Gece Yağmuru

Arkadaşım sen ne dedin

Eveeet hadi kutlayalım Neyi kutluyoduk

Sen aşk nedir bilir misin sevgilim Bugüne nasıl geldik Elimizde ki güzel sevginin kymetini bilemedik Nice mutlu yıllara , doğum günün hatırına Unutmak zor olsa da Aramam bundan sonra... Kutsi

Nadir kişilikte bulunanlarındansın

Avatarını göremediğim

Buna en çok vesile olan sensin asıl teşekkürü hak eden de sensin

Çok fazla tanımıyorum fakat gerek kişiliği gerekse uslubu ile takdir ettiğim sayılı kişilerden birisi oldu.. Herşey gönlünce olsun ve kanatların her zaman ışıltılı olsun

Arkadaşlar yorumlarınız için çok tşk ederim

Olduuu kendi makbuzlarımla birlikte çookkk güzel öderdim artık

Reca ederiz efendim Sanık aman konuk sizindir

çok ciddiye aldın sanırım

Öncelikle şunu belirteyim sizi ailecek beğenerek ve severek izliyoruz Kamera ne taraftaydı Sonra uzak doğu ülkelerin de uzak kalmış akrabalarımıza sizin aracılığınızla bir selam göndermek istiyorum siz de bir selam eder misiniz bir de el salllayın lütfen Biz sormasaydık siz soracak mıydınız? ya da sizi konuk etmeseler siz konuk olacak mıydınız? Buaraya gelirken kapıda karşılaştığınız kişiye neden öyle derin manalı baktınız ? Hayatın sırrını verebilecek misiniz ? Yoksa biz ümidimizi yine başka bir haftanın konuğuna mı bağlıyacağız , bağlamakla elimize neler geçecek... Geçen gün mahallenin kasabından neden kaçtınız ? Kaçarken sizi kovalayan kimlerdi? Ve nereye saklandınız da Hamdi amca sizi bulamadı Haftanın konuğu olmak için ne gibi bir çaba gösterdiniz ve bunu kimlere borçlusunuz? Şuan en çok hangi kameraya bakıyorsunuz? Neyse tşk ederim

Ben hiç bir çizgi roman kahramanını tanımıyorum yani hiç okumadım ve bu kahramanlarımız kimlerdir bilmiyorum Kimlerden bahsediyorsunuz şimdi siz

Ya birşey söylesem

Hoşgeldin Öyle sorup soruşturmakla öğrenilmez gezeceksin, tozu toprağı yutacak , azizil ve meydünle güreş tutacaksın çaylakken acemi olcak sonra da deneyimlerle dolu bir ustayken bir de bakmışsın ki bizden bir olmuşsun,sonra toprak olacak , çiçek açacaksn ve bir arı gelip o çiçekden bal alacak............... ( böle devam eder gider bu ) Mıneu haraç mı almaya başladık

Önce şu konu da anlaşalım istersen bir daha ''Canım'' la başlayan cümleler kurmazsan sevinirim... Ülkücülük nedir ? Zahmet edip okursan bir kaç sayfa önce Ülkücü kimdir Ülkücülük nedir yazmıştım... Türk Milliyetçiliği öyle ''cevap çok basit diye'' başlayan açıklamalarla verilecek kadar basit değildir... Türk milliyetçiliği, Türk milletine karşı duyulan derin sevgi, bağlılık ve onu güç durumdan, baskıdan uzak, şerefiyle yaşayan, müreffeh, mutlu ve modern uygarlıkta en ön safa geçmiş bir hâle getirmek isteği ve bu isteğin yarattığı duygudur. Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir. (1920) Kendimiz yapınca demekle neyi kasttetin acaba? Türk yapınca veya Kürt yapınca bu tepkiler verilmez. Kürt Milliyetçilik yapıyorsa buna saygı duyulur ama Kürt gider de kanı bozuklarla iş birliği için de olursa, vatanı bölme, bu topraklardan yediği ekmeğe ihanet etmeye başlarsa , okuduğu okula bomba koyarda öğretmenini öldürürse, kendisini koruyan askerine polisine kurşun sıkarsa, kundakta ki bebeğe kurşun sıkar da vatan isterse, her türlü imkanlarından yararlandığı devlet ve kamu binalarını yakıp yıkarsa ona Bölücü denmez VATAN HAİNİ DENİR VE BİR GÜN DE EKMEK YEDİĞİ YERDEN KURŞUNU YER..... Milliyetçilik iyi bir şey merak etme , tabi anlamını gerçekten bilerek ve uyguladıktan sonra Milliyetçiliğin özün de VATAN sevgisi vardır , VATAN HAİNLİĞİ yoktur... Her milliyetçilik saldırganlaşır.... Bu mudur yani? Ya git bir araştırıp da öğren gel şu Milliyetçiliğin anlamını... Sadece Ülkücülere ait değil Milliyetçilik bütün TÜRK Milletinindir...Bu arada Türk Milliyetçiliğinden söz ediyoruz... Bu açıdan düşündüğünüz için ( yani Milliyetçilik = Ülkücülük ) Milliyetçiliği kabul etmek istemiyorsunuz... Vatanı sevdiğinizi söylüyorsunuz vatan için çırpınıp devrim yapmak istiyorsunuz..

29 Ekim 1930'da Ankara Türk Ocağı'nda Cumhuriyetin ilanı yıldönümü balosunda Amerikalı gazeteci Missi Ring'e çağdaş atılımlar yanında Türk milletinin kendine, öz varlığına, milli kültürüne dönüş ve milli benliğini tanıyış konularında söylediği sözler çok dikkat çekicidir: " Türkiye bir maymun değildir. Hiç bir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne Batılılaşacaktır. O sadece özleşecektir." Bu sözler onun 1921 yılındaki sözleriyle aynı yakınlıktadır. " Biz Türküz, tam manasıyla Türküz. İşte o kadar. Bize iyi müslüman olmak kafidir. Asya için ve Avrupa için bizim kanunumuz aynıdır. Dostlara sahip bulunmak, istiklalimizi muhafaza etmek, herşeyi Türk cephesinde mütaala etmek." Araştırmak iyidir

Ben de yazmayacam demiştim ama MOHİCAN tabuları yıkıyor Bu konuda ve diğer konular da Atatürk'ün arkasına sığınanlar vardı ve ben bizzat bu konularla ilgili Atatürk'ün kesin ve değişmez düşüncelerini ekledim.Hiç kimse bu konu hakkın da yorum yapmadı .. ( objektıvıst hariç ) Şimdi diyorsun ki Atatürk arkanıza alıp dine sığınamazsınız sığınırsanız da şeriat damgasını yersiniz...Atatürk bize MÜSLÜMAN olmak kafidir demiştir... Peki bunu niçin söylemiştir.... Bu devletin bir dini değil bir çok dini vardır... ama nasıl... Devletin ( T.C Devletin de yaşayan ) bir çok dine mensup vatandaş var... Ama T.C vatandaşı isen dinin İSLAMDIR...Ben kendi adıma konuşuyorum o topic de bunu savundum diye şeriatçı mı olmam lazım....Dini mi inkar etmem lazım.... Bu ülke laiktir ve Laik kalacaktır ama siz dediniz diye değil.... Atatürk'ün arkasına sığınarak düşüncelerinin ardından tek bir yorum yapamayanlar İHANET etmiştir....

Sayın OBJEKTİVİST'in düşüncelerini çok merak ediyorum acaba neden bizimle paylaşmıyorlar sadece uzaktan takip ile yetiniyorlar... Adrenalin bu ülke hangi konu da geri kalmış olursa olsun bu düşünce ayrımı böyle gelmiş böyle gidecek bunu ne biz anlatabileceğiz tam manasıyla ne de solcular bize anlatabilecek...Solcuların düşüncelerinde ki Ülkücü tabiri faşist , kafa avcısı,barbar diye süre gelip gidecek , aynı şekilde solcu+pkk tabusu da yıkılmayacak... Dünya hızla değişiyor bunun yanın da dengerler de ... Türk gençliği de değişen bu denge içerisin de safhını çoktan almış.Bu solcu olabilir Ülkücü olabilir değişmez.Hepimizin ortak bir noktası var VATAN..... Şimdi bu doğrultu da bize dışardan bakanlar sadece bir taraflarıyla gülüyorlardır ve amaçlarına ulaştıklarına çok az kaldıklarını düşünüyorlardır.Madem tek ortak noktamız VATAN asıl dengelerimizi ve fikirlerimiz bu yönde birleştirmemiz ve hedeflemimiz lazım. Hepimiz ünv. okumuş, araştırmış, görmüş yalnışı -doğruyu ayırabilecek durumdayız... Sizin değişmez tabularınızı ve bizim değişmez tabularımızı bunca zamandır yıkamadık ve değiştiremedik . Bundan sonra da hiç kimse değiştiremez. Siz nasıl Sol + pkk kavramından rahatsız olup bunu en sert şekil de dile getiriyorsanız bırakın da bize giydirilmek istenen bu gömleği de çıkarmaya çalışalım ama lütfen bunu kişisel boyutlara taşımadan ve kırmadan yapalım. Gelelim Karı - Kız davasına bu kim için söylenirse söylensin tabiri hiç hoş değildir.Ama ben sizlerden bu iki kelime üzerinde değil de bunun aslı olup olmadığı üzerin de durmanızı beklerdim.Alp Eren arkadaşımız bu tabiri niçin kullandıysa bir haklı tarafı mutlaka vardır veya yoktur bunun tartışmasını yapmıyacağım ama sizin düşünceleriniz de şöyle bir uyarı olmuştur ; o zaman aynı ifadeyi ve aynı düşünceleri bizde sizler için düşünmeli ve söylemeliyiz...Bunu düşünmeyen arkadaş varsa ben o arkadaşın elini sıkarım. Ben bile bunu düşündüm , kaldı ki solcu arkadaşlar da düşünmemiş değildir... Şimdi bir kez daha düşünün ortak noktamızı savunmak varken neden birbirimize bu denli kinimiz,öfkemiz,haykırışlarımız,hakaretlerimiz...... Hepimizin kendi doğruları var ve bu doğruları kimse yıkamaz sadece saygı duymak en büyük Şereftir... Bu konuya son iletim çünkü konu gerçekten hoş olmayan yerlere gitmeye başladı.. Herkesin düşüncesine saygı duyarken sizlerin de düşünceme saygı duymanızı beklemekle umarım hata yapmıyorumdur...

Konuyu saptırmayalım lütfen

Sığ zihniyete saplanıp da bataklıktan çıkamayan aciz düşlünenlere bizler de çok acıyoruz ... Bulantı çabuk geçer de iş ki gerisi geri de.....

Milliyetçilik saldırganlık değildir ...Milliyetçiliğin sağı,solu yoktur, Milliyeçiliğin anlamını biliyor musun ? Atatürk de Milliyetçiydi o zaman Atatürk'de saldırgan,vahşi ve kendinden olmayanı kabul etmemiş demektir. Cidden yeter artık Milliyetçiliği bu şekil de tabir etmekten vazgeçin. Ülkücü saldırgandır,vahşidir ve kendien olmayanı kabullenmez desen amenna diyecem ( doğruluk payı olduğundan değil) ama Milliyetçiliği bu şekil de ifade etmek çok yalnış... Kürtler ile fikirlere bakınız da ne demek Milliyeçiliğin kürdü,lazı,çerkezi olmaz...Ülkücülüğün de... Ama iş vatan hainliğine gelir de , vatanı bölmek , Askerine , Polisine , Vatandaşına kurşun sıkmak olursa herkesle fikir ayrılığına seve seve gireriz ve girerim. Bu kim olursa olsun.... Şimdi geçip de boş boş konuşmayın... Asena adayı değilim merak etme Ben zaten Asenayım Öyle aday maday demeyin ulu orta yerde ayıp oluyo Tarihimizi son 40 yılda aramayalım lütfen daha geniş düşünelim...

Aşk acısını yaşarken bu kadar ağır Hasretinden deliye dönmüşken Bir tatlı kelamına bel bağlamışken Kurşuna gerek yok sözlerin öldürdü... Sevda rüzgarların da savrulurken Bir kuru yaprağa ağıt yakarken Dinmeyen göz yaşlarım da ıslanırken Kurşuna gerek yok sözlerin öldürdü... Bir sitemimi çok gördüysen Bunu bütün sevdama mal ettiysen Sözlerini bir hançer gibi yüreğime sapladıysan Kurşuna gerek yok sözlerin öldürdü... Bir bahar sevdasın da kapına dayandıysam Açmayan çiçeklerle kendimi avuttuysam Gül bahçende ki bülbüle aşık olduysam Bana bir yaprağı da çok gördüysen Kurşuna gerek yok sözlerin öldürdü... Ezip geçtiysem tozu toprağa katıp sevda diyarlarını Bir tek menekşenin bile boynunu bükmeden geldiysem yanına Bir selamına hasret akşamlarda koyduysam başımı yastığa Sabah ezanın da dinlediysem sana olan sevdamı Bir tek söze gönül koyduysan Kurşuna gerek yok sözlerin öldürdü... Gece Yağmuru

18 Mart’ta kutlanan zafer Deniz Savaşları’nda elde edilen ve tarihin o güne kadar görmediği muhteşem bir zaferdir. Dönemin “süper” devletleri Çanakkale önünde pes ederek geri çekilmiştir. “Çanakkale Geçilmez” destanı sırasında eli silah tutan bütün vatan evlatları görev almıştır. Kürdü, Çerkezi, Lazı, Arnavut’u, Arap’ı, Boşnak’ı, Gürcü’sü ile toplam 250 bine yakın askerimiz İslam’ın son ve asil bayrağını düşürmemek için şehit düşmüş, geride ise on binlerce gazi kalmıştır. İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada en önemli faktörler olmuştur. Bugün de aynı ruh ve inanca milletçe ihtiyacımız var. Çanakkale’de şahlanan ruh, milletimizin mayasını oluşturan ruhtur. Yeni nesilleri bu duygularla yetiştirmeli, dedelerinin emanetini torunlarına aktarabilmeliyiz...

Amanın sen yine mi geldin