Gece Yağmuru tarafından postalanan herşey
-
Hangi şarkıyı hiç bi kuvvet size dinletemez?
Şakşuka Nane nane nasnane
-
üsttekinin en çok nesini sewdin.....
Sevilmez mi bu deli kız ya
-
Üstündekinin ihtiyacı...
Yeni bir tüye
-
SEN BU FORUMUN......
Sen bu forumun dereli kızılısın
-
Biliyorum Sen de Seviyorsun Beni..
Çağımızın hastalıklarından olduğu konusun da bir yorum yaapamayacağım ama çağımızn hastalıklarının nedenlerinden biri de bu... Sadece sevgiliye duylan sevgi ile sınırlı değil sevgi itiraflarımız '' seviyorum '' derken çok benciliz hem de çok... Oysa ne kadar güzel bir duydudur sevdiğini söylemek sevildiğini bilmek.. Sevginizi yarınlara ertelmeyin,yarınlar da sevginizi söyleyecek bir çift göz,sıcak bir yürek bulamayabilirsiniz...
-
Aşıksınız ama mezhep ayrılığı var ne yaparsınız?
Kim yobaz kim aydın ? bu soru için çok canlar yanar ve çok tartşılır .... Onun ailesinin seni seve seve kabul ettiğini söylemişsin, dediğin gibi senin ailen onları ve sevdiğin çocuğu hiç bir zaman kabul edemeyeceklerdi.Belki de onların düşüncesin de sen daha iyilerine layık olacaktın ama arada ki sevgiyi bilemeyceklerdi..Büyükler her zaman ayrı bir penceredn bakarlar hayata ve hep haklı çıkarlar...Bu da nasıl oluyor hep düşünmüşümdür... Neyse sen bu denli severken ve herşeyi göze almayı planlarken o kaçmayı seçti yani... Yok aslın da bu kaçmak korkudan değildir.Şimdi yazdıklarını okuyunca neden seni bıraktığını anladım ve mutlaka sen de anlamışsındır.Belli ki seni hala çok seviyor ve ömrü boyunca da unutamayacak... Ailenle kötü olmanı istememiş ve göze aldıklarınız ve alacaklarınız ayrıca mücadeleniz sadece bununla sınırlı kalmayacaktı.Zaman ilerledikçe karşınıza bir çok engel çıkaracaklardı.Belki de bütün bunların arasın da senin sevgini de yitirecekti veya sen ona olan sevgini yitirecektin.İşte bunları göze almaktansa sensizliği göze almış.. Senin sevgini yüreğin de bir ömür boyu sorunsuz,sancısız ve tertemiz yaşamayı... Zaman en iyi ilaçtır derler eskiler ve yeniler...
-
Nedir Aşk Denilen Şey....
Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister. Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatıntekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbetteAşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak herşeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır ! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı. Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir. Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya calışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu... Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek guzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyelim..
-
Biliyorum Sen de Seviyorsun Beni..
Biliyorum sen de seviyorsun beni. Gözlerinden okunuyor, uyku gibi, yağmur gibi, duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden. Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor. Elini tutuyorum, elimi iterken elin, yanarak titriyor. Biliyorum sen de seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp götürüyorsun, yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ?. Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından, yıldız birden ışığa kesiyor. Beklenmedik bir zamanda, umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun, gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun. Benim yanaklarım alev alev..senin dudakların nar çiçeği.. bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun. En yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor, çileler sarıyorsun. Sevgilim, benim nazlı sevgilim.. Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar insan, neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane.. bütün söylediklerin.. Kelebek kanadı kadar ince, yağmur damlası kadar temiz bir aşk bu.. Korkmana, kaçmana gerek yok. Sevgilim, biliyorum sen de seviyorsun beni, itiraf etmiyorsun.
-
ÖMÜR DEDİĞİMİZ ŞEY?
Ömür Dediğimiz Şey Küsecek Kadar Çok mu??? Keşke dememek için ''keşkelerimi'' sandığa kilitledim ve okyanusun dibine attım... Hayatım da ne varsa keşkeler yüzünden kaybettim,keşke prensiplerim olmasaydı,keşke fedakarlıklarım olmasaydı,keşke bu kadar çok sevmeseydi bu deli gönül diye başlayan ve sonu gelmeyen keşekeler için hayatın güzelliğini sevmenin ne kadar özel ve bir o kadar değerli olduğunu,ömür denilen iki hecelik kelimenin görünenden daha da kısa olduğunu anladığım da bunların kıymetini bilip doyasıya yaşamak için keşkelerim yok artık... Seviyorum,fedakarım ve prensiplerim her zaman beni ezip geçmiyor...
-
BEN SENİ NEDEN Mİ SEVDİM?
BEN SANA MECBURUM BİLEMEZSİN ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski istanbul mudur karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun belki haziran'da mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telaş içindesin kötü rüzgar saçlarını götürüyor ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin Atilla İlhan Atilla İlhanın şiirleri hepsi çok güzel ve özel..Ama bu şiir bambaşka ...
-
GELMEK İÇİN ÖLMEMİ BEKLEME !
Tuttum, ta içime oturttum seni Aldim, oksadim saçlarini, öptüm Içtim yudum yudum güzelligini Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çildirirdim sen ne kadar uzaksan, Ask degil, hiç doymayan bir seydi bu Sevdikçe tamamlandim, bütünlendim Biri vardi aglayan; gecelerce Biri vardi sana tutkun; o bendim En solmayan güller açti içimde Ömrümü degerli kilan bir seydin Sen benim bozbulanik gençligimde Bir çizgiye vardim seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ümit Yaşar Oğuzcan... Çok güzel bir şiir yüreğine sağlık Paylaşımın için teşekkürler
-
Aşıksınız ama mezhep ayrılığı var ne yaparsınız?
Günümüz de maalesef hala mezhep ayrımları yapılmakta.Seven insanın gözü sadece hiç birşeyi görmediği gibi bunu da görmemekte ve haklılarda.Aile büyüklerinin bu birlikteliğe razı olmamalarının bir çok nedenleri vardır.Bize ters gelse de aslın da haklılardır.Bunu bizzat yaşayan arkadaşlarım da var fakat herkes için yanı şeyleri söylemek doğru da değildir tabi.Fakat şuan gözden kaçırdığımız bir çok ayrıntı ileri de bir tokat gibi suartımıza çarptığın da iş işden çoktan geçmiş olacak. Üstelik sen elinden geleni de yapmışsın bütün fedakarlıkları ve çabalarını da esirgememişsin,belki de aileni bile karşına aldın sanırım karşında ki senin kadar cesaretli değildi... Aşk güzeldir her güzelliğin bir zor yanı mutlaka vardır,Her zaman gül bahçesin de salına salına gezemezsin dikenleri mutlaka yüreğine batacak ve canını acıtıp kanını dökecektir....
-
Gezgin
Öncelikle bir itiraf da bulunayım Gezgin ben seni erkek olarak biliyordum Teyze olacağını söyleyince durumu çakmamak imkansızde zaten Sıcak kanlı bir o kadar da heyecanlı ve mutluluğunu paylaşarak daha da mutlu olmayı bilenlerden Walla ben sevdim kendisini
-
bu kadar sevebilir misinz?
Çok güzel ve bir o kadar da insanı duygulandırıp derinlere daldıran bir hikaye Masallar da ve hikayelerde mi kaldı caba böyle sevgiler ... Paylaşımın için teşekkürler
-
mult evlilik için 13 kural
Benim kıskançlığım akılla zarar verecek boyutta
-
annenize verin
Yaşanmış öyküler...Tavuk suyuna çorba... daha önce de okumuştum şimdi de okurken yine duygulandım.. Geç kalınmış yarınlara...
-
Kız Kardeşini Neden Öldürdü?
Bir daha yeni konu açarsam
-
sevginin bedeli var mı ?
O zaman sen de benim için BABANA sarıl...
-
sevginin bedeli var mı ?
Hepsi ödenmiştir ... Çok güzel ... Ablacım beni uzaklara bir başka diyarlara aldın götürdün.. Paylaşımın için teşekkürler..
-
Hayatın Anlamı
Teşekkür ederim beğendiğine sevindim..
-
+23 :) eskileri hatırlatacak
Zaman ne de çabuk geçiyor ve de gelişiyor... Şimdi bu yazıyı okurken bile ne kadar yaşlandığımı da düşünmeden edemedim... Yani artık o deli çağımız çoktan geçmiş ve her birimiz bir yerlere savrulmuş hayatın ,ekmeğin,geleceğin derdine düşmüşüz.Bizim sitenin yanın da bir lise var sabahları işe gelirken öğrencileri görüyorum ellerin de cep telefonlarını görünce hakketten şöyle bir kafamı sallıyorum''hey gidi günler heyyy'' deyip derin bir iç çekiyor sonra da aman boş ver diyorum kendi kendime... Arkadaşlarımın % 80 i evlendi bir çoğunun da çocukları bile oldu... Artık arkadaşlarımı hafta da bir bile zor arıyabiliyorum... Bu yazıyı okuduktan sonra onları da çok ihmal ettiğimi anladım.En iyisi bugün bütün arkadaşlarımı aramak..
-
Hayatın Anlamı
Eski zamanlardan birinde çok bilge ve çok ama çok zengin bir adam yasarmis. Çokta mutluymus bu adam üstelik. Birgün yolu oradan gecen bir genc, bunun sirrini ögrenmek istemis. Bilge adamin sarayina gitmis ve ondan bu sirri istemis. Bilge adam, gencin eline bir kasik tutusturmus ve "Simdi o koca yag testisinden bu kasiga silme yag doldur demis. Genc söyleneni yapmis ve kasigi yag ile doldurmus. Bilge adam: "Simdi bu kasiktaki yagin bir zerresini dökmeden, benim sarayimin her tarafini gez ve tekrar buraya dön" demis. Delikanli denileni yapmis, yaklasik bir saat sonra geri dönmüs. Gercekten de elindeki kasik halen yagla doluymus. Bilge adam sormus: "Salondaki o asma avizeyi gördün mü, paha bicilemiyor ona, tamami altin ve üzerinde de yüzlerce elmas var." - Hayir demis genc adam. "Peki, o bahcedeki büyük havuzu gördün mü, etrafinda kugular, cesmeler ve cicekler olan." - Hayir görmedim demis genc adam."Sarayin bahcesini de mi görmedin, oradaki agaçlar dünyanin dörtbir yanindan getirilip, en iyi bahçevanlar tarafindan yillarca büyütülmüs cok nadide agaclardir. Her yerden görmeye gelirler o güzelligi." - Yine hayir demis genc adam. Ve eklemis: "Cünkü ben sadece bana verdiginiz bu kasiktaki yagi dökmeden sarayi gezmeye ugrasiyordum. Bu benim görevim ve sorumlulugumdu. Bunu yapmak icin de sadece bu kasiga bakiyordum, heryeri dolastim ama hiçbiryeri görmedim. Peki, demis bilge adam. "Simdi sarayi tekrar gezmeni istiyorum. Tüm güzelliklerini gör, doya doya tadini cikart. Ama yine bu kasikla gezeceksin. Ama bu sefer bosver o kasigi, sarayi gör." demis. Genc, tekrar baslamis sarayi gezmeye. O ne muhtesem güzellik, o agaclar, çesit çesit kuslar, bahceler, havuzlar, sarayin odalari görkemli, mutfak harikulade,derken yaklasik 2 saat sonra, gördügü güzelliklere hayranligi yüzünden de okunarak geri dönmüs. "Harika, muhtesem! diye bagirmis. Omrümde bu kadar güzelligi bir arada görmedim. " Bilge adam gülümsemis. "Simdi elindeki kasiga bir bakar misin?" demis. Genc adam bunca güzelligin arasinda unuttugu o kasigi tekrar hatirlamis ve kasiga bakmis. " Bir de ne görsün..??? kasigin ici bombosmus. Bütün yag dökülmüs. "Iste, genc dostum" demis bilge adam, "Hayatin anlami, elindeki o yagin bir zerresini bile düsürmeden, tüm güzellikleri de görebilmektir..." ne sorumluluklarimiz, evimiz, isimiz gücümüz derken, hayatin güzelliklerini kaciracagiz, sevdiklerimizi ihmal edecegiz, ne de güzel bir hayatimiz olsun diye sorumluluklarimizi ihmal edecegiz......
-
Çin Seddi Yapıldıktan Sonra Söylenenler
imparatorum bu seddi yapacağımıza barış yapsaydık daha kolay olmaz mıydı? -gel bakayım sen şöyle! -çin seddini yapanlardan birinin annesi: -oğlum bak sen gerizekalı değilsin demekki çalışınca oluyomuş. -imparatorum emriniz üzerine çin seddini bitirdik efendim -ulan manyak mısınız.. ben sizinle dalga geçmiştim o kadar duvar örülür mü hiç denyolar -güzel oldu ama şimdi ilerde birileri çıkıp bunu uzaylılar yaptı derler. -ben sana set yapamazsın demedim , duvarcı ustası olamazsın dedim -oh hele şükür bitti çing -ne bitti çang? -çin seddi mi çang ! -sana kim yap dedi ki çang ? -....... -anaaa dalmışız örmeye kaç metre olmuş bu be?! - yanlış olmuş yıkın! - ne ne neeyyy? - ehuhehe şaka lan şaka - ulan imparator diye başımıza getirdiğimiz adama bak.ne pis bi insanmış bu ya -fazla mı gaza geldik lan, uzun oldu sanki..?!? -ustabaşı : yüce imparatorum dünyanın en uzun duvarının yapımını tamamladık. -imparator : aslında işlevi önemli. - abi o kadar yaptık acaba uzaydan görünür mü? - o ne ki? - bilmem içimden geldi öyle. - keşke daha derli toplu bir şey yapsaydık. fotoğraf makinesine sığmaz bu. -olm ilerde taklit etmesinler bunu? -oha, yok daha neler? -berline de duvar falan yaparlarsa ya? -berlin neresi be? -ne bilim budha sööletti heralde... -şimdi ben bunu yaptım ama bi sor bakalım neden yaptım. -neden yaptın abi? -yapamazsın dediler. -aaa? lan duvarı dışardan örmüşüz, biz nası gircez lan içeri ??? - abi biz bu seddi yaptık ama türkler göç etmiş be abi.. - hasssssss... - korktuğumuz çok belli oluyomudur acaba? (oluyor canım, uzaydan görünüyor.)
-
Bir günlüğüne Admin olsaydınız..
Önce kendimi IP den banlardım
-
Bir Fısıltı Kopmuş Yüreğimden...
Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Savaşlar vermiş,deli dalgalarla çarpışmış Sessiz geceler ağlamış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Adını bilmediği serseri bir kurşun vurmuş Can evini yaralamış Ağlayan gözlerle uzaklara dalmış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Dağlara ferman yazdırmış Akan suaya suretini çizmiş Ne bir duyan ne de bir gören olmuş Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Ne depremler görmüş tamiri olmamış Heyelanlara kapılıp delice savrulmuş İnce bir çizginin üstünde kalmış Kimse bir el uzatmamış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Hazan geceleri şahidi olmuş Yıldızlar sessizce eşlik eder olmuş Sebepsiz doğan güneşi kimse sormamış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Ağlamaz anlatamaz olmuş Yürek sızısı dile gelmez olmuş Ne bir suçlu aramış ne de bir ceza vermiş Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Açan güllerin boynu bükük kalmış Dağ lalelerinin yüzünü hüsran sarmış Zamansız gelen baharın hesabı sorulmamış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden... Gece Yağmuru