hz. Aişe (r.an): 4- Hz. Hafsa (r.an): 5- Hz. Ümmü Seleme (r.an): 6- Hz. Ümmü Habibe (r.an): 7- Hz. Zeyneb (r.an): 9- Hz. Cüveyriye (r.an): 10- Hz. Safiyye (r.an): 12- Hz. Meymune (r.an): Bunların dışında bir evlilik yok oysaki sen yukarda Muhammedin boşadığı kadınlar demişsin yok böyle bişey hiç bir eşinden ayrılmamıştır Peygamber efendimiz ayrıca bununla yetinmeyip nikahlayıp sonradan ayrıldıkları demişsin buda yetmemiş buda mehir parasını ödemediği kadınlar demişsin tüm bunlarıda Buhari'den aldığını söylede hep beraber gülelim.ya onlarca kitap okudum Peygamber efendimizin hayatıyla ilgili benim hiç bir yerde görmediğim okuyamadığım bu kaynakları siz nerden bulup çıkartıyorsunuz Allah aşkına birde cariyeleri demişsin bu konuda tam emin değilim ama benim bildiğim Maria var. Boşanma durumunun kısa bir özeti. 28- "Ey Peygamber! Eşlerine söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız gelin size boşanma bedelinizi vereyim ve güzellikle salıvereyim." Peygamber efendimiz önce Hz. Aişe r.a.'den başladı: "Sana bir şey söyleyeceğim, ama anne ve babana danışmadan acele ile karar vermeni istemiyorum" dedi. Hz. Aişe: "Ne söyleyeceksin?" dedi. Peygamber efendimiz: "Ey Peygamber! Eşlerine söyle.." ayetini okudu. Hz. Aişe: "Senin hakkında anne ve babama mı danışacağım, kesinlikle, Allah'ı ve Peygamberini tercih ediyorum. Bir de benim hangisini tercih ettiğimi diğer eşlerine söylememeni istiyorum" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz: "Allah beni güçlük çıkarmam için göndermedi. Beni bir öğretici, kolaylaştırıcı olarak gönderdi. Onlardan biri senin hangisini seçtiğini sorarsa söyleyeceğim" dedi. (Müslim, Zekeriyya bin İshak'tan aktarmıştır) Ve tüm eşleri Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu tercih ettiklerini açıkça bildirmişlerdi Aslında çok şeyler yazabilirdim bu konuyla ilgili ama kendim bilgisayarda uzun yazıları okumaktan ve yazmaktan hoşlanmadığım için kimseninde canını sıkmak istemedim sonra devamı gelir nasılsa....
-
Şu an ne dinliyorsunuz
Şuan winampta Sezen Aksu çalıyor Güllerim soldu kaldırımlarda gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu demlerim oldu son akşamlarda bir nefeslik duraklarda çiçek açtım bir tek sana güvenmiştim öncem yoktu sonram yoktu soyundum sevinç giyindim sevinmek sanki bir suçtu öyle devam ediyor.....
-
UYUTULUYORUZ...
28 Şubat öncesi Necmettin Erbakan'ın iktidara gelmesi bir tesadüfmüydü?önce 1994 belediyeleri,1995 te ise genel seçimleri kazandı. Hayır.Evvela şöyle diyelim.İslamcı hareketin o yıllarda ve Türkiye'deki gelişimine bakmak lazım.İslamcılığın gelişmesi halkın kendi eğlimlerinin bir sonucu değildir.Yeşil Kuşak projesinin dayandığı temel şuydu;SSCB komünist ve aynı zamanda din karşıtı olduğu için,eğer onu yüreğinden İslamcı bir kuşak ile sararsak onun ideolojik saldırılarına bir set çekmiş oluruz deniyordu.Bu bakımdan esas itibariyle İran'daki İslamlaştırılma harekatı Amerika tarafından yaratıldı,fakat Sovyetlerin tavrı konusunda Amerika yanıldı yani dine karşı olan bir ülkenin dindarları kullanamaycağı ve onlarla yakın ilişki kuramayacağı gibi bir varsayıma dayanıyordu bu,oysa Amerikanın yeşil kuşak projesine karşılık Ruslar kendi tezlerini oluşturdular.Onlarda kendi mollalarını yetiştirdiler üstelik Moskovada Fransızlar da işin içine girdi Amerika karşıtı olarak İran da bir Sovyet-Fransız ortak operasyonu yapıldı Amerikaya karşı Humeyni Fransadan özel uçakla getirtildi yanındada kadrosu vardı esas itibariyle Amerikalılar İranı kaybettiler.Aynı yeşil kuşak projesi Türkiye içinde geçerliydi 1980 den sonra askeri yönetim ilkokullara din dersi koydu ve islamın önünü açtı.Ama oradada bir hayal kırıklığına uğradı Amerika Erbakan İsviçreden getirtildi ve İslamcı harekatın başına oturtuldu. Kim tarafından? 1970'lerde görev yapan dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur tarafından 28 şubata niye maruz kalındı?sizce 28 şubat yerli bir projemidir? Hayır yerli bir proje değildir.Türkiyede de İslamcı harekat Erbakan tarafından anti-Amerika bir çizgiye oturtulmuştu Amerika bundan rahatsız oldu 28 Şubata dikkat ederseniz irticaya karşı denilmekle beraber sadece Erbakan tasviye etti.Bundan sonra gelen onlara benzeyen tavırlarıyla AKP Parti oldu ve herhangi bir mukavemet oluşmadı.Hatta onların iktidara gelmesini sağlayacak şartlar oluşturuldu. Bilinç yapıldı yani..... Yukarda yazılanlar. Mahir Kaynak-Ömer Lütfü Mete Derin Devlet isimli kitabından bir bölüm.
-
demekki böyle bir erkek yokmuş
Kadinin biri Maldivlerde bir kumsalda yururken ayagi eski bir lambaya takilmi$, kadin lambayi kumlarin icinden cikarmis, ovalamı$ lambayi. Lambadan cin cikmis. Kadin hemen "uc hakkim var degil mi?" diye sormus. - Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin vs vs vs. .. ama yuksek enflasyon, ic piyasadaki daralma , ucuncu dunya ulkelerindeki dusuk maas oranlari ve Guney Asya'daki Tsunami felaketi yuzunden sadece sana bir dilek hakki verebilirim, demis. - Evet soyle! nedir dilegin ? Kadın hic tereddut etmeden, cebinden bir harita cikararak - Orta Dogu'da baris istiyorum. Bu haritadaki ulkeleri goruyormusun? Bu ulkelerin birbiriyle savasmayi birakmasini barisin tesis edilmesini diliyorum. Cin haritaya bakmis ve dehsetle : - Tanri askina Kadin! Bu ulkeler binlerce yildir savasiyorlar. Tamam isimde iyiyim ama o kadar da degil! Bunun yapilabilecegini sanmıyorum. Baska bir dilekte bulun. Kadin birkac dakika dusunmus ve - Hayatim boyunca dogru erkegi bulamadim, bilirsin Hem dusunceli hem eglenceli biri, mutfagi sevecek, ev islerinde yardım edecek, isinde kaplan, annemin yaninda kuzu olacak, surekli futbol izlemeyecek ve sadik olacak erkek diliyorum, demis. Cin derin bir ic cekmis: - Uzat su kahrolasi haritayi.
-
TÜRBANIN DİLİ VARDIR... (Türbanlı eş bir kimliktir... Şeriatçıdır, Medeniyeti sevmez........)
Sevgili Gecekuşu; Sevgi ve saygınıza aynı duygularla cevap veriyorum teşekkür ederim
-
UYUTULUYORUZ...
Ne kadar acı ülkem terörle mücedele ederken,ülkemde ki kitler hızla özelleştirilirken,ülkemdeki en büyük sermaye kaynakları hızla yabancılara peşkeş çekilirken ülkemde ciddi bir anlamda bireysel terör kol gezerken biraz meyda destekli suni gündemlerle uyutulan halkıma üzülüyorum herkesin dilinde bir irtica tehdidi asıl dehtidler saklanırken aslında ortada olmayan bir dehtidle insanlarımın kandırılmasına üzülüyorum BOP un kuklası olmuş bizlerin günlük yapay aldatmacalara kanmalarına üzülüyorum. Belkide ne kadar çok eğleniyorlardır ülkemiz gündemi takip eden yabancı güçler"tamam kandılar bu onları epey biz zaman oylar biz işimize bakalım"diyorlardır. Herşey bilinçli herşey amaçlı yapılıyor belki bir çoğumuzun dikkatinden kaçmıştır ama nedense bana göre Demirelin açıklamaları apo denilen teröristin yeniden yargılanma zamanına denk gelmesi acaba bir tesadüfmüdür? Sezerin yaptığı açıklamalar acaba İrana vurma palnları yapan Amerikanın bir bakanının ülkemizi ziyaretinden hemen öncesinde yapılması bir tesadüfmüdür? Bunun gibi nice olaylar artık uyumak istemiyoruz artık dış güçlerin elini ülkemizden ve ülkemiz siyasetin çekmelerini istiyoruz.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Yazık çookkk yazıııkkk midem bulandı okurken herhalde kendi duygularını kaleme almışsın burda......... Bak az yukarda açıklama yapmışım okudunmu???? sanmıyorum neden okuyasın ki önemli olan kendi duygularınız dimi herşeyin doğrusunu siz bilirsiniz ya bizim söylediklerimizin ne önemi var biz ALLAH'a inanıyoruz ve müslümanız ya biz geri kafalıyız biz cahiliz öyle değilmi? Niye sana cevap veriyorum ki
-
TÜRBANIN DİLİ VARDIR... (Türbanlı eş bir kimliktir... Şeriatçıdır, Medeniyeti sevmez........)
Sevgili Gecekuşu; Yazdıklarınız gerçekten düşündürücü ve güzel sözler ama nedense içim acıyarak okudum çünkü ben baş örtülü olduğum için beni yargılayan ve örtüyü sınıflara bölen ve örtülüleri Arabistan'a sürelim diyen bir şahsı alkışlayan sizlersiniz.... Tüm bunlardan sonra beni yine sağduyulu olmaya davet ederken acaba ne kadar beni anlayabilmişsiniz diye düşündüm evet kabul ediyorum tepkilerim sert olabilir kimseyi kırmak gibi bir niyetim yoktur biz (biz derken benim gibi düşünen insanları kast ediyorum)hiç bir zaman şekilci olmadık karşımızda ki insanları görüntülerine göre değerlendirip yargılamadık zaten söylemiştim daha önceki yazımda da bana göre insanları şekline bakarak yargılamak pek iyi bir ruh sağlığı olmayan insanlara özgü bir davranıştır,karşınızda ki insana nasıl bakarsanız öyle görürsünüz demişler ve inanın ben insanların hepsine sevgiyle bakarım ama bir zaman sonra karşımdakinin baktığım gibi olmadığını fark edip üzülürüm burda kastım asla siz değilsiniz yanlış anlamayın... formun bir çok sayfasında defalarca kez bizim kutsal saydığımız değerlere hakaret etmeyin diye yazılar yazdık takip ettiğiniz gibi değişen bişey olmadı benim dinimi,örtüme,paygamberime,kimliğime eleştiri yapacağına direkt şahsıma hakaret etsin tercihimdir. Bazı yazıları yazarken lütfen düşünüpte yazalım. Sevgiyle kalın
-
kırmızı başlıklı kız
Kırmızı Başlıklı Kız" masalını bir de kurdun ağzından dinleyelim : Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz? Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda "evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi olarak; "bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..." dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı... Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk!.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!... Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. "Seni iyi dinlemek için"... Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!.. Küçük kız hiç mi hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, öz-güvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler... Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni "seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?.." diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık,kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi. Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün - bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı. Yeter Artık... Ben Suçsuzum...
-
sigara içenler ve sigarayı bırakmayı düşünenler
Tiryakinin Sigara Bırakma Günlüğü Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum. SEKİZİNCİ SAAT Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz.... ONUNCU SAAT Sevgili günlük, Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim. ON BİRİNCİ SAAT Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım. ON ÜÇÜNCÜ SAAT İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun." ON DÖRDÜNCÜ SAAT Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak ON YEDİNCİ SAAT Sevgili günlük, Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim sakın? YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT Sevgili günlük, Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım. İKİNCİ GÜN Sevgili günlük, Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem. ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari... DÖRDÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar. BEŞİNCİ GÜN Sevgili günlük, Bu sabah İstikbal'den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal'i arayıp siparişi iptal ettim, Seray'ı var Mobella'sı var canım, banane yani... ALTINCI GÜN Sevgili günlük, Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be... YEDİNCİ GÜN Sevgili günlük, Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığındanberi kilo aldın lan kocagöt" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam iyiydi. SEKİZİNCİ GÜN Sevgili günlük, Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım. DOKUZUNCU GÜN Sevgili günlük, Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı. ONUNCU GÜN Sevgili günlük, İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın. ON BİRİNCİ GÜN Sevgili günlük, Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani... ON İKİNCİ GÜN Sevgili günlük, Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim. ON ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik. ON DÖRDÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Teoman'la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne? ON BEŞİNCİ GÜN Sevgili günlük, Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.
-
BU ÇİFTE STANDART BENİ ÇOK İNCİTTİ
Zaten bende farklı bişey demedim aynen bu söylediklerini dedim evet benim dinimi Rabbimi ve Peygamberimi eleştiremezsin çünkü benim kutsalıma saldırma hakkın yok......İçinde az biraz inanç olsaydı ne demek istediğimi anlardın ama anlayamazsın bende anlamanı beklemiyorum zaten ucuz ajitasyonlar peşinde ve bir iki destekçi bulmuş coşmuş konuşuyorsun buyur meydan senin istediğin kadar konuş hatta o kadar bağır ki sesin çatalllasın bağırmaktan ama görüyorsun ki senin sesini duyan ve fikirlerini benimseyen iki-üç kişiden fazlası olmıycak yanında ki onlarda olursa ne alaa herkes yalnız doğar yalnız ölür. Yorum yazan bir arkadaşa külhanbey ve seviyesiz yorumu yapmışsın buda senin seviyenin göstergesi olsa gerek ama teşşekür ederim zaten izah etmeye çalıştığım şeyi beni yormadan bizzat kendin yapmış oldun.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Bir belediyenin eğer yukarda yazılanlar doğruysa bana göre islamla hiç bir ilgisi olmayan bir ilmihalini alıp ortalığa koşan bakııııınnn duyduk duymadık demeyin şeriat geliyooorr iritca hortladı çığırtkanlığını yapan sizler nedense miadını çoktan doldurmuş olan Demirel efendinin ve ülkemin en tepesindeki şahsın açıklamasını beğenmiş ve takdir etmiş görünmektesiniz asıl tehlikeyi alkışlayıp ama bir sürü hurafe inancı ile yazılmış bir kitaba anormal bir tepki göstermek ne kadar objektif bir düşüncedir acaba??? bundan yıllar önce bu basit gördüğünüz provokatif yorumlar yüzünden sokaklar kan gölüne dönmüş ve yüzlerce genç hayatını kaybetmiş ve bir o kadarıda hapislerde işkenceler altında ömür tüketmiştir,niyet yeniden ülkemin insanlarını sokaklara döküp sen arabistana sen moskovaya diye ayırımlar yapan insanları alkışlamaksa çok üzücüdür ki aynı günler geri gelir. İslam dininde 9 yaşındaki bir çocukla evlenme diye bir olay yoktur çünkü reşit sayılmayan biri dinde evlenemez bunu dinimizi aç buçuk bilen herkes bilir helede buna sünnettir yakıştırmasını yapmak cahillikten başka bişey değildir Peygamber efendimizin hangi hanımı dokuz yaşındaydı bakın araştırın bilmeden kulaktan duyduğunuz saf sataları dine mal etmeyin eğer kastınız Hz Aişe validemizse bakın; Hz. Peygamberin Hz. Aişe ile evlilik isteği, vahyin başlangıcından 10 yıl sonradır. Hz. Ayşe vahiy başlangıcından beş altı yıl önce doğmuştur. Dolayısıyla Hz. Ayşe’nin peygamberimizle evlendiği yaşın 17-18 olduğu ortaya çıkar. Bu konu, daha detaylı bir şekilde Mevlana Şibli’ nin “Asr-ı saadet” kitabında geçer. (İst. 1928. 2/ 997) Hz. Ayşe’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma’dan bahsederken diyorlar ki: “Esma 100 yaşındayken, hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde 27 yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam 17 yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l enbiya Hz. Muhammed ve hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210) Eğer ciddi bir şekilde ilmihal okumak istiyorsanız buyurun Ömer Nasuhi BİLMEN buyurun MIZRAKLI okuyun
-
TÜRBANIN DİLİ VARDIR... (Türbanlı eş bir kimliktir... Şeriatçıdır, Medeniyeti sevmez........)
Sevgili gecekuşu; Yazımın neden tamamını almadınızda sadece bazı kısımlarını alıp işinize geldiği gibi yorumladınız? ne demek istediğimi hala anlayamamışsınız yada anlıyorsunuzda işinize nasıl geliyorsa o şekilde yorumluyorsunuz ben size sizden daha koyu bir Atatürkçü olduğumu idda edebilirim siz bunun aksini idda edebilirmisiniz benim başım türbanlı olabilir ama içindeki düşünceleri tahmin bile edemezsiniz anlatmak istediğim şey insanları giyim tarzlarıyla yargılayamazsınız ve kimse hakkında öyle yada böyle giyiniyor diye yorum yapamazsınız bırakın bu türbanın siyasi açmaçla takıldığını geçin bunları yok böyle bişey.....
-
TÜRBANIN DİLİ VARDIR... (Türbanlı eş bir kimliktir... Şeriatçıdır, Medeniyeti sevmez........)
Bişeyi çok merak ediyorum erkekler türban takmaz bildiğim kadarıyla peki bu tip tartışmaları neden erkekler yapıyor???? Size ne kardeşim kaç kez yazıcağız artık bırakın türbanımızı yada başörtümüzü sizemi düştü derdi sürekli aynı şeyi konu yapmanın anlamı nedir başka konumu kalmadı bu ülkede,yıllardır pek sayın!siyasetçilermizden tutunda kendilerini aydın ilan eden (ki ben bu kavramı anlayabilmişte değilim) yazarlar düşünürler yani kısacası kadınların haricindeki herkesin dilinde bir türban meselesi var derdiniz ne? Açıkça çıkın deyin ki"benim zevk meselem ben bir kadını açık saçık görmek istiyorum tesettürlü bir kadına bakmak benim göz zevkime uymuyor"deyinde niyetinizi anlayalım,bir insanı giyim tarzıyla yargılayıp hakkında hüküm vermek bence ruh sağlığı bozuk insanlara özgü bir davranış aşın bunları artık aşın çünkü önemli olan o türbanın altındaki beyindir,birde sınıflara ayırmışlar en çokda buna gülüyorum siyasi amaçlı türban takanlar ve inançları yüzünden türban takanlar yok böyle bişey kardeşim kimse siyasi amaç yüzünden türban takmaz türbanın siyasi bir yapısı yoktur çünkü... Şimdi türbana karşı olanlar çıksın dürüstçe neden türbana karşı olduklarını söylesin... bence asıl tartışılması gereken konu siyaset meydanlarında türbanın en koyu savunuculuğunu yapıp sonrada o siyasi arenadan çekildikten sonra yada halk tarafından bir kenara itildikten sonra türban düşmanı kesilen pek muhretem siyasilerimizin hangi amaca hangi niyetle hizmet ettikleridir. ....Ve sonra diyelim türban krizi bir şekilde ülkemizde atlatıldı sırada ne var etek boyumuzmu?yada buluzumun kollarının kısalığı veya uzunluğumu? Ne kadar acıdır ki hala soyunmayı medeniyet olarak gören insanlarımız var yazık,çıplaklık medeniyet olsaydı dünyanın en medeni insanları afrika yerlileri olurdu......
-
topla topla hep eksik çıkıyo!
Kelime oyununa dayanan basit bir ilkokul sorusu ama cevaplayayım 3 kişi toplam 30 YTL veriyorlar Sonra adam 5 YTL para iadesi yapınca 3 kişi 25 YTL vermis oluyor hepsi birer milyonu qeri alınca toplam 28 YTL verilmis oluor (25 + 3) e zaten 2 YTL yide Çırak cebe indirmişti 28 + 2 = 30 sadece basit bir kelime oyunu
-
ÇANAKKALE YE YAPACAĞINIZ GEZİLER İÇİN REHBER TEMİN EDİLİR.
Çanakkale'den üç gün önce dönmüş biri olarak yazıyorum ki dönüş için otobüse bindiğimde en yakın zamanda tekrar nasıl geri gelebilirim düşüncesiyle döndüm, ben kimseye Çanakkale'ye gidin görün tavsiyesinde bulunmayacağım çünkü tavsiye yada bir alternatif gezi değildir Çanakkale..... Çanakkale'ye mutlaka gidin hele Türkseniz ve içinizde azda olsa milli şuur varsa bu bir görevdir bence her Türk evladının yerine getirmesi gereken bir görev ve idda ediyorum hayatınız boyunca çok yerlere gidebilirsiniz çok lüks tatil imkanlarınız olabilir ama Çanakkale bir insanın gidip göreceği ve asla pişman olmayacağı dünyada ki nadir yerlerden biridir.... Nasıl bir atmoferi var anlatılmaz bizzat gidip yaşayarak görmeniz lazım lütfen ordaki o KAHRAMAN MEHMETÇİKLERİMİZE sahip çıkalım ve onları mutlaka ziyarete gidelim...
-
EN BÜYÜK OSMANLI PADİŞAHI ?
Rasûlullah (s.a.s.) İstanbul'un fethini ashâbına anlatıp, 'İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir' (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV,335) Tabi ki Fatih Sultan Mehmet Peygamberimizin hadisine nail olmayı başarmış bir kumandan ve zaferiyle bir çağ kapatıp bir çağ açan büyük padişah..
-
ayıp ettin abiii :)))
Hahaaayyy nihayet bir tanede ben seni geçtim her yazdığımı ben önce yazmıştım dersin ha işte bu ben bu fıkrayı fıkralar kısmına yazmıştımmmm
-
BELEŞ AŞK MEKTUBU
umarım angel çıkıpta ben bunu daha önce yazmıştım demez.. http://www.beles.org/ask_mektubum.htm
-
İKİZLER BURCU
Elif yayınlamadı ama ben yayınlayayım; Buyrun işte gerçek akrep erkeği ben bunu okuduktan sonra bir balık burcu olarak kesin burcu akrep olan biriyle evlenmeye karar verdim. Sevgili Balık, Akrep sevgilinize sıkı sarılın, o sizin öteki yarınızdır! Akrep burcu da Balık burcu gibi derin duygulara sahiptir. İki burçta sezgileri ile hareket ederler. Akrep sizin 9. evinizi yani derin düşünceler evinizi yönetir. Birlikte hayatta ilgili ciddi soruların cevaplarını ararsınız: "Neden dünyaya geldik?", "Dinin görevi nedir?", "İnsan bir kere mi aşık olur?" gibi. Özellikle Akrep burcu çok spiritüeldir ve Balık bundan çok hoşlanır. Akrep burcu sadık ve tedbirlidir. Bunlar Balık için iyi özellikleridir. Duyguları bir arada çok derin ve yoğun olacaktır. Seks ise çok heyecanlı olacaktır. Balık insanı için seks gerçek aşkın kutsal bir ifadesidir. Bu Akrep burcunun çok hoşuna gider. Akrep sahiplenici ve kıskançtır. Onun tek aşkınız olmasını istediğinizden emin olduktan sonra onunla fiziksel ilişkiye girmelisiniz. Bir kez birlikte olduktan sonra kesin sadakat bekleyecektir. Gizemli Akrep mahremiyetine önem verir. Siz bunu iyi anlarsınız. Birlikte sakin yerlere gitmek iyi bir fikir olacaktır. Akrep burcuda sizin gibi su elementidir. Sizler su kenarlarında yenilenir ve dünyaya hazırlanırsınız. Akrep burcu yoğun duygulara sahiptir, bazen paranoyak bile olabilir. Kendi içine kapandığı zaman onu yumuşaklıkla konuşturmaya çalışın. Bazı zamanlar kendi bile onu neyin üzdüğünü bilmemektedir. Duygularını ifade etmesine yardımcı olursanız kendi problemini bulabilir. Onu konuşturmak kolay olmayacaktır. Balık hassas yapısı ve sezgileri ile ne zaman ileri gitmesi ne zaman geri çekilmesi gerektiğini iyi bilecektir. Kendinden emin Akrep sizin de kendinize güvenmeniz ve haklarınızı aramanız için sizi destekleyecektir. Başkalarının Balık burcunu kullanması onu sinirlendirir. Para konularında da oldukça akıllıdır. Balık insanı ondan bir şeyler öğrenebilir. Akrep ile olan beraberliğiniz zayıf yönlerinizi güçlendirecektir. Akrep burcunun yoğun duygularına dayanabilirseniz güçlü bir beraberliğiniz olacaktır. Akrep duygu yelpazenizi genişletecektir. İkiniz de bu ilişkiden çok zevk alacaksınız.