Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

DİPNOT

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DİPNOT tarafından postalanan herşey

  1. [Öncelikle sevgili karbeyaz'a hoşgeldin diyorum] karbeyaz'a katılıyorum... Demekki benim (çok az içmeme rağmen) bugün tam 4 yıl olmuş bırakalı... Umarım içenler birgün mutlaka başarır... Ben inanıyorum..
  2. Bu da Beyoğlu İstiklal'den bir kare...
  3. Bu fotoğrafta İstanbul kenar mahalle sokak aralarından bir enstantane...
  4. Üstten 4. olan fotoğraf çok güzel çekilmiş...
  5. Düşünce, eleştiri ve yorumlarınıza önem verdiğimi belirtmek istiyorum öncelikle... Tabiki görüşlerimin fanatik bir hükümet düşmanlığı olarak algılanmamalıdır. Her yurttaş gibi benimde ulus ve yurt sevgisine olan bağlılığım ve ona karşı son günlerde topyekün saldırın bir sonucu belki bütün bunlar.... Kısacası bağımsız, onurlu, uygar ve gönenç içinde bir ulus olarak yücelme milli ülkümüzü ve kaygılarımızı dile getirmekte en doğal hakkımız diye düşünüyorum... Öyle veya böyle, saklı ya da aşikâr, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin özünü değiştirmeye yönelik tehdit teşkil eden faaliyetlerin hal olarak bilincinde olma harzusuyla dolu olmalıyız herbirimiz... Yaksa rejimin korunması reflekslerini sadece birilerine bıkacak kadar sorumsuz bireyler olamayız... Saygılar...
  6. Eleştirinize teşekkürler... Ama şunu unutmayın lütfen... Türkiye Tehlikeli bir sürece doğru hızla kayıyor ve bunun de en büyük sorumlusu bugünkü iktdidardır.. Nedenine gelince; Türkiye'yi hızla İslam Cumhuriyeti'ne dönüştürmek yolunda olan AKP'nin, aslında ABD'nin en değerli müttefiki olduğunu ve Müsteşar Ömer Dinçer bile, "Ne kadar küreselleşme, o kadar İslamileşme" tümcesini anlamayacak kadar kör değiliz dostum.. Bugün ABD, AKP'nin çizgisini, ılımlı İslam, makul milliyetçi olarak tanımlarken, onun gerçekte "komprador İslamı olduğunu" pekâlâ biliyor ve o yüzden sonuna kadar desteklemeye devam ediyor... Bunundan farkındayız... Son olarak; Erdoğan son günlerde milliyetçiliğinin dışa ve emperyalizme yönelik olmayıp en çok seçmene selama dönük olduğunu bilmeyecek kadar aptal mı sanıyorsunuz bizi ve ABD'yi.. Umarım önümüzdeki süreç karanlık uykulardan uyuyanları uyandırmaya biraz daha zaman verir bizlere... Sevgiyle kalın..
  7. Nisa 91- Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine baş aşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik. Nisa 89- Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin. Tevbe 5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekâtı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Tevbe 12. Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler. İslam dini öldürmeyi yasaklamıştır, fakat bu yasaklama Müslümanların birbirini öldürmesinin yasağıdır. Müslüman olmayanlar Müslüman olmalıdır, eğer olmazlarsa sonu ölümdür. Nisa 92- Hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir…
  8. Ülkemizdeki değişiklikler Ülkemizde aşağıdaki değişiklikler saptandı: 1- Kaçkar Dağlarında buzullar erimeye başladı. 2- Kızılcahamam Milli Parkında ciğerotlarından eskiden 20 tür mevcut iken şimdi 4 türe rastlanmakta. 3- Ağaçların biyolojik ritmi bozuldu. Bazı yerlerde ağaçlar tomurcuklandı ve çiçek açtı (Prof. Dr. Çetin B, 2006) 4- Bıldırcın geçidi eylül sonuna doğru bir ay gecikmeyle başladı. 5- Orman çulluğu kasım ortalarından sonra bir ay gecikmeyle gelmeye başladı. 6- Yaban ördeği ve yaban kazları henüz pek görünmüyor. (Kayaöz E. 2006) 7- Doğu illerimizden Bingöl'de aralık ayında göç etmeyen leyleklere rastlandı. 8- Kartepe'de kar suyu ile beslenemeyen Yuvacık Barajı kurudu, Kocaeli ili susuz kaldı.
  9. Bugün Bütün Güzelliğim Üstümde... Bugün bütün güzelliğim üstümde Hep güzel şeyler anlatacağım size Hep güzel şeylerden söz edeceğim Ne güzel bir insanın sevmesi Çarpması bir yüreğin ne güzel Ne güzel çoşkusu şu çocuğun Yüzüne bakın hele, dinlesenize... Yağmurun yağması ne güzel Kanat çalması maviye bir kuşun Açması bir çiçeğin sevgiyle Ne güzel ah ne güzel... Görmek, duymak, yaşamak Kırkında çocuk olmak ne güzel Şiirler yazıyorum, şarkılar söylüyorum Sade sevgi üstüne, aşk üstüne Hem ne var bu dünyada sevgiden öte? Bütün insanlarını seviyorum dünyanın Ama bütün insanlarını Yüz kere, bin kere, yüzbin kere... Bugün bütün güzelliğim üstümde Daha ne söylesem bilmem ki size; Yüreğim kardeş yüreğinize... Bülent ÖZCAN
  10. Karanlıkta Görmek Karanlık mağarandan bir ses şimdi kulaklarımda. Sarsıldım, irkildim, korktum!... Ama kaçmadım. Karanlığının en derininden bir sır verdin bana. Ve elimden bir şey gelebildi ancak. Yalnızca seni daha çok sevdim. .. Karanlıkta gezmeyi seversin sen. Öğle ışığıyla aydınlanmış şu manzaranın sığlığı batar sana. Parlak renkler başını döndürür, mideni bulandırır. Gölgeler uzadıkça rahatlarsın biraz.. Derinlik... Sonra yalnız siluetler... Ve görünmez olunca herşey... Gözlerinde gezen sonsuz karıncanın arasında kalır ya artıklar... Biliyorum sen asıl o zaman görürsün. İLOYD
  11. İyi güzel de sevgili marcus Konunun tartışma yeri burası değil... Bu adres... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...c=83444&hl= Neysi konumuza dönersek; siz içi boşaltılmış bir Atatürkçülüğün kafası karışmış kurbanlarındansınız bana göre.. Bu forumda birçok Atatürkçülüğü/Kemalizmi felsefe edinmiş birçok arkadaşımız var.. Fakat hiçbirimiz bu sizin yazmış olduğunuz düşüncelerin tuzağına düşmüş kişiler değiliz... Öncelikle bunun bilin lütfen... Gelelim içi boş Atatürkçülüğe (Kemalizme) Bu nedenle içi boş bırakılmış Atatürkçülük, ona en büyük ihanettir. Bazı şeyleri somuta indirgeyip açık açık söylemek gerekir, hem de hiç çekinmeden. - Atatürkçülük çağdaş uygarlık mı? O zaman çağdaş uygarlığın tanımını iyi yapmamız gerekir. - Çağdaş uygarlık insan haklarıdır, toplumsal haklardır, ülkeler arasında karşılıklı çıkarların korunması ve dengelenmesidir. - Çağdaş uygarlık bazı bireylerin diğerlerini; bazı ülkelerin diğer ülkeleri (ve toplumları) sömürgeleştirmelerine karşı çıkmaktır. - Atatürkçülük iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel sömürüye karşı durmak, bunun gereklerini yapmak, bu fikirleri açık açık savunmak demektir. - Atatürkçülük antiemperyalist bir davranış ve düşünce biçimidir. Demokrasinin bu doğrultuda olması gerekir; uygarlığınsa bu çizgiyi koruması en vazgeçilmez koşuldur. Halkçılıksa, halkların emperyalizme karşı direnmesidir; bu düşüncenin savunulmasıdır. Yoksa gericilik, çağdışılık, doğmacılık demek değildir... Evet bana göre; Ben dinsizim ama ATATÜRKÇÜYÜM,__________________________________________________ Olunamazmı.. Ben tahammülsüzüm ama ATATÜRKÇÜYÜM,____________________________________________ Olunamazmı.. Ben bu toplumun değerlerini hiçe sayıyorum ama ATATÜRKÇÜYÜM,__________________________ Hiçbir Atatürkçü bunu böyle düşünmez.. Ben bilimselciyim ama bilim adına en ufak bir faydam olmadı ama olsun ben ATATÜRKÇÜYÜM,______ Olunamazmı Ben bürokrasinin kanını emdim ama ATATÜRKÇÜYÜM,_____________________________________ Bunu yıllardır yapan zihniyet siz daha iyi bilirsizini.. Ben devletin çalışmadan parasını bankamatikten çektim ama ATATÜRKÇÜYÜM__________________ Bunu yapan zihniyette belli.. Ben bu ülke için en iyisini bilirim, yersin kafana postalı çünkü ben ATATÜRKÇÜYÜM,______________ Atatürkçülük demokrasidir Ben Aallahsızlığın en güzel değer olduğunu kabül ediyorum.Allahsızlar asla insana ve hayata zarar vermezler( tarih bunun örnekleriyle doludur(!) ) Ben yine ATATÜRKÇÜYÜM,___________________________________________________________Buna cevap verme gereği dahi duymuyorum. Bu günkü hükümette ATATÜRKÇÜYÜZ diyor.___________________________________________Ve bizde yiyoruz değilmi.. Sevgili Marcus... Atatürkçülük içi boş bir heykelden veya gösteriden ibaret bir maske değildir. ''Ben Atatürkçüyüm'' deyip de gerisini getirmeyenler, onu bir maske gibi kullananlardır. Hem de kendi pisliklerini örtmek için...
  12. Ve maalesef o tarafa doğru şiddetle sürükleniyoruz sevgili muki.. İşte o zaman ne tanrı ve ne de peygamber kurtarır artık topumuzu.... Öteki taraf ise bir muamma.... Bir türkü misali.. "Bindik bir alamate.. Gidiyoz gıyamete.." Gibi birşey.. Dünyayı değiştirmek için uğraşmaz... Öbür tarafa yatırım yapar aklınca... İnanılır gibi değil...
  13. BAKIN TAHRİKATLAR DEVLETİN İÇİNE NASIL YUVALANMIŞ... Hemen bütün gazetelerde yığınla haber, yığınla köşe yazısı.. Hemen hepsi, Emniyet'teki tarikatlaşma üzerine.. Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu, en güvenilir olması gereken kurumun temelleri sallanıyor.. - Rahip Santoro cinayetinde ihmali görülen Trabzon Emniyet Müdürü niye terfian Ankara'ya atandı?.. - Çünkü tarikattan.. - Hrant Dink cinayetinde ihmali görülen Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü, İçişleri Bakanı'nın "Müfettişler raporlarını hazırlamadan tek hareket yapmam" demesine rağmen niçin apar topar görevden alındılar?. - Çünkü tarikat bağlantıları yoktu.. Eleştirileri önlemek için kurban edilmeleri kolay oldu. - 22 ihbar gelmesine rağmen, Hrant Dink'i korumaya almayan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah niye hâlâ yerinde?. Neden suç bir şube müdürüne transfer edilip, Cerrah temize çıkarılmaya çalışılıyor?.. - Çünkü Cerrah'ın arkasında Çarşamba Cemaati var. Cerrah'ı daha önce, Recep Tayyip Erdoğan Ankara'ya almaya karar vermişti. Hatta Cerrah odasını toplamıştı. Çarşamba Cemaati devreye girdi. "Alma" dediler. Alamadı. Cerrah, İsmailağa Camisi'nde yüzlerce kişi önünde gerçekleşen linç olayına anında "Başını mermere vurup intihar etti" diyen Emniyet Müdürü. Çarşamba'nın tam bir kurtarılmış bölge olduğunu gidenler anlatıyor. Dink cinayetinde benzeri gafını Vali Güler temizledi. - Başka ülkelerde olsa, Santoro ve Dink cinayetleri İçişleri Bakanı'nı istifaya zorlardı. Başbakan, Aksu'ya neden ilişemiyor?. - Çünkü Aksu'nun arkasında da Menzil tarikatı var.. Ayrıca, meşhur tezkere olayında gördük. Başbakana karşı direnen ve Aksu'nun arkasında yer alan 81 milletvekili.. Erdoğan, Aksu'ya dokunamaz. - Peki ya Ulaştırma Bakanı?. - Hızlı tren faciasında 39 kişi öldü. Oysa o rayların o hızı çekmeyeceği raporla tespit edilmişti. Ama hem Devlet Demiryolları Genel Müdürü, hem Ulaştırma Bakanı halen görevde. Olan ölenlere oldu. Başbakan gereğini yapamadı, çünkü hem bakan, hem genel müdür tarikattan.. Başbakan Maliye Bakanı'na da dokunamaz.. O da tarikattan.. Şimdi bunların tümü söylenti olabilir.. Ne var ki, eskiler "Şuyuu, vukuundan beterdir" demişler.. " Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" demişler.. Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili hangi taşı kaldırsanız, altından bir "tarikat, cemaat" bağlantısı çıkıyor. Erdoğan'ın da bu söylentileri şiddetle yalanlayan sert bir eylem ve söylemi yok.. Amerika'nın Türkiye'yi bir ılımlı İslam devleti yapmak için 80'li yıllardan beri ne planlar uyguladığını bilmeyen yok. Daha dün bu gazetede Mehmet Barlas, ABD'nin neden Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi desteklediğini açıkladı. Çünkü AKP, demokrat ve küresel parti.. Böylesi Türkiye fevkalade işlerine geliyor. Bu ülkede üniter, ulusal cumhuriyet değil, ümmetçi ve küresel devlet istiyorlar. Öyle olunca da, tarikatların önü alabildiğine açılıyor. Şimdi sorum şu?. Adı tarikatlarla bu kadar iç içe anılan biri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olabilir mi?.. Efendim, başbakan olmadı mı?.. Cumhurbaşkanı da olur. Kâğıt üzerinde öyle.. Ama bu iki makamın anlamı çok değişik. Başbakan yürütmenin, yani hükümetin başıdır. Anayasa gereği Başkomutan da olan Cumhurbaşkanı ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin simgesi.. Hükümetler gelir geçer. Oysa Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır. Ebedi.. Türkiye Cumhuriyeti, laik, ulusal ve üniter bir devlettir, öyle kalacaktır. Ümmet Cemahiriyesi olamaz. Recep Tayyip Erdoğan, ANAP ve DYP gibi, AKP'nin de çökmesi pahasına Cumhurbaşkanlığını kafaya koymuş. AKP'nin gelecek seçimleri kazansa bile, bir daha böylesi keyifli yönetime izin verecek bir çoğunluğa sahip olamayacağını, koalisyonlara mecbur kalacağını biliyor. Bu yüzden kendisini kurtarıp, Köşk'e atmayı düşünüyor. "Benden sonra tufan.." diyerek.. Bu onun tercihi.. Vatandaş olarak hakkı da.. Ama aday olmadan önce tüm bu "Tarikat" söylentileri ile hiçbir ilişkisinin olmadığına ulusu inandırmak zorunda.. Eylemleri ve söylemleri ile.. Bu iş "Devlet kesesinden" duvar ilanları hazırlatıp "Kurban olam ayına yıldızına" demekle olmuyor. Not.. "Devlet kesesinden.." dedim.. 3 ocaktan bu yana, Can Ataklı Vatan'da, ben Sabah'ta defalarca sorduk, "Değirmenin suyu nerden" diye.. Son yazımda ben "Kendi cebinden ödese anında açıklardı. Parti ödemiş olsa anında bildiri yayınlardı. Çıt çıkmadığına göre, Başbakanlık fonlarından, yani milletin kesesinden ödemiş olmalılar" dedim.. Gene yanıt yok.. Sükut ikrardan gelir. Demek Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçim yılında millete yaptığı reklamın parasını millet ödedi, vergileri ile.. 61 ilin duvarlarına asılan binlerce afişin tasarım, baskı, dağıtım, asma ve duvar kirası bedelleri trilyonluk bir kampanya gerektirir.. Anlayın.. _______________________________________________________________ Kaynak: Incal Uluç / Sabah gazetesi / 07.02.2007
  14. Bu adamın Cumhurbaşkanı olmaması için bunlar yeterli sanıyorum.. Herşey açık ve net... Teşekkürler sevgili Jön ve sevgili Sardunmaya... Sevgi ve saygılar..
  15. DİPNOT şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Sevgili Bilimselci... Yine her zamanki gibi can alıcı ve gündemde çok kafa yormamız gereken bir konuyu bizlerin önüne getirmişsin.. Teşeşükkürler sevgili dostum... Sevgi ve saygılarımla... Şimdi forum okuyucularına bir soru... Derin Devlet'in Babası Kim? İçinizde bilen var mı?... Yok ise işte herşeyi ile kısaca Deriiiiiiiiiiiiiiiiiiiin Devletin cevabı... http://www.digimedya.com/Content/News/164909.aspx Kolaylıklar diliyorum.. Sevgiyle kalın...
  16. İşte bu kadar.. Birşey tam anlamıyla bu kadar güzel ifade edilebilir... Tebrikler sevgili dostum muki... Sevgi ve saygılarımla...
  17. Sevgili Marcus.. Evet biraz ileri gittim.. Ve gidilmelide... Konu başlığını okumadığınızı düşünüyorum... Sevgi ve saygılarımla... Neyse konumuza dönersek.. Ulusal direnci oluşturan Aydınlanma Devrimi 'ni yok etmek isteyenlere fırsat doğdu; tarikatların medyadaki uzantıları milliyetçi-mukaddesatçı ve dinci faşistleri "ulusalcı" olarak gösterip kanlı cinayeti onların üstüne yıkmaya çalıştı ve çalışıyor... Ulusal direnci kırmak için her yolu geçerli kılan düşünce, polis örgütünün "istihbarattan sorumlu" Daire Başkanı'nın "tescilli tarikatçı kimliği" ni görmezden geliyor, Afyonkarahisar Atatürk Stadı'ndaki "dinci-faşist" topluluğun "Hepimiz Türk'üz; hepimiz Ogün'üz" diye bağırmalarını yine "ulusalcı" ların üzerine yıkmaya çalışıyor... Devletin duyarlı kuruluşlarında yaklaşık 40 yıldır dinci-faşist, tarikatçı yapılanmanın son 5 yıldır "Nakşi-Fethullahçı" çatışmasının ayrımında olmayanlar, bulanık suda balık avlıyorlar... Bu arada şunu da hemen belirteyim: "Dinci-faşist ya da milliyetçi-mukaddesatçılar yüzlerine ulusalcı maskesi takıp ortalıkta dolaşıyorlar..." Devlet içinde örgütlü çete, bu olup bitenleri ellerini ovuşturarak seyrediyor... Siyasal iktidarın sözcülerini dikkatle izlemekte yarar var... Son olarak. Hukukun, işlemediği yerde çeteleşme güç kazanır!.. Anımsatmak istedim!.. Bunlara mı sesssiz kalalım.. Nasıl bir Atatürkçülüktür bu... Nasıl bir aymazlıktır.. Nasıl bir uyutmadır.. Nasıl bir yutturmadır.. Üzücü olan bu... Görememek, duyamamak, tepki göstermemek ve en acısı tüm bunları sindirebilmek... __________________________________________ Sevgili H. Çetin'e sevgi ve saygılarımızlar..
  18. O zaman namaz ve niyazda bulunupta katil olanlara ne diye karşı çıkmıyorsun EMPATİ... İsterseniz camiden çıkmayın... Ama lütfen önce onaları kınayın... Bizler adam öldürmedik.. Canilik yapabilecek durumda hiç değiliz.. Sadece inanıp inanmama hakkımızı kullanarak ve insan öldürmeyi dine bağlayanları burada tartışıyoruz... O kadar... İnancının dibini ne sen bulabilirsin ne de ben.. Ama insan olabilme adına yürek, vicdan ve akıl ile bir çok şeyin üzerinden gelinebilir... Son olarak kınanacak olan birşey var ise o da bu canilere arka çıkan zihniyetin ta kendisidir.. Kalın sağlıcakla...
  19. Burada bir hakaret ve seviyesizlik yok... Vek kınamayı ve nefret etmeyi de bırakın... Bu gerçekleri görün artık görün.. İran da bile bizim ülkemiz kadar cami yok... Yeter artık... Ben gelecekta var olabilmek adına ve çocuklarımız için okul istiyorum, hastene istiyorum, fabrika istiyorum, yol istiyorum, ucuz enerji istiyorum, kalıcı ve etkip politika istiyorum, akılcı siyaset istiyorum gereğinden fazla Cami değil tamammı.. Tabiki cami de olacak kilise de bilmem ne de... Ben Ülkeme aşığım... Ve ölürümde.... Ama gerici ve öbür dünyacıların bu ülkeye açtığı tahribatı ve yaraları görmüyormusunuz... Nereye böyle nereye...
  20. Kesinlikle aldatmaca.. Yok böyle bir istatistik.. Ben bu ülkenin en fazla %20'sinini gerçekten müslüman olduğuna inanıyorum... Dini Politikaya alet etmişlerin .. Kendini din alimi görüp halkı dolandıran... Mantar gibi biten tahrikat yuvaları.... Vatandaş olma bilincinden uzak cemaatçi ve kulcu görüşleri savunan... Kadınları ikinci sınıf vatandaş gören... Namaz kılıp kan akıtan canılerin... Vb. vb. vb.. Daha birçoklara asla ve asla müslüman olamaz, değildirde...
  21. Dünyanın ezilen haklarına bağımsızlık savaşında örnek olmuş Mustafa Kemal’in “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü Namaz kılıp niyaz işleyen birinin/birilerinin yanı Hrant Dink’in katili olarak belirleyenler, aslında sana, Muammer Aksoy’a, Bahriye Üçok’a, Ahmet Taner Kışlalı’ya, Turan Dursun’a, Necip Hablemitoğlu ve Gaffar Okkan’a ve Hrant Dink’e birer kurşun daha sıkmış oldular. Görmezlikten gelinen bu.. Vurdumduymazlıkları ise inançlarınını kavram kargaşasından kaynaklanıyor... Aymazlıkları da yıllardır (hatta binlerce yıldır kendilerine giydirilen inanç kimliği) altı ısıtılan kurbağa misali.. Eee sonuç... Devletin içini yuvalanmış taşeronlarda... Sponsor ile belli emperyalist devletler... Ne zaman kavrayacağız Mustafa Kemal olabilmeyi... Ne zaman... Yazık çok yazık.. Hergün Tanrıya yalvarmayla olmayacak bu işler olmaz, olamaz.. Akıl ve bilim çağının neresindesiniz, Neresindesiniz sanatın, edebiyatın, bilimin, şairini, yazarın... Kulluk olmaktan ziyade vatandaş olma bilincinin neresinde... Söyleyebilirmisiniz neresinde...
  22. Ebu talib'i biz severiz de sizler severmisiniz bilemeyiz... Hz. Alinin babasıdır o... Ama her nedense cenaze namazı kılınmamıştır.. Her neyse konumuza dönersek.. Bence şurada anlaşamıyoruz... Bizler herşeyin tartışılması, araştırılması, sorgulanması gerektiğini savunuyor ve düşüncelerimizi demokratik bir ortamda insani değerler adına filizlenmesini, hayat bulmasını istiyoruz.... Öyle binlerce yıll önce yazılmış bir kitabın beğendiğimiz, beğenmediğimiz tarafları ve ve eleştirilebilecek, günümüz dünyasına cevap veremeyecak kadar yetersiz durumları ve ve bugün müslümanların yorumlarına baktığımızda önümüzde 40 çeşit yorum olduğunu gayet açık görebiliyoruz... Anlaşılamayan nokta bence burası... Hayrıca da; Tetikçi olarak yakalanan "çocuk", Türklüğü aşağıladığı için Hrant Dink'i öldürdüğünü söylüyor. Ne zaman öldürüyor? Namazını kıldıktan sonra! Tipik bir 12 Eylül ürünü olan Türk-İslam Sentezi tiplemesi. Türk-İslam Sentezcilerinin 12 Eylül 1980'den bu yana, son aylarda "milliyetçiliğe" soyunan İslamcıların da dört yıldır Amerika ile olan işbirliği unutuluyor. Hrant Dink cinayetinin faturası, emperyalizme direnen "ulusalcı" çevrelere kesilmek isteniyor. Peki bu durumda sizin bugün bulunduğunuz nokta nerede... Lütfen sizlerde en azından bunları sorgulama çabasına girin diyorum.. Sevgiyle kalın..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.