sardunyam tarafından postalanan herşey
-
Nietzsche
Leylam, teşekkür ederim evet felsefeye el attık şimdi onu katledeceğiz... Kadında gücü sever, erkekte gücü sever... özetle insan gücü sever... güçsüze ancak merhamet duyar insan... o ayrı bir mesele ki, ben kendine acıyana acımam... Kırbaçla kasdedilen kadının erkekte güç görmek istediği ise eğer, bir erkek düşüncesiyle ancak bu kadar anlatılır ve kırbaç yanlış cisim olur anlatılmak istenende... Kadınların anlaşılması mevzusu seni aştığı gibi benide aşıyor Leylam... Bu mevzuya hiç girmemek lazım... isteklerinin sınırı yoktur derler doğrumudur bilememekteyim... belkide dünyanın buna ihtiyacı vardır... belki kadının istekleri yön vermektedir hayata... hayat çok sıradan olurdu belki kadınların istekleri olmasa... çünkü erkekler o kadar sıradan şeylerle sınırlıyorlar ki hayatı... kadınlar renkli televizyon gibi... her sene yeni modeli çıkıyor... Lcd falan... sinemasyon gibi... değişimde sınırı yok... eee hayatı renklendirmek lazım tabi...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Yerliyim yerli olmasına ilmik ilmik, damar damar Yerliyim. Bir dilim Trabzon peyniri Bir avuç tiftik Bir çimdik çavdar Bir tutam şile bezi gibi Dişimden tırnağıma kadar Ressamım. Yurdumun taşından toprağından şurup gelir nakışlarım Taşıma toprağıma toz konduranın Alnını karışlarım Şairim şair olmasına Canım kurban şiirin gerçeğine hasına içerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter Eğri büğrü , kör topal kabulum Şairim Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası Ayak seslerinden tanırım Ne zaman bir köy türküsü duysam Şairliğimden utanırım Şairim Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm harika, süper, şahane, hoşgeldin Ra_dya... demek benziyoruz birbirimize, ne güzel... öyle ise iyi anlaşacağız seninle, can kırıkların vardır seninde, hangimizin yok ki, varsın olsun değilmi Ra_dya, yarasız yürek olsa olsa taşa kesmiştir... yara can olduğunun, kan olduğunun kanıtıdır... hoşgeldin sayfama... getirdiğin armağana ayrıca teşekkür...
-
diloş...
her zaman...
-
diloş...
bencede yok... tarifi yok... ve biliyorum ve hissediyorum ve sözler duyguları anlatmakta aciz kalır çoğu zaman biliyorum... teşekkür ederim bütün hissettirdiklerin için... dallarında sarmaşıp kalacağım Allah izin verdiği müddetçe... keşke Diloşum gök mavisi gözlerine bir kez bakabilmenin, onunla bir kez gözgöze gelebilmenin, ona teşekkür edebilmenin, imkanı olsaydı... ne mutlu bize ya, Allah öyle bir lider göndermiş... Türk'e göndermiş... varmı ötesi...
-
Nietzsche
Figgaro arkadaşım bir yengeç olarak benide bunalıma soktun yaww... Sen kendini anlayamazsın bırakki başkasını nasıl anlayacaksın... melankolik takılıyorsun bu aralar... bundanda sıkılırsın merak etme, bilirim bu pis tabiyatı... aynısından bende de var... bazen işler ters gider, sanki kör bir kuyudasındırda yukarı çıkmaya çalıştıkça dibine çekilir gibisindir... çırpındıkça düşersin gibi gelir... ama inan bana sadece öyle geliyor... aslında dipsiz kuyu diye birşeyde yok... derin, daha derin, biraz daha derin kuyular var... sadece... sen şimdi ne yaşıyorsan bilki benzerini, bir başka türünü, eksiğiyle fazlasıyla bir çok insan yaşıyor... hayatlar birbirine benziyor... kadınlar kadınlara, erkekler erkeklere benziyor... boğalar boğalara, yengeçler yengeçlere benziyor... Nietzsche, ne demiş... kadınamı gidiyorsun, kırbacını unutma... unut arkadaşım unut... kırbacını kaldır bir kenara... kim kırbaçla yola gelir, kim kırbaçtan korkar ki... anlıyorum elbette mecazda anlatılanı... ama korku ile tutamazsın hiç bir şeyi yanında... madden belki ama ruhen imkansız... bak Nietzsche bile çıkamaz bunun içinden... biliyormusun figgaro filazoflar ve düşünürler ve hatta şairler göründüklerinden çok karmaşık insanlardır... çok duygulu şiirler yazan bir şair çok duygusuzca davranabiliyor bazen... bir anısında ağlayan insan, hüzünlenen insan bir başkasına acımayabiliyor... kendine acımak... bir insanın kendisine yapacağı en büyük kötülük bence... kendine ve yaşadıklarına acımak... imkansızlık bulduklarında başkalarını suçlamak... topu taca atmak... ne yazık ki çoğumuzun yaptığı şeyler... ayağım taşa takılıyorsa yolda, bu o taşın suçu olabilir mi? taşa sinirlenebilir miyim? ama bazen sinirleniyorum... taşı kaldırıp atmak istiyorum... atıyorumda ama taşa yüklediğim kabahat aslında kimin kabahatiydi...? hangi dala elimi atsam kurudu, edebiyatı en arabesk kokan felsefedir... aldanmamak lazım... dalın kuruma anında elini uzatmışsındır... eğer bir dala tutunacak kudretin yoksa, sen bir fidan dikmelisin sen kendi tutacağım dalı büyütmelisin... sen imkansıza inanırsın, imkansızın esiri olursun... zora inanmam, imkansız zaman alır... bence insan bunu çok sık tekrar etmeli kendisine... neye inanıyorsan o gerçek oluyor... kerameti ya da kerametsizliği kendinde arıyorsan bulursun... filazorluk zor zanaat ama para etmiyor... kaç filazor varki saltanat sürmüş olsun... kaç sefa sürmüş varki filazof olsun... ikisi ayrı kefelerde tartılan ayrı tür... birinin olduğu yere diğeri uğramıyor... bak gene çok felsefik konuştum... bu kadar edebiyat yeter bence... fazlası bende baş ağrısı yapıyor...
-
Başbakan'ın .... Oğlu
ne diyecekler bununda üstüne örtecekler, görmeyecekler, kabullenmeyecekler... daha öncekileri kabul etmedikleri gibi ve hatta hepsini sineye çektikleri gibi... nede olsa akpseverler...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
canım yanlış yazdın kanımca, sanırsam 38 beden demek istedin, canem 36'ya düştüm anacım, hani diyetisyenler ne diyor yiyerek zayıflayın... ben onu uyguluyorum formülünüde buldum, sizin için yiyorum bana bişi yolmuyor... Leylacım şiir perin geldi... gelmişken birde şiir getirdi... sen buralarda değilsin galiba ama tahminimce birazdan gelirsin... Hayat Hayat tesadüf Ve biraz acı hayat Biraz da ekşi Ve biraz da karanlık Ve yalnız, gökyüzü gibi Ve ben gibi hayat Ben ve hiç Kocaman bir kırgınlık hayat Ve sevgilinin kollarında hayat bir bahar gülüşünde.. Izdırap yüklü bir gemi hayat Çatık kaşlarının bir ortasında Bir gözyaşı hayat, okyanus gibi Ve çile Gayrımeşru bir çile hayat! Hayat bu işte avuçlarından içtiğim...
-
.....::Radya::.....
Teşekkür ederim güzel sözlerin için, şarkıyı beğenmene sevindim... gelirim elbette, bende seni beklerim arkadaşım... bir şiir armağan edeyim hazır gelmişken... elim boş gelmiş olmayım değilmi? Bizi yaşama bağlayan, Bazen yaşamaktan soğutan... Bir alışkanlık, Hayat. Bir ırmak misali akan, Durmak bilmeyen Hayat. İnatçı ama, İnadına sevimli, Hayat. Yaşamanın en anlamsız yanı, Ama en önemlisi belki de, Hayat. Geç kalan sabahların, Islatmayan yağmurların Tek sebebi. Hayat. Sorguların bitmeyen sorularının Beklentilerin tükenmez umutlarının Tek çaresi. Hayat.
-
Frozen......
fevkaladenin fevkindeki, harikulade şahsiyetim, açma yiyorum senin için, iki kilo daha alacaksın bir kaç saat içinde, ama yanına çay yapmamışım, sen bir çay demleyiversen diyorum...
-
diloş...
Ben sana İğde Ağacım, İğde Dalım derken ifade etmek istediklerim tamda Atam'ın söyledikleriydi... "soylu, yapmacıksız, içten bir sevgidir bu"... Bende çok duygulandım, onu anlayıp, ona inanıp, onu sevmemek mümkünmü? İğdem, iyiki varsın... hiç solmasın bahar dalların...
-
hayatı en iyi ne anlatır?
Ra_dya, çok güzel anlatmış şair... onun yüreğine senin emeklerine sağlık... İnsan; yere çakılı yalnız bir ağaç değildir, tek başına rüzgârı bekleyen… Yeni yüzler dene, asla vazgeçme sevmekten... Sünger çek maziye, yak ne varsa kötü gönlünün ocağında… Geç karşısına, sevgi kahvesini, dostluk kahvesini yudumla umudun şefkatli kucağında… teşekkürler... ******************************************** Hayat Yaşamak: hicranlardan bir mutluluk duyarak, Yildizlara ermeyi düşünerek yaşamak. Hayatin kitabini okuyup yaprak yaprak Hürüm diye sevinmek, köle gibi yaşamak. Her sevilen insanin yilan oldugunu görmek, Egilmek riyakarin, yalancinin önünde. Istirabi başina bir çelenk gibi örmek Binbir işi düşünmek her allahin gününde. Gül diye dikenleri toplamak bahçelerden, Insanligi unutmak, yikmak gönül evini. Mehtap dilenmek bizim olmayan gecelerden Söndürmek Tanrinin o mukaddes alevini Söndür artik Allahim gözümdeki nurumu Çaldilar huzurumu, götürdüler uykumu. Allahim bu mu hayat, Allahim hayat bu mu? Kaçirdilar sevdigim en mukaddes uyku mu? buda benden...
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
mahmure kim oluyor ben miyim? e madem öyle mahmurelik yapayım bari... kafam güzel, dünya güzel, herşey güzel sen güzelsin, güzelsin... sen güzelsin güzel...
-
figgaro...
Bedava Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava.
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Evet zamanla duygularımız ve düşüncelerimiz değişiyor... şiirlerde bulduğumuz manalarda değişiyor... ben daha önce duymamıştım ve çok beğendim bir tanem...
-
diloş...
Şarkı hakkında verdiğin değerli bilgiler için müteşekkirim, bu bilgileri dağarcığıma nakşettim Diloşum. Bak Sen İğde Dalıma Mustafa Kemal'in İğde ağacı hikayesini gönderiyorum... Daha önce duydunmu bilmiyorum... Atatürk ve İğde Ağacı "... Bozkırın, acı bir unutulmuşluk uykusundan Mustafa Kemal tarafından uyandırıldığı o günlerde, Çankaya'dan Meclis'e giden yol üstünde olacak, güzel bir iğde ağacı varmış. Tek bir ağaç... Ve Mustafa Kemal, ne zaman o ağacın önünden geçiyorsa, arabada ne kadar önemli bir mesele konuşuluyor olursa olsun yanındakinin ya da kendisinin sözünü kesiyor. Artık öğrendiği için şöfor de arabayı o sırada yavaşlatıyor ve Mustafa Kemal, yanındakine gösteriyor: ‘ Bak, bu benim iğde ağacım ’. Soylu, yapmacıksız, içten bir sevgidir bu. Mustafa Kemal yalnız o iğde ağacını sevmiyordu elbette. O bir doğa sevdalısıydı ve çorak Ankara onu üzüyordu. Yeni Ankara'yı ağaçlı, yeşil bir şehir haline getirmek onun tutkusuydu. Ve iğde ağacı, bu tutkunun simgesiydi...Aynı yoldan geçerken bir sabah yanındakinin kolunu tutmuş, ‘ Bak, bu benim...’ derken iğde ağacının yerinde olmadığını görmüştü. Mustafa Kemal şaşkınlıklar içinde arabadan atladı ve orada çalışan işçilere sordu: ‘ N'oldu buradaki iğde ağacı? ‘ Yolu genişletmek için kesmişler iğdeyi, meğer. Mustafa Kemal acıyla döndü arabasına ve ellerini yüzüne kapayıp ağladı.."
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
yiyin kıslar yiyin bize dokanmaz, sabah ertiyorum ben onları... bende diyorum onca kek, börek, pasta yiyorum nereye gidiyor gün geçtikçe eriyorum anacım... zafiyet geçiricem yakında...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
çoooooooooooooook güzel çok.... hele altını çizdiğim satırlar... çok teşekkür ederim, ve seni enerjik gördüm buda ayrıca keyiflendirdi beni... seni seviyorum İğdem... canımsın, bende seni özledim... şiir perisi... ne güzel bir sıfat bu... yakıştı kız bu bana, üstümde güzel durdu ayol...
-
Frozen......
Heh gene sitemlere boğmuş beni, canımın içi bana ne değer yükledin bilmiyorum, yüklediğin değeri hak edip etmediğimide bilmiyorum, ama ben seni ya da hayatıma girmesine izin verdiğim birini severken sınırsız seviyorum... sınırsız sevdim... çok sevdim... bana ters gelen, anlayamadığım yanlarıyla sevdim... bende öyle sevilmek istedim... mükemmel olmayı bırak kendime göre çok kabiliyetsiz hatta çokta saf biriyim ben... çok aldanırım, çok yanılırım, çok kırılırım, bazen çok kırarım... ama kin tutamıyorum... kalbinin kapılarını açık tuttuğunda yaralanmak çok kolay oluyor aldanmalarım hep bundan oldu, bunu değiştiremiyorum ki zaten, böyle öleceğim ben... seni seviyorum gerçekten seviyorum ve hep seveceğim... bu bana yeter... son sözümde budur...
-
NOSTALJİK ŞARKILAR TOPİCİ
Ra_dya çok teşekkür ederim bende çok severim bu türküyü, bende Ege türkülerinde bir başka çoşarım biliyormusun, oğlumun adı Efe zaten 7 yaşında, görme Efeliğini... Hadi bir Rumeli türküsüde benden Ra_dya'ya... ben bir gocmen kizi gordum tuna boyunda elinde bir deste gul var hasret koynunda soyle soyle gocmen kizi annen varmidir ne annem var ne babam var kalmisim oksuz sen bir oksuz ben bir garip alayim seni alayimda gurbet elde sarayim seni telgrafin tellerinden haber varmıdır ne haber var ne mektup var kalmisim öksüz dogru söyle göcmen kizi haber yokmudur ne gelen var ne giden var kalmisim öksüz
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
bende seksek oynamayı özlemişim bak Erbay aklıma getirdi, gidip kendime seksek çizeyim bir iki zıplayım bari... Diloşum bende sizi özledim, havalar ısındı biz kaybolduk, dağıldık noluyoz anacım...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
evet Leylam bizim için yirsen bize kilo yapıyor, sana yapmıyor ye anacım pudingler sana feda olsun, ben sizin için yiyorum ya Frozen 5 kilo almış... Diloş 4 kilo almış, sen kaç kilo aldın
-
Frozen......
Geçmiş olsun, halamı düzelemedi... Demek bana git falan demiyorsun Demek hemde özledin E bende özledim...
-
Rahmetli Menderes'ten tarihî bir uyarı
Kör ölür badem gözlü olur... Adnan Menderes'le başlıyor bu düzenin dümenciliği... Ne ile yargılanmıştı anayasaya ihanet. Türkiye bir hukuk devletidir, hukukla yönetilir, Arınç gibi ben yasa tanımam derseniz hukuk sizede hak ettiğiniz cevabı verir... Akp'nin de anayasaya ihanetle yargılandığı günler gelecek... O zamanda mağdur olduklarına inananlar gözyaşı dökecek. Hatta şimdi Cumhurbaşkanlığı makamını ıskaladıkları için onlara acıyanlarda var. Kafalarını hukuk duvarına, halka çarpıyorlar sempatizanları ağlaşıyor... Gerçekçi olmakta fayda var, eğer hukuk devletine inanmıyorsanız hukuk tanımıyorsanız size bunu tanıtırlar, sonra ağlamakla, ahla vahla, ancak duygu sömürüsüne (yani alışkın oldukları düzene) devam ederler. Acıma ki acınacak hale düşmeyesin...
-
'Yalnız değilmişim Atam; dekolte tişörtümü beğendiniz mi?
sevgili politika neden öyle diyorsun solcuları insan olarak bile görmeyenler var.
-
YUMOTEm Meleğimmm için, Meleğim seni çok seviyorum
nerelerdesin çalıkuşum karşılaşamadık senlede, çok özledim bitanem... gecenin nemimi düşmüş gözlerine ne olur ıslak ıslak bakma öyle saçını dök sineme derdini söyle yeterki ıslak ıslak bakma öyle