sedelina tarafından postalanan herşey
-
Kadınlar kadınları, Erkekler erkekleri neden çekemez?
evet bunlar çok yaşanıyor..bize de sonradan bir bayan atandı..geldi ve herkesi birbirine düşürdü.ne yapıp edip müd.yard oldu.bır gruba verilen bir görev vardı,hiçbirşey yapmadığı halde ortalıkda onlar birşey yapmadı ben yaptım vs. demiş.istediği yere geldi sonunda.. onun sayesınde çok kişi tayin istedi..şimdi gerçek yüzünü müdür de anladı ama iş işten geçince. bence iş dünyasında bayanlardan korkulmalı..kendı hakkında sürekli yalan söyluyordu bız bunun farkındaydık tabıkı.çok güzel bilgısayar kullanırım şunu yaparım feln..sürekli kendını övuyor.ama bırgun bilgısayarın hangi düğmeden açıldığını sordu.müdür yard.olduğunda zaten butun dosyaları karıştırmış..neyseki sonunda hak yerini buldu görevden alındı şimdi bu bayan çok bakımlı ve çok dıkkat çekici giyiniyor.sanırım bırazda bu yönu kullandı
-
Günün Sözü
Gül ağlıyor Bülbül gülüyor dün ne kadar gençtik bir o kadar da toy şimdi ne kadar yaşlıyız bir o kadar pişman dün gece akıttım tüm gözyaşlarımı toprağa sadaka verdim kurak geçen günlere inat artık ağlamıyorum gözyaşlarımdan çocuklarım ağlıyor benim yerime gül ağlıyor sümbül ağlıyor gül ağlarken bülbül gülüyor dün ne kadar da toyduk meğerse bülbül güle hiç aşık olmamış
-
ŞUNU ANLADIM
bana zaten hayat kek yapmış bide sen yapma nolurrr buaralar dıyetteyım lütfen tatlandırıcı at içine
-
SEVGİYE YER KALMADI MI?
Gül ağlıyor Bülbül gülüyor dün ne kadar gençtik bir o kadar da toy şimdi ne kadar yaşlıyız bir o kadar pişman dün gece akıttım tüm gözyaşlarımı toprağa sadaka verdim kurak geçen günlere inat artık ağlamıyorum gözyaşlarımdan çocuklarım ağlıyor benim yerime gül ağlıyor sümbül ağlıyor gül ağlarken bülbül gülüyor dün ne kadar da toyduk meğerse bülbül güle hiç aşık olmamış
-
BU GECE SENİNLE DERTLEŞECEĞİM...
çok etkileyici bir şiir
-
O şu anda ne yapıyor ?
parmağına zorla takılan halkanın acısını çekiyordur hala
-
BU GECE SENİNLE DERTLEŞECEĞİM...
gök güneşini denizle bölüşmüş mehtap göllere inmiş tüm suların üzerine sevdalar bütün ışıklar suya ben? gözlerine düşmüşüm...
-
BİLİMSELCİ
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
Yam_yam Anı Defteri
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
Gloria
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
PAULA
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
TAURUSMUTİS...............
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Biz Ne Yapıyoruz? Sürekli erteliyoruz. Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz. Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz". Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz. İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz. Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz. Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz. Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz? Can Dündar
-
Sevdiğim ve Seçtiğim Şiirler
Tek Başınalık Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü biri Ve hiçbirşey yapmamaya karar verdi Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü bir öteki Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü bir üçüncü Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü yüzbinler Ve tek başınalıklarını sürdürdüler Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü milyonlar Milyonlarcaydılar Ve tek başınaydılar Bu arada birileri Onlar adına Karar vermekteydi Tek başına olduklarını sananlar Topluca ortadan kaldırıldılar.... Ataol Behramoğlu
-
BU GECE SENİNLE DERTLEŞECEĞİM...
Sensiz Sensiz de denizi seyredebiliyorum. Hem dalgaların dili seninkinden açık. Ne kadar hatırlatsan kendini boş. Sensiz de seni sevebiliyorum. Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula, Karşılaştığımız zamanlarda. Sen, sevgiden şımaran çocuk, Ben şaşıran budala.
-
BU GECE SENİNLE DERTLEŞECEĞİM...
Bırakmak Kendimi Yanına Bırakmak kendimi yanına Gökyüzünden geçen kuş tayyare kadar bile olsa, ne fark eder? .. Çöplüğünde eşelenen topal tavuk, elbet ondan evlâdır! .. Gider birileri... Çünkü, gitmesidir gereken! Kalmak; kalabileceğine inanmakla başlar... Kalmak ise savaştır. Savaşçıya örnek; Osman'dır. Hani geri dönen ve düşmüş başını alıp, koltuğunun altına sıkıştıran Genç adam! .. Sor şimdi kendine; sen, onun için nimet misin, külfet mi? .. Arkada kalan yarısını dürüp, kendi yârına gidiş hangi adımlarla yapılır? .. Ve hangi adamlar tarafından yapılır? ... Gönüldür yedeğinde "adamlığı" götüren!.. Yarın, yârı sarınır; Yârı yarı'n bildikçe!.. Gökyüzünden geçen kuş tayyare kadar bile olsa, senin için fark etmez... Sen, elinde kalanlara bak ve kalacak olanlara! Çünkü gider birileri, çünkü gitmektir birileri için gereken. Çünkü kalmak; Kalabileceğine inanmakla başlar! Saysam "gidiş" sebeplerini bazen kırıcı olur, ya da ayıp olur, veya yersiz olur, yahut erken olur,,, hatta belki söz için çok geç olmuştur artık... Halbuki beraberlik; İki kişinin, iki bacak gibi yan yana yürüyebilmesidir!.. Biri topuklu ayakkabı, biri terlik giymeden... Biri şu kadarcık adımlar, biriyse nah bu kadar atmadan... Eşit ve denk ve uyum içinde kalabilmektir beraber olmak! Kenenin köpeği sevmesi aşk değildir. Devenin eşeği sevmesi aşk değildir... Balığın solucan sevmesi aşk değildir... Aşk; kalmaktır... Ya da daha açık olarak; Bırakmaktır kendini yarin yanında!..
-
SALUUUUUUUT
sedelina şurada cevap verdi: sophie başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımaman bi çatlak daha,hoşgeldın saluttt süper ya
-
yaza kadar zayıflayın..........
araya koyulan reklama bakın yalnız tam uymuş
-
BU GECE SENİNLE DERTLEŞECEĞİM...
Dağlar beni koy ver gidem yar ağlamasın Dizin vurmasın Doymadım ömrüme nasıl ölem yar ağlasın Gülüm solmasın Yollar uzak ben ne edim yar ağlamasın Yürek yanmasın Ağlama ya sen ağlama Gadan belan bana gelsin sen ağlama yar Gül kırılmasın Gönül kırılmasın Kar fırtına boran olsun Gülüme yağmasın Ben öleyim oy ben öleyim Bu canıma kurşun değsin Dur ben öleyim Ağlama yar gel ağlama Sana gelen bana gelsin Sen ağlama yar Gülüm darıldı Gönlüm yoruldu Kar fırtına boran vurdu Gülüm kırıldı Ben öleyim oy ben öleyim Bu canıma kurşun değsin Dur ben öleyim
-
Üsttekinin NİCK ini değiştir..
- Üsttekinin NİCK ini değiştir..
evet fide gibiyim zaten ayoll- Üsttekinin NİCK ini değiştir..
hahahaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa kleo buna bişe bulmazsan ayıp garii- Üsttekinin NİCK ini değiştir..
gıleo- AYI AVINI BULUYOR VE YAKLAŞIYOR
- Üsttekinin NİCK ini değiştir..
dozerbay - Üsttekinin NİCK ini değiştir..
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.