Admin

hhhhhhhhhhhhhhhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr ha ha ha (korkutayım dedimde!)

Teşekkürler birce, Böyle daha güzel olmuş tanıtımla...

GMAIL hesabi acmak icin buraya tiklayiniz:

Tamam sevgili H@Y€LP€R€$, Sadece büyük laflar edildiğinde o kelimelerin arkasına saklananları merak ederim... Bu nedenle göster dedim... Bir konu daha kurallara uymayanları göstermek sizin forum üyesi olarak göreviniz. Görev derken bu bir internet sitesi yanlışlar düzeltildikçe bu size hız ve kullanım kolaylığı olarak geri dönecektir (iyi bir siyasi konuşma oldu İl meclis üyeliğine adaylığımımı koysam acaba!) İyice anlaman için Bir başlıkta eğer 10 kişi 50 kb ile 100 kb arasında imza postalamışsalar bu sıradan bir kullanıcıya 1.5 MB lık bir sayfa olarak geri döner... eğer biliyorsan sıradan dial up bağlantıları (telefon, DSL değil) 35kb ile 44 kb arasında değişmektedir. O zaman bu kullanıcı 1dakikada zor yükleyecektir bu sayfayı... DSL ise 80kb ile 450 kb arasında değişmektedir.... Yani neresinden bakarsanız bakın sizin daha hızlı yüklemeniz için yapılan bir uygulamadır ve taraf olmanız gerekmektedir. Taraf olmak istemiyorumda diyebilirsiniz ama sonuç olarak imzanıza müdahale edilir. Kimse kuralların dışına çıkamaz (göremediğimiz sürece çıkabilir ama gördüğümüz anda çıkış engellenir ve uyarılır ve bir daha yaptığında askıya alınır) Çok göze batmaktan kastını anlamadım ... Neden çok göze batacakmıssın? Sen ne güzel düşüncelerini yazıyorsun ve bizde seninle bunları paylaşarak açıklamalar ve bilgi veriyoruz... Güzel Değilmi? Değilse bir daha yazmam, eğer güzel se paylaşmaya devam.... Sevgiler...

Sevgili Siyahx, Bu bahsettiklerinin çoğu storage (depo) büyüklüğü ve sitenin yavaşlaması ile ilgili bir şey olduğu için pek o tarafa gitmek istemiyoruz. Bu slaytları resim sitelerinde saklayıp buraya ekleyebilirsiniz... Ama öteki problem Mıcrosoft Slide çok kolay trojan eklenen bir program dır yani çoğunuza virus bulaştırılabilir... Zor yani

79. Oscarlar Sahiplerini Buldu KİM, HANGİ KATEGORİDE KAZANDI En iyi film: The Departed En iyi yönetmen: Martin Scorsese (The Departed) En iyi kadın oyuncu: Helen Mirren (The Queen) En iyi erkek oyuncu: Forest Whitaker (The Last King Of Scotland) En iyi sanat yönetmenliği: Eugenio Caballero ve Pilar Revuelta (Pan’s Labyrinth) En iyi belgesel: An Inconvenient Truth En iyi film müziği: Gustavo Santaolalla (Babil) En iyi özgün senaryo: Michael Arndt (Little Miss Sunshine) En iyi orjinal şarkı: I Need to Wake Up - Melissa Etheridge (An Inconvenient Truth) En iyi kurgu: The Departed En iyi makyaj: David Marti, Montse Ribe (Pan’s Labyrinth) En iyi kısa animasyon: Danish Poet En iyi kısa metraj: West Bank Story En iyi ses kurgusu: Alan Robert Murray, Bub Asman (Letters From Iwo Jima) En iyi ses miksajı: Michael Minkler, Bob Beemer ve Willie Burton (Dreamgirls) En iyi yardımcı erkek oyuncu: Alan Arkin (Little Miss Sunshine) En iyi animasyon: Happy Feet Sinemaya uyarlanan en iyi senaryo: William Monahan (The Departed) En iyi kostüm: Milena Canonero (Marie Antoinette) En iyi görüntü yönetmeni: Guillermo Navarro (Pan’s Labyrinth) En iyi görsel efekt: John Knoll, Hal Hickel, Charles Gibson ve Allen Hall (Pirates Of The Caribbean: Dead Man’s Chest) En iyi yabancı film: The Lives Of Others (Almanya) En iyi yardımcı kadın oyuncu: Jennifer Hudson (Dreamgirls) En iyi kısa metraj belgesel: The Blood Of Yingzhou District

Bu ileti mescere tarafindan eklenmistir

Bir gün geriye baktığında ne yaptım dediğinde şunlar aklından geçiyorsa: denedim olmadı/oldu, yapabildiklerimi başardım/başaramadım, istenilenleri değil, istediklerimi yaptım, mutlu olduklarımı denedim/denemedim, karanlıkta yürüdüm korktum/korkmadım, aydınlıkta yürüdüm bağırdım/bağırmadım, kalbimi oyun için açmadım o hep açıktı, beynime emretmedim o hep özgür düşündü, kendimi farklı biri olarak görmedim olmak istediği gibi gördüm, bilemediğim şeylerin içine girip o olmadım, kendimi bilinmeyene bıraktım ve sonucuna katlandım, aileme her zaman dürüst oldum ama tepkilerinide fazlaca önemesemedim, anlıyordum kendimi, tanıyordum kendimi, doğruları seçebiliyordum, bilerek yanlış yapmayı öğrenmiştim, hepsinden önemlisi yatağına sırt üstü yattığında eline sihirli çubuğu alıp yaşamını değiştirebiliyorsan çok güzel bir insan olma yolunda yol katetmişsin demektir...

Alıntı yaptığınızda alıntının azı çoğu olmaz. Alıntı yaptınızmı alıntıyı yaptığınız kaynağı belirtmeniz yani kredi vermeniz gerekmektedir. Unuttuysanız sonradan da yapabilirsiniz. Yanlız İlyada alıntı yaptığı siteye linkler vermiş gördüğüm kadarı ile... Her neyse güzel bir özür ve karşılıklı anlayış her zaman bu tür şeylerin fazla uzamasını önler... Saygılar

Emin olun yöneticileri 'anlamayanlar' olarak göstermeniz çok güzel olmuş sanki onlar anlamayan kitle ya acaba bende biraz yönlendirebilirmiyim mantığı oluşmuş (böyle şeyler hoş değil)... Bu forumun kuralları yazılmış... (dilerim bunun ne demek olduğunu anlıyorsunuzdur) Böyle basit tarz yazılarla ne insanlar uyarılır nede insanların yazıları engellenir nede içeriğinde küfür kötü söz görülen yazılar yayınlanır nede yazıyı yazan cezadan kurtulabilir... Öncelikle insanlar düşüncelerini belirtebilir 'yazık' diyebilir veya 'kırıcı' da diyebilir çok normal bunun bizi etkileyeceğini yazmak kendine zemin hazırlama olarak görüyoruz... Eleştirdiğiniz yazıdaki olayı kendiniz yapmayın! Uyarıyorum, Forum kurallarını dikkatlice okuyun ve anlayın... Kimse forum kuralları dışında ne uyarılır nede engellenir... Gelelim yöneticilere yazılmış yazıya bu tür yazılarla ne yapacağınız olayların sorumluluğundan kurtulabilirsiniz nede başka çıkarlar elde edebilirsiniz... Bizim kimseyi forumun üstüne çıkarma veya düşüncesine katılma zorunluluğumuz yok biz bu forumu Laik bir hükümet olarak görüyoruz ve her sesin duyulmasını istiyoruz ve hepsini kurallara ekledik gerisi size kalmış... Saygılar

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=59491

O kadar zor şeyler değil ama söyleyeyim aslında hepinizin bildiği şeyler ama çoğunlukla yapmadığımız şeyler... 1. Yazıyı tekrar okudun mu? 2. Yazan kişinin forum geçmişi nedir? 3. Bu konuda kendi düşüncelerin nedir? 4. Kurallar ne diyor? 5. Kurallara göre yanlış yerler? 6. Bana göre yanlış yerler? 7. Kuralları dikkate alarak yazıyı tekrar oku? 8. Farklılıkları buldun mu? Bulduysan yaz? 9. Baştaki düşüncen ve şu andaki düşüncen nedir? 10.Herşeyi denediğinden eminmisin? Yani çok basit bir yöntem....

Bilmem heralde bu konuda (Osirisliler) bir şey bilmediğim için konuyu forumda bir başlıkla tartışamaya açardım ve sizden gelen öneriler doğrultusunda bir yaklaşım ve hareket tarzı oluştururdum. Herkes gibi benimde yaşamımı sürdürebilmem için çalıştığım bir yer var bu yer bana sürdürme işleminin aksamaması için gerekli olan maddi maddeyi getiriyor ve devam ediyorum. Onun dışında hobilerimden birisi insanlara gereken ortamı sağlayarak ne yapabileceklerinin sınırlarını gözlemlemek buna bir tür deney diyebilirsin yanlız bu deneyin içinde çok marjinalleşerek karşı tarafa anlamadığı şeyleri söylemek yerine (herkesin ama herkesin düşüncesini bizim belirlediğimiz kurallar içinde söylemesini istiyoruz - duyulmayan veya anlaşılmayan bir şey kalmamalı diyoruz) daha basitleştirerek anlaşılır argümanlarla düşünce alışverişini sağlamayı oluşturmaya çalışıyorum (Bunun nedeni toplumdaki katmanlar arasında eksik olan birbirini anlama ve kabul etme olayını geliştirmeyi ve kazanıma dönüştürmeyi düşünüyoruz). Bazan başarılı oluyorum bazan hiç umulmadık şekilde geriye dönüş yaşıyorum. Bazen yazılanlardan bazıları beni rahatsız ediyor (kişisel olarak) bunad şu çareyi buldum o an hemen bilgisayarı kapatıyorum ve biraz ara vererek kendime hazırladığım on soruluk duvarda asılı yazıyı okutturuyorum, daha sonra tekrar geri gelerek o iletiye tekrar bakıyorum ve olabildiğince tarafsız davranıyorum (bu tarafsızlık tamamen o iletiye yönetim bakış açısı olarak kalıyor yeni adminin bakış açısı değil yönetim açısından bakış açısı oluyor ve olabildiğince tarafsız olabiliyor) Mutluluk görecelidir. Küçük şeylerden mutlu olmayı ve dışa yansıtmayı bilen bir insan olarak sizin iyi gününüzde kötü gününüzde perde arkasında okuduğum herşeyde duygulanıp, üzülebiliyorum. Siz farkında değilsiniz ama forumun en çok okuyan kişisi ben olabilirim diyorum, okumadan kimseyi eleştirmemek için yapıyorum ve bazan çok zor oluyor (sakın yanlış anlamayın şikayet değil bu sadece bir paylaşım) Bu beni herbirinizin yazdığına ortak ediyor, parçası yapıyor, içine katıyor, ve sizinde bunun farkına varmanızı sağlıyor... Sevgimle Not: Bunlar kişisel olduğu için takımdan bahsetmedim. Dikkat ederseniz bu bir takım işi yani kişisel bakışın dışında bu takım çalışıyor ve yapıyor. İnanın her mod her co admin aynı düşünüyor bu forumda....

Greenpeace'in çernobil hakkında yaptığı bilgilendirme filmi:<br><object width="425" height="350"><param name="movie" value=" name="wmode" value="transparent"></param><embed src=" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object>

Film hakkında bilgisi olmayanlar için bunuda ekleyeyim http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=19224

Sevgili birce, O derinlikle alakalı bir şey ayrıca sağ kolun arkasında çok ağır bir gün ışığı var o sağ kolu ince gösteriyor... O kişi kesin çalııyor ama ses onamı ait o belli değil ama kuvvetle ihtimal basdığı akorlar doğru dedim ya çok iyi olduğu kesin... Saygılar

Sevgili Birce, Bana göre çalıyor... Çocuk hiç bir şekilde nota kaçırmıyor. Ayrıca bastığı notalar doğru yanlız geri planda eklenmiş başka bir geri plan müziği var onu başka sesle karıştırmayın sanırım sonradan başka şeyler eklemişler...

Bu kontrolün bir kuralı yok gözümüze çarpan (kurallara uymayan) herkesin imzası düzeltilir... Çünkü büyük resimler ve ağır olan resimler forumu yavaşlatıyor... Öylese göster onları bana bakalım kimlermiş onlar (görmemişimdir çünkü 25000 üye var) Bekliyorum sakın unutma...!!!!!!!!!!!!!!!!!

Elektrikli Arabayı Kim Öldürdü? (Belgesel - 2006) Who Killed the Electric Car? Devamlı yükselen benzin fiyatları yüzünde Amerikada GM tarafından üretilen EV1 elektrikli otomobilin öyküsünü anlatan bu belgesel çok enteresan bir film. Neden mi? Çünkü Petrol kartellerinin böyle şeyler üzerinde nasıl etkili olduklarını size gün ışığında yürür gibi gösterecek. 1990'ların ortasında çok ekonomik olarak üretimi yapılmaya başlanan elektirikli otomobillerin bir anda petrol kartellerinin korkması yüzünden nasıl ortadan kayboluşunun öyküsü... İnanılmaz bir belgesel ve çok ünlü yüzün biraraya gelerek düşüncelerini söylediği bir belgesel... Mutlaka izleyin derim... Kaçırmayın... Oyuncular: Martin Sheen, Peter Horton, Mel Gibson, Tom Hanks, Phyllis Diller, Alexandra Paul, Ed Begley Jr., J. Karen Thomas, David Freeman, Colette Divine, Chelsea Sexton Yönetmen: Chris Paine Amid ever-increasing gas prices, this documentary delves into the short life of the GM EV1 electric car -- once all the rage in the mid-1990s and now fallen by the roadside. How could such an efficient, green-friendly vehicle fail to transform our garages and skies? Through interviews with government officials, former GM employees and concerned celebs (such as EV1 driver Mel Gibson), Chris Paine (former EV1 owner) seeks to answer the question. Cast: Martin Sheen, Peter Horton, Mel Gibson, Tom Hanks, Phyllis Diller, Alexandra Paul, Ed Begley Jr., J. Karen Thomas, David Freeman, Colette Divine, Chelsea Sexton Director: Chris Paine

Başka bir bölümde bir iletide çalan hakkında ve parça hakkında bilgi istenildiğini gördüm o nedenle bu ileti göndermek istedim: Parçaya D'nin içindeki Canon deniyor Bu bir orkestra/string quartet parçası Bu melodiler Keman için yazılmış, ayrıca ikinci bir keman için ve çello içinde bölüm var. Ayrıca ilerledikçe bas bölümüde var. Buna kısaca klasik veya senfonik rock diyebilirsiniz. Hala kendinin çaıp çalmadığı ile ilgili bir tartışmadır gidiyor...