Sisi tarafından postalanan herşey
-
Pardon Bayım!
Pardon Bayım.. Geçebilir miyim? İnsanlar sadece "pardon" dediğimde farkettiler beni. Oysa görünmez olmayı ben seçmedim. Kibarlıksa kendimi göstermekte sağ kolumdu. Ama bayım yolumdan çekilmedi. Duymadı. Görmedi. Yürüyordum ama o yoldan geçmemiştim. Bayım beni görmemişti.. Duymamıştı. Çok ölünün yanağına parmağımı değdirdim ama.. Üstümde hala sarı kazağım vardı, ölmüş olamazdım. Hiç davet edilmemiştim ben, şu hepinizin gittiği partilere. Ama yine de hep o partilerdeydim ben. Birinizin cebindeki adres kağıdının üstündeydim.. Kaybolduğunuz sokaklarında.. Birinizin alışveriş listesindeki elma! Isıra ısıra bitirdiğiniz.. Birinizin elindeki yara! Kopara kopara kanattığınız.. İlk yürüyüşünüzü.. İlk öpücüğünüzü.. Siz unuttunuz sanın. Hepsini ben çaldım. Şimdi sallanan koltuğumda Anılarınızı paylaştırıyorum kedilerime.. Pardon Bayım!Geçebilir miyim? Bayım yine görmedi. Yine duymadı. Tabii anlamadı da Anılarını Neden Çaldığımı .. Oysa beni görmüş olsaydınız bayım! Bana yol vermiş olsaydınız! Şimdi ilk adımlarınızı hatırlayacaktınız.. Al bakalım kedicik.. Bir sana.. Bir bana..
-
Kısa ve Öz
Şimdi gözyaşlarımı kazağımın üstüne giydim..
-
11:05
Kimse anlamadı. İsminde bir veda olduğunu. Seni nedense baş harfinle On biri beş geçmen ile hatırlıyorum. On biri altı geçtiğindeyse Seni yine unutuveriyorum. Seni "v" harfinle hatırlıyorum. Eski sevgilim Vedat Şimdiyse Bir özneden çok Bir edat..
-
Basit Aşk
yatağın altına bıcağı sakladı. kocasının gelmesini bekledi.gelince bıcağı çıkardı ve akşam yemekte ne olduğunu kocasına iletti. Seviştiler. Yan yana duran iki et parçasıydılar. Toplumun tam da onlardan istediği gibi.
-
Noktalaşmanın Geçmek Süresi
-Şaka mı yapıyorsun sen? -Sence şaka mı yapıyorum? -Bu bir şaka olmalı.Umuyorum. -Hayır şaka değil..ne yazdım bize bak.. Seni deli gibi seviyorum.Seni çok , çok seviyorum..Ama.. Seni seviyorum'un "ama"sı yoktur derdim hep..Varmış.. Ufacık bir şakayla beni dakikalar boyunca ağlattın.Sen ince davranmadın.. İntikam soğuk yenen bir yemektir , ve ben çok güzel yemek yaparım. Üstelik..aşk illa da 2 kişilk bir kalıp değildir ki. Sen olmasan da ..yaşatırım ben bu aşkı.. Eşek şakası gibi mi geliyor? eh, herşey karşılıklı. Güzel , şimdi hep birlikte kötü bir espriye güler gibi yapalım. Ha, ha , ha . Şaka gibi bir nokta koyduk hayatımıza Nokta Noktaydık Bir silgi aldın eline Sildin noktayı Cümlenin sonunu sildin araya bir virgül ekleyiverdin Şimdi sonu olmayan bir cümleyle ilerliyoruz İlerliyoruz , Sen , ben , o , biz , siz , onlar Noktayı koyuncaya kadar nokta nokta nokta
-
SEzonun ilk sineği- Mikitu!
Sezonun ilk sineği burada efendim!Şuanda tam da bu yazıyı yazdığım ekranda vızıldıyor!!Çekil ordan Mikitu!Mikitu'nun bugün canı pek sıkkın.Ama biliyorum , bünyem,kalp atışlarım ve nefesim yavaşladıktan sonra beni ****** avlayacaksın!!Yemezler!Yok sen yersin de, yedirmezler Mikitu!Japon ajan isimlerinden biri bu Mikitu , kendisi uzun süre taşıyıcılık yapmış!!Mikitu'nun bu sezon maceralarından başlıklar veriyorum : -Mikitu vızıldıyor -Mikitu kovalanıyor -Mikitu saklanıyor -Mikitu av peşinde -Yeni yemekler Güncesi , Anne Kanı -Yeni yemekler Güncesi 2- Baba Kanı -Mikitu pencere kenarında -Mikitu cama yapışıyor -Mikitu ve üstüne yürüyen peçete -Ölürsem beni gömme istemem -Elveda vızıltısı -Mikitu'dan kalanlar
-
Çitlembik
miniktim kumbiti derlerdi bana. ya da çitlembik. Küreklerim kadar uzundu kollarım ve kovam kadar küçüktü kafam anlamazdım sizin yapmacık gülümsemelerinizi. arkadaki altın dişlerinizi gösterene kadardı gülümsemeleriniz.. korkuturdu beni.. koltuk arkaları en yakın arkadaşlarımdı.-ama deve kuşu misal değil- beni koruyan sizin maskelerinizden.. Korkuttunuz beni oysa ben miniciktim. dedim ya , çitlembik derlerdi bana. Ya da kumbiti..
-
"OYUN"cak
Belime uzanan kızıl saçlarımı ördün iki yandan. Porselen yüzümden indin boynuma ve sevginden olsa gerek,çürüttün boynumu Yine sevginden olsa gerek , çürüttün beni.. Avcumu aldın avcuna Oysa hiç değmedi tenin bana Aşksa eğer bu.. Hep yün eldivenler ardında.. hayır sevgilim.. ben bir oyuncak değilim. ve biz , artık bir oyun kuralı değiliz .. sevin..
-
Asıl cehennem çevrende..
Cevizliden kadıköye giden halk otobüsüne biner* Hayattaki en büyük riskleri kulaklarına 2. deliği açtırmak olan insanlar var çevrende. Üzülme çocuk.. Sen sanatçı olamayacaksın çocuk.. cehennemlerin var çevrende.. Hani kahkaha attın da seni susturmaya çalıştı ya baban.. Daha çok susacaksın çocuk.. Cehennemde yanacak dedi ya ellerin.. İsyankar olmayı elbet öğreneceksin çocuk.. Biliyorum İstanbul'u aklın almıyor. Karışık, büyük ve kaba insanlarıyla. Ağlayınca sus diyen, gülünce sus diyen teyzelerini görüyorum Ayıp! Kayıp.. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık modeli hayatın. Hepsini bir bir görüyorum çocuk.. Bakışlarıyla seni dürtmeye çalışan Neşene engel çıkaran teyzeleri görüyorum.. mahzun bakışlarında. Alış çocuk alış.. Alış istediğini yapamamaya.. Yeni başlıyor inlemelerin.. Yeni başlıyor ikilemlerin...
-
Portakaldaki Komplike Vitamin
Otobüsteki kadının bana dert yanmasından bıktım.Hemen kaçtım,koltuk arkasına saklandım.Annemin doğum günü,eve girdiğinde koltuğun arkasından çıkıp "heppi börtdey!!" diye bağıracağım.Annem sevinmekten çok korkacak, çünkü bağırırken bir yandan zıplayıp insanlığımdan çıkacağım. İnsanlığımdan çıkıp bir erkeğe dönüşeceğim. Bir kadına tünelde tecavüz edip,kendi karımı 52 yerinden bıçaklayacağım.İranlı bir erkek olacağım,öz karımı "kız" çocuk dünyaya getirdi diye taşlayacağım,diri diri gömeceğim.Gömerken isyan çığlıklarını duymayacağım.keşke sağır olsam ,sağır olsam ve penceremin altından geçen adamın yanlış notalarla çaldığı parçanın akordiyondan çıkan sesini duymasam. Herşeyi siyaha boyamalıyım. i see a red door and i want it painted black No colors anymore, i want them to turn black. (Rolling Stones) Ben portakalda vitamin bile değildim.Mutluydum. Belki yine vitaminliğe dönerim.Bu sefer komplike bi vitamin olup çıkıveririm. Sonsuzluğa kalktığımız gün Sadece sen öleceksin ey ölüm.
-
Yeraltı İnsanları
Yer: xxx Saat: 16.30 Telefonun tuşlarına bastım. ... çalıyor.. Zula açtı telefonu. Aloğ?Kimle görüşüyom!? -Zula ben Messi. Müsaitsen uğrayacağım? -Ha abla sen misin? Gel tabi. Yanında biri var mı? -Bir erkek var evet. -Tamam merdivenlere gel ben alırım sizi. Dikkat edin aynasıza. Köşede var bi tane. Telefon kapandı. Yanımdaki korktu. "Beni ne biçim işlere bulaştırıyorsun?" Halbuki bir şey yoktu, alt tarafı "günlük ihtiyaçlarımızı" alacaktık. Merdivenlere geldik. -Zula nerdesin merdivenlerdeyiz? -Tamam abla bak şimdi sağdan 1. değil 2. değil 3. sokağa girin. Telefon kapandı. Sağdan 3. sokaktayız. Çevremizde "daha pahalı mallar" satan bir zenci var.Köhne apartmanın kaldırımında bekliyor müşterisini..Göz kırptı.Karşılık versem dibimde bitecek. Başımı çevirdim. Zula göründü. Apartmanın oldukça ağır kapısını iteledi.Neden ağır olduğunu söylemeye gerek yok. Yanımdaki içinden söyleniyor eminim. Gülümsedi. Korkudan titriyor. Zevk alıyor ama. Yakalanma duygusu şuanda haz veriyor, yakalansa o hazdan kalp krizi geçirecek.. "Çok tehlikelisin sen ya.." Gülümsedim. Daracık merdivenlerin önündeyiz.Apartman kapısının kırık camından gelen minik ışık huzmesi aydınlatıyor ilk 3 basamağı.Gerisi karanlık. 1,2,3.. "Işık yok mu ya??" -Abla biliyosun, aynasız basarsa zor olsun ulaşmak yukarı.. Karanlıkta 5 katlı dönen merdivenin sonuna ulaşıyoruz. Demir kapı açılıyor, ah gün ışığı! Güzelim gün ışığı! Raşo karşılıyor bizi. "Raşo!Otur oğlum!" Yeni insanlar görmenin sevinciyle, gürültüye yanımıza geliyor Raşo. Onun buradaki görevi pek belli.Karanlık merdivenlerden çıkabilirse aynasızlar, ve açabilirlerse terasa çıkan ağır demir kapıyı.. Raşo karşılıyor onları.. Oyala onları Raşo! Buarada Zula ve arkadaşları yan binanın balkonuna atlamış ve çoktaan sokaktan çıkmış oluyorlar. Buarada Güneş beynimize işliyor. Manzara harika. Eski evlerin balkonlarından sarkan çamaşır ipleri Üzerlerinde rengarenk mandallarla tutturulmuş fiyatı ucuz hikayesi pahalı giysiler. Terastayız ama.. yeraltı insanlarıyla.. Ünlülerin sırlarını bilen ev kadınları.. Sokakta seksek oynayan, amaçsız, geleceklerinden bihaber, ama aslında kinle büyüyen kız çocukları. Babalar hep satıcı. Buradan kimse diri çıkamayacak.. İşte yeraltı insanları. Yeraltı intiharları.
-
PEk!
biliyorum sahtekarlıklarını, beni küçük düşürmek için yaptıklarını. korkutsunlar beni başarabilirlerse eğer ama vazgeçmem inandıklarımdan. gördüğün ne ki,kendi sefilliğinden başka ne olabilir ki yürüyorum buralarda dilediğim gibi ve söylüyorum düşlerimi *hangi melek bu , çiçeklerle bezenmiş yatağımdan kaldıran beni -ve görecekler korkmadığımı *yalvarıyorum asi ölümlü, dökülsün sözler dudaklarından.senin sesin büyülüyor beni ve görünüşün olmalı kamaştıran gözlerimi seviyorum seni...
-
TÜRK GENÇLİĞİ BUMU ŞİMDİ?... YAKIŞIYOR MU?... (Gazi Üniversitesinde kendisini ÜLKÜCÜ olarak tanımlayan Üniversitelilern davranış ve örgütlenme biçimi)
neden ******** bir grup öğrencinin eyleminden sonra "türk gençliğine bak!", "nereye gidiyor bu türk gençliği?" "türkiye kimlere emanet ??" ağıtları yakılıyor anlamıyorum. üstelik gençliği bilgilendirmeye yönelik tek bir hareket yapmayan bir medya , gençliği aydınlığa yönlendimeyi bırakın , karanlığa sürükleyen . genç beyinleri ülkü ocaklarıNA çekip orada çürüten iktidar ve buna ses etmeyen ebeveynler varken. üstelik sadece yakınarak bir şeyler başarabileceğini sanan yaşayan nüfus varken. üstelik düğünlerde 2 el ateş edip akrabasını yaralayan hatta öldüren bir nüfus kitlesi de varken. üstelik kanalında şiddete yönelik bir dizi oynayan gişe rekorları kıran ülkenin liseli hatta liseyi bırakın ortaokullu gençlerinin "polat alemdar" edasıyla birbirlerini bıçaklayabileceği,bıçakladığı gözönündeyken. üstelik kadın haklarını ilk kabul eden ülkelerden biri gözükmekle beraber 52 yerinden bıçaklanan annelerimiz varken.ve bıçaklayan sapkın kişiliğin yüzsüzce "pişman değilim bi daha yaparım!!" naralarını duyuran medya varken Gençlik nereye gidiyor söyleyeyim size. Şiddete.
-
Medeni Dünyalının ırak hatırası=((
- Anne-Sisi diyalogları
bkz: yuva yıkan oyunlar , ogame. Anne yemek yapmamaktadır.. anne ben acıktımm peynir ekmek ye kızım daha yaratıcı bi'şeyler arıyorum? peynir ekmek domates ye kızım yok hayır..başka? tost yap kızım ıııhhh üşendim.boşver. o zaman bana tost yapar mısın=)? (ve paşa paşa anneye tost yapılır) sabah kalkılır.Anne bilgisayar başındadır,gözler şişmiştir , belli ki henüz uyumamıştır. -Anne niye uyumadın?? -(Gayet ciddi , gözler kırmızı) Dün gece birine saldırdım. (bkz. ogame) tefal'in ellerim yok kii reklamı izlenmektedir.O sırada kapı çalar. -kızım kapıyı açsana -ellerim yok kiii!! -öff şu tefal de bir kapıyı icat edemedi.. anne sisi'nin odasında vazelin bulmuştur. -kızım n'apıyorsun sen bununla? -elime sürüyorum yumuşacık oluyorr -hıı başka yere sürme kıllanma yapar. -dfsfdmnkdjhmpkdfmkpfsdmgps!?!?!?!??!?!? Son cumartesi diyalogu: (teyze dünyayı gezmeyi pek sevmektedir.) (anne heyecanlı bir şekilde kapıdan girer) -sisiii teyzen nereye gidiyormuş biliyor musuuunnn? -hayır nereye gidiyormuş?? -söylemem tahmin et!! -ya söylesene ben nerden bileyim!! -ııh tahmin et!! -hmm ispanya mı? -hayır oraya gitti. (sisi bir kaç ülke daha sayar teyze hepsine gitmiştir yuh teyze ya) -ee neresi o zaman? -unuttum şimdi .- Asansörde yapabileceğiniz 50 aktivite =)
Bir asansörde yapabileceğiniz 50 şey: 1- Asansördekilere asansörde sıkışıp kalan veya asansörün aşağıya düşmesi sonucu ölen tanıdıklarınıza dair hikayeler anlatın. 2- Birisi asansöre girip çıkarken araba sesi çıkarın. 3- Burnunuzu kağıt mendile sümkürdükten sonra mendili sağınız solunuzdakilere gösterin. 4- 'Şimdi okullu olduk' şarkısını ıslıkla soyleyin. 5- Traş olun. 6- Çantanızı veya cüzdanınızı açıp 'Burada yeterince oksijen var mı?' diye söylenin. 7- Köşede arkanız dönük öylece durun ve asansör durduğunda da inmeyin. 8- Birisinin üzerine eğilerek 'Kimlik kontrolu' deyin. 9- Tai Chi egzersizleri yapın. 10- Kendi katınıza geldiğinizde kapı neden açılmıyor diye sinirlenip bağırın. Otomatik olarak açıldığında utanmış gibi yapın. 11- Yeni binenlerin suratına pişmiş kelle gibi sırıtarak 'Çoraplarımı yeni değiştirdim' deyin. 12- Binenlere vaaz verin. 13- Belirli aralıklarla miyavlayın. 14- 'Akasyalar açarken' şarkısını mütemadiyen sözleri değiştirmeksizin söyleyin. 15- Biri asansörden inerken alkışlayın. 16- Binenlerle dilinizi burnunuza değdirebileceğinize dair iddiaya girin. 17- Geğirin ve sonrasında 'Mmmm, çok lezzetliydi.' deyin. 18- Midenizi tutun ve 'Ögg, beni asansör tutar da' deyin. 19- Binen her kişiye inmek istediğiniz katı söyleyin. 20- Yüzünüze maske takıp binin ve insanlarla o şekilde konuşun. 21- Asansör her katta duruşunda 'Ding!' sesi çıkarın. Devamı blogumda arkadaşlar reklam yapayım dedim=P- Henri Cartier Brésson
Bir Bisiklet. Hızla ilerliyor, flu. Bir sokak , sarmal merdivenlerin tepesinden çekilmiş bir fotoğraf. Bisikletin çizdiği yol gibi , kaldırım taşları ve yolun yapısı da yumuşak bir yapı çiziyor. Sarmal merdivenin aşağı doğru kıvrılırken ki ovallığı ile de örtüşüyor aynı zamanda. Fotoğraf sarmal merdivenler , kaldırım taşlarının diziliş tarzı ile oval hatlı bir duruş çizse de fotoğrafın en üstündeki kaldırımla duvar arasındaki üçgen ile merdivenin orta basamakları farklı boyutlardaki aynı üçgen şekilleri oluşturmuş. Biraz daha fotografik bir dille devam edelim ; kontrast değerlerinde nitel bir öne çıkışın söz konusu olduğu bu fotoğraf ritim duygusunu da bisiklet süren figürle destekleyerek bir öne çıkış vurgulamakta. Merdiven fotoğrafta sürükleyici öğe olmayı görev edinerek gözleri bisikletteki hıza yönlendirmekte ve izleyiciyi bu özelliğiyle fotoğrafı takip edilebilmesine olanak kazandırmaktadır. Fotoğraf sanatındaki esas vurucu noktanın davetkarlık olduğunu unutmayan fotoğrafçı ayrıca bir taşla iki kuş vurmakta, ve iki ritm değerini bizlere sunmakta. Birincisi merdivenlerin yükseklik-alçaklık ilişkileriyle konumlandırılmış olması ile espas değerlerine besin kaynağı olmuş. İkincisi de küçük ama ana ayrıntı olan bisikletteki süre ve hızın ani vuruculuğu ile kazandırdığı brüt esprinin varoluşa da bu fotoğrafın çıkış ve beklenti noktası olduğunu söyleyebiliriz. İlk bakışta görünen ve fotoğrafa dinamizm katan bisikletlinin dışında biraz daha dikkatli bakarsanız görebileceğiniz bir su birikintisi var. Sanki zamanın akıp geçtiğini anlatıyor “farkettirmeden”..Bisikletli ise bir şeyin peşinden gidiyor sanki , ya da bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Kadraja kasten alınmış duvarlar ise sınırlılık hissi yaratıyor , sanki bu sokak, fotoğrafı çekilmesi için hazırlanmış da , onu statikliğinden kurtaracak bir bisikletli bekliyormuş ... Belki de Bresson’ un anlatmak istediği bununla sınırlı değildir. Belki de sessizce akan ve dikkatli bakmazsanız farkedemeyeceğiniz su birikintisi ile bir şeyleri yakalamaya çalışan , zamanın peşinden koşan bisikletliyi “insan” olarak görmemizi istemiştir. Sokak hayat , bazılarımız akıp gidiyor , bazılarımızsa hayatın –yani sokağın- şekillendirdiği yol ile hızlanıp , peşinden koşuyoruz bir şeylerin. Yakalayabiliyor muyuz?Orası malum . Siyah beyaz bir mutlak an fotoğrafı ile Hayatımızı renklendirdiği için Bresson’a teşekkürler !!- Erkek dediğin..
Erkek dedigin yakisikli olacak. Öyle karsidan yürüyüp gelirken endamina hayran kalacaksin, ruhun rüzgarina kayacak. Omuzlarina, bacaklarina, düz karnina, O sert hatli çene kemiginin, hokka gibi burnun seyrine doyamayacaksin. Bakimli olacak erkek dedigin. Bu kalibin içinde tam bir beyefendi barindiracak. Ama bunlardan önce özü sözü dogru, sözünün eri bir delikanli olacak. Eline kagit kalem alsa delikanliligin kitabini yazacak. Komple olacak yakisikliligi. Korkmayacaksin gecenin bir vakti uyanip da yaninda gördügünde onu. Yakisikli olacak ama aklini sende tutacak kadar da akilli. Seni elinin tersiyle degil avucunun içiyle kavrayacak. Bileceksin ki emin ellerdeyim, baskasi tutamaz elimi böyle. Rahat olacaksin yaninda, çok konusmayacak, beynini didiklemeyecek. İnce olacak; Seni senin kadar düsünecek. Sen onu merak ettiginde kendisine hesap soruluyor havalarina girmeyecek. Senin inceligine karsi umursamaz sözler sarf etmeyecek. Adamin sinirini bozmayacak, Cinlerini tepesine çikarmayacak, Sanki sen onun için varmissin Her ne zaman istese emrine amadeymissin, o ne yaparsa yapsin her istediginde yaninda, elinin altinda olacakmissin triplerine girmeyecek. Sen ona sevgini gösterdiginde, sen ona kayitsiz sartsiz asikmissin gibi havalara girmeyecek. Erkek dedigin ilgi gördügünde ilgiyle, sevgi gördügünde sevgiyle karsilik verecek. Erkek dedigin, sen onun için kendine baktiginda, sirf ona daha güzel görünmek için giyinip kusandiginda hiçbir sey olmamis gibi davranmayacak. Ruhunu oksamasini bilecek. Romantik olacak, kimi gün habersizce kucaginda çiceklerle cikip gelecek. Özel günleri unutmayi marifet sanmayacak. "Kazma" olmayacak senin bütün zerafetine karsi. Gerçekten seven bir kadin sevgi ve ilgi bekler, erkegine verdigi askin karsiliginda Küçük bir tatli söz, kisa bir mesaj, Bir cagri bile onu mutlu edebilir. Erkek dedigin bütün bunlari cebinden para harciyormus gibi Cimrilikle yapmayacak. Ben aranmayi, çok aramayi sevmem demeyecek. Her sey kendi istedigi gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi caninin istemesine baglamayacak her seyi. Erkek dediginin, Hissettigiyle yaptigi sey arasinda uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, Baska seylerin arkasina gizlenmeyecek. Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, Kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek. Erkek dedigin askina sahip çikacak. Korkak olmaz erkek dedigin. Erkek dedigin iyi sevisecek. Koyun gibi yatmayacak, Bir an önce su is bitse demeyecek. Asksiz yatmayacak yataga ve sen bunu bileceksin. Bir baba sefkatiyle seni alnindan öptügünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayif degildir. Ve sevgiyle öptügünde dudaklarindan, bileceksin ki öpüsün tek sebebi sehvet degildir. Erkek dedigin aldatmayacak. Aldatmak basitliktir. Seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dedigin. Aldatiyorsa sevmiyor demektir. Erkek dedigin yakisikli olacak, çekici olacak Ama bundan çok daha öte bir sey. Zeki olacak. Kadinin küçük yalanlara, bahanelere inanmayacagini, kendisini kendi gibi tanidigini bilecek. Kadinin zekasini küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karistirmasini bilecek, O hamura kendisi katmasini da. Degerlerini bir anlik hevesler ugruna satmayacak. Namussuzlugunu, ahlaksizligini ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak. Yan gözle hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek. Erkek dedigin önce kendini sevecek. Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayir gelmez Bir bakarsin ki yillar sonra Bu adamla ne yataga sigiyorsun, ne topraga. Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alip sevismesini de. Babaligini da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, Kadir kiymet bilmeyi, vefakarligi, fedakarligi. Erkek dedigin seni koruyacak, kusatacak. O nerede olursa olsun seni koruyacagini bileceksin. Pisirik olmayacak erkek dedigin. Erkek dedigin erkek olacak güzelim. Seni sadece sen oldugun için sevecek. Parayla, pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dedigiyle hareket etmeyecek. Hem sevgilin, hem arkadasin, hem dostun, hem baban, hem çocugun olacak, huzurla bagrina basacaksin. Bileceksin ki evde o erkegi beklemenin zevkini, Huzurunu baska hiçbir sey yasatamaz sana. Bir ask için yapabilecegin her seyi yaptigina inaniyorsan ve buna ragmen hala yalnizsan,için rahat olsun.Giden zaten gitmeyi kafasina koymustur ve yaptiklarin onun dudaginda hafif bir gülümseme yaratmaktan baska hiçbir ise yaramayacaktir. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazirdir. Hani agzinla kus tutsan "Bu kusun kanadi neden beyaz degil?" diye bir soruyla bile karsilasabilirsin..iki ucu keskin biçaktir bu isin.Yaptiklarinla degil, yapmadiklarinla yargilanirsin her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.iyi halin cezanda indirim saglamaz. Sen, "Ama senin için sunu yaptim" derken o,"sunu yapmadin" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karsiliginda mutlaka baska bir iddiayla karsilasacaksindir.Üzülme, sen aski yasanmasi gerektigi gibi yasadin. Özledin, içtin, agladin, güldün,sarkilar söyledin,düsündün,siirler yazdin. "Peki o ne yapti" deme. Herkes kendinden sorumludur askta.Sen askini doya doya yasarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yasiyorsa,ve bu eksikligi bildigi halde tamamlamak için ugrasmiyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENIN. Onun varsa,birak o lüksü sonuna kadar yasasin. Her zaman ki gibi yasayacaksin sen. "Acilara tutunarak" yasamayi ögreneli çok oldu. Hem ne olmus yani, yalnizlik o kadar da kötü bir sey degil. Sen mutlulugu hiçbir zaman bir tek kisiye baglamadin ki...."- ERKEK DEDİĞİN NASIL OLMALI..HADİ KIZLAR!
Erkek dedigin yakisikli olacak. Öyle karsidan yürüyüp gelirken endamina hayran kalacaksin, ruhun rüzgarina kayacak. Omuzlarina, bacaklarina, düz karnina, O sert hatli çene kemiginin, hokka gibi burnun seyrine doyamayacaksin. Bakimli olacak erkek dedigin. Bu kalibin içinde tam bir beyefendi barindiracak. Ama bunlardan önce özü sözü dogru, sözünün eri bir delikanli olacak. Eline kagit kalem alsa delikanliligin kitabini yazacak. Komple olacak yakisikliligi. Korkmayacaksin gecenin bir vakti uyanip da yaninda gördügünde onu. Yakisikli olacak ama aklini sende tutacak kadar da akilli. Seni elinin tersiyle degil avucunun içiyle kavrayacak. Bileceksin ki emin ellerdeyim, baskasi tutamaz elimi böyle. Rahat olacaksin yaninda, çok konusmayacak, beynini didiklemeyecek. İnce olacak; Seni senin kadar düsünecek. Sen onu merak ettiginde kendisine hesap soruluyor havalarina girmeyecek. Senin inceligine karsi umursamaz sözler sarf etmeyecek. Adamin sinirini bozmayacak, Cinlerini tepesine çikarmayacak, Sanki sen onun için varmissin Her ne zaman istese emrine amadeymissin, o ne yaparsa yapsin her istediginde yaninda, elinin altinda olacakmissin triplerine girmeyecek. Sen ona sevgini gösterdiginde, sen ona kayitsiz sartsiz asikmissin gibi havalara girmeyecek. Erkek dedigin ilgi gördügünde ilgiyle, sevgi gördügünde sevgiyle karsilik verecek. Erkek dedigin, sen onun için kendine baktiginda, sirf ona daha güzel görünmek için giyinip kusandiginda hiçbir sey olmamis gibi davranmayacak. Ruhunu oksamasini bilecek. Romantik olacak, kimi gün habersizce kucaginda çiceklerle cikip gelecek. Özel günleri unutmayi marifet sanmayacak. "Kazma" olmayacak senin bütün zerafetine karsi. Gerçekten seven bir kadin sevgi ve ilgi bekler, erkegine verdigi askin karsiliginda Küçük bir tatli söz, kisa bir mesaj, Bir cagri bile onu mutlu edebilir. Erkek dedigin bütün bunlari cebinden para harciyormus gibi Cimrilikle yapmayacak. Ben aranmayi, çok aramayi sevmem demeyecek. Her sey kendi istedigi gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi caninin istemesine baglamayacak her seyi. Erkek dediginin, Hissettigiyle yaptigi sey arasinda uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, Baska seylerin arkasina gizlenmeyecek. Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, Kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek. Erkek dedigin askina sahip çikacak. Korkak olmaz erkek dedigin. Erkek dedigin iyi sevisecek. Koyun gibi yatmayacak, Bir an önce su is bitse demeyecek. Asksiz yatmayacak yataga ve sen bunu bileceksin. Bir baba sefkatiyle seni alnindan öptügünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayif degildir. Ve sevgiyle öptügünde dudaklarindan, bileceksin ki öpüsün tek sebebi sehvet degildir. Erkek dedigin aldatmayacak. Aldatmak basitliktir. Seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dedigin. Aldatiyorsa sevmiyor demektir. Erkek dedigin yakisikli olacak, çekici olacak Ama bundan çok daha öte bir sey. Zeki olacak. Kadinin küçük yalanlara, bahanelere inanmayacagini, kendisini kendi gibi tanidigini bilecek. Kadinin zekasini küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karistirmasini bilecek, O hamura kendisi katmasini da. Degerlerini bir anlik hevesler ugruna satmayacak. Namussuzlugunu, ahlaksizligini ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak. Yan gözle hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek. Erkek dedigin önce kendini sevecek. Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayir gelmez. Bir bakarsin ki yillar sonra Bu adamla ne yataga sigiyorsun, ne topraga. Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alip sevismesini de. Babaligini da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, Kadir kiymet bilmeyi, vefakarligi, fedakarligi. Erkek dedigin seni koruyacak, kusatacak. O nerede olursa olsun seni koruyacagini bileceksin. Pisirik olmayacak erkek dedigin. Erkek dedigin erkek olacak güzelim. Seni sadece sen oldugun için sevecek. Parayla, pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dedigiyle hareket etmeyecek. Hem sevgilin, hem arkadasin, hem dostun, hem baban, hem çocugun olacak, huzurla bagrina basacaksin. Bileceksin ki evde o erkegi beklemenin zevkini, Huzurunu baska hiçbir sey yasatamaz sana. Bir ask için yapabilecegin her seyi yaptigina inaniyorsan ve buna ragmen hala yalnizsan,için rahat olsun.Giden zaten gitmeyi kafasina koymustur ve yaptiklarin onun dudaginda hafif bir gülümseme yaratmaktan baska hiçbir ise yaramayacaktir. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazirdir. Hani agzinla kus tutsan "Bu kusun kanadi neden beyaz degil?" diye bir soruyla bile karsilasabilirsin..iki ucu keskin biçaktir bu isin.Yaptiklarinla degil, yapmadiklarinla yargilanirsin her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.iyi halin cezanda indirim saglamaz. Sen, "Ama senin için sunu yaptim" derken o,"sunu yapmadin" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karsiliginda mutlaka baska bir iddiayla karsilasacaksindir.Üzülme, sen aski yasanmasi gerektigi gibi yasadin. Özledin, içtin, agladin, güldün,sarkilar söyledin,düsündün,siirler yazdin. "Peki o ne yapti" deme. Herkes kendinden sorumludur askta.Sen askini doya doya yasarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yasiyorsa,ve bu eksikligi bildigi halde tamamlamak için ugrasmiyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENIN. Onun varsa,birak o lüksü sonuna kadar yasasin. Her zaman ki gibi yasayacaksin sen. "Acilara tutunarak" yasamayi ögreneli çok oldu. Hem ne olmus yani, yalnizlik o kadar da kötü bir sey degil. Sen mutlulugu hiçbir zaman bir tek kisiye baglamadin ki...."- Bir asansörde neler yapabilirsiniz?
Bir asansörde yapabileceğiniz 50 şey: 1- Asansördekilere asansörde sıkışıp kalan veya asansörün aşağıya düşmesi sonucu ölen tanıdıklarınıza dair hikayeler anlatın. 2- Birisi asansöre girip çıkarken araba sesi çıkarın. 3- Burnunuzu kağıt mendile sümkürdükten sonra mendili sağınız solunuzdakilere gösterin. 4- 'Şimdi okullu olduk' şarkısını ıslıkla soyleyin. 5- Traş olun. 6- Çantanızı veya cüzdanınızı açıp 'Burada yeterince oksijen var mı?' diye söylenin. 7- Köşede arkanız dönük öylece durun ve asansör durduğunda da inmeyin. 8- Birisinin üzerine eğilerek 'Kimlik kontrolu' deyin. 9- Tai Chi egzersizleri yapın. 10- Kendi katınıza geldiğinizde kapı neden açılmıyor diye sinirlenip bağırın. Otomatik olarak açıldığında utanmış gibi yapın. 11- Yeni binenlerin suratına pişmiş kelle gibi sırıtarak 'Çoraplarımı yeni değiştirdim' deyin. 12- Binenlere vaaz verin. 13- Belirli aralıklarla miyavlayın. 14- 'Akasyalar açarken' şarkısını mütemadiyen sözleri değiştirmeksizin söyleyin. 15- Biri asansörden inerken alkışlayın. 16- Binenlerle dilinizi burnunuza değdirebileceğinize dair iddiaya girin. 17- Geğirin ve sonrasında 'Mmmm, çok lezzetliydi.' deyin. 18- Midenizi tutun ve 'Ögg, beni asansör tutar da' deyin. 19- Binen her kişiye inmek istediğiniz katı söyleyin. 20- Yüzünüze maske takıp binin ve insanlarla o şekilde konuşun. 21- Asansör her katta duruşunda 'Ding!' sesi çıkarın. 22- Düğmelerin bulunduğu panelin önünde durun. 23- Yanınızda sandalyenizi de getirin. 24- Ağız armonikası çalın. 25- Steteskopla asansörün duvarlarını dinleyin. 26- Haydi hep birlikte şarkı söyleyelim deyin. 27- Sandviçinizden bir ısırık aldıktan sonra yanınızdakine 'Biroz da sen almoz musun, mmm' deyin. 28- Yanınıza akciğer rontgen filminizi alın ve kısa aralıklarla öksürüp durun. 29- Veya rontgen gözlukleri takarak etrafınızdakileri şüpheli gözlerle inceleyin. 30- Başpartmağınıza bakarak 'Hımm, her geçen gün büyüyor' deyin. 31- Yere tebeşirle bir kare çizin ve diğerlerine burasının size özel olduğunu söyleyin. 32- Bir battaniye alıp sıkıca sarılın. 33- Birisi bir düğmeye bastığında patlama sesi çıkarın. 34- Asansör tümüyle sessizken yanınızdakine döüp 'Çalan sizin cep telefonunuz muydu?' diye sorun 35- Diğerlerine bir yaranızı gösrerip, enfeksiyon olup olmadığı konusunda görüşlerini sorun. 36- Bu ne işe yarıyor acaba diyerek, alarm düğmesine basın. 37- Şeytani bir ses tonuyla 'Bugün kendime daha uygun bir vücut bulmalıyım' deyin. 38- Elinizdeki kutuyu kapının ortasına koyun. 39- Çevrenize bakınıp 'Acaba kim osurdu?' deyin. 40- Asansöre binen herkesin elini sıkıca sıkarak 'Hoşgeldiniz' deyin. 41- İnerlerken de sarılıp öperek 'Güle güle' deyin. 42- Binen her yolcuya onlar için istedikleri dügmeye basabileceginizi söyleyin. 43- Gölge boksu yapın. 44- Ağzınızdaki sakızı alıp elinizle uzatıp durun. 45- Yolculardan birisine gözünüzü dikip bir süre baktıktan sonra ' Sen, sen de onlardan birisin' diye bağırarak asansörün uzak noktasına kaçın. 46- Cımbızınızı çıkarıp aynaya bakarak kaşlarınızı alın. 47- Gene aynaya bakarak sivilcelerinizi sıkın. 48- Asansör her kattan ayrılışında 'Yuppi! Atta gidiyoruz' diye bagırın. 49- Asansör kapısı önünde durun ve kapı kapandığında 'Eyvah, organım kapıya sıkıştı diye bağırın' 50- Ağda- Resim 052.jpg
Şu albümden: Sisi'nin Galerisi
ileti!!- Sisi'nin Galerisi
- Resim 062.jpg
Şu albümden: Sisi'nin Galerisi
iletiiiiiiiiiiiiiii- huuhuh.jpeg
Şu albümden: Sisi'nin Galerisi
iletiiiiiiiiiiiii- annij 016.jpg
Şu albümden: Sisi'nin Galerisi
iletiye bir mesaj girmek zorundaymışım = ) - Anne-Sisi diyalogları
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.