Gece Yağmuru

Lütfen yüksek sesle konuşmayınıs

Kıs senin iyiki bu siteye gelmişim ve kankimle tanışmışım demen gerekiyordu Allah mutluluğunuzu ve huzurunuzu daim etsin kankim...İnşallah bebiş haberlerinide duyarız

Sisin yazın düğününüs mü olcek leynnnn Anam bunlar benden önce evlenecek bu gidişle Bir ömür boyu mutluluklar diliyorum şimdiden Psiko bacım ayakkabının altına ismimi yas kıs Darısı bulaşsın

Yumotem..Şekerim...Seni özledim kıs Elimden gelen bu ben iki kişiyim Çoğalmak neyse ne azalmak zor Birisi seni her an bırakıp gittiğim Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim Gözlerine kirli bir bulut getirdim Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor Elimden gelen bu ben iki kişiyim Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o Bir yerin üşüse onun sıcaklığı Öbürü en içten çağrını işitmiyor Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o Bakışları kıyısız deniz uzaklığı Elimden gelen bu ben iki kişiyim İkisi birden çıkmaya uğraşıyor Bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim Birisi yeni baştan serüvene başlamış Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor Çoğalmak neyse ne azalmak zor.. Atilla İLHAN

Kankilerin en güzeli en tatlısı Özledim kıs seni Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.. Necip Fazıl KISAKÜREK

Abicim görüşemiyoruz uzun zamandır..İnşallah herşey yolundadır..Özlettin kendini... Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İste yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karsıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, gunah, hasad yerinde demet; Merhamet, sucumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. Necip Fazıl KISAKÜREK

Cnm ablacım,uzun zamandır uğrayamıyordum...Şefkatin ve sevginle dolu dostluk bahçende bana da yer var mı ? Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince, Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur. Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince, Aynalar yüzümü tanımaz olur. Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik, Tenimde acısız yatan bir bıçak. Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik, Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün, Karanlık, kovulmaz düşüncelerden. Cinlerin beynimde yaptığı düğün, Sulardan, seslerden ve gecelerden... Necip Fazıl KISAKÜREK

Ablacım Çok şükür İnşallah sende iyisindir

Gönlü güzel gönüldaşım...Çok tşk ederim Slm Murti_San...Tşk ederim umarım sende iyisindir arkdaşım Ziyaretinle anı defterimi şereflendirdin her zaman beklerim

Haberlerde dinlediğim kadarı ile Hocaları çocuklara '' En çok istediğiniz şey nedir ? '' diye sormuş..Çocuklarda , Uçağa binmek istediklerini söylemişler...Ve ne acıdır ki Çocukların cenazeleri uçakla memleketlerine gönderildi...Bir sınıftaki çocukların hemen hepsi vefat etti...Allah ailelerine sabır versin... Kazada hayatını kaybedeblere Allah Rahmet Eylesin...Kader...

Duygu Cafe, Dugu Cafe,Duygu Cafe,Duygu Cafe,Duygu Cafe,Duygu Cafe,Duygu Cafe,Duygu Cafe Sakatat...

Duygu Cafe

Adana

Ömür dediğin üç gündür...Dün geldi geçti..Yarın meçhul...O zaman ömür dediğin bir gündür...O da bugündür...

Şalvar

Ağru dağı

Başta kolay değildi çekindim çok zor oldu söyleyemedim Sonra unuttum neden yaptığım hataları döndüremedim Kırgın değilim kendim seçtim aslında yalnızlığımı Sevdim ben olmayı seninle sensizliğimle Dargın değilim kaldığım uzak diyarların kıyılarında Sevdim ben olmayı seninle sensizliğimle Sebepsiz tuttum kendimi senden İnkar ettim sarıldım yalnızlığıma Sonra yıkıldım neden ben sana dön diyemedim

Gıcık...

Başarı...

Afiyet olsun janem Abla sen 9 numarayı niye arayasınki zaten Hakketten yukmu cep telefonun Kandırıkçı apla

Bebiş

Beyas gül...

Listede 9 numarayı bulamıyorum Frosen Naptın kıs 9 numarayı dış hat alacam Tam yerinde süpper tespitler bunlar

Yani Hakkatten mi gidiyorsun Kısmet bu kadar mı diyorsun Yani bir de görüyorsun Yani Yani anlayamadım ki Yine de sana kızamadım ki Sen böyle istiyorsun Yani Yani hiç acıman yok İştahın ne kadar çok Yaşamak istiyorsun Ben zannetmiştim ki Beraber yaşlanırız İpler bizde değil ki Niye telaşlanırız Hem çok üzgünüm Hem çağırıyor hayat Başka çaremiz mi yok Bizde yeniden başlarız

Özlenmez olur mu hiç ? Özleniyor elbet bir çift göz,bir tatlı söz...Geçen zaman içerisindeki özlem dolu yıllar bile özleniyor...Zaman geliyor ve zaman akıp gidiyor,avuçlarının içerisinde tutamadığın zaman bile özleniyor..Özleniyor elbet iyi kötü ne varsa şu hayata dair...Hayat denilen paslı demir bile gün geliyor özleniyor...İçtiğim sigaranın dumanı,kahvemdeki acı kafein ve umuda dair hangi bulut varsa özleniyor elbet...Sevdiğinin göz bebeklerinde olmayı,yüreğinde çarpmayı özlendiğini bilmek bile özlenmeye değer oluyor...Bir ilk bahar akşamında sonbahar esintilerini bile özlüyor insan...Dökülen yaprakları,yağan yağmurları ve hazan gecelerinde söylenen o eski türküleri insan bir başka özlüyor...Sesini özlüyor mesala...Uyanıp gecenin en derininde duymak istiyor özlenen sesi...Çocukluğunu özlüyor misal büyümeye can atarken,büyümenin ne olduğunu bilmeden...Bir sıcak eli özlüyor saçlarını okşayan...Belik belik saçlarının kurdelasını özlüyor..Özlüyor işte bu can engel olamıyorsunki..İlk aşkını,ilk arkadaşını,ilk öğretmenini....Düşüpde dizini kanatan o yarayı bile özlüyor...Sevda ağacından çaldığı kalbi özlüyor...Özlemle uyanıyor her sabah güne insan,tıpkı özlemle uykuya daldığı gibi...Atlı karıncayı özlüyor misal..Hiç binemediği halde...Bez bebeklerinin saçları ile oynamayı özlüyor...Oysa hiç bez bebeği olmadığı halde..Özlenmeyi özlüyor insan...Özlenmenin ne olduğunu bilmeden özlemeye devam ediyor... Özlenmez olur mu hiç ? Özleniyor elbet...Aldığın nefesi,çaldığın ıslığı,akan gözyaşını...Hayattan yediğin ilk tokadı...Zamana yenik düşüp kapanan yaraları bile özlüyor insan..İlk şiirini....Şiirin ilk mısaralarını...Hiç balığa çıkmadığı halde huzurlu bir gölde balık tutmayı özlüyor...Üstad Selami Şahinin de dediği gibi '' Özledim o sesini,sohbetini özledim...Gelmedin gözbebeğim,can yoldaşım gelmedin...'' Gidenleri,gidipde dönmeyenleri özlüyor insan işte... Özlenmez olur mu hiç ? Özleniyor elbet...Yaşamaya dair ne varsa herşey özleniyor...Ebedi huzura çekilmek bile bir başka özleniyor...Özlüyorum işte özlenen ne varsa şu yalan dünyada...Yaşlanmayı mesala...Ak düşen saçlarımı taramayı...Gözleri nemli,yorgun ama hala bana sevgiyle bakan bir çift gözü...Birlikte bir ömür geçirmeyi..Ömrümü birlikte noktalamayı..Özleniyor elbet hiç özlemem dediğiniz ne varsa...Var olanıda yok olup tükenip gidenide...Özlenmez olur mu hiç ? Gece Yağmuru