Admin

Bugün Radikal gazetesine göz atarken bu haberi okudum. Oldukça ilginç sizinle paylaşmak istedim. Bir kova akvaryum balığı baraja düşerse! Yeni Tür: Yozgatlı Nemo....

İsim: Pistachio & the Magic Cat of Istanbul Dizin: Diğer Bütün Videolar Ekleme Tarihi: 25 Kasım 2010 - 09:00 Gönderen: ChatMaster Kısa Açıklama: Pistachio & the Magic Cat of Istanbul Geniş Açıklama: Pistachio & the Magic Cat of Istanbul Video Linki: Videoyu Görüntüle

Ateşle Oynayan Kız (2009) - The Girl Who Played with Fire (Flickan Som Lekte Med Elden) Ejderha dövmeli Kız filminin devamı gibi çekilmiş bir film gibi değil bence öyle. Oldukça akıcı ve bir seri cinayetlerle Lisbeth'in üzerine doğru giden ve karmaşık bir polisiye haline dönen film gene bir gazeteci olan Mikael Blomkvist'in ilgi alanına girecektir. Daha önce tanıdığı Lisbeth'in bir katil olmadığına inancı tamdır ve bunu kanıtlamak için Lisbeth'i bulması gerektirğinide bilmektedir. Film oldukça akıcı ve sürükleyici bir şekilde giderken seyirciyi şoke eden gelişmelerde cabası.... Sakın kaçırmayın diyorum.... Oyuncular: Noomi Rapace, Michael Nyqvist, Lena Endre, Hans Christian Thulin, Sofia Ledarp, Peter Andersson, Georgi Staykov, Yasmine Garbi, Micke Spreitz, Tehilla Blad, Annika Hallin Yönetmen: Daniel Alfredson Tech expert Lisbeth Salander (Noomi Rapace) becomes the prime suspect when two journalists, including Dag Svensson (Hans Christian Thulin), die after Millennium magazine publisher Mikael Blomkvist (Michael Nyqvist) launches an exposé of the Swedish sex trade. In Part 2 of the trilogy based on the action novels of Stieg Larsson, the vampiric Salander vanishes as Blomkvist digs deep into a possible conspiracy. Cast: Noomi Rapace, Michael Nyqvist, Lena Endre, Hans Christian Thulin, Sofia Ledarp, Peter Andersson, Georgi Staykov, Yasmine Garbi, Micke Spreitz, Tehilla Blad, Annika Hallin Director: Daniel Alfredson Üçleme: Ateşle Oynayan Kız Ejderha Dövmeli Kız Eşek Arası Kovanını Tekmeleyen Kız

The Girl with the Dragon Tattoo (Män Som Hatar Kvinnor; Millennium: Part 1: Men Who Hate Women) Sanırım Noomi Rapace'le başlamak çok yerinde olacak. İnanılmaz güzellikte bir rol çıkarmış ayrıca senaryo çok akıllıca yazılmış ve çekilmiş diyebilirim. Bir gazeteci olan Mikael Blomkvist (Michael Nyqvist) ve Biglisayar hacker'ı Lisbeth'in (Noomi) öyküsü diyebiliriz. Kayıp bir kadını ararken karşılarına çıkan manzara ile şaşıracak ve inanılmaz bir maceranın içine sürükleneceklerdir. Kaçırmayın diyorum. Oyuncular: Michael Nyqvist, Noomi Rapace, Sven-Bertil Taube, Peter Haber, Lena Endre, Peter Andersson, Marika Lagercrantz, Ingvar Hirdwall, Björn Granath, Ewa Fröling Yönetmen: Niels Arden Oplev Journalist Mikael Blomkvist (Michael Nyqvist) and rebellious computer hacker Lisbeth Salander (Noomi Rapace) team up to investigate the unsolved disappearance of wealthy Henrik Vanger's (Sven-Bertil Taube) teen niece (Ewa Fröling), only to uncover dark secrets about Vanger's powerful family. Niels Arden Oplev directs this Swedish thriller based on the first novel from Stieg Larsson's best-selling trilogy. Cast: Michael Nyqvist, Noomi Rapace, Sven-Bertil Taube, Peter Haber, Lena Endre, Peter Andersson, Marika Lagercrantz, Ingvar Hirdwall, Björn Granath, Ewa Fröling Director: Niels Arden Oplev Üçleme: Ateşle Oynayan Kız Ejderha Dövmeli Kız Eşek Arası Kovanını Tekmeleyen Kız

Kafir (2010) - The Infidel Kendi halinde bir Müslüman olan Mahmud Nasir (Omid Djalili) annesinin ölümü ile gelen hüzün içinde annesinin eşyaları arasında bulduğu bir belge ile yıkılır. Belge kendisinin bir evlatlık olduğunu ve babasının bir Yahudi olduğunu söylüyordu. Dünyası yıkılan Mahmud'un başına gelenler böylece devam edecektir. Oldukça komik ve akıcı bir şekilde şekilmiş film içinde bulunduğumuz Din çekişmesinede biraz farklı bir bakış açısı getirmekle kalmıyor bütün dinlerle kafa buluyor.. Sakın kaçırmayın çok güzel bir film... multaka izleyin... Oyuncular: Omid Djalili, Richard Schiff, Archie Panjabi, Yigal Naor, Amit Shah, Matt Lucas, James Floyd, Bhasker Patel, Soraya Radford, Stewart Scudamore Yönetmen: Josh Appignanesi When his mother dies, Muslim business owner and family man Mahmud Nasir (Omid Djalili) uncovers the two biggest surprises of his life: he was adopted as a baby and his birth parents weren't Muslim -- they were Jewish. As he scrambles to get a handle on his existential identity crisis, Mahmud turns to boozy Jewish cab driver Lenny (Richard Schiff) for a little spiritual counsel. Josh Appignanesi directs this indie comedy. Cast: Omid Djalili, Richard Schiff, Archie Panjabi, Yigal Naor, Amit Shah, Matt Lucas, James Floyd, Bhasker Patel, Soraya Radford, Stewart Scudamore Director: Josh Appignanesi

Bebekler (2010) - Babies (Baby(ies) ; Bébé(s)) Nasıl başlasam diye çok düşündüm, o kadar güzel doğal haliyle çekilmiş ki belki de içindeki o doğallığın yansıması üzerinize yansıyor. Farklı kültürlerden, farklı kıtalardan ve farklı ebeveynlerden olan 4 bebeğin öyküsü bu: San Francisco, Amerika'dan Hattie, Nabibya'dan Ponijao (Benim favorim), Moğolistan'dan Bayarjargal ve Tokyo, Japonya'dan Mari. Simultane olarak doğumlarından yürüyüşlerine kadar çekilen bu belgesel size farklı kültür ve ekonomik sevyeden gelen bebeklerin gelişimi üzerine oldukça gerçek düzeyden bilgi veriyor... Sakın kaçırmayın, özellikle bütün arkadaşlarınıza ve ailenize sunmayıda unutmayın Yönetmen: Thomas Balmes Documentary filmmaker Thomas Balmes charts the simultaneous early development of four babies from different parts of the world, illustrating what makes human life unique, similar and precious wherever it occurs. Training his camera on newborns Hattie from San Francisco, Ponijao from Namibia, Bayarjargal from Mongolia and Mari from Tokyo, Balmes captures everything from first screaming breaths to first steps. Director: Thomas Balmes

Hachi: Bir Köpeğin Hikayesi - Hachi: A Dog's Tale (Hachiko: A Dog's Story) Sevimli bir aile filmi tabiki hüzünlü mü hüzünlü. Bir köpeğin sahibine olan tutkunluğunun resmi çizilmiş filmde tabiki köpek değil sanki bir insanmış gibi çekilen film aile içinde izlenmesi çok güzel olabilir diye düşünüyorum. Oyuncular: Richard Gere, Joan Allen, Sarah Roemer, Jason Alexander, Cary-Hiroyuki Tagawa, Erick Avari, Davenia McFadden, Bates Wilder, Kevin DeCoste, Robbie Sublett Yönetmen: Lasse Hallström When his master, Parker (Richard Gere), dies, a loyal pooch named Hachiko keeps a regular vigil -- for more than a decade -- at the train station where he once greeted the man every day in director Lasse Hallström's touching drama based on a true story. Hachiko's faithful routine teaches the station's patrons about true love and commitment. Joan Allen stars as Parker's wife; Sarah Roemer, Jason Alexander and Cary-Hiroyuki Tagawa co-star. Cast: Richard Gere, Joan Allen, Sarah Roemer, Jason Alexander, Cary-Hiroyuki Tagawa, Erick Avari, Davenia McFadden, Bates Wilder, Kevin DeCoste, Robbie Sublett Director: Lasse Hallström

Fırlat Onu (2009) - Whip It Drew Barrymore'dan oldukça renkli bir film. Tabiki Ellen Page (Aşkım) özellikle ve özellikle Ellen Page neye elini atsa bir şekilde onu başarılı eden bir büyüye sahip diyebilirim. Amerika Teksas'da Bütün Kadınlardan oluşan bu tekerlekli paten yarışması (All-Girl Roller Derby) Bliss'in ailesine karşı katılma isteği filmin ana konusunu oluşturuyor. Kızının bir güzellik yarışmasında birinci olmasını isteyen bir anne ve anne'nin her istediğini yapmaya çalışan bir baba. Oldukça renkli ve akıcı bir film. Kaçırmayın izleyin diyorum. Oyuncular: Ellen Page, Marcia Gay Harden, Kristen Wiig, Drew Barrymore, Juliette Lewis, Jimmy Fallon, Eve, Zoe Bell, Daniel Stern, Alia Shawkat, Ari Graynor, Sarah Habel, Andrew Wilson, Carlo Alban Yönetmen: Drew Barrymore Escaping her smothering mother's (Marcia Gay Harden) beauty pageant plans for her, small-town Texas teen Bliss (Ellen Page) joins an all-girl roller derby team in Austin and begins living a thrilling double life as Babe Ruthless -- a life that might catch up with her. Drew Barrymore makes her directorial debut and plays fellow teammate Smashley Simpson in this smart coming-of-age tale. Kristen Wiig, Juliette Lewis, Eve and Jimmy Fallon co-star. Cast: Ellen Page, Marcia Gay Harden, Kristen Wiig, Drew Barrymore, Juliette Lewis, Jimmy Fallon, Eve, Zoe Bell, Daniel Stern, Alia Shawkat, Ari Graynor, Sarah Habel, Andrew Wilson, Carlo Alban Director: Drew Barrymore

Beyaz Kurdele (2009) - The White Ribbon (Das Weiße Band: Eine Deutsche Kindergeschichte) Bir Alman yapımı olan film, 1913 yılında Almanyada kırsal alanda geçen olayları ve Almanya eğitim sistemine kazandırdığı sistem ile hatırlanacağı ve yaşama bir göz atan film olarak hafızalarımıza geçecektir. Almaya'nın eğitim sistemine geçen ve bu özelliği ile sistemin üzerinde etkisi olan bir yapıyı tartışan bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum. Biraz ağır ilerlesede iyi bir film olma yolunda katetttiği yolu sizlere anlatmakla bitiremem... Ulrich Tukur'a dikkat edin lütfen... Oyuncular: Ulrich Tukur, Susanne Lothar, Theo Trebs, Christian Friedel, Leonie Benesch, Ursina Lardi, Fion Mutert, Michael Kranz, Burghart Klaussner, Josef Bierbichler, Marisa Growaldt, Janina Fautz, Jadea Mercedes Diaz, Steffi Kühnert Yönetmen: Michael Haneke At a rural school in northern Germany in 1913, a form of ritual punishment has major consequences for students and faculty. But the practice may have bigger repercussions on the German school system -- and maybe even on the growth of fascism. Celebrated Austrian filmmaker Michael Haneke helms this Golden Globe-winning, sumptuously photographed black-and-white drama that stars Susanne Lothar, Ulrich Tukur and Theo Trebs. Cast: Ulrich Tukur, Susanne Lothar, Theo Trebs, Christian Friedel, Leonie Benesch, Ursina Lardi, Fion Mutert, Michael Kranz, Burghart Klaussner, Josef Bierbichler, Marisa Growaldt, Janina Fautz, Jadea Mercedes Diaz, Steffi Kühnert Director: Michael Haneke

Tek Başına Bir Adam (2009) - A Single Man Bu filmi kaçırırsanız yazık olur derim. Özellikle Colin Firth'ü bu filmde mutlaka görmelisiniz. Julianne Moore yardımı ile harika bir karekter çizmiş ve oynamış. 1960'larda geçen bu drama George Falconer'in hayatını konu alıyor. İngiltere'de doğmuş ve Los Angeles'da porfesörlük yapan George, eşcinsellik ve Julianne arasında kalan bir ilişki cemberinde farklı bir yaşam izlettirecek sizlere. Kaçırmayın. Oyuncular: Colin Firth, Julianne Moore, Matthew Goode, Nicholas Hoult, Ginnifer Goodwin, Paulette Lamori, Ryan Simpkins, Nicole Steinwedell, Paul Butler, Lee Pace Yönetmen: Tom Ford This stream-of-consciousness, 1960s-era drama centers on a day in the life of George Falconer (Colin Firth, in an Oscar-nominated role), an English-born, Los Angeles college professor reeling from the recent death of his lover of 16 years. Fashion designer Tom Ford makes his directoral debut with this luminous film, which is based on Christopher Isherwood's novel. Julianne Moore, Matthew Goode, Ginnifer Goodwin, Lee Pace and Nicholas Hoult co-star. Cast: Colin Firth, Julianne Moore, Matthew Goode, Nicholas Hoult, Ginnifer Goodwin, Paulette Lamori, Ryan Simpkins, Nicole Steinwedell, Paul Butler, Lee Pace Director: Tom Ford

Kaçaklar 2010 - The Runaways 1970'lerde Runaways adlı grubun baş solisti olan Cherie Currie (Dakota Faning) öyküsü diyebiliriz. Sakın kaçırmayın, mutlaka seyredin oldukça sürükleyici ve oldukça akıcı bir film diyebilirim. Cherie oldukça zorlu geçen 'ünlü' olma ve onun getirdiği uyuşturucu ve arkadaş-aile çıkmazını tam olarak yaşmaya başlayacaktır. Ayrıca film de son zamanlarda oldukça isminden söz ettiren Kristen Stewart'a da kredi vermek istiyorum. Herşeyde olduğu gibi bundana herşey amatörce başlayacak ve birden kapitalizmin para yapma çarkları arasında kalan iki genç ruhun çırpınışlarına dönüşecek, dönüşen bu oluşum her zaman gördüğümüz ve tanıdığımız bir zamanlama ile bize gene olmadı dedirtecek... Kaçırmayın mutlaka izleyin. Oyuncular: Kristen Stewart, Dakota Fanning, Michael Shannon, Stella Maeve, Riley Keough, Scout Taylor-Compton, Alia Shawkat, Johnny Lewis, Tatum O'Neal, Brett Cullen, Hannah Marks Yönetmen: Floria Sigismondi Dakota Fanning stars in this musical biopic as Cherie Currie, lead singer of the 1970s all-girl rock group the Runaways, whose meteoric rise up the charts was saturated with drugs and other excesses of the era. Though the Runaways start out as a novelty act, the rock 'n' roll chops of Joan Jett (Kristen Stewart), Lita Ford (Scout Taylor-Compton) and the other girls lift the group to international stardom. Floria Sigismondi directs. Cast: Kristen Stewart, Dakota Fanning, Michael Shannon, Stella Maeve, Riley Keough, Scout Taylor-Compton, Alia Shawkat, Johnny Lewis, Tatum O'Neal, Brett Cullen, Hannah Marks Director: Floria Sigismondi

Slm öncelikle hoşgeldiniz. Bizim forumumuzda üye olmak zorunda değilsiniz. herşeye üye olmadan da ulaşabilirsiniz. Linkler yok çünkü biz Telif hakları kanununa tam olarak uyan bir siteyiz. Hit uğruna hiç bir şekilde hiç bir durumda Telif haklarına aykırı bir yayın barındırmayız... Sevgiler.

Hoşgeldiniz...

Hoş geldiniz... Sevgiler

Seçtiğiniz dizin altındaki başlıkları görüntülerken, aradığınız başlığı kolay bulabilmeniz için size başlık öngörüntü sistemini getirdik. Dizin seçin : Seçtiğiniz dizin altında öngörüntülemek istediğiniz başlığın üstüne farenizi getirin ve otomatik olarak (hop açılan) pencerede o başlığın ilk iletisini görüntüleyin. Bu size aradığınızı bulmada çok zaman kazandıracaktır... Sevgiler

Hoş geldiniz... Sevgiler

Hoş geldiniz..... Biz böyleyiz işte Sevgiler

Sevgili teisiba, malesef yanlış biliyorsunuz veya yanlış yazmışsınız. Bu forumu okumak için üye olmanız gerekmiyor (KESİNLİKLE). İstediğiniz konuyu, istediğiniz bölümü üye olmadan okuyabilirsiniz. Ama cevap göndermek için (İletilere cevap vermek için) üye olmanız gerekiyor. Sevgiler ve hoşgeldiniz...

Arkadaşlar merhaba, Yeni hesap açarken veya üye iseniz giriş yapmaya çalıştığınızda size forum nasıl bir giriş yapmak istediğinizi soracak? Yeni üye oluyorsanız: 1. Facebook veya Twitter hesabınızı kullanarak foruma üye olabileceksiniz 2. Direk foruma bir hesap açarak girebileceksiniz. Eğer hali hazırda üye iseniz: 1. Tekrar giriş yaptığınızda size Facebook veya Twitter hesaplarınızla giriş yapma imkanı sağlayacak veya hatta forum hesabınızla Facebook veya Twitter hesaplarını bağlantılayacaktır. İki yenilik daha: 1. Sağ taraftaki barda facebook aktivitelerini göreceğiniz yeni bir kutu oluşturduk. Facebook hesabımızda oluşturduğumuz bütün aktiviteler buradan karşınıza çıkacak.... 2. Her başlığın sol altında Facebook beğen butonunu ekledik ve bu sizin o başlığı beğendiğinizi belirtecek ve facebookla iletişime geçerek güncelleyecek.... Sevgiler ve iyi eğlenceler...

Sevgili Üyelerimiz 2010 yarışması oylama yapmak için öneriye kapatılmıştır. Lütfen Oylamaya katılara 2010 yılının en iyi web sitesini yarışmaya katılanlar arasından seçiniz... Oylama 31 Aralık 2010 tarihinde kapatılacaktır... Teşekkürler

YOUTUBE'A ERİŞİM YASAĞI KALDIRILDI Oldu, olacak derken 2008 yılı Mayıs ayında kapatılan Youtube, açılıyor. Mahkeme, yasağı kaldırdı... Video paylaşım sitesi Youtube'a erişim yasağının kaldırılmasına karar verildi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Kürşat Kayral, Emniyet Genel Müdürlüğü Bilim Suçları Büro Amirliği'ne yazı yazarak Youtube'un kapatılmasına gerekçe olan ve Atatürk'e hakaret içeren dört videonun siteden kaldırılıp kaldırılmadığını sordu. Emniyetten söz konusu videoların kaldırıldığına yönelik cevap alan Kayral, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 9. fıkrasına dayanarak Youtube'a erişimin engellenmesi kararının kaldırılmasına karar verdi. Savcı, siteye erişimin serbest bırakılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na gerekli yazıyı yazdı. Youtube erişim, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla 5 Mayıs 2008'den beri engelleniyordu. KONUYLA İLGİLİ BİR ÖNCEKİ HABERİMİZ BÖYLEYDİ: Youtube'u açtıracak operasyon NASIL yapıldı? İşte o operasyonun hikayesi: İnternet Kurulu, Almanya’daki bir şirketi devreye sokarak, YouTube’daki Atatürk’e hakaret fotoğraflarını içerikten çıkarttırdı. İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, “Pazartesi günü mahkemeden YouTube’a izin verilmesini talep edeceğiz” dedi. HÜRRİYET gazetesinden Çilem KAYA'nın haberi şöyle: TÜRKİYE’de 2.5 yıldır yasaklı olan dünyanın en büyük video paylaşım sitesi YouTube, mahkeme kararına sebep olan Atatürk’e hakaret videolarını içeriğinden çıkardı. Türkiye, içeriği çıkarılması için bu kez farklı bir yöntem izleyerek özel bir şirkete başvurdu. İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, yaklaşık bir aydır yapılan görüşmelerin sonuç verdiğini belirterek, “Pazartesi günü mahkemeye başvurarak açılmasını talep edeceğiz” dedi. Özel şirkete yetki Yasaklı içeriğin kaldırılması için süreç, Ulaştırma Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun bilgisi dahilinde, İnternet Kurulu üyesi Leyla Keser Berber’in merkezi Almanya’da bulunan International Licencing Service adlı şirket ile irtibata geçmesiyle başladı. International Licencing Service isimli Türk şikreti üst düzey yetkililerin bilgisi dahilinde Ankara’ya çağrıldı. İnternetteki telif haklarının korunması üzerine çalışan şirkete, ismi açıklanmayan bir devlet kurumu tarafından Atatürk görsellerini sahiplenme hakkı verildi. Bunun ardından şirket, YouTube’a görsellerin sahibi olarak başvurdu ve içeriğin kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine YouTube, mahkeme kararına neden olan Atatürk’e hakaret videolarını kaldırdı. Şirket bundan sonra Atatürk görselleriyle ilgili sanal ortamda mücadele verecek. Türkiye’de ofis açacak Görüşmeleri Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bilgisi dahilinde sürdüren İnternet Kurulu’nun Başkanı Serhat Özeren, içeriğin çıkarılmasının ardından önümüzdeki pazartesi sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte mahkemeye başvuracaklarını söyledi. Özeren ayrıca, YouTube’un Türkiye’de ofis açmayı planladığını da söyledi. Özeren, mahkemenin YouTube’un açılması yönünde karar vermesini beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “İnternet Kurulu internetin gelişmesini destekleyen özer bir kuruluş. YouTube yasağı nedeniyle Ulaştırma Bakanı’nın yasakçı olarak görülmesi kendisini ve bizleri çok üzüyordu. Ancak YouTube yetkilileriyle yapılan görüşmelerde bir çözüme ulaşılamadı. Ancak bizde herkes gibi yasağın kalmasını isteyerek harekete geçtik. Yetkililerin bilgisi dahilinde Almanya’da ki şirket bulundu ve içerik kaldırıldı. Biz bundan sonra mahkemelerinde sitenin kapatılması yönünde değil, içeriğin çıkarılması yönünde karar almasını istiyoruz. Böylece iyi niyetli siteler mağdur olmayacaktır. Biz Türkiye’nin bilgi toplumu olma yönündeki amacı için internetin geliştirilmesini yaygınlaştırılmasını istiyoruz.” Cumhurbaşkanı ve Başbakan yasağa karşı çıkıyordu CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Twitter’dan YouTube, Google yasağına karşı olduğunu açıklayarak, “Türkiye’nin YouTube’u yasaklayan, Google’a erişimi engelleyen ülke kategorisinde olmasını tasvip etmem. Bu konuda yasal yollar bulunmalı. Bu tür yasaklar dünyayla bütünleşmeyi engeller. Üniversitelerin de bilime erişimi bu yollarlar olacak. Bu türk yasakları sakıncalı buluyorum” demişti. Başbakan Tayyip Erdoğan ise 2008 sonunda Hindistan gezisinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “yasaklı” Youtube’a girdiğini belirterek, “Ben giriyorum, siz de girin” demişti. 2.5 yıldır kapalı DÜNYANIN en büyük viedo paylaşım platformu YouTube, 5 Mayıs 2008’de Atatürk’e hakaret görüntüleri nedeniyle yargı kararıyla kapatıldı. Site 10 görüntüden altısını kaldırdı, ancak dolaşımda kalan dört görüntü nedeniyle bu siteye erişim yasağı sürüyor. YouTube yasağı Google’ı da etkilemişti. Bakan da onayladı: You Tube açılıyor Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Youtube adlı internet sitesine erişim yasağıyla ilgili olarak, "Bundan sonraki aşama, yargı kararı yerine getirildiğine göre, mahkemeye müracaat edip tamamen bu filtrelemenin ortadan kaldırılması aşamasıdır" dedi. Yıldırım, ilköğretim ve liseler arası kompozisyon, şiir, resim ve fotoğraf dallarında düzenlenen "Denizin Sesi" yarışmasının ödül töreninden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir şirketin, Youtube’un yasaklanmasına neden olan içerikleri kaldırdığı ve bu yüzden artık yasaklanmaya neden olacak bir durumun olmadığı yönündeki açıklamayla ilgili soru üzerine Yıldırım, bahsedilen konunun bilgileri dahilinde geliştiğini söyledi. Yıldırım, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve bu nedenle herkesin hukuka saygı göstermesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Nihayet bu paylaşım sitesinin yöneticileri de bu yönde hareket etmeye karar verdiler. Hukukun izlenmesinden başka hiçbir yolun geçerli olmadığını gördüler zannediyorum. Bundan sonraki aşama, yargı kararı yerine getirildiğine göre, mahkemeye müracaat edip tamamen bu filtrelemenin ortadan kaldırılması aşamasıdır. Gördüğünüz gibi herkes yasalara uyunca hiçbir sorun çıkmıyor."

İşte Atatürk'ün gerçek sesi! Atatürk'ün daha önce hiç duymadığınız gerçek sesi ve görüntüleri... * Bakan Günay, "Biz Atatürk'ü 10. Yıl Nutku'nda o tiz sesle dinlemeye alışmışız. Halbuki hepimizin ses tonuna benzeyen ortalama bir ses tonuyla meclise hitabı var" Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen "Osmanlı İmparatorluğu, Cumhuriyetin İlk Yılları ve Atatürk'e ait yazar tabanlı filmlerin restorasyon" projesi ile ilgili tanıtıma katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, " Sadece bir öncelik sıralaması yapmaya çalışıyoruz. Analdığım kadaroyla doğru bir öncelik sıralaması yapmışız. Biraz gecikmiş bile olsa, doğru bir öncelik sıralaması" dedi. Bakan Günay "Bu kayıtlar uzun sürden bu yana üniversitede duruyormuş sonra bunların restore edilmesi konusundan bir anlaşma yapma ihtiyacı doğdu. Telif Hakları Sinema Tv Genel Müdürlüğümüzle üniversitemiz arasında böyle bir işbirliği ortaya çıktı" şeklinde konuştu. Bu görüntüleri daha önce çizgili ve cızırtılı izlediğini kaydeden Bakan Günay, " Ama bu kez sanki yeni çekilmiş bir yapım gibi son derece net bir şekilde ögereceğiz " dedi. Günay, " Önümüzdeki günlerde bunların bütününü ya da bütününe yakın bölümünü daha kapsamlı ve önemli sinema insanlarınınn katılımıyla, beşki bir sunumla tekrar topluma duyurma fırsatı bulacağız diye düşünüyorum." diye konuştu. Günay, "Toplumun geçenlerde çok ilgisini çekti. Atatürk'ün gerçek sesine ulaşıldı diye. Doğru. Yani biz Atatürk'ü 10. Yıl Nutk'unda o tiz sesle dinlemeye alışmışız. Halbuki hepimizin ses tonuna benzeyen ortalama bir ses tonuyla meclise hitabı var " diye konuştu Restorasyon çalışmasıyla ilgili olarak Prof. Dr. Asiye Korkmaz bir konuşma yaptı. Korkmaz, " Bu filmler bize merkezimizin de kurucusu olan Hocamız Prof. Dr. Sami Şekeroğlu'ndan emanet. Bunlar bize emekli olmadan teslim ettiği filmler. Meslektaşlarımızın yaptığı bir hesaba göre bugünkü kadromuzla restore etmeye kalkışsak 250 yıl gerekiyor. Ama her filmi hemen restore etmek gerekmiyor. Restorasyon pahalı zor bir iş. Ancak gerekli olduğunuda yapılan bir işlem. Bugün restorasyon gerektiren yanar tabanlı dediğimiz yanıcı filmler. Bu filmlerin büyük bir kısmı Kültür Bakanlığı tarafından tolplandı ve 25 yıl önce Sinem Televizyon Merkezine gönderildi. Biz de bunları olduğu gibi hiçbir hasara uğratmadan günümüze kadar koruduk Bugün de yine özel ve güvenli bir yerde düşük ısı ve nem şartlarından sürekli kontrol ederek koruyoruz" dedi. Daha sonra gösterimi yapılan filmle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Korkmaz, "Bu film sinema tarihihin ilk üretilen malzemesidir. Nitroselülozdur. Dinamite eşdeğer bir malzemedir. 38 derecede kendiliğinden tutuşur ve büyük patlamalarla yanar" diye konuştu. Korkmaz, filmlerin bazlarının sessiz olduğunu da kaydederek, gösterilen formatın HD formatta olduğunu söyledi." Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin işbirliğiyle hayata geçirilen "Osmanlı İmparatorluğu, Cumhuriyetin İlk Yılları ve Atatürk'e ait yazar tabanlı filmlerin restorasyon" projesinin tanıtım toplantısına katıldı. "ATATÜRK'ÜN GERÇEK SESİNE ULAŞILDI" Günay, " Sadece bir öncelik sıralaması yapmaya çalışıyoruz. Anladığım kadarıyla doğru bir öncelik sıralaması yapmışız. Biraz gecikmiş bile olsa, doğru bir öncelik sıralaması" dedi. Bakan Günay "Bu kayıtlar uzun süreden bu yana üniversitede duruyormuş sonra bunların restore edilmesi konusunda bir anlaşma yapma ihtiyacı doğdu. Telif Hakları Sinema Tv Genel Müdürlüğümüzle üniversitemiz arasında böyle bir işbirliği ortaya çıktı" şeklinde konuştu. Bu görüntüleri daha önce çizgili ve cızırtılı izlediğini kaydeden Bakan Günay, " Ama bu kez sanki yeni çekilmiş bir yapım gibi son derece net bir şekilde göreceğiz " dedi. Günay, " Önümüzdeki günlerde bunların bütününü ya da bütününe yakın bölümünü daha kapsamlı ve önemli sinema insanlarının katılımıyla, yeni bir sunumla tekrar topluma duyurma fırsatı bulacağız diye düşünüyorum." diye konuştu. Günay, "Toplumun geçenlerde çok ilgisini çekti. Atatürk'ün gerçek sesine ulaşıldı diye. Doğru. Yani biz Atatürk'ü 10. Yıl Nutku'nda o tiz sesle dinlemeye alışmışız. Halbuki hepimizin ses tonuna benzeyen ortalama bir ses tonuyla meclise hitabı var " diye konuştu. Günay, " Bütün bu kültür mirasını geleceği taşımak hepimiz için önemli bir görev. Güzel bir söz var; " Hayat ileriye doğru yaşanır ama geçmişe bakınca anlaşılır diyorlar. Bizim de geçmişimizi bilmemiz sağlam adımlarla geleceğe yürümek için sanıyorum ki son derece gerekli. Bir ihmali yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir gecikmişliği ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. "dedi. " BUGÜNKÜ KADROMUZLA RESTORE ETMEYE KALKSAK 250 YIL GEREKİYOR " Restorasyon çalışmasıyla ilgili olarak Prof. Dr. Asiye Korkmaz bir konuşma yaptı. Korkmaz, " Bu filmler bize merkezimizin de kurucusu olan Hocamız Prof. Dr. Sami Şekeroğlu'ndan emanet. Bunlar bize emekli olmadan teslim ettiği filmler. Meslektaşlarımızın yaptığı bir hesaba göre bugünkü kadromuzla restore etmeye kalkışsak 250 yıl gerekiyor. Ama her filmi hemen restore etmek gerekmiyor. Restorasyon pahalı zor bir iş. Ancak gerekli olduğun da yapılan bir işlem. Bugün restorasyon gerektiren yanar tabanlı dediğimiz yanıcı filmler. Bu filmlerin büyük bir kısmı Kültür Bakanlığı tarafından toplandı ve 25 yıl önce Sinem Televizyon Merkezine gönderildi. Biz de bunları olduğu gibi hiçbir hasara uğratmadan günümüze kadar koruduk. Bugün de yine özel ve güvenli bir yerde düşük ısı ve nem şartlarında sürekli kontrol ederek koruyoruz" dedi. Daha sonra gösterimi yapılan filmle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Korkmaz, "Bu film sinema tarihinin ilk üretilen malzemesidir. Nitroselülozdur. Dinamite eşdeğer bir malzemedir. 38 derecede kendiliğinden tutuşur ve büyük patlamalarla yanar" diye konuştu. Korkmaz, filmlerin bazlarının sessiz olduğunu da kaydederek, gösterilen formatın HD formatta olduğunu söyledi. "ATATÜRK FİLMİNİ MANAVDA BULDUM " Prof. Dr. Sami Şekeroğlu da bir konuşma yaptı. Atatürk'ün ilk yıllarına ait filmlerin Avusturyalı Saşa Grup tarafından çekildiğini kaydetti. Atatürk'ün Meclisteki konuşmasının Cezmi Ar'ın çektiğini belirten Şekeroğlu, " Hatta bir tanesi de çıkmamış. Görüntüler iyi olmamış. Kendisi çıkmış demiş ki, " Ben yaşıyorum. Bir perde koyun. Konuşayım demiş. Benim bulduğum film de budur. " dedi. Şekeroğlu filmi manavdan bulduğunu da belirterek, o gün filmi nasıl aldığını da anlattı. Şekeroğlu, " Prof. Dr. Önder Küçükerman ile beraber antikacıya gittik. Orada baktık çok güzel bir manav. Biraz meyva alalım dedik. Bir çocuk kutular var ve kazıyor. Bu filmleri kazıyorum bir aseton içine koyuyorum ve film yapıştırıcısı yapıyorum dedi. Ben bir baktım Atatürk yazıyor . Hemen açtım nitrat olduğunu anladım zaten. Benim yeğenim var ona vereyim oynasın dedim. Bundan 500 liralık yapıştırıcı çıkar dedi. Bizde de o kadar para yoktu açıkçası. Ben 250 liraya razı ettim. Çocuk parayı alınca daha çok film var dedi. Depoya götürdü. Hatırladığım kadarıyla o depo İpek Filmin deposuydu. " dedi. Şekeroğlu manavdan aldığı filmde Atatürk 'ün yine Meclis'te konuştuğunu kaydetti. Prof. Dr. Şekeroğlu, " Aynı bu konuşmanın bir başka kaydı. Mecliste konuşuyor. " dedi. Şekeroğlu filmi 1975 'te bulduğunu da söyledi. Bunun üzerine Bakan Günay ise, " Kimin iktidarı olduğuna söylememe gerek yok değil mi ? " diye konuştu. Bakan Günay ayrıca Şekeroğlu'na " Siz olmasaydınız olmayacaktı . Manavda bulmuşsunuz baksanıza " dedi. Atatürk'ün Cumhuriyetin 10. yılında yaptığı konuşmanın sesini de temizlediklerini söyleyen Prof. Dr. Şekeroğlu, görüntünün hızlı gittiği için Atatürk'ün sesinin o konuşmada tiz çıktığını dile getirdi. GÖRÜNTÜLERDE NELER VAR ? Basına gösterimi yapılan ilk görüntüde Atatürk'ün 1936'daki Meclis konuşması restorasyon yapılmadan önce ve sonra gösteriliyor. İkinci görüntü ise, 1915'te Harbiye Nazırının Kıta Teftişi ve Barum Manzarasından oluşuyor. Ancak o dönemde ses olmadığı için ikinci filmde de ses yok. Görüntülerde küçük çocukların çay toplaması da görülüyor. Filmler arasından Alman İmparatorunun Dersaadet'e gelişi de var. 1917 tarihli görüntüler de sessiz. Bu görüntülerde ise, Alman İmparatoru ile Sultan 5. Mehmed Reşat da görülüyor. 1918 tarihli diğer bir görüntüde ise, Sultan Abdülhamid'in cenaze töreni görüntüleri yer alıyor, Son Padişah Vahdettin görülüyor. 1923 tarihli görüntüde ise, Lozan Barış Heyetinin karşılanması yer alıyor. Görüntülerde Atatürk, İsmet İnönü ve Atatürk eşi Latife Hanım yeralıyor. Bir diğer görüntü ise, 1930 yılına ait Atatürk'ün Orman Çiftliğinde Amerikan Büyükelçisi Joseph Grew'u ağırlamasından oluşuyor. 1934 yılındaki görüntüde ise, Atatürk İran Şahı Rıza Pehlevi ile karşılıklı konuşuyor.Sesli olan görüntüde Atatürk'ün gerçek sesi de net bir şekilde duyulabiliyor. Atatürk'ün deniz kenarında İsmet İnönü ile birlikte gemileri izlediği görüntünün yanı sıra, 1936 tarihli filmde ise, Atatürk'ün İngiltere Kralı 8. Edward'ın Türkiye ziyareti de yeralıyor. Filmde ayrıca, Atatürk'ün 1937'de Doğu illerini ziyareti de görülüyor. Gözlerini hayata kapamadan bir yıl önceki görüntülerinde Atatürk'ün zayıflamış olduğu da dikkatlerden kaçmıyor. http://youtu.be/i_v_hpazGp8

Kodlama yanlış olmuş... Düzeltilmiştir... Uyarı için teşekkürler Sevgiler.

LOL!!!!! Buna çok güldüm... ha ha ha

Eğer bir Akıllı Cep Telefonuna (Smart Phone) sahipseniz, cep telefonunuzu kullanarak bu foruma ulaşabilirsiniz. Yapmanız gereken: foruma ulaştıktan sorna en aşağıda solda bulunan aşağı doğru açılan listeden Cep Telefonu Şablonunu seçmek... İyi eğlenceler Sevgiler