Zıplanacak içerik

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. Gurur duysaydın, hiçliğin kalırdı ama kibirlenseydin kalmazdı... Sen şımarmazsın, karakteri sağlam birisin... Hiçliği biliyorsan, çok şeyi biliyorsun demektir. İltifatın için çok teşekkür ederim... Selamlar
  2. Madem ki böyle bir karar verdin hakkında hayırlı olsun arkadaşım, (aslına bakarsan bunu bende düşünmüyor değilim) Dostlar olmadan çekilmiyor burası ve dostlarımız artık bir elin parmakları kadar, bizi bekleyen dostlara gitmek zamanı geldiğinde bizde orada olacağız... Marti_Name, sen dostlarına sadık ve o kavramı bilen birisin. Umarım dostlukların hiç bozulmaz... Sevgiler
  3. Forum arkadaşlarının bir araya geleceği iftar yemeğinin bu Cumartesi günü, Sultanahmet'te bir restorantta olmasına karar verdik. Gelmek isteyen tüm arkadaşları bekliyoruz... (taurusmutis umarım sana da uyar)
  4. Sayın Evrensel Sorularınıza uzun cevaplar verdiğimizi söylüyorsunuz ama lütfen dikkat edin bu forumda siz ve haksözden daha uzun ileti gönderen yok. Asıl bu tür yazılar sıkıcı, zaman alıcı ve fazla tekrarı olan yazılar. Cevaplarımızı ne şekilde olursa olsun beğenmeyeceksiniz çünkü sizin düşündüğünüz şeyleri söylemiyoruz. Bunların dışında bir insanın başka bir insana asla soramayacağı kişisel soruları bana sormuşsunuz bu soruların cevaplarının kimseye bir fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Siz toplumda kaos yaratmaktan başka birşey yapmıyorsunuz. Siz inanmıyorsanız Kuran'dan uzak durursunuz ve geri kalana saygı duyarsınız yok böyle yapmamakta özel bir amacınız varsa oda sizi bağlıyor. Sorduğunuz sorulara cevap vermiştim tekrar etmemin bir mantığı yok. Madem uzun iletilerden şikayet ediyorsunuz önce onu siz uygulayın. Selamlar
  5. AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesİ Olli Rehn, Şöyle buyurdu: * 301. maddeyi yumuşatın, yetmez içini boşaltın, o da yetmez, Türk’e küfürü serbest bırakın. Bu bir AB kriteridir. * PKK’ya karşı silahlı mücadeleyi bırakın. Sosyal, kültürel, özellikle siyasi çözüm yolu bulun. Bu bir AB kriteridir. * Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü uygulayın. Limanları vakit geçirmeden Rumlara açın. Bu bir AB kriteridir. * Sİvİl-ordu ilişkileri demokratikleşti-rilmelidir. Avrupa’da ordu, sivil denetim altındadır. Bu bir AB kriteridir. * Heybelİada Ruhban Okulu’nu açın. Patrik Bartholomeos, derhal ekümenik ilan edilsin. Bu bir AB kriteridir. * Sadece Ermeni yetmez, Pontus ve Süryani soykırımını da tanıyın. Atatürk’ü artık unutun. Bu bir AB kriteridir. AK üyesi Lord Russel şöyle buyurdu: * Bİr sonraki nüfus sayımında Kürtlerin sayısı tam olarak belirlensin. * Kürtçe öğrenim imkanı yaratılıp, üniversitelerde Kürtçe dil dersleri verilsin. * Kürt ailelerin mevcut dil ve öğrenim imkanları hakkında bilgi verilsin. * Kürt kültürünün tanıtımını sağlayacak merkezler kurulsun. Dernekleri tanınsın. MÜZAKERELERİN BAŞLANGIÇ YIL DÖNÜMÜNDE MİLLETİN SABRINI DENEDİLER AB yine sıraladı!.. Rehn: Limanları Rum’a açın, 301.maddeyi kaldırın, reformlara hız verin, Terörle Mücadele Yasası’ndaki kısıtlamaları kaldırın Kretschmer: İfade özgürlüğü ve dini özgürlükler konusunda reformlar yapın, sivil-asker ilişkilerine bir an önce çekidüzen verin Dün iki AB komiseri ayrı ayrı açıklama yaparak Türkiye hakkında yazılacak olan ilerleme raporu öncesinde gerçekleştirilmesini istedikleri değişiklikleri bir kez daha açıkladılar. İlk açıklama AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’den geldi. Rehn Türkiye’nin AB sürecinin yavaşladığını, Türkiye’nin ek protokolle ilgili yükümlülüklerini yerine tam olarak getirmesini beklediklerini belirtti. 9. paketi övdü Rehn, Türk-İş tarafından düzenlenen bir sempozyumda yaptığı konuşmada, TBMM’de görüşülmeye devam eden 9. uyum paketinin geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Refomlar açısından bir sonra atılması gereken adımın ifade özgürlüğünün AB standartlarına taşınması olacağını belirten Rehn Türklüğü aşağıladıkları gerekçesiyle bazı gazeteci ve aydınlara yönelik davaları hatırlattı. 301. maddeyi kaldırın Komisyon olarak yeni TCK’nın hazırlanma sürecinde kendi fikirlerinin de göz önünde bulundurulmasını istediklerini hatırlatan Rehn, temyiz mahkemesinin Hrant **** davasında bu ülkede ifade özgürlüğünü tehdit altına alan bir içtihat oluşturduğunu söyledi. Rehn, şunları kaydetti: “Bu konuda pozisyonumuzu net ortaya koyduk. Bu AB siyasi kriterlerinden biridir. Bizim ortak demokratik değerlerimizin bir parçasıdır. AB içinde temel haklara saygı göstermeyen bir ülke olmasını düşünemiyorum. 301. maddede yapılacak bir değişiklik Türk vatandaşlarının da çıkarına olacaktır. Terör şiddetle çözülmez Rehn, bunun yanı sıra başka bazı alanlarda da acil değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirterek, bu alanları kadın hakları ve dini özgürlükler olarak sıraladı. Türkiye’nin terör nedeniyle çok acı çektiğinin farkında olduğunu söyleyen Rehn, şiddetin sorunları çözemeyeceğini ve Güneydoğu’daki sorunun sadece güvenlik yaklaşımıyla ele alınmayacağını ifade etti. Limanları açın Rehn, terörle mücadele yasasının getirdiği bazı kısıtlamalar konusunda endişeli olduklarını söyleyerek, bu yasanın terör suçunu belirsiz olarak tanımladığını ve ortaya net bir çerçeve koymadığını kaydetti. Rehn, girişim yapılabilecek alanlara Gümrük Birliği Ek Protokolü konusunun da dahil olduğunu söyledi. Soykırımı sorusunu es geçti Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamaları ile ilgili olarak, “ortada yanlış anlaşılma var, biz diyaloga açığız” diyen Rehn, bir gazetecinin “Fransa’da Ermeni soykırımı yoktur diyenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısı ifade özgürlüğünü kısıtlamıyor mu” sorusuna cevap vermekten kaçındı. Bunlar da daha önceki istekler Avrupa Parlamentosu (AP), Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan Türkiye Raporu’nda ise, Rehn ve Kretschmer’in dayatmalarına ek olarak şu isteklerde bulunulmuştu * Süryani ve Pontuslu Rumlara soykırımı uyguladığınızı kabul edin * Ankara Kürt sorununa siyasi bir çözüm bulmak amacıyla DTP’yle temasa geçsin * Üyelik yolundaki bir ülke olarak geçmişinizle yüzleşin (sözde Ermeni soykırımına işaret ediliyor) Ermenistan’la diplomatik ilişki kurun, ekonomik ambargoyu kaldırın, sınırları açın * Yüzde 10 olan seçim barajını düşürün. Kürt kökenli partiler de dahil olmak üzere daha geniş temsil sağlayın * Temel hak ve özgürlükler alanında sınırlı ilerleme sağlandı. Dini özgürlükler konusundaki taahhütleri yerine getirin. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açın, azınlıklara mülk edinmenin yolunu açın. * Alevileri azınlık olarak tanıyın. Din dersini seçmeli hale getirin Ordunun rolü zamanla değişecek AB’den gelen ikinci açıklamayı ise AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer yaptı. NTV’nin sorularını yanıtlayan Kretschmer, siyasi kriterlerde ilerleme sağlanmasının önemine vurgu yaparak, Türkiye’nin bu konuda yapması gereken çok şey bulunduğunu söyledi. “İfade özgürlüğü, dini özgürlükler, kadın-erkek eşitliği ve son günlerde yoğun bir şekilde tartışılan sivil-asker ilişkileri gibi konular büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu alanlarda daha fazla ilerleme kaydetmesi gerekmektedir” diyen Kretschmer, “Türkiye’nin bu konularda ilerleme göstermesi lazım” dedi. AB’de durum farklı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın dün Harp Akademileri Komutanlığındaki açıklamalarına ilişkin soruya cevaben Kretschmer, AB’nin sivil-asker ilişkileri konusundaki pozisyonunun açık olduğunu belirterek, kendisinin bu konudaki görüşlerini daha önceden TESEV’in toplantısı sırasında dile getirdiğini, Orgeneral Büyükanıt’ın da konuşmasında kendi görüşlerini ifade ettiğini söyledi. Orgeneral Büyükanıt’ın, “Türkiye’de ordunun farklı bir role sahip olduğu” yönündeki sözlerini hatırlatan Kretschmer, şunları kaydetti: “Ortada iki farklı pozisyon, iki farklı görüş var. Komutanlar da TSK’nın AB’deki ordulardan farklı olduğunu söylediler. Bu durumun müzakere süreci içinde değişip değişmediğini göreceğiz. Ordu-sivil ilişkileri AB sürecinde önem taşımaktadır. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Ben bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.” APKM, Kürt raporunu bugün görüşecek Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurulu, İngiliz parlamenter Lord Russel-Johnston tarafından hazırlanan, “Kürtlerin Kültürel Durumu” konulu küstah raporu bugün tartışarak oylayacak. Uzmanlık komisyonunun talebi doğrultusunda, daha önce cuma günü tartışılacağı bildirilen rapor, yarının gündemine alındı. Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtlerin kültürel durumunun ele alındığı raporda, “Kürtler, dünyanın devletsiz en büyük uluslarından biridir” ifadesi kullanılıyor. “Kültürel ve dil farklılıklarının Avrupa mirasını zenginleştiren bir unsur olduğu” belirtilen raporda, “bu unsurların kişilerin ve ülkelerin kimliklerini güçlendirdiği” görüşüne yer veriliyor. AKPM raporunda, bahsi geçen ülkelere Kürtlerin kültürlerinin korunması konusunda yardım yapılması çağrısında bulunuluyor. Raporda, Avrupa Konseyi üyesi Türkiye ile birlikte İran, Irak ve Suriye’ye Kürt dil ve kültürünü, “mücadele edilecek bir tehdit olarak değil kendi ülkelerinin mirası gibi tanımaları ve bu konuda gerekli önlemleri almaları” tavsiye ediliyor. Türkiye’ye gaz verin Raporun sonuç bölümünde, “Türkiye’yi, ‘Kürt konusunu’ sadece güvenlik açısından değil, daha geniş anlamda değerlendirmesi için cesaretlendirmek gerekir” ifadesi kullanılıyor. Lord Russel’en raporunda ayrıca şu isteklerde bulunuyor: Bir sonraki nüfus sayımında Kürtlerin sayısı tam olarak belirlensin. Kürtçe öğrenim imkanı yaratılıp, üniversitelerde Kürtçe dil ve edebiyat dersleri verilsin. Kürt ailelerin mevcut dil ve öğrenim imkanları hakkında bilgi verilsin. Kürt kültürünün tanıtımını sağlayacak merkezler kurulsun. Kürt kültür dernekleri resmen tanınıp, desteklensin.
  6. Evet eğlenceli oluyor, hikayeler, hikayeler, hikayeler en azından bu hikaye gerçekçi bir hikaye
  7. Sayın Dipnot Yazılarınızın bir kısmında haklısınız, bugüne kadar sizi haklı bulduğum noktalarda yanınızda olmaya çalıştım. Ancak size katılmadığım yazılarınıza tepki gösterdiğimde anlaşılmaz bir saldırı ile karşılaştım. Bu demek oluyor ki, biz sizin her söylediğinizi koşulsuz kabul edersek siz bizi gerçek kemalist sayacaksınız aksi takdirde biz size göre takiyeciyiz öylemi? Hiç kusura bakmayın sizi bu konuda HAKSIZ çıkartacağım. Hep dikkat ettiğim husus aşırıya kaçmamaktır. Her türlü savunuda bu böyledir. Ama size göre anlamsız olsada bir inancımız var bu inanç bizi bağlıyor ve hiç bir zaman iddia edemezsiniz ki biz burada kimseye din tüccarlığı yapmadık. Ama kimin ne yaptığını, satır aralarında kime ne söylemek istediğini anlamaya yetecek zekaya sahibiz. İnanca saygı duyarız demekle inanca saygı duyulmuyor... Bunu gösterebiliyormusunuz? Hayır... İnançsızlığa saygı duyuyormusunuz? Evet... Bunu gösterebiliyorsunuz... Demokrasimi hani nerde göremiyorum... İşimize geldiği gibi, sıkıştığımızda "ben öyle demek istememiştim" diyerek yapılır takiye... Biz ne dediğimizi ve ne demek istemediğimizi biliyoruz... Bilmeyenler düşünsün... Saygı karşılıklıdır... Bana ve inancıma saygı duymayana bende saygı duymam...
  8. Ne diyelim sayın dipnot Siz almışsınız alacağınızı, size bol tıssssslı günler diliyoruz... Bu arada kimse sizden bir şey almış değil, kime bahşiş veriyorsunuz?
  9. İki embriyo, bir ana rahminde... Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde... Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece... Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş. Elleri, ayakları belirginleşmiş. Gözleri çıktıkça meydana, İkisi de çevrede olup biteni fark etmiş... Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu... Sıcak, ıslak, sevgi dolu... "Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki" demişler, "...bize ne mutlu..." Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler. Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler. Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne'lerine şükretmişler. Sonra başlamış bir varoluş tartışması: "Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk" diye sormuş ikizler... "Annemiz" demiş biri, "O bizi var etti, bize can verdi." "Ne biliyorsun" diye itiraz etmiş öteki, "Sen hiç Anneni görmedin ki...": "Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir." Süredursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler. Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler. Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların... Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın... Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek; Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek. "- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz" diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla... "- Ben gitmek istemiyorum" diye diretmiş öteki; "doyamadım ki daha hayata..." "- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır." Sormuş karamsar olan: "- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?" Şiirle cevaplamış iyimser olan: "Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden..." Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış. Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış. Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar. Ve "ömrümüz bitti" diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar. Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu, Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar. Ya ne kadar dünya hayatına benziyor değil mi? Anne karnın daki bebek bile anneyi tasavvur edemediğinden onu yok sayabiliyor... Ama bir diğeri görmediği annesine inanıyor... Ve gerçek şu ki, hiç bir bebek annesiz dünyaya gelmiyor...ANLAYANLARA...
  10. Evet bu da çok mantıklı, işte bakış açılarında ki fark nasıl güzel ortaya konuyor... Sevgiler ve saygılar
  11. 1919 savaş yıllarında gazetenin anasayfasında ki uyarıcı yazıya dikkat edin... "kalk uyan yoksa, ardı hicrandır" Cyrano, güzel insan sen ve senin gibiler var oldukça "bu bişey olmazcılar" da rahatla ve huzurla yaşamaya devam edecekler bu topraklarda, sizlerin sayesinde... İyiki uyumayan, iyiki ciddiye almayı bilen, iyiki bize bişey olmaz demeyen siz gibiler var. Yüreklerinize sağlık...
  12. burdayım
  13. Arkadaşım Sedat, Ya aklıma geldide bir topic mi açsak, "tıss sesi yokluk sesi midir?" diye iyi ve faydalı bir tartışma olur diye düşünüyorum... Sevgiler
  14. İslama ve O'na inananların değerlerine saldırmakla geçirdiğiniz vaktinizi ülkenin gerçek meseleleri konusunda neden geçirmiyorsunuz haksöz... Bu takıntılı tavrınız neden, ülkede olan bitenden rahatsızlığınız yok sanırım. İşte tam bir "aşırı dinsiz" örneğisiniz. İnanıyorum ki bu mücadelede kaydettiğiniz eforu daha yararlı işlerde gösterseniz daha başarılı olurdunuz. Bütün dini topiclerde yazılar yazmışsınız, aman dikkat edin yine yanlış anlamalarla hata yapmayın...
  15. Sevgili Bilimselci, Üzerine alındığına göre demek ki sende "kör bir inançsızlıkla" saplantılı bir savunma içindesin. Musluk örneği ise çok komik, demek sular kesilince tıısss sesi geliyor ve bu yokluğu ispatlıyor öylemi, tısss sesi de musluktaki havadan kaynaklanıyor değil mi, demek ki su olmasa da muslukta görünmez bir şey var "hava" su neden oluşuyor H2O değil mi, oksijenin sesi geliyor yani yakında sular akacak demek oluyor bu... Evrensel arkadaşım, oldukça eğleniyorsun görüyorum ki, sana iyi eğlenceler diliyorum... Evet en azından sizin gözlerinizin bağlı olduğunu biliyorsunuz, bu da bir aşamadır. Hadi kal sağlıcakla...
  16. Sevgili xlark tades Anlaşılan o ki, burada "öğrenmek için sorgulamak" diye birşeyden söz edilemiyor, karalamak için sorgulamak demek daha doğru olacak. Bildiğimiz bir söz var şeytan ayrıntıda gizlidir. Ve şeytanın yaptığı en iyi şey çarpıtmaktır. Doğrunun üstünü örtmek ve saptırmaktır. O yüzden ben senden ve diğer arkadaşlarımdan rica ediyorum bir daha bu topice yazmayalım... Zira amaç belli ve sonuç değişmeyecek. Yine herkes bildiğine inanacak... Allah hepinizin emeklerinden razı olsun ve "hak batıldan üstündür" bunu bildiğimiz için gönlümüz rahat. Yolunuz açık olsun... Selamlar
  17. İrticanın varlığını ister kabul edelim, ister etmeyelim. Ülkenin asıl meselesi demokrasi kavramının tam olarak oturtmamış olmasıdır. İrticai tehtid gibi ya da benzeri eğilimlerin ortak sebebinin demokrasiyi halka kavratamamış ve mekanizmasını iyi işletememiş olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Eğitim düzeyi oldukça düşük olan halkımız, pek çok akıl dışı uygulamayı bu yüzden benimsiyor. Çünkü dinini iyi bilmiyor, Cumhuriyetin ve demokrasinin kendisine kazandırdıklarını bilmiyor. Ama bazı fırsat avcıları insanımızın bu dini duygusallığını kullanmayı çok iyi biliyorlar ve bu sebeble halk "eyvah bizi dinimizden edecekler" korkusuna kapılıp bu irticai tehlikelerin içine düşmektedir. Cem Yılmaz'ın dediği gibi eğitim şart
  18. KUVAYİ MİLLİYE DERNEĞİ'NİN 85. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ... BU SEBEBLE DERNEK BAŞKANI M.FİKRİ KARADAĞ BİR BİLDİRGE YAYINLADI... DERNEĞİN DEĞİŞMEZ ONURSAL GENEL BAŞKANI GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜR. Vatanın Bütünlüğü ve Milletin Bölünmezliği tehlikededir. DEVLETİ YÖNETEN SEÇİLMİŞ KİŞİLER TÜRK MİLLETİNİN GÜVENİNİ YİTİRMEKTEDİR. VATANIN GERÇEK SAHİBİ ASIL TÜRK MİLLETİ BU KORKUNÇ TEHLİKE KARŞISINDA KAYITSIZ KALMAKTA VE SADECE İZLEMEKLE YETİNMEKTEDİR. DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI ŞEMSİYESİ ALTINDA MİLLETİN BÖLÜNMESİ VATAN TOPRAKLARININ SATILMASI, DEVLET OTORİTESİNİN ZAYIFLATILMASI SÜRDÜRÜLMEKTEDİR. MİLLETİN GÖZBEBEĞİ KAHRAMAN ORDUMUZ HER VESİLE İLE YIPRATILMAKTA VE İTİBARI DÜŞÜRÜLMEYE GAYRET EDİLMEKTEDİR. VATAN EVLATLARI KANLARINI VE CANLARINI FEDA EDERKEN SÖZDE YÖNETİCİLER AB, ABD VE YANDAŞLARINA HOŞ GÖRÜNME YARIŞINA GİRMİŞLERDİR. HİÇ BİR ŞEHİDİN ACISI ONLARI İLGİLENDİRMEMEKTEDİR. GAZİLİK, ŞEHİTLİK, KAHRAMANLIK, VATANSEVERLİK VE TÜRKLÜK RESMEN YOK SAYILMAKTADIR. DEVLETİMİZ D TAKIMI TARAFINDAN YÖNETİLMEKTE VE TÜRK MİLLETİ KENDİNDEN OLAN TÜRK SOYLU YÖNETİCİLERE KAVUŞABİLME ÖZLEMİ DUYMAKTADIR. KUVAYİMİLLİYE TARAFINDAN HİYANETİ VATANİYE KANUNU ZAMANI GELDİĞİNDE YÜRÜRLÜĞE KONULMASI İÇİN ÇALIŞILACAKTIR. 11 KASIM 1938 DEN BU GÜNE KADAR İHANET EDEN HER ŞAHIŞ, KURUM VE KURULUŞ HESAP VERECEKTİR. BU DEVLETİ SOYAN HER KİM OLURSA OLSUN: ÇALDIKLARINI YURTDIŞINA KAÇIRDIKLARI SERVETİN HEPSİNİ BU VATANA GERİ GETİRECEKTİR. TÜRK MİLLETİ KENDİ BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUYACAK VE TÜRK YURDU KIYAMETE KADAR PAYİDAR KALACAKTIR. VATAN MUTLAKA KORUNACAK, MİLLET DAİMA BÜYÜYEREK SONSUZA KADAR YAŞATILACAKTIR. ZİRA KENDİSİNİ BU UĞURDA FEDA EDECEK ÇOK VATAN EVLADI VARDIR. TÜRK ÇOCUĞUNUN GERÇEK SIĞINAĞI KUVAYİ MİLLİYE RUHU ŞAHLANMAYA HAZIRDIR. YILDIRIMLAR YARATAN TÜRK EVLATLARININ ULU ECDATLARINA YARAŞAN BAŞARILAR KAZANACAĞINA İNANCIMIZ TAMDIR. YÜCE MİLLETİMİZE SAYGILARIMIZLA ARZ OLUNUR... M. FİKRİ KARADAĞ/KUVAYİ MİLLİYE DERNEĞİ GENEL BAŞKANI
  19. yazık mı desem, komik mi desem bilemedim. Allah'ta yok olacak (haşa) bunu ne tür bir bilgi ile söyleyebiliyorsun acaba? Allah'ı algıladığını söyleyen biri de ancak bu kadar algılar zaten... "ezeli-ebedi" "doğmamış-doğurulmamış" "hiç bir şeye ihtiyacı olmayan-her ihtiyacı karşılayan" Allah'tan söz ediyoruz lena, senin kendi uydurduğun tanrıdan değil. Evet tanrılar yok olacaklar, bütün batıllar yok olacak Baki olan Allah'tır... Ve O ölümsüzdür... Ha sen şu uzaylı tanrılarından söz ediyorsun sanırım... Evet onlarda yok olacaklar...
  20. Sevgili kralx Çok anlaşılır ve çok faydalı bir yazı olmuş tebrikler arkadaşım... Selamlar
  21. sardunyam şurada cevap verdi: arman başlık Anı Defteri - Defterleri
    hayırlı olsun topicin sessizliğin kızı, sana bol şiirli günler dileyelim o zaman
  22. bak ne dinle biliyonmu unutmak istiyorsan "ismail yk" muhahahaha ********* oldu demi ya?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.